Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AĞUSTOS 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Karaparada
jkinci sınav
Kasım 1998de
• ANKARA (A.A) -
Gelişmiş 7 ülkenın
oluşturduğu Yediler Grubu
(G-7) önciilüğünde
kumlan ve 26 ülkenın üye
olduğu Malı Eylem Görev
Grubu Yetkılisi Patrick
Moulette, Türkıye'de
karapara ile mücadele
konusunda yapılan
çalışmalann cesaret verici
olduğunu söyledi.
Türkıye"nın karapara ile
mücadele vereceği sınavın
Eylül ayındaki toplantıyla
sınırlı kalmayacağını
vurgulayan Moulette,
Kasım 1998 yılındada
yapılan düzenlemelerin
yeniden gözden
geçirileceğini ve yasanın
etkin bır şekilde uygulanıp
uygulanmadığına
bakacaklannı belirtti.
Beymen, Akmer
sözleşmesini
jptal ediyor
• Ekonomi Servisi-
Beymen yetkılılerinden
dün yapılan açıklamaya
göre "Beymen Home"
bayii AKMER Mobilya ve
Pekorasyon Ltd şirketinin
bayilik sözleşmesi iptal
ediliyor. Beymen'ın
açıklamasında. sözleşme
hükümlerine uymayan
Akmer şirketıne mahkeme
karanyla ıhtiyadı haciz
fşlemi uygulandığı ve
yasal ışlemlerin
sürdüğünü belirtildi.
Akmer Mabilya ve
Dekorasyon Ltd. şirketinin
Nişantaşı ve Galleria
mağazaları "Beymen
Home"' olarak çalışıyordu
Şekere zam
geliyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sanayı ve Tıcaret Bakanı
Yalım Erez. şekerpancanna
yüksek fiyat verilmesınin,
şekere zam yapılmasına
yol açacağını söyledi.
Hükümetın göreve
geldikten sonra art arda
Maptığı zamlan da savunan
Erez, "Hükümet zevk
almak ıçın zam yapmaz"
diye konuştu. Erez, Bank
Kapital'in Ostim
Şubesi'nin açılışı
sonrasında gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken
şekere zam yapılacağının
işaretini verdi. Enflasyon
belli bir noktaya
çekilemediği sürece
zamlann kacınılmaz
olduğunu vurgulayan Erez,
"4 bin 500 liralık şeker
pancanna politik
nedenlerle 11 bin lira fiyat
verirsenız bunu birilerine
mal edeceksiniz. Şekere
mecburen zam gelecek"
dedi.
Pamukbank'tan
TBVIA'ya destek
' • Ekonomi Servisi -
Toprak erozyonuna,
toprağın
verimsizleşmesine karşı
mücadele eden ve doğal
varlıklann korunması için
çalışan TEMA Vakfı,
Genç Pamukbank Sanat
Etkinlikleri çerçevesinde
Pamukbank ile işbirliği
yaptı. Etkınlikler
jçerçevesınde bu yıl "Sevgi
've Hoşgörü'' temasını
ışleyen Pamukbank, Eylül
ayında Northern Bale
Tiyatrosu tarafından
sergilenecek olan Romeo
ve Juliet bale gösterisinin
5 Eylül gecesi yapılacak
Ibiletli gösterisınden elde
edilen eelirin tamamını
ITEMA^Vakfı işbirliği ile
,'Kınalı Kavşağı'nda bir
;" Sevgi ve Hoşgörü
,'Ormanı" kurulması için
;tahsis edecek.
İSO, 500 büyük
firmayı açıklıyor
'H Ekonomi Servisi-
Istanbul Sanayi Odası'nca
(İSO) geleneksel olarak
hazırlanan "İSO 500"
jTürkiye'nin 500 Büyük
;Sanayi Kuruluşu çalışması
'1997yılısonuçları, 27
|Ağustos çarşamba günü
jaçıklanacak. tSO Yönetım
IKurulu Başkanı
ÎHüsamettin Kavi'nin
Jcatılacağı bir basın
^oplantısı ile açıklanacak
lolan Türkiye'nın 500
iBüyük Sanayi Kurulu
|1997 raporu, yine aynı
jgün yapılacak olan İSO
[olağan aylık Meclis
;topTantısının an gündem
jnaddesinı oluşturacak.
100-150 trilyonluk bölümünün nakit olarak, 600 trilyonun tahville ödenmesi gündemde
'Zorunlu'ya kaynak aranıyor
• Hazine yetkilileri, 720 trilyon liranın ödenmesi için doğrudan
borçlanmaya gidilmesi gerektiğini, hesaptaki bu paranm nakit
karşıhğının bulunmadığını belirttiler. Maliye Bakanı Temizel
ise ödemelerin tahville yapılmasına sıcak bakmıyor.
Zekeriya Temizel peşin ödemeden yana.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin, 720 trilyon liraya yakın bi-
rikimin toplandığı zorunlu tasarruf he-
sabını tasfiye ederken, çalışanlara ilk aşa-
mada 100-150 trilyon liralık bir bölü-
mü peşın ödemeyi planladığı öğrenjl-
di. Hesabın geri kalanının, 1-2 yıl va-
deli tahvil veya maaşlara çok düşük
paylarda eklenerek ödenmesinin düşü-
nüldüğü bildirildi.
3 katrilyon liraya dayanması bekle-
nen bütçe açığını kapatmak için kaynak
arayan hükümet, çalışanlann hesabın-
dan yapılan zorunlu tasarruf kesintisi
uygulamasına son verilmesi ve bu ke-
sintilerden oluşan birikimin dağıtılma-
sı için çalışmalannı hızlandırdı.
ÇalışanJann maaşlanndan 1988 yılın-
dan itibaren yapılmaya başlanan kesin-
tiler soncunda hesapta kâğıt üzerinde 720
trilyon liralık bir birikim oluşurken, bu
rakamın nakit olarak bulunmadığı öğ-
renildi.
Hükûmetler kullandı
Hükümetler tarafından düzenli ola-
rak kullanılan bu kaynağın kâğıt üze-
rinde büyüyerek Hazine'nin borç yü-
küne eklenmesi ve çalışanlann büyük
tepki göstermesi üzerine hesabın tasfi-
yesine karar verildi.
Alınan bilgilere göre, Hazine hesap-
ta biriken paralann 100-150 trilyon li-
ralık bir bölümünün yıl sonuna kadar
çalışanlara peşin olarak ödenmesi, ge-
ri kalanı için de 1 -2 yıl vadeli tahvil ve-
rilmesi formülünü gündeme getirdi.
Maliye Bakanlığı'nın ise, birikimin
tahvil yerine aylıklara eklenerek dağı-
tılmasından yana olduğu kaydedildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ça-
lışmalan yoğun olyarak sürdürdükleri
öğrenildi. Özellikle Maliye Bakanı Ze-
keriya Temizel'in birikimin tahville
verilmesine sıcak bakmadığı kaydedil-
di.
Hazine yetkilileri ise, 720 trilyon li-
ranın ödenmesi için doğrudan borçlan-
maya gidilmesi gerektiğini, hesaptaki
bu paranın nakit karşıhğının bulunma-
dığını belirterek. "Bu da olanaksız.
Ödemeler ancak 2-3 yıllık döneme
yayılabilir" değerlendirmesini yaptılar.
Zorunlu tasarruf kesintisinin kaldınl-
ması programının ancak hükümet ortak-
lannın ödeme planı üzerinde anlaşma-
sı durumunda gerçekleşeceği bildiril-
di. Hazine ve Maliye bürokratlannca ya-
pılan çalışmalann Bakanlar Kurulu'nda
görüşülmesi bekleniyor.
ESK, sosyal güvenlik reformu için çalışma yapılmasını kararlaştırdı
Kaçak işçi çalıştırana sıkı takip
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet ışveren
ve ışçı temsilcilennden olu-
şan Ekonomik \e Sosyal
Konsey'ın (ESK) dünkü ilk
toplantısında, kaçak işçi ça-
Iıştırmaya karşı etkin ön-
lemler alınması kararlaşunl-
dı. ESK toplantısı bitimin-
de bilgi veren Devlet Bakanı Işın Çelebi,
sosyal güvenlik reformu için Çalışma Ba-
kanlığı'yla sendikalann ortak bir çalışma
başlatacağını ve eşelmobil sisteminin kal-
dınlacağını belirtti.
ESK'nin dünkü toplantısında, makro-
ekonomik sorunlar, sosyal güvenlik kuru-
luşlarının sorunları ve çözüm önerileri,
eşelmobil sisteminin uygulanması, mev-
simlik \e geçici işçilerin ıstihdamı ile
ESK'nin çalışma yöntemı ve bileşimi ko-
nulan ele alındı. Toplantının açılış konuş-
masını yapan Başbakan Mesut Yılmaz, ül-
kenin içinde bulunduğu ekonomik ve sos-
yal sorunlar karşısında önemlı makroeko-
nomik kararlara gereksinim olduğunu be-
lirtti. Önemli sorunlar hakkındaki kararla-
nn tüm sosyal kesimlerin temsilcileriyle
birliktealınmasını ve ESK'nin etkin bıror-
gan dummuna getırilmesini amaçladıkla-
nnı belirten Yılmaz, sjvil toplum örgütle-
ri temsılcilerinden ülke koşullannı dikka-
te almalannı istedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, si-
vil kuruluşlann, hükümetin kuruluşundan
önce laik-demokratık rejimi korumak için
büyük bir dayanışma içine girdığini belir-
terek aynı dayanışma ve uzlaşmanın eko-
nomik sorunlar konusunda da gösterilme-
si gerektiğini söyledi. Ecevit, ESK'de ka-
• Devlet Bakanı Işın Çelebi, vergi kayıplanna ve
sigorta primi kaçaklanna yol açan kaçak işçi
çalıştırma uygulamasını durduracaklannı söyledi.
Eşel mobil sistemine göre yapılan toplu sözleşmelerin
gözden geçirileceğini kaydeden Çelebi, enflasyonla
mücadele için bütçede faiz giderleri dışındaki
harcamalann azaltılacağını söyledi.
mu çalışanlannın temsil edilmemesınin
önemli bir eksiklik olduğuna dikkat çekti.
Türk-İş Başkanı Bayram Meral, işçi ve
işveren temsilcileriyle hükümetin aralann-
daki uzlaşmazlıklan bir yana bırakarak bir
araya geldiklerini kaydederek "Ülkenın
ciddi sorunları vardır. Bu sorunlara sos-
yal devlet anlayışı içerisinde ortak çö-
zümler bulunması gerekmektedir" diye
konuştu.
Devlet Bakanı Çelebi, toplantı bitimin-
deyaptığı basın toplantısında, Devlet Plan-
lama Teşkilatı'nca hazırlanan ekonomik
raporun sunulmasıyla taraflann. ekonomi-
nin içinde bulunduğu durum hakkında bil-
gılendiriIdiğini belirtti. Sosyal güvenlik ku-
rumlannın bütçeye yükünün yıl sonunda 750
trilyon lira olacağını kaydeden Çelebi, "Bu
yapı böyle devam edemez" diye konuştu.
Vergi kayıplanna ve sigorta primi kaçak-
lanna yol açan kaçak işçi çalıştırma uygu-
lamasını durduracakJannı belirten Çelebi,
eşelmobil sisteminin de kaldınlacağını söy-
ledi. Eşelmobil sistemine göre yapılan top-
lusözleşmelerin gözden geçirileceğini kay-
deden Çelebi. enflasyonla mücadele için büt-
çede faiz giderleri dışındaki harcamalann
azaltılacağını belirtti.
Zorunlu tasarrufun ne şekilde tasfiye
edileceğinin kesinleşmediğinı söyleyen Çe-
lebi, çalışmalann teknik dü-
zeyde sürdüğünü kaydetti. Po-
pülist politıkalardan kaçınıla-
cağını vurgulayan Çelebi. "Bu
ekonomik tabio, seçim ekono-
misi uygulayan sorumsuz in-
sanlann eseridir"diye konuş-
tu. Toplantıda, ESK'nin bileşi-
mi ile ilgili birsorunun günde-
me gelmediğini kaydeden Çelebi, yakın
gelecekte Bakanlar Kurulu kararnamesiy-
le kurulması planlanan ESK'nin gelecek-
te yasayla oluşturulacağını söyledi.
DtSK Başkanı Rıdvan Budak ise top-
lantı çıkışında yaptığı açıklamada, bütün si-
vil kuruluşlann, ESK'nin bileşiminin si-
villeştirilmesini ıstediğini belirtti.
Sendikalann istemleri
ESK'nin dünkü toplantısı öncesinde bi-
rer açıklama yapan Türk-lş ve Hak-lş, gün-
deme alınmasını istedikleri temel sorunlar
konusundaki istemlerini ortaya koydular.
Türk-lş'in istemlerinin bazılan şöyle:
Onavlanmış ILO şözleşmeleri çerçeve-
sinde, iş gihencesi sağianmalı. kamu ça-
lışanlarına grevli toplusözleşme hakkı
tanınmalı.
Eşelmobil sistemi kaldınlmalı, çalışan-
lann reel kayıplan giderilmeli, adil bir ver-
gi düzenı için gerekJi reformlar yapılmalı.
İşsizlik sigortası çıkanlmalı, kamuda
çalışan geçici ve mevsimlik işçilerin kad-
roya geçiriimesi sağianmalı.
SSK'nin sorunlan, sigortalılarveemek-
li-dul-yetimler açısından hak kaybına yol
açmayacak biçimde ve işçi, işveren-hükü-
met diyaloğu temelinde çözülmeli, zorun-
lu tasarruf uygulamasına son verilmeli.
10 ılde okul yapılacak
TOBB'den
eğitime
ltrüyon
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TürkiyeOdalar ve Borsalar Birlığı (TOBB)
Başkanı Fuat Miras, kalkınmada önce-
likli 10 ilde ilköğretim okullan yapılma-
sı içintoplam l trilyonluk destek verecek-
lenni açıkladı.
Miras, Ekonomik ve Sosyal Konsey
toplantısı açılışmda, TOBB olarak başm-
dan beri 8 yıllık eğitimden yana oldukla-
rını söyledi. Hafta sonunda Sapanca'da ya-
pılan yönetim kurulu toplantısında, kal-
kınmadaöncelikli 10 ilde ilköğretim okul-
lan yapılması için l trilyonluk destek ver-
me karan aldıklannı açıklayan Miras,
MEB ve ilgili illerin valilikleriyle ilişki-
ye geçerek eylül ayında inşaat çalışmala-
nnı başlatacaklannı belirtti. Miras, diğer
meslek kuruluşlanna da 8 yıllık kesinti-
sız eğitime maddi destek sağlama çağn-
sında bulundu.
TOBB'den yapılan yazılı açıklamada da
TOBB'nin daha önce de Hakkâri ve Di-
yarbakır'da okul yaptırdığı anımsatılarak
"Bütün uygar ülkelerin tartışmasız ka-
bul ettiği en önemli yatırım, insana ya-
pılan yatırımdır. Bu yatırım yeri ise
çağdaş eğitim sistemini uygulayan okul-
larımızdır. Ülkemizin geleceğini ema-
net edeceğimiz evlatlarımızın eğitimin-
de önemli bir dönüm noktası sağlayan
8 yıllık kesintisiz ilköğretim u\gula-
masında başarı sağlanması. kuşkusuz
bütün Türk milleti için büyük önem
arz etmektedir" denildi.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUM!
TEKİRDAĞ - Sanayi ve Tica-
ret Bakanlığı'ndaki çarklar anla-
şılan çok ağır dönüyor. Trakya
ve Marmara bölgelerinde ayçi-
çeği üretimi başladığı halde, aJım
fıyatlan hâlâ açıklanmadı. Ûreti-
ciler 1997 yılı ürünü ayçiçeğini
TRAKYABİRLİK merkeztenne gö-
türüyor, ancak fiyat belli olmadı-
ğı için parasını alamryor. Acete pa-
raya ihtiyacı olanlar da bu ne-
denle ayçiçeğini tüccara mali-
yetinin çok altında satmak zorun-
da kalıyor...
1997 yılı ürünü ayçiçeği için
üreticinin beklediği fiyat 90 bin li-
ra. Zira, bir kilo ayçiçeğinin ma-
liyeti 80 bin lira civarında. Hatta,
Tekirdağ Zıraat Odası Başkanı
Şerif Baykut'un verdiğı bilgiye
göre, maliyettam 84 bin lira. Hü-
kümet henüz bir fiyat tespit et-
mediği için bu ortamdan yarar-
lanan tüccar ve sanayici ayçiçe-
ğini 55 ila 60 bin lıradan satın alı-
yor... Eğer, fiyat 90 bin lira ola-
rak ilan edilırse ürününü bu ara-
da satmak zorunda kalan üreti-
cılerin kilo başına zararı 30 ile 35
bin liraarasındaolacak. Fiyat 80
bin lira bile ilan edilse üreticinin
kaybı 20 ila 25 bin lirayı bula-
cak!..
Ayçiçeğinin anavatanı Trakya..
Ancak, Marmara ve Karadeniz
bölgelerinde de önemli sayıla-
cak ekim alanı var. Trakya ve
Marmara bölgelerindeki alımla-
n TRAKYABİRLİK, Karadeniz ve
Orta Anadolu ıllerimizdekı alım-
lan da KARADENlZBlRÜKyapı-
yor. Her ıki birlik de hazırlıklannı
tamamlamış durumda. Ancak,
alımları sürdürecek kadar para-
sı olmadığı için hükümetlerin fi-
yat konusundaki önerilerini dik-
kate almak zorunda. Aksi halde,
kısa süre sonra parası biterve pe-
şin ödeme yapamaz. Örneğin,
TRAKYABlRLIK'in 100 milyon
kilodan fazla çiçek alma gücü
yok. Halbukı, beklenen rekolte
650 ila 700 milyon kilo civarın-
da. TRAKYABİRLİK bu gücünü
bitırdıkten sonra, peşin paraya ih-
tiyacı olan üreticiler, ürününü bir-
liklere götürmez ve tüccara dü-
şük fiyatla satar.
Birlikler tam
17 yıl dışlandı
1980 yılından sonra Tüccarve
Ayçiçek Ureticisi Kuşkulu!..
Hükümet fiyat tespit etmediği için tüccar ve sanayici ayçiçeğini 55-60 bin liradan satın alıyor...
sanayicinin daha çok kazanma-
sını" sağlamak için TRAKYA-
BİRLİK ve KARADENİZBİRLİK
gibi tarım satış kooperatifleri
birlikleri hep dışlandı. Özellikle,
Turgut Özal, Tansu Çiller ve
Necmettin Erbakan dönemle-
rınde bu birliklere baskı yapıla-
rak kendi öz kaynaklan tüketil-
di. Ayrıca, yüksek faizli borç-
lanmalara zorlandı. Örneğin,
tüccar ve sanayicıye düşük fa-
izli kredılersağlanırken, üretici-
nin öz malı olan birlikler yüzde
118, hatta yüzde 198 faizli kre-
diler kullanmak zorunda bıra-
kıldı. Ayrıca, Özal, Çiller ve Er-
bakan dönemlerinde bu kuruluş-
lann yok olması veya hiç olmaz-
sa görevini yapamaz hale gel-
mesi için çeşitlı uygulamalar ve
yasa değişiklıkleri yapıldı. So-
nuçta da birlikler hükümetlere
muhtaç duruma getirıldi.
Amaç, birlikleri parasız bırak-
mak ve urün alımlarında peşin
ödeme yapmasını önlemekti.
Böylece, peşin paraya ihtiyacı
olan üreticiler, ürünlerini tücca-
ra götürecek ve düşük fiyatla
satacaktı. Nıtekim, Kenan Ev-
ren, Turgut Ozal. Tansu Çiller
ve Necmettin Erbakan hükü-
metlerı dönemınde bu tur oyun-
lar her yıl denendi. Çiftçinin hak-
kı olan paralar bu yüzden bazı
tüccar ve sanayicilerin kasala-
rına aktı... 17 yıl süren bu vur-
gunun bir hesabı yapılsa, üreti-
cinin cebinden kaçan paranın
katrilyonlarca lirayı bulacağı gö-
rülecektır.
Arka arkaya ışbaşına gelen
bu dört siyasetçinin Türk tanmı-
na vurduğu darbe yıllarca unu-
tulamaz. 1980 yılından sonra
yüzbinlerce üreticimizin ortak
olduğu birlikler Türk kamuoyu-
na "asalak ve kara delik" ola-
rak ilan edildi. Yüzlerce trilyon
lira zarar ettiği ve bu zararların
bütçeden karşılandığı iddia edil-
di... Yüksek tirajlı bazı gazete-
ler de bu kampanyalara katılın-
ca üretici ile tüketici arasında
soğuk rüzgârlaresti. KlT'lere ve
birliklere çıkarılan kredıler bile
çiftçiyedağıtılan "ulufe"olarak
değerlendirildi. Tabıı, Türk tarı-
mı ve çiftçisi, bu arada ayçıçek
ureticisi de ekonomik bunalıma
sürüklendi. Bazı ihraç ve ithal
ürünlerı de bu uygulamalardan
etkilendiğı için verim düştü ve
böylece Türk ekonomisi büyük
kayıplara uğradı. Ihracattan kay-
bettık, gereksiz yere yaptığımız
ithalat yüzünden Türk halkının
paraları dövız olarak başka ül-
kelere uçtu gitti...
Ayçiçek hem üreticiyi hem
tüketiciyi hem de ekonomimizı
çok yakından ilgilendiren bir
ürün. Yeteri kadar ayçiçeği üre-
temediğımiz için her yıl 600 ve-
ya 700 milyon kilo sıvı yağ ithal
etmek zorunda kalıyoruz. Hal-
buki, Türkiye'nin sıvı yağ açığı-
nı kapatabilecek kadar ayçiçe-
ği üretme imkânımız var. Eğer,
hükümetler çiftçinın hakkını ve-
rebilse.. ayçiçeği ekimi artacak
ve sonuçta ıthalata gerek kalma-
yacak. Paralarımız da yabancı
ülkelere gitmeyecek.
Dahası var... Bugün ekono-
mik sıkıntılar içinde kıvranan
çiftçimiz paraya kavuşunca alış-
veriş artacak. Ayrıca, traktör,
minibüs, otomobil, nakliye araç-
ları, yedek parça, lastik, gübre,
mazot gıbı ürünlerı daha çok
alabileceği için sanayiimiz geli-
şecek. Bunlardan doğacak ver-
gilerle devletimız büyük yatınm-
laryapabilecek... Işleraçılacak,
işsizlik ortadan kalkacak!..
Böylesine güzel bir Türkiye
yaratmak için sadece çiftçiye
hakkını vermek ve onu vurgun-
cuların sömürüsünden kurtar-
mak yeterli olacaktır... Ayçiçe-
ği üretimini arttırmak için yapıl-
ması gerekenler bellidir:
1. Ayçiçeğinin alım fiyatı bu
yıl 90 bin lira olmalıdır.
2. TRAKYABİRLİK ve KARA-
DENlZBlRLlK'e alımlarda etkili
olabilecek kadar düşük faizli
krediler sağlanmalıdır.
3. Iç ve dış piyaşalar arasın-
da fiyat dengesinin kurulabil-
mesi için mutlaka prim sistemi
uygulanmalıdır. Hatta, bu uygu-
lamaya bu yıl başlanmalıdır.
Fiyat paritesi
sağlanmalıdır
Ürünler arasında fiyat parite-
si çok önemlıdir. Eğer, ürün fi-
yatlan arasında uyum sağlan-
mazsa, istenmeyen ürünlerin
ekimi artar, istenenlerin ise dü-
şebilir. Bu da ülke ekonomisin-
de derin yaralar açabilir.
Bugünkü koşullarda ayçiçe-
ğine, buğdaya göre 3 kat fiyat
vermek gerekir. Buğday taban
fiyatı 33 bin lira olduğuna göre
ayçiçeğine en az 90 bin lira ve-
rilmelidir. Eğer ayçiçeğine veri-
lecek fiyat pnm ile bırlikte 90
bin lirayı bulursa gelecek yıl ekim
en azından iki kat artacaktır. Fi-
yatlar üç beş yıl bu düzeyde de-
vam ettiği takdirde Türkiye'nin
ayçiçek üretimi 2 milyon tonu ge-
çecektir ve belki de sıvı yağ it-
halatına hiç gerek kalmayacak-
tır.
Türkiye için bundan daha bü-
yük bir kazanç olabilir mi?
İthalat önleneceği için 600
ile 700 milyon kilo sıvı yağın kar-
şılığı olan yüzlerce trilyon lira
Türkiye'de kalacak ve büyük bir
kısmı bir buçuk milyon üretici-
nin kesesine girecektir. Aynca,
döviz ödemekten de kurtulmuş
olacağız.
Prim verileceği için ayçiçeği
ve sıvı yağların tüm alım-satım-
lan kayıt içine girecek ve üreti-
ciye prim olarak ödenecek pa-
ranın en azından bir veya iki ka-
tı devlete vergi olarak dönecek-
tir...
17 yıldan beri bunlar yapılma-
dığı için hem üretici hem tüke-
tici hem de devlet kaybetmiştir.
Sadece, kazanan üç beş tüccar
ve sanayici olmuştur...
Değermi?
Mesut Yılmaz hükümetinin
vereceği fiyat, Türk tanmının ye
ayçiçeği üreticisinin kaderini
çizecektirl... •
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Aşındıpma
Dün demokrasilerde, sosyal banşın sağlanmasında
önemli işlev yapabilecek bir kurumun daha aşındırılma-
sı anlamına gelen önemli bır toplantı vardı.
Ekonomik ve Sosyal Konsey'in henüz ilk toplantısı
sürerken bu sonuca varmamı, önyargılı ukalalık olarak
görmek ısteyenler olabilir. Keşke öyle olabilse.
Ne yazık ki gündeminde yer alan işçi-işveren-hükü-
met cephesinden, ekonomınin yönlendirilmesi açısın-
dan çok önemli görülen konuların hiçbiri üzerinde sağ-
lıklı bır karar alınması şansı bile yok gibi.
Diyelim ki bu yazı yazıldıktan sonraki saatlerde so-
nuçlanacak toplantı çok olumlu, verımli geçmiş. Önem-
li konularda uzlaşma sağlanmış, hatta ortak kararlar bi-
le alınabilmiş ve dün gece dinlediğıniz televizyon veya
bu sabah okuduğunuz gazete haberlerinde beni yalan-
layan sonuç kararları var...
Örneğin hükümet, işçi sendikalarından emeklilik ya-
şının yükseltilmesi ödününü, iznini koparmanın karşı-
lığı, kamu sözleşmelerindeki eşelmobili kaldırmayı ka-
bul etmiş.
Olur mu? Toplusözleşme düzeninin alternatifi Eko-
nomik ve Sosyal Konsey olabilir mi? İşçi sendikaları,
konfederasyonlar REFAHYOL hükümetine teslim ola-
rak. toplusözleşme hak ve özgüriüğü ile çelişen eşe) mo-
bili uygulayan toplusözleşme metinlerinin altına ımza
attılar. Sonra da gerçekte ciddı bir eylem ya da örgüt
ağırlığı ile değil, şov arenasında Yılmaz hükümetıni
desteklemenın karşılığı olarak eşelmobilin kafdınlma-
sını istediler.
Bilindiği üzere de Yılmaz ve Ecevit, bu çarpıklığın
giderilmesi yolunda kamuoyu önünde ıkili görüşmeler-
de söz de verdıler. Hukuken geçerli toplusözleşmeler-
deki özüne aykırı bu hükümlerı kaldıracak olan kurum,
konsey, kişiler, başbakan ve yardımcısı tarafı hükümet
olabilir mı?
Hukuken geçerlilık kazanmış bır sözleşme metni
üzerinde değişiklik, olsa olsa. yasal taraflar olan işçi ve
ışveren sendikalarının masaya oturup, daha önce im-
zaladıkları metni değiştiren bir ek protokol yapmaları
ile olabilir.
Ama ortada anayasa ve yasalardan gelen haklannı,
toplusözleşme düzenini savunmada duyarsız bir sen-
dikacılık hareketi, liderleri varsa bal gibi böylesi de olur.
Bir başbakan gelir, "Ben toplusözleşme özgüriüğü,
hukuku ve vaıiık nedenine bile aykın düşecek birücret
artış sistemiuyguluyorum"der, dayatılan metnin altına
sonradan imza atılıp dayatma hukuka uydurulur. Bir baş-
ka başbakan gelir, "Ben bunu düzeltiyomm, karşılığın-
da işçilerin şu şu haklanndan bedel istiyorum" der, yi-
ne sonradan yasal taraflar bir araya gelip bunları hu-
kuka uydurmanın yollarını bulurlar.
Şimdı ben, taban ve toplumsal desteğini yitirmiş
sendikalann konseyden beklenen emeklilik yaşının uza-
tılması gibi kararlara, yüreklerı sıkıp imza atacaklarını
sanmıyorum. Hatta yine bu konseyin gündeminde ol-
maması ve doğrudan hükümetin iradesinde bır karar
olarak biçimlenmesi gereken zorunlu tasarruf üzerin-
de de uzlaşma metni beklemıyorum.
Ancak bu konuların konsey gündemine alınması,
görüşülmesi ve hükümet adına sendikaların dolaylı
onayının alınmasını sağlamak amaçlarvyor: Sonradan
zevahiri kurtarmak üzere sendikalar, "Biz bu kararlara
onay vermedik" deseler de, gerek emeklilik yaşının yük-
seltilmesi, gerekse zorunlu tasarruf ödemelerinin erte-
lenmesi konularmda sendikalardan dolaylı onay alın-
ması sağlanmış oluyor.
Demokrasilerde gerçekten sosyal barışın, toplum-
sal uzlaşmanın gerçekleşmesinde rol oynamış Ekono-
mik ve Sosyal Konsey'ler Türkiye'de pek çok konuda
olduğu üzere bir türlü amaçlanna yönelik oluşturulamı-
yor.
Daha Ecevit hükümeti döneminde büyük bir özlem-
le gündeme gelen konsey, Türk-lş ile hükümet arasın-
da DİSK'İ diskalifiye etme anlamında, işçiler adına çok
kötü bir toplumsal anlaşma ile noktalanmış, daha ileri
bır aşamaya geçilememişti.
Sonra Çiller, Yılmaz ve Erbakan'm girişimleri sonuç-
suz kaldı. Bu kez yeni Yılmaz hükümeti, Yılmaz ve Ece-
vit'in ortak özlemi olarak oluşumu çok ciddi gündeme
getirme savı ile yola çıktı. Görülen o ki, yine gerek ka-
tılacak örgütlenmeler, gerekse gündemi ile aceleye ge-
tirilip, iş ciddiyetsizliğe dökülmüş.
Dağ fareyi doğurmuş. REFAHYOL hükümetinin dü-
şürülüp, Yılmaz hükümetinin oluşturulması aşamasın-
dabirbirleri ilekuryapmış, örgütlenmeleri bir araya ge-
tiren, karşılıklı ödünlerle kollayan birtoplantı haline ge-
tirilmiş.
Bırakınız ekonominin, üretimin belkemiğini oluştu-
ranörgütlenmelerin, bütün taraflann hükümetle bir ara-
ya gelip, ekonominin, toplumun, çalışanların, sosyal
banşın geleceği üzerinde ufuklar oluşturmaları, önem-
li kararlar almalarıhı... Hani şu ağızlardan düşürülme-
yen diyalog, öncelikle kendi örgütlenmelerinin var ol-
ması, birbirierini gerçekten tanımaları, haklarına saygı-
lı olmaları üzerinde olmalı değil mi?
Şimdi birbirine, haklarına saygılı işçi ve işveren ta-
raflara bakınız? Işçinin, işverenlerin yüzde kaçını tem-
sıl edıyorlar? 600 bine yakını kamudan olmak üzere to-
pu topu 800 bıne ulaşan işçinın örgütlü olduğu işçi
sendikaları ile, özel sektörden 200 bin küsurla sayılan
sendikalı ışçinin çalıştığı işyerierinın işveren sendikala-
rını...
İşçi ve işveren örgütlenmeleri bunca zamandır de-
mokrasi, örgütlenme hakkı, Türkiye ve rejimi üzerinde
bu kadar iddialılarda, gülünç, acıklı konumdaki örgüt-
lülüklerini biraz genişletmek, karşı tarafın haklannı ta-
nımak üzere nasıl bir proje geliştirdiler? Ne kadar dü-
rüst ve samimiler?
Bugün en modern teknoloji ile donanmış bir fabri-
kanın kapısının önünde sendıka gözüksün, bedeli, iş-
çinin sokağa atılması oluyor. Sendikasız, taşeron eliy-
le, kayıt dışı ucuz işçilik geometrik ölçülerle artıyor.
Anlamlı bir Ekonomik ve Sosyal Konsey'in günde-
minde öncelikle kayıt dışı ekonomiden kurtulmanın yol-
lan, adil bir vergi düzenı, sendikasızlaştırma, taşeron-
laştırmanın önlenmesi olmalı, değil mi?
İzmir Fuan'ndan 5
trilyon katkı bekleniyor
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Izmir Enter-
nasyonal Fuan (İEF), kapı-
lannı bugün 66. kez dünya-
ya açıyor. Başbakan Me-
sut Yılmaz'ın katılımıyla
açılması beklenen fuara bu
yıl katılım rekoru kınldı.
Katılımcı ülke sayısının
azalmasına karşın bu yıl
417'sı yabancı, 1349 fırma
ürünleri sergileyecek.
1923'te Atatürk'ün iste-
ğiyle kurulan ve 1927 yılın-
dan bu yana düzenli hale
getirilen tzmir Fuan, Ege
Bölgesi'nin ihracattan elde
ettiği katma değerin yüz-
de 40'ını 10 gün gibi bır
sürede ekonomiye kazandı-
nyor. Geçen yıl firmalann
gerçekleştıridiği uluslara-
rası ve ulusal bağlantılar
dışında ülke ekonomısine
2.6 trilyon liralık katkı sağ-
layan lEF'in, bu vıl bu kat-
kıyı 5 trilyona çıkarması
bekleniyor.
İzmir Enternasyonal Fu-
an, bu yıl işadamları ve
profesyonel ziyaretçılere
yönelik hazırlanan prog-
ramla dikkat çekiyor. 27-
28-29 ağustos tanhlerinde
saat 15.00-18.00 saatleri
arasında "İşadamlan Gün-
leri" düzenlenecek. Pro-
fesyonel ziyaretçilerin gö-
rüşmelerini daha rahat ya-
pabilmeleri ve füaralanına
daha rahat girmeleri için
de Lozan kapısında "İşa-
damlan Ofisi" oluşturula-
cak.