05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatoru Hikmrt Çetinkaya # Yazıı^len Müdürlen: İbrahim Yıldız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Mudur Fikret tlkiz 9 Haber Merkezı Müdurü HakanKara9G5rselY6netmen FikretEser Dı> Haberier Şinasi Dan^oğlu 9 Utıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdûlkadir Yücelman 9 Ekonomı Seda Oğuz 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah \azia9Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç VayınKunılu bhanSdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hiknıol Çetinka\a. Şûkran Soner, Ergun BakL DınçTa\anç, İbrahîm V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav Hakan kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara fel- 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 •tzmırTemsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks. 44191 P # A d a n a TemsılcısrÇetinYiğenoglu. lnonuCd 119S No:l Kat:l. Tel:363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdûıü. Üstün Akmen 9 ICoordınator Ahmet Konıtsan 9 Muhasebe- Bülent Yener 9.1dare Hüseyin Gürer 9 tşletme Önder Çelik'9 Bılgi-lşlem Nail İnal 9 BılgısayarSıstem: Mürüvet Çiler MEDVA C: • Yonetım Kurulu Başkam - Genei Mudur Gulbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Müdur Yardımcısı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 ?ımla\an %e Basan: Yenı Gun Haber -\jansi, Basın \e Ya>ıncıhk A Ş H^cafe Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246 lslanbui Tcl lO 212) 512 05 05 C0 hat) Faks 10 212ı 513 85 95 19 AĞUSTOS 1997'İmsak: 4.34 Güneş:6.11 Öğle: 13.15 İkindi: 17.00 Akşam: 20.05 Yatsı: 21.35 Tatillerini uzattılar • MARMARİS(AA)- Aileleriyle birlikte Ege kıyılannı yatla gezen Amerikalı ünlü aktör Dustin Hoffman ile Jngilız şarkıcı Sting. Türkiye'deki tatil sürelerinı az bularak bir hafta daha uzatmaya karar \erdıler. tki ünlü sanatçı ve ailelerinin bulunduğu "Prenses Tanya' adlı yat. dün sabah Marmaris Yat Limanf ndan hareket ettı. Karaya çıktıklannda Dustin Hoffrnan. eşı Vickı ve 4 çocuğu alışveriş yaparken, Stıng. 3 çocuğu ile yatta güneşlenmeyi, jet-ski ve su kayağı yapmayı tercih ediyor. İTO'ya altm madalya • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Ticaret Odası (tTO) \e tstanbul Ticaret Borsasf nın Mehmetçik Vakfı'na yaptığı 35 milyarlık bağışı nedeniyle Selimiye Orduevi'nde düzenlenen törende, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyın Kıvrıkoğlu, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldınm'a Mehmetçik Vakfı altın şeref madalyasını verdi. Törende konuşan Kıvnkoğlu, İTO ve diğer kurumlann böyle vakıflara bağış yaparak örnek insanı davranış içinde bulunduklannı belirttı. Acil hastalara çozum • ANKARA (AA)- Sağlık Bakanı Halil tbrahim Özsoy, acil servıse başvuran her hastaya. maddı durumuna ve sosyal güvencesine bakılmaksızın ılk müdahalenin mutlaka vapılacağını bildırdi. Bakan Özsoy. daha sonra hastanenin teknolojik ve sağhk insan gücü açısından yetersızliğı söz konusu olduğunda. hastanın başka bır hastaneye sevkedilebıleceğıni söyledi. Boynuzlu dinozop fosili • CHICAGO(AA)- Amerika"da boynuzlu dinozor fosili bulunduğu ve bu fosılin Kuzey Amenka'da yaşamış olan dınozorlarla ilgili bilgilere yeni ışık tutacağı belirtildi. New Mexico'nun batısında bulunan fosilin. Ajnerika'da yaşamış olan dinozorlarla ilgili bılgılerdekı 15-20 milyon yıllık açığı kapatacağı ıleri sürüldü. Bulunan fosılin "Jurassic Park" filmındeki ağaçlardan beslenen sevimli dinozor türü olduğu ve 90 milyon yıl önce .aşadıöı belirtildi. Hambupgerdeki prezervatif • VVASHENGTON (AA) - Hamburgerinden prezervatif çıkarı bir Amerikah. McDmald's firmasını mahkemeye verdi. Jeff Bollhg adlı Amenkah, Alabima'da6Ekiml995 günüsatın aldığı Big Mac hamhırgen yerken ağzına sert hr şeyın geldiğini ve bunuı rurşu olabıleceğini düşihdüğünü belirttı. Birkaç kez ı.ırmaya çalıştığı madcenin açık bir preztrv atif olduğunu söyl<\en \e durumu polise biîdien Bolling. AIDS hastdığı kapabileceğini öne sürü'or. Karadeniz YaiRallisi • SUVISUN(AA)- lCardeniz'in tanıtımı ve Tûrl tunzmine olan katlsını artırmak amacıyla düzsılenen "Karadeniz Yat RAÎsf'ne katılan 30 yat. yEnmanın ıkincı etabı için dün-abah Samsun'dan yola yict İstanbul Ataköy'de 2 ı£iitos gunü başlayan 5'i Tâır. 14 ülkeden toplam 30 yı*\ katıldığı yanşmanın tcpım seyri, 19 gün strvor. Eğitimciler, 3-6 yaş döneminin okul başansında çok önemli olduğunu vurguluyorlar 4 Okulöncesi eğltiın zorunlu olmalr* FİGEN ATALAY Eğitimciler. çocuğun okul başansını büyük öl- çüde etkilediği bilinen okulöncesi eğitimin de "zo- runlu eğitim" kapsamına alınması gerektığını belirtiyorlar. Milli Eğitım Bakanlığı Okulönce- si Eğitim Genel Müdürü ÖzcanTekiner, okulön- cesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınma- sı için altyapı çalışmalannın hızla sürdüğünü söyledi. Yapılan araştırmalara göre, okulöncesi eğitim alan çocuklar. ilkokulabaşladıktan sonra okuma yazmayı ikı ayda öğreniyorlar. Bu süre, okulön- cesi eğitimi almayanlarda dört aya çıkıyor. Eği- timciler. okulöncesi eğitim almış çocuğun bu ba- şansının öğrenim yaşamı boyunca sürdüğünü belirtiyorlar. Bu nedenle okulöncesi eğitimin de "zorunlu eğitim" kapsamına alınması gerektiği belirtiliyor. MEB Okulöncesi Genel Müdürü ÖzcanTeki- ner'in verdiği bilgiye göre. halen 3-6 yaş döne- • Okulöncesi eğitimi Türkiye çapında yaygınlaştırmak için eylül ayında anne-babalara yönelik bir kampanya başlatılacağı, bu amaçla hazırlanan kasetlerin televizyon kanallannda gösterileceği belirtildi. minde okulöncesi eğıtimden yararlanan çocuk ora- nı yüzde dokuz. MEB Okulöncesi Genel Müdür- lüğü'nün 2000 yılı hedefı ise bu oranı yüzde 20'ye çıkarmak. Genel Müdür Tekiner. 3-6 yaş dönemınde. zihinsel gelişimin en hızlı biçimde yaşandlğını. 18 yaşına kadar öğrenilen tüm bil- gilerin yüzde 7 0'ınin bu dönemde edinildiğini vur- guladı. 15. Millı Eğitim Şûrasfnda. altyapı çalışma- lan tamamlandığında okulöncesi eğitimin en az iki yılının. yani 5-6 yaşlann Türkiye çapında zo- runlu eğitim kapsamına alınmasına ilişkin kara- nn ahndığına dikkat çeken Tekiner. okulöncesi eğitimin 6 yaştan başlayıp, daha aşağı yaşlara ine- rek zorunlu hale getirilmesi amacıyla başlatılan altyapı çalışmalannın hızla devam ettiğini belirt- ti. Okulöncesi eğitimin önemi konusunda toplu- mun bilinçlendirilmesı gerektiğini vurgulayan Tekiner. "Eğitiın 7'den 70'e diye yanhş bir anla- yış var. Çocuğa yedi yaşından önce, en hızlı öğ- renme döneminde, 'sus emri' veriliyor" dedi. Okulöncesi eğitimi Türkiye çapında yaygınlaş- tırmak için eylül ayında anne-babalara yönelik bir kampany a başlatacaklanna dikkat çeken Öz- can Tekiner, bu amaçla hazırlanan kasetlerin ulu- sal ve yerel telev izyon kanallannda, Türkiye'nin her yerinde anaokulu ve ana sınıflannda göste- rileceğıni. sekiz yıllık zorunlu eğitimle ilgili ha- zırlanan programlarda okulöncesi eğitimin öne- minin de anlatılacağını söyledi. Tekiner. sekiz yıllık zorunlu eğitime geçilme- siyle taşımalı sısteme geçilen köy ve mahalleler- de boşalan okullarda okulöncesi eğitim verile- ceğinı de sozlerine ekledi. Eğitımcı TurhanÖzüduru, sekiz yıllık zorun- lu eğitim tartışmalannın yapıldığı şu günlerde, eğitimin temelı olan. zihinsel gelişimin yüzde 70'ınin tamamlandığı. kişilik gelişiminın. çalış- ma disiplini davranışlannın kazanıldığı 0-6 yaş dönemindeki eğitimin öneminin gözardı edildi- ğini söyledi. Özüduru. şöyle konuştu: "Anayasanın 42. maddesL 'ilköğretim zorun- ludur' diyor. tlköğretim zorunlu olduğuna göre, çocuğu okula hazırlayan okulöncesi eğitim de ay- nı kapsam içinde zorunlu sayümaudır. Siyasi oto- riteler. okul çağı çocuklannı sayısal olarak değer- lendirirken, 1 § milyon olarak ifade ediyoriar. Hal- buki 3-6 >aş dönemi bilimsel olarak kurumlarda eğitimin başladığı dönemdir. Bu yaşlarda yakla- şık beş milyon çocuğumuz olduğuna göre. okul çağı çocuğunun sa\ısı beş değiL 10 mihondur. Si- yasi otoritelerin bu yaş çocuklann eğitim yaşın- da olduğunu görmezlikten geuneleıi sorumluluk- tan kaçma ifadesini taşır." Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim, kazılann yeniden ve hemen başlatılmasmı istiyor Phokaia keııti kazılar için iziıı beldiyor • REFAHYOL'un aylarca toplanamayan Bakanlar Kurulu, RP'li Kültür Bakam'nın isteğini '5 gün' içinde karara bağlayarak Foça'daki arkeolojik kazılan durdurmuştu. Şimdi 'aynı çalışkanlığın' • tstemihan Talay ve 55. hükümetçe de gösterilerek antik Phokaia'da kazılara 'devam' izninin verilmesi bekleniyor. OKTAY EKtNCİ FOÇA-REFAHYOL döneminde 'Anadolu uy- garlıklan'na karşı sürdü- rülen saldınlann doruk- taki örneklerinden biri. Foça'daki arkeolojik ka- zılann durdurulmasıydı. "Aylarca toplahaıha- >"an"Bakanlar Kurulu, ül- kedeki onca sorunu görü- şemezken, her nasılsa bu "çokönemli" konuya za- man bulmuş, 24 Şubat 1997 tarihinde, 9169 sayılı kararla "Phokaia an- tik kentindeki" kazı iznıni iptal etmişti. Üstelik dönemin Kültür Bakanı RP'lı İsmail Kahramanın. 19 Şubat 1997 tarihindeki 1005 sa- yılı yazılı talebinden "5gün* gibı kısa bir süre son- ra. Yine üstelik "Arkeolojik değerlerimiz turizm için teriıel zenginliğimizdir" diyen dönemin Tu- rizm Bakanı Bahattin Yücel'in ve "RP fle uygar- hk anlayışımız çelişiyor" dıyen dönemin Sağhk Bakanı Yridınm Aktuna'nın dabu "jethızıyla"'\ T e- rilen karan imzalamalan sağlanarak . Acaba Bakanlar Kurulu'nu böylesı bir "çalış- •'Küçükdeniz" denilen antikliman, Phokaia kentiyle bugünkü Foça'nın ortak güzelliğı_. (Fotoğraf: OKTAY EKİNCİ) kanlığa" ıten gelişmeler nelerdı? Bugünkü Fo- ça"nın üzerinde yer aldığı antık Phokaia'nın daha fazla gün ışığına çıkması. RP'li eskı Kültür Baka- nı'nı ve REFAHYOL hükümetini neden rahatsız etmişti? Bu sorulann yanıtını. Foça kazılannı yöneten ka- zı başkanı Prof. Dr. ÖmerÖzyiğjt,arkadaşırrıız Ser- dar Kızık'a şöyle açıklıyordu: ~Bu tür bir karar Cumhuriyet tarihinde ilk kez alınmıştır. Hiikümet açıkça ranta yenik düşmüştür. Bunu Batılı bilim adamlanna açıklayamayız. Türkiye küçük düşü- rülmüştür...'" (Cumhuriyet, P 5 1997) Şimdı REFAHYOL'un "tahribaünı" gidermek sözüyle işbaşına gelen ve bu nedenle de hemen tüm duyarlı kesimlerin desteğıni verdığı "55. hükü- metin"güvenoyunu da almış "umut verici" orta- mında \ine Foça'dayız. Tarihi kentte yıllardır Cumhuriyet gazetesı mu- habırliğini deyapan Şe\ki Avadıyor kı: "Prof.Öz- yiğit'in rant vurgulaması doğnıdur. tlçedeki RP'li- ler ve DYP'liler, İsmail Kahraman'a baş-vıırarak bu karan dayattılar. Kazılar. arkeolojik bölgelerin genişlemesine ve yeni imar yasaklanna neden olu- vor. Bunu durdurdulan.." M u ğ l a V a l i l i ğ i k o y l a r d a k i y o ğ u n k i r l i l i ğ e k a r ş ı ö n l e m a l d ı Kıyılardaki 'işgalci' lokantalar yıkılacak MUĞLA (Cumhuriyet)-Mavi yolculuğa çıkan teknelerin uğrak yerlerinde izinsiz olarak inşa edi- len lokanta ve kırkahveleri. valilikçe yıkılıyor. Bu arada. yatlara hizmet verilebilmesi için de Özel Idare Müdürlüğü'nce Göcek koylannda belırle- nen dört ayn noktada lokanta ınşa ediliyor. Bun- lan kiralayanlara bulunduklan bölgenın temizli- ği için sorumluluk venhyor. Olumlu sonuç alın- ması durumunda uygulamanın Muğla kıyılannın tamamında gerçekleştırileceğı bıldinldi. Mavi yolculukla birlikte son yıllarda büyük ge- lişme görülen yat turizminın Muğla kıyılannda yol açtığı yoğun kirliliğe karşı önlemler alınıyor. Koy - larda, hiçbir yasal izin almadan çalışan lokanta ve kır kahvelerinin bu kirlilikte etken olduğu vurgu- lanıyor. Bu tesisleri denetleyemeyen yerel yöne- timler, bölgenin temizliğinde de yetersiz kalıyor. Bu durum karşısında Muğla Valiliği sorunun çö- zümü için arayış içine girdi. Hazırladıklan proje ile kıyılarda kırlenmenin yanında "ecrimisil işga- li"ne de (Bir arazinin dev letten izın almadan iş- gal edilerek. işgaliye ücretinin ödenmesi) son ver- miş olacaklannı belirten Muğla Valisi A. Cetnil Serhadlı şunlan söyledi: "Kıyılarda çok sayıda restorant var. Çoğu işgal- ci ve yasal izinleri yok. Aynca çoğunun bulunduk- lan yerde ne yaptıklan belli değil. Muğla'nın bin 124 kilometre layı uzunluğu var. Bunlann çoğu- nun karadan ulaşımlan da bulunmadığı için de- netteyemiyorsunuz. Alternatiflni ortaj a koymadı- ğınız sürecebunlan yasaklayamıyorsunuz da. Çün- kü yatlara hizmet veriyoıiar. Aynca yatlarla bir- likte el ele kıyılan kirleriyorlar. Bunun önüne ge- çebilmek için Göcek koylannda dört nokta belir- ledik. Özel İdare Müdüıiüğümüz bu noktalarda birer restorant \apacak ve kiraya vereceğiz. Kira- cılan bulunduklan koy lann temizliğinden sorum- lu tutacağız. Aynca bu işletmelerin çöp ve sintine tanklan da bulunacak. " Aynı zamanda Beledi- ye Meclisi üyesi de olan tunzm işletmecısı Saba- hatrin Karaca da dıyor ki: - Foca'da arük sadecekent dışında ve turizm amaçlı imar olmalı. Ancak arazi spekülatörleri yazhkkonut yapıp satmak peşindc. Bu- nun için de en büyük en- gel kent merkezinin arke- olojik SİT olnıası. Bu en- geli aşmak istiyoıiar_" REFAHYOL'un ıştebu tür beklentilere "tarihten daha fazla değer vere- rek"aldığı karar, ister is- temez gerilimli tartışma- ların odağına Belediye Başkanı Nihat Dirim'i de çekryor. "İster istemez" diyo- rum, çünkü kazı başkanı Prof. Özyığit ile Nihat Di- rim arasında yıllardır sü- ren anlaşmazlıklar, Özyi- ğit' i de Foça'dan uzaklaş- tıran bu çağdışı hükümet karanna karşı "belediye- nin tavnnın ne olacağı" sorusunu da öne çıkan- yor. Duv'arlannı antik Phokaıa'yı tanıtan belge ve re- simlenn süslediği makam odasındaki görüşme- mizde; "Elbetteki kazılann yeniden ve hemen baş- lamasını istiyoruz" dıyerek söze başlıyor Nihat Dirim. Ardından ise bu isteklerinin "içtenBğini'' kanıtlayan projelerıni anlatıyor. "Yakında beledi- ye olarak arkeoloji müzemiri de hizmete açacağız. Kazılar dev am etmeden bu müzenin ne anlamı ola- bilir kj?_" Nihat Dinm. 1995 yılında Kültür Bakanlıği'na da başvurararak Prof. Özyiğıt ile neden anlaşama- dıklannı anlatmış ve belediye olarak "antik Pho- kaia kentiiletarihi Foça'nın birlikte korunarakya- şaülmasuu"savunduklannı belirtmiş. Şimdi RE- FAHYOL'un "rantçılar adına" kazılan durdurma- sına ise deyım yerindeyse "isyan" ediyor ve "İs- temihan Talay bu lekeyi hemen temizlemeli r diyor Bunun ıçın de kazılann başlatılmasının yanı sı- ra Koruma Genel Müdürü Altan Akat'ın y ine RE- FAHYOL döneminde ıptal ettirdiğı "Kentsel-Ar- keoiojik SİT" tanırrunı getiren eski ilke karannın venıden yürürlüğe girmesi gerekiyor. Belediye Başkam'ndan, kazılann başlaması için "kentin sahibi" olarak hemen kendisinin başvur- ması sözünü de aldıktan sonra Foça'dan umutla ay- nlırken şunu düşünüyorum: "55. hükümet,yine av- nı jet hızıyla yağmacılara Ki bir ders vernıeli. Ama Prof. Özyiğit'le Nihat Dirim de arûk geçmtşi unu- tup kol kola girmeli. REFAHYOL gösterdi ki uy- garlığımızı koruyabilmekiçûi konımacüann ken- di aralannda çatışmalan gibi bir lüksleri bu ûlkede bulunmuvor..." 2000 yılında 110 milyon HIV taşıyıcısı olacak AIDS hızla yayılıyor Kanserin ve yaşlanmanın sorumlusu bulundu Çeviri Servisi - Hücre ço- ğalmasının \e yaşlanmanın gizinı araştıran bılim adam- lan. yıllardır peşinde olduk- lan hücre proteininı nihayet buldu. Tüm kansertürlennin oluşumuna yol açan ve yaş- lanma sürecinin çekirdeği- ni oluşturan moleküler saatin "zembereğjni" oluşturan pro- teinin keşfi. kanser araştır- malannda bir devıim olarak niteleniyor. Yeni bulunan protein. bö- lünen insan hücrelennin sağ- lıklı ve "genç" kalmasını sağlayan "telomeraz" adlı enzimin çekirdeğinı oluştu- ruyor. Buproteinin eksikli- ğinde hücreler gözle görülür şekilde yaşlanıyor. Ne var ki aynı enzım kanserlı hüc- relerin çoğalmasma da zemın hazırlıyor. Bılim adamlan bu yeni proteinin AIDS'e yol açan HIV viriisünün "kimyasal kuzeni" olduğunu söylüyor. Merkezı Californıa'da bu- lunan Geron Bıyoteknoloji Şirketi'nin Yönetim Kuru- lu Başkanı Michael VN'est, "Bu keşfi daha da derinleş- tirerek bu biyolojik saatin nasıl çalışüğını tam olarak anlayacağız. Laboratuvar- larda üreteceğinıiz yapay te- lomeraz ie hücrelerin vaşam süresini uzatmayı planbyo- ruz" dıye konuşuyor. Ancak telomeraz bılınme- yen bir nedenle harekete ge- çıp hücrelerin dur-durak de- meden çoğalmasına yol açı- yor. Bu durum ise yaşlan- mayı gecıktirmek için ya- pay telomeraz üretmeyı plan- layan bilım adamlannı ted- birli davranmaya ıtiyor. Öte yandan tıp kansere karşı güdümlü mermi man- tığıyla hazırlanan biryöntem geliştirdi. Nottingham Üni- versıtesı'nden bir grup kan- ser araştırmacısı tarafından geliştirilen sistemde kanser- li hücrelere karşı, başlığı an- tikorlar ve radyoaktif mad : delerle donatılmış güdümlü mermi kullanılması düşü- nülüyor. Tıp, Türk doktorun kanser ilacını konuşuyor CHICAGO (AA) - Tıp dünyasında geçen haftadan bu yana, bır Türk doktorun kansere buldugu ılaç konu- şuluyor. ABD'de yayımlanan ünlü Forbes dergisinde, "Kanse- ri Önleme" başlığıyla iki sayfa yer verilen buluş, bir anda dünyadakı araştırma klinıklennin vetıp merkez- lennın dikkatinı, Dr. Rıfat Pamukçu ile Pamukçu'nun kurduğu ilaç şirketıne çevir- di. Dr. Pamukçu'nun buldu- ğu"FGNl"adhilacın,Su- lindac (piyasa adı Clinoril) adlı ilaçtan yola çıkılarak geliştirildiği bildirildi. Akciğer, göğüs, prostat ve cılt kanserlerinde denendiği ifade edilen ilacın, 20'ye ya- kın kanser hücresi üzerin- deki denemelerin tümünde başanh sonuçlar alındığı bil- diriliyor. BAHAR TANRISEVER e-posta : tan @ prizma.net. tr .ANKARA - Dünya Sağlık Örgütü (WH0) verilenne göre, 2000 yılında dünyada 110 milyon HIV taşıyıcısı. 25 milyon AIDS hastası olacak. WH0. 1997 resmi rakam- lannda Türkiye'de HIV AIDS taşıy ıcısı ola- rak behrtilen 677 sayısmın gerçeği vansıt-- madığını, "buzdağının görûnmeyen yûzü- nün çok daha yûksek sayılan bulduğunu" bıldirdı. Nüfusunun büyük bölümü gençlerden oluşan Türkiye'de hastalıklar konusundaki bilgi yetersizliği ve sağlığa kısıtlı kaynak aynlması nedeniyle gelecek yıllarda HIV vakalannın daha da artacağı belirtildi. Tür- kiye Aile Planlaması Derneği'nden (TAPD) yapılan açıklamada. WHO'nun 2000 yılın- da dünyada 110 milyon HIV taşıyıcısı, 25 milyon AIDS hastası olacağı yönündeki tahmjnine yer verilerek. "Türkiye'deki son resmi rakâmlann 677 HTV/AIDS'li kişiyi göstermesine rağmen VV'HO'ya göre bu ger- çeği vansıtmamakta. buzdağının görûnme- yen vüzü çokdahavüksek sayılan bulmak- tadır. Sonuç, HrV/AIDS'inülkemizde de yavılmakta olduğu gerçeğidir" denıldi. Hacettepe Üniversıtesi Tıp Fakültesı Prof. Dr. Serhat C'nal, TAPD'nin yayımladığı "AIDS Hakkında Bilinmesi Gerekenler" adlı kitapta yer alan makalesinde, hastalı- ğın tüm dünya ülkelerinde dil, din, ırk. sı- nıf farkı gözetmeksizin hızla yayıldığını belirttı. Yoksul ülke hastalığı AIDS'in ilk başladığı günlerin tersine artık yoksul ülkelerin hastalığı haline gel- diğine dikkat çeken Ünal, ekonomik yön- den yetersiz gelişmekte olan ülkelerin te- daviye gereklı harcamayı yapamadıklannı v e eğitim programlannı yürütemedıklenni vurguladı Ünal. "Gelişmekteolanülkeler- de bu kısır döngü giderek hızlanacak ve ba- zı ülkelerin AIDS yükü altında ezilip gitme- leri kaçınılmaz olacaktır" uyansında bu- lundu. Makalede, 30 Nisan 1997 rakamlanna göre. Türkiye'de 242 AIDS. 429 HIV taşı- yıcısı olmak üzere toplam 671 kışinin has- talığa yakalandığı belirtildi. 671 kışinin 517"sini erkekleroluştururken, taşıyıcılann yüzde4O'ı, 25-34 yaş grubunda yer alıyor. TAPD'nin açtığı AIDS danışma hattı için "0J12.435 2047/48" No'lu telefonlara baş- vurulabileceği kaydedildi. Sanat müziği tutkunlan Hisar'daydı Türk sanat müziği sanatçısı Emel Sa\in, "Rumelihisan Konserieri" kapsarrunda önceki akşam sanat müziği tutkunlanyia buluştu. Sayın uzun bir sessizükten sonra sahne aldığı konserde, yeni bestelerin yanı sıra eski sevilen şarkılanna da repertırvannda yer verdi. tzleykikrin sık sık şarkılanna eşlik ettiği Emel Sayın, konserin ilerleyen saaderinde istek şarkılanna da yer vererek büyük beğeni topladı. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle