Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 AGUSTOS 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
TURKIYE
Istanbul _Y 24 Sinop Y 24
Edirne 28
Kocaelı 24
ÇanakkaJe 3
B 28
Izmir  29
Manisa 26
Aydın 28
Denizli 27
Zonguldak Y 22 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
24
24
24
22
21
27
28
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
SHrt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
31
28
36
36
34
36
33
30
28 Kars Y 29
Yurdun kuzey kesım-
len parçalı çok bulutlu.
Marmara'nın kuzey ve
doğusu, Karadeniz ile Oslo
AVRUPA
22
Iç ve Doğu Anado- Helsinkı B 23
lı/nurı kuzey! sağanak S t o c k h o
| m
Y ~ ~ 2 6
ve gokgururtulu saga-
nak yağışlı, otekı yer-
L o n a r a Y 22
ler az bulutlu ve açık Amsterdam
geçecek. Hava sıcak- Brüksel
lığı yurdun kuzey ve ıç 5——
kesımlerinde bıraz "
a r l s
azalacak, diğeryerler- Bonn
de değışmeyecek.
Y 23
Y 25
Y 26
Y 29
Münih Y 26 Mılano
Berlin
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
>-
PB
PB
PB
Y
PB
32
29
30
28
27
23
27
28
B 26
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taskent
Bakü
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
PB
A
PB
PB
PB
PB
PB-
A
28
33
25
31
33
25
33
31
Şam 30
lAçık Parçalı bulutlu
GLJNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• Başiarafı 1. Sayfada
dik. Boşverin erken seçimi' diyordu. Gereği yok-
ken erken seçimden niçin söz açıyor?"
Ecevrt ise: değil 1998'de, gerekirse "2000'liyıl-
lara uzanan dönem sonuna dek" hükümette kala-
rak "pek çok sorun çözmekten" söz ediyor.
Başbakan'la yardımcısı arasındaki seçim tari-
hiyle ilgili -anlaşmazlığı demeyelim- tutarsızlığa
Ecevit'in getirdiği yorum da pek doyurucu değil.
Erken seçım için bastıranlar varmış. Başbakan
"bunun için bir tarih verme gereği duymuş!"
Başbakan'ın tek bir soruya yüzü tutmamış. Ne-
redeyse tarih verip işın içinden sıyrılmak istediği-
nı çağrıştıran bir gerekçe!
Oysa biz arada sırada yiizüne yapıştırdığı gülüm-
semelere karşın Mesut Yılmaz'ı hayli ters bir siya-
setçi olarak tanıyorduk.
Ya biz yanılmışız ya da Mesut Bey değişmiş!
Ola ki Yılmaz, Bodrum'daki yeni evinde "dört
gün tatil kaçamağı" yaparken hayli yumuşamış.
Tek soru karşısmda Baykal'ı eleştiriye zorlayan,
Ecevit'i Baykal'a karşı sert tepkiye iten açıklama-
da bulunuveriyor.
Bugünlerde, denızdeki ölü dalgalar gibi iç siya-
set. Ne ki mide bulandıran, safra kabartan siyasal
kıpırdanmalar dışında yavaş yavaş kimi konular,
sorunlar gündeme ginyor.
Örneğin, Ecevit'e Güneydoğu üzerindeki son
açıklamalarından kaynaklanan kimi sorular yönel-
-tilebilir.
Asıl sorun!
Ecevit, dev bir proje üretiyor; (a) Güneydoğu'da
toprak dağıtıyor. (b) Atıl olan 134 sanayi tesisinin
devreye gireceğini müjdeliyor. (c) Yüzlerce okul
kapalı, öğretmensiz. Yeni yatılı yüksekokullar açı-
lacağını açıklıyor. (d) Ihtiyaç duyulan doktor, ebe,
hemşire, sağlık personelinin sağlanacağını anlatı-
yor.
Gerçekleşir mi? Bu soru bir yana. Anlatımları
dinlemek bile güzel. Insanın içini ısındırıyor.
', Ecevit; kuşkusuz, bu çözümlerin içinde birinci sı-
' rayı alacak önemdeki düzenlemeyi "köyüne dön-
mek istemeyenler" için gösteriyor:
"Köyüne dönmek istemeyenlere 'bilgisayarla
donatılmış modern çiftlikler' kuruyor. Bu çiftlikle-
rin ürünlerini kooperatifler yoluyla değehendiri-
yor."
Ne çare, bölgenin sorunlanna gönül verdiğine
inandığımız Başbakan Yardımcısı Ecevit'in anla-
tımları arasında kalkınmanın temel dayanağı olan
asıl öğe yer almıyor:
"Güneydoğu'da halkı canından bezdiren, dev-
lete karşı güvenıni sarsan olaylann sûrüp gitme-
mesi için alınan ya da alınacak olan güvenlik ön-
lemleri nedir?"
Bu soruna değinmiyor. "Güvenlik" sorunu sürek-
li askıda kalıyor.
Ha, Türkiyemizde -Cumhurbaşkanı yazılmadığı,
konuşulmadığı için sürekli yakınır durur- Türkiye-
mizde güzel bir şeyler hiç mi olmuyor?
Elbette oluyor. işte bir örnek: Bitip tükenmez pa-
ra hazinesınden arada sırada bir avuç milyarı eği-
tim kuruluşlarına atıveren süperzenginlerimizden
Kadir Has, dillere destan, masallara layık bir ak-
şam yemeği veriyor.
Kuş sütü eksik olmasa gerek sofrada. Herkes
var, her çevreden insan. Başta Cumhurbaşkanı,
Başbakan, biriki bakan, işadamlarından seçilmiş-
ler. Az sağdan, orta sağa. orta sağın çeşitli kesim-
lerine, tirajı yüksek yazarlara değin VIP "Very Im-
portant Person" hazır ve nazır.
Geçmiş yıllarda devlet sayesinde süper zengin
olanlardan biri Kadir Has Bey. Nedense, ünlü ye-
meğinde sosyal demokratlardan tek bir kişi yok!
Gazetelerde çıkan akşam yemeği fotoğraflan;
Türkiye'ye özgü tek ayakh demokrasimizi, ülkemi-
zin birlik ve beraberliğini Has Bey'lerin nasıl sim-
gelediğinın kanıtı olarak arşivlere geçiyor.
Türkiye'deki "iyi şeylere" bir başka örnek; bü-
yük mutluluklarla öğreniyoruz ki, Şaibe'li ailesi 3.
yatlarına kavuşmuş bulunuyorlar. Uç yatın toplam
fiyatı 108 milyarı buluyor.
Hükümetler geliyor, hükümetler geçiyor...
Bir kişi. bir parti çıkıp Şaibe'lerin yumuşak kar-
nı Pelister Çiftliği'yle örtülü ödeneğin üzerine git-
miyor.
"Nemelazımcılık" siyasetimizin göbek adı.
> Gök gürüttulu
Refah Partisi'nin 'örtüliT skandak
• Baştarafi 1. Sayfada
dolar gönderdi. Ancak bu paralar Çeçenistan'a
ulaşmadı.
Paralann "kayboJduğu"nun ortaya çıkması
üzerine, Çeçenistan-Libya-RP hattında buna-
lım yaşandı. Erbakan'ın Başbakan olduğu dö-
nemde, Çeçenistan'ın. partisine emanet edilen
paranın peşine düşmesi üzerine örtülü ödenek-
ten 2 milyon dolar aktardığı iddiası da soruştur-
ma içine alındı.
Ankara DGM Başsavcılığı'nın soruşturduğu
iddialara göre. parayı Türkiye'ye getiren Amar
Abdulselam Hareba'nın adı da, 10 milyon do-
lann kaybolması olayına kanştı. Başsavcılığın.
kaybolan 10 milyon dolara karşılık Çeçenis-
tan'a yapılan eşya yardımlan çerçevesinde
"sahtefaturalar" düzenlendiğı ıddialannı da in-
celeme kapsamına aldığı öğrenildi.
Soruşturma sonucunda iddialann kanıtlan-
ması durumunda, RP. Bosna'ya yardım parala-
nnın kaybolmasıyla ortaya çıkan Mercümek
Skandalı'nın ardından, Çeçenistan'a yardım ko-
nusunda da zan altında kalacak.
Erbakan da "partisi tarafindan kullanılan pa-
raları devletin örtülü ödeneğinden karşılama'"
suçlamasma hedef olacak.
"Mercümek skandalT sırastnda Erbakan ile
Kaddafi'nin varlığını inkâr ettikleri, Uluslara-
rası tslama Çağn Cemiyeti'nin mutemedi oldu-
ğu belirtilen Amar Abdulselam Hareba'nın ge-
çen yıl Türkiye'de çeşitli işlemler yaptığı ve
"Libya-Tripolis Vilayeti tarafindan 28 Ekim
1995tarihindeverilen'b/008490 No'lu ve 27 Ekim
1997 tarihine kadar geçerli Libya Arap Halk
Sosyalist Cemahiriyesi Diplomatik Pasapor-
tu"na sahip olduğu belirlendı.
Uluslararası İslama Çağn Cemiyeti'nin Erba-
kan'a gönderdiği 500 bin dolarlık çeki verdigi
belirtilen Hareba'nın, 26 Mart 1996"da Dubaı
ka>Tiaklı bir şırketin Türkiye temsılcisi olduğu
kaydedilen Cihat Akaiın adlı bir kişiye Türki-
ye'deki mali çalışmalannı yürütmek üzere ver-
diği bir vekâletname ortaya çıktı. Hareba'nın
"diplomatik pasaportu"nu kullanarak, Beyoğ-
lu 33. Noterliği'ne "01672"numarayla kaydedi-
len vekâletnamede, konu şöyle belirtildi:
"Yurtiçinde ve yurtdışında senetli ve senetsiz
bikümle alacaklanmı tahsil etmeye, ah/u kab-
za ibrava. evraklarımı imzalamaya, bilumum
bankalara senetlerimi tahsile vererek tahsil et-
meye, bedellerini almaya, yurtiçinde ve yurtdı-
şında şirketler ve şahıslar ile yapmış olduğum bi-
lumum sözteşmeleri fesih ve iptal etmeye, fesih
ve iptal senetlerini imzaya \e bunlardan doğacak
alacaklanmı tahsile. yurtiçi ve yurtdışında be-
nim adıma şahıs ve şirketierle sözleşme yapma-
ya, benim yurtiçi veyurtdışındaki davalanmı ta-
Idp etmeye Temel oğlu 1959 doğumlu Cihat Aka-
hn'ı vekil tayin ettim. Vekâleti veren: .Amar A.
Hareba. imza. İstanbul Beyoğiu Cihangir Ozo-
ğulSokakNo:l."
Beyoğlu 33. Noteri AB Erson Kösecioğlu ise,
vekâletnamenin arkasınadüştüğü kayıtta. Hare-
ba'nın kimlık bölümünü de belgeye yazdı.
Mercümek skandalını yakından izleyerek
TBMM'deki çalışmalanyla Türkiye gündemine
sokan CHP Erzıncan Milletvekili Mustafa Kul
Hareba'yla ilgili olarak Cumhuriyet'e şu bilgi-
leri verdi:
"Amar Abdulselam Hareba, 1984-1989 >ıfla-
n arasında Lib>a Halk Bürosu'nda kültür işle-
ri memuru olarak görev yapü. Libya istihbarat-
çısı olarak çalıştığı beüriendi. Avnı zamanda
Uluslararası İslama Çağn Cemiyeti'ıün Türki-
ye temsilcisi. 1989 şubat a>ında. cemivet adına
yavınıladığı birgenel^de "Yerel seçimlerde Er-
bakan'm olumlu sonuç elde edılebilmesi için
hertürlü maddi yardımı yapacaklannı" ifadeet-
tL 7 Nisan 1989 tarih ve 0339848-00002679194
seri numaralı ve 500 bin dolarlık Necmettin Er-
bakan adına yazılmış Uluslararası İslama Çağ-
n Cemijeti'ne ait çek, Erbakan'ın Gü\en Sokak
28-2 numaralı adresine Hareba tarafindan gö-
türüldü. Çek Erbakan'a gönderflmesine karşın
çeki teslim alan Beşir Darçın'dır. Çekin açıkîa-
ma bölümünde, "500 bin dolar yukanda adı ge-
çen partiye verilmiştir. böylece cemıyetimiz bu
partinin İslami çalışmalanna destek sağlamış-
tır' ifadesi yer almaktadır... 2-3 Haziran 1990 ta-
rihinde Almanya'nın Ludvigsburg kentinde
düzenlenen Avrupa Müslümaolan Konferan-
sı'na Erbakan ile Amar A. Hareba birlikte katıl-
dı."
Milli Görüş'ten şiddet tehdidi
METİNGÜR
KÖLN - Avrupa'daki
Milli Görüş Teşkilatı'na.
eski yöneticilerinden "şid-
det yanlısı üyelerin sayısı-
nın gün geçtikçe arttığı''
suçlaması geldi. Adının
açıklanmasını istemeyen
bir hoca, bunun nedeninin
karşı gruplann dayatmacı
zihniyetinin olduğunu be-
lirterek "Bu dayatmacı
zihniyetTürkiv e'de gelişir-
se, Ahnanya ve Avrupa'da-
ki Milli Görüş tabanı,
RP'nin adını duyurduğu
. gibi terör Srgütü İBDA-
C'nin adını da duyurmaya
ve sahiplenmeye haardır.
Eğer bu durum söz konu-
su olursa tran ve Kaplan-
cı'lann aşın uçlan da bu-
na iştirak cder" dedi.
RP'nin Federal Alman-
ya'daki yan kuruluşu olan
ve genel merkezi Köln'de
bulununan tslam Toplumu
Milh Görüş (TGMG), 8
yıllık kesintisiz temel eği-
tim karşıtı güçlere destek
vermek, partinin kapatıl-
ma istemine karşı çıkmak
ve Avrupa'daki sağcı, şeri-
atçı kesimin desteğini al-
mak amacıyla harekete ge-
çiyor. Federal Almanya'da
en büyük Islam teşkilatı
olan, Diyanet tşleri Türk
tslam Birliği'ne (DİTÎB)
bağlı bazı camiler de 8 yıl-
lık kesintisiz eğitim konu-
sunda Milli Görüş'le işbir-
liği yapıyor.
Islam Toplumu Milli
Görüş'ün, protesto hare-
ketlerini Avrupa'da yay-
gmlaştırmak için devreye
girdiği, bunun ağırlık mer-
kezinin Almanya olacağı
belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre,
Milli Görüş üst düzey yö-
neticilerinden oluşan bir
heyet, Ankara'ya giderek
RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan ve parti
kurmaylanyla yurtdışında
izlenecek stratejiyi belirle-
me görüşmeleri yapıyor-
lar. Milli Görüş'e yakın
kaynaklar, bu görüşmeler-
de özellikle, Batı'nın Tür-
kiye'ye üzerine baskısını
sağlamak ve yurtdışından
teşkilata parasal desteğı
arttırmak gibi iki önemli
nokta üzerinde durulduğu-
nu vıırgularken, Milli Gö-
rüş içinde merkeze karşı
olan bazı gruplann sözcü-
leri ise RP-DYP hüküme-
tinin çöküşüyle Milli Gö-
rüş içinde meydana gelen
gruplaşmalann nasıl önü-
ne geçileceğinin ele alındı-
ğını belirtıyorlar.
Son günlerde F. Alman-
ya, Belçika ve Hollan-
da'da, özellikle Milli Gö-
rüş'e bağlı camilerde ho-
calar sürekli cemaati tah-
rik edici konuşmalar yapa-
rak "Dinin elden gitmeme-
sL, 1940'lara dönühnemesi
için mücadeleye hazır o\-
un" şeklinde çağn yapı-
yorlar.
Milli Görüş Genel Baş-
kanı Ali Yüksel ve arka-
daşlan Dortmund Anado-
lu Camisi'nde yaptıklan
konuşmalarda. "Şimdiye
kadar solcularla, komü-
nistlerle uğraştık, bundan
sonra sadece bunlarla de-
ğil, liberallerte de uğraşa-
cağız" dıyorlar.
Federal Almanya'da en
büyük tslam teşkilatı olan,
Diyanet tşleri Türk tslam
Birliği'ne (DİTİB) bağlı
bazı camiler de Milli Gö-
rüş'le işbirliği yapıyor.
Milli Görüş'ün bir yan ku-
ruluşu olan ve 1993'te
Köln'de kurulan Müstakil
Sanayici ve tşadamlan
Derneği'nin (MÜStAD)
Hamburg şubesi öncülü-
ğünde, sekiz yıllık kesinti-
siz eğitime karşı eylem
yapmak için toplanan Ku-
zey Almanya Platfor-
mu'na. çoğunluğu camı
derneği olmak üzere Al-
manya tslam Arşivi ve bu
İslam kuruluşlanna yakın
spor kulüpleri gibi çeşitli
66 kuruluş katılıyor.
Türk cumhuriyetlerinden gelen öğrencilere şeriat propagandası
Bakanlığa köktendincilik şikâyeti
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- Türkiye'de öğrenim görmek ama-
cıyla Türk cumhuriyetlerinden ge-
len gelir düzeyi düşük öğrenciler,
bazı vakıflann Atatürk karşıtı kök-
tendinci propagandalannı Milli Ep-
tim Bakanlığı'na şikâyet ettiler. Oz-
bekistan'm Türkiye Büyükelçiliği
Müsteşan BahadırUmarov. Anado-
lu'daki kentlerde denetim yapmanrn
çok zor olduğunu; bazı öğrencilerin,
tarikatlann ve dinci vakıflann etki-
si altında kalabileceğini söyledi.
Özbekistan'uı Türkiye Büyükel-
çiliği Müsteşan BahadırUmarov, şu
anda Türkiye'de öğrenim gören 438
Özbek ögrenciden büyük kentlerde
bulunanlann izlenebildığıni, küçük
kentte bulunanlann denetiminin ise
zor olduğunu belirtti. 1993 yılında
2000 Özbek ögrenciden 1500'ünün,
Türkiye tarafindan verilen bursun
yetersiz görülmesi nedeniyle geri çe-
kildiğini bildrren Umarov. "O tarih-
ten bu yana başka öğrenci çekflme-
di" dedi. Umarov, REFAHYOL dö-
neminde "tarikatlann ağma düşen 2
bin öğrencinin Özbekistan tarafin-
dan geri çeküdigi'" yönündeki haber-
lerin gerçekJeri yansıtmadığını söy-
ledi. Atatürkçü olduklannı vurgula-
yan Umarov, "Ancak bu konu. siya-
sete alctcdnmemeB>di. REFAHYOL
hükümetine karşı oluşan eğilimler-
de, basm bu konu>n kullanmama-
hydı"' diye tepki gösterdi.
Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı
Ilişkiler Genel Müdürlüp'ne de sa-
yısız şikâyet mektubu geldiği, bazı
tarikatlann ağına düşen öğrencile-
rin bakanlıktan yardım istediği beür-
iendi.
İyi bir eğitim için
ÖNCE
COCUEUSonra
OKULO
TANIMALI
Milli Eğitimin amaçlarını benimsemiş
Atatürk ilke ve İnkılâplarına bağlı
Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve
sorumluluklarını bilen öğrenciler
yetiştirmeyi ilke edinen bir okul.
Fclograt
Ismet Gunef Arşıv)
Turgut Özal Bulvarı Sahil Yolu No: 3
(Dengemek-Beltaş Yanı) Kartal Istanbul,
Tel:(0216)387 27 00(6hat)
Mesut Yılmaz
'İrtica artık
hükümetin
sorunu'
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Mesut
Yılmaz. REFAHYOL hü-
kümetinin pervasızlığının
demokrasinin kesintiye uğ-
rayacağı kuşkulannı döğur-
duğunu kaydederek. TB-
MM'de sağduyunun galip
geldığıni söyledi. Türk Sı-
lahlı Kuv-vetleri'nin (TSK)
irtica ile mücadele konu-
sunda özel bir çalışma yü-
rütmesıne gerek kalmadığı-
nı belirten Yılmaz. "Bu ar-
ük hükümetin görevidir"
dedi.
Yılmaz, dün NTV'de
"Türkij'e Konuşujor" adlı
programda yaptığı açıkla-
mada, Türkiye'de dıne da-
yalı birdüzen kurulacağına
inanmadığını, ancak RE-
FAHYOL'un uygulamalan
sonucu demokrasinin ke-
sintiye uğrayacağı yönünde
kaygılann oluştuğunu be-
lirtti.
Bunalımın aşılması sıra-
sında TSK komutanlannın
sağduj-ulu bir rutum sergi-
lediğine işaret eden Yılmaz.
irtica ile mücadelenin
MGK'nin görev alanm dı-
şında olduğu yönünde bir
açıklama yapmadığını. an-
cak TSK'nın çok ağır bir
sorumluluk üstlendiğını. ır-
tıca ile mücadele için özel
bir çalışma yürütmesine ge-
rek kalmadığını belirtti.
Firkateynler
yeni yılda
teslim edilecek
FUAT KOZLUKLU
W\SHINGTON-Türki-
ye'nin ABD'den satın aldı-
ğı, ancak iki yıla yakın bir
süredirteslim edilmeyen üç
fırkateyn ile dört helikopte-
rin önümüzdeki yılbaşında
verileceğı kesinlik kazandı.
Bill Ointon jönetiminin
Perry sınıfı firkateynler ile
ilgili kongre>e yaptığı bil-
dirime tanınan otuz günlük
süre içinde itiraz eden ol-
madığı belirlendi.
Kongre. tanınan süre
içinde firkate\nlenn tesli-
mine karşı çıkmadığı için
ABD donanmasımn teslim
işlemlerine başladığı öğre-
nildi. Bu çerçevede, ABD
Deniz Kuvvetlen ile Türk
donanmasından yetkililer.
teslimat işlemlerine başla-
dılar.
Firkateynlerin ikisi ihti-
yaç fazlası malzeme çerçe-
vesinde. biri de leasıng (ki-
ralama) yöntemi ile verili-
yor. Diplomatik gözlemci-
İer, ABD'den Türkiye'ye
silah satışlannın, son yıllar-
da fiilen donma noktasına
geldığini ve bunun örtülü
bir ambargo olduğunu kay-
dederek firkateynlerin ve
dört deniz şahini hel ikopte-
rin teslim sürecinin başla-
tılmasının. örtülü ambargo-
nun kaldınldığı anlamına
gelmedığıni kaydettıler.
G U N D E M MLTSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ceden başlar.
Gideceğim bölge neresi olursa olsun aylar ön-
cesinden, "Bizim oralar" olur...
"Bizim oralarda havalar soğumaya başlamış-
tır..."
"Bizim oralarda buna böyle demezler..."
Balkanlar'a nokta nokta, hep resmi ziyaretler-
le gittim.
Saraybosna'ya uçakla inip oradan dönüş...
Zagreb'e inip, kent merkezinin etrafında yanm
daire çizdikten sonra ayrılış...
Şimdi. notlarımı ve kendimi de yanıma alıp,
ayrıca dolaşmaya çıkıyorum...
Balkanlar'ı okudukça ne kadar bilgisiz olduğu-
mu anladım.
Doğu, Batı ve Kuzey'den gelen boyların ku-
caklaşıp-çarpışıp birlikte yaşamaya başladığı bu
coğrafya için okuduğum en çarpıcı tümcelerden
biri şu oldu:
"Yeryüzünde bugün ne tür bir acı yaşanıyor-
sa, bilin kidaha önce Balkanlar'da yaşanmıştır."
Balkanlar'a sonraki günlerde geleceğiz. Geziy-
le devam edelim.
Gezme-görme üzerine en çok sevdiğim sözü
bir kez daha paylaşmadan edemeyeceğim:
"İnsan görmeden öğrenebilir. Ama görmeden
sevemez."
Gezip-görmenin zevki, heyecanı yanında, öğ-
reticiliğini de unutmamak gerekiyor. Öyle bir öğ-
renim ki, insanın beyninefotoğraf gibi yerleşiyor.
Arada bir tozunu aldıktan sonra, unutmak ola-
naksız...
On yıI önce, "Heryıl dünyanın bir bölgesini se-
çip, oradaki ülkeleh görmeliyim" kararını aldı-
ğımda, beni bu kadar çoğaltacağını, besleyece-
ğini, yaşama bağlayacağını öngöremezdim.
O günlerde sanki, uzâklara gitme, yeni yerler
görme heyecanı gibiydi...
O heyecan zamanla ete-kemiğe büründü, ya-
şam biçimi gibi göründü...
Sanki gitmesem, suç işlemiş olacağım.
Sevgili Türey Köse hafta sonu vedalaşırken,
avucumu şiirle doldurdu. Attilâ llhan'ın, "Şaha-
ne Serseri"s\. Paylaşmamak olmaz:
"Yolumdan çekil yavrum/bağlasalar dura-
mam/demir asa demir çarık dedim/neyleyim!
yolculuk dedım/ağaçlara tünedi yine akşam
kargalarla bir/rüzgâr kendini yerden yere vunı-
yor/kınk dökük yıldızlar belirdi uzaktan/telsiz
mevceleh ardım sıra koştumyor/anamdan yol-
cu doğmuşum/yedi dağın yollan kalbimden ge-
çer/salkım sa[kım mısralar gelir içimden/dudak-
lanmda yağmur damlalan/alır beni yollar beni alır
gider
anamdan yolcu doğmuşum/nehirlehe birlikte
denizlere kavuştum/akşam dedim/şu koca dün-
ya dedim/ağlasam dedim/yola bir düşüldü mü
ömürboyunca gidilir/ekmeğin ve şarabın peşin-
den/büyük şehirler büyük aşklar/çığlık çığlığa
terk edilir
ben/çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırap
çektim/damarlarımda dünyanın bütün rüzgâha-
n/harplere açlıklara yalnızlığıma rağmenlanam-
dan yolcu doğmuşum/neyleyim/gurbet de-
dim/vatan dedim/hürriyet dedim."
Balkan... baLkan...
Sözcüklerle heceleşince Balkanlar, sanki yaz-
gısını adından alıyor:
Bal... Kan...
Alabildiğine güzel bir coğrafya, onlarcatonlar-
ca rengin motıflendiği insan örgüsü...
Vekan...
insanların birbirini çok çabuk-kolay sevebil-
diği, bir o kadar çabuk-kolay öldürebildiği ül-
keler...
Yapmayı planladıklarım beni heyecanlandınr-
ken hep yetersizlikle yüz yüze geliyorum. Kaç
gündür kendi kendime söyleniyorum:
Balbay cıgım daha çok hayal kur...
Yetersiz kalırsan ne der okur...
Yazılar için bir süre izin...
Sözü bağlayalım artık yollardayım.
Bilmiyorum ne kadan gerçekleşir.
Kalbimde atlaslar kalın...
Gezekalın...
Kısa... Kısa... Kısa... Kısa.
• Anavasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz-
den, RP'nin kapatılması istemiyle açılan davada. par-
tinin son savunma için istediği ek süre istemini, çoğun-
luğun sağlanması halinde bugün görüşeceklerini bil-
dirdi.
• İstanbul'da bulunan imam-hatip liseleri okul aile bir-
liklerine bağlı bir grup temsılci, ANAP tstanbul tl Mer-
kezi'ni ziyaret etti. Temsilcıler, 8 Yıllık Kesintisiz Temel
Eğitim Yasasf nın gen alınmaması durumunda doğacak
huzursuzluktan ANAP'ın sorumlu olacağım söylediler.
• İstanbul Lisesi'ne asil listeden 76 öğrenci kayıt yap-
tınrken 68 kişilik kontenjan açığına ön kayıtla öğren-
ci alınacağı belirtildi.
• DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Derviş Boyoğlu, bir
süre önce ışten çıkanldıklan işyerleri önünde direnişte
bulunan Reslan Matbaası işçilerine bugün saldında bu-
lunulduğunu öne sürdü.
• Cumhurbaşkanı Demirel; Hürriyet Gazetesi Ge-
nel Yayın Yönetmeni Erruğrul Özkök, Milhyet Gaze-
tesi Genel Yayın Yönetmeni Derva Sazak ve Sabah
Gazetesi köşe yazarı Hasan Cemal'i kabu) etti.
• İstanbul Koşuyolu Hastanesi'nde önceki gün koroner
by-pass amelıyatı geçiren Gürcistan'a bağlı Acaristan
Özerk Cumhunyeti Cumhurbaşkanı Aslan Abazidse'nin
sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
• İsrail'in Ankara Büyükelçisi Z\i Elpeleg, Türkiye
ile İsrail arasında yapılması planlanan deniz tatbika-
tının mutlaka gerçekleştirileceğini bildirdi. Elpeleg,
tatbikatın tarihinin henüz belirlenmediğini söyledi.
• Bazı özel okullann taban puanlan yeniden belirlen-
di. Özel okullar arasında Amerikan Robert, Alman. Avus-
turya, VKV Koç ve Üsküdar Amerikan liselerinin kız ve
erkek bölüır.'eri ile Notre Dame de Sion Fransız Lısesi
velzmir Amerikan Lisesi erkek bölümlerinin kontenjan-
lan doldu.