Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA
HABERLER
Hücre tiphıe
ppotesto
yaygınlaşıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Tutuklu, Hükümlü Aileleri
ve Insan Haklan Için
Yardırrüaşma Demeği
(TİYAD) üyesı aileler.
gazete gazete dolaşarak, 55.
hûkümetın Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu'nun
getirmek istediği hücre
sisteminı protesto ediyor.
Ülkede Gündem gazetesini
ziyaret ederek çocuklannın
yaşamının tehlike altında
bulunduğunu bildiren
aileler, "Eskişehir
tabutluğunun açılmaması
için 12 arkadaşlannı
kaybeden evlatlanmız,
hücre tipi cezaevleri
nedeniyle onlarca, hatta
yüzlerce can vermeye hazır
olduklannı söylüyorlar.
Önümüzdeki günlerde
süresiz açlık grevi. barikat
direnişi eylemi hayata
geçirilecek" dedıler.
Kuran kurslanna
kayıtlar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Dıyanet Işleri
Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz. müftülüklere
genelge göndererek. 1996-
1997 öğretim yıli ve daha
önce ilkokul 5. sınıftan
mezun olan ögrencilerden
Kuran kurslanna kayıt
ohnak isteyenlerin
kayıtlannın yapılacağını
anımsatti.
Tamlar geri
aluısın'
• İstanbul Haber Servisi -
Gazi ve Okmeydanı Halk
Meclisi ile Nurtepe,
Güzeltepe, Alibeyköy,
Armutlu ve Gülsuyu Halk
Meclisi Girişimleri,
hükümet tarafından yapılan
son zamlann geri alınması
amacıyla imza kampanyası
başlattı. Gazı ve
Okmeydanı Halk Meclisi
ile Nurtepe, Güzeltepe,
Alibeyköy, Armutlu ve
Gülsuyu Halk Meclisi
Ginşimleri. dün tstanbul
Tabıp Odasf nda
düzenledıkleri toplantıda,
hükümet tarafından yapılan
son zamlan protesto etti.
RP'li, RP'liyi
suçladı
• İSKENDERUN
(Cumhuriyet) - Isdemir'de
ortaya çıkan ıhale dışı
satışlardaki yolsuzluğu
soruşturmak üzere Enerji
Bakanlığı'nın gönderdiği
müfettişler çalışmalannı
sürdürürken RP'liler demir
vurgunuyla suçlanmaktan
kurtulmak için harekete
geçtiler. RP Iskenderun
eski ilçe başkanlanndan
Muammer Çuhadaroğlu,
RP Meclis Üyesi Recep
Sivri'yi suçlayarak "17
milyon maaş için neden
haddane ortaklığından
istifa edip Isdemir Yönetim
Kurulu üyeliğini tercih
ettığının araştınlması
gerekir" dedi.
Sezgin Londra'da
• LONDRA(AA)-
"Ingıliz 3. Kraliyet
Donanması ve Kara
Kuvvetleri Teçhizat
Fuan"na katılmak üzere
Londra'da bulunan
Başbakan Yardımcısı ve
Milli Savurtma Bakanı
Ismet Sezgin, Türkiye'nin
800 tank alacağı yolundaki
haberlerle ilgili olarak da
"Biz tankımızı kendimiz
yapıyoruz. Hem aynca ne
gereksinimimiz var" dedi.
Ulusoy'un istegi
• tZ\IİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - TOBB '
Başkan Vekilı Ali Osman
Ulusoy, Refahyol Hükümeti
döneminde ANAP
tarafindan hükümete
verilen gensorunun
BBP'nin 7 milletvekili
sayesinde engellendiğini
anımsatarak "7 milletvekili
olan bir parti TBMM'de
ağırlık sağlıyorsa, CHP'nin
de sözü dinlenmelidir"
dedi. Ulusoy, atamalarda
partizanca
davranılmamasını da istedi
Akife kmama
• İstanbul Haber Servisi -
Basın Konseyi Yüksek
Kurulu. 8 yıllık kesintisiz
eğitimi protesto gösterisi
sırasında Kanal D muhabiri
Metin Uca'nın, polisi
göstericilere karşı tahrik
ettiği yönünde Akit
gazetesinde yer alan
yazının gerçeği
yansıtmadığını belirterek
gazetenin kmanmasını
kararlaştırdı.
Yabancı parlamenterlerin de aralannda bulunduğu heyetin basın toplantısına izin yok
Barış heyetine 14 gözalüHATİCE TUNCER
ENVERSEVtŞ
ANKARA/DİYARBAKIR - 1
Eylül Dünya Banş Günü'nde Di-
yarbakır'a gitmelerine izin veril-
meyerek Şanlıurfa'nın Siverek il-
çesinden döndürülen "Musa An-
ter Banş Heyetfnin Ankara'ya gi-
nşı engellendi. Seyahat özgürlük-
leri kısıtlandığı için Ankara Ke-
peklı mevkiinde 2 saat oturma ey-
lemi yaparak yolu trafiğe kapatan
heyetin yolculuğu lstanbul'da gö-
zaltılarla sonuçlandı. Banş heye-
tini taşıyan otobüsler Gebze'ye u-
laştığında aralannda K.ESK Ge-
nel SekreteriFaysal Ozçift, Dicle
Anter, Tomris Özden ile HADEP,
Demokrası ve Banş Partisi. SlP
ve EMEP il yöneticilerinin de bu-
lunduğu 14 kişi gözaltına alındı.
"Musa Anter Banş Heyeti"ni
taşıyan 7 otobüs, önceki gün ak-
şam saatlerinde Şanlıurfa Sive-
rek'ten dönüş yolculuğuna başla-
dı. Pazar günü Istanbul'dan yola
çıkan. ancak Diyarbakır'a girme-
lerine izin verilmeyen ve güven-
lik güçleri tarafindan adeta kova-
lanan banş gönüllüleri. dün saat
10.00 sıralannda. toplam 46 saat
süren bir yolculuktan sonra Anka-
ra Gölbaşı'ndaki Kepekli mevki-
ıne ulaştı. Güvenlik güçleri. An-
kara'da basın toplantısı ile banş
yolculuğunu değerlendirmek is-
teyen heyetin kente girişine izin
verilmeyeceğini bildirdi. 150'yi
aşkın yabancı ve yerli banş gö-
nüllüsü seyahat özgürlüklerinin
engellenemeyeceğini. Ankara'ya
gıtmekte ısrarlı olduklannı belir-
terek oturma eylemi başlattılar.
"Yaşasın ulustararası dayamşma",
"Yaşasın banş" sloganlanyla ey-
lem sürerken Güney Afrikalı par-
lamenter Ahmet Gora İbrahim.
polis şeflenne kendıni tanıtarak
Ankara'da ülkesinin temsilciliğiy-
Ankara'ya girişierine izin verilmeyen heyet, oturma eylemi yaparak trafiği iki saat süreyle engelledi.
le iletişim kuımak istediğini söy-
ledi. Emniyet yetkilileri ise "Bu-
raya gelirken benden mi yardım
istemiş. Onun milletvekilliği Tür-
kiye'de geçmez" dedi. Emniyet
yetkililerinin, yolu açmamalan
durumunda zorkullanılacaği uya-
nsında bulunmasına karşın, banş
gönüllüleri eylemlerini sloganlar
ve marşlarla sürdürdüler.
Banş Treni Koordinasyon Söz-
cüsü Ahmet Cihan'ın eylemin
amacına ulaştığı ve bir provokas-
yona neden olunmaması için yo-
la devam edilmesi önerisini kabul
etmeyen yabancı heyet, çekim ya-
pan polis kameramanlanna tepki
gösterdi. Olay yerine ilk gelen ya-
bancı temsilci Italya Büyükelçüi-
ği Müsteşan ve Italya'nın Anka-
ra Konsolosu Alberto CeccareUL
emniyet yetkililerinden Italyanla-
nn yanı sıra tüm yabancılann An-
kara'ya girişlerine izin verilmesi-
ni istedi.
Almanya, Finlandiya, Dani-
marka'nın Türkiye temsilcilen de
kısa sürede Gölbaşı'na gelerek
güvenlik güçleriyle göriiştüler.
Yaklaşık iki saat süren oturma ey-
lemi sonunda topluluğa "banş
vokuluğu''nun değerlendirmesini
yapan IHD Genel Başkanı Akın
Birdal, "46 saat süren ve büyük
engeDene karşılaşan banş yokulu-
ğumuzla banşöztemini taşunakta-
Id karariıhğunızı gösterdüV dedi.
10 ülkeden çok sayıda aydın. aka-
demisyen, parlamenter ve sanatçı-
nın Diyarbakır'a, Güneydogu'da
süren bir savaşın sona erdirilme-
si, sonuçlanna halklann dikkatini
çekmek için geldiğini belirten
Birdal, Başbakan Mesut Yıl-
maz'ın heyeti "Ne idüğü befirsiz''
olarak nitelemesıni eleştırdi. Ya-
bancı heyet adına yapılan konuş-
malardan sonra oturma eylemi so-
na erdirilerek güvenlik güçlennin
isteğı doğrultusunda ıstanbul'a
doğru yola çıkıldı.
Banş heyeti akşam saatlerinde
Gebze gişelerinden lstanbul'a gi-
riş yaparken güvenlik güçlerinin
genış bir ablukası ile karşılaştı.
Tek tek kimlik kontrolü yapan po-
lis, heyettekılerden Banş Treni
Koordinasyon Sözcüsü Ahmet G-
han^KESK Genel Sekreteri Fay-
sal Ozçift, HADEP Bodrum tlçe
Başkanı ve Musa Anter'in oğlu-
Dkİe Anter Demokrasi ve Banş
Partisi İstanbul tl Başkanı Kemal
YükseL HADEP istanbul II Baş-
kanı Hikmet Fidan, EMEP İstan-
bul tl Başkanı MehmetKıbçasJan,
CHP İstanbul il Örgutü, 1 Eylül Dünya Banş Cünü'nü "Barış Senliği" ile kutladı
'Savaş bazılannın geçim kaynağı'
İstanbulHaber Servisi-CHP ts-
tanbul İl Başkanı Mehmet ABÖz-
polat savaşın bazüan için geçim
kaynağı okkığunu, bu savaş tüc-
carlannın kanla beslenip kan tica-
reti yaptıklannı vurgulayarak
"Gerçekler Susurluk'ta ortaya
çıkü. Savaşaovnayanlar banş. kar-
deşlik, ülke, bayrak. Kuran, ezan
sözcüklerini diUerinden düşünnü-
yorlar"dedi.
l Eylül Dünya Banş Günü,
CHP istanbul II Örgütü'nce Fe-
nerbahçe Stadı'nda "Banş Senli-
ği*' ile kutlandı. Sık sık banş, la-
iklik ve demokrasi sloganlannın
atıldığı şenlikte konuşan CHP'li
yöneticiler. "dünyanın. her za-
mankinden daha çok banşa ihti-
yaçduydugu birdönemdeolduğu-
nu " belirterek "Ttrldye'dede ba-
nşın, insan hakiannın, demokra-
sinin, laikliğm, özgürlüğün. eşitli-
fin ve adaktin gerçek savunucusu,
Mustafa Kemal Atatürk'ün kur-
duğu CHP'du-" dediler. CHP îs-
tanbui mılletvekilleri Mehmet Se-
vigen. Algan Hacaloğlu. Ahmet
Güryüz Ketenci, Erzincan Millet-
vekili Mustafa Kul, tzmir Millet-
vekili Sabri ErgûL CHP istanbul
II Başkanı Mehmet Ali Ozpolat.
Parti Meclisi üyeleri Bedri Bay-
kam, GünseliÖzksy-a, Nuriye Ber-
ben^u, CHP Kadın Kollan Baş-
kanı Güklal Okuducu. Kadıköy
Belediye Başkanı Selami Oztürk.
Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer
Atay. Şile Belediye Başkanı Şeca-
attin Güney, Esenyurt Belediye
Başkanı Gürbüz Çapan'm da ka-
tıldıgı törende konuşan Kadıköy
Belediye Başkanı Selami Oztürk,
banşve kardcştik ıstedıklenm, her
türaynfnakarşı olduklannı savun-
du.
CHP istanbul Milletvekili Al-
gan Hacaloğlu da banşın Türki-
ye'de hava kadar, su kadar gerek-
li olduğunu belirterek "Banş bi-
zim için Uğur Mumcu'dur, Metin
Göktepe'dir, Muammer Ak-
soy"dur, Deniz Gezmiştir,demok-
rasidir. eşhüktir, laik Atatûrk cum-
huriyctkİir. 8 yıllık tcmel eğitim-
dir" dedi.İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen ise Türkiye'nin
CHP'den ve Atatürk'ten başka
kimsesi olmadığını vurgulayarak,
"CHP güçhl olursa Sıvasta insan-
lar yakümaz, köyler bombalan-
maz, Türkiye daha güçlü, daha
muthı olur."Bulutsuzluk Özlemi,
Çelik, Mahsun Kırmızıgül, Son-
gül Karü. Mnrat Göğebakan, Ku-
bat, Reflex ve Ercan Aydm'ın ka-
tıldıklan gecede Bulutsuzluk Öz-
lemi'nin solisti Nejat Vavaşoğulla-
n, 'tçim Sızlar' adlı şarkıyı seslen-
dirirken Turan Dursun, Bahriye
Üçok, Muammer Aksoy, Uğur
Mumcu, Metin Göktepeve Deniz
Gezmiş'in adlannı anmasıyla bü-
yük alkış aldı. Aynı grubun 'Aci
Demokrasi'' adlı parçası sırasında
ise dev ekrana Tansu Çiller, Meh-
met Ağar,SedatBucak,Şevkct Ka-
zan ve Mesut Yılmaz portrelerinin
getirilmesi üzerine izleyicılerden
'yuh' sesleri yükseldi.
StP MYK üyesi Önder ErgönüL
Banş Treni Koordinasyon Kuru-
lu'ndan Mehmet Erkjlıç.Alican
L nlü^Vvdın Çiçek,Yasemin Tur-
halh, HADEP Cmranhe ilceyöne-
ticisi tbrahûn Özdemir, Tomris
Ozden,sanatçı Suna Aras'ı gözal-
tına aldı. Güvenlik güçleri otobüs-
lerin üzerinde asılı bulunan "Mu-
sa Anter Banş Heyeti" yazılı pan-
kartlan topladıktan sonra otobüs-
lerin İstanbul 'a girişine izin verdi.
Heyetteki yabancılara karşı sert
bir tutum takınan güvenlik güçle-
ri olayı görüntülemek isteyen ga-
zetecilerden bazılannı tartakladı.
Polis gece boyunca yabancı heye-
tin kaldığı Dılamur'daki Mim Öte-
li'ni kuşatarak gazetecilerin he-
yetle görüşmesini engelledi. Bir
emniyet amıri gazetecıleri tehdit
ederek "Ağzınızu burnunuzu b-
ranz" dedi.
tçişleri Bakanı Murat Başesgi-
oglu. Bakanlar Kurulu'na girer-
ken gazetecilerin sorulan üzerine.
Türkiye'de terörle mücadelenin
demokratik hukuk devleti kuralla-
n ıçınde yapıldığını belirterek "Is-
tanbul'dan Dharbakır'a kadar
Idmsenin seyahat özgürlüğünün
engeDenmediğini savundu. Başes-
gioğhı, "Emniyet güçleri büyük
birsogukkanlılıkla hadiseyigötür-
müşlerdir"" dedi.
OHAL Vali Vekili ve Van Vali-
si AbdüIkadirSan, valilik toplan-
tı salonunda İl Valisi Emir Dur-
maz'la birlikte bir basın toplantı-
sı düzenleyerek Dünya Banş Gü-
nü'nde Diyarbakır'da yaşananlan
değerlendirdi. San. Diyarbakır'a
gelmek isteyenlerin kendılerine
ve bölge halkma değil, dağdakile-
re banş mesajı vermeleri gerekti-
ğini söyledi. San, önceki gün
kentte gözaltına alınanlardan 14
kişinin DGM'ye sevk edileceğıni
açıkladı. Diyarbakır Valisi Emir
Durmaz da böyle bir organizas-
yon içerisinde yer alan dev-
let memurlan hakkında ge-
rekli idari ve yasal işlemle-
re başlandığını bildirdi.
Musa Anter Banş Heye-
ti'ne yönelik engellemeler
protesto edildı. Sosyalist Ik-
tidar Partisi (SlP) Genel
Merkezi tarafından yapılan
açıklamada ise "fiüi sılayö-
netim koşuDan yarankhğı"
ileri sürüldü. Özgürlük ve
Dayanışma Partisi (ÖDP)
Genel Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç da yazılı
açıklamasında hûkümetın
güvenlik güçleri ile banşse-
verleri karşı karşıya getir-
mesinin, banş konusunda
siyasi bir iradeye ve cesare-
te sahip olmadığının en bü-
yük işareti olduğunu belırt-
ti. Türkiye Motorlu Taşıt lş-
çileri Sendikası (TÜMTİS)
Genel Başkanı Sabri Top-
çu'nun açıklamasında da
"Banş savunuculanna>apı-
lan saldın ve engeUemekr"
kınandı.
Kesintisiz temel eğitime karşı gösteri düzenleyen Ceyşullah örgütü üyesi 12 kişi basına tanıtıldı
Şeriatçı başkana cem soruşturmasına onay
ANKARA /İSTANBUL
(Cumhuriyet)- Içışleri Bakanı
Murat Başesgktğlu, 8 yıllık ke-
sintisiz temel eğitime karşı şeri-
atçı gösterilere destek veren
RP'li Sultanbeyli Belediye Baş-
kanı Nabi Koçak hakkında ceza
soruşturması, Kaymakam Ah-
met Arabacı hakkında da disip-
lin soruşturması açılması için
onay verdi..
Başesgioğlu. Koçak hakkın-
da. 'yasadışı gösterilere destek
vermek ya da araç göndermek
suretiyle takvhe etmek' gerek-
çesiyle açılan soruşturmanm
sürdüğünü söyledi. Koçak. ulu-
• Içişleri Bakaru Başesgioğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına girerken Sultanbeyli Belediye
Başkanı Nabi Koçak hakkında, "yasadışı gösterilere destek vermek ya da araç göndermek
suretiyle takviye etmek' gerekçesiyle açılan soruşturmanın sürdüğünü söyledi.
sal bayramlara, Ankara'da bu- Idare Müdürlüğü Kontrol Me- Ahmet YetünoğJu hakkında di-
lunduğunu ya da raporlu olduğu-
nu gerekçe göstererek katılmadı.
Bunun üzerine Meral Akşener,
Içişleri Bakanlığı döneminde
Koçak hakkında soruşturma aç-
tırdı. Müfettişler, yaptıklan in-
celemelerde gerekçeleri doğru
olmayan Koçak'ın ulusal bay-
ramlara ve 10 Kasım Atatürk'ü
anma toplantılanna katıhnama-
sını kanuna karşı hile, kamufle
etmek olarak değerlendirdiler.
Aynca İstanbul Valiliği Özel
muru Ayhan Otlatıcı hakkında
da, konuyla ilgili incelemeyi ya-
salara uygun olarak yapmadığı
gerekçesiyle ceza kovuşturması
açılmasına karar verildi.
Başesgioğlu. 2. Zırhlı Tugay
Komutanı ve İstanbul Doğu Gar-
nizon Komutanı Tuğgeneral Do-
ğu Silahçıoğlu'nun resmi tören-
ler için Atatürk anıtı yapımı için
yer isteğini yanıtsız bırakan Sul-
tanbeyli Kaymakamı Ahmet
Arabacı ile Yazıişleri Müdürii
siplin soruşturması açılmasına
onay verdi.
Polisin 28 ağustosta başlattı-
ğı operasyon sonucunda 8 ağus-
tosta Beyazıt Meydanı'nda, 15
ağustosta Cezeri Kasımpaşa Ca-
mii'nde, 17 ağustosta da Uskü-
dar Meydanı'nda 8 yillık kesin-
tisiz eğitimi protesto gösterile-
rinde yurttaşlan kışkırttıklan id-
dia edilen 12 kişinin gözaltına
alındığı bildirildi. Gözaltına alı-
nan kişilerden Osman Kara-
kuş'un Cezeri Kasımpaşa Ca-
mii'ndeki gösteride polis panze-
rinin üzerine çıkarak su pompa-
sını güvenlik kuvvetlerine çevi-
ren kişi olduğu kaydedildi.Gö-
zaltına alınanlann isimleri şöyle:
Emin Ervıünaz, Aydın Erkan )
Uğur Toğrul, Emrah Aksakalh,
Şenel Şahin), Tuncay Çetin), Çe-
tin Tanhan , Osman Karakuş,
Murat Sartakan, Mustafa Öz-
türk. Erkan Enuşteki Murat İri-
şen
istanbul DGM'ye çıkanlan
sanıklardan 1 l'i savcılık. Emin
Eryılmaz ise nöbetçi mahkeme
tarafından serbest bırakıldı.
SIFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR
Eşber Yağmurdereli. Ma-
mak Belediyesi'nce barış ödü-
lüne uygun görüldü. Eşber, bu
ödülünü CHP Ankara İl Başka-
nı Haydar Oymak'ın elinden
alırken Ingilizlerin mahzun
Prensesi Diana'nın çenaze
hazırlıklan yapılıyordu. Ödül tö-
reninin ardından Mamak Bele-
diye Başkanı Dr. Ismail Değer-
li, CHP Ankara Milletvekili Yıl-
maz Ateş, Alman Parlamento-
su'nun.etkili milletvekillerinden
Cem Özdemir ve Tüm Bel-
Sen Başkanı Vicdan Bayka-
ra'nın da bulunduğu yemek
masasına bir genç yaklaştı ve
Eşber Yağmurdereli'ye çiçek
uzattı. Eşber, çiçeği alırken
genç şunlan söyledi: "Size çok
saygı duyuyorum. Görüşleri-
miz farklı olabilir, ben MHP'Iİ-
yim. Size saygı göstermeyeni
insan saymam."
•••
Güzelliğine, genç kızlann rü-
yalarını süsleyen bir yaşama
sahip olmasına rağmen, kadın-
Eşber ve Diana
lığın dramını yaşayarak bu dün-
yadan göçüp giden Diana'nın
ölümü, bütün dünyayı neden
yasa boğdu diye düşünüyo-
rum. Diana, sarayın içine hap-
sedilip her türlü ihanete boyun
eğmesi istenirken, bunlara is-
yan edip çemberi kırabilen yü-
rekli bir kadındı.
Ona "sus, otur ve kocanın
başka kadmlaria beraberolma-
sına göz yum" demişler, bunu
kabul ettirebilmek amacıyla çe-
şitli komplolar düzenlemişler-
di. Diana'nın bütün dünyanın
gönlünü kazanan kavgası bu
noktada başlamıştı. Kişilikli bir
kadın olarak aşklar yaşamış,
erkeklerin bu ilişkiyi yeniden
sömürdüğünü görerek hayal kı-
nklıklanna uğramıştı. Her sefe-
rinde yeniden başlamış, yeni-
den yaşama dönmüştü.
Diana'nın dramı, insanlığın
dramıydı, kadınlığın dramıydı.
Diana, dışlanan insanlara ve
kesimlere gösterdiği yakınlık ve
dostlukla yeni bir kimlik yarat-
mıştı. O mahzun pfensesolma-
nın ötesinde, yürekli bir kadın
olarak önemli mesajlar bıraka-
rak yaşama veda etti. Sevme-
sini, sevilmesini bildi. Kendisi-
ne dayatılan yaşamı reddetti.
Özgür yaşadı, özgür öldü.
•••
Eşber Yağmurdereli, birkonuş-
ması yüzünden 23 yıl daha ha-
pis yatacak. Onatoplumun bü-
yük bir kesimi, sağcısıyla, sol-
cusuyla sevgi ve saygı göste-
riyor. O giderek toplumun vic-
danı haline dönüşüyor. Eşber,
avukat. Eşber, insan haklan sa-
vunucusu. Eşber, bir banş sa-
vaşçısı. Bazı korkak aydınlargi-
bi başka dünyalardaki banşı
değil kendi ülkesindeki barışı
savunuyor. Eşber, giderek top-
lumun gözünde de dokunul-
mazlık kazanıyor. Onu hapse
atmaya kalkan eller, ne kadar
yanlış bir iş yaptıklannı belki
tam anlamıyla fark etmediler.
Daha dün Meclis'te DSP'lilerin
önemli bir çoğunluğu, ne yazık
ki. Eşber'i ve düşünceleri nede-
niyle suçlananları özgürlüğe
kavuşturacak yasa önerisine
olumlu oy vermedikleri için iş-
ler bu kadar dramatik hale gel-
di.
Eşber'in yaşadıklan, Eşber'in
değil Türkiye'nin dramı. Onu
hapse göndereceğiz. Sonra ne
yapacağız? Bütün ülkenin vic-
danını ayağa kaldıracağız.
Kendi dramımıza çözüm ara-
yacağız. Onu Mamak'ta ayak-
ta alkışlayan 30 bin insan, Tür-
kiye'nin duygulannı dile getiri-
yordu. MHP'li genç, ülkenin
çok değişik bir kesiminin sesi-
ni duyuruyordu.
Eşber'e gösterilen duyarlılık,
ne yazık ki Meclis'in içine ula-
şamadı. Genel başkanlarından
ve etkili güçlerden çekinen mil-
letvekilleri ellerini kaldırmaya
korktular. CHP'lilerin önergesi,
bu nedenle boşlukta kaldı. Ar-
tık Eşber'i düşünmüyorum. O-
nun şahsında simgelenen ba-
nş davasını düşünüyonjm.
Çünkü Eşber banşı savunduğu
için başına bu belalargeldi. Bu
belalan kökten temizlemenin
yolu, samimi bir banş çabasın-
dan geçiyor.
Korkuyu yenmenin sınınnda
dolaşıyoruz. Hep korkular için-
de yaşayıp, daha çok kan, da-
ha çok ölüm diyenlerin hesap-
lanna ne kadar süre destek ola-
cağız?
Diana'nın dramı, kadınlığın
dramıydı. Eşber'in yaşadıklan
ise, Türkiye'nin dramı. Dileğim,
Türkiye'nin kaderinin Diana'nın
kaderine benzememesi.
G L O B A L POLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
"Çağdaş Bir İkona"
Ingiliz pasaportu almak için yaptığı başvurular ıs-
rarla geri çevrilen Adnan Kaşıkçı'nın yakın akraba-
sı, servetinın kaynağı şüpheli, üstelik de Müslüman
bir playboyun üvey oğlunun bir gün Ingiltere tahtına
oturacağını düşünebilir misiniz? Zaten artık düşün-
menize de gerek kalmadı. Bu veliaht-prensin anne-
si, Leydi Diana, müstakbel kocası "Dodi" Elfa-
yed'le birlikte, Paris'te "garip" bir araba kazasında
öldü.
Diana'nın, son kraliyet unvanı, RH'de iki hafta ön-
ce elinden alınmıştı. Muhafazakâr ve derin bir şekil-
deırkçı, "boyalı basın", Diana'nın yabancı bir adam-
la ilişki kurmasını içine sindiremiyordu. Diana'nın bir
yatın güvertesinde sevgilisiyle biriikteyken çekilmiş
yan çıplak resimleri, günlerdır gazetelerdeydi. Ölü-
münden birkaç gün önce News of the World isim-
li, daha çok bluğ çağındaki erkek çocuklar için por-
nografik malzemeye benzeyen bir gazete, "kraliyet
ailesıne hiç yakışmayan bir ilişki" yorumu yapıyor ve
Diana'nın çocuklannın "bu yabancı adamdan nef-
ret ettiğini" ileri sürüyordu. Kraliçe'nin, Diana'dan
nefret ettiği bilinen bir gerçekti. Belli ki Diana da bu
duygulan karşılıksız bırakmıyordu. Geçenlerde Le
Monde'a verdiği bir demeçte, "Benim yerimde baş-
kası olsa bu ülkeye (Ingiltere) bir daha ayağını atmaz.
Ancak çocuklanmı düşünmek zorundayım" diye-
cekti.
Kazadan sonra pazar günü medyada bambaşka
bir hava oluştu. Ulkeye yeni gelmiş olsaydınız bir
devlet büyüğü ölmüş zannederdiniz; tüm unvanlan'
(rütbeleri sökülmüş) ve adeta aforoz edilmiş bir es-
ki gelin değil. Tüm Ingiltere televizyonlan sabahtan
akşama kadar bu kazayı, daha doğrusu, Tony Bla-
ir*in ifadeleriyle "Halkın prensesini" ne kadar sevdi-
ğimizi konuştular. Bize ne kadar üzüldüğümüzü, şok
geçirdiğimizi gösterdiler. Ertesi gün gazetelerin baş
sayfalan, ıç sayfalan, son sayfalan.. hepsi bu konu-
ya aynlmıştı. "Kraliçe'nin ne kadar üzgün olduğu
yüzünden belli olmuyormuydu?"... "Zavallı çocuk-
lar..." "Perişan Charies" vb...
Bu tutum değışikliğinin arkasında "derin-düze-
ran'in çözmeye ve kendi yaranna kullanmaya çalış-
tığı şöyle bir çelışki yatıyor. Birçok yorumcunun vur-
guladığı gibi Diana kraliyet ailesine büyük bir zarar
vermiştı (Financial Times); geçmişte, mutlaka bir-
çok kere Charies "Su sabah kalksam ve bu kadın
dünyanın yüzünden yok olmuş olsa" (The DaHy Ma-
il) demiştı. Kraliçe, Charies ile Diana'nın boşanma-
sına; daha Chartes'dan resmen aynlmadan, subay
sevgilisiyle yaptığı telefon konuşmalannın yayımlan-
masına; aynldıktan TV'ye çıkıp kraliyet ailesinin ne
kadar sevgıden yoksun ve boğucu olduğunu söyle-
mesıne dayanamıyordu. Bir de bu Mısırlı milyarder,
üstüne tüy dikmişti. Üstelik Kraliçe'nin tüm ısranna
rağmen Diana kamu yaşamından çekilmedi, şimdi
kendisıni öldürdüğü ilen sürülen medyayı büyük bir
başanyla tahrik ederek kullandı, profilini yükseltti. •
Ölümünden birkaç gün önce medyaya "gelecek haf-
ta büyük bir sürpriz var" diyordu.
Bu madalyonun öbür yüzü ise biraz farklı. Diana,
kraliyet ailesinin istediği davranış kurallanna uyma-
yı, boşanmış, kınk ve bir kenara atılmış kadın olma-
yı reddetti. (Tabii, 16 milyon sterlin tazminatın getir- .
dıği özgüveni unutmayalım). Tum boyalı basın Di-,
ana'ya nefret kusarken bastığı çıplak resimler, bir
başka tür resımlerle, boynu bükük, buğulu gözlü ya-
kın-çekimlerle birleşince ortaya modem bir "ikona"
çıktı: Zengin, insancıl, ama mutlu olmayan bir pren-
ses. Diana popüler bir kişilik olarak ışte böyle şekil-
lendi ve varoldu.
Diğer taraftan, bu kraliçeye rağmen, bir var oluş-,
tu ve kraliyetin aslında ne kadar içi boş ve anaktro- •
nistik olduğunu ortaya koyuyordu. Diana'nın yaşam'
pratiği kraliyet üzenndekı yaldızlan kazıyarak, kindar,
küçük hesaplar peşınde koşan, kıskanç ve ahlaken
sokaktaki insandan daha yüksek olmayan öbür yü-
zünü de ortaya koydu. Pratik yaşamla ilgisi çoktan
kopmuş ve ulusa son derece pahalıya patlayan var-
lıklannı (ve muazzam servetlerinO ancak rrtüellerle ka-
bul ettirebilen bir insan topluluğu için bu çok tatsız
bir durumdu doğrusu. Üstelik bir gün gelecek, bü-
yük oğlu tahta çıkacak ve bu yolla da Diana, krali-
yet ailesinin bu nefret nesnesi, saraya geri gelecek
belki de kraliçenın yatağında bile yatabilecekti.
Şimdi "derin düzen" Diana'nın hiç olmazsa ölü-
süyle ilişkilerini normalleştirerek, toplumda monar-
şiye karşı oluşan tepkıyı biraz olsun savuşturmaya,
bu arada da ingilız kımliğini güçlendirmeye ve biri-
lerinin bu ölümden dolayı ne kadar rahatlamış oldu-
ğunu saklamaya çabalıyor. Bu arada orta zekâda, or-
ta güzellikte, aristokrat ve son derece de zengin, a-
ma bunu ironik bir şekilde monarşiye iki çocuk ver-
mesine borçlu olan bir kadın, ibret verici bir şekilde
diğer kadmlaria ortak bir kaderi paylaşmaktan, eko-
nomik, cinsel ve siyasal olarak da istismar konusu
olmaktan kurtulamıyor.
Afyon Valiliği karar aldı
Göktepe davasına
gösteri yasağı
Haber Merkezi - Afv on
Valiliği, gazeteci Metin
Göktepe'nin gözaltında
öldürülmesıyle ılgılı dava-
nın bundan sonraki otu-
nımlannda da adlıye bina-
sı çevresınde toplanma-
mn, binkmenın ve toplu
halde bulunmanın v asak-
landığını bildirdi. 21 ağus-
tostaki oturuma sadece
Göktepe ailesi, avnkatlar
ve basın mensuplan katı-
labilmışti. 20'ye yakın
otobüsle şehre gelen yüz-
lerce kişi ise adliye bina-
sının bulunduğu Ordu
Caddesi'ne alınmazken
topluluk adliyeye 500
metre uzaklıktaki bir alan-
da güvenlik güçlerince alı-
konulmuştu.
Afyon Valisi Ahmet
Ozyurt, konuya ilişkin
olarak önceki gün Afyon
Emniyet Müdürlüğü ve İl
Jandarma Alay Komutan-
lığı'na birer yazı gönder-
di. Yazıda şöyle denildı:
"tümizde görülmekte
olan gazeteci Metin Gökte-
pe davasının dunışması-
nın yapılacagı 15 Eylül
1997 ve daha sonraki du-
ruşma günlerinde, Oimiz-
de huzurvegüvenliğuı sağ-
lanması ve müessif bir ha-
diseye me> dan vermemek
için adlive binası önü ve ar-
kası ile Ordu Bul\an"nda
dunışmayı bahane ederek
\eva berhangi bir nedenle ;
toplanmak, birikmek, top-
lu hakk bulunmak, 2911 -
sayüı Toplanu ve Gösteri >
Yfirinüşleri Kanunu fle •
5442 savTİı İDer fdaresi Ka-v
nunu'nun 11. maddesi ge- '
regincc vnsaklannnşür." <
Tepki çeken karar
Afyon Valiliği. karannı
21 ağustosta yapılan ve
ikisi tutuksuz 7 polisin ilk
kez yargı önüne çıktığı ,
oturumdan iki gün önce
açıklamıştı. Demokratik '
kitle örgütlerinin tepkisini
çeken karar çerçevesinde
oturum günü ceşitli kent-
lerden gelen yüzlerce kişi
adliye çevresine yaklaştı-
nlmamıştı. Metin Gökte-
pe'nin ailesi, avukatlar ve
basın mensuplan tek tek
aranarak adliye binasına
alınırken topluluk ise ad-
liyeye 500 metre uzaklık-
taki bir alanda güvenlik
güçlerince ali
1
nulmuştu.