Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\in Yonetmenı Orhan Erinç • penel Ya>in Koorduıatoru. Hikmet Çetinkava 9 Yazıışlen Mudürlen tbrahim Yddız - Dinç Ta>anç • Sorumlu Mudur Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kanı #001561 Yönetmen: FikretEser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • tstıhbarat Cengiz \ ıldınm # Kultür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücefrnan # Fkonomı Seda Öğuz 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Y azra • Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınKurulu IlhanSelçukfBaşkan), Orhan Eriırç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şıikmn Soner, Ergun Bakı, Dinç Tayanç. İbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara TemMİcısı Mustafa Balbay Ataturk BuKan No- 125,K.at4.Bakanlıklar-Ankarafel 4195020(7hat), Faks 4195O270İzmırTemsılcısı Serdar Kızık, H Zı\a Bl\. 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 44191170Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğhı, lnönüCd 119 S N'o 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Mudunı Üstün Akmen 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 İdare Hüsevin Gürer 0 Işletme Önder Çelik'0 Bılgı-tşlem. Nail Inal 0 BılgısayarSıstem Müriivet ÇDer MEDY-V C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran V Koordmator Reha Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 6Ml.Faks.5138463 Yayımlayan ve Buan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm \e Yayıncılık A Ş Turkocagı Cad 39'41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 ı20hat> Faks (0 212) 513 85 95 29AĞUSTOS 1997 Imsak: 4 48 Güneş: 6.21 Öğle: 13.12 İkindi: 16.52 Akşam: 19.50 Yatsı 21.16 Beymen'de Uzakdogu esintileri • İstanbul Haber Servisi - Geçen günlerde 'Düşlerdeki Kış Sezonu' temasıyla yeni sezona merhaba dıyen Beymen, dün düzenlenen bır defıle ile 'Beymen Club 1998llkbahar-Yaz Koleksıyonu'nu bayi ve basın mensuplanna tanıttı. Beymen Genel Müdürü Nur Akgerman da, halen sayısı 13 olan Beymen Club bayilerine. 1998 yılı içınde 6 yenı bayinin daha katılacağmı belirtti. Gribe yeni ilaç • Haber Ylerkezi - İlaç fırması SmıthKlıne Beecham'ın (SB) yeni teknoloji ile ürettiği "Fluanx". tek dozda gribe karşı koruma sağlıyor. Fluarix. tam hücrelı aşılara göre daha üstün performansa sahıp olması nedenıvle hem çocuklar, hem de büyükler ıçin ideal bir inaktive spılit aşı nıteliğinde. Yeni oluşturulan Koruma Kurulu, "Akat'ın ilke karan" engeliyle karşı karşıya îstaııbul REFAHYOL çıkmazında• istanbul Büyükşehir Belediyesı'nce hazırlanan 'koruma planı'na dayanak oluşturan belgeler arasında Sunçi'nde tarih tahribatına olanak veren REFAHYOL dönemi kararlan da bulunuyor. Bu kararlar Istemihan Talay'ın yeni oluşturduğu Koruma Kurulu'nun da önünü tıkamış durumda... OKTAYEKtVCt Kültür Bakanı tstemihan Tal» 'ın atadığı yenı üyeler- le çalışmalanna "umuüa" başlayan tstanbul I Numa- ralı Koruma Kurulu, ken- tin tanhsel merkezinı oluş- turan "Suriçi" Bölgesı'nde Koruma Yüksek Kuru- lu'nun "ilke karan" enge- liyle karşı karşıya. Kültür ve Tabıat Varlık- lannı Koruma Genel Müdürü Altan Akat'ın REFAHYOL dönemınde Yüksek Kurul ka- ranyla >r ürürlüğe soktuğu "koruma ilkeie- rTO) arasında, koruma kurullannın Yük- sek Kurul tavsıyelenne "uyma zorunlulu- ğıTda bulunuyor. Yüksek Kurul'un yıne Al- tan Akat'ın önensiyle aynı dönemde aldığı "tavsiye" kararlan arasında ıse tstanbul'un Tarihsel Yanmada(Sunçı) bölgesindekı ko- ruma önlemlennı ortadan kaldıran "Geçiş Dönemi Yapüanma Koşullan Değişikliği'nde yer alıyor... Eğer Koruma Kurulu, kendi özerk ve bilimsel değerlendirmelerine göre karar verme olanağına kavuşabilirse, Ta- rihiYanmadav^TaksinıüzerindekiREFAHYOLgölgesinin kaldınlınasıbeUdmümkünolaWkcek.(OKTAYEKtNCl) İstanbul Büyükşehir Belednesı'nce 26 .Ağustos 1997 Salı günü düzenlenen Sunçı Koruma Planı Çalışmalannı Değerlendırme Toplantısı'nda katılımcılara dağıtılan "bil- gi dosyasındaki" belgeler, Tarihı Yanma- da'da son avlarda yoğunlaşan "imar tahri- baüarmm" temelınde REFAHYOL dönemın- dekı Yüksek Kurul kararlannın bulunduğu- nu gösteriyor. Beledıyenin Koruma Plaru çalışmalanna da "veri" olarak aldığı bu kararlar arasında en çarpıcı olanı ıse I. Numaralı Koruma Kurulu'nun Tanhı Yanmada'daki ımar ko- şullannı yenıden belırlediğı 4.9.1996 tarih ve 7981 sayılı karar. Altında, dönemm bakanhkça görevlendı- nlmış kurul üyelennden Alpa>' Pasinli. Se- mavi Eyice ve Hüsrev Tayla'nm da ımzası bulunan ve genel müdür Ahan Akat'ın ta- limatıyla "iptaldavasıaçılmaması" ıçın ka- muoyundan da "gizleııdiği" anlaşılan 7981 sayılı karar, Sunçi'nde SÎT stnırlannı daral- tıyor ve koruma bölgelennde ımar planı ol- madan yapılaşma olanağı getinyor. Yük- sek Kurul'un 23.8.1996 gün ve469, 470, 474\e475sa- \ ılı "tavsiyekarartanna göre" almdığı vurgulanan söz ko- nusu Koruma Kurulu kara- nnda. aynca yine Suriçı'nde- kı boş kalan "bostan alanla- nnın" bile yapılaşmaya açıl- masına olanak sağlanıyor... Son olarak geçen günlerde Gedikpaşa'dakı "katotopar- kı" ınşaatında da yaşanan ar- keoloj ık tahribatın "yasal da- yanağuıTO) oluşturan ışte bu kararlar Ankara'daki Yüksek Kurul'un "bağlayıcr ilke ka- rarlarıyla da güvenceye alın- dığından. Tanhı Yanmada ıçın venıden oluşturulan Koruma Kurulu'nun bu tür uygulama- lan durdurma yetkısı de baş- tan "engeUenmiş" durumda. Istemihan Talay'ın Kemal Akça> 'ı, Tanju Akan'ı ve Prof. Dr ZevnepAhunbav'ıataya- rak REFAHYOL kadrolann- dan anndımuş olduğu I Numa- ralı Koruma Kurulu'nun "beklenen restoras- yomT yapabılmesi ıçın, öncelıkle genel Mü- "dür Altan Akat'ın yıne REFAHYOL döne- mınde yürürlüğe soktuğu "ilke karan engel- lerinin" de kaldınlması gerekıyor. Eğer Koruma Kurulu "Akat'ın tavsiyele- rine"göre değil, kendi özerk ve bilimsel de- ğerlendırmelenne göre karar verme olana- ğına ka\ usabilirse. Tanhi Yanmada ve Tak- sim üzerindekı REFAHYOL gölgesının de tümüyle kaldınlması belki mümkün olabı- lecek'.. Kas hastalıklan konferansı eylülde Türkiye'de tstanbul Haber Servisi -Türkı- ye'de kas hastalıklan ile ilgılı ılk uluslararası konferans eylül ayın- da lstanbul'da yapılıyor. Türkıye Kas Hastalıklan Denıeğı Başka- nı Prof. Dr. Coşkun Ozdemir. amaçlannın kas hastalannın ya- şam kalitelerinı yükseltmek oldu- ğunu söyledi. European Alliance of Muscu- lar Dystrophy Assocıatıon'ın (EAMDA) 1997 yılı toplantısı Türkiye'de yapılıyor. 33 ulkenın kas hastalıklan demeklennın üye olduğu birlık, her yıl üye ülkeler- den bırinde yaptığı toplantıyı bu yıl Türkiye'de düzenleme karan aldı. Türkıye Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Coşkun Özde- mır. EAMDA'nın amacını, 'kas hastalannın vaşam kalitesini yük- seltmek. topluma entegrasyonu- nu ve özgür bire> ler olarak yaşa- vabilmelerini sağlamak ve bu amaçla işbiriiği ve ortakçalışma- bn gerçekleştirmek' olarak açık- ladı. 27. EAMDA Konferansf nın 4-7 eylül tarihleri arasında Rena- ıssance Polat İstanbul Otelı'nde yapılacağını belirten Özdemır. konferans hakkında şu bılgileri verdi: "Konferansın ana teması. en- tegrasyon ve v-aşam kalitesL Kon- feransa 33 ülkeden 130 kadar de- lege katılaeak. Buıüardan 20-25 kadan ulusal ve uluslararası alan- da başarüı çaltşmalan olan kas hastalıklan uzmanlan. Toplantı süresinde kas hastalıklannda en son ve yeni bilimsel gelişmeler su- nulacak. Bunun yanı sıra kas has- talany la ilgili çeşitli sorunlar kon- ferans kapsamında yapılan 4 ay- n vvorkshopta taruşılacak." Kalphırsa dayanamıyor Çeviri Servisi- Son ya- pılan bır araştırma kalp krizi ile kışılik yapısı ara- sında yakın bır ılışkı ol- duğunu ortay a koyuyor Edinburgh Ünıversıte- si'nde gerçekleştirilen araştırmaya göre uysal. yumuşak başlı ve uyum- lu bir kişilığe sahip in- sanlann kalp krizı geçir- me olasıhğı hırslı ve ken- dine güvenen insanlara oranla daha düşük. 55 ile 74 yaşlan ara- sında 783 kadın ve 809 er- keğin katıldığı çalışma, saygın tıp dergisi Lan- cet'in son sayısmda ya- yımlandı Edinburgh araştırma- cılan beş yıl süren çalış- malannm sonucunda, yu- muşak başlılık ve boyun eğme eğıliminin yüksek olduğu kadınlarda kalp damarlannın tıkanma ola- sılığının düşük olduğunu gördüler. Erkeklerde ise yüksek tansiyon, koleste- rol, sigara, hareketsızlik gibi faktörler kalp krizi ile kişilik arasında bilim- sel bir ilışki kurmayı güç- leştiriyor. Itaatkâr. uysal ve sa- bırlı olan kişiler, yetenek- leri konusunda da alçak gönüllü bır tutum sergı- lıyorlar. 5 yıl boyunca ız- lenen bu kadınlann ayn- ca kendılenne olan gü- venlennın de pek sağlam olmadığı anlaşıldı. e-posta : tan (o prizma.net. tr This announcement appears as a matter of necord only July 1997 KAZKOMMERTSBANK JSC Kazkommertsbank (Incoq?orated in the Republic of Kazakhstan)' US$ 50,133,333 Global Offering of American Depositary Shares and Global Depositary Shares Each ADS and GDS represents 30 Common Shares Offer Price : US$ 18.80 per ADS and GDS Global Securities Global Securities ING Barings Global Kazkommerts Securities Salomon Brothers International Limited ATTİLAİLHAN NATO: ABD 'Yayılmasının' Aracı! Eskiden 'ülkücü' imiş, üstelik 'militan'; bu yüzden, başı belâya da girmiş; besbelli o da 'Moskof emperyalizmine' karşı, 'milliyetçiliği' savunanlardan; 'milliyetçiliği' -yâni 'millî dev- leti', 'millîkültürü', 'millîekonomi'y'ı- savunu- yor; bu da, ABD yandaşlığıyla mümkün sanı- yor; tanıdığımda, 12 Eylül sonrası kabinelerin- den birınde bakandı, görüşmemizde 'bermu- facTsözümü esirgemedim; dedim ki: "-...yahu nedir? sizin milliyetçiliğiniz nasıl bir milliyet- çilik? 'Millî ve manevi değeıieri' koruma sa- vaşı verdiğinizi söyiüyorsunuz; ekonomi- den küttüre, heralanda nertüriü 'değeri', 'Sis- tem'in değerlerine feda ettiniz?" 'Soğuk Savaş' milliyetçısinin dramı budur: SSCB'ye karşı 'fedaisi' olduğu 'Sistem'in (ABD'nin), asıl büyükdüşmanının 'milliyetçilik' olduğunu göremiyor; bunu kavrayabilmesi ıçin SSCB'nın dağılması icabetti; şimdi şimdi far- kediyorkı, ABD'nin asıl 'hasmı', 'millîdevlet'tir -yâni 'millîkültür', 'millîekonomi', millîsavun- ma'-, zaten SSCB'nedüşmanlığı da, onun ken- dine göre bir 'Sovyet milliyetçiliği' yapmasın- dan, 'pazannı' 'Sistem'e kapatmasından ileri geliyordu. NATO'nun genişlemesi, bu açıdan bakıldı mı, anlam kazanır; çünkü, artık mevcut olmayan bir düşmanakarşı gerçekleştınlen bu 'genişleme', hakikatte, eski Doğu Bloku ülkelerinin 'millî savunması'r», siyasi olduğu kadar ekonomik dü- zeyde de, denetim altına almak içindir. 'Siyasi denetimi' anlaması kolay: eskiden SSCB, Do- ğu Avrupa ülkelerinı, 'Sistem'e karşı 'tampon bölge' olarak kullanmıyor muydu; artık NATO, bu ülkeleri Rusya'yakarşı 'tamponbölge'ola- rak kullanacak! Bu kadar basit! iyı de, ekonomik düzeydeki denetim hangi an- lama geliyor? Birinci mevkinin bedeli... i h A ütecessis, müdekkik, nüfuz-u nazarsa- IVIhibi' kalemlerimizden Ergin Yıldızoğ- lu'nu okuyor musunuz? Okumalısınız! O konu- yu irdelediği yazısında, bu meselenin püf nok- tasını pek güzel açıklıyordu: "...doğu bloku yıkıldıktan sonra serbest ka- lan ülkeler, şimdi Vükselen silah pazartan'nı oluşturuyor; ancak, Varşova Anlaşması ile yerieşmiş ve bugün de geçerli olan silah teknolojisi standartları, bu piyasalann, Rus- ya ile silâh ticaretini devam ettiımesini zo- runlu kılıyor; bu da ABD şirketlerinin bu pi- yasada 'tekel' oluşturmalarını engelliyor. Bu piyasalann ABD'ne açılması ve onun kontrolü altına girmesi için, askeri teknolo- jinin yenilenmesi ve radikal bir yeniden ya- pılanmaya gidilmesi gerekiyor. NATO'ya gir- miş olmak, bu yenilenme için, kabul edile- bilir bir gerekçe sağlıyor..." "...Delavware Eyaleti'nden Demokrat Par- ti senatörü Joseph Bider'in dediği gibi:'- ...Bi- rinci mevkide seyahat edebilmek için, birin- ci mevki bilet almak gerekir' (Le Monde, 11 Temmuz 1997). NATO birinci mevki oldu- ğuna göre, en ileri silâh teknolojisini almak lâzım; bu teknoloji ABD, Fransa, Ingiltere ve Rusya gibi ülkelerde var (ama) NATO'da ABD standardı egemen; aynca bu standar- dı yaymak için, gerekli teşvikleri karşılaya- bilecek malî kaynaklar, en çok ABD'de bu- lunuyor..." "...Rusya bu piyasaları kaybetmeye baş- ladı bile; bu ülkeler ellerindeki Rus yapısı Tu- polev uçaklarını değiştirmek için Mc Don- nel / Douglas ve Lockheed Martin gibi ABD şirketleriyle görüşüyoıiar. NATO adayı Ro- manya ise, Fransa / Almanya, yapımı Mira- ge 2000 / 5 yerine Bell American'ın F-16'sı- nı alıyor. Le Monde'a göre, 'bu gelişmeler, ABD'nin Avrupa'yı Orta Avrupa piyasalann- dan dışlamaya çalıştığını göstermektedir'..." (Cumhuriyet, 14 Temmuz 1997). Madrid Zirvesi'nde, Avrupa'lı dokuz ülkenin itirazı neden reddedilde de, Washington'a uyu- larak NATO'ya yalnızca Macaristan, Polon- ya ve Çek Cumhuriyeti'nın alınması kararlaş- tırıldı? Bilmem anlaşıldı mı? Bu işin mâlîporte- si, 15 yılda 125 milyar dolarmış; Aeroplace In- dustries Association şirketler grubundan Jo- el I. Johnson, Times'a demiş ki: "-...büyük pa- ra bu! Bu piyasaya ilk kim girerse, gelecek yüzyılda malı götürür!" Keyif kaçıran sorular!.. GelelimTürkiye'ye! Ülkemiz, 'millîsavunma- sını' önce 'özelleştirip' sonra 'küresel- leştirerek', 'yeriileştireceğini' sanmakgafle- ti içinde görünüyor; hem de, 'özelleştirme'nin 'NATO standartlarına uygunluk belgesine (AGAP) bağlı olmasını' şart koşarak! (Cumhu- riyet, 12 Haziran 1997). Size göre bunun 'pra- tiksonucu'ne olacaktır? 'MillîSavunma Sana- y//'nin 'yerlıleşmesi', 'millî savunma strateji- s/'ne uygun gelişmesi mi; yoksa 'millîdevlet'\r\ kontrolünden çıkarılan bu sanayiin, bütün bü- tün ABD'nin kontrolüne girmesi mi? ABD kont- rolündeki bir savunma sanayiini, Türkiye'nin 'mil- lî çıkarlannı korumak için' kullanılabilir misin? Ya da, bu son derece hassas 'millî' piyasaya, ABD'yı sokarsak, 'gelecekyüzyılda malı kım gö- türür'? 'Özelleştirme' 'küreselleşme'yi getiriyor; o da, 'm/7/folan ne varsa, dağılıp parçalanması- nı! Ne 'm/7/f/cü/für'kalıyorortada, ne 'millîeko- nomi', nede 'millîdevlet'l Oysa biliyoruz, Ana- dolu Ihtilâli ve inkılâbı, bu kavramlan kutsal saymış; onları bu topraklann üzerinde gerçek- leştirebilmek için, 'yedi düvel'\e savaşmıştı. Mucib-i meraktır, bu tür bir 'operasyondan' sonra, hâlâ nasıl o bakanlığa 'Millî' Savunma Bakanlığı, denılebılecek? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm