Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Holdingler
santrallar için
yarışacak
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)- Se> itömer Termik
Santralı ile Ambarlı Fueloil
Santralı'nın işletme
haklannın 20 yıllığına devri
için açılan ihaleye büyük
holdingler teklif verdi. 600
megavat gücündeki
Seyitömer Santralı için 11,
630 megavat gücündeki
Ambarlı Santralı için de 8
firma ya da konsorsiyum
teklif verdı. Santrallar için
teklif veren firmalar arasında
Koç Holding, Doğan
Holding, Çukurova Holding,
Veziroğlu AŞ. Süzer
Holding, Rumeli Holding,
Güriş Inşaat, Zorlu Holding,
Doğuş Holding. Hema. Şa-ra
Enerji AŞ gibi büyük
holdingler yer alıyor.
Cezaevinde
10 yaralı
• İZMtR (Curahuriyet Ege
Bürosu)- Nazilli E Tipi
Cezaevi'nde, cezaevi
yönetıminin tutuklu ve
hükümlüler ile yakınlanna
yönelık baskı uyguladığı
belirtildi. Önceki gün görüş
için cezaevine giden tutuklu
ve hükümlü yakınlan ile
jandarma arasında çıkan
çatışmada lOkışinin
yaralandığı bıldirildi. Nazilli
Cumhuriyet Savcısı Metin
Küçükerdem, olaylardan
sonra 21 kişinin gözaltına
alındığını açıkladı.
Demirel-Yılmaz
görüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
Başbakan Mesut Yılmaz ve
Genelkurmav Başkanı
Orgeneral Ismail Hakkı
Karadayı ile ayn ayn
görüştü. Demirel, aynca 13
eylülde Ankara'da
başlayacak olan 1. Dünya
Hava Oyunlan"na katkı
sağlamak amacıyla
işadamlanna Çankaya
Köşkü'nde yemek verdi.
DİSK'ten uyarı
eylemi
• tstanbul Haber Servisi-
DİSK Yönetım Kurulu,
hükümetin bazı
uygulamalannı eleştirmek
amacıyla 9 eylülde yurt
çapında "iktidara uyan
eylemi" yapmayı
kararlaştırdı. DİSK Genel
Sekreteri Kemal Daysal,
eylemın, ekmeği gıderek
küçülten zamlara, mezarda
emekliliğe ve zorunlu
tasarruf birikimlerine el
konulmasına karşı iktidan
uyarmak için yapılacağını
belirtti.
Antikalar
araştırılıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Başkanı
Mustafa Kalemli. 1937-1960
yıllan arasında saraylardan
eşya ve tablo alan
Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık, Maliye,
Dışişleri. Içişleri ve Kültür
Bakanhklan ile Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı'na
birer yazı gönderdi. Verilen
eşyalann niteliği. veriliş
tarihi ile ait olduğu yerin
listesini de ıçeren yazıda
Kalemli, bu eşyalann
bugünkü durumlarmdan
kaygı duyduğunu ıfade etti.
Övüp'e silahlı
saldırı davası
• tstanbul Haber Servisi -
at\ Program Yapımcısı
Mahmut Övür'e silahlı
saldınyla ilgili olarak 2'si
tutuklu 4 sanığın,
'taammüden adam
öldürmeye teşebbüs etmek,
iştırak, azmettirmek, Ateşli
Silahlar Kanunu'na
muhalefet ve tehdit"
suçlarından yargılanmasına
başlandı. Bakırköy 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, tutuklu sanıklar
Yusuf Deveci ve Tuncer
Kalaycı katıldı. Tutuksuz
sanıklar Drej Ali lakaplı Ali
Yasak ile kardeşi Mehrnet
Yasak ise duruşmaya
gelmedi.
Eğitime destek
• İstanbul Haber Servisi -
Milli Eğitım Bakanı ile
Acarlar Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
Ismet Acar arasında
imzalanan bir protokolle
Artvm ilinin Borçka
ilçesinde 300 milyara mal
olacak yatılı Anadolu meslek
lisesi 100 yataklı pansiyon
binası ve 10 dairelik
öğretmen lojmanı yapılması
kararlaştınldı.
Koalisyon ortaklan, birbirlerinin gerçekleştirdikleri atamalan izlemeye aldı
Kadro için kapışnıaCezaevleri
Hücre
sıkıntısı
sürüyor
HÜLYA TOPCL'
Adalet Bakanı Oltan
Sungurlu'nun "hücre ti-
pi uygulamaya gecihne-
si" olarak tanımlanan
genelgesinın Türkıye
genelindeki cezaevlerin-
de yarattığı gerginlik tır-
manıyor. Başta küçük
yerleşim birimlerinde
olmak üzere 20'ye yakın
cezaevinde dörder v e al-
tışar kişilik odalann ya-
pımına devam edilirken.
farklı davalardan vargı-
lanan siyasi tutuklu ve
hükümlüler genelgenin
kaldınlmasını istediler.
Sungurlu'nun cezaev -
lerindeki koğuş sistemi-
ni ortadan kaldırmayı
öngördüğü genelgesinin
cezaevlerinde başlattığı
gerginlik sürüyor. Hücre
tipi uygulamasına geçil-
mesini öngören genelge
sonrasında başta Cey-
han, Amasya. Çanakka-
le, Konya, Samsun. Er-
zurum. Şanlıurfa ve Ela-
zığ olmak üzere 20'ye
yakın cezaev inde dörder
vealtışar kişilik odalann
yapılmasına başlandı.
Halkm Hukuk Bürosu
avukatlan. cezaevlerinin
planlannın Adalet Ba-
kanlığı'nda incelendiği-
ni ve E tipi ya da özel tip
oluşuna göre bunlara uy-
gun bir plan çizilerek uy-
gulamaya geçildiğini be-
lirttıler. Tutuklu ve hü-
kümlüler. cezaevinde kı-
sıtlanan haklannı şöyle
sıraladılar:
- Jandarma, ziyaretçi-
lerimizi onur kıncı yön-
temlerle anyor. Ziyarete
gelmemeleri konusunda
tehdiderde bulunuyor.
- Saldın, taciz etme ve
çeşitli keyfi gerekçeler-
le tutuklulann savunma
hakkı ve sağlık ihtiyaç-
lan engelleniyor.
- Hastane ya da mah-
kemeye getirüip götürü-
lürken sık sık dövülüyo-
nız.
- Itirafçılık dayatılı-
yor.
- Aynı davadan yanp-
lanan kadın ve erkek tu-
tuklulann birbirleriyle
göriişmeleri engelleni-
yor.
- Gazete ve dergiler
içerı alınmıyor ya da
günlerce bekletildikten
sonra içeri alınıyor."
Tutuklu ve hükümlü-
ler. yukanda saydıklan
uygulamalar son bulun-
caya kadar sayım verme-
me, ziyarete çıkmama
gibi eylemlere devam
edeceklerini vurguladı-
lar.
Sirkeci Postanesi
önünde toplanan yakla-
şık 50 kişilik bir grup.
cezaevlerinde başlatılan
hücre tipi u\gulaması-
nın, siyasi tutuklu ve hü-
kümlüleri tecnt etmeye
yönelik olduğunu belir-
terek Adalet Bakanlı-
ğt'na protesto telgrafı
çekti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'nin dışarıdan destekledığı
55. hükümetin ortaklan arasında
kadrolaşma konusunda çıkan
bunalım tırmanıyor. DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un sert dille eleştirdıği
"arpalık operasyonu"nda.
ANAP'lı politik kadrolann çok
büyük \er turruğu belırlendi
ANAP. "Politikacılann da hakları
vardır" diyerek partizan
atamalan savundu. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalun Erez'in de
yeğenini bakanlığa müsteşar
yaptığı belirtildi. Bazı
ANAP'lılann. Erez'le birlikte
DYP kökenli ANAP'lı bakanlar
Yaşar Topçu ve İbrahim
Gürdal'ın yaptığı atamalan da
izlemeye aldığı öğrenildi.
Cindoruk'u. hükümetten
çekilmenin eşiğine getiren kadro
hareketinde. ANAP'lı eski
milletvekilleri ve akraba odaklı
kadrolann seçilmesi dikkat çekti.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler. partisinin
genişletilmiş başkanlık
divanından sonra düzenlediği
basın toplantısında. gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken Türkiye'de
partizanlık hastalığımn 1991 'den
sonra ortaya çıktığını söyledi.
ANAP'ın politizasyondan,
partizanlıktan yana olmadığını
kaydeden Keçeciler. eski bazı
milletvekıli \e milleftekili
adaylannın bürokratik kadrolara
atanmalanyla ilgili olarak.
"Eskiden müsteşarlık, uzmanhk.
uzman müşaviriiği yapmış kişileri
sırf bir partiden aday oidu diye
kısıtlamak doğru değir dedi.
Personel reformunun yapılması
ve bu sorunun çözülmesi
gerektiğini anlatan Keçeciler'in.
"ÖzeUeştirme yapddığuıda
yönetim kurullan da
kabnayacak" demesi dikkat çekti.
Keçeciler. "Parti
yöneticiliği ile fıilen politika
yapan bazı kişilerin de yönetim
kurulu üjeliklerine
atanmalannı nasıl
karşunorsunuz" sorusuna.
"Siyaset yapanların hangi
görevlere getirilemeyecekleri
bellidir. Yasalara aykın bir atama
varsa geregi yapılır. Ancak. meşru
zeminde politika yapanlann
haklannı da herkesin savunması
lazım" yanıtını \erdı.
Erez'in atamalan
Hükümetin tek bağımsız bakanı
Yalım Erez'in bakanlık
müsteşarhğına getirdiği Ömer
Yıldız'ın yeğeni, Antbirlik Genel
Müdürü Asım Enoş'un da DYP
milletvekilı adayı olduğu
belirtildi. Erez'ın atamalanndan
rahatsız olan ANAP'lılann bu
bakanlığı gözetim altına aldığı
öğrenildi. Bazı ANAP'lılann
DYP kökenli ANAP'lı Ulaştırma
Bakanı Topçu ile Turizm Bakanı
Gürdal'ın yaptığı atama ve
ihalelen izlemeye aldığı
kavdedıldi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Girişimciter amaçlannın sadece banş, insan haklan ve demokrasi olduğunu söylediler
Banş Treni havadan geldiİstanbul Haber Servisi -Türki-
ye'ye, gerekli izinleri alamadıkları
için havayoluyla gelen "Banş Treni
Girişimcfleri" Istanbul'a banş ve in-
san haklan ıçın geldiklerini belirte-
rek. "Bı/ \alnızca banş. insan hakla-
n ve demokrasi için buradayız. Tür-
kiye'nin içişlerine kanşmak gibi bir
niyerimiz vok. Hiçbir örgütü de des-
teidemhonız" dediler. HADEP Ge-
nel BaşkanıMurat Bozlak da Türki-
ye'ye gelenlerin savaşa karşı banşı.
nefrete karşı sevgiyi savunan ınsan-
lar olduğunu belirterek " 1 Eylül Dün-
ya Banş Günü'nde Diyarbakır'da
olacağun" dıye konuştu.
Hannover Çağnsı'nca düzenlenen
ve kamuoyunda gûnlerdır tartışma-
lara neden olan Banş Treni Girişim-
cileri. önceki akşamdan ıtibaren ha-
vayoluyla Istanbul'a gelmeye başla-
dılar. Brüksel'den ve Roma'dan gelen
toplam 50 kişilik kafilede Fransa. ts-
viçre, Italya, Güney Afrika ve Al-
manya'dan bilim adamlan, politıka-
cılar. sendikacılar ve sıvil toplum ör-
gütlerinin temsilcilerinin bulunduğu
belirtildi. Girişime katılanlar. tek
amaçlannın banş ve insan haklan ol-
duğunu savundular. lsviçre'nin
FTMH Sendikasfnı temsilen gelen
Fabienne Blanc - Kühn kendisınin
PKK de dahıl herhangi bir örgüt için
gelmediğını, PKK'li olmadığını vur-
gulav arak "CMayın geçmişini ve aynn-
nlannı çokiyi bümiyorum. Demokra-
Küçükyaşta idama soruşturma
ANKARA / İSTANBUL
(Cumlıurryet) - Ankara 2 No'lu
DGM, PKK üyesi olduğu ve çesitii
eylemlere katüdığı iddiasıyîa
yargılanan Metin Şahin'in 18
yaşından küçük olmasına karşın yaşı
büyültülerek idama mahkûm
edtldiğine ilişkin savlara karşı. iigüi
nüfus müdürlüğünün yöneticileri
hakkında suç duyurusunda bulundu.
Şahin'in avukatı Eren Keskin.
müvekkilinin yaşının
büyültüldüğünde ısrar ederek Avrupa
însan Haklan Mahkemesi'ne
haşvuracaklanru bildirdi. Zara
nüfusuna kayıtlı Metin Şahin
hakktnda Kayseri DGM tarafindan
25 Ocak 1996 günü gıyabi tutuklama
karan verildi. Şahin, 5 Eylül 19%
tarihinde tutuklanarak cezaevine
konuldu. Şahin ve diğer sanıklar
Mehmet Bozaa, Mehmet Armağan
Alper, Cumhur Çelebi İhas Paksoy,
Tamer Yılmaz ve İbrahim Seyis ile
ilgili dava dosyası, Ankara 2 No'lu
DGM'ye gönderildi. Zara Nüfus
Müdürlüğü'nden bilgi istenilmesi
üzerine nüfus müdürlügünden iki ayn
yaa gönderildi. Bu yazilarla birlikte
sanığın "1979 doğumlu mn yoksa
1974 doğumlu mu olduğu* tartışması
başladı. Ankara DGM santk yaşının
14 olarak saptanip verdiği karannda
Şahin'i idam cezasaıa çarptırdı.
Ancak Şahin'in avukatı Eren Keskin
karardan sonra da müvekkilinin
yaşının küçük olduğu konusundaki
îsrannı sürdürdü. 2 No'lu DGM'nin
yekâleten başkanlığını yürüten
İbrahim Kozan. Zara Nüfus
Müdürlüğü'nün, mahkemeye yanlış
bilgi göndermiş olabileceğini ileri
sürerek "Zara Nüfus Müdüriüğü
yetkilfleri hakkında suç du> urusunda
bulunduk" dedi.
sinin işlemesi için burada>im. Terö-
rün her türlüsüne karşmm. Hiçbir
önerimiz >a da iddiamız voL İsviç-
re'deki göçmenlerden duyduklannuz
kadanyla buradaki savaşın bitmesini
istiyoruz" dedi. tsviçre'de Sos>alist
Parti'den milletvekılı olan Elisabeth
Reusse-Decrej de olayın uluslararası
kamuoyunda çok tartışıldığmı ve ba-
rış mesajı vermek için Türkiye'ye
geldiğıni sö\ledi.
Italya'da sosyoloji profesörü olan
Riccardo Luccia banş. insan
haklan \e demokrasi adına ts-
tanbul'da olduğunu. a\nı duy-
gu ve kaygılarla dünyanın her
yerine gidebileceğini belirtti.
Hiçbir terör eylemini ve terö-
nst örgütü desteklemediğıni ve
olayın politik boyutuyla ilgi-
lenmediğini ifade eden Luccia
J
Buradaki tüm örgütler a>ıu
ortak amaçla buradalar. O da
insan haklan ve banş" dedi.
Güney Afrika Parlamento-
su'nda Afrika L'lusal Kongre-
ii'nden milletvekili olan I-
mam Gassan Solomon ise ken-
dısınin de hükümetinin de dün-
vanın heryerindeki banş ve in-
san haklan konulanna duyarlı
olduğunu. bu nedenle tstan-
bul'a geldiğini vurguladı.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Eğer önceki gün sabahın
handiyse şafağında Cerrahpa-
şa Hastanesi'nin avlusunda zi-
yaret saatinin başlamasını bek-
leyen, bir yandan tığla dantel
örüp tatlı tatlı çene yarıştıran
beş teyzenin kulak misafiri ol-
masaydık, on beş dakika kadar
önce bizim Oral Çalışlar'ın
"Haber Saatinde Haber Istiyo-
rum" başlıklı feryadını okuma-
saydık, bu Tırmık'ı yazmak ak-
lımızın ucundan bile geçmeye-
cekti.
Ama komşu köşedeki o ya-
zıyı okuduk ve Cerrahpaşa
Hastanesi'nin avlusunda beş
tombul, çenebaz, aynı anda
hem tığ örecek, hem çene ya-
nştıracak, hem ayçiçeği çekir-
deki çıtırdatacak kadar hüner-
baz teyzeleri sabırla dinledik.
Önce sohbetten TV'lerin bir
gün önceki ana haber bülten-
lerine ilişkin cümle ve yargıları
neredeyse bant çözümü kadar
eksiksiz aktaralım:
- Sıhov deyip durma gız. Hiç
duymadın mı, şov, şov. Şov ti-
vi.
Beş Teyze TV'yi Tartışıyor
- Eyi şov oİ3un. Onun haber-
lerine bazan bakamıyom gız.
Trefik kazasını öyle ganlı ganlı
gösterince kafamı çeviriyom
hemen.
- Heee o gadar kanlısı hak-
katen eyi olmuyo. Yemek üstü-
ne deeee mi?
- D kanalında çocuğunu ala-
mayan garının haberine bakiı-
nızmı?
- Heya... Yazıkbeee.
- Anam o da dördü birden
doğurmayaydı.
- Abla Allah'ın verdiği dör-
düzü gan nerden bilsin? Töbe
de...
- Gız, şeyde de Atevesinde
Atatürk ü göstertdi o oğlan.
Gırca Gırca, Ali Gırca. Aynısını
yapmışlar Atatürk'ün.
- Abla o reklammış.
- Değil gız. Aynısı. Herifin ga-
fası kel amma takke gibi saç
takmışlarbaşına. Aynısı olmuş.
- Tevede Atatürkyapmak ya-
sak değil mi?
- Yok. Aynısını yapmışlar za-
ten...
• • •
Televizyon kanallarının bir
gün önceki (27 çarşamba) ana
haber bültenlerinden tombul
teyzelerin sohbetine yansıya-
nın tümü bundan ibaret. Soh-
bet yanm saatten uzun sürdü.
Ama haber bültenleri üstüne
konuşulan bu kadar.
Peki 27 ağustos çarşamba
günü Türkiye'nin ve dünyanın
gündemi bu muydu ve bundan
mı ibaretti?
Herhalde kimse kalkıp, "Üç
beş cahil kadıncağız bu kadar
anlamış işte" demeyecektir.
Mesleğimiz cahil-aydın seyirci
ya da okuyucu tercihleri üstü-
ne mi kuruluyor? Gel de İbra-
him Tatlıses'in lafını anımsa-
ma: "Urfa'ya üniversitekurdu-
nuz da okumadık mı?"
Türkiye'nin gündemi diye su-
nulan buysa ister istemez önü-
nüze konanı yiyeceksiniz. Hiç
canınız çekmese bile, yüzünü-
zü buruşturarak lokmalan (ha-
berleri) yutacaksınız. Ülkede
gerçekten ne olup bıttiğini izle-
yebilmek içinse ertesi sabah
gazete sayfalannı çevireceksi-
niz...
ilk bakışta bir üst paragrafta-
ki yargı insafsız bulunabilir.
Görsel medyada çalışan kimi
meslektaşlarımız, arkadaşları-
mız abarttığımızı düşünebilirler.
Ama Cerrahpaşa Hastane-
si'nin avlusunda, bir gün önce
TV'lerin ana haber bültenlerini
izlemiş beş tombul teyzede ha-
berlerden arta kalanı gözledik-
ten sonra Oral Çalışlar'ın yazı-
sını tekrarlamak pahasına. yaz-
mak farz oldu.
Anımsanmalı değil mi? Ön-
ceki gece Japonya'da Tokai-
Mura Nükleer Enerji Santra-
lı'nda tam otuz yıldır radyas-
yon sızıntısı olduğu ve bunun
devlet kurumlarınca bilinmesi-
ne rağmen otuz yıl boyunca
halktan saklandığı haberleri
medyanın haber merkezlerine
ulaşmıştı. Türkiye'de nükleer
enerji tartışmaları ine çıka sü-
rüp giderken bu haber halkın
haber alma gereksinimini ya-
nrtlardı herhalde.
Gene önceki gece Hüsa-
mettin Cindoruk'un ne he-
sapla "Gerekirse hükümetten
çekiliriz" diye posta koyduğu-
nu anlayamayan izleyicilerin
sorulannı yanıtlayabilecek ay-
rıntılı bir "bürokrat atamalan
haberi" işe yarardı herhalde.
Gene önceki gece...
Tereciye tere satmanın, bu-
radan ukalalık etmenin anlamı
yok. Tanıdığımız, meslek ahla-
kına ve ilkelerine titizce bağlılı-
ğını bildiğimiz arkadaşlarımızın
da "sorun "un ve "kalite bozul-
ması"n\n farkında olduklarına
eminiz.
Bu dostça yazıyı, "farkında
olduklan sakıncayı" giderme-
ye yöneldikleri an kendimiz
becermişçesine övünerek bir
Tırmık yazma sözüyle nok-
talayalım...
POLİTİKA GU1NLUGU
HİK31ET ÇETtNKAYA
Yaşar Kemal...
Bizim aydınlanmız, yazarlanmız, işadamlanmız Fet-
hullah Güten'e, devlet içinde örgütlü çetelere, 12 Ey-
lül işkencecilerıne, yargısız infazcılara gösterdikleri
hoşgörüyü Yaşar Kemal'e niye göstermiyorlar?
Gerçekten Yaşar Kemal'in suçu ne? Açıklamaların-
da, yabancı gazetelere ve dergilere yazdıklannda hiç
gerçek payı yok mu?
Sahi Yaşar Kemal bir vatan haini mi, Kürtçü mü,
PKK sempatizanı mı? Benim tanıdığım bu Yaşar Ke-
mal dün de sosyalistti, bugün de...
On gün önce beni telefonla aradığında sesi titriyor-
du:
"Yahu Hikmet, ben ne zaman vatan hainliği yap-
tım!"
Cumhuriyet'te yayımlanan bir dizi yazıda. 'vatan
hainliğiyle' suçlandığı için bir hayli öfkelenmişti...
Dedim ki:
"Haklısın abi, sen vatan hainiysen ben de vatan ha-
inıyimdir. Olmuş bir kere, takmakafanı..."
Yaşar Kemal'i yaklaşık biryıla yakın süredir görmü-
yordum. En son geçen yıl Antalya'da karşılaşmıştım.
Sanlıp öpüştükten sonra "Abi burada neyapıyor-
sun?" dedim. Yanıtı, "Yeni romanımı yazıyorum" ol-
muştu...
Ben Aziz Nesin'le Yaşar Kemal'i yıllar önce tanı-
mıştım. Aziz Nesin'le 196O'lı yıllarda tanıştım. Aziz ve
Yaşar ağabeylerle bir hayli anım vardır. Yaşar Kemal'le
aynı yıllarda Cumhuriyet'te çalışmadık ama birbirimi-
zi hep sevdik ve saydık...
Aziz Nesin ve Yaşar Kemal farklı kültürletin ve fark-
lı dünyalann insanlarıdır...
Ama Aziz Nesin'le Yaşar Kemal'in ortak bir özelliği
vardır; ikisi de 'dobra dobra' konuşur...
İşte o yüzden hem Aziz Nesin hem de Yaşar Ke-
mal 'gerçekleh söyledikleh' için zaman zaman top-
lumumuzun bir kesiminin, özellikle aydınların ve ya-
zarlann tepkisini çekmişlerdir... Hep merak ederim ve
şu soruyu kendime sık sık yöneltirim:
"1980 öncesi, Aziz Nesin'e, 'Aziz Nesin. sen ne-
sin' diye tempo tutanların bir bölümü şimdilerde lı~
beralizmi niye savunuriar, özelleştirmeyi demokra-
siyle neden özdeşleştihher?"
2 Temmuz 1993 Sıvas katliamını anımsayın!
37 can yobazlar tarafindan diri diri yakıldığında tak-
keli ve takkesiz liboşlar, "Suçlu Aziz Nesin'dir" dıye
yazmadılar mı?
• • •
Yaşar Kemal'in ne yurtiçinde ne de yurtdışında
okulları. dershaneleri. yurtları, hastaneleri. finans ku-
ruluşlan, gazeteleri, televizyonlan, radyoları var ne de
askeri okullara sahte sağlık raporuyia öğrenci so-
kan, polis akademilerinde örgütlenmeye giden va-
kıflan...
Yaşar Kemal'in bir kalemi, sevgi dolu yüreği ve ki-
taplanndan başka neyi var?..
Yaşar Kemal'in elinde silahı yok: örgütlü cemaat gü-
cü yok; eli silahlı çeteleri yok; Isvıçre bankalannda giz-
lihesabı hiç yok!..
Acaba Yaşar Kemal'in suçu Kürt kökenli bir Türki-
ye Cumhunyeti yurttaşı olmak mıdır? Acaba Yaşar Ke-
mal'in suçu demokrasinin temel kuralı olan insan hak-
lannı, yaşama hakkını savunmak mıdır?
Ordu'nun Mesudiye ilçesinde biri 12, djğeri 14 ya-
şında iki çocuğu terörist sanıp öldüren Özel Tim'e
göz yuman aydınJanmız, yazarlanmız Yaşar Kemafi
eleştirmekte özgür olabilirler elbet...
Ancak, Mesudiyede 12 ve 14yaşmdaki iki çocu-
ğun bedenlerinden 200 mermi çıktığını biliyorlar mı?
YineTokatyöresındeterönsfaw'na çıkan Özel Tım'ın,
insanları falakadan geçirdiğini duymuyorlar mı?
Ne yazık ki hayır!
• • •
Yaşar Kemal. Der Spiegel'in konu mankeni değil.
onurlu, saygın bir edebiyatçıdır...
Ben Der Spiegel'de Yaşar Kemalle yapılan söyle-
şiyi baştan sona tercüme ettirip okudum...
Ne diyor Yaşar Kemal:
"Benim evimde Kürtçe konuşulurdu. Benim iki
anadilim vardır. Ben Kürt kökenliyim ama bir Türkya-
zanm..."
Daha başka neler söylüyor Yaşar Kemal:
"Her savaş halkı biraz daha dejenere eder, korku-
tur ve öldürür. Bin yıllardır Türklerle kardeş olarak ya-
şayan Kürtlerin bu savaştan aldığı yara neyse Türk-
lerinki de o kadardır. Savaş tnlyonlara patlıyor. Çok
militan ve çok asker öldü. Böyle bir şey nasıl oldu hiç
anlayamıyorum. Ben Anadolu 'nun biriik ıçınde yaşa-
masından yanayım. Çünkü bir bölünme ne Türklere
ne de Kürtlere yarar..."
Yaşar Kemal, Mustafa Kemal Atatürk'e ne dil
uzatıyor ne de 70 yıllık laik, demokratik cumhunyeti
Sevr özlemcileri gibi yeriyor. O, ırkçı-gerici kadrola-
rın, Mustafa Kemal'in geliştirdiği 'kültür mozayıği'n
yok ettiklerini anlatıyor...
Bu ülkede Türklerin, Kürtlerin kardeşliğinden söz et-
mek banşı ve demokrasiyi savunmak suç mu?
Yaşamlarında evleri basılmayan, 12 Martve 12 Ey-
lül'ün işkencelerinden geçmeyen, zindanlarda yat-
mayan; sahte Atatürkçülerin tarikat şeyhlerine verdi-
ği ödünleri göremeyenler ne yazık ki Yaşar Kemal'e
saldırmayı görev bilip şöyle yazıyoriar:
"Kör Yaşar, Kürt Yaşar, Komünist Yaşar! deyişinihiç
unutmadım!.."
Önce Der Spiegel'i bir okuyun, Yaşar Kemal neler
söylemiş öğrenin!
Sonra da şu soruyu yöneltin kendinize:
"Bizler niçin Fethullah Gülen 'e gösterdiğımiz hoş-
görüyü YaşarKemal'e göstermiyor, Ordu'nun Mesu-
diye ilçesinde 12 ve 14 yaşlanndaki çocuklann
bedeninden çıkan 200 kurşunu sıkanları lanet-
iemiyoruz?"
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Ortülü ödenek
Temmuzda 1 trilyon
270 milyar kullanıldı
ANKARA (ANKA) -
Kapsamında başbakanın
hiç kimseye hesap ver-
meden kullanabileceği
örtülü ödeneğin de bu-
lunduğu gizli hizmet gi-
derleri kaleminden tem-
muz ayında gerçekleşti-
rilen harcama 1 trilyon
270 milyar lira oldu.
Edinilen bilgilere gö-
re. temmuz ayındaki 1
trilyon 270 milyar liralık
kullanımm 765 milyannı
cari. 309 milyannı yatı-
rım, 196 milyannı da
transfer harcamaları
oluşturdu.
İlk yedi ayda ise cari
harcamalann 3 trilyon
224 milyar. yatınm har-
camalarının 868 milyar,
transfer harcamalarının
da 3 trilyon 285 milyar
lira olduğu belirlendi.
Dönemin başbakanı
Necmettin Erbakan. ha-
ziran a> ında gizlı hizmet
giderleri kaleminden 1
tnlyon 968 milyar liralık
kullanım gerçekleştirdi.
Yılın ilk beş ayında 4.2
trilyon lira kullanan Er-
bakan'ın. yalnızca bir
ayda beş aydakinin yan-
sına yakın tutarda harca-
mayı nereye ve ne için
yaptığı anlaşılamadı.