Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 1997 SALI
HABERLER
Zühal Sönmez
'Dinci
basına
yargıda
cevap
vereceğim'
• Şeriatçılann
Kütahya daki
gösterisinde "Yaşasın
laiklik" sloganı atan
Zühal Sönmez, kendisine
iftira yağdıran dinci
basınla mahkemede
hesaplaşacak. Sönmez,
mahkeme tazminatını 8
yıllık eğitime
bağışlacayak.
OZAN YAYMAN
tZMİR- Kütahya'da şeriatçı
başkaldınya dönüşen
gösteride "Yaşasın laiklik"
sloganı attığı ıçin
şeriatçılann boy hedefi
haline gelen Zühal Sönmez,
kendisine yöneltilen tüm
iftiralann yanı sıra
demokratik kitle
örgûtlennden destek
bulamamaktan yakınıyor.
Sönmez, gösterdiğı
demokratik tepkinin
ardmdan dıncı basında yer
alan ıftiralara yargı yoluyla
cevap vereceğinı ve
mahkemeyi kazanırsa elde
edeceği tazmınatı 8 yıllık
kesıntısız eğitim için
oluşturulan fona
aktaracağmı söylüyor.
Sekız yıllık kesintisiz
eğitime karşı yapılan izınsiz
gösterilerde gerçek
kimliklerini dışa vurup
şeriat çığlıklan atanlar,
cumhuriyete ve aydınlık
Türkiye'ye sahıp çıkanlann
tepkilerine tehditle karşılık
venyor. Menemen'de
KubUay'ı keserek öldüren,
Sıvas'ta 35 aydını yakarak
katleden gelenekten
gelenlenn yeni boy hedefi
Zühal Sönmez. TBMM'de
kabul edilen sekiz yıllık
kesintisiz temel eğıtimin
gündeme gelmesiyle
birlikte sokaklara dökülen
dîncilere karşı ilk bireysel
başkaldın Chantal
Zakari'yte başlamıştı.
Zakari, Ankara'daki sekiz
yıl karşıtı gösteride Atatürk
fotoğrafiyla dikilmıştı
şeriatçılann karşısına.
Aıdından Zühal Sönmez
çıktı karşılanna.
Kütahya'daki gösteride,
laıkliğı içine
sındiremeyenlere "Yaşasın
laiklik" dıyerek yanıt verdi.
Ancak her ıkisi de dinci
basınm boy hedefi haline
geldi.
Akit, Sönmez'i
hedefgösterdi
Sönmez, özellikle Akit
gazetesınden kendisini
hedef gösterdiği için,
demokratik kıtle
örgûtlennden de 'destek
vermedikleri' için
yakınıyor. Akit gazetesi
tarafından "Dilar kod adlı
DHKP-C militanı, TDKP
militanı, aldığı içldnin
etkisivle sokaklarda bağıran
sarhoş ve son olarak da evli
erkeklerie geceleyen birisi"
olarak gösterilen Sönmez,
iftiralann kendi şahsında
tüm Atatürkçülen hedef
aldığını dile getinyor.
Sönmez, sözlerini şöyle
sürdürüyor: "Tarih boyunca
kendisine muhalif
düşünceleri ve düşünenieri
yakarak, asarak ve zor
kullanarak engeUemeye
çalışan bu zihnhet bugün
de benim şahsunda seviyesiz
dil ve ahlaksızca saldınlaria
kendisini belli ederek klam
mangası hazırlıyor. Akit
gazetesi. mahkemedeki
savunmasuu, yazdığı yazılar
kadarrahatverebilecek mi?
Benim evli erkeklerie
sabahladığım. Dilar kod adlı
TDKP militanı olduğum
iddialannın hesabını
adaletin önünde
vereceklerine inanıyorum.
Bu zihniyet, Ankara'da
düzenlenen 'Şeriata hayır'
mitingine kanlan
kadınlanmıza 'fahişe'
demeye çekinmemistir.
Bana yöneltilen iftiraları
dikkate almıyorum. Ancak
yapılan karalama
kampanyası benim şahsında
tüm Atatürkçüleri hedef
alıyor." Demokratik kitle
örgütlenni yanında
göremedığım belirten Zühal
Sönmez, Türkiye'de
aydınlann çok büyük bir
kısmının yargılandığını,
kendisinin de hakkını
mahkemede arayacağını
belırtiyor.
'Mafyanm boyutu tehükeden de ötede*
Adalet Bakanı Sungurlu, "Susurluk'la ortaya çıkan mafya çeteleri de silahlı Marksist-
Leninist örgütler gibi kendi düşüncelerine göre devlet düzeni kurmak istiyorlar" dedi
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu, Türkiye'de aydınlatılmamış ve faili meç-
hul kalmış birçok cinayet bulunduğunu, bun-
lann çeşitli mafya çeteleri tarafından yapıl-
dığının ilen sürüldüğünü vurgulayarak "Tür-
kiye'de mafyanın etkisi, tehlike boyutlann-
dan daha ötede" dıye konuştu. Susurluk ola-
yı ile mafyanın boyutlannın ortaya çıktıgını
belirten Sungurlu, "mafya'' diye bilinen or-
ganize suç çetelerini, Marksist-Leninist ör-
gütlenmelere benzetti.
Adalet Bakanı Sungurlu, mafyanın, Türki-
ye'deki etkisinın. tehlike boyutlanndan çok
ötede olduğunu bildirdi. Sungurlu, Türki-
ye'de mafyanın ilk olarak Susurluk olayı ile
patlak verdiğine dikkat çekerek "Bugün ay-
dınlatüamamış ve faili meçhul kalmış birçok
cinayet var. Bunlann çeşitli mafv a çeteleri ta-
rafından yapıldığı ileri sürülüyor. Eğer böyle
ise Türkiye'de mafyanın etkisi, tehlike boyut-
lanndan daha ötede" diye konuştu.
Çeteler için özel bir yasa hazırlayarak Ba-
kanlar Kurulu'na sevkettiğini anlatan Sun-
gurlu, "Mafya ile mücadeleyasası'" olarak ad-
landınlan bu yasa tasansının 17 maddeden
oluştuğunu bildirdi. Sungurlu, bilim adamla-
nna hazırlattığı yasa tasansının ABD'deki gi-
bi "tanık koruma programı" ve çetelerin ıçi-
ne "gizli devlet ajanı sokma" hükümlerini
içerdiğini belirtti. Bu konuda daha önce Em-
niyet Genel Müdürlüğü'nce de bir yasa tasa-
nsının hazırlandığını anımsatan Sungurlu,
"Onlar bu yasayı polis gözüyle hazuiaımşlar-
dL Biz bu yasaya hukuksal çerçeve kazandır-
dık. Bir anlamda bir > argıç gözüyle bu yasa-
vı biraz yumuşattık'' dedi. Bu yasa tasansı-
nın Türkiye'nin gereksinimlerinden doğdu-
ğunu vurgularken ekonomik ve teknolojik
gelişmeler sonucu devletin bu konuya daha
fazla eğilmesi gerektiğini belirten Sungurlu,
şunlan söyledi: "Organize suç örgütleri son
günlerde parlamentonun, yargının, görsel ve
yazılı medyanın gündemini büyük oranda iş-
ğal etmeye başiadı. Organize suçlara karşı,
maddi ceza ve infaz bukuku ile ceza nıuhake-
mesi hukuku açısmdan verilmesi gereken mü-
cadele kendisini iyice dayatmaya başladı.
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda ekonomik
ve teknolojik alanda büyük gelişmeler kayde-
dildi. Batılı gelişmiş ülkelerde yaşanan büyük
kabuk değişinü, ülkemizde de yaşanmaya bas-
landı. Bu radikal değişimlerle birlikte yapıl-
ması gereken uyum yasalanndaki gecikinele-
ri ve güvenlik kuvvetlerimizin terör örgütleri
ile mücadeleye aşın derecede zaman ayırma-
sını fırsat bilen organize olmuş suç örgütleri,
ortaya çıkmaya başladılar. Türkiye'de mafya
denen organize suç çeteleri, ilk defa Susurluk
olayı ile patlak verdi. Ülkemizde bu çetelerin
ne derece ettdn olduklan, Susurluk olayı ile
kendini gösterdL" Sungurlu. organize suç çe-
telerinın de silahlı Marksist-Leninist örgüt-
ler gibi toplumdaki tüm olumsuzluklardan
yararlanıp kendi düşüncelerine göre devlet
düzeni kurmaya çalıştıklannı kaydetti. Gerek
terör, gerekse organize suç örgütlerinin en
büyük beslenme kaynağırıın yüksek enflas-
yon ve işsizlik olduğunu vurgulayan Sungur-
lu, "Toplumdaki bozulma devletin içindeki
bazı iyi insanlan zamanla bu yöne itiyor. Va-
tandaş ister istemez etkileniyor. 'Devlet bunu
yaparsa, ben neden yapmayayım?" düşünce-
sine kapılarak organize suç çetelerine dahil
olabiliyorlar" diye konuştu.
Organize suç örgûtlennden "çek-senet
mafyası"mn, eskisi kadar etkin olmadığına
dikkat çeken Sungurlu, bu durumun, çek-se-
net mafyasının yok olduğu anlamma gelme-
yeceğıni belirtti. Yargının en büyük sorunu-
nun yüksek enflasyon olduğunu bildiren Sun-
gurlu. şöyle dedi:
"Enflasyonu kontrol altına almadan, maf-
yayı kontrol altına almak imkânsız. Yüksek
enflasyon hem yargıdaki iş yükünü arttınyor
hem de yargıya olan güveni azalüyor. Bu da
yargının dışında faaliyet gösteren çek-senet
mafyasuun doğmasına neden oluyor. Bunun
öniine geçmek için biz temerrüt faizlerinin
oranını yükselttik. Yani; vatandaşm senedi ge-
ciktiği zaman ödemesi gereken faiz oranuıı
yüzde 30'dan 50'ye çıkardık. Bu oran çek-se-
net mafyası için de geçerliydi. Çünkü: alaca-
ğuu tahsil edemeyen insan, çek-senet mafya-
sma gidip, "Alacağımı tahsil edersen, yansı
senin' diyor. Bunun önüne geçmek için te-
merrüt faizlerinin oranını önce yüzde 80'e çı-
karmak istedik, ancak sonunda yüzde 50'de
karar küdık."
T i m e ' ı n ' 2 0 . y ü z y ı l ı n e n e t k i l i 1 0 0 l i d e r i ' y a r ı ş m a s ı
Atatürk 29 bin 500 oyla birinci sıradaCH1CAGO / GÖCEK (AA) - Ti-
me dergısınin düzenlediği "Yirmin-
ci Yüzyüın En Önemti Isimleri" oy-
lamasında, Mustafa Kemal Atatürk
birinci sıraya yükseldı. Fransa Ulusal
Cephe Partısi lideri Jean Marie Le
Pen. Time'ın yanşmasında. oyunun,
Mustafa Kemal Atatürk'e olduğunu
söyledi.
Atatürk'ün, dün öğle saatlerine ka-
Jar birinci sırada bulunan eski ABD
Başkanı Ronald Reagan'ı akşam sa-
atlennde 379 oy geçtiği bildirildi. Bi-
rinci sıraya yerleşen Atatürk'ün aldı-
ğı oy sayısı 29 bin 596, aldığı oy yüz-
desi ise 10.10 olarak gösterildi. Ikin-
ci sıraya düşen Regan'ın 29 bin 217
oy aldığı, üçüncü sırada görünen
WînstonChurchîu"ın oylannın ise 26
bin 384 olduğu belirtildi. Atatürk'e
yalnız Türkıye'den değil. dünyanın
her tarafından oy geldiği Time yetki-
lilerince kaydedildi. Time dergısin-
ce düzenlenen "YirminciYüzyıhn En
Önenüi İsimleri" oylamasına katıl-
mak isteyenlerin 001 212 522 06 01
numaraya faks çekmesı ya da tnter-
net üzerinden htp.www.time.com. ad-
resine elektronik posta göndenmesi
gerekiyor.
Le Pen, Time dergisi tarafmdan dü-
zenlenen, "20. vüzyüınenetkili 100li-
deri'' yanşmasında, oyunun, Türkiye
Cumhunyeti'nın kurucusu Mustafa
Kemal Atatürk'e olduğunu söyledi.
Fransız parti liderinin lzmir do-
ğumlu eşı Jany Le Pen de, kendisi gi-
bi Levanten bir aılenin kızı olan
Chantal Zakari'nın Ankara'daki ızin-
siz bir yürüyüşte göstencilere Ata-
türk resminı göstermesini çok anlam-
lı bulduğunu behnerek. "Bir Türk
vatandaşuun. geridlere karşı bu tep-
kiv i göstermesi, normal bir davranış-
Le Pen'in eşi Jany Le Pen, "Benim gibi İ/.mirii Levanten ailenin kızı Chantal Zakari'nin. Türk vatandaşı olduğu
için Atatürk'ün resmini taşıması çok normal" diyor. Le Pen, oyunun Atatürk'e olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA)
nr. Onun yerinde ben olsam. aynısuu
yapardım* dedi.
RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan ile görüşen ve bu nedenle son
günlerde Türkiye'nin gündemıne gi-
ren Jean Marie Le Pen. Time dergi-
sinin, 20. yüzyılın en önemli 100 ki-
şısıni seçmek ıçin açtığı kampanya
ile ilgili görüşünü şöyle açıkladı: "Bu
oylamaya kanhrsam, 20. yüzyılın en
büvük lideri olarak Atatürk'e ov ve-
ririm. Çünkü 20. yüzyılda en büyük
izleri. en kalıcı geiişmeleri Atatürk
sağlamıştır. Atatürk'ün Türkiye'deki
resim ve heykeüeri, Hitler'in Ahnan-
ya'daki, Roosevvelt'in ABD'deki top-
lam resim ve heykeDerinden daha faz-
ladır. Benim ovıım da tahmin edildi-
ği gibi Hiüer'e değü, Atatürk'edir."
Türkiye'de "Türk düşmanı" ola-
rak tanınmasına çok üzüldüğünü,
kendısinin Türk dostu olduğunu be-
lirten Le Pen, buna en büyük kanıt
olarak da eşi Jany Le Pen'in tzmir
doğumlubir Levanten ailenin kızı ol-
masım gösterdi. Le Pen, "Ben nasıl
Türk düşmanı olabilirim? 40 vıldır
seyahat etmekten en büyük kev if al-
dığun ülke,Türkiye"dir. Eşün Jany de
İzmir doğumlu bir Levanten ailenin
laztdır" diye konuştu.
Le Pen. Türkiye'nin Avrupa Birlı-
ğıne girmesı için her türlü çabayı
harcadığıru, ancak kişisel tahminınin
Türkiye'nin AB'yegiremeyeceğı yo-
lunda olduğunu vurguladı. Jean Ma-
rie Le Pen, ülkesi Fransa'da olduğu
gibi, tüm ülkelerde üniter yapıdan ya-
na olduğunu ifade ederek. "Türki-
ye'de de bölücü terörün, ülkenin bü-
tünlüğünü bozması çabalanna karşı
çıkıvorum" dedi.
Fransa Ulusal Cephe Partısi liden
Le Pen'in eşi Jany de, 2. Dünya Sa-
vaşı öncesinde tzmır'de doğduğunu,
fırsat bulursa bu kentteki aile büyük-
lerinın mezannı ziyaret etmek ıstedi-
ğini anlattı. Jany. "Ben İzmir dogum-
luyum. Doğduğum bu kcnri. küçük
yaşta terketmeme rağmen ha>al me-
yal hanrhyorum. Bu ülkede doğdu-
ğum için Türkiye'yi de çok seviyo-
rum" dıye konuştu.. Fransız aşın sağ-
cı lider Le Pen'in eşı Jany, Ankara'da-
ki bir gösteride yürüyüşçülere Ata-
türk'ün resmini gösterme cesaretıni
sergileyen ve kendisi gibi tzmirli bir
Levanten ailenin kızı olan Chantal
Zakari ile ilgili düş.üncelerini deşöy-
le aktardı: "Eğer Chantal Zakari bir
Türk vatandaşı ise demokrasinin. la-
ikliğin ve çağdaşlığın tehlikeye düş-
mesi karşısında gösterdiği bu cesaret
çok aıüamlıdır. Bir Türkvatandaşının
gericilere karşı bu tepkiyi göstermesi,
normal bir dav ranışnr. Onun yerinde
ben olsam, ayniMnı yapardım."
Ulusal Cephe Partisı lideri Jean
Mane Le Pen de, eşi Jany 'nin. Chan-
tal Zakari ile ilgili görüşlenni destek-
ledi. Fransız parti lideri Le Pen. Tür-
kiye'de Chantal Zakari'nın cesaretli
davranışına tepkı gösterenleri ve bu
tepki gösterenler arasında ön sıraya
çıkan îzmir Büyükşehir Beledıye
BaşkanıBurhan Özfatura'yı kınadı-
ğını bildirdi.
Iran ve Libya MGK gündemindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Güvenlık Kurulu (MGK) ağustos toplantısını
yoğun bir gündemle y ann yapacak. MGK
toplantısının ana gündem maddesı, sekiz
yıllık zorunlu eğitime karşı şeriatçı örgütlerin
camılerde yapnklan eylemler ve PKK'nin
dığer bölgelere sızma gırişimleri oluşturacak.
MGK toplantısı öncesinde MİT tarafından
hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı ile
Başbakanlığa sunulan raporda, kesintisiz 8
yıllık temel eğitim gerekçe gösterilerek
Türkiye'yi kanştırmaya yönelik cami
eylemlerinde, tran ve Libya parmağımn
olduğu savunuldu. MGK, ağustos olağan
toplantısını yann saat 09.30'da Çankaya
Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirerin başkanlığında yapacak. Yüksek
Asken Şûra'nın (YAŞ) ağustos toplantısında
emeklıye aynlan Kara Kuv-vetleri Komutanı
Orgeneral Hikmet KöksaL Deniz Kuvvetleri
Komutam Oramiral Güven Erkaya. Hava
KuvTetleri Komutanı Orgeneral Ahmet
Çörekçi ile Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Teoman Koman da
Cumhurbaşkam'nın istemi üzerine son kez
katılacaklar. MGK Genel Sekreteri Orgeneral
İlhan Kıhç'ın 28 şubat kararlannın
uygulanmasına ilişkin genel bir
değerlendirme yapacağı kaydedilirken
emeklıye aynlacak kuvvet komutanlannm da
kısa bırer \ eda konuşması yapabılecekleri
belirtildi. MGK, 28 şubatta yaptığı
toplantının ardından gündeme gelen şenatçı
faaliyetlen kurulun bu ayki gündemine de
aldı. MGK Genel Sekreten Orgeneral
Kıhç'ın 28 şubat kararlannın uygulanmasına
ilişkin genel değerlendirme raporunu kurul
üyelerine sunacağı bildirildi. Şeriatçı finans
kuruluşlan ile vakıflann da toplantının
gündemıne gelebileceğıne işaret edildi.
UBA'nın habenne göre, MGK toplantısı
öncesinde MlT tarafından Cumhurbaşkanlığı
ve Başbakanlığa venlen raporlarda,
Hizbullah, tBDA-C ve Islami Gençlik
Örgütleri'nin, camı eylemlerinde başrol
oynayıp. vatandaşı kışkırttıklan
vurgulanırken, bu olaylann gerisinde tran ve
Libya'nın da parmağı olduğu ima ediliyor.
Özellikle Iran yönetımınin daha önce aynı tür
eylemlere Suudi Arabıstan'da Hac
protestolannda başvurduklan, Kuran'ın
Iranlı protestocular tarafından eylemlerde
zincire vurulduğunu kaydeden yetkililer, Iran
ve Libya'yı raporlannda sanık sandalyesine
oturtuyorlar. MGK toplantısının ana gündem
maddesini, bu olaylann yanısıra Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sıkışan
PKK'nin batıya sızma girişimi oluşruracak.
PKK'nin bir süre önce Kemer'deki jeep
yakma eylemi ile Ordu'dakı yol kesme
eylemleri çerçevesinde, örgütün Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinden ülkenin
kuzeyine ve batısına sızarak eylem yapma
gırişimleri değerlendirilecek.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Bir belediyemizin yaptırdığı
en büyük Atatürk heykelini,
geçen günlerde Başbakan
Mesut Yılmaz törenle açtı.
Belediye Başkanı'nın iyi niyet-
le davrandığından şüphem
yok. Siyasi Islamın yükselişi,
toplumda duyarlığı ve endişe-
yi arttırdı. Belediye Başkanı da
bu duyarlığın sonucu olarak,
sanırım böyle bir heykelin ya-
pımına girişti.
Heykel haberini görünce, 12
Eylül günlerini anımsadım. As-
keri darbenin ardından kapa-
tıldığımız Mamak Askeri Ce-
zaevi'nde Atatürkçülük adına
yapılan zulümler, gözümün
önünden birer film şeridi gibi
geçti. Hersabah birsaldırgan-
lar kalabalığı, kaldığımız hüc-
relere dalıyor, önce 12 bölüm-
den oluşan "En büyük Türk:
Atatürk" metnini ezbere oku-
mamızı söylüyordu. Ne tür
okursak okuyalım, hiç hata
yapmasak bile bir eksik bulup
acımasız bir dayağa girişiyor-
lardı.
En Büyük Atatürk Heykeli
"En büyük Türk: Atatürk"
metniyle ilgili sınav bittikten
sonra, Kenan Evren'in önsö-
zünü yazdığı Atatürkçülük ki-
tabından yapılan sorgu başlı-
yordu. 12 Eylül askeri cunta-
sının zulmünün en önemli
araçlarından birisi Atatürk
olarak belleklere kazındı. Bin-
lerce genç, Atatürk'ü yıllarca
cop ve asker saldırısı olarak
öğrendi.
12 Eylül askeri cuntasının
şeriat diye bir derdi yoktu. O
zaman "komünizme ve bölü-
cülüğe karşı vatanın ve mille-
tin bölünmez bütünlüğü" te-
mel endişeleriydi(l) Bu tehlike-
yi önlemek adı altında Atatürk
bir zorbahk aracı olarak kulla-
nıldı. Heykel Atatürkçülüğü, o
dönemde olağanüstü hız ka-
zandı. Her yere Atatürk hey-
kelleri yapıldı, Atatürkçülük
adına diktatörlüğü savunan
nutuklar atıldı. Atatürk'ü kal-
kan olarak kullananlar, aynı
dönemde imam-hatip lisesi
mezunlarının üniversitelere
girmesi kararını aldılar. Cunta-
nın Başbakanı Bülend Ulusu
döneminde çıkan bu kararı, li-
selerde zorunlu din dersleri
kanunu izledi. Cezaevinde
Atatürk adına sopalar atılır-
ken, dışarıda siyasal Islamın
güçleneceği kararlar yürürlü-
ğe konuldu.
Amerikan Time dergisinin
"Yüzyılın en önemli yüz kişisi"
yanşmasında Atatürk'ü Hitler
ve Madonna'yla yanştırmayı
da aynı nedenlerle anlamsız
buluyorum. O listeye Atatürk
pek yakışmıyor. Bizden örne-
ğin Kenan Evren ve Hülya Av-
şar önerilebilirdi. İyi niyetli ol-
duğuna inandığım bu çabayı
desteklemek içimden gelmi-
yor.
Atatürk, Türkiye'nin ulus-
devlet yaratma mücadelesinin
önderi. Ulusal devletin kurul-
ması sırasında. önemli çağ-
daşlık adımlarının da öncüsü
oldu. Putlara, tabulara karşı
çıktı. Onun başlattığı modern-
leşme çabaları ne yazık ki de-
mokrasi yönünde geliştirile-
medi. Türkiye, yüzyılın sonun-
da büyük bir bunalımın eşiği-
ne geldi. Atatürkçülüğü dog-
matik bir milliyetçilik ve des-
potizm olarak algılayanlar, ik-
tidarı ellerinde tuttular.
Türkiye, 20. yüzyıla Ata-
türk'le başlamıştı. Mustafa
Kemal, kimlik arayışı içindeki
Türkleri, emperyalizme karşı
mücadeleyle ulus-devlet altın-
da birleştirdi. Sömürgeciliğe
karşı milli mücadeleye öncü-
lük etmek ve bir ulus-devlet
yaratmak her şeyi çözmüyor-
du. Bunu bir modernleşme
çabasıyla sağlamlaştırmak
gerekiyordu. Mustafa Kemal,
jakoben bir anlayışla yukarı-
dan aşağıya yöntemlerle geri-
cilikle mücadeleye girişti.
Önemli atılımlann öncüsü ol-
du. Sonraki adım, çoksesli,
çok partili demokratik bir ülke
yaratmaktı. Ne yazık ki, jako-
ben gelenekyerini bir türlü öz-
gürlükçü yeni hamlelere bıra-
kamadı. Cop ve dipçik, tayin
edici bir yerde durdu. Sol ve
demokrasi düşmanhğı, cum-
huriyetin taşlaşmasına ve ge-
ricileşmesine neden oldu. On-
ce ırkçılık, ardından siyasi Is-
lam, demokratikleşemeyen
Türkiye'nin tepesine bindi.
Her türlü gericilik için Ata-
türk'ün adı kullanıldı.
Bugünün modern Türkiyesi
özgürlüklerin Türkiyesi olabilir.
Atatürk'ün heykellerine harca-
nan enerji, eşitlik, adalet ve
demokrasi için harcansa 21.
yüzyılın sonunda Atatürk için
daha anlamlı bir anma yerine
getirilmiş olur.
Erbokon y
uı
'sabıkah'
dostlan!
ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- Mil-
li Istıhbarat Teşkılatf nın (MlT). RP Ge-
nel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Altı-
noluk'ta Fransız faşist lider Jean- Marie
Le Pen ile yaptığı görüşme konusunda
araştırma başlattığı kaydedildi. Görüşme
ile ilgili olarak daha fazla bilgi almak is-
teyen, teşkilatın bazı yetkilileri Altmo-
luk'a gönderdiği kaydedildi. Erbakan'ın
yaklaşık bir yıl süren başbakanlığı döne-
minde marjinal organizasyonlann liderle-
riyle bir araya geldiğine dikkat çekildi.
Erbakan'ın bir araya geldiği bazı grup-
lar ve temsilcileri şöyle sıralandı:
Raşid El Gannuşi: Erbakan'ın geçen
sonbaharda bir araya geldiği Tunuslu re-
jim muhalifi Gannuşi, sistemi degiştir-
mek amacındakı lslami hareketlerin, şıd-
dete başvurabileceği görüşünde.
HasanTurabi:Şenatçıbiryönetimesa-
hip olan Sudan'ın etkili ismi Dr. Hasan
Turabi, tslam çevrelerinde "saygıdeğer
dini lider" olarak tanınmasına karşın, Mı-
sır başta olmak üzere diğer bölge komşu-
lan tarafından. "İslami terör destekçisi,
Hartum kasabı" olarak tanınıyor. Tura-
bi'nın en büyük desteği tran. Tahran yö-
netiminin. Turabı'nın radikal tslamı böl-
geye yayması için yaklaşık 2 trilyon lira
karşılıksız teşvik kredisi verdiği bildirili-
yor.
Müslüman Kardeşler: Erbakan. başba-
kanlığı döneminde Mısır'da terör faali-
yetleri sürdüren Müslüman Kardeşler'in
üst düzey temsilcileri ile birçok kez bir
araya geldi. Basbakanlığf nın ilk günle-
rinde El-Benna ile görüşen Erbakan, te-
rör örgütünün üst düzey yöneticılen ile
1997'nin hemen başında Istanbul'da te-
mas kurdu. tstanbul'dakı toplantıya Suri-
yeli Amin Yakan, Mısırlı Mustafa Meş-
hur. Ürdünlü Isac Farhan ve Ali Sadran
ElBinonikatıldı. Erbakan. Türkiye'yi ge-
çen sene ziyaret eden Mısır Devlet Baş-
kanı Hüsnü Mübarek ile yaptığı görüş-
mede. Müslüman Kardeşler örgütüne
hoşgörülü yaklaşılmasını istemişti.
Şeyh Osman: Erbakan, iktidardayken
Kuzey Irak sorununa çözüm bulma ge-
rekçesiyle bölgede dinci faaliyetlerde bu-
lunan Şeyh Osman'ın kardeşi Sıddık Az-
iz Muhammed ile görüştü. .
İslamaÇağnCemiyeti: Erbakan'ın ge-
çen yıl ekim başında yaptığı skandallar-
la dolu Libya gezisi sırasında bazı RP'li-
lerin Uluslararası tslama Çağn Cemiye-
tı'nın üyelen ile bir araya geldiği öğrenil-
di.
Taleban: Erbakan, Hac ziyaretini yeri-
ne getirmek ıçin gittiği Suudi Arabis-
tan'da Afganıstan'da çatışan gruplar ara-
sında yer alan şeriatçı Taleban örgütünün
temsilcileri ile bir araya geldi.
Operasyonlarda 40
PKK'li öldürüldü
Dt\ARBAKTR (Cumhurryet Bürosu) -
Güneydoğu'da sürdürülen operasyonlar sırasında
güvenlik kuvvetleriyle PKK'liler arasında çıkan
çaüşmalarda 40 terörist öldürüldü, bir güvenlik
görevlisi şehit oldu, beş görevli de yaralandj.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan
açıklamaya göre, Siirt'in Pervari iîçesi
yakınlanndaki Yazlıca Dagı'nda bir grup teröristm
banndığının tespit ediJmesi üzerine güvenlik
kuvvetleri bu bölgeye hava desteğinin de olduğu
operasyon düzenledi. Çıkan çatışmada 30 terörist
öldürüldü. Operasyon sırasında bir güvenlik
görevlisi şehit olurken biri köy korucusu beş
güvenlik görevlisi de yaralandı.
Diyarbakır'm Hani, Hakkâri merkez ve
Yüksekova, Van'ın Başkale ilçelerinin kırsal
alanlannda karşılılan teröristlerle çıkan çatışmada
da 10 terörist öldürüldü. Aynca BingöFün Genç^
Diyarbakır'ın Silvan. Tunceli'nin Mazgirt, Van'm
Çatak ilçelerinde beş terörist yakalandı.
Kahramanmaraş'ta da bölücü terör örgütüne
katılma hazırhğı içinde olan üç kişinin yakalandığı
öne sürüldü. Örgütten kaçan üç kişinin de Muş,
Siirt ve Şımak'ta güvenlik kuvvetlerine teslim
olduğu bildirildi.