Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Yeni mevsim bugün, gerçek bir polisiye olaya dayanan 'Donnie Brasco' filmiyle resmen başlıyor
Modern bir köstebek-tOld fabh
Zevldi birjenenğın ardından. 'Cadillac
nn Mercedes mi, Lincoln mü daha ryi ara-
badır' sorunsalına ilişkin Tarantino'v ari
bir geyik muhabbetiyle açılan 'Köstebek-
Donnie Brasco' filmiyle biz de bir anlam-
da zaten kapanmamış olan. yeni (1997-
98) sinema mevsirnini açtık resmen. Doğ-
rusu sıkı bir açılış filmi oldu 'Donnie
Brasco-Köstebek' bizim için.
Gerçekten yaşanmış bir olaya dayanan
'Köstebek'. 1970'li yıllann sonundâ New
York mafyasına sızmış bir FBI ajanının.
FBl'ın tarihine geçmiş. 6 yıllık. ısrarlı,
tehlikeli ve son derece riskli operasyonu-
nu hikâye edıyor. Bugün de köşe bucak
saklanarak.kansıyla memnun mesut ve
•polis korunmalı" yaşayan, fılmin çeki-
minde de boy gösterip AI Padno'nun si-
nirini bozan. sondaki açıklama yazılann-
dan da mafyanın başına 500 bin dolar
ödül koyduğunu öğrendiğimiz, eski FBI
ajanı Joe Pistone'un RkhardVVoodky'yle
birlikte yazıp' Donnie Brasco: My Under-
coverLiveintheMafia'adıyla 1987'deya-
yımladığı anılar kıtabından sinemaya
uyarlanan 'Köstebek'le. Mario Puzo-
Francis Coppola'nm 1970'lerdekı 'ba-
ba'ları, Sergio Leone'nin 1980'lerdekı
"Bir Zamanlar Amerika'da"sı. Martin
Scorsese'nın 1990'lardaki 'Good Fellas-
Sıkı Dostiar'ı ya da 'Casino'su gibi haya-
nmızda yer etmiş kimi filmlerden iyıce
aşınası olduğumuz. suç dünyasında, 'Kü-
çük İtalya'u mesken tutmuş. eski tanış
"Sıkı Dostiar'ın atmosferini soluyacağı-
mız iki saatlik bir geziye çıkıyorz.
Genç FBI ajanı Joe Pistone(Johnny
Depp). mücevherden çok iyi anlayan uz-
man havalannda, Irlanda-İtalya kırması
Donnie Brasco takma adıyla gangsterle-
rin arasına kanşıyor yumuşak yumuşak.
Mafyanın küçük patronlanndan bir kenar
Köstebek
Donnie Brascoısco/
narvo:Newell / Senaryo:
Paul Attanasio,
Joseph D.
Pistone'la
Richard
VVoodley'nin
kitabından /
Kamera: Peter
Soya / Müzik:
Patrick Doyle /
Oyuncular: AI
Pacino, Johnny
Depp, Michael
Madsen, Bruno
Kirby, James
Russo, Anne
Heche/1997ABD
(Özen Film)
köşe mahalle "wise gıry'ı olan. aile baba-
sı Benjamin Lefty Ruggiero'nun (en son
'Richard'ı Ararken'inıylehem yönetmen,
hem de oyuncu olarak yine takdirimizi
alan. yüz çizgileri çoğalmış AI Pacino)
önce dikkatini \e sempatisini, sonra da
güvenini kazanıyor. Kjmlik değiştirmiş
genç polisle, ona yüreğini. duygusal iç
dünyasını açan, dostluğunu veren. feleğin
çemberinden geçmiş ama mafyanın alt
basamaklanndan pek yukarı çıkamamış.
sert. yaşlı gangstenn yakınlaşması üstü-
ne odaklaşan film. malum a\-a\cı kova-
lamacasından giderek sürükleyici. mo-
dern bir 'tilki-köstebek fabh'na dönüşü-
yor.
Lefty'nin güvenini sağlamlaştıran yıl-
lar süresince. mafyanın emir-komuta zin-
cirine ve işlevişıne derinlemesine vâkıf
olup ha bire botlanna sakladığı minik tey-
bine (Bak: Ayakkabı çıkarmanın şart ol-
duğu Japon resloranı sahnesi) hep gizli
gizlı kayıt yapan, amirlerine ayrıntılı ra-
porlar yazan. bu arada birçok suça da
mecburen katılarak Lefty'nin sağ kolu ha-
line gelen, sonunda rolünü çok iyi oyna-
yarak 'aile'ye dahil olan Joe Pistone-Don-
nie Brasco'nun amacı New York"u kasıp
kavuran organıze suç örgütlerine karşı
mücadelede, kaleyi içten fethedeceği bir
zafer kazanmak.
Sadakat-ihanet ikilemi
Yeni yasadışı kimliğini fazlasıyla be-
nimseyıp, mafyacılığa i> ice sardırarak ka-
nsıyla üç kızını da epeyce ihmal edivor.
aile saadetini tehlikeye atıyor. 'pis' işi ge-
reğı. Faturalan ödenen. aslında rahatı ve-
nnde görünen ama çocuklanna hem ana-
lık hem de babalık etmek zorunda kala-
rak 'FBI tarafından kanı emilen kocası'nı
nerdeyse haftalarca. aylarca göremeven
mutsuz bayan Pistone'u (Anne Heche) so-
nunda boşanmava kalkışacak kadar bez-
dirivor kocasının bu gizli göre\ i.
Joe Pistone. Donnie Brasco olarak kü-
çük mafya lideri Lefty'nin öylesine yakı-
nı. sırdaşı oluyorki içtikleri suayn gitmı-
yor. üstüne üstlük Joe Piston'un Donnie
Brasco'nun yoğun dünyasını. değerlenni.
eski düz yaşamına yeğleyecek kadar ka-
fası kanşıyorbirara. Hem baba-oğul. hem
agabey-kardeş. hem de karşılıkh "o biçi-
mimsi" bir sevgi ilişkisine bürünen Don-
nie-Lefty dostluğuna. aslında Lefty'nin
hak ettığini düşündüğü ve umduğu bölge
patronluğuna getirilen. 'aslansever'. yeni
Melelder kentinden bflcük suçhı portreleıi
Önceki gün Manuel De OüVe-
ria'nın "Saku Hayafmı seyret-
meye gittiğimiz sinemada, pro-
jeksiyon makinesindeki anza ne-
deniyle seans iptal edilince, ge-
çen hafta ıskaladığımız "HırsTu-
zağTna dalıverdik biz de. Çünkü
Harvev Keitel vardı "Hırs Tuza-
ğTnda. Aslında Robert De Ni-
ro'yla birlikte ve aynı zamanda
yola çıkmış. Scorsese takımın-
dan Keitel. yıllarca geri planda
bırakılmış, epeyce hakkı yenmiş,
ancak son yıllardaki *Piyano"yla
geç gelen bir üne kavuşmuş.
gangster. polis. kadın satıcısı. hır-
sız. "temizlikçi", melez ya da tü-
tüncü dükkânı sahibi olsun. her
rolünün hakkını vermiş, yeni yö-
netmenlerin ilk filmlerinden
maddi-manevi desteğini hiç esir-
gememiş. dünyanın her köşesin-
de özel hayranlaredinmiş. sıradı-
şı bir karakter. 1939 Brooklyn-
New York doğumlu. Leh köken-
li. usta bir Amerikali aktör: "Hırs
Tuzağı" ismi layık görülmüş "C-
ity of Industry", orijinal adından
da anlaşıldığı gibi. günümüzün
ürkütücü suç endüstrisi kenti Los
Angeles'ta geçiyor. Suçun, yasa-
dışılığın hüküm sürdüğü. her
renk ve ırktan çetelerin kuşattığı
bu devasa "Melekler Kenti"nde.
ince ince planlanarak başanyla
gerçekleştirilen. bildik bir soy-
gun öyküsünü anlatıyor film. ön-
cesi ve sonrasıyla. Son bir voli
vurup paşa paşa yaşamayı kuran
4 kişilik bir soyguncu çetesinin
Hırs Tuzağı
City of Industry /
Yönetrrien: John Irvin
/ Senaryo: Ken
Solarz / Kamera:
Thomas Burstyn /
Müzik: Stephen
Endeiman /
Oyuncular:
Harvey Keîtel,
Stephen Dorff,
Famke Janssen,
Wade Dominguez,
Timothy Hutton,
Michael Rai
White, Reno Wîlson
/1997ABD
(Avşar Film)
elemanlannı tanıyoruz önce:
Kentin seçkin bir mücevhercisi-
ni soymayı planlayan Lee (Ti-
mothy Hutton). Lee'nin yasadışı
işlerden elini ayağını çekmış ama
kardeşinin ısranyla soyguna son
anda katılan. eski kulağı kesikler-
den. deneyimli ağabeyi Roy
(Harvel Keitel). eski bir suçunun
cezasını çekmek üzere yakında
hapse gireceğinden ötürü yalnız
ve parasız bırakacağı güzel kan-
sıyla (Famke Jansseır). çocukları
için tasalanan Jorge (Wade Do-
minguez) ve serseri mayın gibi
dolanan. açgözlü. kalleş. hırslı.
uyanık. genç şoför Skip (Stephen
Dorff).
Üç milyonluk mücevher kal-
dırdıklan başanlı soygunun ar-
dından. gözünü para hırsı ve kan
bürümüş. güvenilmez Skip.
Lee'yle Jorge\i ansızın çekip
\ainiyor kazancın tümüne kon-
mak için. Katil Skip'ten ve tuttu-
ğu Çin mafyasından. acımasız
zencitemizlikçilerdenzarzorka-
çıp kurtulan Roy. bundan böyle
sadece Skip'ten hesap sormak.
intikamını ve parayı almak için
yaşayacaktır artık. Jorge'nin çe-
kici ve akıllı dulunun yardımla-
nyla...
"Kaplumbağa Güncesi"nin
yönetmeni olarak 1980'lerden
anımsadığımız Ingiliz sinemacı
John Irvin de anlaşılan son döne-
min Tarantino sendromuna ya-
kalanmış! "HırsTuzağı'". çokta-
nıdık "film noir" tema ve karak-
terlerine dayanan bir "ihanet-in-
tikam" serüveni çeşitlemesi.
"Rezervuar Köpekleri
1
", "Carb-
to'nun Volu'", "Kan ve Şarap" gi-
bi. genelde soygunu başanp ara-
lannda ölümüne hırlaşarak dala-
şan yasadışılara ilişkin. kimi ya-
kın dönem "kara'" fîlmlerinin
çizgisinde seyreden. ilginç bir ilk
yandan sonra gitgide türün klişe-
lerine iyice teslim olarak mutlu
sona bağlanan, hüzünlü. basma-
kalıp bir kara film denemesi im-
zalamış John Irvin. "Hırs Tııza-
ğı"yla. Izlenebılirdüzeyde bu alı-
şılmış psiko-gerilim öyküsü. so-
nuçta hemen belleğin dibini boy-
layıp unutulacak cinsten bir film
olmaktan öteye gidemiyor. Ney-
se ki Harvev Keitel denilen loko-
motif \ar \e onun hatınna çeki-
lıyor "Hırs Tuzağı". Hollywo-
od'un Brad Pitt'i andıran. yeni
yakışıklılanndan, (meraklısının
3-5 ay önce sınemalarda gösteril-
miş. Bob Rafelson'un "Kan ve
Şarap"ından üvey babası Jack
Nicholson'la çatışan iyi delikan-
lı olarak hemen çıkaracağı) Step-
hen Durff'la eski Bond kızı âfet
Famke Janssen de filmin öteki
kozlan. Mevsim başı haftasından
kısmetımize çıkan. iki tngiliz yö-
netmeninin. Amerikan yapımı bu
iki kara filmınden ağır çekeniy-
se kuşkusuz Mike Newell"in
"Köstebek"i oluyor. bir seçim
yapmak gerekirse.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENÎ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
"Batman and Robin /
Batman ve Robin"
Gotham kentı üzennde ürpertici bir
hava var... Yeni bir düşman. kuşatılmış
şehre korku salmaya hazırlanıyor ve bir
kez daha halk. ölümün soğuk yüzünden
kurtulmak için harekete geçiyor. Yarasa
sinyalleri alan Batman. gecenin
karanlığında ininden çıkıp şehre iniyor,
ancak bu kez yalnız değil. Cesur
parmeri Robin'in de yardımıyla hain
Mr. Freeze'in kötülüklerine takım
halinde karşı duruyorlar. Çiçek gücüne
sahip büyüleyici kadın Poison Ivy ise bir
öpücüğüyle insanlan öldürürken
dünyaya çiçek gücünü geürmeyi istiyor.
Işte bu iki tehlikeyle karşı karşıya kalan
Gotham şehrini kötülüklerden korumak
için gerçekten de çok güçlü bir takıma
ihtiyaç var... Bugün gösterime giren
"Batman ve Robin" çarpıcı kadrosu.
konuya eklenen yepyeni karakterleri ve
hızlı temposuyla izleyiciyi yine soluk
soluğa bir maceranın kollanna atacağa
benziyor. "The Client", "A Time to
KilT, "Gençük Ateşi". "The Lost Boys",
"GençÖlmek" ve "Falling Down" gibi
filmlerinden tanıdığımız ünlü yönetmen
Joel Schumacher'in çektiği Batman ve
Robin "de başlıca rolleri "Silici".
"Terminatör", "tkizler", "Junior",
"Last Action Hero" ve "Gerçek
Yalanlar" da oynamış, aksiyon filminin
star oyuncusu Arnold Schwarzene^er,
Micheal Pfeiffer'la başrolü paylaştığı
"One Fine Day" ile adını duyTiran
George Clooney. son olarak halen
gösterimde olan "Aşkta ve Savaşta" adlı
yapımda rol alan ve "Üç Silahsörler"1
,
"Batman Forever", "Mad Love" gibi
filmlerde oynamış Chns O'DonneL
1994'te "Pulp Fiction"la Oscar'a aday
gösterilen . "Tehlikeli İlişkiler", "Henry
ve June", "Final Anah sis" gibi
filmlerde başanlı bir ovTinculuk
sergilemiş UmaThurman. "TheCrush"
adlı filmiyle MTV Sinema Ödülü
kazanan Alicia Silverstone. "Sirens",
"Jane Eyre" gibi yapımlarda rol almış
dünyanın en önemli mankenlennden bin
olan EUe Macpherson . "On The
yVaterfront", "Babay Boom", "Sudden
İmpact", "The Qukk and the Dead"
gibi önemli filmlerde oynamış Pat
Hingle. son olarak büyük yankı
uyandıran "İndependence Day" de
oynamış VKicia A. Fox. daha önce
sinema deneyimi olmayan Vendela
Thommessen ve "Daima Batman".
"Batman'in Dönüşü" ve "All That Jazz'
gibi filmlerde rol almış Elizabeth
Sanders paylaşıyorlar. Yapımcılığını,
"Daima Batman" ve En İyi Film
dalında Oscar'a aday gösterilen "The
Fugitrve" gibi filmlerin de yapımcılığını
üstlenmiş Peter Mcgregor'un yaptığı
Batman ve Robin'in senaryosu. daha
evvel "Daima Batman". "A Time to
KUl","The CUent" ve "SOent FalPın da
senaryolannı yazan Akıva Goldsman'a.
müzikleri ise "İnteniew VVith the
Vampire" için hazırladığı müzikler
Altın Küre \ e Oscar adaylıkları
kazanmış. "Batman Forever" için
hazırladıkları ise Grammy Ödülü'ne
layık gösterilmiş F.lliot B.
Goldenthal'a ait.
"The Convent /
Saklı Hayaf'
Profesör Michael Padoviç,
Shakespeare'in Ispanyol mu yoksa
Ingıliz soyundan mı geldiğini
araştıran bir Amerikalıdır.
Arrabida'daki eski manastırda bulunan
özel dokümanlan ele geçirmek amacıyla
kansı Helene ile birlikte Paris'ten
Arrabida'ya gider. Ancak ev sahipleri
olan Baltar. manastınn gardiyanıdır ve
Helene'den son derece etkilenmektedir.
Kocasının ılgisini dağıtmak amacıyla
manastınn yeni arşivcisi Piedade'in
kendisine asistanlık yapmasını önerir.
Bu arada Helene kocasının kendisiyle
ilgilenmediğini görür. Piedade'in genç
ve güzel olması Helene'i endişelendirir.
Olaylar gitgide garip bir boyut kazanır...
Yönetmenliğini bu yıl lstanbul Film
Festivali'nde gösterilen "Journev-to the
BeginnigOffhe VVorld" filminin
yönetmeni Manoel de OUviera'nm
yaptığı "Saklı Hayat"ta başlıca rolleri
Fransız sinemasının başanlı oyuncusu
Catherine Deneuve ve ünlü oyuncu John
Malkovich paylaşıyorlar.
mafyacı lider. tezcanlı Sonny (Michael
Madsen) biraz limon sıkıyor Donnıe'yı
Lefty'den kopanp kendi yanına alarak.
Sonny hapisteyken ailesine kol kanat ge-
ren Lefty "nin yine de gıkı çıkmıyor bu
yeni reis seçımine.
Mafyaya yaşamının 30 yılını vermiş.
arkasında 26 leşi bulunan, keş oğlunun
durumuna üzülen bir baba v e kansını pek
tatmin edemediğini de itiraf eden bir ko-
ca olan Lefty. görkemli bir hayat süren
'Baba' filmlerindeki o bir eli yağda bir eli
balda. oturaklı v e savgın mafya babalann-
dan ya da ahlakçı. "cool' Martin Scorse-
se'nın. suç dünyasında köşe başlannı tut-
muş., her şeyi 'tüketen'. hırslı. bencil. suç-
lu kahramanlanndan farklı. cebinde ol-
mayan taksı parasını ya da v erdiği noel ar-
mağanının bir kısmını Donnie'den borç
olarak isteyen. değişık. insancıl bir karak-
ter.
Sert. maço. zorba. karamsar. duygulu.
sevecen ve çocuksu yanlanyla kolavca
unutulmaz. TV başına kurulup pıjamala-
nyla. kaplanlann ceylanlan parçalayıp ye-
diği hayvan belgeselleri seyretmekten
hazzeden. mızmız. 'Beatdedesi1
gibi pej-
mürde bir Lefty portresı çızerek gerçek-
ten •HoUyvvood piramidinûi tepcsine' ya-
kıştığını bir kez daha örnekleyen AI Pa-
cino. komediyle trajedi arasında salınan.
sadakat- ıhanet ikılemine ilişkin bu 'Sıkı
Dostlar' öyküsü çeşitlemesıni baştan so-
na çekip götürüyor. çoğu kez öteki ovıın-
culan ateşleyip sürükleyerek.
Sıkı bir mafya öyküsü
On yıl kadar öncesınde gençlığe yöne-
lik tezgâhlanmış. popüler TV dizısi "21
Jump Street'in muhallebi çocuğuv ken ço-
ğu filminde eşleştıği. usta oyuncu ağa-
beylerınden dersinı alıp Tim Burton.
Emir Kusturica. \\Im \\enders. Jim Jar-
musch gibi çızgı dışı yönetmenlerle çah-
şarak kendini geliştiren. hatta yönetmen-
liğe de atılan, son dönemde genç kuşak
Holly^vood oyunculannın belkı de önem-
li aktörü haline gelen (ama hâlâ bebek su-
rat) Johnny Depp'le. ka-
^ ^ ^ ^ ^ - ^ ra film türünün yine son
yıllarda ünlenen irıkıyım
'sıkı herif'lennden Mic-
hael Madsen'nin de göz
doldurduğu 'Köstebek".
hikâyesini alçak perde-
den anlatan. seyircisinı
saran. düz. yalın. gıllıgış-
sız. uzunca ama etkileyi-
ci. ironik ve dokunakh bir
film.
Finalde tepeden gelen
kaçınılmaz çağnya uya-
rak. ağır mafy a babalann-
ca 'salaklığının' bedeli
canıvla ödettinlen Lefty.
gerçekte ciğer kanserin-
denölmüş 1993'te.hapis-
ten çıkıp intikam amacıy-
la Joe Pistone'un izini
sürmeye çabaladıktan kı-
sa bir süre sonra. 2-3 yıl
öncesinin hasılat şampi-
yonlanndan 'Dört Nikâh
Bir Cenaze' güldürüsüy-
le dünya çapında ünle-
nen. bizim çok daha ön-
ceden. eski Sinema Gün-
leri'nden 'Dance with a
Stranger-Sanşınla Dans"
(1984) ya da daha yakın
tarihli 'Enchanted April-
BüviUü Nisan'(1992) gi-
bi duygulu. şıirli filmle-
riyle tanıyıp mimlediği-
miz. televizyondan vetiş-
me, Stephen Frears-Mike
Leigh'lerin kuşağından.
53 yaşındaki İngiliz yö-
netmen Mike Nevvell, faz-
la efekte. şamataya, aksı-
yona gerek duymadan.
soğuk Scorsese'den fark-
lı, sıcak bir bakışla yö-
neltmiş kamerasını 'suç
diinyası'na ve kahraman-
lanna. Zaten tam anla-
mıyla bir kara film oldu-
ğu iddıa edilemeyecek
'Köstebek'. trajediden
komedıye kolan vuran.
ahlaki bir sadakat-ihanet
ikilemi çevresinde döne-
nen, yer yer bir Shakespe-
are trajedisi boyutlanna
da erişen. evrensel konu-
su ve etkileyici karakter-
leriyle çekici kılınmış. bi-
rincı sıruf bir sevirlik.
Yeni me> simin ilk
bombası
John Wayne'in ölümü-
nü. onu herhalde kızılde-
rililer hakladı diye yansı-
tan esprilı diyaloglan,
müzıği ve parlak görün-
tüleri de Mike Nevvell'in
ağır. akademik anlatımını
destekliyor. Bir ara iyice
'onlardan biri'ne dönü-
şen Joe Pistone'un Don-
nie Brasco'luktan istifa
edip FBI'dan da piston
yaparak sonuçta gerçek
polis kimliğine kavuşma-
sını. aşama aşama, ezası.
cefası ve sefasıyla verme-
yi deneyen İngiliz yönet-
men Mike NevveH'ın sü-
rükleyici bir 'gangster so-
ap-opera'sı gibi seyredi-
len 'Köstebek'i. meraklı-
sının kesınlikle kaçırma-
yacağı sıkı bir mafya öy-
küsü. Yeni mevsimin de
ilk bombası!
KEDÎ GOZU
VECDI SAYAR
Umudumuz Spice Girls
Yanık tenli kediler, güneş yüzü görmemiş hemcins-
lerinin yanında kasım kasım kasılıyor.
Yaz tatillerini Avrupa'daki yaz festivallerinde geçir-
mişler besbelli. Avignon, Verona, Edınburg derken
yazın sonunu getinvermişler
Hal böyle olunca sohbet; festıvaller ve tanıtım, kül-
türün turizme katkısı gibi konular üzennde odaklanı-
yor elbet.
Kedi milletinin bu alanlarda canı çok yandığından
mıdır. yoksa oldum olası politıkaya meraklı olduğu-
muzdan mı, söz dönüp dolaşıp, politika-bürokrasi-
kültür üçgenine geliveriyor. Avnıpalı olacağız diye
çırpınıp duruyorvz ama sanata, kültüre bakışımızı de-
ğiştiremiyorvz bir türtü" diye yakınıyordu, ela gözlü
tekir.
"Nasılyanı?"
"Her tarafımız alaturka, hangi birini sayayım? Plan-
sız, programsız davranma alışkanlığımızı mı, uzak va-
deli düşünme yeteneğimizın kısırlığını mı, uzmanlığa
saygı duymaksızın kulaktan duyma bilgilerte durumu
ıdare etme geleneğimizi mi? Bizim polıtıkacılann kül-
türe, sanata bakışı ile Avrupalı'nın bakışı arasındaki
uçurum kapanmadıkça ne ülke özlediğı saygınlığa ka-
vuşur ne de sanat alanında ıstenen atılımlar gerçek-
leşebilir..."
Tekir'in şikâyetleri bitmek bılmiyordu. Miniklerden
biri söze kanştı: "Boş lafları bırak da somut örnekle-
re geç artık!"
Tekir. lahavle çekerek sürdürdü konuşmasını: "Ta-
mam, pekâlâ, örneklerle anlatayım derdimi. Avru-
pa 'da kültürpolitikasının nasıl sağlam temellere otur-
duğunu gösteren en iyi örnekler Fransa 'da.. her za-
man olduğu gibi. Yerel sanat inisiyatiflerine, profes-
yonel sanat kurumlanna sağlanan desteğin nasıl ku-
rumlaştığını izlemek gerek. Devletın yönlendiricı ol-
ma hevesı gütmeden kültür-sanata destek vermesi
gerektiğini çok önceden kavramış Fransızlar."
Genç kediler arasında mırıltılar duyuldu. "Devletın
kültüre hiç bulaşmaması daha iyi değil mi?"
"Devletle hükümeti birbihne karıştınyorsunuz ge-
ne. Devlet kültüre, sanata destek olmak zorunda.
Yoksa, uluslararası tekellerin yönetıcilerinin beğeni-
lehnin dışındaki olanaklan teker teker yitiririz; kültür
alanı pazar ekonomisıne öyle bir tutsak olur kı şaşar-
sınız. Tabi ki, devlet deyince buyurgan bir devletten
söz etmiyorum."
"Hani festivallerden söz edecektık?"
"Peki, festivallerden örnek verelim. Fransa'da bir
yıl ıçinde yüzlerce şenlık düzenleniyor. Farklı disiplin-
lerde yoğunlaşan, kiminin önemı ulusal boyutu aşıp,
uluslararası boyutlara ulaşan etkinlıkler. KültürBakan-
lığı, bunlara olanaklan ölçüsünde destek oluyor. Öl-
çü: festivallenn programlannın cıddıyetı, tutarlılığı.
Festivallehn birbölümü, artık sırf sergileme ileyetin-
miyor, sanatsal üretimde önemli bir rol üstleniyor."
"Aklıma takılan birsoru var. Kim kararveriyor, han-
gi etkinliğin, hangi sanatçının destekleneceğıne?"
"Kültür Bakanlığı, bu yerel etkinliklere destek ve-
rirken keyfi karariar vermiyor elbet. Kişileh destekle-
mek yerine. projeleh desteklemek ilkesini benimse-
miş. Kültürel etkinliklerı bizzat üretmek yenne, yara-
tıcılığa prim vermeyı seçiyoryani bakanlık. Tabii, bu
işi de uzmanlardan oluşan proje değertendirme ku-
rullan ile yapıyor. Yurtdışında ülkelerini tanıtacak sa-
natçılann seçimı de benzer biçımde yapılıyor elbet-
te. Bizde bu işlerin nasıl olduğunu bilirsiniz. Bir de
planlama, eşgüdüm gibi konular var ki. bu anlayışa
biz hiçbirzaman ulaşamayacakmışız gibi geliyor ba-
na.
Fransa'dakı -öteki ülkeleroe de durum pek farklı
değil ya-. kültür sanat kurumlan, festıvaller ıki-üç yıl
önceden programlarını kesinleştırir. Devletlerarası
ilişkiler sonucu planlanan büyük çaplı ulusal sanat et-
kinlıklerinde ise dört-beş yıla çıkıyor bu süre. Işte,
Fransa'da bu yıl Japon sanatı yılı. Seneye Mısır, da-
ha sonra Fas, ardından 2000 yılı kutlamalan. Bu ger-
çeği bizimkilere anlatamadığımız, tanıtımda kültürden
yarartanamadığımız sürece Türkiye. daha çok bekler
Avrupa kapılannda."
"Devlet farkına varmazsa varmasın, özel sektör da-
ha lyisini yapar" dedi parlak tuylü sarışın birarkadaş.
"Bakın Pepsi Cola, Spıce Girls 'ü Türkiye ye getihyor.
Bütün dünya, Spice Gihs'den ve Türkiye'den bah-
sedecek. Türkiye 'de çekeceklen klibi seyredecek ar-
tık."
"Haklısın", dedi kedilerin en karası. "THYbıle des-
tek verecekmiş Spice Girts'e. Oysa sanatçılara, fes-
tivallere destek olmak gibi bir alışkanhklan yoktu be-
nim bildiğim."
"Yaşasın" dedik, hep birlikte "güzel günler yakla-
şıyor galiba."
Sonra. hep birlikte Kültür ve Dışişleri Bakanlarına
bir mektup yazmaya karar verdik. Sanat olimpiyat-
lannın lstanbul 'da düzenlenmesini neden reddettiği-
nizi anlayamıyorduk; şimdı anlamış bulunuyoruz. Bu
anlayışsızlığımızdan ötürü. bütün kediler adına özür
dileriz."
Türkiye'nin dış tanıtımını Spice Gihs'den daha iyi
yapacak değiliz ya!
Romancı ve oyun yazan Pinget öldü
• Kültür Servisi - Isviçreh
romancı ve oyun yazan
Robert Pinget 78 yaşında
öldü. 1919yılında
Cenevre'de doğan Pinget'in |
30'a yakın eseri
bulunuvordu. 1951 yılında
"Fantoine and Agape'"
isimli ilk kitabını
yayımladı. 1965'te
"'Quelqu"un" adlı eseriyle
Prix Femina ödülüne değer
görülen Pinget, "Yeni
Roman'ın önde gelen isimlerinden biriydi.
Yaşamının büyük bir kısmını Pans'te geçiren Pinget,
ardmda "The Inquisitorv" adlı bir de başyapıt
bıraktı.
Salzburg Festivali'nde "Othello"
• Kültür Servisi - National Theatre'ın son
Shakespeare çalışması "Othello". Salzburg
Festivali'nde sahnelendi. Iago'yu Simon Russel
Beale. Othello'vu David Harevvood.
Desdemona'yı ise Colin Tierney canlandırdı.
Eleştirmenler tarafından da iyi not alan
gösteri, eylül ayında da Ingiltere'de sahnelenecek.
BUGUN
• RUMELİHİSARI KONSERLERİ kapsamında
saat 21 .OO'de Sertab Erener konseri izlenebilir.
• tDİL KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 15.00-
19.00'da yönetmenliğini Steven Spielberg'in
yaptıSıE.T. adlı film aörülebilir.
• TARİHİ DARPHÂNEde saat 17 OO'de Siddharta
Konseri izlenebilir.