05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Müzik tarihinin efsanevi ismi Miles Davis'in yapıtlan 7-25 ekim tarihleri arasmda Aksanat'ta sergilenecek Mîles Davis renlderiyle IstanbuFdaKüttür Servisi - Efsanevi trompetçi ve kompozıtör Miles Davis'in resim ser- gısi, Tûrkiye'de ilk kez 7-25 Ekim 1997 tarihleri arasında Aksanat Sergi Salo- nu'nda Türk sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Akbank Caz Festivali kap- samında gerçekleştirilecek olan sergi, Davis'in 80 adet yağlıboya tablosunu içeriyor. . 1980'liyıllannbaşındanitibarenmü- ziğin yanı sıra resimle de ilgilenmeye başlayan sanatçı, sadece müziğiyle de- ğil. görsel sanatlarla da duygulannı ifa- de edebileceğini kanıtladı. Yaşamımn son 10 yılını resim yaparak geçiren sa- natçı. bu etkinliğini, felç olduktan son- ra daha da ilerletti. Resim yapmaya primitif figürlerle başlayan Miles Davis, daha sonralan renk ve kompozisyon ağırlıklı yapıtlar koydu ortaya. Sanatçının karakalem çi- zirrüeriyle başlayan resim serûveni, tu- val üzerine soyut kompozisyonlarla da- ha dailerledi. Sanatçının yağlıboya tab- lolan onun duygulannı ve düşünceleri- ni yansıttı ve müziğinde oldugu gibi do- ğaçlama ve değişkenlik açısından zen- ginifadelerkazandı. 1980'den sonra za- manırun büyük bir bölümünü eskizler ve resimler yaparak geçiren sanatçı, Op- kı müziğinde oldugu gibi resimlerinde de karakterinin önemli aynntılannı öne çıkardı. En büyük ilham kaynağını kadın vü- cudundan ve onun hareketinden alan Miles Davis, dans edenleri resmetmek- ten de büyük haz duydu ve onlann vü- cut hareketlerini tuvaline yansıttı. Mü- zisyenleri ve gerçek olmayan çizgi film kahramanlannı da resmeden sanatçı, önceleri soyut akırran etkisinde kaldı ve Milan'daki Memphis ressam hareketin- den etkilendi. Miles Davis, otobiyografisinde res- me olan ilgisini şöyle anlatıyor: "Gide- rek daha çok çiziyor, daha çok boyuyo- nım; evde olduğum zaman günde bir- kaç saat resimle meşgul oluyorum. Tür- nedey ken de öyle. Beni dinlendiriyor re- sim yapmak, yumuşaüyor. Ha>al gü- cümden çıkan resmi görmeyi de çok se- lderek daha çok çiziyor, daha çok boyuyorum; evde olduğum zaman günde birkaç saat resimle meşgul oluyorum. Turnedeyken de öyle. Beni dinlendiriyor resim yapmak, yumuşatryor. Hayal gücümden çıkan resmi görmeyi de çok seviyorum. Terapi gibi bir şey benim için resim yapmak. Müziğime karşı nasıl tutkuluysam resme karşı da tutkuluyum.' Miles Davis'in resiınleri ülkemizde ilk kez Akbank Caz Festivali kapsamında ekim ayında Aksanat'ta sergilenecek. viyorum. Terapi gibi bir şey benim için resimyapmak. Müziğime karşı nasü tut- kuluysam resme karşı da rutkuluv um." Yaşamının son iki yılında daha çok Afrika sanatı etkili yapıtlar üretmek için soyut sanattan uzaîdaşan Miles Davis, hiçbir zaman saüş amacıyla resim yap- madı. Tablolanna çok bağlı olan sanat- çı ancak yıllar sonra yapıtlannın satışa sunulmasına razı oldu. "Resimlerimde birden fazla gözle karşılaşabilirsiniz. Çünkü gözler insanın tüm karakterini ortaya koyar. Gözlerin balaşmdan ve ko- nuşmasuıdan onlann yaşh, kurnaz ya da dindar mı olduğunu anlarsınız. Eğer bir totem yapaeak olsaydım. farklı yer- lere bakan farklı y üzter yapmak ister- dim." Miles Davis'in ressamlar hakkında- ki düşünceleri ise şöyle:a Ressamlarve ressamlann arasında büyük ressamlar vardı. Bu yûzydda, kanunca Pıcasso bü- yüktü, bir de Dali. Dali benim en sevdi- ğim ressamdı. Dali'yi ölümü çizerken sergüedigi hayal gücünden ötürü seve- rim, sürrealizmini sevdiğün için. Da- B'nin sürrealizminde bir teknik vardır daima. -en azından benim için- öyle de- ğjşiktir ki.. biliyorsun, bir kadının göğ- sünde bir adam başı gibi. Ve Dali'nin re- simlerinde ustaca bir bütünlük vardır. PScasso'nun resimlerinde, kübizm dışın- da, bir Afrika etkisi vardır ve ben onu zaten tanryordum. Dolayısryia Dali da- ha ilginçti benim için, bana yeni bir ba- kış açısı kazandırmıstı. Bird de müzik- teöyteydi." Büyük ustanın resimlerinin ilk alıcı- lan Prince, Lionel Richie ve Quincy Jo- nes gibi müzik piyasasının ünlü isimle- ri oldu. Geçen zaman içinde tablolan- nuı fîyatı Amerika'da 100 bin dolara kadar ulaştı. Sanatçı bütün yapıtlanna, hislerini ve geniş hayal gücünü de kat- tı. En sevdiği ve en çok kullandığı renk- ler yeşil, san, kahverengi ve kırmızı olan Davis'in, bazı çalışmalan aydınhk ve canlıyken, bazılan karanlık ve gi- zem dolu oldu yaşarru gibi. Sanatçı ay- nca, resimlerinde totem yüzler, karan- lık, bazen kötü, mistik figürlere de yer verdi. Bütün bunlar Davis'in hayatmın görsel güncesinı olui}turdu. İlk sergjsi 1989'da açüdı Miles Davis 1988'den sonra bazı çi- zim ve resimlerinin serigrafîlerini ya- yımlamayı düşündü. 'Notovorthy', 'Fa- ces' ve 'Chorusof Images'dan oluşan ilk üç serigrafi sadece 100 adet çoğaltıldı. Sanatçı bazı özel nedenlerden dolayı 'Noteworthy'den sadece birkaçmı im- zalamakla yetindi. Bu yapıtlann satıl- malanna karşın. bu üç orijinal imzalı Miles Davis serigrafisi Hollanda'nın Harlem kentinde 'Yunnan Art' başhklı bir sergide sergilendi. Miles Davis'in 1991'deki ölümünden sonra 'Sea Hor- ses' adlı yapıhndan 200, 'The Kiss' ve 'Don Oubıote' adlı yapıtmdan 450 adet serigrafi yapıldı ve birkısmı hâlâ sahlı- yor. Aynca sanatçının kendi portresine ve 'Roots' adlı yapıtına ilgi de oldukça büyük ve bu yapıtlannda serigrafileri- nin yapılması amaçlanıyor. Davis'in ilk resim sergisi 1989 yılın- da Amerika'da açıldı. Bu sergiyi Kana- da, Kalifornia, Japonya, New York, Is- viçre, Florida ve Michigan sergileri iz- ledi. Diğer ressamlann yapıtlanyla ilgi- lenmesine rağmen sadece kendi iç se- sini dinleyen ve onlardan doğrudan et- kilenmeyi reddeden sanatçı, seyirciyi yeni bir şey keşfetmeye davet ederken ona meydan okumayı da amaç edindi sanat yaşarru boyunca. 'Paris Güz Festivali'eylüldebaşhyor Festi\alde Robert WDson'ın sahneiediği iki oyun oynanacak. Kültür Servisi - Adını, dünyanın bir numaralı kültür ve sanat kenti olarak kabul edilen Paris*ten alan geleneksel "Paris Güz Festivali / Le Festival d'Automne a Paris", bu yıl da 19 eylül - 21 arahk tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Başlangıcından günümüze dek her yıl çeşitli sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan festival, bu sonbahar yine tiyatro, dans, müzik, şiir ve çeşitli sergilerle dopdolu. Kültür Bakanlığı, Paris Belediyesi, Fransız Sanatsal Etkinlikler Demeği, Dışişleri Bakanlığı. Kültür Bakanlığı Uluslararası Departmanı, Almanya ve Fransız Büyükelçiliği, Amerikan Külriir Merkezi, tngiliz Konsolosluğu ve Avusturya Kültür Bakanhğı'nın katkılanyla gerçeldeştirilen festivalde Fransız, tngiliz ve Amerikan kültürlerine yönelik etkinliklerin yanı sua Japon dansı ve tiyatrosu; aynca Mısır müziği önemli bir yer tutuyor. '"'»< Festival boyunca Fransa'da çok sayıda sanatçının yanı sıra, elli kadar Mısırlı dansçı, müzisyen ve şarkıcı da sanatseverleri, Nil ezgileriyle ve Mısır'ın en eski gelenekleriyle tanıştırmaya hazırlanıyorlar. Festival kapsamında, ünlü tiyatro yönetmeni Robert VYHson'un sahneye koyduğu iki önemli tiyatro oyunu ilk göze çarpan etkinlikler arasında yer alıyor. Bunlardan birincisi, Marguerite Duras'ın yapıtından tiyatroya uyarianan "La Maladie de la Mort". Theatre Vidy- Lausanne E.T.E. tarafından yorumlanan oyunu, Gertrude Stein'in yazıp yine Robert VVilson'un sahneye koyduğu, Creteil Maison des Arts tarafından yorumlanan "Saints and SingmgT 'izliyor. Tiyatro etkinlikleri bu kadarla bitmiyor. Ünlü yazar VVilliam Shakespeare'in, Stephane Braunschvveig tarafından sahneye konan eseri "Kısasa Kısas" Theatre des Amandiers-Nanterre tarafından yonımlanırken, bu gösteriyi. Rkhard Foreman'ın hem yazıp hem yönettiği ve Theatre de Gennevilliers tarafından yorumlanan "Pearls for Pigs" adlı oyun takıp ediyor. Modern dans sanatının dünyaca tanınmış ismi Mikhail Banşnikov da festivalde göze çarpan önemli isimler arasında. Sanatçı, grubu "VVbite Oak Dance Project" ile festival kapsamında renkli bir dans gösterisi sunacak. Etkinlikte aynca, Morton Fektman, üç farklı konser verecek. Richard Wagner'in gelini Winifred Wagner'in doğumunun lOO.yılında Bayreuth'da anılması sorun yarattı Winnie'ııiıı anlaşdmaz Wolf hayranlığı Költür Servisi - "Almanya'da konuştu- ğum birçok insan icinden yalruzca bir ka- dın Hitler'e hayrandı. tngiliz asıllı bir Al- man." lşte Klaus Mann böyle yazıyor 1945 yılında RichardVVagner'in gelini ve Baynıeth Festivali'ni düzenleyen VVlnif- redWagnerhakkında. "BubayanıBayre- uth yakınlanndaki evinde ziyaret ettigim- de Hitler hakkında şöyle söy lüyordu: Ar- kadaş ımyız? Evet gerçekten de arkada- şjz." '• VVagner, yaşamının sonuna dek, 1980 yıhna kadar, 60 milyondan fazla insanı •katleden Hitler'e karşı olan hayranlığını hiçbir zaman gizlemedi. Hatta, Hhler'in aslında hiç de kötü bir insan olmadığını, insaılann onunyaphklannı abarttığından bahsetti. Bu yaz, Winifred VVagner'in doğumu- nun yüzüncüyılı. Hitler hayranı ve 1930- 1945 yıllan Bayreuth Festivali'ni düzen- leyen bubayanı anma töreni ailesine, özel- likle de oğlu VVongang VVagner'e birçok zorluk yaşattı. Annesinin tersine VVolf- gang, ne Hitler'i ne de Üçüncü Alman De%leti'ni destekliyordu. Gerçekten de 1945 yılmdan sonra Hitler sanki yokmuş gibidavranan Wolfgang, o yıllan annnsa- tan belge ve festival arşivlerini sakladı, Bayreuth kûtüphanesindeki kitaplan da yasikladı. Annesinin yüzüncü doğum gününde nasJ anılacağı konusunda birçok prob- lerrJe karşı karşıya kalan VVolfgang, ilk zaııanlarda festival kapsamında Winif- red in yaşamına ait fotoğraf ve belgeler- detjbtr sergi açmayı düşünürken, annesi- nin Hıtler'le ilişkisi gündeme gelince, Bayreuth Operası'nda bir anma töreni dü- zeıiemeyi Krcih etti. Vinifred Wagner, Hitler'in en yakın ar- kacası olarak tarihe geçti. Wagner, Hit- ler'e ilkkez 1923 yılında Hitler'in konuş- maiinı dinlemek üzere gittiği Bayreuth 'ta, Wagner ailesınin bir üyesi olarak tanıştı. Bından sonra ise Hitler ve VVagner birbi- rinJen çok etkilendi ve iyi birer arkadaş oldılar Hiıler, Münih ve Berlin'e yolcu- inifred Wagner, Hitler'in en yakın arkadaşı olarak tarihe geçti. 'Winnie' 1930- 1945 yıllannda Bayreuth Festivali'ni düzenledi. Oğlu Wolfgang, annesinin 100. doğum gününde nasıl anılacağı konusunda birçok sorunla karşı karşıya kaldı. luk ettiğinde, özellikle geceleri ve gizlice Wagner'i ziyaret ederdi. Hitler'in hayran oldugu dört kadından biri olan VVagner, her yıl yaz aylannda on beş günlüğüne Hitler'ı Bayreuth'ta misafır ederdi. 33 yaşında, deneyimsiz yönetid AlbertSpeer'inkayıtlanna göre Hitler, VVagner'in ailesiyle birlikte olduğunda hiçbir yerde olmadıgı kadar mutlu ve ra- hat olurdu. VVınifred ve dört çocuğu, Hit- ler'e "sen" diye hitap eden ender kişiler- dendi. Hatta VVınifred, Hitler'e "Wbir di- ye seslenirken Hitler de "Winifred"i "vVinnie'' olarak çağınrdı. VVinifred VVagner, bundan 100 yıl önce 23 haziranda Hastings'te doğdu. Babası, Hindistan'da mühendisken, tiyatro eleş- tirmeni olmak için Londra'ya gelir. An- nesi de oyuncu olan VVinifred, henüz iki yaşındayİcen anne ve babasmı kaybeder. 10 yaşına kadar tngiltere'de uzak bir ak- rabası, piyanist Karl KKndvvorrh'un eşı Henriette Klindvvorth tarafından büyütü- lür. 17 yaşına geldiğinde ise Klindvvorth ailesinin yakın dostu olan VVagner aile- siyle tanışır. Genç ve çekici bir kadın olan VVinifred ile 45 yaşında ve homoseksüel olan Siegfried biribirine âşık olur ve ev- lenirler. ilk zamanlarda birbiriyle çok iyi- anlaşan çiftin dört çocuğu olur. Ancak aralanndaki yaş farkı ve Siegfried'in za- manının çoğunu festivale ayınnası yüzün- den sorunlar yaşamayabaşlarlar. VVinifred kocasvndabulamadıgı özellikleri Hitler"de bulur. VVinifred savaştan sonra arkadaşı- na gönderdıği bir mektupta şöyle yazıyor: "Bu aa bhene dek dayanacağnn, çünkü o çok iyi ve asil birisi" Savaş bittiğınde ise bazı otoriteler, Wi- nifred'i Nazilerin en büyük destekçisi ol- makla ve hatta Vv'inifred'in politik amaç- lan için Wagner ailesine girdığini iddia et- tiler. Şimdiler unutulsa da VVinifred, Siegf- ried'in 1930 yılındaki ani ölümünden son- ra kendisine kalan miras yüzünden uzun süre konuşuldu. 33 yaşında ve hiçbir yö- neticilik deneyimi obnayan bu tngiliz ka- dın, gerek müzik gerek tiyatro gerekse halkla ilişkiler açısmdan festivali 20. yüz- yılataşıdı. Budabaşkabirtngiliz'i.Mar- garetThatcher'i anımsatıyor. Parti içinde de etkisi vardı Savaş sonrasında, VVinifred yaşamında iki önemli başansı olduğundan sözeder. Bunlardan birincisi, Goebbels, politik amaçlan için propanganda aracı olarak kullansada festivalin, kültürel ve sanatsal acıdan devam etmesi. Hatta, VVuıifred'in isteği üzerine Hitler, 1933 yılında düzenlenen festivalde, Yahu- dılerle evli sanatçılann da yer almasına izin verdi. Hattahiçbir Alman operası, bir Yahudiyle evli olan ünlü besteci Franz von Hoesslin ile çahşamazken, VVinifred, onunla dört sezon çalıştı. Bu dönem için- de Nazilerin yabancı şarkıcılara karşı iz- lediği poitikaya da aldırmadı VVinifred. Günluğünde Hitler'den yakındığı gerek- çesiyle Goebbels'in Reich Kültür Oda- sı'na da katılmayı reddetti. Başan olarak adlandırdığı ıkinci şey de Nazilerle başı derde giren Yahudılere yardım etmesi. Führer'in yakın arkadaşı olan VVinifred, parti içindekiler üzerinde de bir etkiye sa- hipti. Bu da VVuıifred'in Hitler'in yaptık- lannın az da olsa farkına vardığını göste- rir. Torunu evlathktan reddedildi 1975 yılında yaphğı bir söyleşıde, VVi- nifred, Hitler'den ne kadaretkilendiğinden söz ediyordu ve "Hitier'i o günlerde suç- landığı şey lerin ötesinde çok iyi tanryo- nım" diyordu. Söyleşinin sonuna doğru ise Hitler'e olan bu ilgisinin bir psikana- liz sonucu anlaşılabileceğini söyledi. Bundan beş yıl sonra da 82 yaşında yaşa- mını yitirdi, Öykünün burada bitmesi gerekirken, VVinifred'in torunu Gottfried. VVuıifred'in Hitler'le olan ilişkisine karşı bir tepki ola- rak "He Who Does Not Howl VVhh The VVolP isimli kitabı yazdı. Bu kitap yü- zünden evlatlıktan reddedilen Gottfried, kitabuıda büyükannesi Winifred'in Hit- ler'in 1924 yılında hapisteyken yazdığı "Mein KampP isimli kitabı için gerekli belgeleri sağladığından, hatta VVinifred o belgeleri sağlamasaydı Hitler'in bu kita- bı yazamayacağından bahsediyor. Bayreuth Festrvali'ne katılan ve daha sonra tutuklanan Yahudi şarkıcılar, Wi- nifred'e yazar ve kendilerine yardım et- mesini ister, ancak yardım isteklerine bir cevap alamayan Yahudi şarkıcılar topla- ma kampında ölürler. Ancak Gottfried, ki- tabında bu konudan hiç sözetmiyor. VVinifred, Nazi Almanyası'nda birçok insandan daha fazla saldınya maruz kal- dı. Peki VVinifred'in suçu, VVubeun Furt- wangler, Karl Böhm. Hans Knapperts- buch, Hans PTıtzner, Richard Strauss gibi Hitler tarafından onurlandınlan ve her yerde Nazileri destekleyen sanatçılardan daha mı fazla? Mapvm'in Odası'na buyuk odul • Kültür Servisi - "Marvin'in Odası" isimli fihn Uluslararası Moskova Film Festivali'nde "büyük ÖdüF'ü kazandı. Aynca yapımcı Robert De Niro, Sophia Loren, Catherine Denevue. Gina Lollobrigida ve Rus yönetmen Andrei Konçalovski de film endüstrisine yapmış oldugu katkılanndan dolayı özel odül kazandılar. Ödüller, Moskova'da yaşanan ekonomik krize ragmen gerçekleştirilmesı ıçm 6 milyon dolar harcanan ve bu yüzden birçok eleştiri alan 10 gün süreli film festivalinin son gününde açıklandı. "St. George Alnn Ödülü"nü Diana Keaton, Meryl Streep'in rol aldığı ve Jerry Zaks'uı yönettiği "Marvin'in Odası" isimli film aldı. GHıseppe Anneda vefat etti • Kültür Servisi - Mandohn'in prensi olarak tanınan ünlü ttalyan sanatçı Giusseppe Anneda önceki gün vefat etti. Sardinya Adası'nda yer alan Cagliari'de dünyaya gelen Anneda 94 yaşındaydı. Yaylı çalgılann ttalya'da yeniden keşfedimiesini sağlayan sanatçı özellikle Vivaldi ve Mozart yorumlanyla tanınıyordu. Londra, Milan, New York, Paris, Tokyo ve Viyana'da konserler veren Anneda'nın son konseri 1987 yılında doğduğu şehirde gerçekleştirilmiştı. Sanatçı özellikle mandolın dersleri verdiğı Tokyo'da ilgi görüyordu. Adam Yaymevrnde yeni kitaplar • Kültür Servisi - Adam Yayınevi, yaz dönemine birçok yeni kitapla girdi. Bunlardan birisi, Aziz Nesin'in ölümünün ikinci yıldönümünde, Aziz Nesin'in 1955-1980 yıllan arasında çeşitli yayın organlannda çıkan, çoğu yine yazann bu gazete ve dergilerden keserek arşivlediği, ancak şimdiye dek kıtap olarak yayımlanmamış yazılanndan oluşan "Gözünüz Aydm Efendim" isimli kitap. Ataol Behramoğlu'nun 1975 yılından itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan Nâzım Hikmet'le ilgili yazılannın toplammdan oluşan "Nâzım'a Bir Güz Çelengi", Yeşim Salman'ın ikinci ve son şiir kitabı "Zaman Kitabı" ve ülkemizin önde gelen toplumbilimcilerinden Niyazi Berkes'in "Teokrasi ve Laiklik" isimli kitaplar Adam Yayınevi'nden çıkan kitaplar arasında. Adam Yayınevi aynca, Fakir Baykurt'un. yavımland^ı \ j | yıllarda büyük ilgi gören, 1970 yılmdaTRT'nin, <••> 1971 yılında da Türk Dil Kurumu'nun roman ödüllerini kazanan "Tırpan" isimli kitabını da yeniden yayımladı. aaznesn GÖZÜNÜZ AYDIN EFENDİM • Kültür Servisi - Elton John, Enc Clapton, Sting ve Paul McCartney Karayipler'in geçen ay bir volkan faciasında gördüğü zaran karşılamak amacıyla bir yardım konseri düzenliyor. 800 bm dolar gelir sağlanması amaçlanan konsere Marc Knopfler'ın da katılması bekleniyor. Konser 15 eylül tarihinde Londra"da gerçekleşecek. Kampanya Beatles'ın danışmanlanndan Sir George Martin tarafından yürütülüyor. Birkaç yıl önce gerçekleşen bir felaket sırasında ise Martin'in adadaki stüdyosu büyük zarar görmüştü. Ingiliz yetkililer ay başında adaya 6.5 milyon poundluk bir yardım göndereceklerini açıkladılar. 25 haziran tarihinde gerçekleşen patlamada 9 kişi de yaşamını yıtirmişti. Yridız İbpahimova Kemer GoHftCountry CJub'da • Kültür Servisi - Birçok özgün çalışmaya imza atan Yıldız ıbrahimova, 12 ağustosta Kemer Golf&Country Club'da bir konser verecek. Şan ve piyano eğitimi gördüğü Sofya Müzik Lisesi'ni birincilikle bitiren tbrahimova, Bulgar Devlet Müzik Akademisi'nin Teorik Fakültesi'nde ses, şarkı söyleme ve şan eğitimini, kolaraur soprano olarak tamamladı. Özgün doğaçlama ustalığıyla Ibrahimova, Bulgar ve Türk halk müziklerini caz stilinde evrenselleştirme amacma yönelik çalışmalar yapıyor. Diyarbakıp Surları yeniden pestore ediliyor • Küttür Servisi - Dünyada Çin Seddi'nden sonra dayanıklılık ve uzunluk bakımından ikinci büyük ve tarihi değere sahip olan Diyarbakır Surlan 30 yıl aradan sonra yeniden restore ediliyor. Diyarbalor Valiliği tl Özel Idaresi tarafından restore için 100 milyar Ura ödenek aynlan surlara, Kültür Bakanlığı ' tarafından ise 15 milyar lira gönderildi. Atatürk'ün Diyarbakır'a her gelişinde. çevre düzenlemesi, bakım ve onanmı için sık sık emir verdiği Diyarbakır Surlan, Atatürk'ün ölümünden ancak 28 yıl sonra 1967 yılında restore edilebilmişti. Surlara bu tarihten sonra gösterilen ilgi ve değer azalmış, büyük bir dış tahribata uğramışu. Özellikle gecekondulaşmanın bu yapılara yakın ve bitişik şekilde gerçekleşmesi surlarda büyük bir yıkıma da neden oldu. MÖ 349 yıhnda Roma tmparatoru 2. Kostantinus tarafından inşa edilen Diyarbakır Surlan, 82 Burç ve 4 büyük kapıdan oluşuyor. Yerden yüksekliği 12, genişliği ise 5 metre olan ve Diyarbakır'ı çepeçevre saran surlann uzunluğu ise 5 kilometre. BUGUN • RUMELt HİSARI'nda saat 21.00'de Yaşar'ın konsen dinlenebilir. • BOĞAZtÇİ ÜNtVERSİTESİ Sinema Kulübü etkinliklen kapsamında Murat Dikmen Salonu'nda saat 19.00'da "Özlem...Dün'e...Bugün'e... Yann'a" adlı film izlenebilir. • TARİHİ DARPHANE'de saat 13.00-15.00'te Tanju Akleman'ın "Türkiye Arkeolojisi" başhklı saydam gösterisi; saat 17.30'da Cihan Sayın'ın Klasik Türk Müziği konseri izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle