Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29AĞUSTOS1997 CUMA CUMHURİYET SAY
C
A
EKONOMI
Bitişim '97nin
ana sponsoru
Akbank
• Ekonomi Servisi -
Akbank. bilgisayar \e
teknoloji dünvasındaki en
son gelişmelenn
sergileneceği Bilişim'97
Fuan'nın ana sponsoru
oldu. Rekabette ön
sıralarda kalmak
niyetinde olan tüm
bankalann bilişim
teknolojisine ağırlık
vermek zorunda
olduklarını belirten
Akbank Ticari ve
Bireysel Bankacılıktan
sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Akın
Kozanoğlu, "Inanıyoruz
ki böyle büyük bir
organizasyonun
desteklenmesi, tüm
bankacılık sektörüne
fayda olarak geri
dönecektir" dedi.
TÜPkiye'ye
yabancı
sermaye akışı
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye. 4.7 mıl>ar dolarla
Dünya Bankası verilerine
göre. özel yabancı
sermayenin geçen yıl en
çok tercıh ettiği gelişmekte
olan ülkeler sıralamasında
dokuzuncu oldu. Yabancı
sermaye akışında Çin Halk
Cumhuriyeti ilk sırada yer
alırken, bu ülkeyi Meksıka,
Endonezya. Malezya,
Brezilya, Tayland, Arjantin
ve Hindıstan izledi.
Toprak
reformuna
kaynak yok
• ANKARA (AA)-
Türkiye'de tanm
sektörünün en önemli
sorunu olarak "'arazilerin
parçalanması"
ğosterilirken. gerek
topraklann
toplulaştınlması. gerekse
topraksız çiftçinin
topraklandınlması
çalışmalannın çok dar
kapsamlı olduğu belirlendi.
Tanm ve Köyişleri
Bakanlıgı yetkililerinden
edinılen bilgıye göre halen
yürütülen toplulaştırma \e
refornı çalışmalan ıse
kaynak yetersizliği
nedeniyle çok yavaş
ilerleyebilivor.
'TOBB Vakıfbank'a
talip olsun'
• Ekonomi Servisi -
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Ahmet
Çavuşoğlu, Türkiye
Odalar ve Borsalar
Birliği'nin (TOBB).
Vakıfbank'a talip
olmasını önerdi ve "Bu
gerçekleştiği takdirde
banka. siyasetçilerin
ehnden kurtulacak"
dedi. Çavuşoğlu,
özelleştirilmesi düşünülen
Vakıfbank'a TOBB'nin
talip olması halinde
KOBl'lerin bir ihtisas
bankasına kavuşacağını
bildirdi.
Turizmciler KOBİ
ilgisi bekliyor
• Ekonomi Servisi -
Turistik Otelciler Birlığı
(TUROB) Başkanı Alı
Güreli. hükümetin.
kendilenni yenilemekte
zorlanan küçük \e orta boy
otellere destek vermesıni
istedi. Güreli. turizmin
Yüksek Planlama Kurulu
ile Ekonomık ve Sosyal
Konsey'de temsil edılmesı
gerektiğini kaydetti.
Turizm Bakanı Ibrahım
Gürdal ise. Otelciler Birliğı
Yasası'nın ele alınacağını
ve sektörün önünü açmaya
çalışacaklannı ifade etti.
dünyası
istikrar peşinde
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - îzmir
Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Ekrem
Demırtai}. iş dünyasının
"sürekli istikrar" ıstedığini
belirterek. "Mutlaka
enflasyon, dövız kuru. faiz
sacayağının dengesini
bozmadan iyileştirici
politikalarla orta \adede
enflasyonu düşürmek
zorundayız" dedi.
Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunda özel sektörde kârlılık rekortmeni Otosan oldu
Aglayanlar kazanıyor
YORUM
FİLİZ GÜMÜŞ
Geçen yıl "kriz durumu" sürek-
li gündemde olan otomobil üreti-
cılennın, Istanbul Sanay i Odası'nın
(İSO) önceki gün açıklanan Türki-
ye'nin 500 Büyük Sanayi Kurulu-
şu araştırmasında kâr rekortmenli-
ğini elde etmeleri dikkat çekti. 1996
yılı verilerine göre hazırlanan 500
büyük fırma arasında Koç Hol-
ding'e bağlı Otosan, özel sektörde
karbirincisi olurken. Oyak-Rena-
ult ikincı sırada. Koç Holding'ın di-
ğer otomotiv şirketi Tofaş sekizin-
ci, General Motors'un yatınmı Opel
Türkiye 24'ncü sırada. Sabancı
Holding şirketi ToyotaSA 43'ncü
sırada. yer aldılar.
tSO'nun 500 büyük sanayi
kuruluşuaraştırması. otomobil fir-
malannın gözyaşlanndan adeta kâr
aktığını ortaya çıkardı Geçen yıl.
REFAHYOL'un bedelsiz ıthalat tar-
tışmaları sırasında, satışların önü-
müzdekı yıllarda gerılemeye de-
vam edeceğini vurgulayan otomo-
bil firmalarının 2000'li vıllar ıçin
koyduğu 300 bınlı satış hedefınin
bu yıl gerçekleşecek olması. oto-
mobil devlerinin 97 yılı yüksek
kârlarının devam edeceğini de gös-
yıl özel sektörde üretimden satış-
larda ikinci sırada yer alan Tofaş.
kârlılık sıralamasında dört sıra ge-
rilemesine karşın vergi öncesı bi-
lanço kârı bir önceki yıla göre 2 tril-
yon 178 milyar lira birden arttı.
Otomomobil üreticileri. geçen
yıl Başbakan Necmettin Erba-
kan'a sunduklan raporda. 2001 yı-
lına kadar satışlann 275 bını geçe-
meyeceğı tahmininde bulunmuş-
lardı. Yıl boyu. üretim gerileme
endişeleri \e ışten çıkarmalanyla
gündemde kalan otomotivciler. bu
yıl 330 bın cıvarında satış tahmın-
lerı yaparak. şımdıden üretımlerinı
revize etmeye başladılar.
Türkiye'nin en kârlı 10 özel kuruluşu
Firma Kâr tutarı (Milyar TLj ' g
OTOSAN
OYAK-RENAULT
ARÇELİK
BRISA
SASA
AKSA AKRİLIK
14.163 ^ 1
12-761 <feJHft •
10.826 ;>> P'1Mj>
10.746 ^ j j j l B ^ /
4
^
9.363 p T i K 1
8.964 V/ \m^L\ >
ÇUKUROVA ELEKTRİK 7.018 C k J İ İ W k ^
TOFAŞ
UZEL MAKİNA
NETAŞ
âmmmmmmmmm&
6.980 ^ V ı ı
6.815 &HT I j|§
6.567 V-> • W
teriyor. 500 büyük firmada önce-
ki yıl özel kuruluşlarda kâr bırın-
cisı SASA 5'incı sıraya düşerken
bırıncıliği OTOSAN "a bıraktı.
Oyak Renault ıkincıliğı Netaş'tan
alırken. Netaş 10'uncu sıraya ge-
riledi. Tofaş'ın ıse dördüncü sıra-
dan sekizinci sıraya düşmesı dik-
kati çekti. Otomobil de\ lerinın kâr-
lılıklarıyla ilgilı verilerde. geçen
Üvey evlat kamunun kârı arttı, borcu geriledi
Türkiye'nin 500 büyük kuruluşu arasına gi-
ren kamu kuruluşlan 5 yıl aradan sonra ilk kez
1995 yılında kârlılığa geçmeleriyle dikkat çek-
melerinin ardından. 1996'da bu performansla-
rını sürdürdüler. Özelleştiıme nedeniyle ilk
500'e giren kamu kuruluşlannın sayilan her ge-
çen yıl düşerken 1996 yılında 51 büyük kamu
kuruluşunun net kân bir önceki yıla göre iki kat
arttı. Türkiye'dekı toplam 201 kamu kuruluşun-
dan. 500 büyük kuruluş kapsamı içine 1994 yı-
lında 71 kamu kuruluşu girerken. bu sayı 1995'te
55'e\e 1996'da da 51'edüştü.
Bu kuruluşlann 1996'dakidönemkân 176 tril-
yon 2 milyar lira. dönem zararı 89 trilyon 1 mil-
yar lira olarak gerçekleşti ve net kâr 87 tnlyon
1 milyar lira oldu. Kamu kuruluşlannın. 500
büyük firma içindeki toplam borçlardaki payı
ise yüzde 46.14'den yüzde 42.4'e geriledi.
Zorunlu tasarruftan çıkmanın maliyeti yarım milyar lirayı aşıyor
Çıkış yollam tıkalı
HAYRİYE MENGÜÇ
Zorunlu tasarruf kesintilerini kaldı-
rıp. bugüne kadar hesapta biriken yak-
laşık 700 trilyon lirayı çalışanlanna ge-
ri ödeyıp ödemeyeceğı konusunda hü-
kümetin sergiledıği çelişkilı açıklama-
lara karşılık, bugün 125 milyon lira
brüt aylık alan bir çalışan. emekli ol-
duğunda 585 milyon lira alması gere-
kirken emekliğini beklemeden kendi is-
teğıyle aynlması durumunda sadece
70 milyon lira alabilıyor. Bu durumda
zorunlu tasarruftan vefat etmeden "sağ-
lığında" yararlanmak isteyen her ça-
lışanın hakkı olan 500 milyon lira, ta-
Zorunlu tasarrufun 10 yıllık bilançosu m
Yıllar
1988 (9 aylık)
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997(8ay!ık)
TopJam
Brüt Aylık
750.000
1.250.000
2.250.000
4.000.000
7300.000
14.000 000
25.000.000
" 45.000.000
80.000.000
125 000.000
Brüt Yıllık
6.750.000
15.000.000
27.000.000
48 000.000
90.000.000
168 000 000
300.000.000
540.000.000
960.000.000
1 000.000.000
Işçı
tasarrufu (*)
135.000
513.334
1.080.000
1.920 000
3.600.000
6.720 000
6.233.333
10 800 000
19.200.000
20 000 000
70 201.66?
Işveren
katkı payı (")
202.500
770.000
1.620.000
2.880.000
5.400.000
10.080 000
9.350.000
16.200.000
28.800.000
30 000 000
105.302.500
Toplam^
337.500
1 283.334
2.700.000
4.800.000
9.000.000
' 6.800.000
15.583.333
27.000.000
48.000.000
50.000 000
175.504.167
O C) Kesınt ve Katkı oranlan 15 Temmuz 1989-14 Ocak 1994 arası ışçı
01 Nısan 1988-14 Ocak 1989 arası ışçı \2, ışveren %3. %4, ışveren %6
15 Ocak 1989 - 14 Temmuz 1989 arası ışçı %3, ifveren °>v4 5 15 Ocak 1994'ten sonra ışg %2. ışveren %3.
sarrufu teşvik hesabında tutulmay a de-
\am edecek. Kanun, çalışanın zorun-
lu tasarruf uygulamasından emeklilik
öncesi aynlmak istemesı durumunda en
az 72 ay yani 6 yıl çalışmış olmasını
gerekli kılıyor. Eğer çalışan. emekli ol-
madan uygulamadan aynlmak isterse.
şimdıye kadar kendisı adına ış\ eren ta-
rafından yatınlan katkı paylan-
nı \e nemasını almadan sadece
kendi maaşı üzerinden kesilen \e
en son yüzde 2 olarak belırlenen
tasarruf tutannı alabiliyor.
Buna göre asgan 6 y ıl tasarruf
kesıntisi yapılan ücretlının tasar-
rufunu almak istemesi halinde
tabloya göre ayda 125 milyon li-
ra brüt aylıga sahıp olan \e zo-
runlü tasarrufunu almak isteyen
çalışan, 70 milyon 201 bin 667
liralık kendi tasarruf tutannı ala-
bilıyor Yıne tabloya göre emek-
lılık halinde ıse tasarruf ve kat-
kı toplamı 175 milyon 504 bın 167
lira olan çalışanın "233.79 üze-
rinden" toplam neması 410 mil-
yon 311 bin 192 lira olarak he-
saplanıyor. Zorunlu hesap uygu-
lamasıyia toplam olarak ıse 585
milyon 815 bin 359 lira alması ge-
rekiyor.
Nema skandalı
FARUK ATAAY
ANKARA - Çalışanlann yüzlerce trilyonluk
birikiminden oluşan Zorunlu Tasarruf Hesa-
bı'nın yüzde 68'e yakm bölümünün, 1997'nin
ilk 8 ayında nemalandınlmadığı ortaya çıktı.
Zorunlu tasarrufun gelirortakhğı senetleri (GOS)
ve KtT kâğıtlannda tutulan bölümü için gere-
ken Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karan çık-
mayınca. ocak ayından sonra emekli olanlardü-
şük faiz geliri aldı.
YPK'nin her yıl başında faiz düzeyini karar-
laştırdığı GOS'larda tutulan zorunlu tasarruf
bırikimlerinin yaklaşık yüzde 68 oranındaki bö-
lümü, bu yıl oran belirlenemediği içm nemalan-
dınlamadı.
GOS'lara 1997 yılında uygulanacak faiz ora-
nmın yılbaşında yapılan YPK toplantısında Ha-
zine ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT)
anlaşamaması nedeniyle belirlenemediği orta-
ya çıktı.
YPK; Hazine'nin Merkez Bankası reeskont
foizi düzeyinde önerdiği GOS faizi için DPT'nin
Toptan Eşya Fiyatlan Endeksi (TEFE) oranla-
nnda ısrarcı olması üzerine karar alamadı.
Hazine'nin zorunlu tasarruf hesabının yal-
nızca yüzde 30'luk bölümü ile 1997'deki biri-
kimleri tahvil ve bonoya yatırdığı öğrenildı. He-
sabın Kamu Ortaklığı Fonu'nda GOS'larda tu-
tulan ve KtT tahvillerine yatınlan yüzde 68Tik
bölümün nemalandınlması için ise halen
YPK'nin karar alması bekleniyor. Fonda biri-
ken paralann yaklaşık yüzde 1.7'lik bölümünü
oluşturan 9.5 trilyon liranın ise 1988'den bu ya-
na hiç nemalandınlmadıgı ögrenildi.
ÇIFTÇI DOSTU / SADLLLAH USUM!
Işın Çelebi Oyuna Geldi...
İZMİR - Devlet Bakanı Işın
Çelebi'nin zeytinyağı ithala-
tını 2 ay süre ile serbest bırak-
ma kararı ortalığı karıştırma-
ya devam ediyor. Üretıciler.
ithalat haberinin çıktığı gün-
den beri yaşamaya başladık-
ları şoku hâlâ atamadılar. Ih-
racatçı ve sanayiciler de ge-
lişmeleri ve bu konudaki tar-
tışmaları hayretler ıçinde ızlı-
yorlar.
Hele, Işın Çelebi'nin Yeni
Yüzyıl gazetesınde yayımla-
nan demecinde TARIŞ'İ suç-
laması ve bu arada "mafya"
ve "spekülatör" benzetmele-
ri zeytin bölgelerinde kızılca kı-
yametın kopmasına neden ol-
du. Ege Bölgesi'ndeki üretı-
ciler ve bazı ticaret odaları it-
halat kararını ve Çelebi'nin
açıklamalarını.protesto edi-
yorlar.
Işın Çelebi'nin birtalihsizli-
ği de, demecinin yayımlandı-
ğı Yeni Yüzyıl gazetesinde ay-
nı gün ve aynı sayfada bir kö-
şe yazarının gerçek dışı bilgı-
lerle üreticileri veTARİŞ'ı suç-
lamasıydı... Köşe yazarına
gösterilen tepkilerden Çelebi
de nasibini aldı. Hatta, bazı
bölgelerde köşe yazannın suç-
lamaları Çelebı'ye mal edili-
yor...
Işın Çelebi, haksız kazanç
isteyenlerin zeytinyağı ithala-
tına karşı çıktıklarını ve daha
tebliğ yayımlanmadan ortalı-
ğı birbirine kattıklannı ileri sü-
rüyor ve arkasından da "Zey-
tin mafyasının oyununa gelmi-
yeceğim" diyor...
Işın Çelebi'nin "bunları na-
sıl söyler" diye insanı hayre-
te düşüren açıklamasından
bazı bölümler şöyle:
"Türkiye'deki zeytınyağını
stoklayan üç beş spekülatör,
kapalı bir ekonomideki politi-
kayı sürdürerek haksız para
kazanmak istiyor. Dünya fiyat-
larının yükseleceğini varsaya-
rak başta TARİŞ olmak üzere
politik baskılarla büyük büyük
stoklar yaptılar. Ve ardından
Stoklar yükselirken, zeytinyağı ithalatı yüz binlerce üreticinin başına kurulan bir tuzaktır.
dünya fiyatlan düştü. Tonun-
da 1.000 dolar zarar ettiler.
Şimdi de devlet bunu ya sub-
vanse etsin ya da çözülemez
diyorlar. Eski Sovyetler'deki
mantık. Devlet 65 milyonun
hakkını üç beş kişıye yedir-
mez..."
Çelebi'nin "Devlet 65 milyo-
nun hakkını üç beş kişiye ye-
dirmez" sözüne yürekten ka-
tılıyoruz. Gerçekten de bu sö-
zü Çelebi'nin ağzından da
duyduğumuz için seviniyo-
ruz... Ancak, Işın Çelebi'ye
hemen hatırlatalım ki, asıl zey-
tinyağında ithalat başladığı
zaman üç beş kişi 65 milyo-
nun hakkını yemek imkânı bu-
lacaktır.
Nitekim, 1980 yılından ge-
rek askeri yönetim dönemın-
de. gerekse Özal, Tansu Çil-
ler, Erbakan ve hatta kısa sü-
re bile olsa Mesut Yılmaz dö-
nemlerinde hep üç beş kişı
tüm Türk halkının hakkını ce-
binden almıştır...
Hükümetler de ne yazık ki,
böylesıne haksız uygulamala-
rı ile yardımcı olmuştur.
TARİŞ sarsıldı,
ama çökmedi
1980 yılına kadar gerek CHR
gerekse AP hükümetleri bütün
kadroları ile zeytınyağındakı
soygunu önlemeye çalışmış-
lardır. Hele. CHP hükümetleri
döneminde soygun tamamen
önlenmiştir. Hükümetlerin bu
başarısı da TARİŞ gibi dev bir
kuruluş sayesinde olabilmıştir.
O dönemlerde TARİŞ sadece
üreticiyı korumakla kalmamış.
ürettiği zeytınyağları iç piya-
saya sürerek, özel sektör fir-
malarının halkımıza yüksek fi-
yatla zeytinyağı satmasına en-
gel olmuştur. Böylece. TARİŞ
uzun yıllar hem yüz binlerce
zeytinyağı üreticisini. hem de
60 milyon tüketicisini koru-
muştur.
1980 yılından sonra işba-
şına gelen yönetımler özel
sektörün baskısı ile bu güzel
tabloyu tam tersıne çevirme-
ye çalışmışlardır. Başbakan-
lar, bakanlar ve de özellikle
Tansu Çiller bazı vunguncu tüc-
car ve sanayıcinin haksız ka-
zanç sağlamasını engelleyen
TARIŞ'ı yok etmek ıçın her ça-
reye başvurmuşlardır.
Çünkü, TARİŞ gıderse üç
beş kışi 65 milyon ınsanımızı
rahatlıkla sömürebilecektir...
Zeytinyağını üreticiden ucuz
alacaklar, tüketiciye birkaç kat
fazlasına satacaklardır.
Zeytinyağı
ithalatı çılgınlıktır
TARİŞ, başbakanların, ba-
kanların ve çeşitlı odakların
baskısı karşısında zaman za-
man sarsılmıştır. Tüm kaynak-
ları kestirıldiği için para sıkın-
tısı çekmiştir. TARİŞ'in sahibi
üreticıler olduğu halde. genel
müdürleri hükümetler tarafın-
dan atanmış ve gene Anka-
ra'dan yönetilmıştir. TARİŞ'in
batmasını isteyen hükümet ve
bakanlar yönetimde ve uygu-
lamalannda kargaşa yaratmış-
lardır.
Bütün bunlara rağmen TA-
RİŞ büyük yaralar almış, an-
cak ayakta kalabilmeyi başar-
mıştır. Bellı bir ölçüde de olsa
bazı tüccar ve sanayiciye kar-
şı yüz binlerce zeytinyağı üre-
ticisini koruyabılmektedır. Eğer,
bugün TARİŞ 1980 yılından
sonra ışbaşına gelen hükü-
metler tarafından yok edılebil-
miş olsaydı, üretıci bu yıl zey-
tinyağını 100 bin liraya satmak
zorunda kalırdı. Aynı zeytin-
yağlar belli bir işlem gördük-
ten sonra da halkımıza bir mil-
yon liranın üstünde satılırdı.
Böylece 65 milyon insanın tril-
yonları bazı özel sektör firma-
lannın kasalarına akardı. Işın
Çelebi'ye hatırlatmak isteriz
ki, vurgun asıl o zaman olur-
du... Şımdi. bazı gazetelerve
köşe yazarian. böylesine bir
vurgun düzenine kavuşabil-
mek için çalışan insanlann oyu-
nuna geliyorlar. Çünkü, bu tür
bilgiler ancak. vurgun düzeni-
ni hayal edenlerin aklından ge-
çebilir. Ne yazık ki, yoğun zey-
tinyağı bölgesinin milletvekili ol-
masına rağmen Işın Çelebi de
bu oyuna geldi. Zeytiyağı itha-
latı tartışmaları bahane edile-
rek TARİŞ'e bir darbe daha
vurulmak istendi...
Nitekim, Işın Çelebi'nin TA-
RİŞ'in bu yıl büyük stoklar yap-
tığını söyleyerek "Spekülatör-
ler halkı kazıklamak istiyortar"
demesi asıl hedefin TARİŞ ol-
duğunu açıkça gösteriyor!..
Türkiye'de zeytinyağında
soygun düzenıni önlemeye ça-
lışan kuruluş TARİŞ'tir. Eğer,
TARİŞ giderse yerine soygun
düzeni gelecektir.
Zeytinyağı ithalatına gelin-
ce, ithalat yüz binlerce üreti-
cinin başına kurulan bir tu-
zaktır. Üstelik, Türkiye'de ye-
ni ürünle birlikte zeytinyağı
stoklarının 200 milyon kilo-
nun üstüne çıkacağı söyle-
nirken, ithalatı düşünmek çıl-
gınlıktır. Zıra, ithalatın amacı
üreticinin elindeki yağları
ucuza kapatmaktır... •
ÖZTİN AKGÜÇ
Likidite Sorunu
Genellikle işletmeler, özellikle finansman ku-
rumları açısından en önemli risk, likidite riski ya
da fonlamariskidir.Daha açık bir deyişle, yüküm-
lülüklerin zamanında yerine getirilememesi, va-
desi gelen borçların ödenememesi. Işletmele-
rin varlıklarını sürdürebilmeleri açısından en
önemli tehlikeyi oluşturur. işletmeler, likidite risk-
leri nedeniyle yükümlülüklerini yerine getireme-
dikleri için batarlar, tasfiyeye uğrarlar. Oysa iş-
letmenin makine-donanım farkı da vardır. Per-
soneli de var. taşınmazları, stokları da vardır.
işletmeler varlıklarını sürdüreceklerse, önce-
likle likidite risklerini göz önünde tutmaları, bu
riski azaltacak önlemleri almaları gerekir. Likidi-
te riski; vade uyumsuzluğundan kaynaklanan sü-
resi ile bu kaynakların yatırıldığı varlıkların de-
ğer yitirmeden paraya çevrilmesi süresi arasın-
daki uyumsuzluktan kaynaklanır.
Bir işletmenin batışının etkisi, yalnız ilgili işlet-
menin sınırları içinde kalmaz, diğer işletmelerin
gelirlerini, varlıklarının değerini etkiler. Bu neden-
le işletmelerin özellikle belirli bir büyüklüğe ulaş-
mış işletmelerin batışı, ekonomide doğurabile-
ceği olumsuz etkiler açısından istenmez.
Finansal kurumların batışının doğurabileceği
etkiler ise daha derin ve yaygındır. Finansal ku-
rumların batışı, panığe neden olacak, finansal
pazarlardaki güveni büyük ölçüde zedeler. Bu
piyasalarda fon akışlarının durması, kararlığın or-
tadan kalkması, belirsizliğin artması, ekonomik
bunalıma yol açar. Ekonomik bunalımların ço-
ğunun temelınde, finansal pazalarda oluşan pa-
nik yatar. Finansal pazarlarda güven ve kararlı-
lığın kaybolmaması, finansal kurumların batma-
ması için kurum ve pazarlar, denetim ve göze-
tim altında tutulur. Denetim ve gözetimin temel
amacı. güven ortamının bozulmaması, güven
ortamının yaşatılmasıdır.
Finansman kurumlarının açıklamış oldukları
bilançolara, daha geniş bir deyimle mali tablo-
lara bakılarak likidite sorunları, vade uyumsuz-
luğu olup olmadığı konusunda kesin yargılara
varılamaz. Bu tablolar yeterlı bir analiz içinde ge-
nelde eksiktir. Bununla beraber bazı kalemler,
oranlar. likidite riski, likidite sorunu konusunda
gösterge oluşturur. Bu bağlamda bilançolarda
yer alan bankacıların diliyle gelir ve gider rees-
kontlar, başka bir deyişle "gelir tahakkuklan"
ve "gider karşılıklan." vade uyumsuzluğu, hat-
ta kur riski konusunda bir görüş verirler. Vade
uyumsuzluğu yüksek düzeyde olan bankalarda
ve diğer finansal aracılarda, gelir ve gider rees-
kontları arasında büyük farklar görülür. Kısa sü-
reh kaynakları daha uzun süreli olarak plase
eden finansman kurumlarında, gelir tahakkuk-
lan ya da gelir reeskontları gider karşılıklarından
ya da gider reeskontlarından çok daha yüksek-
tir, belki de birkaç katıdır. Bu farklar, bir ölçüde
kur riskini de yansıtır. Kur riski yüksek olan ban-
kalarda da gelir reeskontları, gider reeskontla-
rının çok üstüntedir. Öte yandan faiz gelirleriy-
le faiz giderleri arasındaki farkın başka bir de-
yişle net faiz marjının yüksekliği buna karşı önem-
li boyutta kambiyo zararının gelir tablosunda
yer alması dövizde pozisyon açığını gösterir.
Açık pozisyonla ve vade uyumsuzluğu ile yük-
sek bir likidite riski ile çalışmak, bankalar ıçin
önemli tehlikeler doğurur.
Sermaye piyasası kurumlarından yatırım or-
taklıklarının, yatırım fonlarının menkul değer
portföyü tutmaları ve portföy işletmeciliği yap-
maları doğal olmakla beraber, diğer aracı kurum-
ların büyük boyutlu, fazla hareket göstermeyen
kısmen krediyle fonlanmış portföy tutmaları do-
ğal olmayıp, tehlikelidir. İMKB'de endeksin duş-
memesi, yüksek düzeylerde sürmesi için aracı
kurumların portföy tutmalan, ileride bu portfö-
yün fonlanmasında sorun yaratır. Hızlı ve acil sa-
tışlar, bu piyasada kararlılığı bozar, hatta pani-
ğe yol açar.
Türkiye'de öngörülerde bulunmanın, uyarı
yapmanın biryararı olmadığını bilmekle beraber,
finansal pazarlardaki likidite sorununa dikkat
etmek gerekir. Önlemler iş işten geçmeden alın-
malıdır. Yangın, panik. en azından sıkıntılar baş-
ladıktan sonraki önlemlerin maliyeti yüksek olur.
Ekmek 35 bin
liraya yükseliyor
• Fınncılann. halen İstanbul'da 30 bin
liradan satılan 225 gramlık ekmeğin 35
bin liraya çıkarılmasına ilişkin talebi,
Esnafve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin
onayını bekliyor.
FATMA KOŞAR
Temel tüketım mallannda son ~-*Ü*&I_^'
olarak şekere y apılan zammın ardın-
dan ekmek fiyatlanna zam bekleniyor. Fırıncılar, akar-
vakıt zammını gerekçe göstererek 1 Eylül pazartesi gü-
nünden itıbaren ekmek fi\ atına yaklaşık yüzde 17 ora-
nmda zam yapılmasını ıstedı.
Fınncılann halen tstanbul'da 30 bin liradan satılan
225 gramlık ekmeğin 35 bin liraya çıkanlmasına iliş-
kin talebi, Esnafve Sanatkârlar Odalan Birliği'nin
onayını bekliyor Esnafve Sanatkârlar Odalan Birli-
ği'nin, karannı bugünlerde açıklayacağı belirtiliyor.
Üsküdar Fınncılar Kooperatıfi Başkanı Ahmet Sa-
rıhan. Esnafve Sanatkârlar Odalan Birliği'nin ona-
vını beklediklenni belirterek "Karar her an çıka-
bilir. Yeni fivat uygulamasına 1 e\lül pazartesi gii-
nü başlanacağını tahmin edivorum" dedi.
Fiyatlan artırmak zonında olduklannı ifade eden Fı-
nncılar Odası Başkanı Fahri Özer ise. "Akaryakıt zam-
mından sonra, bütün girdilerin malheti arttı. Biz
de 5 bin lira zam istedik'" diye konuştu
Özer. yeni fıyat uygulamasının kesin birtarihe bağ-
lanmadığını belirterek. "Esnafve Sanatkârlar Oda-
ları Birliği. fınncılann ne kadar mağdur olduğu-
nu inceliyor. İnceleme bittikten hemen sonra yeni
fivat uygulamasına başlanacak" dedi.
Esnafve Sanatkârlar Odalan Birliğı Genel Sekre-
terı Hasan Pehlivan da fınncılann 35 bın lira yeni fi-
>at istedıklerını belirterek konunun ıncelemeye alın-
dığını bildirdi