28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13E/LÜL 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 IsanDul Ecrre Kocaeii Çsnakkate Izrır Manisa Ajdın Denizii PB PB PB PB A A A A 18 21 20 21 26 27 27 25 Sinop PB 18 'Zcrgjldak PB 15 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 18 17 17 17 18 19 15 26 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 28 26 28 29 29 28 23 20 Y 13 Yurdun kuzeydoğu kesimlerı parçalı yer yer çok bulutlu, Iç Anadolu'nun kuzey- doğusu, Orta ve Do- Helsinki Y 18 Y 19 2 . , , , , Stockholm Y 18 ğu Anadolu'nun ku- r-—, ^ — ^ zeyi yağmur ve yer Lonara T IÖyer sağanak yağışlı, Amsterdam Y 20 diğeryerlerazbulut- Bruksel Y 20 Y 23 maya devam ede- Bonn cek. Münih Y 24 Y 24 Mılano Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB Y PB PB Y PB 24 22 2^ 26 26 22 26 26 B 26 ASYÂ Moskova 16 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire PB PB A Y A Y PB 31 24 30 17 29 17 30 Şam PB 31 : Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu C r U N C E L CÜIVEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Önce irtica konusu "gündemden nasıl çıktı?" Yarıtarayalım: AJIah'ın emriyle mi gündemden çıktı, yoksa Cunhurbaşkanı'nın buyruğuyla mı? Ya da başba- karımızın bulduğu, ne ki bizlerin henüz öğreneme- diğ son derece gelişmiş bir yöntemle mi çekti git- ti yaşamımızdan? Hükümetin bugüne kadarki açıklamalan dikka- tealınırsa; irtica, 54. REFAHYOL hükümetinin 18 haaranda istifasından hemen sonra, 55. Yılmaz hükümetinin kuaıluşuyla mı "gündemden" çıktı acaba? Gükdünmeyin insanı! Medyanın taze olayları bahane ederek REFAH- YOL'lu aylardaki ölçülerde irtica hareketlerine yer vermemesini Başbakan'ı doğrulayan kanıtlardiye tanımlamak, bir ölçüde, kimilerine göre ola ki doğ- rudur. Ne var ki; şu doğru da olasıdır: Varlığına yedire- mediği için belki hükümet irticayı "gizli gündemi- ne'almıştır. Bu olasılıklar da düşsel. Çünkü gerçek ortada: Çankaya'nın, Genelkur- may'ın "irtica konusunun peşini bıraktığı, gün- demden çıkardığı" düşünülebilir mi? Hayır! Tersine, REFAHYOL'dan kurtulmakla laik rejim, elbette rahat "bir soluk" aldı; ama Cumhuriyet'in kurulduğu günden beri "topluma musallat irtica il- letinden" anndığımızı kim söyleyebilir? Inandıncı olmak zorunda bu hükümet. Fakat? Başbakan Yılmaz; Kazakistan'dan dönerken Ba- tı Çalışma Grubu üzerine, bir önceki sözlerinden hafifçe dönüş sezdiren söylemlerde bulunuyor. BÇG'nin çalışmalannı "askıya aldığını"söylüyor. Oysa Genelkunnay Başkanı Karadayı, yeni hükü- metle birlikte irtica olaylannı izleyen BÇG'nin "gö- re v alanındayken 'ilgi' alanına geçtiğini" söylemiş- ti. BÇG'nin son durumunu pek güzel özetleyip "bi- çimlendirmişti". Yine tezatlar Fakat, başta Genelkurmay Başkanı ile askersel kadro, anayasadan ve kendi yasalanndan kaynak- lanan baş konuyu; irticayı izlemekten, laik rejimi kollamak görevinden, hatta kararlılığından "vaz- geçtiklerini ve geçeceklerini" asla söylemediler. "Askıya almak" tanımını, Orgeneral Karadayı ta- nımlamasının "siyasetçesi" olarak kabul etmek ge- rekiyor. Zira Başbakan da BÇG konusunu "kapa- dığını" açıklayarak konunun asker-sivil, hatta TSK ile yeni hükümet arasında bir sorun, bir çelişme gi- bi gösterme çabalarına engel oluyor. Yalnjz.utak da olşa mide bulandıran kimi olgu- lârı gormemezlikten gelemiyor insan. Başbakan, BÇG'nin ortadan kaldırılmasınayan- lı olan görüşlerini askıya aldığını söylediği saatler- de, Makedonya'da gezide bulunan Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin, hükümette "belirii konular- da bir araya gelip ağızbiriiği yapılmadığının" işa- retlerini veriyor. Sezgin'e göre "BÇG'nin faaliyette bulunması normal". Üstelik, "hiç kimsenin -herhalde Yılmaz'ın da- bundan rahatsız olmaması gerekiyor". Milli Savunma Bakanı, Yılmaz'ın, BÇG'nin faali- yetine son verme isteğinin, üstelik "bilgi olarak kendisine ulaşmadığını" söylüyor. Sonuçta: Milli Savunma Bakanı, ilgi alanına gi- ren BÇG konusunda Başbakan'ın düşünce ve is- teklerinden habersiz olduğunu duyuruyor. Doğal olarak hükümette -Başbakan'ın sağlama- sı gereken- uyumun fazla işlerlik kazanamadığı or- taya çıkıyor. Öncelikle "irtica konusunu gündemden dışladı- ğını" söyleyen bir hükümet başkanı, beri yandan "cami eylemınin fitilini RP'nin ateşlediğinden " söz açıyor. Derti toplu olmak, uyum içinde çalışmak zorun- da bu hükümet. Sadece gericilik olaylarındaki uyumsuzluk. tutarsızlık değil hükümetin sorunu. Ekonomideki dağınıklık da göze batıyor. Bir yanda No, No, No Taner, öte yanda Çeiebi Işın, güya aynı ağzı kullanıyor. Oysa kimin "eko- nominin patronu" olacağı kavgasını sürdürüyorlar. Yeni hükümet bir "umuf'tu. Yılmaz'ın da son şansı. Yağmuriu Karatepe serbest • Baştarafı 1. Sayfada ile birlikte gelen sanık Ka- ratepe ifade ^e^di. Karetepe, ıddianamede belirtilen koıuşmanm tü- münün kendisine ait oldu- ğunu belirtenk, 4 ayn ka- tnera ile sapanan konuş- masının çözimünü. soruş- turma aşamasında savcılı- ğa teslim ettğini bildirdi. Karatepe, lonuşmasında Türkiye Curmuriyeti yasa- İannı ihlal ecici bir suç iş- lemediğini leri sürerek şunlan söyleti: "Şunu itinfede>im;irti- calen konuşma yaptiğjm için, konuşmanın bir yerin- de arzu etmediğim kin ve nefret gibi ild kelime geçti. Konu yargı organlanna in- tikaJ etmeden biitün gaze- tecileri toplayıp özür dile- dim. Televizyonlara çıkarak defalarca özür diledinT Karatepe'yi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakan Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, sanığa. "Bak, bir hukuk adamısın, bundan sonra yapacağın konuşmalara daha dikkat et" diye öğüt verdi. Şeriaty gösteriye izin yok • HaberMe*ezi-8Yıllık Kesintisiz Tenel Eğitim Ya- sası'nı bahae ederek laik eumhuriyet aeyhine göste- ri dûzenleyeı şeriatçılara güvenlik güçhi izin verme- di. Istanbul'dBeyazıt, Sul- tanbeyli Merkez Cmii ve Bağcı- lar Ebubekir amii'nde cu- ma namazı çuşında "Yara- sa Mesut", "Iahrolsun laik diktatörlük" "Şeriat İslam- (br, anayasa luran'dır" ve "İslami hareet engellene- mez*sloganlnyla hüküme- ti protesto eden gruplara po- lis müdahale etti. Çevik kuvvet polisleri, kısa süren bir arbede sonunda Sulta- nahmet'e yürümek isteyen şeriatçılan coplayarakdağı- tırken çok sayıda gösterici hafıf şekilde yaralandı. Is- tanbul'daki olaylarda yakla- şık 60 kişinin gözaltına alın- dığı belirtildi. Öte yandan yurtta belli merkezlerde, bu hafta da cuma namazı çıkı- şında, aşın gruplarca cema- atin katılmadığı yasadışı gösterileryapıldı. Bürokratların servetine gözalü I Baştarafı 1. Sayfada bulunduğu bürokratlann servetle- rinde "haksız yolla sağtanan, bü- yük artışlar bulunduğunu" savla- yan Ankara Cumhuriyet Savcılı- ğı'nın 8 klasörden oluşan dosya üzerinde bir gün içinde "jet" hızla inceleme yapan mahkeme, tutukla- ma ıstemini reddetti. Tutuklama is- teminde ısrar edeceğini belirten Savcı Ahmet Adil Kubat, "Biz cumhumetinsavcısıyız" dedi. "İh- tij"ati tedbir" karan uyannca, sanık bûrokratlar, malvarhklannı ikin ci ve üçüncü kişilere devTedemeye- cekler. Posta Idaresi ve Türk Telekom Genel Müdürlüğü'nde 300 trilyon lıralık yolsuzluk sonışturmasını yü- rüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Adil Kubat, soruşturmayı araştırmacı-yazar Muzaffer Ay- ten'ın "Haberleşmemiz Enişteye Dnthoma" kitabı ve bir grup müfet- tişin ihban üzerine başlatmış ve 16 ûst düzey bürokratın tutuklanması istemıyle mahkemeye başvurmuş- tu. Kubat, tutuklama işlemine ilişkin yazısında, araştırmasının, bürokrat- lann servetiyle ilgili bölümü konu- sunda şu bilgileri verdi: "Haklannda 3628 sayıh yasa ge- regi soruşturma açılan sanıkiann malvarlığında normal getirie temin edilmesi mümkün olma>acak tarz- da aşın bir artma vardır. Adı geçen- lerin bu mal\ arüklannı haksız cdin- dikJeri, dosya kapsamında ve dosya- daki ihbarlardan anlaşılmakla, bu nedenle. toplumda infial uyandıran eylemlerinden dolayı delillerin top- lannıa aşamasında bulunmasıda gö- zönüne alınarak CMl K'un 104. maddesi gereğince gıyaben tutuk- lanmalan talep ohınur." Savcı, ayn bir yazıyla da bürok- ratlar Türk Telekom Genel Müdürü Ceogiz Bulut, Posta Işletmesi Ge- nel Müdürü Veö Bettemir, eski U- laştırma Bakanı Oğuz Tezmen. Te- lekom Yönetim Kurulu üyesi Şevki Develioğlu. Yurda Güven Bezaz, Mustafa Gûltekin.Adem Arslan,AM Oğuz, Sami Kuran, Sami Topal,Os- man Çandır. Ökkeş Seüm AIKI, Er- dinç Ozkan, Necdet Akkuş, Levent Akyön ve Şahap Nazmi Ozto- humun servetlerini ikinci ve üçün- cü kişilere devretmelerini önleye- cek 'Hhüyati tedbir" karan alınma- sını da istedi. 8 klasörden oluşan soruşturma dosyasını bir günde inceleyen nö- betçi yargıç, dün tutuklama istemi- ni reddederken, "ihtiyatitedbir" ka- rannı benımsedi. 'Bir daha olmayacak' Ulaştırma Bakanlığı Müsteşan Sûreyya Yücel Ozden, konuyla ilgi- li olarak şunlan söyledi: 44 12.sulhcezahâkünidosvaya iliş- kin sakıncalı bir dunım olmadığına karar verdi. Biz müfettişlerin çalış- malannı engeUemeyiz. Müfettişlerin çalışmalan adalete intikal ettiğjnde, adalete katiyyen bir şeyimiz olmaz, sonucu bekleriz. Biz de kendi açı- mızdan her türlii dikkatve özenigös- teriyoruz. Bizim yönetunimizde bu tûrlü mûfetüş raporiarmda sözü edi- len olayiann olabileceğini sanmıyo- ruz ve durumu >akından izliyoruz. Eğer, adaletgörevde kalmasında bir sakınca yok derse biz niye görevden alahm. Şunu da eklemek istiyorum ki, bizim dönemimizde o tür işlem- lerve uv gulamalar olmayacaktır. Biz hâkimin karannı bekliyoruz. Zaten en ufak bir şe> olursa biz sayın ba- kannnızm da direktifı odur, biz ge- rekeni yapanz." Konuyla ilgili bir yetkili ise yol- suzluk suçlamalanna adı kanşan bürokratlann bir an önce görevden alınması gerektiğini söyleyerek, "Haklannda soruşturma açılan bü- rokradar ctkin görevdeler. Şu anda delillerin üzerinde otunıyorîar" de- ğerlendirmesıni yaptı. Araştırmacı-yazar Ayten'in kita- bmda yer alan yolsuzluk savlannın siyasi bağlantılanyla bazı bölümler şöyle: - Telekom'da, lösemili çocuklar yaranna düzenlenen kennes. Zor- İama bir yazı ile lösemili çocuklar yaranna düzenlenen kampanya, bir anda Organ Nakil ve Yanık Tedavi Vakfi'na yönlendirilir. Sebebi tabii lösemili çocuklann yardıma ihti- yaçlannın olmadığı değildi. Kendi partilerinden milletvekilliği seçim- lerine katılıp kaybeden ve bir hayli de masraf etmiş bulunan Mehmet HaberaTın vakfmm bu nimetlerden ' yararlanmasını sağlamaktı. - Hurda yolsuzluğu: Bazı beledi- yeler düzmece evrakla PTT'nin hur- da kablolannın tahsisini talep eder- ler. Gerekçeleri ise, bu hurda kablo- lardan ufki elektrik tesisatı döşeye- rek beldelerine hizmet vermektir. Hurda bakır kablodan elektrik nakil işinde faydalanmak teknik olarak kesinlikle mümkün değildir. - Çok Kanallı Yayın Dağıtım Sis- temi'nin (MMDS) alınmasının ge- rekçesi: PTT Genel Müdürü Veli Bettemir ekibı, 7 Arahk 1992 tari- hinde, ihalesine sadece Savunma Gereçleri Sanayi AŞ'nin katıldığı dört sistem için toplam 1 milyon 850 bin ABD Dolan fiyat ödeyerek alım yapıyor. PTT depolanna teslim edilen bu cihazlar ne için alındığı dahi bilinmediğinden üç yıl kadar kurulmadan bekletilir. - Alo Fla$, Alo Vatan, Alo Sex skandalının içyüzü: 900'lü hatlar PTT'den kiralanıyor. Pazarlayan şir- ketler hızmetleri karşılığı kurumdan komisyon ya da kâr payı adı altında hisse alıyor. Kamhi'ler (DYP'den aynlıp DTP'ye geçen tstanbul Mil- letvekili Jefi Kamhi ve babası) ve Mustafa Ozkan ile Ayşegül Tedmer. bu organizasyonlan gerçekleştiren şirketlerin sahıpleri. Alo Flaş-Alo Vatan- Alo Sex başlıklan adı altın- da ciddi hizmetler veriyorlar. Bu ul- vi hızmetleri karşılığında trilyonlar- ca lira (büyük bir bölümü döviz ol- mak kaydıyla) adı geçen şirketlere peşin peşin ödeniyor. 6 12 Eyliil yıkmıı aşıldı' • Baştarafı 1. Sayfada rak değerlendirilmesi ge- rektiğini vurguladı. Türk- tş Genel Başkanı Bayram Meral, Hak-Iş Genel Baş- kanı Salim Uslu, ÖDP Ge- nel Başkanı Ufiık Uras. HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak ve KESK Genel Başkanı Siyami Er- dem'in de birer konuşma yaptıklan genel kurulun di- van başkanlığına oybirli- ğiyle DlSK eski Genel Başkanı Kemal Nebioğlu seçildı. DlSK'in 10. Olağan Ge- nel Kurulu dün Istanbul'da Dedeman Oteli'nde çalış- malanna başladı. 12 Ey- lül'ün 17. yıldönümünde toplanan genel kurulda ko- nuşan Budak, Baykal ve diğer konuklar, konuşma- lannda 12 Eylül'ün ülkede yarattığı tahribata dikkat çektiler. TİSK Genel Baş- kanı RefikBaydur, ANAP Istanbul 11 Başkanı Erdal Aksoy, çok sayıda millet- vekili ve yabancı işçi sen- dikası temsilcisinin de ko- nuklan arasında bulundu- ğu genel kurulda konuşan Baykal, RER\HYOL'un is- tifaya zorlanmasında vaprı- ğı katkı nedeniyle DİSK'i övdü. Baykal. dışandan destek verdiği üçlü koalis- yon hükümetinin özellikle ekonomik icraatlannı eleş- tirerek, hükümetin benim- sediği kamu açıklanm zamlar ve borçlanmayla kapatma yönteminin Tur- gut Ozal'dan kalma bir ka- mu finasman yöntemi ol- duğunu belirtti. Baykal, BM'ye üye ülkeler arasın- da sadece Türkiye'nin 20 yıldır kesintisiz yüksek enflasyonla yaşadığına da dikkat çekerek "Enflasyo- nun nedenini herkes biliyor. Bu sorunu çözecek formül- ler de. sorunu çözecek kad- rolar da vardır. Eksik olan, bunu yapacak siyasi irade- dir. Hükümetten bu irade- vi göstermesini beklrvonız" diye konuştu. Baykal, emeklilik yaşı- nın bazı ülkelerle karşılaş- tmlarak yüksek olduğu yö- nünde görüşlerbulunduğu- nu da belirterek, ancak bu ülkelerdeki iş güvencesi, işsizlik sigortasından söz edilmediğine dikkat çekti. Konuşmasının sonunda hükümete yönelik eleştiri- lerinin dozunu arttıran Baykal. hükümetin bir an önce çözüm hükümeti mi seçim hükümeti mi oldu- ğunu açıklamasını istedi. Budak da. 10. Genel Ku- rul'u, DlSK'in tarihinde yeni bir sıçramanın başlan- gıcı yapacaklannı belirtti. Türkiye'nin birkrizle iç içe yaşadığını ve ülkemizde henüz demokrasinin yerli yerine oturmadığını kayde- den Budak, özetle şöyle de- vam etti: "Açıkça söylüyorum, ya- şadığunız bütün olumsuz- luklann kaynağında bugü- ne kadar uvgulanagelen resmi devlet politikalan, Türkiye'^i yankş.yönetmg alışkanlığı vardır. Türki- ye'de devlet, örgüüenerek hakkını arayan memurunu bir başka memuruna döv- düriiyor. Orgütlü toplumu yaratabilirsek sosyal adale- ti ve banşı sağlavabiliriz. Laikliği de böyle koruyabi- liriz, zoıia değiL" Budak, işveren örgütle- riyle oluşturduklan diyalo- ğu, "Bugün özlemini duy- duğumuz Avrupa sosyal modeü. yülardır devam e- den bu diyalog üzerinde yüksekü" sözlenyle savun- du. Çağan ise sosyal gü- venlik sorununun bir bütün halinde ele alınacağını ifa- de ederek tek başına emek- lilik yaşına sınır getirmek- le sorunun çözülemeyece- ğini vurguladı. llk kez DlSK genel ku- ruluna katılan Bayram Me- ral, "İşçi konfederasyonla- n ve kitle örgütlcri olarak bir araya, geimeseydik, de- mokratik ve laik cumhuri- yetin ilkeleri ayaklar altma alınacakt" dedi Salim Uslu, demokrasi sorununa dikkat çektiği ko- nuşmasında "Türkiye'de siyasi denklemi askerler mi, shiller mi beliıieyecek, so- run budur" diye konuştu. Siyami Erdem ise Ekono- mik ve Sosyal Konsey'de DtSK'inyeralmasınıeleş- tirdi. Ufiık Uras, Murat Bozlak ve EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel'in konuşmasından sonra ya- pılan başkanlık divanı se- çimlerinde eski başkan Ke- mal Nebioğlu oybirliğiyle divan başkanlığına seçildi. 12 Eylül değerlendirmesi Demirel: însanlar geçmişte yaşayamaz Yasaldı müteahtıide soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkânı Süleyman Demirel, 12 Ey- lül'ün yıldönümüyle ilgili olarak "İnsanlar geçmişte yaşav'amaz. Bugün ve gele- eekte yaşar. Türkiye sağ ol- sun" değerlendirmesinde bulundu. Demirel, dün Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu üyeleri. Radyo Televizyon Yayıncılan Derneği, Gü- neydoğu Sanayici ve tşa- damlan Derneğı, Gazi Ma- hallesi Hacı Bektaş Veli 8 trilyonluk I Baştarafı 1. Sayfada Iran'dan getirilen 300 ki- logram bazmorfini Van'da eroine çevirdiği, daha son- ra da Erdemli ilçesine bağ- lı Tömük beldesinde Sul- tan Doğan'a ait çiftlik evi- ne getirdiği saptandı. Naif Söylemez ile Sultan Do- ğan'ın kardeşi Sıraç Do- ğantarafindan çiftlik evin- de ikinci kez işlenerek ka- litesi yükseltilen ve daha sonra Tece beldesindeki Yasin Umu'ya ait yazlık eve getirilen saf eroin, yurtdışına gönderilmek üzere otomobıle yüklenir- ken operasyon düzenlen- di. Operasyonda, otomo- bile yüklenen 150 kilog- ram, evde yapılan arama- da da 25 İcilogram eroin ele geçirildi. Çiftlikte ya- pılan aramada ise, 28 ki- logram eroin atığı bulun- du. Kültür Derneği, Eskişehir Görme Özürlüler Derneği ve OSTÎM Sanayici ve Işa- damlan Derneği yönetici- lerini ayn ayn kabul etti. Demirel, gazetecilerin 12 Eylül'ün 17. yıldönümü ol- duğunu anımsatmalan üze- rine, "İnsanlar geçmişte ya- şamaz. Bugün ve gelecekte yaşar. Biz söyleyeceğimizi söyledik. Türkiye sağ olsun. Millet vatan ve devlet sağ olsun. Her şeyden önemli olan odur. Herkesten ve he- pimizden" diye konuştu. • Baştarafı 1. Sayfada de incelemeye aldı. Savcılık adliye sarayı, polis lojmanlan ve meslek yüksekokulu in- şaatlan ihalelerinde Altındağlar'a fazla ödeme yapıldığı iddialannı soruşturuyor. Savcılık, bir dönem "devleti zarara uğrat- t^ı" gerekçesiyle ihalelere girmesı yasak- lanan Altındağ'ın şirketlerinin Diyarba- kır'da aldığı kamu ihaleleri ile ilgili dosya- lan Bayındırlık Bakanlığı'ndan istedi. Altındağ ve yakınlannın sahibi olduğu Diyarbakır Söz gazetesi ile Söz TV'de iki gündür gazetemiz ve çalışanlannı hedef alan hakaret dolu yayınlar yapıldı. Söz ga- zetesi, "Provokatörier" başlığı altında Cumhuriyet gazetesinin "Yahudi orijinli, Marksist, inkârcı, ateist ve dış sermayeli, karteki bir yayuı orgam" olduğunu yazdı. Altındağ, gazetesindeki köşesinde de haka- retlenni sürdürdü. Mehmet Ali Altındağ, Söz TVnin önce- ki gece yayımlanan haber bültenine de çı- karak 45 dakika süre ile gazetemizi hedef alan konuşmalar yaptı. Gazetemiz çalışanlanna hakaretler yağ- dıran Altındağ, kentteki gazeteciler ile Ga- zetecilerCemiyeti'ni de hedef gösterdi. Al- tındağ'ın, büromuza yönelik silahlı saldın- sına tepkiler de sürüyor. Devlet Bakanı Cavit Kavak, Genel Yayın Yönetmenimız Orhan Erinç ile arkadaşı- mız Ziya Aksoy'a birer geçmiş olsun telg- rafı göndererek olayı kınadı. CHP Genel Sekreteri Adnan Kesldn, ABC Ajansı Ge- nel Müdürü Hulusi Turgut CHP Diyarba- kır İl Başkanı Mesut Değer, DYP 11 Başka- nı Galip Ensarioğlu. İçişlen Bakanlığı Ba- sın Müşavıri Ibrahim Saraçoğlu, GUNSİ- AD Genel Sekreteri tlhami Ceylan. Diyar- bakır TSO Yönetim Kurulu Üyesi Şeyh- mus Diken, ÇGD Akdeniz Şubesi, Hümyet Milliyet, Sabah ve Gündem gazeteleri ile Cihan Haber Ajansı Diyarbakır bürolan olayı kınadılar. Gok tymıltûlû G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Enver Hoca döneminde Enerji Bakanlığı olarak kullanılan bina, bugün Özelleştirme Bakanlığı'na verilmiş... Ethem Bey Gamisi ayakta, gelişmeleri izliyor... Kültür Merkezi'nin işlevi biraz değiştirilmiş... Tarih Müzesi'nde ise tarih yeniden yazılmış... Iskender Bey Osmanlı Sarayı'nda yetişmiş. Pa- dişah kendisine "bey" unvanı vermiş. Daha sonra Osmanlı'ya başkaldırmış. Kaybetmiş ama Arna- vutlar için tarih neredeyse Iskender Bey'den baş- lıyor. Arnavutluk'taki değişimi "başdöndürücü" diye tanımlamak, durumu net olarak anlatmaya yet- mez. Konunun bu yanını sonraya bırakalım. Tarih Mü- zesi'ne girelim. Müzenin önünde Tiran'ın görünümüyle simge- leşmiş dev bir resim var. Balkanlar'ın ilk sakinleri arasında bilinen llliryalılar, daha sonra yaşananlar, ortada kadın-erkek genç kuşaklann ileri çıkışı, el- lerinde Arnavutluk bayrağı... Bayrak, çift başlı kartalıyla aynen duruyor. Sa- dece sol üstteki yıldız atılmış. Resimdeki anlatım, müzenin içinde tarihi eser- lerle desteklenmiş... 20. yüzyıl bölümü ise tümüyle değiştirilmiş... İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı dönemde fa- şizme karşı verilen mücadele güzel bir tabloyla resme getirilmiş. Bu başlangıç var... Ama ötesi yok. Sonra ne oldu, devlet nasıl kuruldu? Bu sorulann yanrtlannın verildiği bölümde bugün kocaman bir duvar var. Yeni örülmüş duvann öte- sindekiler artık ziyaretçilere kapalı... Bunun yerine ayn bir bölüm hazırlanmış: "Komünizm Döneminde Terör..." Duvarlar binlerce adla dolu; 1944-1992 arasın- da yönetime karşı olduğu için yaşamından olan ya da cezaevine konulanlann adlan. Fotoğrafları bulunabilenler aynca sergilenmiş. Arnavutluk'un 1944-1992 döneminin yönetim biçimi, doğruydu-yanlıştı, ayn konu. Bugün yaşa- nan "her şeyi inkâr etme" anlayışı, o dönemdeki dışa kapalılığa tepki olarak değerlendirilebilir. Ama o dönem yanlıştı diye ülkede bugün yaşananlan tü- müyle onaylamak da oldukça zor. Balkan kentleri... Makedonya'da Arnavutların yoğun yaşadığı Te- tova'dan Tiran'a, Yugoslavya'nın Priştina kentin- de gazetecilik yapan Arnavut Iskender Latifi ile birlikte yolculuk ettik. Iskender adına Yunanlılar karşı çıkıyormuş. Ge- çenlerde Yunanistan'agitmiş. Sınırdaki polis, "Bir Amavutta Iskender adı mı olur?" diye çıkışmtş. Iskender, harita üzerinden, bugün Arnavutluk'un elinde olmayan Yugoslavya ve Makedonya sınır- ları içindeki Arnavut topraklannı özenle çizip ekle- di: - Dünya Bosna'yo bakıyorama buralardaki ih- lallere kulak asan yok... Makedonya sınırından Tiran 115 kilometre. Yo- lu dört saatte aştık. Yol inşası doğal yapıya tümüy- le teslim olarak planlanmış. AJtı yerde polis kont- rolünden geçtik. Banker olaylanndan bu yana hâ- lâ gece yolculuğu yasak... Sözü Tiran'la bağlayalım... Bir akşam üzeri gün batımından hemen önce u- laştığım Tıran'dan aynlırken kente ilişkin değişik ta- nımlamalar geçti kafamdan... Kentleri insanlara benzetip tanımlamak hoşuma gider... Balkan kentleri farklı duygularia yüklü... Sofya, uykulu görünüyordu... Selanik, biraz ne oldum delisi... Üsküp, tek tek güzel ama bir bedende yan ya- na pek uygun durmayan giysiler içindeydi... Belgrad, yorgun ama yorgun olmadığını kanrtla- mak için sürekli hareket halindeydi... Tiran'ın ise tozu havadaydı. Neyin nasıl oturaca- ğını kestirmek zor. Hani, çok tutucu eşten aynlan kişi gibi aklına ne eserse yapmak ister havada... Batı'yla ilişkilerde de küçük bir değişiklik var... Eskiden her şeyine kafa tutariardı... Şimdi çanak tutuyorlar... Rusya'dan Çeçenlere boru hattı sürprizi MOSKOVA(AA)-Rus- ya, Azeri petrollerini taşı- mak için Çeçenistan'ı dı- şanda bırakan yeni bir hat yapımına karar verdi. Bu karar üzerine, Rus birliklerinin bombardı- manı ile yerle bir olan Çe- EGITIM KURUMLARI ANADOLU OTELCİLİK ve TURİZM MESLEK LİSESİ KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR. 1 Tel: (0.212) 246 32 51 j (0.212) 248 95 58 | Bağışlarınız bir kitap, bir burs, bir okul bir yurt olsun... ÇAĞDAŞ EĞtTİM VAKFI Tel: 276 28 99 - Bağış Hes. No: Vakıf B»nk - Eöler Şb. 2012776 1. Baskı 1 9 8 8 çenistan'm, yeniden imar için güvendiği petrol bo- ru hattı gelirinden mah- rum olması gündeme gel- di. Rusya Yakıt ve Enerji Bakanı da olan Başbakan Birinci Yardımcısı Boris Nemtsov, dün Surgut ken- tinde yaptığı açıkJamada, yeni hattın, Rusya'ya bağ- İı Dağıstan'ın Hasavyurt kasabasından yine Rus- ya'nın Kuzey Osetya Cumhuriyeti'ne ulaşaca- ğım belirtti. Hasavyurt, Çeçenistan sınınnın hemen dışında bulunuyor. Buna göre Ba- kû-Novorossisk (Karade- niz) hattının Çeçenistan dışında kalan bölümünü Rusya kullanmaya devam edecek. By-pass hattı ise bu boru hattının Çeçenis- tan'dan geçen yaklaşık 150 km'lik bölümünün iptaline yol açacak. Yeni hat, Bakû-Novo- rossisk hattınm Çeçenis- tan sınınna girdiği yerden başlayarak sınırdan çıktı- ğı yere ulaşan ve Çeçenis- tan'ı kuzeyden bir yay gi- bi dolaşan daha uzun bir hat olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle