03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Seçim Yasası ekimde TBMM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Mustafa Kalemh'yi bugün saat 18.30'daÇankaya Köşkü'nde kabul etti. Kalemli, yanm saat siiren ,görüşmenin ardından Çankaya Köşkü'nden aynhrken yaptığı açıklamada, çeşitli konularda 19 uyum yasasının hayata geçirildiğini belirterek Seçim Yasası ile ilgili çalışmanın da ekim ayı başında TBMM gündemine alınacağını bıldirdi. Antalya'da RP'den istifa • ANTALYA /NEVŞEHİR (AA) - Antalya'nın Çalkaya beldesi Belediye Başkanı Süleyman Yılmaz, RP iktidan döneminde beklediği hizmeti bulamadığını iddia ederek partisinden istifa etti. Yılmaz. henüz birbaşka partiye geçmeyi düşünmediğinı ve bundan sonraki çalışmalannı bağımsız olarak sürdüreceğıni bildirdi. Ne\şehır'in Acıgöl ilçesine bağlı Karapınar beldesi belediyesinin DYP'li başkanı Bahattin Arslan da partisinden yeterli yardımı göremediği gerekçesiyle 3 meclis üyesıyle birlikte ANAP'a geçti. CHP'den soru önergesi • AJNKARA(AA)-CHP Ardahan Millervekili Ismet Atalay, Zıraat Bankası'nda 1993-1997 yıllan arasında usulsüz kredi işlemleri yapıldığını belirterek Başbakan Mesut Yılmaz'dan bu krediler ile ilgili bilgi ıstedi. Atalay, Yılmaz'ın yanıtlamasi ısiemiyle TBMM Başkanlığf na verdiği soru •önergesinde. Ziraat Bankasfnın iki reklam şirketıne ödediği reklam paralannı da sordu. Atlas Nehir tletişim adlı şirkete 1996yılında 185milyar, Maya-Ankara Fuarcılık ve Reklamcılık isimli şirkete de 1997 yılında 750 milyar lira reklam ücreti verilip verilmediğini soran Atalay, bu şirketlerin RP ile bağlantısını da sordu. Han'ın Türkiye ziyareti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Pakistan Dışışleri Bakanı Gohar Eyüp Han, Türkiye'nin Keşmir'e duydugu ilgi kadar Pakistan'ın da Kıbns'a ılgi duyduğunu kaydetti. Pakistan Dışişleri Bakanı Han. resmi bir zıyaret için dün Türkiye'ye geldi. Han, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Mesut Yılmaz. Dışişleri Bakanı Ismail Cem'le görüştü, heyetler arası görüşmelere katıldı. Han, yaptığı açıklamada. iki ülke arasındakı ilışkilerin ekonomik, ticari ve savunma alanlannda iyi olduğunu kaydetti. İstanbul'da 'bijişim' günleri • İstanbul Haber Servisi - Istanbul. 1-6 eylül tarihleri arasında "Bilişim'97 Fuan"na ev sahipliği yapacak. Bilgi ve iletişim teknolojisınin son örneklerinin sergileneceği fuar kapsamında 14. Ulusal Bilişim Kurultayı da gerçekleştirilecek. Uluslararası pek çok firmanın katılacağı Bilgi •ve İletişim Teknolojileri Fuan 1 -4 eylül tarihleri -arasında Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlecek. Güzide Yılmaz taburcu oldu • İstanbul Haber Servisi - Kocaeli'nde geçirdiği trafik kazasında yaralanan Başbakan Mesut Yılmaz'ın annesi Güzide Yılmaz. dün gece 22.30 stralannda tedavi gördüğü Florance Nightingale Hastanesi'nden taburcu oldu Tekerlekli sandalyeyle taburcu edilen Güzide Yılmaz'a oğlu Turgut Yılmaz eşlik etti. RP milletvekilleri kürsüye yürüdü, bakanı konuşturmadılar, gazetecilere küfredildi Komisyonda RP terörüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP milletvekilleri. 8 yıllık kesintisiz temel eğitim yasa tasanslnın görüşüldüğü TB- MM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun çalış- malannı 4. günde de terör estirerek tıka- dı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun dünkü toplantısı da gergin bir ortamda başladı. Komisyon Başkanı Biltekin Öz- demir, Milli Eğitim Bakanı Hikmet U- luğbay'a söz verince. RP'liler kendi söz haklannın tamamlanmadığını öne süre- rek kürsüye yürüdüler. Bazı RP ve ANAP'lı milletvekilleri arasında sert tar- tışmalarolurken RP'liler, "İçtüzükuygu- lansuTdiyen CHP tstanbul Milletvekili AJgan Hacaloğlu'nun da üzerine yürüdü- ler. Komisyon üyesi olmayan RP Grup Başkanvekili Saüh Kapusuz'un söz iste- mesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili AIi Topuz 'herkese söz veribnesine' karşı çıktı. RP'lılerin bağırmaya başlamalan Dünya Bankası 8yıla dış kaynak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Bankası, 8 yıllık temel eğitim refor- mu için gerekli altyapının olusturulması amacıyla 1 milyar dolar (164 tnlyon lira) kredi desteği verdi. Bankanın Türkiye'ye ve- receği 1.5 milyar dolarlık kredinin 1 milyar dolan 8 yıllık temel eğitime geçiş çalışmalannda kullandın- lacak. Yetkililer. dış kay- naklann zorlanması ve ge- rekli projelerin hazırlan- ması durumunda 500 tril- yon liralık kaynağın hare- kete geçırilebileceğini bil- dirdiler. Türkiye'nin Dünya Bankasf ndan kullanacağı kredilerin, bankanın ko- şullannın yerine getirilme- si durumunda 3 yıl içinde 4.5 milyar dolara çıkabile- ceğini kaydeden yetkililer. projelerde eğitime ağirlık verilmesi halinde 3 milyar dolarlık kaynak sağlanabi- leceğini söylediler. üzerine Topuz. "Terör varaüyorsu- nuz"derken Kapusuz söz ıstemekten vaz- geçtiğini belirterek salonu terk etti. Komisyon Başkanı Biltekin Özdemir, Uluğbay'a söz verince RP'liler "Biz ko- nuşmadık" diye bağırarak yeniden kürsü- ye yürüdüler, sıralara vurdular. Kürsü önünde atışmalar sürerken Uluğbay bir süre konuşmayı sürdürmeyi denedi, an- cak daha sonra mikrofonu kesildiğinden konusamadı. Uluğbay da, "Bu ne biçim bir teamüldür. İlk defa bir bakanın sözü kesiliyor" diye tepki gösterdi. ÇeBk'ten hakaret Karmaşa sırasmda komisyonun tıkan- masına çözüm aranırken, Uluğbay'a "Gizliotunım düşünüyor musunuz?" so- rusunu yönelten ve RP'lilerin 'şov yap- masının engelJenmesi'içın gazetecilerin dışan çıkanlıp çıkanlmayacağı sorusunu gündeme getiren iki kadın gazeteci de RP'lilerin saldınlanna hedef oldu. RP'den 'göstennelik' istifası sağlanan Halil İbra- him Çelik, "Medya hükümeti yönlendiri- yor. GLdi orurum istiyor" diye bağırmaya başladı. Çelik'in, gazetecilerin arkasın- dan da, "Medyanm kumandaho.Jan" di- ye bağırdığı duyuldu. Çelik, tasannın 1. maddesine ilişkin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'a soru sorarken de basın mensuplannı he- def gösterdi. Bakan Uluğbay ise Çelik'in, "Bazı medya mensuplannın talimatian doğrultustında gizli celse isteyecek misi- niz?" sorusuna yanıt vermemeyi tercih etti. Çelik'in gazetecilere yönelik hakaret- leri. Parlamento Muhabirleri Derneği (P- MD) tarafindan kınandı. Komisyonda bazı RP'lilerin kendi ara- lannda. "Ne oldu, Tuncay Artun 32 trilyo- nu verdi, gitti. Hasan Celal Güzel'i sorgu- layan polis de gjtti.Şimdi bizim hocalar ba- kanı okuyorlar"diye gülüşerek konuştuk- C e l İ k ' e D r o t e s t O RP'TBMM'dekigörüşmelerdeterörestirmevisürdüriiyor. * " Kadın gazeticelere 'fahişe' diyerek hakaret eden RP mil- letvekili Çelik'in bu tavn Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) tarafindan kınandı. Komisyonda, baa RP'li- lerin kendi aralannda, "Ne oldu, Tuncay Artun 32 trirvonu verdi, gittL Hasan Celal Güzel'i sorgulayan polis de gitti. Şimdi bizim hocalar bakanı okuyortar" diye gülüşerek konuştuklan duyuldtt. (Fotoğraf: AA) •••••" lan duyuldu. RPTilerin engellemeleri arasında tasa- nnın 1. maddesi üzerindeki görüşmeler sürerken RP'liler önce anayasaya aykın- lık önergesi verdiler. Bu önergenin redde- dilmesinin ardından RP, DYP ve BBP'nin, temel eğitimin kesintili olarak uygulan- masına ilişkin değişiklik önergeleri de ka- bul edilmedi. Tasandaki biçimiyle kabul edilen 1. madde 'Üköğretim kunımlan 8 yılhk okullardan oluşur. Bu okullarda ke- sintisiz eğitim yapılır ve bitirenJere ilköğ- retim diploması verilir'hükmünü içeriyor. Komisyonda verilen aradan sonra 2. madde üzerindeki görüşmelerde de RP'li- ler engelleme yapmayı sürdürdüler. Ko- misyonda söz alan RP Kayseri Milletve- kili Nurettin Kaklınmcı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın. RP'lilere yönelik Şarasa' söz- lerini 'edep dışı' diye nitelendirdi ve ken- disine iade ettiğini belirtti. RPTokat Milletvekili BekirSobacı'nın konuşması sırasmda salon- da gerilim yeniden tırman- dı. Sobacı'nın, tasanyı sa- vunan milletvekillerine "Bütün meleklerin ve in- sanlann laneti üzerinize ol- sun" diye beddua etmesi üzerine ANAP ve DSP milletvekilleri tepki göster- dıler. Sobacı'nın, kendisi- ne "Seviyesiz adam, dışan çıkann bunu" diye bağıran DSP'lı Karahan'ın üzeri- ne yürürken "O~. çocuğu" diye küfreftiği duyuldu. Verilen aradan sonra gö- rüşmelere devam edildi. Tasannın 2. maddesi, ik- tidarpartilerinin verdiği bir önerge doğrultusunda de- ğişiklik yapıldıktan sonra kabul edildi. Bu madde or- taokullara 1997-1998 öğ- retim yılmda öğrenci alına- mayacağı. mevcut öğrenci- lerin kazanılmış haklannın korunacağı hükmünü içe- riyor. Komisyon Başkanı Biltekin Özdemir, 3. mad- de ile ilgili görüşmelere ge- çilmeden önce Kuran kurs- lan ve hafızlık eğitiminin Dıyanet Işleri Başkanlı- ğı 'nca verilmesini öngören 4. maddesinin, diğer mad- delerin tamamlanmasın- dan sonra görüşüleceğini açıkladh;' •"•'"•• 'Eğitim dinden soyutlanacak' Sosyalistler, 8 yıllık kesintisiz eğitimi değerlendirdi. Perinçek, bazı solculann şeriatçılara güç verdiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - 8 yıllık kesintisiz eğitime yönelik çalışmalan değerlendi- ren parlamento dışındaki sol par- tiler, eğitimin dinden soyutlan- masının zorunlu olduğunu be- lirttiler. Işçi Partisi (IP) Genel Başkanı Doğu Perinçek. tarikat- lara özgürlük isteyen bazı sol partilerin şeriatı güçlendirdikle- rini söyledi. tşçi Partisi Genel Başkanı Pe- rinçek, imam-hatipokullan, Ku- ran kurslan, vakıfve dinci eği- tim kurumlannın cumhuriyet eğitimini "paramparça" ettiğini belirtti. Perinçek, şeriatın eğitim ala- nındaki beslenme kaynaklannın kurutulması gerektiğini vurgu- layarak "Türkiye'yi küçük Ame- rika yapma programlannın uy- gulandığı 50 yılın sonunda şeriat, cumhurrvetle hesaplaşma nokta- sına gelmiştir. Şimdi sürecin so- nuna gelmiş bulunuyoruz" dedi. Sekiz yıllık eğitim ile şeriatın bozguna uğrayacağını belirten Perinçek. sözlerini şöyle sırala- dı: "Bu gerçeği göremeyen neo solcu çevreler, 'Ne takke ne pos- tal', 'Kesintisiz 8 yıl mı, 5 artı 3 modeli mi tartışmalan sahtedir' gibi sloganlarla tarikatlara öz- gürlük isteyerek şeriat cephesine güç vermişlerdir. Üstelik bunu demokrasi adına yaptıklarını sö>lemişlerdir. Unutmuşlardır ki, şeriatın ezümesi bizzat de- mokrasinin tanımı içindedir." Doğu Pennçek, eğitim sefer- berliği için alınması gereken ön- lemleri şöyle sıraladı: "Eğitimin amacı, halkın refa- hını, kümırünü ve yaratıeılığını geliştirmek, cumhurij et de>rim- lerini ileri görürmek olmalıdır. De>Timci, demokratik, bilimsel ve ülke ekonomisinin ihthaçlan- na cevap veren tek bir eğitim sis- temi uygulanmalı. Din dersi zo- runluluğu son bulmah." HADEP Genel Başkanı Mu- rat Bozlak. Türkiye'de binlerce çocuğun gidecek ılkokul bula- madığını kaydetti. Bozlak. "Bu- gün yüzlerce köy okulsuz. Biz çağdaş eğitimdcn yanayız. 8 yıl- lık eğitim buna hizmet edecek EğitimSen de 4. maddeye karşı NECATİAYGIN İZMİR- Eğitim-Sen Genel Başkam Kemal Bal, kesintisiz 8 yıllık temel eğitim yasa tasansmı bazı partilerin kendilerine siyasi malzeme olarak kullanmaya kalkıştıklannı belirtti. Tasannın Bakanlar Kurulu'na sunulduğu gibi yasalaşmasmı isteyen Bal, "Çocuklanmtzın eğitimi siyasi, ideoiojik, dini istismar konusu yapılmamandır. Din eğkimiyte ilgfli 4. madde de metinden çıkanlmalıdır*' dedi. Siyasi partilerin iktıdarda veya muhalefette oluşlanna göre tavır değiştirdiklerine dikkat çeken Bal, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 'in iktidardayken 8 yıllık kesintisiz eğitime mutlaka geçileceğini söylerken bugün tam tersine, kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitimin ancak komünist ülkelerde uygulandığını ileri sürdüğünü hatırlatrı. Bal, "Çilfcr çoğunlukla olduğu gibi bu konudaki bilgisi/liğini de ortaya koydu. Çünkü genel ve zorunlu eğitim, kapitalist üretim döneminin bir ürünüdür" diye konustu. Bal, muhalefet partilerinin ANASOL-D hükümetinin 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasa tasansmı çarpıtmaya çahştıklannı söyledi. alryapı oluştunıhnası koşuluyia geçümeB'" dedi. Sekiz yıllık eğitimi destekle- diklerini, bunun 11 yıla da çıka- nlabileceğini kaydeden Özgür- lük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saru- han Oluç ise "Ne laik olduğunu söyleyen devlet ne de siyasi İslam- cuar din eğitiminden vazgeçiyor. Bir taraf çocuklara din dersi na- sıl verilecek tarüşmalannı sür- dürürken diğer tarafta şeriat propagandası yapıuyor. Dhanet bunun aracı olmaktan çıkanl- malı. Devlet hiçbir dini kunımu kayırnıamab. Din,devlet çabsın- dan çıkanlmah" dedi. Emeğin Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçınerde. eğitimin parasız ve demokratik koşullarda verilmesi gerektiğini vıırgulayarak. "Eğjtimtoplumun belli bir kesimine sunuldukça işe \aramaz. Devrimi, yeniliğj yok sayan bir sistemle hiçbir şe> elde edümez. Eğitime bilimsel ve demokratik bir nitelik kazan- dınlması zonınhı" diye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin @ planet.com.tr Yeniden kürkçü dükkânın- da olmak güzel. En azından yeni bir tatil için düş kurulabi- liyor; aşın yorulmuş dümenine yatarak gazete yönetimince tatil bölgelerine görevli yollan- mak için masum dolaplar çe- virme fırsatına kavuşuluyor. Doğasında tembellik yatan, işten kaytarmak için her yola başvurmayayatkın bir gazete- ci için biten birtatil, yeni birta- tilin başlangıcıdır. Tabii Ege ve Akdeniz kıyıla- rındaki vicdan sahibi okuyu- cular da katkıda bulunabilirler. "Belediye arazözü caddeleri sularken pantolonuma su sıç- rattı. Bu yolsuzluğu yerinde görmenizde ve kamuoyunu aydınlatmanızda yarar görü- yorum" gibisinden atlatma haber önerilerinin ciddiye alı- nacağını burada önemle be- lirtmekgerek... • • • Kürkçü dükkânına dönmek bir başka açıdan da güzel. Ege ve Akdeniz kıyılarında do- lanırken düştüğümüz dehşet- ten sıyrılmamızı sağladı. Güzel9 in Neresi Güzel? Suda yüzen plastik torba- lar... Dipte plastik şişe dağla- rı..-galiba- intihar etmiş balık- lar (çünkü yoktular)... Kıyılar- daki yamaçları betonla sıvan- mış yazlıklardan, bilmem kaç yıldızlı otellerden suya akan deterjan, şampuan dereleri... Yat azmanı ve görgüsüzlük anıtı teknelerinde plastik le- ğenlerde çiğ köfte yoğuran "mavi" yolcular... Kıyı kentle- rinin göklerine savrulan egzoz dumanlan... Kıyı kentlerinin pi- yasa caddelerini ter ve deniz kremi kokusuna boğan ıkış ıkış, tıkış tıkış kalabalıklar... Ege ve Akdeniz'in görgülü su- larının kulak okşayan şıpırtısı- nı boğan bilmem kaç bin vat- lık hoparlörleriyle disco-cafe- ler... Deniz küsmüş, balıklar çe- kip gitmiş, kıyıda denizle öpü- şen ağaçlar hasta, kıyıları ya- layan dağ taş betona kesmiş, doğanın dengesi altüst... Döndük ve rahat bir soluk aldık. Meğer kıyılann altüst olmuş, bozulmuş "istikran" salt ora- lara özgüymüş. Buralarda, Ankara-lstanbul ekseninde eski tas eski hamam, "istik- rar" tastamam. Şu istikrara bakın siz: Futbol maçlannın hangi kanaldan iz- leneceği hâlâ ülkenin birincil sorunu. Hâlâ hırsızlar, vurgun- cular ahlak anıtı kesilmişler; azılı demokrasi düşmanları hâlâ özgürlük havarisi kılığın- da dolanıyor; halkımızın bir kesimi hâlâ Mehmet Ağarlarla, Şevki Yılmaz'lar- la gurur duyuyor; Tansu Çil- ler hâlâ insan önüne çıkıyor; Susurluk kördüğümü hâlâ üç özel tim tetikçisiyle sınırlı; ya- sal süreleri dolduğu için emekli olan generaller hâlâ öz- veri gösterdiler diye alkışlanı- yor; enflasyon canavan ile tra- fik canavan hâlâ kol kola kol- geziyor, laisizm hâlâ din ders- lerinin devletçe verilmesi ola- rak algılanıyor... Bu istikrar değilse nedir! ••• Ama tatil dönüşünü taçlan- dıran da bunların hiçbiri değil, Hasan Celal Güzel in bir günlük gözaltısı oldu. At izinin it izine kanştığı ül- kede adamcağız neredeyse demokrasi kahramanı olarak kutsanmakta. Işin acıklı yanı, doğmadan ölmüş "Yeniden Doğuş Parti- sfnin lideri olarak çarşı pazar- da önüne gelene el ense çe- kip şapur şupur öpmesiyle ünlenen, tarikat ehli olduğu öteden beri bilinen bu tuhaf adamcağız, demokrasi kahra- manı olduğuna, haydi kahra- manlıktan vazgeçtik, demok- rat olduğuna kendisi de inan- mış. Bir Allah'ın kulu da çıkıp sor- muyor: - Yahu kardeşim, demiyor. Askerter imam- hatiplerin ka- patılması, böylece tarikatlann. din tacirierinin suyunun kesil- mesi için bastırınca ortalığa dökülüp darbelere karşı bir demokrat kesilen sen, 12 Ey- lül darbeçilerinin gölgesinde kurulan Özal hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı yapmadın mıydı? Imam-hatip çıkışlı molla sürülerine yasla- nıp solculan ezen Kenan Ev- ren'e temenna çakıp, imam- hatipleri kapatmak isteyen generallere darbeci diye kar- şı çıkmak hangi demokratın kitabında yazıyor? Birileri çıkıp sormuyor: - A efendi, Susurluk patla- ymca susan, Manisa'da gen- cecik çocuklarişkence tezgâ- hından geçerken gözJeriniyu- man, Sıvas'ta Sünni saldır- ganlar aydınlan ateşte kavu- rurken kafasını öte yana çevi- ren, Güneydoğu'dakikangöl- lerine gözlerini kapatan ada- mın bugün demokratım diye ortalıkta dolanması için ya yüzsüz olması gerek ya sah- tekâr. Sen hangisindensin? • • • Hoşbulduk. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Solda İttifak... CHP liden Deniz Baykal öğretmenlere çağnda bulunuyor: "Sekizyıllık kesintisizzorunlu eğitime destek ve- rin..." Baykal, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal ve Yönetim Kurulu üyeleriyle yaptığı görüşmede, "Er- bakan ve Çiller sekiz yıl sınavında sınıfta kalmış- lardır" deyip ekliyor. "Bunların yaptığı siyaset değildir..." CHP son günlerde 'kamuoyunun da destekledi- ği' bir muhalefet ömeğı sergiliyor. Başta Baykal ol- mak üzere diğer CHP'li yöneticiler konuşmalarıyla olumlu puan topluyor... 1995 seçimlerinde kıl payı yüzde 10'u aşıp Mec- lis'e giren CHP'ye ayağı yere basmayan kimi sol- cular, köşe yazarlan ise saldınlannı sürdürüyorlar... Ne diyoriar? "Bu CHP adam olmaz!.." CHP nedense bazı çevrelere kendisini bir türlü beğendiremiyor ve bu yüzden de eleştiri oklanndan kurtulamıyor... İki gün önce, HBB'de CHP İstanbul Milletvekili Altan Oymen'in konuşmasını izledim. Öymen, se- kiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin önemini anlatır- ken çok önemlı açıklamalaryaptı, olayı herkesin an- layacağı bir dille çok güzel anlattı. Acaba CHP, Öymen'ın anlattıklannı bir kitapta toplasa, 1 -2 mılyon bastınp dağıtsa fena mı olur? Işte CHP'nin eksıkliği budur. CHP kendisini anlatmaktazorlukçekiyor. Televiz- yonlarda yapılan açıklamalar, gazetelerde çıkan de- meçler birkaç gün sonra unutulup gidiyor... CHP'nin bir eksik yanı da kadrolannı yenileyeme- mesi, kimi örgütlenne dinamizmi getirememesi. Bugün başta Izmir olmak üzere pek çok ilde CHP'nin 'dinamik birörgütü' yok. Yıne CHP, bılim insanından yeterince yararianamıyor, sendikalarla sağlıklı ilişkiler kuramıyor, üretici kesimle yeterince ilgilenmiyor. Bir adım daha öteye gidip şu soruyu da yönelte- biliriz: Kamuoyunun çok yakından tanıdığı, örneğin Ko- caeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen ile Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan. 'sosyal demokrat kimliklennin' ötesinde, sporcu kımlikleriyle de ön- de gelen adlar değıl midir? Bu iki belediye başka- nından CHP Genel Merkezi ne ölçüde yarartanabi- liyor? • • • Türkiye'de bir 'sol rüzgânn estiği' söylenebilir mi? CHP'lilerin bir bölümü Ingittere ve Fransa seçim- lerinden sonra bir sol rüzgânn Türkiye'de de esti- ğini söylediler, kamuoyu araştırmalannda CHP'nin oy oranının yükseldiğinı açıkladılar... 1995 seçimlerinde, kıl payı yüzde 10 barajını geçen CHP acaba bugün ne durumda? 1995 seçimlerinde 5 milyon seçmen sandığa git- medi, örneğin salt İstanbul'da 1 milyon seçmen ise oy kullanmadı! 1994 ll Genel Meclisi seçimleri sonuçlanna bak- tığımızda, salt İstanbul'da sandığa gitmeyen 1 mil- yon seçmenin 1991 seçimlerinde SHP'ye oy ver- diğini görüyoruz... ^ ı ; ı , ı l u y ( ı | j ı Neden mı? •. • , Çünkü 1994 ll Genel Meclisi seçimlerinde CHP + SHP oylan İstanbul'da 1995 seçimlerinde CHP'nin aldığı oydan 900 bin fazla. Burada DSP ve HADEP'in, SHP oylanndan önemli oranda alamadığı ortaya çıkıyor... O zaman ne oldu SHP oylan? Küskün SHP'liler sandığa gitmediler... Acaba CHP, SHP oylannı yeniden toplayabilir mi? Bu sorunun yanıtı için çok erken... Ancak, 'solda bir seçim ittıfakı olursa' hıç kimse- nin kuşkusu olmasın, sol oylar 1977 seçimlerinde olduğu gibi yüzde 40'lan vurur... Bir DSP, CHP, ÖDP, İP ve hatta HADEP ittifakı 'si- yasal lslam'\n tüm düşlerini altüst edebilir... ••• 1989'un SHP'si, bugünün CHP'si, Güneydoğu sorununa ilk çözüm öneren bir siyasal parti değil midir? Evet! O kitapçık gözden geçırilse. 1997 ko- şullanyla değeıiendirilip, yeniden yazılıp kamu- oyunda tartışılmaya açılsa fena mı olur? Diyarbakır'dan Bitlis'e; Şımak'tan Hakkâri'yede- ğin Güneydoğu'da işsizlik, açlık, zorunlu göç, ko- ruculuk, okulsuzluk, faili meçhuller, köy boşaltma- lann temel nedenlen üzerinde durmak CHP'nin bi- rinci görevi olmalıdır... CHP, Susurluk örtüsünü kaldırmak için çaba harcamalı, devlet içinde örgütlü gücün ortaya çık- ması için TBMM'de tüm yasal olanaklan kullanma- hdır... Türkiye'de siyasal Islam, 1950'lerden başlayarak bugüne dek devlet erkini elinde tutan sağ parti- lerin şemsiyesi altında gelişmedi mı? RR önceden hazırlanmış bir şeriatçı tabana böylece oturmadı mı? Yoksul halkın umudu 'siyasal Islam' değil, sol ol- malıdır... Bunun için de sosyal demokratlar, sosyalistler, kendi aralanndaki tartışmayı bırakıp, şimdiden 'sol ittifak' üzerinde birleşmelidirler... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR Memura sicil affı REFAHYOCun terfi oyunıma engel (Cumhuri- yet Bürosu)-REFAHYOL döneminde yükselmeleri- ni engellemek için disip- lin cezası venlen kamu görevlilerinın affına iliş- kin yasa tasansı kabine- den geçti. Tanm ve Kö- yişleri Bakanı Mustafa Taşar tarafindan hazırla- nan tasan, haksız yere ce- zalandınlan çok sayıda memur ve kamu görevlisi- nin önünü tıkayan engel- leri ortadan kaldıracak. Tanm \e Köyişleri Ba- kanlığı "ndan yapılan açık- lamada, yer değiştirme \e meslekten çıkanlma ceza- lannın af kapsamının dı- şında tutulduğu bildinldi. Devletin şahsiyetine karşı işlenmış suçlarla. zimmet. riişvet. hırsızlık, dolandı- ncılık, sahtecilik. yüz kı- zartıcı suçlar veya resmi ihale ve alım satımlara fe- sat kanştırma, devletin sırlannı açığa vurma so- nucu ile kurumla sürekli olarak ılişiğın kesilmesi v e yer değiştirme sonucu- nu doğuranlann dışında kalan disiplin cezalannın tüm sonuçlanyla affedile- ceği açıklandı. 12 Tem- muz 1997 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına giren suçlarla ilgili olarak disiplin soruştunr.a ve ko- vuşturması yapılamaya- cağı. deram etmekte olan- lann işlemden kaldınlaca- ğı ve kesinleşmiş olanla- nn da uygulanamayacağı hiikme bağlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle