05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 AGUSTOS 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKIYE Istanbul _Y 24 Sinop Y 24 Edirne 28 Kocaelı 24 ÇanakkaJe 3 B 28 Izmir  29 Manisa 26 Aydın 28 Denizli 27 Zonguldak Y 22 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y Y PB Y 24 24 24 22 21 27 28 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın SHrt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 31 28 36 36 34 36 33 30 28 Kars Y 29 Yurdun kuzey kesım- len parçalı çok bulutlu. Marmara'nın kuzey ve doğusu, Karadeniz ile Oslo AVRUPA 22 Iç ve Doğu Anado- Helsinkı B 23 lı/nurı kuzey! sağanak S t o c k h o | m Y ~ ~ 2 6 ve gokgururtulu saga- nak yağışlı, otekı yer- L o n a r a Y 22 ler az bulutlu ve açık Amsterdam geçecek. Hava sıcak- Brüksel lığı yurdun kuzey ve ıç 5—— kesımlerinde bıraz " a r l s azalacak, diğeryerler- Bonn de değışmeyecek. Y 23 Y 25 Y 26 Y 29 Münih Y 26 Mılano Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB >- PB PB PB Y PB 32 29 30 28 27 23 27 28 B 26 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taskent Bakü Bışkek Tiflıs Kahıre PB A PB PB PB PB PB- A 28 33 25 31 33 25 33 31 Şam 30 lAçık Parçalı bulutlu GLJNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Başiarafı 1. Sayfada dik. Boşverin erken seçimi' diyordu. Gereği yok- ken erken seçimden niçin söz açıyor?" Ecevrt ise: değil 1998'de, gerekirse "2000'liyıl- lara uzanan dönem sonuna dek" hükümette kala- rak "pek çok sorun çözmekten" söz ediyor. Başbakan'la yardımcısı arasındaki seçim tari- hiyle ilgili -anlaşmazlığı demeyelim- tutarsızlığa Ecevit'in getirdiği yorum da pek doyurucu değil. Erken seçım için bastıranlar varmış. Başbakan "bunun için bir tarih verme gereği duymuş!" Başbakan'ın tek bir soruya yüzü tutmamış. Ne- redeyse tarih verip işın içinden sıyrılmak istediği- nı çağrıştıran bir gerekçe! Oysa biz arada sırada yiizüne yapıştırdığı gülüm- semelere karşın Mesut Yılmaz'ı hayli ters bir siya- setçi olarak tanıyorduk. Ya biz yanılmışız ya da Mesut Bey değişmiş! Ola ki Yılmaz, Bodrum'daki yeni evinde "dört gün tatil kaçamağı" yaparken hayli yumuşamış. Tek soru karşısmda Baykal'ı eleştiriye zorlayan, Ecevit'i Baykal'a karşı sert tepkiye iten açıklama- da bulunuveriyor. Bugünlerde, denızdeki ölü dalgalar gibi iç siya- set. Ne ki mide bulandıran, safra kabartan siyasal kıpırdanmalar dışında yavaş yavaş kimi konular, sorunlar gündeme ginyor. Örneğin, Ecevit'e Güneydoğu üzerindeki son açıklamalarından kaynaklanan kimi sorular yönel- -tilebilir. Asıl sorun! Ecevit, dev bir proje üretiyor; (a) Güneydoğu'da toprak dağıtıyor. (b) Atıl olan 134 sanayi tesisinin devreye gireceğini müjdeliyor. (c) Yüzlerce okul kapalı, öğretmensiz. Yeni yatılı yüksekokullar açı- lacağını açıklıyor. (d) Ihtiyaç duyulan doktor, ebe, hemşire, sağlık personelinin sağlanacağını anlatı- yor. Gerçekleşir mi? Bu soru bir yana. Anlatımları dinlemek bile güzel. Insanın içini ısındırıyor. ', Ecevit; kuşkusuz, bu çözümlerin içinde birinci sı- ' rayı alacak önemdeki düzenlemeyi "köyüne dön- mek istemeyenler" için gösteriyor: "Köyüne dönmek istemeyenlere 'bilgisayarla donatılmış modern çiftlikler' kuruyor. Bu çiftlikle- rin ürünlerini kooperatifler yoluyla değehendiri- yor." Ne çare, bölgenin sorunlanna gönül verdiğine inandığımız Başbakan Yardımcısı Ecevit'in anla- tımları arasında kalkınmanın temel dayanağı olan asıl öğe yer almıyor: "Güneydoğu'da halkı canından bezdiren, dev- lete karşı güvenıni sarsan olaylann sûrüp gitme- mesi için alınan ya da alınacak olan güvenlik ön- lemleri nedir?" Bu soruna değinmiyor. "Güvenlik" sorunu sürek- li askıda kalıyor. Ha, Türkiyemizde -Cumhurbaşkanı yazılmadığı, konuşulmadığı için sürekli yakınır durur- Türkiye- mizde güzel bir şeyler hiç mi olmuyor? Elbette oluyor. işte bir örnek: Bitip tükenmez pa- ra hazinesınden arada sırada bir avuç milyarı eği- tim kuruluşlarına atıveren süperzenginlerimizden Kadir Has, dillere destan, masallara layık bir ak- şam yemeği veriyor. Kuş sütü eksik olmasa gerek sofrada. Herkes var, her çevreden insan. Başta Cumhurbaşkanı, Başbakan, biriki bakan, işadamlarından seçilmiş- ler. Az sağdan, orta sağa. orta sağın çeşitli kesim- lerine, tirajı yüksek yazarlara değin VIP "Very Im- portant Person" hazır ve nazır. Geçmiş yıllarda devlet sayesinde süper zengin olanlardan biri Kadir Has Bey. Nedense, ünlü ye- meğinde sosyal demokratlardan tek bir kişi yok! Gazetelerde çıkan akşam yemeği fotoğraflan; Türkiye'ye özgü tek ayakh demokrasimizi, ülkemi- zin birlik ve beraberliğini Has Bey'lerin nasıl sim- gelediğinın kanıtı olarak arşivlere geçiyor. Türkiye'deki "iyi şeylere" bir başka örnek; bü- yük mutluluklarla öğreniyoruz ki, Şaibe'li ailesi 3. yatlarına kavuşmuş bulunuyorlar. Uç yatın toplam fiyatı 108 milyarı buluyor. Hükümetler geliyor, hükümetler geçiyor... Bir kişi. bir parti çıkıp Şaibe'lerin yumuşak kar- nı Pelister Çiftliği'yle örtülü ödeneğin üzerine git- miyor. "Nemelazımcılık" siyasetimizin göbek adı. > Gök gürüttulu Refah Partisi'nin 'örtüliT skandak • Baştarafi 1. Sayfada dolar gönderdi. Ancak bu paralar Çeçenistan'a ulaşmadı. Paralann "kayboJduğu"nun ortaya çıkması üzerine, Çeçenistan-Libya-RP hattında buna- lım yaşandı. Erbakan'ın Başbakan olduğu dö- nemde, Çeçenistan'ın. partisine emanet edilen paranın peşine düşmesi üzerine örtülü ödenek- ten 2 milyon dolar aktardığı iddiası da soruştur- ma içine alındı. Ankara DGM Başsavcılığı'nın soruşturduğu iddialara göre. parayı Türkiye'ye getiren Amar Abdulselam Hareba'nın adı da, 10 milyon do- lann kaybolması olayına kanştı. Başsavcılığın. kaybolan 10 milyon dolara karşılık Çeçenis- tan'a yapılan eşya yardımlan çerçevesinde "sahtefaturalar" düzenlendiğı ıddialannı da in- celeme kapsamına aldığı öğrenildi. Soruşturma sonucunda iddialann kanıtlan- ması durumunda, RP. Bosna'ya yardım parala- nnın kaybolmasıyla ortaya çıkan Mercümek Skandalı'nın ardından, Çeçenistan'a yardım ko- nusunda da zan altında kalacak. Erbakan da "partisi tarafindan kullanılan pa- raları devletin örtülü ödeneğinden karşılama'" suçlamasma hedef olacak. "Mercümek skandalT sırastnda Erbakan ile Kaddafi'nin varlığını inkâr ettikleri, Uluslara- rası tslama Çağn Cemiyeti'nin mutemedi oldu- ğu belirtilen Amar Abdulselam Hareba'nın ge- çen yıl Türkiye'de çeşitli işlemler yaptığı ve "Libya-Tripolis Vilayeti tarafindan 28 Ekim 1995tarihindeverilen'b/008490 No'lu ve 27 Ekim 1997 tarihine kadar geçerli Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi Diplomatik Pasapor- tu"na sahip olduğu belirlendı. Uluslararası İslama Çağn Cemiyeti'nin Erba- kan'a gönderdiği 500 bin dolarlık çeki verdigi belirtilen Hareba'nın, 26 Mart 1996"da Dubaı ka>Tiaklı bir şırketin Türkiye temsılcisi olduğu kaydedilen Cihat Akaiın adlı bir kişiye Türki- ye'deki mali çalışmalannı yürütmek üzere ver- diği bir vekâletname ortaya çıktı. Hareba'nın "diplomatik pasaportu"nu kullanarak, Beyoğ- lu 33. Noterliği'ne "01672"numarayla kaydedi- len vekâletnamede, konu şöyle belirtildi: "Yurtiçinde ve yurtdışında senetli ve senetsiz bikümle alacaklanmı tahsil etmeye, ah/u kab- za ibrava. evraklarımı imzalamaya, bilumum bankalara senetlerimi tahsile vererek tahsil et- meye, bedellerini almaya, yurtiçinde ve yurtdı- şında şirketler ve şahıslar ile yapmış olduğum bi- lumum sözteşmeleri fesih ve iptal etmeye, fesih ve iptal senetlerini imzaya \e bunlardan doğacak alacaklanmı tahsile. yurtiçi ve yurtdışında be- nim adıma şahıs ve şirketierle sözleşme yapma- ya, benim yurtiçi veyurtdışındaki davalanmı ta- Idp etmeye Temel oğlu 1959 doğumlu Cihat Aka- hn'ı vekil tayin ettim. Vekâleti veren: .Amar A. Hareba. imza. İstanbul Beyoğiu Cihangir Ozo- ğulSokakNo:l." Beyoğlu 33. Noteri AB Erson Kösecioğlu ise, vekâletnamenin arkasınadüştüğü kayıtta. Hare- ba'nın kimlık bölümünü de belgeye yazdı. Mercümek skandalını yakından izleyerek TBMM'deki çalışmalanyla Türkiye gündemine sokan CHP Erzıncan Milletvekili Mustafa Kul Hareba'yla ilgili olarak Cumhuriyet'e şu bilgi- leri verdi: "Amar Abdulselam Hareba, 1984-1989 >ıfla- n arasında Lib>a Halk Bürosu'nda kültür işle- ri memuru olarak görev yapü. Libya istihbarat- çısı olarak çalıştığı beüriendi. Avnı zamanda Uluslararası İslama Çağn Cemiyeti'ıün Türki- ye temsilcisi. 1989 şubat a>ında. cemivet adına yavınıladığı birgenel^de "Yerel seçimlerde Er- bakan'm olumlu sonuç elde edılebilmesi için hertürlü maddi yardımı yapacaklannı" ifadeet- tL 7 Nisan 1989 tarih ve 0339848-00002679194 seri numaralı ve 500 bin dolarlık Necmettin Er- bakan adına yazılmış Uluslararası İslama Çağ- n Cemijeti'ne ait çek, Erbakan'ın Gü\en Sokak 28-2 numaralı adresine Hareba tarafindan gö- türüldü. Çek Erbakan'a gönderflmesine karşın çeki teslim alan Beşir Darçın'dır. Çekin açıkîa- ma bölümünde, "500 bin dolar yukanda adı ge- çen partiye verilmiştir. böylece cemıyetimiz bu partinin İslami çalışmalanna destek sağlamış- tır' ifadesi yer almaktadır... 2-3 Haziran 1990 ta- rihinde Almanya'nın Ludvigsburg kentinde düzenlenen Avrupa Müslümaolan Konferan- sı'na Erbakan ile Amar A. Hareba birlikte katıl- dı." Milli Görüş'ten şiddet tehdidi METİNGÜR KÖLN - Avrupa'daki Milli Görüş Teşkilatı'na. eski yöneticilerinden "şid- det yanlısı üyelerin sayısı- nın gün geçtikçe arttığı'' suçlaması geldi. Adının açıklanmasını istemeyen bir hoca, bunun nedeninin karşı gruplann dayatmacı zihniyetinin olduğunu be- lirterek "Bu dayatmacı zihniyetTürkiv e'de gelişir- se, Ahnanya ve Avrupa'da- ki Milli Görüş tabanı, RP'nin adını duyurduğu . gibi terör Srgütü İBDA- C'nin adını da duyurmaya ve sahiplenmeye haardır. Eğer bu durum söz konu- su olursa tran ve Kaplan- cı'lann aşın uçlan da bu- na iştirak cder" dedi. RP'nin Federal Alman- ya'daki yan kuruluşu olan ve genel merkezi Köln'de bulununan tslam Toplumu Milh Görüş (TGMG), 8 yıllık kesintisiz temel eği- tim karşıtı güçlere destek vermek, partinin kapatıl- ma istemine karşı çıkmak ve Avrupa'daki sağcı, şeri- atçı kesimin desteğini al- mak amacıyla harekete ge- çiyor. Federal Almanya'da en büyük Islam teşkilatı olan, Diyanet tşleri Türk tslam Birliği'ne (DİTÎB) bağlı bazı camiler de 8 yıl- lık kesintisiz eğitim konu- sunda Milli Görüş'le işbir- liği yapıyor. Islam Toplumu Milli Görüş'ün, protesto hare- ketlerini Avrupa'da yay- gmlaştırmak için devreye girdiği, bunun ağırlık mer- kezinin Almanya olacağı belirtiliyor. Edinilen bilgilere göre, Milli Görüş üst düzey yö- neticilerinden oluşan bir heyet, Ankara'ya giderek RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan ve parti kurmaylanyla yurtdışında izlenecek stratejiyi belirle- me görüşmeleri yapıyor- lar. Milli Görüş'e yakın kaynaklar, bu görüşmeler- de özellikle, Batı'nın Tür- kiye'ye üzerine baskısını sağlamak ve yurtdışından teşkilata parasal desteğı arttırmak gibi iki önemli nokta üzerinde durulduğu- nu vıırgularken, Milli Gö- rüş içinde merkeze karşı olan bazı gruplann sözcü- leri ise RP-DYP hüküme- tinin çöküşüyle Milli Gö- rüş içinde meydana gelen gruplaşmalann nasıl önü- ne geçileceğinin ele alındı- ğını belirtıyorlar. Son günlerde F. Alman- ya, Belçika ve Hollan- da'da, özellikle Milli Gö- rüş'e bağlı camilerde ho- calar sürekli cemaati tah- rik edici konuşmalar yapa- rak "Dinin elden gitmeme- sL, 1940'lara dönühnemesi için mücadeleye hazır o\- un" şeklinde çağn yapı- yorlar. Milli Görüş Genel Baş- kanı Ali Yüksel ve arka- daşlan Dortmund Anado- lu Camisi'nde yaptıklan konuşmalarda. "Şimdiye kadar solcularla, komü- nistlerle uğraştık, bundan sonra sadece bunlarla de- ğil, liberallerte de uğraşa- cağız" dıyorlar. Federal Almanya'da en büyük tslam teşkilatı olan, Diyanet tşleri Türk tslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı bazı camiler de Milli Gö- rüş'le işbirliği yapıyor. Milli Görüş'ün bir yan ku- ruluşu olan ve 1993'te Köln'de kurulan Müstakil Sanayici ve tşadamlan Derneği'nin (MÜStAD) Hamburg şubesi öncülü- ğünde, sekiz yıllık kesinti- siz eğitime karşı eylem yapmak için toplanan Ku- zey Almanya Platfor- mu'na. çoğunluğu camı derneği olmak üzere Al- manya tslam Arşivi ve bu İslam kuruluşlanna yakın spor kulüpleri gibi çeşitli 66 kuruluş katılıyor. Türk cumhuriyetlerinden gelen öğrencilere şeriat propagandası Bakanlığa köktendincilik şikâyeti ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye'de öğrenim görmek ama- cıyla Türk cumhuriyetlerinden ge- len gelir düzeyi düşük öğrenciler, bazı vakıflann Atatürk karşıtı kök- tendinci propagandalannı Milli Ep- tim Bakanlığı'na şikâyet ettiler. Oz- bekistan'm Türkiye Büyükelçiliği Müsteşan BahadırUmarov. Anado- lu'daki kentlerde denetim yapmanrn çok zor olduğunu; bazı öğrencilerin, tarikatlann ve dinci vakıflann etki- si altında kalabileceğini söyledi. Özbekistan'uı Türkiye Büyükel- çiliği Müsteşan BahadırUmarov, şu anda Türkiye'de öğrenim gören 438 Özbek ögrenciden büyük kentlerde bulunanlann izlenebildığıni, küçük kentte bulunanlann denetiminin ise zor olduğunu belirtti. 1993 yılında 2000 Özbek ögrenciden 1500'ünün, Türkiye tarafindan verilen bursun yetersiz görülmesi nedeniyle geri çe- kildiğini bildrren Umarov. "O tarih- ten bu yana başka öğrenci çekflme- di" dedi. Umarov, REFAHYOL dö- neminde "tarikatlann ağma düşen 2 bin öğrencinin Özbekistan tarafin- dan geri çeküdigi'" yönündeki haber- lerin gerçekJeri yansıtmadığını söy- ledi. Atatürkçü olduklannı vurgula- yan Umarov, "Ancak bu konu. siya- sete alctcdnmemeB>di. REFAHYOL hükümetine karşı oluşan eğilimler- de, basm bu konu>n kullanmama- hydı"' diye tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Ilişkiler Genel Müdürlüp'ne de sa- yısız şikâyet mektubu geldiği, bazı tarikatlann ağına düşen öğrencile- rin bakanlıktan yardım istediği beür- iendi. İyi bir eğitim için ÖNCE COCUEUSonra OKULO TANIMALI Milli Eğitimin amaçlarını benimsemiş Atatürk ilke ve İnkılâplarına bağlı Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen öğrenciler yetiştirmeyi ilke edinen bir okul. Fclograt Ismet Gunef Arşıv) Turgut Özal Bulvarı Sahil Yolu No: 3 (Dengemek-Beltaş Yanı) Kartal Istanbul, Tel:(0216)387 27 00(6hat) Mesut Yılmaz 'İrtica artık hükümetin sorunu' ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. REFAHYOL hü- kümetinin pervasızlığının demokrasinin kesintiye uğ- rayacağı kuşkulannı döğur- duğunu kaydederek. TB- MM'de sağduyunun galip geldığıni söyledi. Türk Sı- lahlı Kuv-vetleri'nin (TSK) irtica ile mücadele konu- sunda özel bir çalışma yü- rütmesıne gerek kalmadığı- nı belirten Yılmaz. "Bu ar- ük hükümetin görevidir" dedi. Yılmaz, dün NTV'de "Türkij'e Konuşujor" adlı programda yaptığı açıkla- mada, Türkiye'de dıne da- yalı birdüzen kurulacağına inanmadığını, ancak RE- FAHYOL'un uygulamalan sonucu demokrasinin ke- sintiye uğrayacağı yönünde kaygılann oluştuğunu be- lirtti. Bunalımın aşılması sıra- sında TSK komutanlannın sağduj-ulu bir rutum sergi- lediğine işaret eden Yılmaz. irtica ile mücadelenin MGK'nin görev alanm dı- şında olduğu yönünde bir açıklama yapmadığını. an- cak TSK'nın çok ağır bir sorumluluk üstlendiğını. ır- tıca ile mücadele için özel bir çalışma yürütmesine ge- rek kalmadığını belirtti. Firkateynler yeni yılda teslim edilecek FUAT KOZLUKLU W\SHINGTON-Türki- ye'nin ABD'den satın aldı- ğı, ancak iki yıla yakın bir süredirteslim edilmeyen üç fırkateyn ile dört helikopte- rin önümüzdeki yılbaşında verileceğı kesinlik kazandı. Bill Ointon jönetiminin Perry sınıfı firkateynler ile ilgili kongre>e yaptığı bil- dirime tanınan otuz günlük süre içinde itiraz eden ol- madığı belirlendi. Kongre. tanınan süre içinde firkate\nlenn tesli- mine karşı çıkmadığı için ABD donanmasımn teslim işlemlerine başladığı öğre- nildi. Bu çerçevede, ABD Deniz Kuvvetlen ile Türk donanmasından yetkililer. teslimat işlemlerine başla- dılar. Firkateynlerin ikisi ihti- yaç fazlası malzeme çerçe- vesinde. biri de leasıng (ki- ralama) yöntemi ile verili- yor. Diplomatik gözlemci- İer, ABD'den Türkiye'ye silah satışlannın, son yıllar- da fiilen donma noktasına geldığini ve bunun örtülü bir ambargo olduğunu kay- dederek firkateynlerin ve dört deniz şahini hel ikopte- rin teslim sürecinin başla- tılmasının. örtülü ambargo- nun kaldınldığı anlamına gelmedığıni kaydettıler. G U N D E M MLTSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ceden başlar. Gideceğim bölge neresi olursa olsun aylar ön- cesinden, "Bizim oralar" olur... "Bizim oralarda havalar soğumaya başlamış- tır..." "Bizim oralarda buna böyle demezler..." Balkanlar'a nokta nokta, hep resmi ziyaretler- le gittim. Saraybosna'ya uçakla inip oradan dönüş... Zagreb'e inip, kent merkezinin etrafında yanm daire çizdikten sonra ayrılış... Şimdi. notlarımı ve kendimi de yanıma alıp, ayrıca dolaşmaya çıkıyorum... Balkanlar'ı okudukça ne kadar bilgisiz olduğu- mu anladım. Doğu, Batı ve Kuzey'den gelen boyların ku- caklaşıp-çarpışıp birlikte yaşamaya başladığı bu coğrafya için okuduğum en çarpıcı tümcelerden biri şu oldu: "Yeryüzünde bugün ne tür bir acı yaşanıyor- sa, bilin kidaha önce Balkanlar'da yaşanmıştır." Balkanlar'a sonraki günlerde geleceğiz. Geziy- le devam edelim. Gezme-görme üzerine en çok sevdiğim sözü bir kez daha paylaşmadan edemeyeceğim: "İnsan görmeden öğrenebilir. Ama görmeden sevemez." Gezip-görmenin zevki, heyecanı yanında, öğ- reticiliğini de unutmamak gerekiyor. Öyle bir öğ- renim ki, insanın beyninefotoğraf gibi yerleşiyor. Arada bir tozunu aldıktan sonra, unutmak ola- naksız... On yıI önce, "Heryıl dünyanın bir bölgesini se- çip, oradaki ülkeleh görmeliyim" kararını aldı- ğımda, beni bu kadar çoğaltacağını, besleyece- ğini, yaşama bağlayacağını öngöremezdim. O günlerde sanki, uzâklara gitme, yeni yerler görme heyecanı gibiydi... O heyecan zamanla ete-kemiğe büründü, ya- şam biçimi gibi göründü... Sanki gitmesem, suç işlemiş olacağım. Sevgili Türey Köse hafta sonu vedalaşırken, avucumu şiirle doldurdu. Attilâ llhan'ın, "Şaha- ne Serseri"s\. Paylaşmamak olmaz: "Yolumdan çekil yavrum/bağlasalar dura- mam/demir asa demir çarık dedim/neyleyim! yolculuk dedım/ağaçlara tünedi yine akşam kargalarla bir/rüzgâr kendini yerden yere vunı- yor/kınk dökük yıldızlar belirdi uzaktan/telsiz mevceleh ardım sıra koştumyor/anamdan yol- cu doğmuşum/yedi dağın yollan kalbimden ge- çer/salkım sa[kım mısralar gelir içimden/dudak- lanmda yağmur damlalan/alır beni yollar beni alır gider anamdan yolcu doğmuşum/nehirlehe birlikte denizlere kavuştum/akşam dedim/şu koca dün- ya dedim/ağlasam dedim/yola bir düşüldü mü ömürboyunca gidilir/ekmeğin ve şarabın peşin- den/büyük şehirler büyük aşklar/çığlık çığlığa terk edilir ben/çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırap çektim/damarlarımda dünyanın bütün rüzgâha- n/harplere açlıklara yalnızlığıma rağmenlanam- dan yolcu doğmuşum/neyleyim/gurbet de- dim/vatan dedim/hürriyet dedim." Balkan... baLkan... Sözcüklerle heceleşince Balkanlar, sanki yaz- gısını adından alıyor: Bal... Kan... Alabildiğine güzel bir coğrafya, onlarcatonlar- ca rengin motıflendiği insan örgüsü... Vekan... insanların birbirini çok çabuk-kolay sevebil- diği, bir o kadar çabuk-kolay öldürebildiği ül- keler... Yapmayı planladıklarım beni heyecanlandınr- ken hep yetersizlikle yüz yüze geliyorum. Kaç gündür kendi kendime söyleniyorum: Balbay cıgım daha çok hayal kur... Yetersiz kalırsan ne der okur... Yazılar için bir süre izin... Sözü bağlayalım artık yollardayım. Bilmiyorum ne kadan gerçekleşir. Kalbimde atlaslar kalın... Gezekalın... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa. • Anavasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz- den, RP'nin kapatılması istemiyle açılan davada. par- tinin son savunma için istediği ek süre istemini, çoğun- luğun sağlanması halinde bugün görüşeceklerini bil- dirdi. • İstanbul'da bulunan imam-hatip liseleri okul aile bir- liklerine bağlı bir grup temsılci, ANAP tstanbul tl Mer- kezi'ni ziyaret etti. Temsilcıler, 8 Yıllık Kesintisiz Temel Eğitim Yasasf nın gen alınmaması durumunda doğacak huzursuzluktan ANAP'ın sorumlu olacağım söylediler. • İstanbul Lisesi'ne asil listeden 76 öğrenci kayıt yap- tınrken 68 kişilik kontenjan açığına ön kayıtla öğren- ci alınacağı belirtildi. • DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Derviş Boyoğlu, bir süre önce ışten çıkanldıklan işyerleri önünde direnişte bulunan Reslan Matbaası işçilerine bugün saldında bu- lunulduğunu öne sürdü. • Cumhurbaşkanı Demirel; Hürriyet Gazetesi Ge- nel Yayın Yönetmeni Erruğrul Özkök, Milhyet Gaze- tesi Genel Yayın Yönetmeni Derva Sazak ve Sabah Gazetesi köşe yazarı Hasan Cemal'i kabu) etti. • İstanbul Koşuyolu Hastanesi'nde önceki gün koroner by-pass amelıyatı geçiren Gürcistan'a bağlı Acaristan Özerk Cumhunyeti Cumhurbaşkanı Aslan Abazidse'nin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. • İsrail'in Ankara Büyükelçisi Z\i Elpeleg, Türkiye ile İsrail arasında yapılması planlanan deniz tatbika- tının mutlaka gerçekleştirileceğini bildirdi. Elpeleg, tatbikatın tarihinin henüz belirlenmediğini söyledi. • Bazı özel okullann taban puanlan yeniden belirlen- di. Özel okullar arasında Amerikan Robert, Alman. Avus- turya, VKV Koç ve Üsküdar Amerikan liselerinin kız ve erkek bölüır.'eri ile Notre Dame de Sion Fransız Lısesi velzmir Amerikan Lisesi erkek bölümlerinin kontenjan- lan doldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle