Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Müzik tarihinin efsanevi ismi Miles Davis'in yapıtlan 7-25 ekim tarihleri arasmda Aksanat'ta sergilenecek
Mîles Davis renlderiyle IstanbuFdaKüttür Servisi - Efsanevi trompetçi
ve kompozıtör Miles Davis'in resim ser-
gısi, Tûrkiye'de ilk kez 7-25 Ekim 1997
tarihleri arasında Aksanat Sergi Salo-
nu'nda Türk sanatseverlerin beğenisine
sunulacak. Akbank Caz Festivali kap-
samında gerçekleştirilecek olan sergi,
Davis'in 80 adet yağlıboya tablosunu
içeriyor.
. 1980'liyıllannbaşındanitibarenmü-
ziğin yanı sıra resimle de ilgilenmeye
başlayan sanatçı, sadece müziğiyle de-
ğil. görsel sanatlarla da duygulannı ifa-
de edebileceğini kanıtladı. Yaşamımn
son 10 yılını resim yaparak geçiren sa-
natçı. bu etkinliğini, felç olduktan son-
ra daha da ilerletti.
Resim yapmaya primitif figürlerle
başlayan Miles Davis, daha sonralan
renk ve kompozisyon ağırlıklı yapıtlar
koydu ortaya. Sanatçının karakalem çi-
zirrüeriyle başlayan resim serûveni, tu-
val üzerine soyut kompozisyonlarla da-
ha dailerledi. Sanatçının yağlıboya tab-
lolan onun duygulannı ve düşünceleri-
ni yansıttı ve müziğinde oldugu gibi do-
ğaçlama ve değişkenlik açısından zen-
ginifadelerkazandı. 1980'den sonra za-
manırun büyük bir bölümünü eskizler
ve resimler yaparak geçiren sanatçı, Op-
kı müziğinde oldugu gibi resimlerinde
de karakterinin önemli aynntılannı öne
çıkardı.
En büyük ilham kaynağını kadın vü-
cudundan ve onun hareketinden alan
Miles Davis, dans edenleri resmetmek-
ten de büyük haz duydu ve onlann vü-
cut hareketlerini tuvaline yansıttı. Mü-
zisyenleri ve gerçek olmayan çizgi film
kahramanlannı da resmeden sanatçı,
önceleri soyut akırran etkisinde kaldı ve
Milan'daki Memphis ressam hareketin-
den etkilendi.
Miles Davis, otobiyografisinde res-
me olan ilgisini şöyle anlatıyor: "Gide-
rek daha çok çiziyor, daha çok boyuyo-
nım; evde olduğum zaman günde bir-
kaç saat resimle meşgul oluyorum. Tür-
nedey ken de öyle. Beni dinlendiriyor re-
sim yapmak, yumuşaüyor. Ha>al gü-
cümden çıkan resmi görmeyi de çok se-
lderek daha çok çiziyor, daha çok
boyuyorum; evde olduğum zaman günde
birkaç saat resimle meşgul oluyorum.
Turnedeyken de öyle. Beni dinlendiriyor
resim yapmak, yumuşatryor. Hayal
gücümden çıkan resmi görmeyi de çok
seviyorum. Terapi gibi bir şey benim için
resim yapmak. Müziğime karşı nasıl
tutkuluysam resme karşı da tutkuluyum.'
Miles Davis'in resiınleri ülkemizde ilk kez Akbank Caz Festivali kapsamında ekim ayında Aksanat'ta sergilenecek.
viyorum. Terapi gibi bir şey benim için
resimyapmak. Müziğime karşı nasü tut-
kuluysam resme karşı da rutkuluv um."
Yaşamının son iki yılında daha çok
Afrika sanatı etkili yapıtlar üretmek için
soyut sanattan uzaîdaşan Miles Davis,
hiçbir zaman saüş amacıyla resim yap-
madı. Tablolanna çok bağlı olan sanat-
çı ancak yıllar sonra yapıtlannın satışa
sunulmasına razı oldu. "Resimlerimde
birden fazla gözle karşılaşabilirsiniz.
Çünkü gözler insanın tüm karakterini
ortaya koyar. Gözlerin balaşmdan ve ko-
nuşmasuıdan onlann yaşh, kurnaz ya
da dindar mı olduğunu anlarsınız. Eğer
bir totem yapaeak olsaydım. farklı yer-
lere bakan farklı y üzter yapmak ister-
dim."
Miles Davis'in ressamlar hakkında-
ki düşünceleri ise şöyle:a
Ressamlarve
ressamlann arasında büyük ressamlar
vardı. Bu yûzydda, kanunca Pıcasso bü-
yüktü, bir de Dali. Dali benim en sevdi-
ğim ressamdı. Dali'yi ölümü çizerken
sergüedigi hayal gücünden ötürü seve-
rim, sürrealizmini sevdiğün için. Da-
B'nin sürrealizminde bir teknik vardır
daima. -en azından benim için- öyle de-
ğjşiktir ki.. biliyorsun, bir kadının göğ-
sünde bir adam başı gibi. Ve Dali'nin re-
simlerinde ustaca bir bütünlük vardır.
PScasso'nun resimlerinde, kübizm dışın-
da, bir Afrika etkisi vardır ve ben onu
zaten tanryordum. Dolayısryia Dali da-
ha ilginçti benim için, bana yeni bir ba-
kış açısı kazandırmıstı. Bird de müzik-
teöyteydi."
Büyük ustanın resimlerinin ilk alıcı-
lan Prince, Lionel Richie ve Quincy Jo-
nes gibi müzik piyasasının ünlü isimle-
ri oldu. Geçen zaman içinde tablolan-
nuı fîyatı Amerika'da 100 bin dolara
kadar ulaştı. Sanatçı bütün yapıtlanna,
hislerini ve geniş hayal gücünü de kat-
tı. En sevdiği ve en çok kullandığı renk-
ler yeşil, san, kahverengi ve kırmızı
olan Davis'in, bazı çalışmalan aydınhk
ve canlıyken, bazılan karanlık ve gi-
zem dolu oldu yaşarru gibi. Sanatçı ay-
nca, resimlerinde totem yüzler, karan-
lık, bazen kötü, mistik figürlere de yer
verdi. Bütün bunlar Davis'in hayatmın
görsel güncesinı olui}turdu.
İlk sergjsi 1989'da açüdı
Miles Davis 1988'den sonra bazı çi-
zim ve resimlerinin serigrafîlerini ya-
yımlamayı düşündü. 'Notovorthy', 'Fa-
ces' ve 'Chorusof Images'dan oluşan ilk
üç serigrafi sadece 100 adet çoğaltıldı.
Sanatçı bazı özel nedenlerden dolayı
'Noteworthy'den sadece birkaçmı im-
zalamakla yetindi. Bu yapıtlann satıl-
malanna karşın. bu üç orijinal imzalı
Miles Davis serigrafisi Hollanda'nın
Harlem kentinde 'Yunnan Art' başhklı
bir sergide sergilendi. Miles Davis'in
1991'deki ölümünden sonra 'Sea Hor-
ses' adlı yapıhndan 200, 'The Kiss' ve
'Don Oubıote' adlı yapıtmdan 450 adet
serigrafi yapıldı ve birkısmı hâlâ sahlı-
yor. Aynca sanatçının kendi portresine
ve 'Roots' adlı yapıtına ilgi de oldukça
büyük ve bu yapıtlannda serigrafileri-
nin yapılması amaçlanıyor.
Davis'in ilk resim sergisi 1989 yılın-
da Amerika'da açıldı. Bu sergiyi Kana-
da, Kalifornia, Japonya, New York, Is-
viçre, Florida ve Michigan sergileri iz-
ledi.
Diğer ressamlann yapıtlanyla ilgi-
lenmesine rağmen sadece kendi iç se-
sini dinleyen ve onlardan doğrudan et-
kilenmeyi reddeden sanatçı, seyirciyi
yeni bir şey keşfetmeye davet ederken
ona meydan okumayı da amaç edindi
sanat yaşarru boyunca.
'Paris Güz Festivali'eylüldebaşhyor
Festi\alde Robert WDson'ın sahneiediği iki oyun oynanacak.
Kültür Servisi - Adını, dünyanın bir
numaralı kültür ve sanat kenti olarak kabul
edilen Paris*ten alan geleneksel "Paris Güz
Festivali / Le Festival d'Automne a Paris",
bu yıl da 19 eylül - 21 arahk tarihleri
arasında gerçekleştiriliyor.
Başlangıcından günümüze dek her yıl
çeşitli sanatsal etkinliklere ev sahipliği
yapan festival, bu sonbahar yine tiyatro,
dans, müzik, şiir ve çeşitli sergilerle
dopdolu. Kültür Bakanlığı, Paris
Belediyesi, Fransız Sanatsal Etkinlikler
Demeği, Dışişleri Bakanlığı. Kültür
Bakanlığı Uluslararası Departmanı,
Almanya ve Fransız Büyükelçiliği,
Amerikan Külriir Merkezi, tngiliz
Konsolosluğu ve Avusturya Kültür
Bakanhğı'nın katkılanyla gerçeldeştirilen
festivalde Fransız, tngiliz ve Amerikan
kültürlerine yönelik etkinliklerin yanı sua
Japon dansı ve tiyatrosu; aynca Mısır
müziği önemli bir yer tutuyor. '"'»<
Festival boyunca Fransa'da çok sayıda
sanatçının yanı sıra, elli kadar Mısırlı
dansçı, müzisyen ve şarkıcı da
sanatseverleri, Nil ezgileriyle ve Mısır'ın
en eski gelenekleriyle tanıştırmaya
hazırlanıyorlar.
Festival kapsamında, ünlü tiyatro
yönetmeni Robert VYHson'un sahneye
koyduğu iki önemli tiyatro oyunu ilk göze
çarpan etkinlikler arasında yer alıyor.
Bunlardan birincisi, Marguerite Duras'ın
yapıtından tiyatroya uyarianan "La
Maladie de la Mort". Theatre Vidy-
Lausanne E.T.E. tarafından yorumlanan
oyunu, Gertrude Stein'in yazıp yine
Robert VVilson'un sahneye koyduğu,
Creteil Maison des Arts tarafından
yorumlanan "Saints and SingmgT
'izliyor.
Tiyatro etkinlikleri bu kadarla bitmiyor.
Ünlü yazar VVilliam Shakespeare'in,
Stephane Braunschvveig tarafından sahneye
konan eseri "Kısasa Kısas" Theatre des
Amandiers-Nanterre tarafından
yonımlanırken, bu gösteriyi. Rkhard
Foreman'ın hem yazıp hem yönettiği ve
Theatre de Gennevilliers tarafından
yorumlanan "Pearls for Pigs" adlı oyun
takıp ediyor. Modern dans sanatının
dünyaca tanınmış ismi Mikhail Banşnikov
da festivalde göze çarpan önemli isimler
arasında. Sanatçı, grubu "VVbite Oak
Dance Project" ile festival kapsamında
renkli bir dans gösterisi sunacak. Etkinlikte
aynca, Morton Fektman, üç farklı konser
verecek.
Richard Wagner'in gelini Winifred Wagner'in doğumunun lOO.yılında Bayreuth'da anılması sorun yarattı
Winnie'ııiıı anlaşdmaz Wolf hayranlığı
Költür Servisi - "Almanya'da konuştu-
ğum birçok insan icinden yalruzca bir ka-
dın Hitler'e hayrandı. tngiliz asıllı bir Al-
man." lşte Klaus Mann böyle yazıyor
1945 yılında RichardVVagner'in gelini ve
Baynıeth Festivali'ni düzenleyen VVlnif-
redWagnerhakkında. "BubayanıBayre-
uth yakınlanndaki evinde ziyaret ettigim-
de Hitler hakkında şöyle söy lüyordu: Ar-
kadaş ımyız? Evet gerçekten de arkada-
şjz."
'• VVagner, yaşamının sonuna dek, 1980
yıhna kadar, 60 milyondan fazla insanı
•katleden Hitler'e karşı olan hayranlığını
hiçbir zaman gizlemedi. Hatta, Hhler'in
aslında hiç de kötü bir insan olmadığını,
insaılann onunyaphklannı abarttığından
bahsetti.
Bu yaz, Winifred VVagner'in doğumu-
nun yüzüncüyılı. Hitler hayranı ve 1930-
1945 yıllan Bayreuth Festivali'ni düzen-
leyen bubayanı anma töreni ailesine, özel-
likle de oğlu VVongang VVagner'e birçok
zorluk yaşattı. Annesinin tersine VVolf-
gang, ne Hitler'i ne de Üçüncü Alman
De%leti'ni destekliyordu. Gerçekten de
1945 yılmdan sonra Hitler sanki yokmuş
gibidavranan Wolfgang, o yıllan annnsa-
tan belge ve festival arşivlerini sakladı,
Bayreuth kûtüphanesindeki kitaplan da
yasikladı.
Annesinin yüzüncü doğum gününde
nasJ anılacağı konusunda birçok prob-
lerrJe karşı karşıya kalan VVolfgang, ilk
zaııanlarda festival kapsamında Winif-
red in yaşamına ait fotoğraf ve belgeler-
detjbtr sergi açmayı düşünürken, annesi-
nin Hıtler'le ilişkisi gündeme gelince,
Bayreuth Operası'nda bir anma töreni dü-
zeıiemeyi Krcih etti.
Vinifred Wagner, Hitler'in en yakın ar-
kacası olarak tarihe geçti. Wagner, Hit-
ler'e ilkkez 1923 yılında Hitler'in konuş-
maiinı dinlemek üzere gittiği Bayreuth 'ta,
Wagner ailesınin bir üyesi olarak tanıştı.
Bından sonra ise Hitler ve VVagner birbi-
rinJen çok etkilendi ve iyi birer arkadaş
oldılar Hiıler, Münih ve Berlin'e yolcu-
inifred
Wagner, Hitler'in
en yakın arkadaşı
olarak tarihe geçti.
'Winnie' 1930-
1945 yıllannda
Bayreuth
Festivali'ni
düzenledi. Oğlu
Wolfgang,
annesinin 100.
doğum gününde
nasıl anılacağı
konusunda birçok
sorunla karşı
karşıya kaldı.
luk ettiğinde, özellikle geceleri ve gizlice
Wagner'i ziyaret ederdi. Hitler'in hayran
oldugu dört kadından biri olan VVagner,
her yıl yaz aylannda on beş günlüğüne
Hitler'ı Bayreuth'ta misafır ederdi.
33 yaşında, deneyimsiz yönetid
AlbertSpeer'inkayıtlanna göre Hitler,
VVagner'in ailesiyle birlikte olduğunda
hiçbir yerde olmadıgı kadar mutlu ve ra-
hat olurdu. VVınifred ve dört çocuğu, Hit-
ler'e "sen" diye hitap eden ender kişiler-
dendi. Hatta VVınifred, Hitler'e "Wbir di-
ye seslenirken Hitler de "Winifred"i
"vVinnie'' olarak çağınrdı.
VVinifred VVagner, bundan 100 yıl önce
23 haziranda Hastings'te doğdu. Babası,
Hindistan'da mühendisken, tiyatro eleş-
tirmeni olmak için Londra'ya gelir. An-
nesi de oyuncu olan VVinifred, henüz iki
yaşındayİcen anne ve babasmı kaybeder.
10 yaşına kadar tngiltere'de uzak bir ak-
rabası, piyanist Karl KKndvvorrh'un eşı
Henriette Klindvvorth tarafından büyütü-
lür. 17 yaşına geldiğinde ise Klindvvorth
ailesinin yakın dostu olan VVagner aile-
siyle tanışır. Genç ve çekici bir kadın olan
VVinifred ile 45 yaşında ve homoseksüel
olan Siegfried biribirine âşık olur ve ev-
lenirler. ilk zamanlarda birbiriyle çok iyi-
anlaşan çiftin dört çocuğu olur. Ancak
aralanndaki yaş farkı ve Siegfried'in za-
manının çoğunu festivale ayınnası yüzün-
den sorunlar yaşamayabaşlarlar. VVinifred
kocasvndabulamadıgı özellikleri Hitler"de
bulur. VVinifred savaştan sonra arkadaşı-
na gönderdıği bir mektupta şöyle yazıyor:
"Bu aa bhene dek dayanacağnn, çünkü o
çok iyi ve asil birisi"
Savaş bittiğınde ise bazı otoriteler, Wi-
nifred'i Nazilerin en büyük destekçisi ol-
makla ve hatta Vv'inifred'in politik amaç-
lan için Wagner ailesine girdığini iddia et-
tiler. Şimdiler unutulsa da VVinifred, Siegf-
ried'in 1930 yılındaki ani ölümünden son-
ra kendisine kalan miras yüzünden uzun
süre konuşuldu. 33 yaşında ve hiçbir yö-
neticilik deneyimi obnayan bu tngiliz ka-
dın, gerek müzik gerek tiyatro gerekse
halkla ilişkiler açısmdan festivali 20. yüz-
yılataşıdı. Budabaşkabirtngiliz'i.Mar-
garetThatcher'i anımsatıyor.
Parti içinde de etkisi vardı
Savaş sonrasında, VVinifred yaşamında
iki önemli başansı olduğundan sözeder.
Bunlardan birincisi, Goebbels, politik
amaçlan için propanganda aracı olarak
kullansada festivalin, kültürel ve sanatsal
acıdan devam etmesi.
Hatta, VVuıifred'in isteği üzerine Hitler,
1933 yılında düzenlenen festivalde, Yahu-
dılerle evli sanatçılann da yer almasına
izin verdi. Hattahiçbir Alman operası, bir
Yahudiyle evli olan ünlü besteci Franz
von Hoesslin ile çahşamazken, VVinifred,
onunla dört sezon çalıştı. Bu dönem için-
de Nazilerin yabancı şarkıcılara karşı iz-
lediği poitikaya da aldırmadı VVinifred.
Günluğünde Hitler'den yakındığı gerek-
çesiyle Goebbels'in Reich Kültür Oda-
sı'na da katılmayı reddetti. Başan olarak
adlandırdığı ıkinci şey de Nazilerle başı
derde giren Yahudılere yardım etmesi.
Führer'in yakın arkadaşı olan VVinifred,
parti içindekiler üzerinde de bir etkiye sa-
hipti. Bu da VVuıifred'in Hitler'in yaptık-
lannın az da olsa farkına vardığını göste-
rir.
Torunu evlathktan reddedildi
1975 yılında yaphğı bir söyleşıde, VVi-
nifred, Hitler'den ne kadaretkilendiğinden
söz ediyordu ve "Hitier'i o günlerde suç-
landığı şey lerin ötesinde çok iyi tanryo-
nım" diyordu. Söyleşinin sonuna doğru
ise Hitler'e olan bu ilgisinin bir psikana-
liz sonucu anlaşılabileceğini söyledi.
Bundan beş yıl sonra da 82 yaşında yaşa-
mını yitirdi,
Öykünün burada bitmesi gerekirken,
VVinifred'in torunu Gottfried. VVuıifred'in
Hitler'le olan ilişkisine karşı bir tepki ola-
rak "He Who Does Not Howl VVhh The
VVolP isimli kitabı yazdı. Bu kitap yü-
zünden evlatlıktan reddedilen Gottfried,
kitabuıda büyükannesi Winifred'in Hit-
ler'in 1924 yılında hapisteyken yazdığı
"Mein KampP isimli kitabı için gerekli
belgeleri sağladığından, hatta VVinifred o
belgeleri sağlamasaydı Hitler'in bu kita-
bı yazamayacağından bahsediyor.
Bayreuth Festrvali'ne katılan ve daha
sonra tutuklanan Yahudi şarkıcılar, Wi-
nifred'e yazar ve kendilerine yardım et-
mesini ister, ancak yardım isteklerine bir
cevap alamayan Yahudi şarkıcılar topla-
ma kampında ölürler. Ancak Gottfried, ki-
tabında bu konudan hiç sözetmiyor.
VVinifred, Nazi Almanyası'nda birçok
insandan daha fazla saldınya maruz kal-
dı. Peki VVinifred'in suçu, VVubeun Furt-
wangler, Karl Böhm. Hans Knapperts-
buch, Hans PTıtzner, Richard Strauss gibi
Hitler tarafından onurlandınlan ve her
yerde Nazileri destekleyen sanatçılardan
daha mı fazla?
Mapvm'in Odası'na
buyuk odul
• Kültür Servisi - "Marvin'in
Odası" isimli fihn Uluslararası
Moskova Film Festivali'nde "büyük
ÖdüF'ü kazandı. Aynca yapımcı Robert De Niro,
Sophia Loren, Catherine Denevue. Gina Lollobrigida
ve Rus yönetmen Andrei Konçalovski de film
endüstrisine yapmış oldugu katkılanndan dolayı özel
odül kazandılar. Ödüller, Moskova'da yaşanan
ekonomik krize ragmen gerçekleştirilmesı ıçm 6
milyon dolar harcanan ve bu yüzden birçok eleştiri
alan 10 gün süreli film festivalinin son gününde
açıklandı. "St. George Alnn Ödülü"nü Diana
Keaton, Meryl Streep'in rol aldığı ve Jerry Zaks'uı
yönettiği "Marvin'in Odası" isimli film aldı.
GHıseppe Anneda vefat etti
• Kültür Servisi - Mandohn'in prensi olarak tanınan
ünlü ttalyan sanatçı Giusseppe Anneda önceki gün
vefat etti. Sardinya Adası'nda yer alan Cagliari'de
dünyaya gelen Anneda 94 yaşındaydı. Yaylı çalgılann
ttalya'da yeniden keşfedimiesini sağlayan sanatçı
özellikle Vivaldi ve Mozart yorumlanyla tanınıyordu.
Londra, Milan, New York, Paris, Tokyo ve Viyana'da
konserler veren Anneda'nın son konseri 1987 yılında
doğduğu şehirde gerçekleştirilmiştı. Sanatçı özellikle
mandolın dersleri verdiğı Tokyo'da ilgi görüyordu.
Adam Yaymevrnde yeni kitaplar
• Kültür Servisi - Adam
Yayınevi, yaz dönemine
birçok yeni kitapla girdi.
Bunlardan birisi, Aziz
Nesin'in ölümünün ikinci
yıldönümünde, Aziz
Nesin'in 1955-1980 yıllan
arasında çeşitli yayın
organlannda çıkan, çoğu
yine yazann bu gazete ve
dergilerden keserek
arşivlediği, ancak şimdiye
dek kıtap olarak
yayımlanmamış
yazılanndan oluşan
"Gözünüz Aydm
Efendim" isimli kitap. Ataol Behramoğlu'nun 1975
yılından itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan
Nâzım Hikmet'le ilgili yazılannın toplammdan
oluşan "Nâzım'a Bir Güz Çelengi", Yeşim Salman'ın
ikinci ve son şiir kitabı "Zaman Kitabı" ve ülkemizin
önde gelen toplumbilimcilerinden Niyazi Berkes'in
"Teokrasi ve Laiklik" isimli kitaplar Adam
Yayınevi'nden çıkan kitaplar arasında. Adam
Yayınevi aynca, Fakir Baykurt'un. yavımland^ı \ j |
yıllarda büyük ilgi gören, 1970 yılmdaTRT'nin, <••>
1971 yılında da Türk Dil Kurumu'nun roman
ödüllerini kazanan "Tırpan" isimli kitabını da
yeniden yayımladı.
aaznesn
GÖZÜNÜZ AYDIN
EFENDİM
• Kültür Servisi - Elton John, Enc Clapton, Sting ve
Paul McCartney Karayipler'in geçen ay bir volkan
faciasında gördüğü zaran karşılamak amacıyla bir
yardım konseri düzenliyor. 800 bm dolar gelir
sağlanması amaçlanan konsere Marc Knopfler'ın da
katılması bekleniyor. Konser 15 eylül tarihinde
Londra"da gerçekleşecek. Kampanya Beatles'ın
danışmanlanndan Sir George Martin tarafından
yürütülüyor. Birkaç yıl önce gerçekleşen bir felaket
sırasında ise Martin'in adadaki stüdyosu büyük zarar
görmüştü. Ingiliz yetkililer ay başında adaya 6.5
milyon poundluk bir yardım göndereceklerini
açıkladılar. 25 haziran tarihinde gerçekleşen
patlamada 9 kişi de yaşamını yıtirmişti.
Yridız İbpahimova Kemer
GoHftCountry CJub'da
• Kültür Servisi - Birçok
özgün çalışmaya imza atan
Yıldız ıbrahimova, 12
ağustosta Kemer
Golf&Country Club'da bir
konser verecek. Şan ve
piyano eğitimi gördüğü
Sofya Müzik Lisesi'ni
birincilikle bitiren
tbrahimova, Bulgar Devlet
Müzik Akademisi'nin Teorik
Fakültesi'nde ses, şarkı
söyleme ve şan eğitimini, kolaraur soprano olarak
tamamladı. Özgün doğaçlama ustalığıyla
Ibrahimova, Bulgar ve Türk halk müziklerini caz
stilinde evrenselleştirme amacma yönelik çalışmalar
yapıyor.
Diyarbakıp Surları yeniden
pestore ediliyor
• Küttür Servisi - Dünyada Çin Seddi'nden sonra
dayanıklılık ve uzunluk bakımından ikinci büyük ve
tarihi değere sahip olan Diyarbakır Surlan 30 yıl
aradan sonra yeniden restore ediliyor. Diyarbalor
Valiliği tl Özel Idaresi tarafından restore için 100
milyar Ura ödenek aynlan surlara, Kültür Bakanlığı '
tarafından ise 15 milyar lira gönderildi. Atatürk'ün
Diyarbakır'a her gelişinde. çevre düzenlemesi, bakım
ve onanmı için sık sık emir verdiği Diyarbakır
Surlan, Atatürk'ün ölümünden ancak 28 yıl sonra
1967 yılında restore edilebilmişti. Surlara bu tarihten
sonra gösterilen ilgi ve değer azalmış, büyük bir dış
tahribata uğramışu. Özellikle gecekondulaşmanın bu
yapılara yakın ve bitişik şekilde gerçekleşmesi
surlarda büyük bir yıkıma da neden oldu. MÖ 349
yıhnda Roma tmparatoru 2. Kostantinus tarafından
inşa edilen Diyarbakır Surlan, 82 Burç ve 4 büyük
kapıdan oluşuyor. Yerden yüksekliği 12, genişliği ise
5 metre olan ve Diyarbakır'ı çepeçevre saran surlann
uzunluğu ise 5 kilometre.
BUGUN
• RUMELt HİSARI'nda saat 21.00'de Yaşar'ın
konsen dinlenebilir.
• BOĞAZtÇİ ÜNtVERSİTESİ Sinema Kulübü
etkinliklen kapsamında Murat Dikmen Salonu'nda
saat 19.00'da "Özlem...Dün'e...Bugün'e... Yann'a"
adlı film izlenebilir.
• TARİHİ DARPHANE'de saat 13.00-15.00'te
Tanju Akleman'ın "Türkiye Arkeolojisi" başhklı
saydam gösterisi; saat 17.30'da Cihan Sayın'ın
Klasik Türk Müziği konseri izlenebilir.