03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Papa sujkastında yeri iüdta • BONN (AA) - Almanya'da Vatikan ile ilgili TV programı yapan bir gazeteci, Papa Jean Paul Il'ye 1981 yılında yapılan suıkast gırişimi konusunda elinde "*yeni unsurlar" oldugunu öne sürdü Gazeteci Maurice Philıpp Remy "Jean Paul II"ye saldınaın İCGB tarafından yönlendinldıği kuşkulannı güçlendiren \e bugüne kadar bilınmeyen bır dizi yeni unsurlara sahıbız" şeklinde konuştu. Mehmet Alı Ağca ile göriişen Remy ve Knopp'un hazırladıklan 5 bölümlük belgesel. 27 Ağustos'tan itibaren Alman- Fransız onak kanalı Arte"de, daha sonra Alman ZDF televizyonunda yayınlanacak. Arnavutluk'ta 4 günde 20 ölü • TİRAN (AA) - Arnavutluk'ta son 4 günde meydana gelen çatışmalarda 20 kişınin öldüğü bildirildi. Tiran'daki polis kaynaklanndan edinilen bilgilere göre. son bir haftada ölenlerin sayısı 61'e yûkselmişoldu. Arnavutluk Içişleri Bakanı Niretan Ceka da, AFP'ye yaptığı açıkJamada, polisin kamu düzenini sağlamaya çalıştığını. ancak durumun hassas olduğunu kaydetti. İnek de klonlandı • WASHINGTON (AA) - Ineklenn yapay döllenmesi konusunda uzman bir Amerikah fırma Holstein türü bır ıneği klonladı. Wisconsin'de bulunan ABS Global adlı şırketin, Gene dıye isimlendırilen ineğin klonlanmasında ileri bir yöntem kullandığı kaydedildi. Aynntılara gırilmezken, altı aylık oldugu belirtilen Gene'nin yakında kamuoyuna tanıtılması bekleniyor. Mip'e yardım ulaştı • KOROLYOV (AA) - Soyuz TM-26 uzay aracmdaki kozmonotlann Mir Uzay lstasyonu'ndaki mûrettebat ile bir araya geldikleri bildirildi. Televizyondan canlı yayınlanan görüşmede, Soyuz ve Mir Uzay tstasyonu arasındaki kapağın açılmasınm ardından biraraya gelen kozmonotlann kucaklaştiklan görüldü. Öte yandan, kontrol merkezınden yapılan açıkJamada. otomatik kenetlenme sisteminde çıkan bir anza nedeniyle Soyuz TM-26 uzay aracında bulunan kozmonotlann Mir Uzay Istasyonu ile kenetlenmeyi el ile gerçekleştirdikleri belirtildi. Kıbns sorunu için toplumlararası görüşmelerin ikinci turu, 11-16 ağustosta Montrö'de yapılacak Haıııle sırasıDenktaş'taSERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, Kıbns sorununun çözûmü kapsa- mında 11 -16 ağustos günlerinde yapılacak top- lumlararası görüşmelere avantajlı gittiği kayde- dildi. Denktaş'ın, Birleşmiş Milletler'in (BM) sunduğu belge ve Rum kesimi lideri Glafkos Klerkks'in. Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik ile ilgili görüşlerine karşı Kıbns TürkJeri için vaz- geçilmez öneme sahip olan "egemenlik, iki ke- sünMk, Türidye'nin garantörlüğünün sürme- si ve AB iiyetiğine karşıTûrkiye ileözelffişldku- nılması" unsurlannı masaya getireceği bildiril- di. BM Genel Sekreteri Kofî Annan'ın iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbns sorununa kalıcı çözüm bulunmasına yönelik olarak başlatılan doğrudan görüşmelerin ikinci ayağında hamle sırası KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'a geçti. Cumhuriyet'in üst düzey yetkililerden edindi- • Denktaş, New York görüşmeleri sırasında federatif bir çözümü öngören belgeyi sunan BM ve AB ile tam üyelik görüşmelerinin başlatılması konusunda direnen Klerides'e karşı tezlerini sunacak. ği bilgilere göre Denktaş, New York görüşme- leri sırasında federatifbir çözümü öngören bel- geyi sunan BM ve AB ile tam üyelik görüşme- lerinin başlatılması konusunda direnen Kleri- des'e karşı tezlerini sunacak. KKTC Cumhur- başkanf nın sunacağı unsurlar arasında "ege- menlik, iki kesimlilik. AB'ye karşı Türkiye fle özel ilişki, Türkiye'nin garantörlüğünün sür- mesinin" de yer aldığı kaydedildi. Üst düzey bir kaynak. BM Özel Temsilcisi Diego Cordovez'in gündeme getirdiği belge- nin, birönceki BM Genel Sekreteri ButrosGa- • KKTC Cumhurbaşkanrnın sunacağı unsurlar arasında, "egemenlik, iki kesimlilik, AB'ye karşı Türkiye ile özel ilişki, Türkiye'nin garantörlüğünün sürmesinin" de yer aldığı kaydedildi. K'nin sunduğu fikirler dizisinden çok farklı ol- madığını kaydetti. Cordovez'in belgesinin "çok orijinaT olmadığını kaydeden yetkili "Şimdi SJ- ra Denktaş'ta. Kıbns Türkleri için vazgeçttmez unsurlan masaya getirecek" dedı. Diplomatik kaynaklar da önceki gün Türki- ye ile Ortaklık Konseyi anlaşmasını imzalayan Denktaş'ın Montrö'de daha rahat olmasının beklendiğini kaydettiler. Kaynaklar "AB'nin Kıbns Rumlan ile tam üyelik görüşmeleriııe karşuı imzalanan Ortakiık Konsevi anlaşması Denktaş için önemli bir koz. Ortaklık Konseyi anlaşması sadece Kıbns Rum kesimi ya da Yu- nanistan'a değil aynızamanda AB'ye de bir me- saj. Denktaş da bu mesajı Montrö'de dile geti- recek" değerlendırmesini yaptılar. Montrö sonrası politikalar Edinilen bilgilere göre Türkiye ve KKTC, Montrö görüşmelerinin sonucuna göre iki po- litika hazırladılar. Montrö görüşmelerinden olumlu bir sonuç alınamaması durumunda, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Ortak- lık Konseyi çalışmalannın hızlandınlması için gerekli önlemlerin alınacağı kaydedildi. Ön- lemler kapsamında, Ortaklık Konseyi'nin ça- hşmalannı yürütecek 10'u Türkiye'den 10'u da KKTC'den olmak üzere 20 kişilik birkomıs- yon bir an önce kurulacak. Görüşmelerin olumlu sonuçlanması duru- munda Ortaklık Konseyi'nin kurulması çalış- malan yavaşlatılarak sürdürülecek. Türk Dı- şişleri Bakanlığı yetkilileri, Ortaklık Konseyi anlaşmasımn "tepki değil tedbirpolitikası'' ola- rak değerlendirilmesi gerektığini vurguladılar. 14 ağustos uyansı Montrö görüşmelerinin, geçen yıl bir Rum yurttaşının ölümüne neden olan Yeşil Hat olay- lannm yıldönümüne rastladığına dikkat çekil- di. Yıldönümünde yeni olaylann çıkması ola- sılığının yüksek oldugu belirtilirken Denktaş'ın Klerides'den "görüşmeler sürerken Rum top- lumuna > önelik bir çağnda bulunarakolay çık- masını önkmesini isteyeceğT öğrenildı. ORUŞ / İSMAİL SOYSAL (*) Avrupa Birliği, Biz ve Kıbns Avaıpalılar, özetlikle Fransızlar öteden be- ri Avrupa uygarlığını "Eski Yunan felsefesi (Aristo), Roma Imparatoriuğu'nun hukuksis- temi ve Hıristiyanlığın ruhu" temellerine da- yandınriar. İki dünya savaşı ortasında Fran- sa'da birçok kez dışişleri bakanlığı ve başba- kanlık yapan Aristide Briand bu doktnne göre bir Avrupa Birtiği kurmak istemiş, Tür- kiye'yi ve komünist Rusya'yı birliğe katmak- tan kaçınmıştı. Briand, Fransa- Almanya te- mettne dayanacak böyle bir birliği kurmayı başaramamıştı. Zaten Hitler ortaya çıkmak- ta gecikmeyecek, onun ırkçılığı kıtayı kana bulayacaktı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa Birliği kavramı daha liberal ve demokratik ol- du. ABD, Batı'nın lideriiğini ele aldı. Bu ara- da Türkiye, ABD'nin desteğiyle kurulan 1948 Avrupa Ekonomik Işbirliği Örgütü'ne ve 1949 Avrupa Konseyi'ne kabul edildı. Bugünkü Av- rupa Birliği'nin ilk aşamasını oluşturan 1957 Avrupa Ekonomik Topluluğu'na Türkiye, 1963'te, bir Ortaklık Anlaşması'na-ilerde tam üyelik vaadine sahip olarak- alındı. Ne var ki bu vaat, biraz bizim eksikliğimiz ve yanlışla- nmız, biraz Batı'nın anlayışsızlığı ve ekono- mik yüklerden kaçınması. biraz da Yunanis- tan'ın kışkırtmaları yüzünden Türkiye'nin AB'ye katılması bugüne dek gerçekleştirile- medi. Yeni Dışişlen Bakanımız Sn. Ismail Cem'in telaştan ve gösterişten uzak, akıcı ve enerjik tutumu ve yeni hükümetın bir yandan de- mokrasi ve insan haklan alanındaki tutumu, öte yandan ülkenin ekonomik durumuna çe- kidüzen venmek azmi, sanırım meyvelerini veımekte gecikmeyecektir. Türkiye eninde sonunda AB'ye üye olacaktır. Biraz sabırlı olalım, yeter. Şimdi, AB Korrrisyonu'nun Gündem 2000 adlı raporunda Türkiye'nin yeni aday listesi- ne konulmaması, buna karşılık 1960 Kıbns Garanti Anlaşması'nın 1. maddesinin 2. fık- rasını hesaba katmadan, Kıbrıs'ı -ki Kıbns Rum hükümetini 1964 BM Güvenlik Konse- yi'nin karanna uymak istercesine tek muha- tap göstererek- adaylar içine alması kamu- oyumuzda haklı bir tepki uyandırmıştır. Bu durumda hükümetimiz Türkiye'nin Kuzey Kıbns Türk Cumhunyeti'yle, şimdilik sınırlı da olsa, bir bütünleşme sürecini başlatma kara- n çok isabetli olmuştur. Sayın Ecevrt'ın. Kıbns'ın yalnız oradaki Türkler'in korunması bakımından değil, Tür- kiye'nin güvenliği ve savunulması açısından dayaşamsal olduğunu anımsatması Batılıla- n da, Yunanistan'ı da bir ikinci kez düşünmek zorunda bırakması beklenebilir. Ortadoğu-Kafkaslar-Balkanlar üçgeni or- tasında dengeleri, ekonomik düzeni ve dola- yısıyla bölge banşını koruyan Türkiye'nin Kıb- ns adasındaki yerinin önemi Amerika BD ta- rafından yavaş yavaş anlaşıldığı gibi, ergeç AB tarafından da anlaşılacaktır. Unutmayalım ki, Kıbns sorunu Türkiye için Yunanlılar'ın ENOSİS davası üzerine çıkmış- tır. 1974'te yerinde müdahalemizle adanın bölünmesinin sonjmlusu, Yunanistan'ın o za- manki "Albaylar Hükümeti" olmuştur. Artık 1974 öncesi duruma dönmek olanaksız. ABD'nin desteğiyle BM Genel Sekreteri ada- da federal bir çözüm girişiminde bulunuyor- sa bu. ancak Sn.Demirel ve Sn.Denktaş'ın 20 Ocak 1997'de yayimladıklan deklarasyon çerçevesinde düşünülebilir. Bir sınır düzettil- mesi de olabilir, ama Türkler'in egemenliği veayn yönetimi ve Türkiye'nin güneyden ko- runmasını sağlayacak silahlı kuvvetleri ora- da kalacaktır. AB Komısyonu'nun Güney Kıb- ns Rum Hükümeti'ne Birlik kapısını aralama- sı aslındaTürkiye'den çok, Yunanistan bakı- mından bir talihsizliktir. Çünkü Atina ve Kıb- ns Rumlan, Adanın güneyi AB'ye bağlanın- ca Türkler'in Birliğin getireceği iş olanaklan ve refaha imrendirilerek eritilebileceği haya- line kapılmış olabilir. Oysa Kıbnslı soydaşla- rımız anavatanın kesin ve geniş desteği ile, daha sıkı bir dayanışma içine girmektedir. Böyle olunca ileride adanın çifte ENOSlS'e yönelmesi olasılığı artar. Belki de bu çözümün hem Türkiye hem de Yunanistan için daha iyi olacağı zamanla anlaşılabilir ve 1930-1955 dönemlerindeki dostluk atmosferini canlan- dırma fırsatı ortaya çıkabilir. llginçtir, Fran- sa'nın büyük ve gerçekçi devletler adamı Ge- neral de Gaulle. 1968 yılında Türkiye'yi ziya- retinde, Çankaya'da yapılan gizli görüşme- lerde, Kıbns için en iyi çözümün taksim oldu- ğunu belirtirken "Türkiye ile Yunanistan'ın Batı Trakya'da oldugu gibi Kıbns'da da bir ortak sının olsa ne fark eder" dediği tutanak- larda yer almıştır. (**) (*) Em. Bûvükelçı. Ortadoğu \e Balkan'utr Vakfı Dtrek- töru. (**) de Gaulle ün 100. doğum gûnünde Pans 'teyapılan semmerde. onun Türhye zıyaretryle ilgili bitdınmde bu ılginç olayı belırtmıştim Bıldirının Fransızca metnı Pa- ns te, Türkçesı T. Tarih Kurumu nca Ankara 'da yayım- lanmıştır. Diktatör başkan seçildi LAPAZ(AA)-Bolivya Parlamentosu tarafından cumhurbaşkanı seçilen eski diktatör Hugo Banzer, önceki gün yemin ederek yeni görevine başladı. Latin Amerika'da demokratik yollardan cumhurbaşkanı seçilen ilk diktatör unvanını elde eden Banzer. yemin töreninde ülkedeki yoksullukJa savaşacağına, eşıtlik ilkesi güdeceğine, yolsuzluğun ve kokain trafığinın önüne geçmeye çalışacağına söz verdi. Banzer konuşmasında "Liderliğimdeki yönetimin, daha adnktti bir toplum varatacağına ve halkımın zor duruma düşmesine neden olan yobuziuğun üstünc gideceğinıe söz veriyorum" dedı. 1978 yılında bir darbe sonucu görevini bırakan Suarez, bir yıl sonra kendi partisini kurmuştu. Suarez'ın diktatörlüğü sırasında çoğunluğu köylü olmak üzere yakla^ık 200 kişi, Bolivya güvenlik güçleri tarafından öldürülmüş, 14bin Bolivyalı hapse atılmış, yüzlercesi de sürgüne gönderilmışti. Atina sert cıktı Ozel ilişkiye sert tepki • Yunanistan, Türkiye ile KKTC'nin bütünleşme yolunda attığı adımın, Ankara'nın adanın kuzeyindeki askeri ve siyasi kontrolünü resmileştirdiğini öne sürdü. MURATİLEM ATİNA - Türkiye ile KKTC arasında önceki gün imzalanan ortaklık konseyi anlaşmasına Yunanistan sert tepki gösterdı. Yunanistan Dışişleri Ba- kanlığı'ndan bu konuda ya- pılan açıklamada, anlaşma ile Türkiye'nin uzun yıllar- dır adanın Türk kesiminde uyguladığı askeri ve siyasi kontrolün resmileştirildiği vurgulandı. Yunanistan hü- kümetinin açıklamasında Türkıye'nin dünyada örneği görülmemiş şekilde ulusla- rarası vasalan kendı çıkarla- n doğrultusunda bir kere da- ha çiğnedığı iddia edilip "Türkiye KKTC Ueortakiık konseyi anlaşmasını imzaia- \arak demokrasiden ne ka- dar uzak bir devlet olduğu- nu göstermiştir'' deniliyor. Ortaklık konseyi anlaşması ile Türkiye'de hükümetler değişse bile politikalannın değişmedığine dikkat çekilı- yor. Açıklamanın son bölü- münde ıse, temmuz ayında açıklanan AB'ye üye olacak aday ülkeler arasına Türkı- ye'nin almmamasında ne kadar isabetli karar verildi- ğinı belırtiliyor. Ortaklık anlaşmasını de- ğerlendıren Yunanistan kitle iletişım organlan da anlaş- mayı ağır tahrik olarak de- ğerlendirdiler. Gazeteler. "Madrid Anlaşması'na dar- BAŞSAĞLIĞI / İMKB YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAYARTUNUN ANİ VEFATI BİZİM İÇİN DERİN ÜZÜNTÜ KAYNAĞI OLMUŞTUR. KENDİSİNE TANRl'DAN RAHMET, AİLESİNE VE ÇALIŞMA ARKADAŞLARINA BAŞSAĞLİĞİ DİLERİZ. MUSTAFA DEMİRKANLI TİYATRO... TİYATRO... DERGİSİ ŞEHITLERLMIZE Temmuz ayında silahlı çatışmada gözünü kırpmadan ûlkesi uğruna yaşamını yitiren Piyade Erbaş DOĞANKILIÇ ve MEHMET SUNA'nın vefah dolayısıyla gereken ilgiyi gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri'ne şükranlanmızı sunanz. Babası Ağabeyi ERDOĞAN KILIÇ VAKKAS SUNA KÜLTÜR • SANAT 293 «9 78 (3 HAT) VEFAT ve BAŞSAGUGI Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi 1971 mezunu, Mülkiyeliler Birliği Üyesi Sayın TÜNCAYARTUN'u kaybettik. Derin üzüntü içindeyiz. Kederli ailesine, yakm dostlanna ve tüm Mülkiyelilere başsağliği dileriz. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKANLIĞI MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ VAKFI BAŞKANLIĞI VEFAT ve BAŞSAGUGI Spor Servisi yazarlanmızdan Münir Yaraş'ın kayınpederi ATAULLAH PAZE vefat etti. Cenazesi bugün Aksaray Muratpaşa Camii'nde ikindi namazı sonrası kaldınlacak. Arkadaşımıza Paze ve Yaraş ailelerine başsağliği dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI ANMA RIZA ERDOĞAN rv v ee §' m BESİ MERDOĞAN' sevgi ve özlemle anıyoruz. Beko Casıo 108 ER-MfAD. 78181004620 numaralı yazar kasa ruhsaürru kajtetüra Hükümsüzdür. NURETTİN CEYLAN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İLKNUR ERSUN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. AYKUT SEZER Timur Selçukt A 6 U S T 0 S 1 9 9 7 , S A A T . M . 0 0 EKEL SHIR 1SU-17 UUSTOS 1997 Sill: 21.11'IE (-BELKIS UMIE ' '*"*% 11-12 ifilSTIS 1997 SUT:21.lt'IE PRODUCTION Bilel Salış Yerleri Taksın Vakkorama : (0212) 251 2B 88 Saadıye Vıkkorana : («216) 350 97 42 ftoneli Hısarı Ci;e : (8212) 287 42 95 be vııruldu", "Türkiye'den diyaloğa darbe", "Türid- ye'dcn ağır tahrik" başlıkla- nyla verdikleri haberlerde, anlaşmayı kınayan ifadelere yer verdiler. Yunan televiz- yon ve radyolannın ise an- laşmayı haber bültenlerinde geniş şekilde duyurarak maddelerini büyüteç altına aldıklan dikkat çekti. Yunanistan'da ana muha- lefet konumundaki Yeni De- mokrasi Partisı'nden bu ko- nuda yapılan açıklamada Türkiye'nin elıne geçen her firsatta iki ülke arasında ger- ginlik yaratmak istediği öne sürüldü. Bu konuda Kostas Simitis hükümetinin daha dikkatli ve daha istikrarlı bir politika ızlemesini isteyen ana muhalefet Yeni Demok- rasi Partisi açıklamasında "Anlaşma ile Türkiye bir ke- re daha uluslararası yasala- n çiğnemiştir" ıddiasına yer verildı. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ortaklık konseyi anlaşmasını değerlendiren Atina'daki tarafsız diploma- tik çevreler. Yunanistan'ın sert tepkisinin beklenen bir gelişme olduğunu belirttiler. Aynı çevrelere göre Tür- kiye'nin KKTC ile yaptığı ortaklık konseyi anlaşması- nın daha gelişmiş şeklini yıl- lar önce Yunanistan Kıbns Rum kesimi ile imzalayıp hayata geçirmiş durumda. Yunan-Rum ortak savvınma doktrini çerçevesinde adanın Rum kesiminde önemli aske- ri tesisler yapılıyor. Bu tesis- lerin bir kısmı savunma amaçlı olurken büyük bir kıs- mı saldın amaçlı kullanılmak üzere hazırlandı. Aynı şekil- de Rum kesiminde önemli sa- yıda Yunanlı. Sırp, Rus ve di- ğer ülkelerden paralı askerie- rin her an hazır olarak bekle- tildiği biliniyor. Rus, Fransız tepkisi Türkiye KKTC arasında imzalanan Ortaklık Konseyi Anlaşması'na Rusya ve Fran- sa"dan tepki geldi Rusya Dı- şişleri Bakanlığı SözcüsüVa- leri Nesteruşkin, dün düzen- lediği basın toplantısında bu gelişmenin •* Bir ülkenin başka bir ülke tarafından il- hakını yasaklayan uluslara- rası normlara aykırı oldu- ğunu" ıddia etti. Sözcü an- laşmanm BM Güvenlik Kon- seyi kararlan ile BM Genel Kurulu'nun 1974 tarihli ve 3212 sayılı karanna aykın ol- duğunu söyledi. Fransa Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan yapılan açıklamada ise. anlaşmanın soruna gö- rüşmeler \oluyla çözüm ge- tirme çabalanna aykın oldu- ğu ileri sürülürken "Fransa Kıbns'ın BM Güveniik Konseyi'nin kararlarına uygun olarak iki toplumlu ve iki bölgcli bir federasyon çerçevesinde birnleşmesini arzu etmektedir" denildi. İmar Bankası'ndan aldığım para cüzdanımı ve hüviyetlerimizi kaybettik. Hükümsüzdür. REMZİYE, ÜNAL ve MELTEM KAZAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle