25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeru: Orhan Erinç # Genel Yaym Koordınatörü; Hikmet Çcnnkava • Yazuşlen Mûdürien. İbrahim Yüdız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz • Haber Merkezi Müdüni: Hakan Kara #Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tstihbarat: Ceogiz Yüdınm • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Y ücelman 9 Ekonomı: Seda Oğuz • Makaleler Sami Karaören • Düzetane Abdullah Yazıa • Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberien Mehmet Faraç Ya>mKuaüu: İlh»n Sdçok (Bajkan), Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinka)•«, Şüknuı Sooer, Ergun Bakı, Dinç Tayanç. tbrahmı Yüdız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsilcısı. MustafaBalbaj Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izrmr Temsilcısi Serdar Kızık. H. Ziya Blv. 1352 S.2'3 Tel-4411220. Faks: 4419117•Adana Temsilcısi: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No: 1 Kal: 1, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürû Üstün Akmen # Koordınatör Ahmet Korulsın 0 Muhasebe: BOent Yener«ldare- Hâseym Görer • tşletme Önder Çelik • Bıİgı- lşlem Nail İnal # Bılgısa>ar Sıstem Mnrihet Çiler • Satış' Fazflet Kuz» MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman 9 Genel Müdür Yardımctsı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395S0-513846(>61,Faks 5138463 Yayımla) an ve Basao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yavıncılık A Ş Türkocagı Cad 39 41 Cagaloğhı 34334 tst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 |20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 10EYLÜL1997 tmsak: 5.03 Güneş: 6.32 Öğle: 13.08 tkindi: 16.41 Akşam: 19.30 Yatsı: 20.53 'Dünyayı yaşanabilir kılalım' • İstanbul Haber Servisi - 'Eskışehir Yerel Habitatı" 12-13 eylül tarihlennde yapılıyor. Konferansta 30 çalışma grubunun raporlan tartışılacak. Kolaylaştıncı komite adına Azmi Kerman, 14-21 eylül tarihlerinde ise sayısız paralel etkinlik yapılacağını bildirerek ilgililerin katkılanru bekledıklerini söyledi. Tekne kazasına 3 tutuklama • FETHİYE(AA)- Muğla'nm Fethıye ilçesindeki Ölüdeniz Gemile Koyu yakınında. önceki akşam sürat teknesiyle çarptıklan ünıversite öğrencisi kız kardeşlerden birinin ölümüne. dığerinin yaralanmasına yol açtıklan gerekçesiyle gözaltına ahnanlardan, aralannda Rusya uynıkJu bir kadının da bulunduğu 3 kişi tutuklandı. Sürat teknesini kullanan tbrahim Zafer Altaş ile teknenin sahibi Halit Uran ve olay sırasında teknede bulunan Rus uyruklu trina Başkova hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılacağı bildirildi. DGM'den kitap toplatma karam • İstanbul Haber Servisi - İstanbul 2 No'lu DGM Yedek Hâkimliği, "bölücülük propagandası" yapıldığı gerekçesiyle. Avesta Yayınlan arasında yer alan "Kürt Sorunu Üzerine" adlı kitabın toplatılmasını kararlaştırdı. Kitap, Celadet Ali Bedirhan tarafindan Fransızca olarak 1934 yılında kaleme altnmış ve Avesta Yayınlan tarafindan Fransızca ve Türkçe olarak piyasaya sunulmuştu. Rüzgâr atlası hazırlanıyop • ANKARA(UBA)- Elektnk İşleri Etüd îdaresi (EtE) ve Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliğı (TÜREB) rüzgâr enerjisi kaynağının değerlendırilmesine temel oluşturmak için Türkiye'nin Rüzgâr Atlası'nı hazırlamak amacıyla bir proje çalışması yapacak. Rüzgâr enerjisi planlamalanna referans oluşturmak amacıyla hazırlanacak haritada. rüzgâr enerjı dönüşüm sıstemlerine uygun olan yerler de belirlenecek. EtE ve TÜREB aynca rüzgâr enerjisinin kullanımını özendirmek amacıyla ülkenin batısında Rüzgâr Enerjisi Fizibilite Projesi'ni hayata geçirecek. At sırtında dünya tunı • DEREKÖY(AA)- Avusturyalı savaş muhabiri Rainer Kerim Kaplan. Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten başladığı "at sırtuıda dünya turunun" Türkiye bölümünü tamamladı. Kırklareli'ndeki Dereköy sınır kapısına ulaşan Kaplan, amacının değişik ülkelerdeki insanlarla tanışmak, savaşsız bir dünya mesajı vermek olduğunu söyledi. Uıiversite kayıtian • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üniversitelere kayıtlar 12 eylül cuma günü sona eriyor. ÖSYM'den yapılan açıklamada, kayıttlann posta ve fotokopili belgelerle yapdmayacağı bildirildi. Açıtlamada, Anadolu Üni/ersitesi'nin iktisat ve işleme fakültelerinin açıköğretim programlannı kazman öğrencilerin kayıt tariii ve ışlemleri için Anaiolu Cniversitesi Rekörlüğü'ne başvurmalan ısteıdi. Gccekondu yıkımı • İstanbul Haber Servisi- lstaıbul Büyükşehir Bekdıyesı yıkım ekipleri, yolyapılacak olan Sanyer Çavrbaşı mevkiındeki 21 geckondudan 11 'ini yıktı. Yetdliler, haklannda yiintmeyi durdurma karan olaı 10 gecekondu için maıkeme sonucunun bekendiğini belirtti. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, çalışmalan ihale aşamasına getirerek devrettiklerini söyledi Rayhtüp geçit projesi hazır• ÖDP İstanbul İl Başkanı Mehmet Atay, 3. köprüyü "vahşi kapitalizmin yeni bir saldınsı" olarak nitelerken Türk Mühendisler Birliği Genel Başkanı Şevket Çorbacıoğlu, "Köprüler, Boğaz'ın incisi değil sancısıdır" dedi. tstanbul Haber Servisi - Tüp geçit için hazırlanan projelere geçen 12 yıl içinde 12 milyon dolarharcanmasına kar- şın, Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK.) İstanbul Boğazı'na 3. bir köprü yapıl- masma karar verilmesine tepkiler sürü- yor. Eski İstanbul Büyükşehir Beledıye- si Başkanı NurettinSözen ve ÖDP tl Baş- kanı Mehmet Atay, köprü yerine raylı tüp geçit önerirken Türk Mühendisler Birliği Genel Başkanı Şevket Çorbaa- oğhı ise tüm sıvil toplum kuruluşlannı, örgütlü duyarhlığa çağırdı. Asma köp- rüler konusunda uzman ve bu konuda Amerikalı bir fırmaya danışmanlık ya- pan yüksek mimar-mühendis Orhan Eniil ise yeni köprü yapımı yerine mev- Topçu: Ben ikisine de taraftanm İstanbulHaber Servisi - Bayındırhk ve Iskân Bakanı YaşarTopçu, İstanbul Boğazı'nda köprügeçişiyle tûnel geçişinin birbirinin alternatifi olmadığuu, ancak bunlar- dan birinin diğerine göre önceliğinin tarrjşdabileceğini belirtti. 3. bogaz köprüsünün yap-işlet-devret modeliy- le yapüacağını, tüp geçişte de bu modeli uygulamanrn mürnkün olduğunu ifade eden Topçu, "İkbâni de yap- işlet-devTet modeliyle ihaleyeçdcandun,hangtsmm mûş- terisi çıkarsa onu yapalım" dedi. Boğazda 3. geçişle ilgili AA muhabirinin soruknnı yanıtlayan Bakan Topçu. tüp geçişte çözülmesi gereken Önenüi sorunlar bulunduğunu, bunlann başında hava- landırma ve özellikle derüzaltjlann gelip-geçerken hcr- hangı bir şekilde bu geçişe zarar vermeleri üıtimali ol- duğunu kaydetrj. Bakari Topçu, tüp geçişin her iki ta- rafindaki giriş ve çılaşlannın boğazın iki yakasından çok uzaklardan başlamasının teknolojik bir zaruret olduğu- nu vurguladı. cutlann iki katlı olmasını önerdi. İstan- bul Boğazı'na 3. köprü > apılmasıyla il- gilı önceki gün İstanbul ValiligTnde ya- pılan toplantıya katılan bürokratlann. YPK'nin uygun gördüğü projenin ye- terli araştırmadan yoksun olduğunu sa- vunduğu belirlendi. Toplantıya katılan uzmanlann söz konusu projenin EN- KA tarafindan yapılmış bir ön tasanm çalışması olduğunu, demiryolu-tüp ge- çiş alternatifînden yana görüş belirttik- leri öğrenildi. Nurettin Sözen, 3. köprü konusunun Türkiye'de en azından 10 yıldan beri tartışılan bir konu olduğunu anımsata- rak "Yann ihtiyaçlar daha çok artacak. yeni bir köprü gündeme gelecek. Ovsa çağdaş teknoJoji bu sorunuçözmüş: Tüp geçit yapıhyor" dedi. Özellikle Japon teknolojisinde beton tüpler dışanda ha- zırlanarak toprak açılıp içine konula- bıldiğini ve tüp geçidin son derece ucu- za mal clabildiğini anlatan Nurettin Sö- zen, şunlan söyledi: -Buradaöncmliolantophıtaşun tar- uşmasidır.Toplu tasuhdartyana mısııuz değil misiniz? Ra>lı sistemden yana nu- sınız.değfl misiniz? Bu\ ük kentkrin tra- fik sorununu toptu taşım >öntemhle çö- zebilirsiniz. Toplu taşun içinde de ra>t sistemlc çözebüirsiniz. Bunun dışında >t)l açmak, köprü yapmak trafik soru- nunu çözmez. Çağımızda. özeDikle sos- yal dcmokraüann trafik sorununa çö- zümü kuşkusuz toplu taşım araclanna. raylı sisteme öncelik \ermektir. Biz Nâ- zını Plan'a da tüp geçidi kmmuştuk ve aynca tüp geçit projesini son olarak OD- TÜ'de gözden geçinnis. \« ihaleje hazır duruma getinniştik. İhale \apmama- mızın nedeni, metronun,dış borç >ükü- nün artması nedeniyle engellenmesin dhe. Ihaiedosyas hazarh. Köprüden ray- h sistemin de geçirileceği konusu bir tak- tiktir. Btam bu görüşlerimizi engelle- mek için bulunmuş bir taktik." ÖDP İstanbul 11 Başkanı Mehmet Atay, ilk köprünün yapılmasından bu ya- na köprüden geçen araç sayısında 12 kat artış olurken köprüden geçen ınsanla- nn sa>ısında sadece 2 kat artış olduğu- nu vurgulayarak şunlan söyledi: "Bedrettin Dalan'uı dün önerdiği bu- gün de sahip çıktığı: Dolapdert, Kasım- paşa. Okme> danı bölgesinin > ağmalan- ma planıdır. Köprü geçişiyle toplu taşı- macahk Ne insanı taşımak değil, araçla- nn geçişiamaçlanmaktadır. Bizûn öne- rimiz: toplu taşunaa ve düzenleykidir. Birrantçı\aüruna karşL demiryolu bağ- lanüb ra> lı tüp geçit öneriyoruz. 3. köp- rüyü çok isabedi olarak değertendiren tshak Alaton, hem köprünün \apımını hem de işletilmesini öneriyor. ODP ola- rak bizinı önerimiz; Alarko Hoküng]iıı ofisi bilindiği gibi birinci köprünün aya- ğındadır. Bence birinci köprüyü özcl- leştirme>« çalıssın." Türk Mühendisler Birliği Genel Baş- kanı Şevket Çorbacıoğlu da yaptığı ya- zılı açıklamada "Yıllarca önce mühen- dis ve mimaıiar olarak köprüleri Bo- ğaz'ın incisi olarak gösterenlere bir tep- kimiz vardı: 'Köprüler, Boğaz'ın inci- si değil sancısı' diye. Son alınan 3. Bo- ğazköprüsü karanyla busancının istan- bul ve çevresinin tüm dokulanna yay> lacağını düşünüyoruz" dedi. Bu gırişim önlenemediği takdirde. Çanakkale Boğazı'nda ve tzmit Körfe- zi'nde de pusuya yatan çıkar gruplan- nın. harekete geçerek "sanayı" tüm ül- keye yayacaklan endişesinı taşıdıklan- nı belirten Çorbacıoğlu, şunlan söyle- di: "Yetküilerulaşım sorununu çözmek için3. Boğaz köprüsünde raylı sistem de koouşlandıracaklanru beyan etmektedir- ler. Peki köprü hangi sorunu çözecek. De- mek ki sa\lanmız doğrulanmaktadn-. Vetkililer acaba ne> i amaçlamaktadır- lar. Bizler, Boğaz için tüp geçit, kentiçin metro ve raylı sistem diyoruz." Johnnie Walker'ın 'Action Time'ına 27 Türk genci katıldı Iskoçya'da doğa yarışı HAKAN AKARSU Iskoçya'nrn viskileri ile ünlü bölgesi Cardhu, ge- çen hafta Johnnie Walker' ın düzenlediği bir organizas- yona ev sahipliği yaptı. Johnnie Walker'ın "Tadı- nı çıkar" sloganıyla mayıs aymda başlattığı promos- yona katılan 85 bin genç arasmdan seçilen 27 Türk genci, lskoçya'nın kuzey kentlerinden Inverness'te gerçekleştirilen "Action IV me"da üç grup halinde ha- yatm tadını çıkararak ya- nştı. Siyah. Beyaz ve Ma- vi olarak üç gruba aynlan kızlı erkekli gençler Iskoç öğretmenlerin gözetimin- de dağ bisikleti, kano, 4x4 motosiklet vejeep, ata bin- me. ok atma, dağ yürüyüşü yaparak birbirleri ve doğa ile yanştılar. 3 günlük yanşlar sonunda Emre Uçku,Do- ğu Dinmcz. Aysun Hitit, Deniz Kalafat, Murat Kalafat, Meriç Çalışkan. Ahu Büyükkuşoğluu Büknt Bulut ve Tevfîk Egeli'den oluşan siyah grup birinci oldu. Yanşla- nn sonunda ünlü Cardhu malt viskisi damıtımevinde 4x4 motosiklet yanşuun heyecanlı anlanndan biri gerçekleştirilen ödül törenin- de ise gençler lskoçya'nın milli enstrümanı gayda eşli- ğinde coşarak 3 günlük yor- gunluğu atmaya çalıştı. Action Time nedir? Johnnie VValker'ın da bağ- lı bulunduğu Unıted Distiller şirketi Güney Avrupa Pazar- lama Koordınatörü Gafip Yor- gancıoğlu'nun buluşu olan "Action Tüne" gruplann çe- şitli açık hava sporlan çerçe- vesinde yanştiğı bir etkinlik- ler zincıri. Action Time, etkin- liğin her aşamasında "Tadını çıkar" sloganına uygun ola- rak hetkesin yapabileceğı, bel- li bir risk unsunı bulunan ya- nşmalardan oluşuyor. Bu yıl- ki yanşmalar dağ bisikleti, nehirde kano, 4x4 motosiklet vejeep, ata binme, ok atma ve dağ yüriiyüşünden oluşuyor- du. Bir gelenek haline getirilerek her yıl gerçekleştirile- cek olan "Action Time'', gelecek yıllarda da herkesin ka- tılabileceği eğlenceli. heyecanlı, mantık ve düşünce is- teyen, aynı zamanda da ekip çalışması gerektiren yanş- malar ziııciri olarak sürecek. FETtÜYE^DEKl KAZA, YASAL BOŞLUKLAR1 GLHNDEME GETİRDİ Sürat tekneleri denetimsizİstanbul Haber Servisi - Sürat mo- torlanyla "caka satanlar" denize gi- renlerin korkulu rüyası olmayı sürdü- rüyor. İTÜ Denizcilik Fakültesi Araş- tırma Görevlisi Kaptan Banş Tozar, sürat motorlanyla ilgili hukuki yapının çok yetersiz olduğunu belirterek, "Çev- redekUerin dikkatini çekmek veonlan etkilemek amaayia kurallara aykın ve tehlikeli da\Tamşlarda bulunanlar ka- zalara yol açmaktaduiar" dedi. Muğla Fethıye'de önceki gün bir sü- rat teknesinin denizde yüzmekte olan iki kız kardeşe çarpması ve birinin ölü- mü diğerinin de ağır yaralanmasıyla so- nuçlanan kaza. denize gırilen yerlerin düzenlenmesi ve alınması gereken ya- sal önlemleri yeniden gündeme getir- di. Araştınna görevlisi, kaptan Banş Tozar, yüksek hıziı teknelerle yapılan deniz sporlannın faaliyetleri için geliş- miş ülkelerde gerekli tedbirlerin ve dü- zenlemelerin yapıldığını anımsatarak. deniz turizmi olan ama tam bir deniz trafiği yönetim sistemi kuramamış ül- kelerde henüz gerek fıziki, gerekse ya- sal düzenlemelerin yapılamadığına dik- kat çekti. Deniz turizminın gelişmesiyle bu tür kazalarda da artış olduğunu vurgu- layan Banş Tozar. "Haklannu suurla- ruu. kııllandığı araon teknik kapasite- sini bilmeyen. gerekli deniz eğitimini görmeyip, neden olabileceği ay kın du- rumlan önceden kestiremeyen. kısaca- sı bu konuda yetersi/ olan kimselerin bu tip kazalara neden ounası zaten ka- çuulinazdır" görüşünü savundu. Meydana gelen kazalarda pek çok suçlunun. "gerekli sınırlama işaretfcri- nin olmadığınL >üzücunün fazla açüdt- ğuu, teknesinin kıyıdan çok uzakta ol- duğunu 1 ' iddia ettiğının altını çizen To- zar, bu kazalann önüne geçilebilmesi için ^u önerilerde bulundu: - Oncetildemevzuat eksikfiğmi gide- recek biryasal düzenlemeyapdmahdır. - Bu faalıyetlerin gerçekleştıği böl- gelerdeki teknik donanım ve personel eksikliği tespitedilerek giderilmelidir. - Daha uzun birvadeye yayüacak şe- kildeeğitimeksikliğinigidericibirplan hazuianmabdu-. - Bu bölgelerin yetkili kılınacak ku- rumlardan. bölgedeki faaliyet ve fızi- ki şartlara uygun deniz bölgesi kulla- nım planlan istenmelidir. - Bu bölgeler farklı mesafelere >e fa- aliyetlere farklı cins ve farkh renkteki şamandıralamaastemiylemarkalanma- hvealanlarsınırlandınlarak yapunm- lar uygulanmaudu". Dünyayı tehdit eden 13 sorun Baş tehlike nükleer ve hızlı nüfus artışı e-posta : tan @ prizma.net tr İZMİR (AA) - tsveç Çev- re Koruma Ajansı, dünyayı tehdit eden 13 sorunu açık- ladi. "Nükieer tehdit ve artan nüfus" bu tehlikelerin başın- da gelirken, ikinci sırayı da "sera gazlan" aldı. Merkezi Londra'da bulu- nan "Yeşil Ekran" (Green Screen) Ajansrndan alınan bilgiye göre. "Enviro" adlı yaym organında dünyanın çevTe sorunlannı değerlendi- ren İsveç Çevre Koruma Ajansı, çözüm bekleyen 13 sorunu gündeme getirdi. 1992 Rio zirvesinde Bir- leşmış Milletler'in dünyaya bir görev verdiğini anımsa- tan İsveç Çevre Koruma Ajansı'nm açıkladığı dün- yayı tehdit eden en önemli 13 sorun şöyle sıralandı: 1- Nükleer tehdit ve artan nüfus. 2- Sera gazlan. 3- Toprağm ve sıryun ash- lenmesL 4- Ozon tabakasındaki de- linme. 5- Ozon tabakası aranda- ki fotokimyasal oksitlenme. 6- Kentlerdeki hav'a kirli- liği ve gürültü. 7-MetaUerin oluşturduğu sorunlar. 8- Süregelen organik kir- lenmenin etkileri. 9- Yabancı organizmala- nn ortayaçıkması veyaygın- laşması. 10- Su ve toprak kaynak- lannın uygunsuz kullanımı. 11- Ev, iş, sanayi için top- rak ve su somürüsü. 12- Özel koruma alanlan- nın üstündekı artan baskı ve bunların daralması. 13- Geri dönüştürülmesi tehlikeli ve uzun süreli abk- laruı çoğabnası. Actioo Tîme'a kablanlar. dağ bisikleti kano (üsttek 4x4 mo 1 tosiklct vejeep. ata binme,ok atma, dağ yürüyüşü dalla- nnda yanşülar. 3 günlük ya- nşlar sonunda Emre Uçku, Doğu Dinmcz, Aysun Hitit, Deniz Kalafat, Murat Kala- fat, Meriç Çalışkan, Ahu Bû- yükkuşoğlu, Bülent Bulut ve Tevfık Egeli'den oluşan si>ah grup birinci oldu (yanda). SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Ne de 'Reform' ya!» Aklıma geldikçe utanınm: Ayazın yüzümüzü jilet gibi yaladığı, 'mağmum' bir akşam; Işçi Üniver- sitesi (L'UniversJte Ouvrier) aviusunda ayaküstü söy- leşiyoruz. Camarade Paul, söiün gelişi soaıyor: "... Engeis'iokudunmu?Bilhassa 'Ailenin Menşei'n/?" Ne diyeceğimi bilememiştim: O '40 karanlığı' yılla- nnda, Türkiye'de değil Engels, Marks, ya da Le- nin; sosyalizmle ilgili, en ufak bir broşür bile yasak- tı; yabancı dil bilenler dahi, bu türden kitaplan edi- nemezler, okuyamazlar! Yalnız o kadar mı, canım? Bayar / Menderes muhalefetinin başlıca kozlanndan birisi, 'işçiyegrev hakkı vermek' kozuydu; ne demek oluyor bu, Tür- kiye'de ne grev hakkı var, ne toplusözleşme, ne üc- retli izin, ne de sosyal sigorta; bu kadan yetmezmiş gibi, savaş bahanesiyle, ülkenin birçok yöresinde, (meselâ ZongukJak'ta) ahaliye 'mecburi' çalışma mü- kellefiyeti bindırilmiş, evet! O yüzden, çağdaş bir toplumda sıradan hak sa- yılan, sendika, grev, toplusözleşme, ücretli izin, sos- yal sigorta vs; memleketimizde, savaş sonrası ko- şullannın yönetimi mecburettiği, 'insanhaklan'me- yânında sayılmıştır; hele Cumhuriyet, 'sosyal dev- let' srfatını alınca, bu müesseseleri Türkiye'de ku- rup yaşatmamak mümkün olabilir miydi? Ele güne karşı, rezil olurduk! Şimdi yanılıyorsam, düzertiniz: Türkiye hâlâ 'sos- yal devlettir ama, 'sosyal güvenlik' müessesesinin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor; yönetimler USA il- hamlı olduğundan, 'keyfiyef, 'artık hantallaşmış, köhnemiş ve lağariaşmış sigortalarda reform yap- mak' şeklinde takdim ediliyor, ama, doğrusu şu: sosyal sigortalar da, 'özelleştirme' kapsamına da- hil! Acaba o 'fikirgazetemizde', 'Sosyal Güvenlik re- formu' manşetini görünce, gülmem bundan mı? Ha- tırlayacaksınız, Dünya Bankası ve IMF'in, 'alafran- ga ve lâik' koalisyona açacağı kredi destegi. iki şar- ta bağlanmıştı; neydi onlar: 1/Sosyal Güvenlik re- formu, 2/Sağlık reformu (Hürriyet, 29 Temmuz 1997). İki 'reformu' da, bu hizmetlerin kamu sektörün- den alınıp, özel sektöre devri diye anlayınız: Açık- çası, 'birileri' bu 'hizmetler'den para kazanacak! Adam, 'liberal' ama... I gnacio Romanet, 'g/oba//fercfeWef'tanımınıya- I parken, boşuna mı altını çizmişti: Liberal 'sistem', özgürlük kisvesi altında. kendi ideolojisini 'tek ide- oloji' olarak dayatmaktadın sosyal güvenlikte yapı- lacağı ileri sürülen reformlann, nasıl bir şey olacağı- nı anlamak için, yapıldığı ülkelere bir göz atacaksı- nız: Yapılmış da ne olmuş? Financial Times'da, Philip Stephens, 'dalgastnı' şöyle geçiyor: "... tam devtetin zamanı geçmiş olabilir. Her şey- den yoksunlann durumlannı görmezlikten gelen- ler, sosyal güvenliği boğaz tokluğuna indirmek ölçüsüne belki de hazırdırlar; ama ciddi savur- ganlıklan kısıtlamak yerine, 'korumacı devletin' bütünüyle ortadan kaldınlmasını savunanlar, so- runa alternatrf çözümler üretmek zorundadır- lar..." Altematif, belli: 'Sosya/'den vazgeçip 'ö'ze/'sigor- taya yatılacak! Stephens, dikenli diliyle onu da ma- karaya almış: "... Pazar, nasılsa her şeyi çözecektir, aynca, 'Pazar' çok daha etkindir; tasamrf planlan, si- gorta poliçeleri, bunun için mevcuttur. Özelleş- tirme (kapitalizasyon) yoluyla emeklilik, hayat sigortası, sağlık sigortası, işsizlik sigortası, ta- şınmazlar üzerine borç sigortası, vs. hepsi ha- zır; neye ihtiyacınızın olduğunu söylemeniz, ye- terli; size hemen bir poliçe verilecektir, ama zen- gin sağlıklı olmanız şartıyla! Yoksullar, hastalar ve işsizler, boşuna zahmet edip gelmesinler! Ay- nı durum, sayılan girbkçe artan geçici işçiler, 'genleri' daha fazla göze batanlar (yabanalaıj için de geçetiidir..." "... durumun tuhaflığına bakın ki, kimsenin sosyal güvenliğin ortadan kalkması için kampan- ya yapmadığı bir sırada, 'özel sigorta'nın alter- natrf olarak bu işe daha az uygun olduğu orta- ya çıkmaktadır..." (Financial Times / Courrier/ 27 Nisan1997) Adam havaya konuşmuyor; 'özelsigorta'mn, bü- yük çoğunluğu nasıl kaderiyle başbaşa bıraktığını, somut örnekleriyle göreceğiz; göreceğiz de beni başka bir nokta, hazin düşüncelere sevk ediyor. Nebüyüktalihsizlik!.. Laf aramızda, Bülent Ecevrt niye Zonguldak mil- letvekilidir, bilir misiniz? Memleketi orası da ondan, diyeceksiniz, hayır! Ankara'da serin bir yaz, yavaı serçeler ağaçlarda kanat alıştınyor. gök çıldırtıcı mavi; llhami Soysal ve ben, yayınevinden çıkmış, Kuğulu Park'a doğ- ru yürümekteyiz; llhami malûm Zonguldak'lı, diyor ki: "- Ecevit'in seçim bölgesinin Zonguldak ol- ması, işçilerin uzun yıllar sahip olamadıklan hak- lan sağlayan sosyal yasalann, onun Çalışma Ba- kanlığı zamanında çıkanlmasına bağlıdır; 'zah- metkeş' işçiler, onu bu yüzden her seçimde Mec- lis'e gönderiyor." Aynı Ecevit'in, 'Sosyal Güvenliği' -'Sistem' öyle istiyor diye- 'Özel Sigorta'ya kaydıracak bir yöne- timde bulunması, ne büyük talihsizlik, değil mi? Yoksa, bana mı öyle geliyor?. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bikjiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle