01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 15 * m G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada "Önümüzdeki yıl on mil- yar dolar bekliyorum, yoksa iki elim yakanızda" diyor. Yarın hangi sektörden ne kadar isteyeceğini kestirmek zor. Oysa sade vatandaşın anayasaya göre sorum- suz Cumhurbaşkanı'ndan sorumlu Başbakan'a ka- dar kısaca yönetenlerden isteği çok basit: "Fiyatlarda biraz insaf!" Örneğin, Cumhurbaş- kanı hastane konusunda hayli duyarlı. "Yeşil kart" çıkardı bir ara. Fakir fuka- ra bedava tedavi olsun is- tedi. Ama, nedense çok yakından tanıdığı kimı özel hastaneler var Anka- ra'da. örneğin "check- up/ann/"yaptırdığı Bayın- dır ya da Sevgı Hastane- si gibi. Oralarda bırakınız önemli bir ameliyatı, hani "ucundan" basit bir ope- rasyon, sünnet bile 100 milyon lira. Bu gibi hastanelerde fi- yatlann yüksekliğı, sonra birden karpuz, kavun fiya- tı gibi birden aşağılara çe- kilmesindeki esran kimse çözemiyor. Sadece insanlarımızın "insaf" değil, az biraz "//- gi" beklediği konulargün- lük yaşamlarından kay- naklanıyor. Bir zamanlar ekonomik gidişe büyük ilgiyle san- lan Çankaya, her şeyin tı- kınnda gittiğine inanıyor olmalı ki, son yıllarda ka- yıtsız. Her sektörden milyar- larca dolar istiyor. Moda- cılardan turizmcilere de- ğin hersektörü heyecan- landıran konuşmalar ya- pıyor. Ne ki, döviz alıp satan bürolardaki fiyatlara gali- ba bir göz atmıyor. Örne- ğin son rakama göre, do- lar 165 bini aşmış, bir "semt-i meçhule doğru" gidiyor. Sözünü edeceğimiz alışveriş merkezlerine sık sık girip çıkanlardan öğ- rendik: Beğendtği bir ce- ket, bir elbisenin fryatı bir hafta önce, sa ömeğirr-50 milyon lira ise, bir hafta sonra 75 milyon. Neden? Tükenmez dert! Çünkü, fiyat dolara ve- ya stertine endeksli. Türk Lirası düştükçefiyatyük- seliyor. Bu saptamaya "normal" diyenler "anor- mal" şu tutumu nasıl açık- layabiliıier, acaba? Elbise ya da ceket ne bir hafta önce ithal edil- miş, ne de iki gün önce. Belki bir ay ya da daha önceden getirilmiş, vrtrin- de duruyor. İthal günü do- lar ya da sterlinin fiyatıyla istenen son rakam arasın- dadağlarkadarfark... Es- nafın cebinde. Düşününüz ki; Anka- ra'da musluklardan akan su bile dolara endeksli. Müslüman belediye baş- kanının Amerikan Dola- n'na hayranlığı sayesinde halkımızın yediği kazık, in- safsızlığı bile katbekat aşı- yor. Bu acayip fiyat dalga- lanmalannın nedenini sor- maya da gelmiyor. Bir kanş dil. Üstünden altından söylemediğini bı- rakmıyor. Sonuçta bir ay önceki dolar fiyatına göre ithal et- tiği malı biray sonraki do- lar fiyatı ilesatanlann, evi- ni dolarla kiraya verenle- rin, suyu dolarla kullandı- ranlann savunuyu da aşan, saldın düzenindeki gerekçeîeri ortada: "Türkiye'de serbestpi- yasa ekonomisi uygulanı- yor." "Serbestpiyasa ekono- misi" halka kazık atanla- rın, tam bir yüzsüzlükle "Ne yapalım yani? Parası olan alsın " deyip işin için- den çıkanlann elınde... Geçerli akçe! 1983'lerde Özal baş- bakanlığa yenr gelmiş, zamlardan geçilmiyor. Henüz beni "bizden ol- mayan gazeteciler" sınıfı- na almamış. Demeç veri- yor. Yeni uçak zamlan ile Van'daki fakir hasta An- kara'ya nasıl gelecek, dı- ye bir soru yöneltmek gaf- letinde bulundum. "Oto- büsle" dedi. "Ama öle- cek". Direndi. "Otobüs- le!" Memur bordrosunu göndenmiş. Birçocuk, bir eş. Siyah beyaz TV'si bile yok. Geçinemiyor. Bord- roya şöyle bir baktı: "Ev- lenmeseydi birader" de- mez mi? Kaldırsın başını baksın; ektiği zam tohumlan bu- gün nasıl boy vermiş gör- sün. Kuşkusuz almış ba- şını giden fiyatlar karşeın- da Ozat bile belkr, ama belki şaşkınlığını sakla- mayabilir. Evin elektrik ödentisi, beş milyon dolayında. Bil- gisayardan çıkan mak- buzda ıkı bankaya ödeye- bileceğimiz yazılı. Eşim gitti, iki banka reddetti. Elektrik idaresine gitti, bir başka adres verdiler. İki gündür uğraşıyor. Devlet bu, kurumlar bu. Ya fiyatlarla insanlar? Insafsızlık ve ilgisizlik dişlileri arasında... Şeriatçı yayına ödün• Baştarafı 1. Sayfada yan bantlann ilgili kuruluşlar tarafından yok edilmesini ya da üstünde oynanmasını önle- mek için RTÜK'e deşifre me- tinlen de yolladı. Harekât Dairesi Başkanı Korgeneral Çetin Doğan'm 30 mayıs tarihinde Radyo Hedef için yaptığı başvuruda, "Ispar- ta'da Ufuk Koçak adlı şahsın yönetiminde faaliyet gösteren veArkadaş FM adi altında90 2 Mhz. frekansından yayın ya- pan radyo istasyonunun Milli Gençlik Vakfi kontroiünde ol- duğu ve irtkai mahiyetteyayın- lar yapûğı öğrenilmiştirr uya- nsındâ bulunuldu. Devlet organlannca RTÜK'- e şıkâyette bulunulan kurumla- nn yayınlarından bazı ömek- ler şöyle: HEDEF RADYO: "Daha dün yaşadık Srvas cumhuriyet mektebinin hokkabazbğuiL- Yani şu çağdaş zalimler, böyle omuzlannda göbek atmama- Irydu.. Velhasıl arkadaşun, bir ben mürteci, bir ben gerici, çağ- djşu bir ben radikal yobazıın. Hangi kızlann örtüsüne saldı- nyor fahişe fıkirli soytanlar. Pe- Id yatalak değilsen hâlâ ne bek- Hyorsun. Ben daha öknedim di- yeşöyle bir haykır da, hayatmın laik kelepçesini kır." SELAM TV: "Sankmümin tacıdır. Tarih okuyun, heybet Allah'ın heybetidir. Biz sankla tuvalete giremiyoruz. Neden? SaygMİan. Oturduğumuz yere koyamıyoruz. Saygıdan. Ne za- man biz Kuran'a saygısızlık et- tik, bak Kuran hâkimiyeti ba- ymızrian indi. Kuran kanunla- n safdışı, hasıralö, kâfirlerin uydurmalan baş taa otöu." DOLUNAV 'FM: "60 mil- yon, 70 milyon adam, Efendim, 500 kişi toplanacak diyecek ki biz şunu emrediyoruz, biz şunu yasak ediyoruz. Kimdir bun- lar? Senden benden aklı fikri ne iistün bu adamlaruı? Kale- minden kan damiasa ne olur yani? Allahu Teala'ya dayan- madıktan sonra? Size içkiyi kuman, zina\u faizj serbest e- den adamı saydıkça siz Allah'a tapıyorum diyemezsiniz. Birfoi- rinize tapryorsunuz." MESA1 FM: "Türldye'nin tek gerçeği vardır Islam. tslama karşı olanlar vatan hainidir. Çarşaflan çıkann, sarıklan alın. hatta kafalan ile birlikte ahn. Bırakın yapmaya teşebbüs etsinler, boylannın ölçüsünfi alıriar. Sıkıvorsa buyursunlar. Sadece baskı yaparsın, kafala- n kesersin, hapis edersin, asker dipçiğJdir,jandarma, polis dip- çiğidir uygularsın, ama ikna edeme/sin.'" EY TV: "(Edirne'de asker olduğunu belirten biri telefon- la) Askerlik iğrenç. Bitmivor bir türlü. Tam Yunanistan sını- nndayım, Karaağaç diye kah- rolası bir yer. Askere gelenlere söylüyorum, gelmeyin. Gidin kendinizi asm yine de gelme- vin." Karanfiller Uğur Mumcu • Baştarafı 1. Sayfada konuşan Ceyhan Mum- cu da dogum günü için en güzel armağanın Uğur Mumcu Cinayeti Araştır- ma Komısyonu'nun, ola- sı faılleri isim isim orta- ya koyması olduğunu söyledi. Mumcu, cinaye- tın çözümlenmesi yolun- da her gün bir adım attık- lannı belirtti. Bazı insan- lann çocuklanna çok kö- tü miras bıraktıklannı söyleyen Mumcu, soruş- turmayı >ürüten, döne- min Ankara Devlet Gü- venlık Mahkemesi Baş- savcısı Nusret Demiral'ı eleştirerek "Demiral'ın çocuğu ohnak istemez- dim"diye konuştu. Konuşmalann ardın- dan Mumcu'nun mezan- na kırmızı karanfiller bı- rakıldı. Anma etkinlığine katı- lanlar daha sonra bu yıl yitirdiğimiz gazetemiz yazan Mustafa Ekmek- çi'nin aynı mezarlıktaki gömütünü ziyaret ettiler. İzmir'de gece Uğur Mumcu'nun 55. Doğum Günü, dün Bor- nova 0ele,diyesi A,Çlkha- va Tiyatrosu'nda gerçek- ıçın leştinlen bir gecey le kut- landı. Güldal Mum- cu'nun açılış konuşma- sıyla başlayan gecede, ADD Bornova Şubesi Ti- yatro Komisyonu "dra- matize şiir dinletisi" sun- du. Çok sayıda yurttaşın katıldığı gecede Uğur Mumcu Üzerine Söyle- şi'ye DSP İzmir Millet- vekili Ahmet Piriştina, gazetecı-yazar Altan Öy- menve Aİi Sirmen. tiyat- ro sanatçısı Metin Akpı- nar ve um:ag Genel Mü- dürü Ercüment Ulay ka- tıldı. Etkinhğin sonunda Maria Rita Epik bir kon- ser verdi Uğur Mumcu Araştır- macı Gazetecilik Vak- fi'ndan (um:ag) yapılan açıklamaya göre, çeşitli yabancı yaym kuruluşla- nnın da danışmanlığını yürüten Alfa Güvenlik Danışmanhk şırketinın Oxford ve Longman ya- yınevlenne ait kitaplarla ilgili aldığı ihban değer- lendirmesi üzerine, Mumcu'nun sağhğında yayımlanan eserlerinden oluşan 12 bin adet kitap ve bunlara ait kapak, fılm gibi du. Önce gül, sonra taş • Baştarafı 1. Sayfada yabildikJeri gazeteci ve kameramanlan tartakla- yan saldırganlar, Hürri- yet gazetesi muhabiri Er- gün Çolakoğlu'nun fo- toğraf makınesini kırdı- lar. Sultanbeyli'deki şeri- atçı gösteriyi izleyen M>1G Anadolu Televız- yonu'nun muhabiri Arzu Kıvanç ile kameraman Ünal Sondemir saldınya uğradı. Saldın sonucu fe- nalaşan Kjvanç ve Son- demir, meslektaşlan tara- fından Taksım Ilk Yar- dım Hastanesi'ne kaldı- nldı. Kıvanç 'ın, aldığı dar- beler sonucu iki kaburga- smın kınlmış olduğu be- lirlendi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Muhafazakâr kadrolaşma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kuru- lu'nda (RTÜK) görev yapan 9 üye- den 8'i RP ve DYP eğihmlı. REFAHYOL hükümeti dönemin- de izledikleri yayın politikasıyla uyumlu bir ortaklık sergileyen DYP ve RP'li üyeler, üst kurul kadrolaş- masında yaptıklan naklen atamalar- la dikkat çektiler. RP'li üyelerden başkan yardımcı- sı Fatih Karaca, üyeler Emin Başer ve Mehmet Doğan'ın, özelhkle kü- rulun teknık bölümünde dınci yapı- lanmaya ağırlık verdikleri kaydedil- di. Teknik servis çalışanlannın na- mazlannı odalannda kılmalan ku- rulda tepkilere neden oldu. RTÜK'ün yasadan kaynaklanan sı- nırsız yetkileri, üyelerin ve bazı isimlerin yurtdışı gezilerine ağırlık vermesine, makam araçlannı tatil beldelerine götürmelerine neden ol- du. Üyelerden bazılannın ise makam araçlannın benzin harcamasının, tahminlerin üstünde olduğu öne sü- rüldü. RTÜK üyelerinin, toplantılar sı- rasında örtülü ödenekten karşılanan ikram giderlerini sonuna kadar kul- landıklan bildirildi. Korucuların silahları almdı ENVER SEVtŞ DtYARBAKlR (CumhuriyetBü- rosu)- Şırnak'm Cizre ilçesinde ge- çen ay Batuyan korucu aşiretinin düğün evine bomba atarak 9 kışinin ölümüne ve 66 kişinin de yaralan- masına yol açan Kıçan aşiretine mensup 130 korucunun silahlannın ellerinden alındıgı belirtildi. Olayın ıntikam saldınsı olduğunun ortaya çıkmasından sonra da Cizre ilçe merkezinde herhangi bir olayın ya- şanmaması için köy koruculannın silahla dolaşması valilikçe yasak- landı. Cizre savcılığı olayla ilgili sorus- turmayı sürdürürken, Kıçan aşiret liderlerinden Abdülkerim Saçan, olayın kendileriyle ilgisinin olmadı- ğını öne sürerek "Bu bir komplo. Suçlu arryorlardı, bizi kurban seçti- ler. Ama bunu yapan biz kesintikle değfliz" dedı. Batuyan aşiret liderlerinden Sek- van Kulanç ise düğün evine bomba atılması olayının Kıçanlar tarafın- dan gerçekleştirildığinin savcılıkça kendilerine bildırildiğini anlatarak "Öç y^ da intikam peşinde değüiz. Hukuka ve adaletc güvenryoruz. Biz değfl, adaiet hesap soracakor bu o- layı gerçekleştirenlerden" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada rulmaz. Bu hak herkese ge- rekli... Gün gelir başbakana gere- kir... Gün gelir genel müdüre ge- rekir... Önceki gün de polislere ge- rekti... _ Türkçemizin kutup yıldızı Ömer Asım Aksoy, "Atasöz- leri Sözlüğü"nöe, "Sükût ik- rardan gelir"\ şöyle açıklıyor: "Bir kişiye, 'Sen şöyle bir iş yaptın mı?' diye sonılduğun- dayanıt vermiyorsa, 'evet' di- yor sayılır." Afyon Ağır Ceza Mahkeme- si Başkanı Fatma Nilgün Uçar sordu: "Hakkınızdaki deliller ve bu- güne kadar ortaya çıkan hu- kuki dunımlara ilişkin söyle- yeceğiniz var mı?" Polisler sustular. Bunun ne anlama geldiğini uzun uzun yorumlamaya gerek yok. Polislerin görünümü için or- tak bir değerlendirme yapmak güç. Masum görüneni vardı, başı öne eğik olanı vardı, ga- zetecilere tepeden bakıp sü- zeni vardı... Olayda birinci derecede so- rumlu tutulan, halen tutuklu olan polislerden dördü duruş- maya katılmadı, bunun yerine doktor raporu gönderdi. Polis- ler duruşmaya gelemeyecek kadar hasta ise o cezaevi yö- netimi hakkında soruşturma açılması gerekli. Değilse, raporun niçin veril- diği araştınlmalı... Bu durum, Metin Göktepe davasının henüz tam olarak başlayamadığını gösteriyor. Davanın başlamadığını gös- teren bir durum daha var. Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nın Metin Göktepe'yie ilgili ilk ra- poru şöyleydi: "8.1.1996 günü saat 20.00 sıralannda Eyüp Kapalı Spor Salonu'na 50 metre uzaklık- taki büfenin yanında bir erkek cesedi bulunmuştur. Üzerin- den Istanbul Üniversitesi Ma- liye Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Metin Göktepe ol- duğunu gösteren kimlik çık- mıştır. Kesin ölüm nedeninin belihenmesi için adli tıbba kal- dınlmıştır. Yapılan ilk incele- mede ceset üzerinde herhan- gi bir darp, yara, ya da kurşun izine rastlanmamıştır." Oysa Göktepe'nin ölümün- den sonra çekilmiş resimleri pek çok şeyi anlatıyordu. Mahkeme Başkanı Uçar, "otopsi yorumunu" yeniden istedi. Olayın hemen .sonra- sında netleşmesi gereken, "ölüm nedeni" ne yazık ki ay- lar sonra yargıcın ısrarıyla araştınlıyor. Uçar'ın tutumu doğal olarak sanık avukatlarını sinirlendir- di. Ne demek oluyor, yeni bel- ge istemek. 'Geciken adaiet, adaletsizliktir...' Göktepe davası, yavaş ama kararlı yürüyor. Kaba bir değertendirmeyle, aydınlatılmamış cinayet sayı- sı beş bini buluyor. Rakam ür- kütücü ama, dürtücü değil... Kamuoyu, kararlı biçimde bunların üzerine gitseydi, "malûm failler" bulunmasa bi- le, "kimsesizler mezahığı" ge- nişlemezdi. Ancak, Göktepe'nin duru- mu bunlardan farklı. Burada deyim yerindeyse polisler, "usulsüz adam öldürme su- çu" işlediler. Bu işi, "usulüne uygun" yapsalardı, fazla gürüftü kop- mazdı. Kamuoyunun kararlılığıyla bu noktaya gelen Göktepe davası, artık "dava" oldu. Devletin başına yeniden "hu- kuk" sözcüğünün yazılması davası oldu... Davada büyük yol alındı, ki- lometre bakımından. istanbul, Aydın, Afyon... Ve her davada Anadolu'nun dört bir yanın- dan Afyon'a yol alınıyor... Aynı yolun hukukta da alın- ması için henüz yola çıkılma- dı. Mahkeme başkanının ka- rarlılığıyla yapılan şey, hukuk motorunu çalıştırmak, bakımı- nı yapmak, aksayan yönlerini saptamakoldu... Bunlar tamamlandıktan sonra yola çıkılacak... Mahkeme salonuna 20 ay sonra getirilen sanıklann han- gisinin suçlu-suçsuz olduğu yola çıkılınca anlaşılacak... Sözü bir hukuk özdeyişiyle noktalayalım: "Geciken adaiet, adaletsiz- liktir..." BU hCÖSEYİ O TARKAN RAFET EL ROMAN O ÇELİK HEk ÇAKŞAMBA, BÜTÜN BİR Heyacanlı yaşamayı sevenler; Her Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar günleri at yarışları programı Hipodromlardan canlı olarak yayınlanacaktır. Yılmaz Tekin Onay yönetiminde Hasan Saydam, Reşat Köstem, Engin Özel ve Ali Kayakıt'ın hazırladıgı; yabancı at yarışlarmdan görüntüler, günün bütün at yarışlarından özetler, müzik ve at sahiplerinden parodiler, magazin, Haberle dolu bu programı sakın kaçırmayın... KANAL 6, TÜRKİYE JOKER KULÜBÜ İŞ BİRLİĞİYLE KftMON K a n a I ££ T ü r k i y e E k r a n ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle