Katalog

19 A.ĞÜSTOS 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER THY Müdürü Yusuf Bolayırh, hedeflerinin büyüme stratejisini sürdürmek olduğunu söyledi 4 Gecikme altyapı eksiALtER Tûrk Hava Yollan'nın yeni Genel Mü- dürü Yusuf Bolayırh, son günlerde yakın- malara neden olan gecikmelerin altyapı eksikliğınden kaynaklandığını belırtti. Bakım mühendisı olarak işe başladığı THY'de yırmı üç yıldır aralıksız çeşitli kademelerde görev yapan Bolayırh, ön- celikli hedefinm büyüme stratejisini sür- dümıek, gecikmelere bir çözüm bulmak, eğitünı ve koordinasyonu daha da geliş- tirmek olduğunu vurguladı. Bolayırh, THY ıle ilgilı gündemdekı sorulanmızı yanıtladı: - Siz 1974 yümdan beri THY'nin içindesiniz. Genel müdürün kurum içinden gelmesinin ne gibi avantajlan var? Bakım mühendısi olarak girıp genel müdürlüğe kadar yükselmek çok gurur verici bir olay. Bu aynca çalışanlar içın de motive edıcı. Avantajı da şu: On yıllık ge- nel müdürlükyardımcılığım var. 1991 ve . 1994 yıllartnda olmak üzere iki kez ge- nel müdürlüğe vekâlet ettım. Aynca ikı buçuk yıl yönetim kurulu üyeliğim var. Tüm bunlar kişileri daha yakından tanı- maya ve işlerin nasıl yürüdüğünü iyi ta- kip etmeye yanyor. İyi hizmet üretmek için çok iyi koordinasyon ve tüm perso- nelin çok uyumlu çalışması lazım. Be- nim şırketi tanımamın en önemli faktörü buuyumu daha kolay sağlayacak olmam- dır. - THY'nin şu andaki durumu nedir? - THY son yıllarda pilotuy la, hizmetiy- le ve açmış olduğu hatlarla çok büyük noktalara geldi. Günde 200 sefeT yapı- yor; 24 saat uçaklan havada oluyor. Her • "Özelleştirme demek şirketi kapatıp herkesi kapı önüne koymak demekse herkesi tedirgin eder. Ama şartlann daha düzeldiği, daha iyi ücretlerle çalışılabilen bir ortamda insanlann özelleştirmeden çekinmemesi gerektiğine inanıyorum. Kaldı ki, THY bünyesinde fazla eleman olduğuna inanmıyorum. Aksine noksanllklar var." Bolayırü, THY'nin yetişmiş elemanlannı kavbettiğini ancak sıkıntılan olmadığını söyledi. ne kadar şu anda gecikmeler nedeniyle tenkit alsak da, iyi hizmet vermeye gay- ret ediyoruz. Bir kere filomuz büyüdü. Uçak sayımız bu hafta gelecek beşinci A- 340 Aır-Bus ile 66'ya çıkacak. Fılomuzu oluşturan diğer uçakların 30 tanesı Bo- eing737.14Aırbus310,14tanesıRJ 100 ve 70 ve 3 tanesı de B-727 kargo uçağı. Personelde çok büyük artışlar olmadı. O- tuz uçak varken de 9 bin personel vardı. Şu an halen 9 bın civannda gidiyor. Eği- time çok önem veriyoruz. Hostes ve pi- lotlann yolcu psikolojisini iyi bilecek du- ruma gelmesı gerekir. THY şu an daha da gelişmeye müsaıt. Her yere seferler ıste- niyor. Türkıye'de çok büyük bir iç talep var. En son Ulaştırma Bakanımız Eskişe- hir'e birhavaalanı yapmanın imkânlannı araştırmamızı ıstedi. - Yurtiçi ve yurtdışında kaç noktaya se- ferieriniz var? - Yurtdışmda şu an 63 noktaya uçuyo- ruz. Kışın Seul \e Venedik gibı beş nok- ta daha ekleniyor. Yurtiçınde ise 31 nok- taya sefer yapıyoruz. - Yeni hedef noktalannı hangi kıstasla- ra göre belirlivorsunuz? - Güneydoğu Asya'da da bazı yerlere gıdiyoruz. Bangkok'a, Tokyo. Singapur'a gidıyoruz. Ama artık havacılıkta böyle tek başınıza sefer yapıp zarar etmek ye- rine başka kuruluşlarla ışbirlıği yaparak, ya onlardan koltuk satın almak suretiyle ya da onlara koltuk satmak suretiyle se- ferler yapmak gerekiyor. Seul'a üç tane sefer olacak ama bunlann ıki tanesi Ko- re Ha\ayollan. birinı biz yapacağız. Swıs- saır'le de böyle ışbırlığımız var. - Gecikmeler konusunda epeyce eleşti- riler var? - Son günlerde ortaya çıkan gecikme- ler THY'den kaynaklanan şeyler değil. altyapıdan kaynaklanan sorunlar. Ama y olcular bilmıyorlar ki bu sadece THY ile ilgilı değil. - Piiot konusunda bir sıkıntınız var nıı? - Dünyada olduğu gıbi özel kuruluşlar THY"den teknısyen ve pilot alırlar ve yük- sek fiyat venrler. Ama gidenlerın sayısı az. THY burada yetişmiş eleman kaybe- dıyor. Şu an büyük bir sıkıntı yok. Yalnız diyelım kı 737'deki bırtakım arkadaşlann 310 uçağına doğru yükseltilmesi gereki- yor kı. 310 uçağında bıraz sıkıntı çektik. Yam normal görev lerinı yapıyor pilotla- nmız ama diyelim kı kullandığı uçak an- zalandı. Onun yerine bir Aırbus veırnek istıyorsunuz, o zaman sıkıntılar doğuyor. - THV'nin uzun yülar zarar ettiği söy- lendi. Ama son yıllarda kâr ettiği açıklan- dı. Neler yapıldı da THY' kâr eder duru- ma geldi? - Geçen yıl kârdaydık. Bu yıl da iyi gi- dıyoruz. Şımdıha\acılıkyüzde5'lergibi çok düşük kârlarla çahşılan bir iş. Bir de şartlardan çok çabuk etkılenıyoruz. Me- sela Körfez Savaşı'nın çok büyük etkile- ri oldu. Işte Sultanahmet'te bir bomba patladı. Bu nedenle THY son yıllarda bu tür nsklen azaltacak politikalar uygula- yarak son y ıllarda daha zıyade iş seyahat- lenni alacak bır ha\ayolu olmaya da yö- neldı. Mesela Londraya bazen üç. Pa- ns'e ikı sefer yapıyoruz. -THY 19%'da özeOeştirme kapsamına alındı. Bu nedenle personeliniz muhteme- len tedirginlik içindedir. Bu tedirginliği gi- derecek bir mesajınız var mı? - Özelleştııme demek şırketi kapatıp herkesi kapı önüne koymak demekse her- kesi tedirgin eder. Ama şartlann daha dü- zeldiği, daha iyi ücretlerle çalışılabilen bir ortamda insanlann özelleştirmeden çekinmemesi gerektiğine inanıyorum. Kaldı ki. THY bünyesınde fazla eleman olduğuna inanmıyorum. Aksine noksan- llklar var. - Özel şirketlere bakışınız nedir? Reka- bet içinde misiniz, işbirliği olanağı var mı? - Belirli bir koordinasyon içinde daha iyi nasıl hizmet ederiz arayışına gırmek yanlısıyım. O, yüz marka taşırken ben doksan marka taşıyayım, o batsın, anla- yışından ülke zarar görür. Eminönü Gedikpaşa esnafina 4ay daha süre • Gedikpaşa esnafımn yeni işyerlerine taşınması için ; verilen süre. 1997 sonuna kadar uzatıldı. Eminönü Belediyesi, esnafın taşınmaması durumunda işyerlerini mühürleyeceği uyansında bulundu. lstanbul Haber Servisi - Eminönü Belediyesi, Gedikpaşa esnafina, yıl sonuna kadar tkitelli Organize Sana- yi Bölgesi'ne taşınmamalan duru- munda ışyerlerinin mühürleneceği uyansında bulundu. Gedikpaşa es- nafı ıse sanayi sıtesınin alt ve üstya- pısının henüz tamamlanmadığını ile- ri sürerek karara direniyor. - Çarpık kentleşme. çevre kirliliği, imalathanelerdeki makine gürültü- leri arasında unutulmaya yüz tutmuş 3000 yıllık tarihi ve mimari mirasıy- la bir tunzm merkezi olan Eminö- nü'ndeki tüm imalatçılann, Ikitel- li'de kurulacak olan organize sanayi sitesine taşınmalan için temmuz so- nuna kadar tanınan süre yıl sonuna kadar uzatıldı. Gedikpaşa esnafı, alt ve üstyapının yetersiz olduğunu öne sürerken Eminönü Belediyesi, site- nin yapımını üstlenen 33 kooperati- finin toplam 4 bin üyesi bulunduğu- nu ve 9 binin üzerinde işyerinin alt- yapısının tamamlandığını kaydettı. lstanbul ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkârlan Odası Başkan Yardım- cısı Cengiz Kastar, Aykosan Yapı Kooperatifi'nin Gedikpaşa'daki ayakkabı imalatçılanmn üye olduğu bir kuruluş olduğunu ve Ikitelli'ye taşınmalan için öncelikle devletın altyapı çalışmalannı bitirmesi ge- rektiğinı ifade etti. lkitelli'deki işyer- lerinin tamamlaranası halinde gerek sağlık gerekse çalışma koşullan ba- kımından şu an Gedikpaşa"da bulu- nan işyerlerinden daha iyi olacağını da ifade eden Kastar, lkitelli'deki İS- TOÇ dışında 32 kooperatifin alt ve üstyapısının tamamlanmadığını sa- vundu. Aymakoop Yapı Kooperati- fi'nin Aykosan'dan daha sonra ça- lışmalara başlamasına rağmen daha önce yapısını tamamladığını ve anahtarlannı üyelerine teslim ettiği- ni hatırlatan Eminönü Belediye baş- kam Ahmet Çetinsaya. Gedikpaşa- da'ki imalatçılann üye olduğu Ay- makoop'un şu anda tüm alt ve üst- yapısı tamamlanmış 4 binin üzerin- de işyeri olduğunu belirterek Gedik- paşa'daki esnafm hepsini banndıra- bilecek kapasitesînin olduğunu söy- ledi. Şu anda 33 yapı kooperatifine üye sayısının 4 bin olduğunu ve tkitel- li'de su, kanalizasyon, elektrik, ileti- şim, yol gibi tüm altyapısı tamam- lanmış 9189 dükkânın hazır olarak beklediğini belirten Çetinsaya, altya- pısı tamamlanana kadar bazı koope- ratiflerin faaliyete geçebileceğini vurguladı. 31 temmuz itibanyla çı- kanlması karalaştınlan esnafa ancak yıl sonuna kadar müsade edıleceği- ni vurgulayan Çetinsaya, diğer iki kooperatifin ise yapılan tamamlan- dıkça kademeli olarak yeni işyerle- rine taşınmalanna müsaade edecek- lerini belirttı. azine, 8 ay önce tamamlanan ihaleyi hâlCı onaylamcuh İstanbullular için çok önemli metronun hizmete girmesi Refah Partili yöneticiler yüzünden geç bhecekl (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Metronun bitişi gecikiyorİstanbul Haber Servisi - lstanbul Bü- yükşehir Belediyesi, bitırilmesıni bırhay- li gecıktirdigı lstanbul Metrosu'nun elektro-mekanik sisteminin yapımını bir türlü başlatamıyor. Elektro-mekanik sıs- temin ikinci ihalesi 1996 yılı sonunda ya- pılmasına karşın. Hazine ihaleyi henüz onaylamadı. Büyükşehir belediyesi yetki- lileri daha önce, Ankara Metrosu'nda bu- lunan fazla vagonlann alınabileceğini be- lirtmelerine karşın, yeni bır ihale açtı ve ihaleyi bir Fransız firma kazandı. Vagon- lann teslimi 1999 yılına kadar sürecek. Nurettin Sözen dönemınde yapımına başlanan lstanbul Metrosu'nu, göreve geldiğinde tamamlama sözü veren lstan- bul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan. 3 yıldır metronun elektro-me- kanik sisteminin yapımını gerçekleştire- medı. 1995 yılında elektro-mekanik sis- tem ıçın açılan ılk ihaleyi vagonlar dahıl. 224 milyon dolara SIEMENS fırması ka- zanmıştı. Ancak lstanbul Büyükşehir Be- lediyesi ihaleyi. SIEMENS'ın kazanma- sına karşın sözleşmeyi bir yıl içinde im- zalamadığını gerekçe göstererek iptal et- tı. Sözleşmenin imzalanamaması konu- sunda taraflar bırbirinı suçlarken beledi- ye ikinci bır ihale açtı. RP'yeyakınlığı ile bilinen Albayrak Inşaat'ın da aralannda bulunduğu Fransız Cegelec-Cengiz Inşa- at Sanayii konsorsiyumunun kazandığı ikinci ihale 1996 y ılı sonunda tamamlan- dı. Vagonlar hanç 180 milyon dolara mal olacak elektro-mekanik sisteminin yapı- mına. aradan yaklaşık 8 ay geçmesıne karşınbirtürlübaşlanamadı. lstanbul Bü- yükşehir Belediyesi yetkilileri, ihaleyi ka- zanan firmanın metroda ölçüm çalışma- lanna başladığını. ancak ihalenın henüz Hazine tarafindan onaylanmaması nede- niyle firmanın tam olarak çalışmalan baş- latamadığmı söyledi. Belediye yetkilileri aynca, metroda ça- lışacak vagonlar içın de hazıran ayında ıhaleyeçıkıldığını veihaleninağustosayı başında sonuçlandığını belirterek şunla- n söyledi: "Yagon ihalesini Fransız Gec Alstiom Transport firması kazandı. 277 milyon 866 bin franga yapılan ihaleye göre ilk dört vagon yaklaşık bir yıl sonra teslim edile- cek. 32 vagon ise 19 av sonra gelecek." lstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkı- lilerinın daha önce Ankara Metrosu'nda bulunan fazla \agonlann alınabileceğini söylemelerine karşın yeni bir ihale ile Fransa'dan vagon alımına gidilmesi kuş- kulu bir gelişme olarak değerlendıriliyor. tstanbul için son derece önemli bir proje olan lstanbul Metrosu'nun hizmete gir- mesinın sürekli olarak ertelenmesi RP'li belediye yönetıcilerinin becenksizliği olarak yorumlanıyor. 224 milyon dolara SIEMENS'e verilen ihalenin daha sonra ıptal edılerek yeni bir ihaleye gidilmesi ve iki ayn ihaleye bö- lünen ışın yine aynı paraya yaptınlmaya çalışılmasının altında yatan gerçekJerin zamanla su y üzüne çıkacağını belirten il- gililer. "Madem a>nı paraya yapönlacak- tı neden birinci ihale iptal edUdi. Zaman kavbından başka bir şey olmadığı anlaşy- uyor. Bu gidişle 1999 > ılında bile metronun hizmete girmesi kuşkulu" görüşünü sa- vundular. TGC'nin hukukçulara yaptırdığı çalışma yeni dönemde Meclis'e getirilecek ^Düşünce suç obnaktan çıl tstanbul Haber Servisi - Türkı- ye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Gürett basınla ilgili ceza hü- kümlerinin kaldınlması amacıyla hukukçulara yaptırdıklan çalışma- yı yeni dönemde Meclis'e getire- ceklerini açıkladı. Cezae\lerinde bulunan sorum- lu yazıişlen müdürlerinin cezala- nnı üç yıl ertelenmesi nedeniyle TGC Genel Başkanı Nail Güreli basın toplantısı düzenledi. Basm toplantısına geçen hafta sonu ce- zaevınden çıkan eski Özgür Gün- dem Gazetesi Yazıişleri Müdürü IşıkYurtçu ıle eski Özgür Gelecek Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mus- tafa Demirdağ da katıldı. Düşün- ceyi suç olmaktan çıkaracak yeni bır yasanın hazırlanması gerekti- ğini ifade eden Güreli. bu konuda hükümüte yaptıldan baskılan sür- dürmeye de\ am edeceklerini açık- ladı. "Biz basın özgüriüğü istemi- yonız. Düşüncenin suç olmaktan çıkanlmasını istjyoruz" diye ko- nuşan Güreli, TGC'nin "asdması"' ve olayı takip etmesi sonucu iyi bır noktaya geldıklerini söyledi Cemiyetin çabalannın bugüne ka- dar olumlu gelişmeler gösterdiğı- ni anlatan Güreli bunun en iyi ör- neğinin de gazetecı Metin Gökte- pe' yi döverek öldüren polislerin yargı önüne çıkanlması olduğunu kaydetti. Cezalann ertelenmesıni öngören yasanın yeterli olmadığı- nı, ancak önemli bır gelişme oldu- ğunu belirten Güreli. basınla ilgı- li ceza hükümlennın kaldınlması için hükümet nezdınde çalışmalar yaptıklannı ve hukukçulann ha- zırladığı çalışmanın önümüzdekı dönemde Meclis'e getinleceğinı açıkladı. Güreli "Sorun,beDiarka- daşlanmızuı özgüıiüklerine ka- vuşması değiL Sonın. basuun öz- gür olmastdır" dedı. Öte yandan Kocaeli'nın Gebze llçe Cezaevi'nde tutuklu gazeteci- ler Hatice Onaran ıle Naile Tun- cer. basın affına ilişkın yasanın yü- rürlüğü gırmesinın ardından tahlı- ye edildi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ TCC Genel Başkanı Nail Güreli. dün düzenlediği basın toplantısında düşünceyi suç olmaktan kurtaracak yeni bir yasanın hazırlanması gerektiğini söyledi. Güreli'nin toplantısına geçen haf- ta cezaevinden çıkan Işık \urtçu ve Mustafa Demirdağ da katıldı. (KUBİLAY TLNTÜL) Pişkinliğin Bu Derecesi Pişkinliğin ve yuzsüzlüğün bu derecesi duyul- muş, işitilmiş değildir. Adamlar, "Biz demokrasiye- rine bir Islam şeriatı düzeni getirmek istiyoruz" di- ye ortaya çıkıyorlar ve bunlara karşı önlem almaya kalktığınız zaman da, "Bu ne biçim demokrasi? Bi- zim demokratik haklanmıza dokunamazsınız" diye yaygaraya başlıyoıiar. Defalarca ve defalarca yazdım. Demokratik hak- lar, demokrasiyi ortadan kaldırmak için kullanıla- maz. Eğer demokrasiyi ortadan kaldırma konusun- daki 'hedef belliyse, o haklar artık demokratik hak olmaktan çıkar. Aslında 'siyasal Islam't hedef almış insanlann bu konudaki yüzsüzlüklerini anlamak mümkün. Ama bir de sözde demokrat geçinen in- sanlann aynı şeyleri dile getirmelerini anlamak mümkün değil. Bu kadar 'aymazlık' olmaz. Hiç kim- se bu kadar budala olma hakkına sahip değildir. Imam-hatip meslek liselerinın durumu ortada. Adam hiç çekinmeden "Imam-hatipler bizim arka bahçemizdir" diyor. Gene hiç çekinmeden "Imam- hatipler mücahit yetiştiriyor" diyor. Ve sonra da bu engellenmek istendiği zaman. kıyameti kopartıyor. Hiç utanmadan, 'devletin kendine düşman yetiş- mesini finanse etmesini' istiyorlar. Olacak şey de- ğil Imam-hatiplerin kuruluş amacı; bir partiye müca- hit yetiştirmek ya da siyasal Islam'ı yaşama geçir- mek değil, çağdaş ve aydın din adamı yetiştirmek- tir. Bu işlevden uzaklaşıldığı anda, ımam-hatiplerin işlevi de biter. Bugünkü haliyle imam-hatip meslek liselerinin orta kısımlannın kapatılması, hedeflen saptınlmış olan ımam-hatip meslek liselerinı, asıl hedeflerine dönüştürmeye yetmez. imam ve hatip yetiştirmek, yani din adamı gereksınimıni karşılamak için kuru- lan bu okullann mezunlanna ilahiyat dışındaki üni- versıtelere de giriş hakkı verildiği sürece, bu karma- şa sürecektir. Camilerde ilkokul diplomalı Kuran kursu mezunlan imamlık yaparken, imam- hatip mezunlan kaymakamlık ya da hâkimlik yaparsa, or- taya işte bbyle bir manzara çıkar. Marmaris'teki 'Atatürkçü'(!) emekli general, şımdi eseriyle övü- nüyordur herhalde... Türkiye'deki siyasal Islamın 'mücahitlerinin' sık sık dile getirdikleri bir göruş vardır. 'Islamiyeti ca- miye hapsedemezsiniz' derler. Bu gönjş ve anlayı- şın doğal bir uzantısı da, 'imam-hatipleri sadece ca- miye hapsedemezsiniz' oluyor... Meslek liselerinin sorunu, salt imam-hatip mes- lek liseleriyle sınıriı değil. Meslek liseleri öğrencile- rine, meslekleriyle ilgili olsun ya da olmasın her tür- lü fakülteye girme olanağının tanınması, meslek okullannın amaçlannı saptırıyor. Bir süre önce iktisat fakültesi ekonometri bolü- münde okuyan bir öğrencim gelmiştı. Türk Devrim Tarihi dersinden başanlı olamıyormuş, ne yapabi- leceğini soruyor. "Ben" dedi "Motor meslek lisesi mezunuyum. Sosyal konularda zorlanıyorum." "Pekiyavrum"dedim, "Neden mesleğiniyapmı- yorsun? Neden mesleğinle ilgili bir branşta yüksek- öğrenimini sürdürmeye çalışmadın da iktisat fakül- tesine geldin?" Açık sözlü bir çocuktu, "Ben tulum giymek iste- medim hocam" dedi. "Ama şimdi çok pışmanım. Arkadaşlanm sizin maaşınızdan fazlasını kazanıyor, ben buralarda sürünüyonjm." Kim bilir bu pişmanlığı yaşayan ne kadar çocu- ğumuz var? Fakat imam-hatip meslek liselerinden mezun olan çocuklanmızın, farklı alanlarda eğitim görme- lerinin çok daha 'vahim' sonuçlan oluyor. Örneğın, endüstri meslek lisesinin elektrik ya da marangoz- luk bölümünü biteren bir öğrencinin farklı bir alan- da eğitim görmesi, sadece kendini zora sokar ve bileğine takılmış bulunan 'altın bilezik'ten yararla- namaz. Oysaki imam-hatip meslek lisesinden me- zun bir öğrencinin farklı bır alanda eğitiminin sonu- cu çok daha 'vahim' olabiliyor. Ve adamlar, inanılmaz bir pişkinlikle bu saçma sa- pan yapıyı sürdürmeye çalışıyorlar. Laik cumhuri- yete bağlı kalacağına yemin etmiş kimi insanlar, la- iklik ilkesini ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bir ara dillerine "Laıklik sözcüğü antıpatik geli- yor"cümlesini de dolamışlardı. "Laiklikyerine din ve vicdan özgüriüğü diyelim" diye yazıp çiziyorlardı. Sözde demokrat kimi 'süper zekâlılar' da bu tuza- ğa düşüyoriar. Din ve vicdan özgüriüğü başka şeydir, laiklik bam- başkabirşey. ÖrneğinOsmanlılmparatorluğu'nda; Islamiyet içindeki kimi mezheplere ağır baskı uygu- lanırken özellikle gayrimüslimlere oldukça geniş bir din ve vicdan özgüriüğü tanınmıştı. Peki 'Osmanlı Imparatoriuğu laik bir devletti' diyebilir miyiz? El- bette diyemeyiz. (Kimi 'aklı evveller", bunu da söy- lüyoriar, ama çoğu kez cehaletten...) Birileri, laik cumhuriyetimizin altını oymaya çalı- şıyor. Üstelik bunu devlet olanaklarıyla ve devletin kendilerine verdiği yetkilerle yapmaya çalışıyorlar. Ve bu yetkileri tehlıkeye düştüğü anda kıyametleri kopartıyorlar. Yeri göğü birbirine katıyorlar. Son günlerdeki gösterilere karşı polısin tutumu in- celendiğinde ve uyguladıklan çifte standart düşü- nüldüğünde, içinde bulunduğumuz durum tüm net- liğiyle gözler önüne seriliyor. Pişkinliğin bu derecesi görülmemiştir. 'An'dan gelen tehliketstanbul Haber Servisi- An sokması sonucu mey- dana gelen "AnaphilaHs" adlı şok reaksiyonu. aler- jisi olan kimselerde ölüm- le sonuçlanıyor. Uzman- lar. Anaphilaxis'in belir- tileritu. "kjzankhkveöde- min yanı sıra sokulan böl- gede şişmeler. bu belirtile- rin ağırlaşması durumun- da da sohınum zoriuklan, boğazda sıkışma, terleme ve tansiyon dfişmesi" ola- rak sıralıyor. lstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji Bılim Da- lı'ndan Prof. Dr. Murat Dal, Billur Tuz'un sahıbi Alda Perahya'nın ölü- münden sonra gündeme gelen an sokmalannın alerjik olan kımselerde ölümle sonuçlanabildiği- ni söyledi. Alerjik olan kimselerde her cıns annın tehlike yaratabıleceğine dikkat çeken Dal, an zeh- nne karşı alerjik olan kim- selerde Anaphila\is şok reaksiyonunun ortaya çık- tığını belirtti. Dal. şok tab- losu gelıştığinde hastayı kurtarmanm son derece zor olduğunu vurgulaya- rak alerjısi bulananları bekleyentehlıkeleri şöyle sıraladı: "An sokması ha- linde kızanklık ve ödemin yam sıra sokulan bölgede şişmelergörülür. Bu belir- tilerin ağırlaşması duru- mu tehlikelidir. Kişi, solu- num zoriuklan çekmeye başlar. boğazda sıkışma olur. Terleme ve tansiyon düşmesi görülür. Bu du- rum saniyelerle gelişen bir olay. An sokmasının kişide ne gibi bir etki bırakacağı- nı önceden bilmek zor. Bu nedenle belirtilerin ağır- laşması durumunda mut- laka hekime başvurmak gerekir.''