Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 AĞUSTOS 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KUBA İZLENİMLERİ 11
Hepsi sendikalı, ücretler arasmda uçurumlar yok ve dansı çok seviyorlar
Şeker fabrikasının şeker gibi işçileriKüba'nın en önemlı sanayı
tesislen şekerkamışı
ürünlen üzerine kurulu.
Kübalılar şekerkamışını
çok venmli kullanıyorlar.
Şeker elde etmenin yanında
en çok şekerkamışından
elde edilen ekmek
tüketiliyor. Meyve suyu
içtikleri kâğıt bardaklar,
kibrit gıbi şeyler hep
şekeıiamışından üretilıyor.
Şekerkamışı bıtkisinin
değerlendirilmeyen hiçbir
parçası yok. Aynca
şekerkamışının bır silındir
içinde ezilmesıyle elde
edilen guayaba denen bir
içkileri var Tadı bızdekı
şerbetlere çok benzeyen guayaba en çok
romla bırlikte içıliyor.
Havana çevresınde Türkiye
delegasyonuna gezdirilen fabrikalar eski
teknolojılerin kullanıldığı çok büyük
atölyeler görûnûmünde olmasına karşın
ürün kaliteleri yüksek.
Konteyner ve kamyon kasası üreten ve
105 işçinin çalıştığı fabrika Havana'nın
önemli işletmelennden. 10 yıllık bir
fabrika ve ış saati sekiz saat. Işçıler 300
peso aylık alıyor. Işçi temsilcilerinin
gezdirdiği fabnkada üretimin kalitesıne
göre ışçilere pnm de verildiğı anlatılıyor.
Ziyaretin sonunda Küba'da üretılen Troph
Cola ve salamlı kaşarpeynirli sandvıçler
ikram ediliyor. Guanabao'da bulunan
kraker fabrikasının ürünleri tüm Küba'ya
dağıtılıyor. Kübalılar krakeri ekmekten
çok tüketiyorlar. Yıllık üretimi 1600 ton,
195 işçinin 95'i erkek ve çalışanlann
çoğu genç ve 165 peso aylık alıyor.
Komünist Partili 16 kişi çalışıyor.
Fabrikada çalışma 8'er saatlik vardiyalar
halinde. Işçiler, aynlırken ikişer paket
kraker hediye ediyorlar
Gerilla liderlerinden Rafael Trejo'nun
adını taşıyan fabrikada ıse ihraç edilen
meyve sulannın depolandığı vanller
üretiliyor.
Sanayi Bakanlığı'na bağlı fabrikayı bölge
halkı işletiyor. Yılda 300 bin varil üretilen
fabrikada 357 işçi çalışıyor. Komünist
Partili 36 işçi var. Komünist Parti üyesi
olacak işçiler, günlük yaşamına,
ilişkılerine, üretim durumuna ve
arkadaşlannın raporlanna göre seçiliyor.
Çalışanlann yüzde48'ı kadın. İşçiler 168
peso aylık alırken müdürler 355 peso,
teknik personel 300-340 peso arasuıda
aylık alıyor. Biz arka arkaya
sorulanmızda işçi temsilcilerini
bunaltırken onlar da Türkiye'de işçilerin
durumlanna, maaşlanna ılişkin sonılarla
bizi sıkıştırdılar. Özellikle kadın işçilerin
durumuyla ilgili bilgi istediler.
Planta Herros ise inşaatlarda kullanılan
demirleri üreten bır ışletme. Hammadde
olarak hurda demir kullanılıyor. 1986'da
kurulan fabrikada işçi, teknisyen, yöneticı
\e servıs görevlilenyle
birlikte toplam 677 işçi
çalışıyor 451 erkek ve
226 kadın çalışanın
bulunduğu fabrikada yaş
ortalaması 35. Cretimin
kalıtesi ve venmliliğı
nedenıyle fabrika.
Komünist Parti'nın Emek
Ödülü'nü hak kazanmış.
Bütün çalışanlar
sendikaya bağlı ve
sendika temsilcileri işçiler
tarafindan seçiliyor.
Fabrika döner sermayeli
ve kâr işçiler tarafindan
paylaşılıyor. Ziyaretimizin
sonunda fabnkanın büyük
kantıninde bize pasta,
karpuz. portakal. muz ve meyve suyu
ikram ediliyor Fabrika işçılerinden oluşan
müzik grubunun çaldığı parçalar
eşlığinde işçilerle dans ediyoruz,
Guantanamera şarkısını söylüyoruz.
Aynca hepimize bırer tişört ve çerçeve
hediye ediyorlar. "Vîva sosyalismo"
sloganlan ve alkışlarla işçilerin
oluşturduğu koridordan geçerek
fabnkadan aynhyoruz.
UNESCO'nun insanlık mirası kabul ettiği Küba'nın başkenti Havana'da turistik bir gezi
Atatürk devrimcilerle el eleHATtCE TUNCER - BARIŞ DOSTER
"Zapata Caddesi De Sarvador ADende Bulvan'nm
kesiştiği yer" gibi adreslerin tanımlandığı, devrimci
bır geleneğin ve antiemperyalist ruhun her sokakta
hıssedildiği Havana'nın en önemli caddelennden
bırinde, bır başka büyük devrimcinın, Atatürk"ün
büstü bulunuyor. Büstün üzennde Atatürk'ün
Türkıye Cumhunyeti'nın kunıcusu olduğu
belirtilmiş. Doğumtarihi olarak 19.5.1881 yazıyor.
Kaidede aynca "Yurtta sulh, cihanda sulh"
sözlerinin Türkçesi ve Ispanyolcası bulunuyor.
UNESCO tarafindan insanlık mirası olarak koruma
alanı ilan edilen eski Havana'nın kalbi, kölelerine
bağımsızlık hareketinde destek veren ve kölelerini
serbest bırakan büyük toprak sahibi Carios Manuel
de Cespedes'üı heykelinin bulunduğu La Plaza de
Armas'da (Sılahlar Meydanı) atıyor. Alanda bulunan
parkın kenanndaki mermer setlere bağdaş kunıp
çevreyı keyifle seyrederken ihtiyar temizlikçi
kadınlar kirlettiğimizi işaret edip ayaklanmızı
indirmemizi istiyor. Parkın çevresi kitap satıcılanyla
dolu. Tezgâhlarda Fidel ve Che'nin ünlü
konuşmalannın toplandığı kıtaplardan sanat tarihi
kitaplanna. bıyoteknoloji kitaplanndan atlaslara
kadar her türlü yaym, posterler, kartpostallar dizili.
Parkın arkasmdakı Kaptanlar Sarayı'nın (Palacio de
los Capitanes Generales) önünde öğlenden sonra
eski Ispanyol askerleri gibi giyinmiş bir grup
oyuncu turistik bir gösteri yapıyor. Bandolanyla
geldikleri binanm önünde bir bıldiri okuyorlar.
Che hediyelikleri
Biraz ileridekı Katedral Meydanı'nda, bizim
Ortaköy'dekı "entel" pazannın bır benzeri
kurulmuş. Hediyelik eşyalann büyük bir kısmı Che
silueti taşıyor. Anahtarlıklar, çerçeveler, Che'nin
ünlü yıldızlı beresi, sloganlannı taşıyan panolar
tezgâhlar üzerine sıralanmış. Isviçre'nin ünlü
Swatch firmasının dahi Che amblemli saat ürettiği
bu dönemde, Che'den biraz para kazanmak,
Kübalılann daha çok hakkı dıye düşünüyoruz.
Rengârenk tablolannı bir köşede satışa sunan
ressamlann en çok işledıği konu da Che. Tablolann
ebatlanna göre fiyatlar 10 dolardan 40 dolara kadar
değişiyor. 18. yüzyıl kıyafeti giymiş kızlaria hatıra
fotoğrafı çektirmenin bedeli 1 dolar. Üç dolara
hemen ölçü alıp bambu dallanndan şapka yapanlara
ilgi büyük.
Kapitol haürası
1929'da senato binası olarak yaptınlan Capitolıo
Nacional günümüzde kültür merkezi ve müze olarak
kullanılıyor. Basamaklann karşısında körüklü
müzelik makineleriyle bekleyen fotoğrafçılar
"Kapitol haürası''sını bir dolara çekiyor. Fotoğraflar
beş dakıka içinde negatifiyle birlikte veriliyor.
San Rafael Bulvan, Havana'nın en ünlü ve eski
caddelennden. Tarihi olduklan kadar yıkık dökük
evlerinin önünde sokağı seyredenler, kaldınma masa
koyup domino oynayanlar, şekerkamışından
yapılmış kahverengı bardaklara doldurduklan buzun
üzerine meyve suyu doldump satanlar ve
bulunan erkek kardeşinin getirdiğini anlatıyor.
Birlikte yaşadığı erkek kardeşinin o sıralar bir
konser için Penı'nun başkenti Lima'da bulunan
Küba Ulusal Senfoni Orkestrası'nda müzisyen
olduğunu öğreniyoruz. Evinı onaramamaktan
yakınan Senyora Mana'nın ikram ettığı buzlu
meyve sulanyla sennledikten sonra Havana'yı
dolaşmaya devam ediyoruz.
Devlet mağazalan dışında ticaretinın yasak
olmasına karşın sokak aralannda el altından daha
ucuza puro satılıyor. îki gencin "Puro almak ister
misiniz'" sorusuna olumlu yanıt verince takip
etmemizi isteyip ara sokaklarda yıkık dökük bır
binanm girişine götürüyorlar.
Yasadışı alışveriş
Kübadaki renkli yaşamı en iyi fotoğraflar anlatiyor.
pızzacılanyla rengârenk bir cadde.
Penceresinden görüp hayran kaldığırruz e\e. demir
parmaklıklardan objektifımizi uzattığırruz sırada
bağıran bir kadının sesiyle irkılıyoruz. lngılizce
bılen bir genç kız koşup, kadının "Pencereden böyle
fotoğraf çekmek a>ip değil mi. içeri gelsene"' dediğini
anlatiyor. Tarihten gelen güzelliği olan ama
bakımsız bır binanın ginş katı. Çok yüksek tavanlı
kare biçiminde salon, pancurlu kapıdan avluya
açılıyor. Sanya boyalı avluya saksılarda kauçuk
ağaçlan konulmuş. Senyora Maria salondaki ahşap
sallanan koltuklan devrim sırasında Nikaragua'da
Babalannın Florida'ya kaçtığını anlatıyorlar.
gitmek istiyor musunuz" sorumuzu "Kesinlikle hayır.
Biz Fkfcn seviyonız" diye yanıtlıyorlar. Dışandaki
nöbetçinin "poBda" diye bağırması üzerine
koşmaya başlıyoruz. Havana'nın ara sokaklannda
elimizde yasadışı aldığımız purolarla polisten
kaçıyoruz. Yakalandığımızda antiemperyalist
dayanışma festivali sırasında Küba'da
bulunduğumuz sırada yaptığımız bu yasadışı
alışveriş nedeniyle düşeceğimiz durumu düşünüp
utanıyoruz. Bir çekçeke binip uzakJaşmak istiyoruz.
Bir süre gittikten sonra bisikJetin tekerleklerini
döndüren kayış kopuyor. Çekçekçi kayışı yerine
takmasma rağmen yol boyu kayış ikide bir yerinden
çıkıyor. tniyoruz ama yorgunluktan ter içinde kalan
çekçekçimiz bizi istediğimiz yere götüremediğı içın
tüm ısranmıza karşın para almıyor.
Devrim Müzesi
Küba halkının Ispanyol sömürgeciliği döneminden
Ocak 1959'daki devrime kadar mücadelesi Devrim
Müzesi'nde sergilenen krokiler, resimler,
fotoğraflar, silahlarla. giysilerle anlatılıyor. Che ve
adını oğluna verdiği 1959 Ekimi'nde bir uçak
kazasında ölen gerilla komutanlanndan Camflo
Cienfiıegos'un balmumundan yapılmış heykelleri
canlı gibi duruyor. Fidel Castro ile birlikte 81
devrimcinin Meksika sahillerinden 2 Aralık 1956'da
Küba'ya ulaştıklan Granma isimli tekne müzenin
bahçesinde dev bir camekân içinde sergileniyor.
Son akşamımızda Liman Caddesi'nin tam karşısında
eski Havana'nın içine doğru sokulmuş körfezin
oluşturduğu burunda, 1630 yıhnda lspanyol
sömürgecilerinin yaptırdığı Morro Kalesi'nin
ışıklandınlmış görüntüsünü izliyoruz. Her akşam
21.00'de atılan toplarla sanki düşmana meydan
okunuyor.
Kentın içinde petrol rafinerisi bulunması rahatsız
edici olsa da bacadan fışkıran alevlerin suda
yansıması, körfezin kirliliğini örtüyor. Bizim için
"Comandante Che Guevara"yı söyleyen sokak
çalgıcılanna eşlik ediyor ve "gönlûmüzden ne
koparsa" uzattıklan naylon torbaya atıyoruz.
Taksiyle Jose Marti Havaalanı'na giderken
çevremize son kez bakıyoruz. Bir caddenin
duvannda Che'in siluetinin altında Fidel'in ünlü
sözleri yazılı: "Patria o muerto - Ya vatan ya ölüm."
Mohitu
Küba'nın en ünlü kokteyli
"mohitu"nun tarifi:
Uzun tnce bir bardağa üçte
biri kadar rom dotdurulur. Üç
. kaşık şeker ve soda ile
kanştınlır. Bir dilim limon,
birkaç nane yaprağı ve biraz
buzla gerçek bir serinletici,
hoş lezzetfi bir içecek
hazırlannnş o!ur.
Küba'da yoksulluğun anlamı
ALİER
Küba'da yoksulluğun anlamı farklı Şunun
içın farklı; eğer yoksulluk aç ve açıkta kal
:
maksa, eğer yoksulluk hastane kapılannda
sürünmekse ve eğer yoksulluk eğiümden yok-
sun olmaksa Küba ve Küba halkı yoksul de-
ğil. Ama yoksulluk, bir dolara satılan coca co-
la veya benzeri ithal içecekler ile dolarla sa-
tılan dığer ürünlen alamamaksa, Küba halkı
yoksul, hem de çok yoksul. Ve Küba halkı,
dünya çapındaki bılım adamından işçisine ka-
dar her vatandaşıyla bu yoksulluğu paylaşı-
yor. Madolyonun bir yanına baktığımızda, ge-
lışmiş ülkeler düzeyinde ve üstelık tümüyle
ücretsiz bır sağlık sistemıniyle karşılaşıyor-
sunuz. Eğtimde tam bır fırsat eşitiliği var \e
bütçenin önemli bır bölümü eğıtime aynlmış.
Castro'nun sokak ve bina duvarlannda göze
çarpan çevirtebildığimiz sözlerinin çoğu ço-
cuklara ve eğıtime verilen önem ile ilgiliydi.
Lada marka özel otomobiliyle bize Küba'nın
iç bölgelerinı gezdıren rehberimızin, eğitime
verdıklen öneme örnek olarak gösterdiğı köy
okullan ve Çocuk Kültür Merkezi'nde tanık
olduğumuz manzara bu sözlerin boşuna söy-
lenmediğının kanıtıydı. Küba yönetimimn
"Özel dönem" olarak nıteledıği, 1990'dan
sonra baş. gösteren ekonomik knzle birlikte
bazı temel gıda maddeleri kame ile dağıtılma-
ya başlanmış. Ancak bu sıkıntı aşılmak üze-
re Ingilizce yayımlanan VVorld Almanac'ın
1995 venlerine göre, Küba'da, okur - yazar
oranı yüzde 99, bebek ölüm oranı bınde 10.
ortalama ömür kadınlarda 79, erkeklerde 75
yıl olarak venlmış Aynı \enlerde her303 kı-
şiye bir doktor(Kübalılar göre bu rakam 200)
düşüyor. Bu rakamlara az savıda gelışmiş ül-
kede rastlanabiliniyor. Ama tüm bunlar, Kü-
ba'nın sıkıntılannı aşrruş ve gelışmiş bir ül-
ke olduğunu kuşkusuz göstermiyor. Madol-
yonun diğer yanında çokça sorun var. Kenti-
çi ve kentler arası ulaşım büyük sıkıntılarla
yapılabiliniyor. Eski Havana'ya gitmek üze-
re saat 20.00'de beklemeye başladığım bele-
diye otobüsü ıki saat sonra gelebildi. Durak-
ta uzun süren bekleyişte zar zor anlaşmaya
çalıştığım yolcular bu durumu "çok az oto-
büsümüz var"diyerek açıklamaya çalıştılar.
Şehırlerarası yollarda ıse kamyonlar üstü tı-
kabasa dolu yolcu taşıyor. Havana ile Santa
Clara'yı birine bağlayan otoban önemli bir
yatınm. Ancak. hiçbir aydınlatma sistemi
yok. Hatta otoban üzennde bulunan bir ben-
zin istasyonun girişi bile kapkaranlıktı. Bu
nedenle az kalsın kıralık otomobilimızle ben-
zinlik yerine tarlaya dalıyorduk. Dünyanın en
güzel plajlan arasında gösterilenValedero ile
doğa harikası vadileriyle ünlü Viııalesı Hava-
na arasında gördüğümüz karayollannm tümü
asfalt kaph ve oldukça iyi durumda. Ama
gerçek şu ki, pek çok başanlmış güzel şeyle,
pek çok sıkıntı yan yana. İşte bu çelişkiler kar-
şısında kafası kanşıp doğru bir değerlendir-
me yapmakta zorlananlara bence Küba Ko-
münist Partisi'nin önde gelen kadın yöneticı-
lerinden Cannen Elena'nın şu yanıtı çok yar-
dımcı olacaktır: "Bizi gelişmiş üikelerie layas-
lama yankşlığına düşmeyin. Kulvarunızdaki
üikelerie kıyaslaym." Cannen'in bu yanıtı üze-
nne Küba'yı etrafındaki Latin Amerika ülke-
leriyle karşılaştrdığınızda gerçekten o zaman
Küba sosyalizminin neler başardığı çok net
görülebiliyor. Unutulmamalı kı, Küba 1902
yılına dek sömürge bir ülkeydi. Diktatörler ve
darbeciler yönetimınde geçen 1902-1959 yıl-
lan arasındaki sözde bağımsızlık döneminde
koloniyel üretim ilişikileri aynen sürdü. Fidel
ve arkadaşlannın 38 yıl önce kaderine el koy-
duklan topraklar böyle bir ülkeye aitti.
KÜBA 'da sağlık
Herkese
ücretsiz
hizmet
• Her semtte 200 kişiye 1
doktor ve 2 hemşire düşüyor
ve hepsi de uzman olan bu
doktorlar bir anlamda aile
hekimliği hizmeti veriyorlar.
Daha sonraki evre,
poliklinikler. Gerekli
durumlarda doktorlar hastayı
buralara gönderiyorlar. Eğer
semtpoliklinikleri de ' J
' -'!,
hastanın sorununu çözemezse
devreye hastaneler giriyor.
Ambargonun kıskacına umutlan,
neşeleri, coşkulan ve emekleriyle
direnen Kübalılann yaşamlannda
teknoloji çok fazla egemen
görünmüyor. Fakat okullarda ve
devlet dairelerinde oldukça yaygın
şekilde bilgisayar bulunuyor ve bu
araçlar en verimlı şekilde
kullanılmaya çalışılıyor. Küba'da
halkın en hoşnut olduğu ve
gururlandığı şeylerin başında sağlık
sistemi geliyor.
Aile hekimliği
Sağlık hizmeti tüm Kübalılan
kapsayan ücretsiz bir hizmet. Her
semtte 200 kişiye 1 doktor ve 2
hemşire düşüyor ve hepsi de uzman
olan bu doktorlar bir anlamda aile
hekimliği hizmeti veriyorlar. Daha
sonraki evre, polikliniİder. Gerekli
durumlarda doktorlar hastayı
buralara gönderiyorlar. Eğer semt
poliklinikleri de hastanın sorununu
çözemezse devreye hastaneler
giriyor. Hepsi de tam donanımlı
olan hastanelerde tüm sağlık
hizmetleri veriliyor.
Uzmanlık enstitüleri
Sağlık zincirinın son halkasını ise
Kübalılann tnstitut dediklen
uzmanlık enstitüleri oluşturuyor. Bu
enstitülerin hepsi tıbbın farklı bır
dalında uzmanlaşmışlar ve
gerektiğinde hasta bu kurumlarda
tedavi ediliyor. Eldekı son \enlere
göre Küba'da 284 hastane, 440
poliklinik, 165 tıbbi merkez, 168 dış
kliniği, 280 hamile kadın bakım evi,
182 yaşlılar için bakımevı. 26
bedensel engelliler için bakımevi,
11 araştırma enstitüsü ve kan
bankası bulunuyor. Kübalı
yetkililerm verdiği bilgiye göre
1958'de yüzde 62'sı Havana'da olan
sağlık kurumlannın bugün yalnızca
yüzde 39'u başkentte bulunuyor ve
gerisi tüm ülkeye yayılmış durumda.
Sokaktaki Kübalının oldukça
sağlıklı, zinde ve neşeli
görünmesinin bir diğer önemli
nedenınin de Kübalılann çok fazla
alkol ve sigara alışkanlıklannın
olmaması diye düşünüyoruz. Kaldı
ki, bu alışkanlıklan olsa bıle
altından kalkabilecek bütçelen
bulunmuyor. Fakat yine de bira ve
rom yanında kendilerine has birkaç
tane kokteyllerinin olduğunu
belirtmek gerek.
Yargı sistemi
Eğıtim ve sağlık sistemınden başka,
yargı sistemi de Kübalılann yüzünü
ağartıyor. En uzun süren davalann 5
ay içinde sonuçlandığını belirten
Kübalılar. özel mülkıyetın çok
smırlı olmasının. zengın ve rantiye
bir sınıf olmamasının bunda etkili
olduğunu söylüyorlar.