02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8AĞUSTOS1997CUMA HABERLER Coşkun'dan 8 yıl resti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP grubunda 8 yılhk kesintisız temel eğitim yasa tasansının desteklenmesi içın bağlayıcı karar alınmasına karşı çıkan 14 milletvekilinden bazılan çark ederken, bazı milletvekilleri de tasanya karşı çıkmakta ısrarlı. Tasannın emrivaki ile ANAP grubuna kabul ettirilmeye çalışıldığını öne süren Ali Coşkun, şöyle dedi: "Biz koalisyonun büyük partısıyiz. Ancak küçük partinin bize empoze ettiği modele sahip çikıyoruz. Böyle şey olmaz. Hükümet tasansı Meclis'e geldı, ancak henüz komisyonlarda son şeklini almadı. Buna rağmen aceleyle grup karan alınmasının dayatmadan başka bir anlamı yok. Kusura bakmasınlar ama, ben bu tasanya evet demem. Eğer grup karan, disiplin, ihraç derlerse de kendileri bilirler. Beni ilgilendirmez." Genel görüşme istemi • ANKARA (AA) - RP'li 21 milletvekilı, "55. hükümetin yaptığı zamlann halkta infial yarattığım" öne sürerek. TBMM Başkanlığı'na genel görüşme önergesı verdı. RP Zonguldak Milletvekilı Necmettin Aydın ve arkadaşlannca verilen önergede, "Sayın Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan 55. hükümetin şok zamlan halkta büyük bir infiale neden olmuştur. Bu nedenle anayasanın 98, TBMM içtüzüğünün 101. 102 ve 103 maddeleri gereğince bir genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz" denıldı. SHP'nin mali denetimi • ANKARA (AA) - Feshedilen SHP'nin 1991 yılı kesin hesabını inceleyen Anayasa Mahkemesı, kanuna uygun olmayan toplam 10milyar959 milyon lıra tutanndaki gelirin, Hazine'ye gelir yazılmasına karar verdi. Mahkeme aynca, bazı makbuz dıpkoçanlannın kayıp olduğu gerekçesiyle mahkemeye verilmemesine neden olan parti sorumlulan hakkında yasal işlem yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulması karannı da aldı. MGV'de aramalar • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ankara DGM Başsavcılığı'nın yazısı üzerine tzmir'de de Milli Gençlik Vakfı binalan arandı. Izmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri vakfın Izmir Merkez Şubesı ile değişik semtlerde faaliyet gösteren 25 şubesinde arama yapıldığını belirttiler. Yetkililer yapılan aramalarda. 34 adet vıdeo banta el konulduğunu ve incelemeye alındığını belirterek, "Bantlan çözeceğiz, bantlann çözümünden sonra suç unsuru varsa vakıf yöneticilen hakkında soruşturma açacağız. Bantlarda suç unsuruna rastlanmadığı takdirde iade edeceğız" dedıler. Yılmaz ve yardımcısı Ecevit, SSK Genel Kurulu'nda kararlı mesajlarmı yinelediler 6 Dm tacirine geçit yok' BIRBAKIMA ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Mesut Yılmaz, bü- tün siyasi direnmelere karşın 8 yılhk eğitim reformunu gerçek- leştirmek zorunda olduklannı vurguladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, "İmam-hatipler kapanlıyor" diyerek iftira eden- lenn halkı ve gençlen aldatmaya çalıştıklanna dikkat çekerek, din eğitiminin inanç tüccarlanndan kurtanlacağmı söyledi. Başbakan Yılmaz, SSK Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son 15 yılda sağladı- ğı ekonomik gelişmeyi sürdüre- bilmesi ıçin eğitim reformunu yapmak zorunda olduğunu vur- gulayarak, şunlan dedi: - Bütün direnişlere rağmen hal- kımızın da kabhmı>1a bir sefer- berlik anlayışı içinde bu büyük re- formu gerçekleştirmek zonında- yız. Türkiye'nin 2000'li yülarda birleştirilmişsinıflarda lOOöğren- cinin avnı sınıfta öğrenim gördü- ğü ortamlarda çocuklannı yetiş- tirmesini istemiyorsak, eğer çok söylendiği gibi 21. asnn Türk asn olmasını istiyorsak. 8 yılhk eğitim reformunu siyasi direnmelere rağ- men gerçekleştirmeliyiz.'' Başbakan Yardımcısı Ecevit de, hükümetin Türkiye'yi 2000'li yıl- lara taşıyacak bir eğitim reformu- nu gerçekleştırmeyı amaçladığını belırttı. Ecevit, şunlan söyledi: "'Eğitim, 8 yıl kesintisız ve zo- runlu olacakür. 'Din eğitimi kal- dınlıyor. imam-hatipler kapatılı- yor' dhenler aslında iftira edip halkı ve gençleri aldatmaya çahşı- yorlar. Din eğitimi, devlet gözeti- minde saglıklı bir şekilde verile- cektir. 8 yü sonunda hazııiık sııu- fında imam-hatiplerin ortaokul bölümünde verilmeyenden daha çok Kuranıkerim ve hanzlık der- si veriiecektir. Din eğitimi. inanç tüccarlanndan kurtanlacaktır. Dar gelirU aileler, anti-laik okulla- • Din eğitiminin inanç tüccarlannın elinden kurtulacağını söyleyen Ecevit, "İmam-hatipler kapatılıyor" diyerek iftira edenlerin halkı ve gencleri aldatmaya çalıştıklanna dikkat çekti. Başbakan Yılmaz ise Türkiye'nin son 15 yılda sağladığı ekonomik gelişmeyi sürdürebilmesi için eğitim reformunu yapmak zorunda olduğunu vurguladı. Başbakan Yılmaz ve yardımcısı Ecevit, SSK Genel Kurulu'na kablarak birer konuşma yaptılar. ra çocuklannu kendileri de laikli- ğe karşı olduklan için değil ola- naksızhklardan gönderiyor. Bu- nun için yaülı bölge okullannın sa- yısı artnnlacak." Koalisyon ortaklarının SSK Genel Kurulu'nda yaptığı diğer açıklamalar ise sosyal güvenlik kuruluşlan ve ekonomı ile ilgiliy- di. Başbakan Yılmaz, Türk sosyal güvenlik sisteminin iflas noktası- na geldiğini, bunun diğer alanlar- da olduğu gibi bu kuruluşlann kö- tü yönetilmesinden kaynaklandı- ğını kaydetti. 1992 yılında getiri- len erken emeklilik uygulaması- nın yanlış politikalardan biri oldu- ğuna dikkat çeken Yılmaz. geli- nen aşamada sosyal güvenlik ku- rumlannın kendi gelirleriyle ken- dilerini fınanse eden kurumlarol- maktan çıktıklanna, devletten önemli ölçüde yardımlar aldıkla- nna işaret etti. Bütçede bu yıl sos- yal güvenlik kurumlannın açıkla- nnı kapatmak için 530 trilyon li- ra aynldığını, ancak bu rakamın 800 trilyon hatta 1 katrilyon lira- ya ulaşacağını vurgulayan Yıl- maz, 6 milyar dolarlık bir yük oluşturan bu kaynak aktanmının Türkiye gibi gelişmekte olan ül- keler için çok önemli bir yük ol- duğunu kaydetti. Başbakan Yardımcısı Ecevit, Türkiye'de serbest pazar ekono- misinin "başıboş ekonomi" biçi- minde algılandığını, kayıtdışı iş- çi çalıştırmaryn arttığını ve adeta "sömürge" çalıştınr gibi işçı ça- lıştınldığını kaydetti. Ekonomik ve Sosya! Konsey'de kamu çalı- şanlannın da bulunması gerekti- ğinı belirten Ecevit, devletin sos- yal güvenlik kapsamını genişle- tirken işsizlik sorununu da çöz- mesi gerektiğini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, kurumun sosyal güvenlik kapsamında bulunanlann yüzde 53'üne hizmet sunduğuna dikkat çekti. "Aktif pasif oranı adı veri- len, çalışan sigortahlar ile aylık alanlar arasındaki saglıklı bir sos- yal güvenlik kurumunda 4 ile 7 arasında olması gervktiği bildiri- len denge, SSK'de 1.82'dir" diyen Çağan, SSK'nin toplam 5 milyon 994 bin 761 sigortalısı bulundu- ğunu belirtti. Bayrampaşa Cezaevi Savcısı'ndan eski Adalet Bakanı'na ağır eleştiri 'Kazan'ın bakanhğı tabhsizliktT İstanbul Haber Servisi - Bay- rampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir. eski Adalet Bakanı Şev- ket Kazan'ın kendisıne istediği yere terfi etme sözünü verdiğini belirtti. Kazan'ın Adalet Bakanı olmasını "büyük bir talihsizük" olarak nıtelendiren Özdemir, "Kazan'ın Adalet Bakanı okhığu bir ülkede bana cumhurbaşkaıüı- ğı bile azdır" dedi Akcığerlenndekı ıltıhaplanma nedeniyle on gündür İstanbul Cniversitesi istanbul Tıp Fakülte- si Göğüs Hastalıklan Ana Bilim Dalı' nda tedav i gören Bayrampa- şa Cezaevi Savcısı Necati Özde- mir, cezaeviyle ilgili olarak Ak- şam gazetesınde yer alan haberler nedeniyle dün hastanede basın toplantısı düzenledi. Akşam ga- zetesınde çıkan haberlerde ceza- evınde Özdemir'ın sevılmediğı. tutuklu ve hükümlülerin isyan ha- zırlığında olduğu yolundaki ıddi- alara tepki gösteren Özdemir. "Bi- riJeri benim hastaneye yatmamı firsat bildi. cezaevini kanştırmak istiyor" dedi Akşam gazetesınde bazı köşe yazarlannın eski Ada- let Bakanı Şevket Kazan'ın Özde- mir'e yönelik suçlamalanna da y- er verdiğini belirten Özdemir. Bayrampaşa Cezaevi'nin savcı. tutuklu ve hükümlüler ile basının desteği sonucu utanılacak durum- dan yüzünün akıyla çıktığını vur- guladı. Bayrampaşa'da tutuklulann her ıstediğini yaptığına yönelik eleş- tirilere. "Tabiikiverivorduın.On- lann meşru, hukuki tüm haklan- nı verdim" yanıtını veren Özde- mir, Türkiye'de herkesin ınsan haklan ihlallerinin son bulması için çalışması gerektiğini kaydet- ti. Akşam gazetesindekı köşe ya- zılannda "Bayrampaşa'da devlet otoritesi vok" şeklındekı sözlere de kızan Özdemir, "Bırakın bunu ben göreve başladığunda cezaevin- de devletin kendisi vokru" dedi. Kazan'a bakanhğı döneminde bir faks çekerek OHAL Valılıği. İstanbul ya da Ankara Cumhun- yet başsavcılıklanndan bırini iste- diğıni doğrulayan Özdemir şöyle konuştu: "Kazao'a böyle bir faks çektiğim doğrudur. Kendisi göre- ve başladığı günlerde bana övgü- lerjağdınvordu. Ben decezaevin- deki sorunlan görüşmek üzere Ankara'ya gittim. Benimle görüş- me nezaketinde bulunmadı. Özel kalemi. 'Bakanımız göreve gel- mek istediğinız yeri yazıp bırak- manızı ıstedı' dedi Bu dunım be- ni çok fazla üzdü. İstanbul'a döne- rekcumhuriyetsavcılannın baka- nın kapıkulu olmadığını göster- mek için nükteli bu faksı çektim. Ancak kendisi benim ona vermek istediğün mesajı anlamadı. Kazan İstanbul'da savcı ve hâkimlerin katildığı toplantida, cezaevlerinin sorunlannı anlatmama Ldn ver- mediği için toplanti salonunu ne- den terk ettiğimi de anlamamıştı zaten. Bu ülkede yargının. hâkim ve sa>cuann bağımsız olması ge- rektiğini savunuyoruz. Ama bir bakan bir savcıyı alıp istediği yere getirme ya da kafasına göre alma kudretine sahipmiş demek. Ken- disi beni Pendik'c C umhuriyet Başsa\cısı yapmayı düşünüyordu. Şimdi Akşam gazetesi köşe \azar- lanna verdiği demeçte 'Ona Pen- dık bıle çoktu' diyor." Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir akciğerlerindeki iltihaplanma nedeniyle 10 gündür İstanbul Tıp Fakültesi göğüs hastalıklan bölümünde tedavi görüyor. DüZYAZII ORHAN BİRGİT Cenel kurul SSK'nin sivil üyeleri belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ihtıyatı tedbir karanyla ertelenmesi nedeniyle ancak dün yapılabilen SSK'nin 44. genel kurulunda yönetım ku- rulunun siv il üyeleri belirlendi. Türk-Jş, öncekı gün hile kanş- ması nedeniyle saptayamadığı adayını, genel kurul devam ederken yenilenen seçimle be- lirledi. SSK Yönetim Kuru- lu'nda. işçi kesimını. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Me- ral'in desteklediği Tes-tş Ge- nel Başkanı Mahmut Özonur temsil edecek. Hava-tş ve Tümtis genel başkanlan dünkü seçımlerde de boykotlannı sürdürürken, Basisen delegesinin de geleme- mesi nedeniyle 90 kişinin katil- dığı seçimde, Meral'in destek- lediği aday Tes-iş Genel Baş- kanı Özonur 50. Türkiye Ma- den-lş Sendikası Genel Başka- nı Hasan Hüseyin Kayabaşı 38 oy aldı. Seçımlerde, önceki gün olduğu gibi iki kişinin çift oy kullandığı saptanarak, 2 oy ge- çersiz sayıldı. Yedek olarak da 44 oyla Yol-Iş tstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Cahit Erhan se- çildi. SSK Genel Kurulunda öğ- leden sonra yapılan seçimlerde de, işçi temsilcisi olarak Mah- mut Özonur, TİSK temsilcisi olarak Kubilay Atasayar, işçi emeklilerini temsilen de Tür- kiye işçi Emeklileri Cemiyeti Genel Başkanı Ethem Ezgü se- çildi. Türk-lş'in yedek üyesi Cahit Erhan, TlSK'in yedek üyesı Sancar Beyunt TlEC'ın yedek üyesi de İnci Koyuncu oldu. Yenı SSK Yönetım Kuru- lu'nda 4 seçilmiş üye dışında, Genel Müdür Kemal Kılıçda- roğlu, Genel Müdür Yardımcı- sı Mahfuz Güler. Hazine tem- silcisi Halil Tunç ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı- ğı'nı temsilen de Zekâi Ozcan yer alıyor. 'REFAHYOLa eleştiri^ Öte yandan genel kuruida yapılan konuşmalarda SSK'- nin durumu tartışıldı. Türk-tş Genel Teşkılatlandırma Sekre- teri SabriÖzdeş. özellikle RE- FAHYOL hükümetinın SSK ımkânlannı bellı çevrelere ak- tarmak ve kadrolaşmak yolu- nu tuttuğunu vurgulayarak, SSK'den bazı bankalara önem- li kaynak aktanmının gerçek- leştiğini söyledi. Tüm Sosyal-Sen ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) sosyal güven- lik kuruluşlannın özelleştiril- mes^ ve genel kuruida temsil edılmemelerini genel kurulun yapıldığı SSK Konferans Salo- nu önünde protesto ettıler. Bu arada İstanbul İşçi Sendi- kalan Şubelen Platformu, yap- tığı açıklamada Türk-lş'i. ışçı sınıfının yaşadığı sorunlan gündeme getirmek yenne, ken- di içinde "komık kavgası" ver- mekle suçladı. DİSK Genel Başkanı Rtdvan Budakda. SSK'nin genel kurulunun bile- şimi ve yönetim yapısının olu- şumunun bir tartışma konusu haline geldığine işaret ederek. SSK'nin tam anlamıyla bir çık- maz içmde olduğunu söyledi. Sekiz yılhk temel eğitim yasası için Bütçe ve Plan Komisyonu'ndaki gö- rüşmelerde, Refahlı milletvekilleri, alı- şılmış engelleme yöntemlerine değil; açıkça şirretlik yoluna başvuruyorlar. Yumruklan havada, hep biriikte ko- misyon başkanının üzerine yürüyen ve bu tutumlarını, "demokratikbir iç- tüzük hakkı olarak" açıklayanları, Başbakan öncekı günkü ANAP gru- bunda "yarasaya" benzetiyor Ama o grup konuşmasının asıl önemli yanı, iktidarın büyük partisi içinde, sekiz yıl yasa tasansı nedeni ile su yüzüne çı- kan ve neredeyse kangrenleşmekte olan enfeksiyondur. Yılmaz, belki biraz gecikmiş bir yöntem ile bu enfeksiyonu önleyebil- mek için, önceki gün ANAP grubun- da tasanya Refah Partililerin söylem- lerini çağrıştırır bir üslup ile karşı çı- kanlann restini görmüştür: "Burada karanlıkta kalmayı ya da aydınlığa çıkmayı oylayacağız. Baş- ka partilerin etrafa saldığı korku ile hareket ederek gelip burada konuş- malaryapmayın. Bu yoldan geri dön- meyeceğiz." Yılmaz'ın önceki günkü konuşma- Yılmaz'ın Liderlik Smavı sı, ANAP içindeki kimi politikacılar için, yol ayınmı kavşağında oldukla- nnı anımsatan sözlerdir. Bu tür politi- kacıların içinde, partinin kuruculuğu- nu yapmış olanlar da vardır llk Genel Başkan Özal'a kan bağı ile bağlı olan- lar da. Asıl dikkat edilecek nokta, se- kiz yıl tasansı için, gruplannda ve on- dan da önce Meclis'in Milli Eğitim Ko- misyonu'nda isyanları oynayan bu ekibin, bayrak açmak için zaman ve zemin faktörierini kendi açılanndan iyi hesaplamış olduklandır. Sekiz yıl karşıtlannın, asıl huzursuz- luk duyduklan oluşumun ANASOL-D hükümeti olduğu bellidir. Ama bu hü- kümetin kuruluşunun geniş kitlelerde estirdıği olumlu rüzgâr, o aşamada bir başkaldırıyı erteletmek zorunluğunu gerektirdi. ANAP'lı başkaldırıcılann eylemleri, bence Refah Partisi'nin önce Milli Eğitim Komisyonu'ndaki işgal eylem- lerini, şimdi de Bütçe ve Plan Komis- yonu'nda, içtüzük kurallarını da kötü- ye kullanarak kürsü önünde terör ya- ratmaya yönelik hareketlerine somut bir moral desteğidir. Çiller'in partisi haline gelen DYP'de bile bir iki milletvekilinin dışın- da Refahlıların anarşik eylemlerine açıktan arka çıkanlar olmazken, Ana- vatanlı on dörtlerin açık başkaidınsı, öyle omuz silkilerek geçiştirilecek bir olay değildir. Nitekim, Mesut Yılmaz, bu başkal- dınnın ayırdına varmış bir üslup ile. grup görüşmelerinde kürsüye ikinci kez çıkıp kararlı birtutum iztemiştir. Benim gibi, olayı televizyon ekran- larından izleyebilenlerin gözünden kaçmayan birgörüntü, elbette ANAP kurmaylannın da kayıtlanna geçmek- tedir. Yılmaz'ın gruptaki kararlılık ko- yan konuşmasına ve dahası grup ge- nel kurulunun tasarıyı destekleme yö- nünde aldığı bağlayıcı karara rağmen, dünkü komisyon görüşmelerinde Korkut Özal, bir köşeye oturmuş, NTV kameramanının görüş açısı için, Refahlı partnerterine taktik vermek- teydi. Korkut Özal'ın bu davranışı, bazı çevrelerde siyasi ahlak kurallarına ters olarak gösterilebilir. Ama, bence yeni bir oluşumun ha- zırlığı bakımından önemlidir. Korkut Özal ile biriikte sekiz yıl kar- şıtlığını sürdürenlerden Ali Coşkun, dün gazetelerde, grubunun bağlayı- cı kararına karşın tasannın genel ku- ruldakı görüşmelerinde de karşıt tu- tumunu oyu ile sürdüreceğini açık açık söyledi. ANAP'taki karşıtları, DYP'den ge- lecek destekleyici oylarta dengeleye- ceklerini hesap edenlerin dışında ba- na öyle geliyor ki Başbakan bu tasa- nnın karşısında yer alacaklar için acı- masız birtutum izlemeyi, baştan ka- rarlaştırmış görünüyor. Ki, en doğrusunu yapıyor. Bir yandan, tasanya karşı çıkan Re- fahlılan yarasaya benzeterek aydınlık- tan korkan yaratıkların çağnşımını ya- parken, çağımızdaçocuklanmızın ka- ratahta önünde tebeşir tozu yutma- larına hâlâ göz yumanlar varsa bun- lann bu ülkeyi yönetmeye haklan ol- mayacağını söylerken Yılmaz, kendi arkadaşlanndan bu kafada olanlara elbette "Siz istisnasınız" diyemez. Yılmaz, üç yıldır ANAP'ta genel başkanlık yapıyordu. Elli beşinci hükümetin başkanlığı- nın bu ilk ayında, liderlik kulvarına doğru adım atmaktadır. Korkut Özal ve arkadaşlarının da sekiz yıl tasansına karşı verecekleri kavgadan sonra, Refah sergüzeşti- nin Anayasa Mahkemesi'ndeki akı- betine göre bir karar vermeleri, açık- çası yeni partinin sahipliğine soyun- malan, benim için şaşırtıcı olmaya- caktır. Korkut Özal'ı Refah Partisi'nden bugüne dek uzak tutan olgu, söylem farkı değildi. Erbakan'la birbirlerin- den hiç mi hıç hoşlanmadıkları gerçe- ğiydi. Ama, ya Anayasa Mahkemesi'nin RP liderini yasaklı politikacı yapması halinde? Mesut Yılmaz, liderlik yolun- da kararlı adımlar atarken, Korkut Özal'ın da yeni bir hazırlık için ısınma hareketlerine başladığını söylemek abartılı sayılmamalıdır. SERVER TANILLI Bir Eğitim Gönüllüsü idi... Feyyaz Tokar'ı, geçen cumartesi, toprağa vere- ceğimiz gün gazetemizde çıkan kısa bir uğuriama yazısında, onu belki en çok niteleyen bir yanından, eğitime olan tutkusundan söz etmemiş, aynntılı ola- rak ele almak için, haftalık yazıma, bugüne bırakmış- tım. Gerçekten de, tam bir Cumhuriyet çocuğu olarak yetişmiş bu çağdaş görüşlü insanımızın en önem verdiği konulardan birinin eğitim olmasından daha doğal ne olabilirdi? Eğitimin önemini biliyordu. Ciddi birtarih kültürüy- le donandığı için, bir Hıristiyan ailenin çocuğundan "Islamın kılıcı" yeniçeriyi ortaya çıkaran şeyin eğiti- min gücü olduğunu da, emsalsiz bir ömek olarak belleğıne kazımıştı. Feyz aldığı Kabataş LJsesi'ni, bir yıkıntı halinden kurtarıp dört başı mamur bir eğitim kurumu durumu- na getiren o oldu. Yaptıklanndan sadece bıri diye andım bunu. Ondan olacak, Türk Eğitim Vakıflan Dayanışma Konseyı Onursal Başkanı olmayı, taşıdığı unvanla- nn en başta gelenı olarak görüyor ve övünüyordu haklı olarak. 2 Ağustos günlü Milliyet'te, Sibel Kahraman Şen arkadaşımızın "Eğitim Dünyamızdan Bir YıldızKay- dı" başlıklı yazısından da, Feyyaz Tokar'ın eğitimle ilgili görüş ve özlemlerini -özetle- öğrendik. Hepimi- zin duraksamasız altına imza atabileceğimiz bu gö- rüş ve özlemlerden altlannı çizdiklerim özellikle şun- lar oldu: "Eğitimimizde iyi yurttaş, özgür, çağdaş düşün- celi insan, kültürel kimlik sahibi ve meslek edinmiş, düşünen, bulan, uygulayan insan yetiştirilmesi he- dehenmeli. Felsefe öğretimine büyük önem verilme- li." "Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin eğitim ve eği- tim yatınmlanna öncelik verilmeli." "Ana okullan özellikle çalışan annelerin yoğun ol- duğu veya durumu elverişsiz ailelehn yaşadığı ge- cekondu bölgelerinde yaygınlaştınlmalı." Bunlar ve ötekileri, eğitim üzerinde enikonu dü- şünmüş ve yarınlara dönük -yurt çapında- bir uya- nışın heyecanını duyan bir insanın önerilen. Öyle ol- duğu için de, Sibel Kahraman Şen'in yazısına attığı "Eğitim Dünyamızdan Bir Yıldız Kaydı" başlığı yeri- ne oturmuştur. Böylesine bir aydın insanı yitirdik Feyyaz'la. örnek bir eğitim gönullüsunü kaybettik. Nur içinde yatsın!.. • Açıkça görülüyor: Bir eğitim reformunun heyeca- nına iyiden lyiden kapılmış haldeyiz. Eğitim adınayıl- lardır onca korkunç yanlışların yapıldığını gören, o yüzden de içi kan ağlayan insanlar olarak pek de do- ğal değil mi bu durum! Öneriler, tasanlar birbirini izliyor... Hepsinin altında ezilip kalmamak için, hemen ger- çekleştirilecek olanlarla zaman alacak olanlann bir sıralamasını yapmak da gerek. Yani neyi göz ardı etmemek? Planlamayı! Toplumu ilgilendiren büyük davalann çözümünde onca gereklı olan planlama, eğitim için daha da zo- runlu. Çünkü, kolay değil, insan yetiştirmek için yo- la çıkmışstnız. 27 Mayıs'ı ızleyen birkaç yıl heyeca- nını duyup yaşadığımız, sonra da unutup gösterme- lik halde bıraktığımız planlama düşüncesine gerçek- ten sanlıp, onun eğıtımde uygulamasının ciddi bir ör- neğini ortaya koymak da şu sıralarda olmalı. Devlet yetkilisı kadar yurttaş da bilmeli. Saptanan hedefleri, para ve insanca olanaklanmı- zı, nereden başlayıp hangi yıl nereye varacağımızı hepimiz bilmeliyiz. Işleri kovuşturmak ancak böyle mümkündür. Yoksa, politikanın kör dövüşü içinde, olan heves- ler de erir gider ve insanlarımız yeniden bir kötüm- serliğin içine gömülüp kalır. Bundan en başta yararlananlar da kimleroturder- siniz? insanlanmızın uyanmamasını isteyenler; çocuk- lanmızın ve gençlerimizin dogmaların kölesi olarak yetiştirilip çağlarının aydınlığına gözlerinin kapalı kal- ması için çırpınanlar. Karanlık güçler kısacası. Şu sıralarda en çok hareketleniş içinde olanlar da onlar. Ama hayır seyirci kalamayız, seyirci kalamazsınız. Gericiliğin irilı ufaklı ocaklannı birer birer söndür- mekte duraksamayalım. Demokrasiye evet, ama gericiliğe hayır!.. CHP'den danısma merkezi Kadmlara siyasete katılma çağnsı istanbul Haber Servisi - CHP, Türkiye'de sı\asetin kadına. kadının da siyase- te ihtiyacı olduğunubelir- terek, kadınlan siyasete katılmaya çağırdı. CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal Okuducu, Türki- ye'nin bir sorunlar yuma- ğı olduğunu vurguladı ve " Böyle bir süreçte ikincili- ğin bütün dayarmalannı yaşayan kadınlanmız için Kadın-Danış merkezleri oluşturuyoruz. Hepinizi bekliyoruz"dedi. Kadın-Danış merkezle- ri nin genel merkezde ve illerde oluşturulacağını belirten Güldal Okuducu, "Amacımı/ kadınlanmı- zın günlük yaşamda karşı- laştıklan sorunlan tartışıp çözüm arayacaklan bir merkez oluşturmak" dıye konuştu. Tek bir kadının bîle hakkının gasp edilme- sınin kabul edılemeyece- ğini söyleyen Okuducu. kadının siyasete atılması- nı istedı. Yeterince haklannın ve- rilmediği bir ortamda, haklannı kadmlann ken- dilerinin alması gerektiği- ni ıfade eden Okuducu, Kadın-Danış merkezlerı- nin ışlevlerini şöyle sırala- dı: -KadınJannmedenihu- kuk. tş hukuku, ceza hu- kuku. ticaret hukuku ve diğer yasalar karşısuidaki haklan vesonmlannın çö- zümüyle, Hukuksal Yar- dım Birimi aracılığıyla il- gilenir. Bu birim, eğitim, danışmanhk ve dava taki- bi, yasalann izlenmesi ve araştırma-geliştirme ile kamuoyu olusturma işle- vini yürütür. - Kadının çalışma yaşa- mında karşılaştığı, işye- riyle, işvereniyle ve diğer sorunlanyla ilgili çalışma- lar yapar. - Kadmlann,çocuklan- nın eğitimiyle ilgili olarak yaşadıklan zorluklan çöz- meye çalışır. - Kadın sağlığıyla ilgi- li. koruyucu çalışmalar yapar. - Kadın istihdamını ge- Bştirid, yönlendirici orga- nizasyonlan gerçekleştirir. - Kadınlara becen ka- zandırma ve becerilerini geliştirmenin yollannı açar. - Hukukçu. sağukçı, öğ- retmen, psikolog ve gönüî- lülerden oluşur. - Kadın kuruluşlan ve diğer demokratik kitle ör- gütlenyle, gönüllülerle iş- bırliği yapar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle