Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
BOTAŞ, Irak
petpolünü
almaya hazır
• ADANA (AA) -
BM'nın Irak hükümerinin
yeni gıda maddesi alıır ve
dağıtım planını kabul
etmesiyle BOTAŞ'ın
Yumurtalık tesislerine
petrol akışı beklenirken
Malta bandırah bir
tankerin de petrol
yüklemek amacıyla
Yumurtalık açıklannda
olduğu bıldirildi.
Tesislerin her an petrol
alımına ve yükleme
yapmaya hazır olduğu
bildirilirken. petrol
alımlannın koordinesinin
saglanması amacıyla 5
kişilikBMve lOkişilik
Irak heyetınin BOTAŞ
tesislerinde olduğu
belirtildi.
Çukobirtik 18
tPilyon bekliyor
• ADANA (Cumhuriyet
Güney llleri Bürosu) -
Ortadoğu'nun en büyük
entegre kuruluşu olarak
bılinen Çukobirlik, pamuk
sezonunun açıldığı şu
günlerde alım yapabılmek
için Ankara'dan para
bekliyor. Kasası yine
tamtakır olan Çukobirlik,
destekleme fonundan
pamuk alımı için 18
trilyon lira istedi. Bu
paranın eylülden ıtibaren
kademelı olarak
gönderilmesi durumunda
birlik, ay başından sonra
ahmlara başlayabilecek.
Sanayi ve Tıcaret Bakanı
Yalım Erez'in emriyle
genel müdürlük koltuğuna
oturan eski yönetim
kurulu başkanı Fevzi
Şen'in. Erez'le olan
yakınlığı nedeniyle
destekleme fonundan
Çukobirlik'e istenılen
parayı sağlayacağı öne
sürülüyor.
Ankara'da
ekmeğe zam
• ANKARA (AA) -
Ankara'da ekmek fiyatlan
arttınldı. 15 ağustostan
itibaren 250 gram halk tipi
ekmek 30 bin liradan
satılacak. Francala ve lüks
ekmeğin fiyatlan da
serbest bıraicıldı. Ankara
Esnaf Sanatkarlâr Odalan
Birliği Genel Başkanı Ali
Rıza Ercan düzenlediği
basın toplantısında, daha
önce 25 bin liradan satılan
250 gTamlık halk tipi
ekmeğin bundan böyle 30
bin liradan satılacağını
bildirdı. Ruhsatı ne olursa
olsun bütün fınnlann halk
tipi ekmek üretmek
zorunda olduğunu
kaydeden Ercan. halk tipi
ekmek üretmeyen, fiyat ve
gramaj sınırlamalanna
uymayan fınncılann 30
milyon liradan az
olmamak üzere
cezalandınlacaklannı
belirtti.
Sıra fıstik taban
fiyatında
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - Başbakan
Mesut Yılmaz'ın
Giresun'da fındık alım
fiyatlannı açıklaması.
Güneydogu Anadolu
Bölgesi'ndeki fıstık
üreticilerini harekete
geçirdi. Hükümetin fındık
alım fiyatını geçen yıla
oranla yüzde 126 oranında
arttırdığına dikkat çeken
fistık üretıcileri,
antepfıstığına 500 bin lira
taban fiyat verilmesi
gerektiğıni savundular.
Şanlıurfa Zıraat Odası
yöneticısi Musa Akay.
Başbakan Yılmaz'ın
findık üreticisi olan
hemşerilerini gözettiğini,
ancak fıstık üreticilerinin
de unutulmaması
gerektiğini söyledi.
İMKB'den uyarı
• Ekonomi Servisi -
Tuncay Artun'un
ölümünün ardından adına
kunılan Eğitım Vakfı'na
sahte makbuzla para
toplandığı açıklandı.
tMKB'den vapılan
açıklamadi geçen hafta
vefat eden İMKB eski
Başkanı Tuncay Artun'un
eğitıme verdiği özel önem
çerçevesinde kurulan
Tuncay Artun Eğitim
Fonu'na makbuz karşılığı
bağış yapılmasının söz
konusu olmadığı
belirtilerek şöyle denildi:
"Bağış yapmak ısteyenler
lş Bınkası Borsa
şubesinde açılan 48321
No'u hesaba başvurabilir.
Boramızın ılişkisi
olmıyan ginşımlerin
önlenmesi için, bağışlann
sadece anılan hesaplara
yapJması ve borsamızm
bilelendirilmesi büyük
önem taşımaktadır."
Bu yıl 2.5 katrilyon olarak düşünülen bütçe açığmm daha da artacağı tahmin ediliyor
Ek bütçe 2 katrilyona çıkarıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu, 1 ay önce 1.5 katrilyon
lira olarak belirlenen ek bütçe ödeneğini
2 katrilyona çıkardı. Ek bütçe miktann-
daki bu artışın, 2.5 katrilyon lira sınınn-
da tutulması planlanan bütçe açığının 3
katrilyona dayanacağınm göstergesi ol-
duğu belirtildi. Yüzde 100 artınlan öğ-
renim kredilerinin ekim ayından itibaren
geçerli olması kararlaştınldı.
Bakanlar Kurulu'nun önceki günkü
toplantısıyla ilgili olarak açıklama yapan
Dev let Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ahad
Andican, toplantmın başında Başbakan
Mesut Yılmaz'ın 8 yıllık kesintisiz eği-
tim yasa tasansıyla ilgili bilgi verdiğini,
özel bir çalışma takvimi ile tasannın bu
hafta TBMM'de görüşülerek kabul edi-
leceğini umduğunu söylediğini belirtti. An-
dican, Köy Hizmetleri Genel Müdürlü-
ğü'ne bağlı olarak çalışan mevsimlik iş-
çilerin sorunlannın ele alındığını kayde-
derek, bununia ilgili olarak yapılacak ça-
lışmanm Ekonomik ve Sosyal Konsey'e
getirilmesinin benimsendiğini anlattı.
Toplantıda Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel'in REFAHYOL hükümeti dö-
neminde kamuoyuna denk bütçe olarak
sunulan uygulamanın sonuçlan hakkın-
da bakanlara bilgi verdiğini belirten An-
dican. mevcut ödeneklerin yalnızca hiz-
metlerin yürütülmesine bile yetmeyece-
ğine işaret etti.
Temizel'ineködenek taleplerinden do-
layı bakanlığının zor durumda kalacağı-
nı belirttiğini kaydeden Andican, yakla-
şık 2 katrilyon liralık ek bütçe talebinin
eylül ayındaTBMM'nin gündemegeti-
rileceğini, bu konunun salı günü toplana-
cak Yüksek Planlama Kurulu'na götü-
rüleceğini açıkladı. Andican, "Sadece
köy hizmetlerinde çalışan 42 bin geçi-
ci işçinin maaş ve cari giderlerinin kar-
şılanabilmesi için 20 trilyon liraya ge-
reksinim vardır. Maalesef denk bütçe
yapabilmek hayaliyle REFAHYOL hü-
kümeti bu kuruluşun bütçesini 13 tril-
yon lira olarak bağlamıştır. Ek bir
masraf söz konusu olmadığı halde 7
trilyon liralık bir açık yok sayılmıştır.
Bu hükümetimizin önünde çok ciddi bir
sıkıntı olarak durmaktadır" diye ko-
nuştu.
Projeler YPK'de
Andican. dış kredi sağlanacak proje-
lerin belirlenmesine ilişkin çalışmanın da
Yüksek Planlama Kurulu'nda ele alına-
cağını vurgulayarak, yüzde 100 arttınlan
öğrenim kredilerinin daha önceki yıllar-
da olduğu gibi ocak ayında değil ekim
ayından itibaren geçerli olacağını söyle-
di. Lisans öğrencileri için 6 milyon, mas-
ter öğrencileri için 12 milyon, doktora
öğrencileri için 18 milyon olarak belir-
lenen kredilerin 1998 yıhnda gerek du-
yulması durumunda yeniden düzenlene-
ceğini kaydeden Andican, artışlardan öğ-
renimlerinı Türkiye'de sürdüren Türk
cumhuriyetleri öğrencilerinin de yararla-
nacağını bildirdi.
Bakanlar Kurulu'nda son günlerde ya-
şanan sel felaketiyle ilgili bilgi verildiği-
ni belirten Andican, lstanbul Alibey-
köy'de 70'i sanayi kuruluşu olmak üze-
re toplam 286 yapının zarar gördüğünün
belirlendiğini kaydederek. konut sahip-
lerine 25 'er milyon lira yardım yapılaca-
ğını bildirdı.
Andican. özellikle belediyelertarafra-
dan devlet garantisiyle kurulan çöp im-
ha ve atık su tesislerinin standartizasyo-
na kavuşturulması için Çevre Bakan-
lığı'nca çalışma yapılacağını söyledi.
'TÜPRAŞ ile BOTAŞ'ın petrol ve doğalgazını Türk bayraklı tankerler taşımalı'
Denizcfler hükümetten destek istiyor
FİLtZ GÜMÜŞ
Deniz Ticaret Odası (DTO) yö-
netimı, navlun sıkıntısı içindekı
denizcilik sektörü için Eximbank
gibi bankalann finansman deste-
ği sağlamasını istiyor. Sektörün
içinde bulunduğu sıkıntıyı dev-
letin ilgisiyle aşması durumunda
5 milyon dolarlık getirilerini 10
milyon dolara çıkarabilecekleri-
ni savunan denizcilere, ekono-
miden sorumlu Devlet Bakanı
Güneş Taner de destek veriyor.
Armatörler, DTO'nun yarınki
meclis toplantısına katılması bek-
lenen Güneş Taner'in, TÜPRAŞ
ve BOTAŞ "ın petrol ve doğalgaz
taşımacılığında Türk bayrakh ge-
milerin kullanılabilmesi için ken-
dilerine destek verdiğini ve bu
doğrultuda denizcilere, "'Birleşin,
tanker alın" çagnsı yapacağını
bildirdiler.
DTO Yönetim Kurulu, Başba-
kan Mesut Yılmaz'la da önü-
müzdeki günlerde sektörün sorun-
lanyla ilgili olarak özel görüş-
me yapmayı programlıyor.
DTO Başkanı Cengiz Kapta-
noğlu, Başbakan'dan denizcilik
finansmanı konusuna ilgi gös-
termesini isteyeceklerini belirte-
rek
u
Bize küçük ve orta ölçek-
li işletmeler gibi ilgi gösteril-
meli" dedı.
REFAHYOL hükümeti döne-
minde navlun priminin kaldınl-
dığını, Türk bayraklı gemilerle ya-
pılan taşımacılığın maliyetinin
arttığını ve navlunlann düştüğü-
nü belirten Kaptanoğlu, hükü-
metten isteklerini şöyle özetledi:
"Denizcilik sektörüne bu ara
hükümetin çok >akın ilgi gös-
termesi gerekiyor. Bu ilgi Tür-
kiye'nin kendi yükünü yine
Türk bayraklı gemilere taşıtma-
sıyla olur. Biz üçüncü ülkeler
arası taşımacılık yapıyoruz ve
döviz getiriyoruz. Ancak Tür-
kiye'den ihraç etmiyoruz diye
hizmet sektöründen sayılıyo-
ruz. Bu nedenle Eximbank kre-
dileri bize açümıyor. Bütün ban-
kalar, denizcilikle ilgili fon ya-
ratmalılar. Biz 1990 yılından
bu yana her yıl ülkeye en az 3-
5 milyar dolar getiriyoruz. İd-
dia ediyoruz; navlunlann düş-
tüğü şu günlerde hükümet sı-
kıntı\ı atlatacak ilgiyi göster-
sin bize, kendi vüklerimizi or-
ganizeetsin,2000'li vıllarda 10
milyar dolar getiririz."
Hükümetin denizciliğin bu sı-
kıntılanna olumlu yanıt verdiği-
ni belirten Kaptanoğlu, "Taner'i
ziyaretimizde bu sıkıntılarımı-
zı ona ilettik. Onun da güzel
bir teklifi var. İsdemir, Erdemir
gibi kuruluşlar dahil, büyük to-
najlı taşımalarda bir araya ge-
lin, bir ortaklık kurun, doğal-
gaz, LPG ve ve petrol taşıyın,
bir gemide adamın yüzde yüz
hissesi olacağına 450 milyon
dolar gemide yüzde S hissesi
olsun. TÜPRAŞ'la. BOTAŞ'la
anlaşma vapın diyor" dedi.
Kaptanoğlu. "TÜPRAŞ'ın
yanlış politikası sonucu petrol
taşımacılığında Türk bayraklı
gemiler hızla eriyor. Yalnız iki
petrol tankeri var ve hiç doğal-
gaz taşıyan gemimiz >ok. Bu
tür gemilere büyük navlun ve-
riliyor. Bugün yalnız kuru yük
taşımacılığında yabancı gemi-
lere, Türkiye 2 milyar dolar
ödüyor. Eğer bu yükleri kendi
gemilerimiz taşısaydı bu para
dışanya akmazdı" diye konuştu.
Nakliyecüer arasında
4
şirket' huzursuzlıığu
FATMA KOŞAR
Uluslararası Nakliyeciler Der-
neği'ne (UND) üye olan 32 nak-
liye firmasının geçen günlerde
bir araya gelerek kurduğu Birle-
şik Uluslararası Nakliyecilık AŞ
(BUNDAŞ) sektörde tartışmala-
ra yol açtı. UND Başkanı Saffet
Ulusoy, 32 firmanın toplu alun
avantajlanndan yararlanmak üze-
re bir araya geldiği BUNDAŞ'ı
"'küskünler kulübü" diye nite-
lendirerek ortaklarını UND üye-
liğinden atacağını açıkladı.
Ticari amaçlı bir firma olduk-
lannı anımsatan BUNDAŞ Ge-
nel Müdürü Ünal Ergun üyelik-
ten atılma konusunda bir açıkla-
ma yapmaktan kaçındı. Nakliye
sektörünün EGS'si olarak tanıtı-
lan ve Avrupa ile Türkiye'de nak-
liye alanında ilk örnek olarak
dikkat çeken BUNDAŞ'm ortak-
lan arasında Adria, Osnak, Rat-
rans, Gür Nakliyat, Sertrans,
Onur, Özgür ile Denizer, Den-
kar gibi firmalar da yer alıyor.
"Bu firmanın ortaklarını
kim kapıdan alır ki bürokratik
işlemler konusunda etkili ol-
sunlar. Toplu alım avantajından
da yararlanamazlar. Onların
yaptığı bu açıklamalar tama-
men gerçek dışı" diye konuşan
UND Başkanı Ulusoy, ortaklann
şirket kurmalannı UND Yönetim
Kurulu'na girmeye bağladı. Fir-
manm başanlı olmasının müm-
kün olmadığını iddia eden Ulu-
soy, nakliye ve diğer sektörlerde
bu tür girişimlerin yayılacağına
inanmadığmı ifade etti.
4 - 5 yıl önce oda olmak için
girişimlerde bulunan uluslarara-
sı taşımacılar, bu yöndeki çalış-
malannı hızlandırdı. Sektörün
büyümesiyle son yıllarda derrıe-
ğin kendileri için çok yetersiz
kaldığını belirten UND Başkanı
Ulusoy,"Yabnmlar çok büyük,
bu kadar güçlü bir sektör için
dernek küçük bir kuruluş. Oda
olmak istiyoruz" diye konuştu.
4 - 5 yıl önce gerçekleştirdik-
leri girişimlerin, dönemin Oda-
lar Birliği Başkanı Yalım Erez ta-
rafından engellendiğini belirten
Ulusoy, "Artık önümüzde bir
engel kalmadı" dedi.
CJÖRÜŞ/R. METIN AYDOĞAN
A\T{*\nt±fn iit*<vHr»ici i i m î t l i Trakva'nın gülü üreticisini sevindirivor.
Ayçıçegı urencısı u m ı m Bu yı
-,400b
fn hektar alanda 700bln
-ton
ayçiçeği üretilmesi bekleniyor. Ayçiçeği alım fiyatını Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in
bu a\ sonunda Edirne'de açıkla>acağını bildiren Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Pekşen, üreticinin ayçiçek taban fi\ atının 70 bin lira olarak açıklanmasını beklediğini
belirtti. Trakya Birlik Genel Müdürü Cemalertin Uslu ise üretilmesi beklenen 700 bin ton
ayçiçeğin yansını birlik olarak almaya hazır olduklanm açıkladı. Trakya Birlik'in, 35 bin
294 ortağından rekolte beyannamesi alımını sürdürdüğü ve bugüne kadar ortaklarının 317
bin 599 ton ayçiçeğini birliğe teslim etmeyi taahhüt ettiği de belirtildi. Alımların 136
merkezde yapîlacağı açıklandı. (FOTOĞRAF: SEVtM ERTEMUR)
ADD îzmir Şubesi Başkanı
1923,1935 ve 1997 Bütçeleri ve Türkiye Ekonomisi
1
997 bütçesi ile 1923 ve 1935 büt-
çelerinin bazı kısa bilgilerle kar-
şılaştırılması, ekonomide Türki-
ye'nin, Atatürk döneminden bu-
güne nereden nereye geldiğini göste-
recektir. Bugün ümmetçilerin, yeni dün-
ya düzencilerinin, 2. cumhuriyetçilerin,
mafya "işverenlerinin", ortak pazarcıla-
rın koro halinde kaldırdıkları Atatürkçü
dönemin ne olduğunu aşağıda verece-
ğimiz rakamlar ve ekonomik gelişme-
ler açıkça ortaya koymaktadır.
Kurtuluş Savaşı başarılıp 29 Ekim
1923'te Cumhuriyet ilan edildiğinde ül-
ke tam anlamıyla bir harabe durumun-
dadır. Nüfusun yüzde 90'a yakını yok-
sulluğun altsınınndayaşayan, köylüdür.
Sanayi, tamamı askeri amaçlı birkaç ta-
mir atölyesinden ibarettir. Sermaye sa-
hibi işverenler ve doğal olarak işçi sını-
fı yoktur. Ülke topraklarının çok az kıs-
mı tarıma açılabilmiştir. Ülkede karayo-
lu yok denecek düzeydedir. Toplumsal
örgütsüzlük her alanda yaygındır. Ma-
kine ve elektrik henüz yaşama gireme-
miştir. Savaş sonrasında sadece Batı
Anadolu'da 830 köy tümüyie, 932 köy
kısmen yakılmıştır. Yakılan bina sayısı
116.214'tür. Buna karşın ülkeye, iskân
edilmek zorunda olunan 709.322 mül-
teci gelmiştir. (Tüm nüfusun yüzde 5'i.
Bu nüfusa oranla dünyada görülen en
büyük insan göçüdür.) Yapılabilen tarım
çok ilkel düzeydedir. Batı anlamında
yüksek eğitim görmüş tanm uzmanı sa-
yısı sadece 20'dir. Tarımın verimi tama-
men doğa koşullarına bağlıdır. Buğday
üretimi ülkeye yetecek düzeyde değil-
dir ve buğday yabancı ülkelerden ithal
edilmektedir. Hemen hemen tamamı
azınlıklann elinde olan ticaret, onlann ül-
keyi terk etmeleri nedeniyle nerede ise
durma noktasındadır. Bankacılık, sigor-
tacılık ve ulaştırma dalında ulusal çı-
karlara uygun davranmayan 85 yaban-
cı şirket vardır. Üretimde bulunan hiç-
bir sanayi yatırımı yoktur. Ülkenin en
basit ihtiyaçları bile ithal edilmektedir.
Kurtuluş Savaşı başladığında devlet
bütçesi sıfır durumundadır. İlk bütçe
gelirleri Sovyetler Birliği'nin yaptığı ay-
ni yardımlar ve Istanbul'dan Ankara'ya
çevrilebilen vergilerdir. Genç Cumhuri-
yet'e Osmanh'dan, Lozan'da da kabul
edilen ve ödenmesi gereken 18 milyon
liralık dış borç kalmıştır. Bu yoğun olum-
suz koşullara karşın kısa sürede başa-
nlan işler olağanüstüdür. Toplumsal ya-
pımızı temelden değiştirip yenileyen
Cumhuriyet devrimlerinin yanı sıra, yu-
karıda belirtilen sorunlara şu uygula-
malarla yanıt verilmiş ve uygulamalar-
da başan sağlanmıştır.
Şeriat vergisi olan aşar vergisi kaldı-
nldı. 1923-1924 arasında göçmenler ve
yoksul köylülere 6.787.234 dönüm tar-
la, 167.422 dönüm bağ, 189.859 dönüm
bahçe, 1934-1938 arasında ise
2.999.828 dönüm toprak dağıtıldı. Ko-
operatifçilik teşvik edildi. Toprak Mah-
sulleri Ofisi kuruldu, köy aydınlanması-
nı sağlayacak Köy Enstitüleri planlan-
dı ve uygulandı.
1928 yılına kadar büyük gayret sarf
ederek 27.850 km yolun toprak tasfiye-
si ve stabilize serilmesi tamamlandı.
1933'e kadar 2212 km yeni demiryolu
yapıldı. Demiryolunu Samsun, Ulukış-
la, Diyarbakır ve Erzurum'a ulaştırdı.
1928'de Anadolu Demiryollan ve Hay-
darpaşa Limanı, 1929'da Mersın - Tar-
sus-Adanahattı, 1931'deBursa-Mu-
dahya Işletmesi, 1935'te Izmir - Afyon
ve Izmir- Manisa - Bandırma hattı dev-
letleştirildi. Kabotaj hakları ulusal bay-
rağın tekeline alındı. Ulusal pazar yük-
sek gümrük duvarlanyla korumaya alın-
dı.
Şeker 1923 yıhnda ülke içinde hiç üre-
tilmez iken 1932 yıhnda 27.549 ton üre-
tildi. Ithalat ihracata göre, 1923 yılında
36.1 milyon dolar açık vermiştir (ki tüm
ithalat 86.9 milyon, tüm ihracat 50.8
milyon dolar idi). Dış ticaret açığı 1931
yıhnda 0.3 milyon dolara düşürülmüş,
1938 yılında ise ihracat ithalatı 20.1 mil-
yon dolar aşmıştır. Dış ticaret açığı, ba-
gımlıhk ilişkilerınin başladığı 1946'dan
sonra sürekli artmış ve 1952'de 193
milyon dolar, 1962'de 241 milyon do-
lar, 1977'de ise 4043 milyon dolara çık-
mıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı, dünyada
ilk ve tek örnek olarak enflasyonsuz yü-
riıtülmüş birsavaştır. 1923-1938 arasın-
da. yoksulluğa ve ihtıyaçların baskısı-
na rağmen karşılıksız para basılmadı.
1938-1997 bütçelerini karşılaştırdı-
ğımızda şu gerçekler ortaya çıkmakta-
dır: 1938 bütçesi bütün olanaksızlıklar,
yoksulluklaç ve dünyayı sarsan 1929
dünya genel buhranının yarattığı olum-
suz koşullara karşın, denk bütçedir, ger-
çekçidir. 1997 bütçesi ise daha 2. ayın-
da açık veren, açığı mayıs ayı sonu iti-
bariyle 529 trilyon liraya çıkan, haziran
sonunda 699 trilyona çıkacağı bildirilen
ve altı aylık açığını tüm devlet gelirleri-
nin 1/4'üne ulaşan, karşılığı olmayan
hayali gelirlere dayalı bir borç bütçesi-
dir. 1938 bütçesinde tamamı kibritte-
keli yatırımında ve yabancı şirketlerin
devletleştirilmesinde harcanmış borç-
lann tutan bütçenin yüzde 17'sidir. 1997
bütçesinde ise bütün devlet varhkları-
nın satışına rağmen borç oranı bütçe-
nin yüzde 57'sini oluşturmaktadır. Bu ora-
nın yansına yakını sadece faiz ödeme-
sine gitmektedir. Dış borçlar dolaysız ola-
rak uluslararası mali sermaye grupları-
na, iç borçlar ise bankalar aracılığıyla bir
avuç kişiye ödenmektedir. 1998 yılının
ilk iki ayında, 825 trilyon lira iç borç, 1.5
milyar mark bedelsiz ithalat hesabı, 2
milyar dolar döviz kredisi, 4 milyar do-
lar dış kredi geri ödenmesi yapılacak-
tır. Diyanet işleri Başkanlığı'nın 1938
bütçesindekı payı on binde on dokuz iken
1997'de bu pay binde altı olmuştur. Bu,
yüzde 320'lik bir artıştır.
Bu oranlardan da görüldüğü gibi
1938'de ülkeyi yönetenler, bütün ola-
naksızlıklara karşın Tûrkiye'yi ve Türk
halkını kalkındırmayı, geliştirmeyihedef-
lemişlerdir. Ülke yararına uzun vadeli
planlar yapmıştır ve bu plan hedefleri-
ne göre yılmadan çalışmışlardı. Bugün
ise devlet bütçesinin yüzde 57 gibi çok
büyük bir oranı borç ödemesine ayrıl-
makta, bizden önceki kuşaklann yarat-
tığı devlet varlıklan satılmakta, günü kur-
tarmaya çalışan politikalar sürdürülmek-
te ve halkı yoksullaştıran faizci bir uy-
gulama yürütülmektedir. Bunu yapar-
ken, doğal olarak Atatürkçülüğe gizli
veya açık olarak karşı çıkmak günümüzün
modası haline getirilmiştir.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kerhen Olunca
Kerhen laik, kerhen demokrat, kerhen insan hak-
lanndan yana, kerhen namuslu. kerhen özverilı, ker-
hen çağdaş olunca.. kokusu çabuk çıkıyor.
DTP'nin 8 yıllık kesintisiz eğitime ilişkin grup ka-
rarı almamasını düne kadar, Çiller'in DYP'lı millet-
vekillerini kukla olarak kullanmasına karşı simgesel
bir gösteri olarak algılıyordum. Meğerse DTP'nin
iktidann nimetlerinin paylaşılmasında, kadrolaşma-
da biraz devre dışı kalma gibi bir derdi varmış.
Alınmış hükümet karan olmadığı için DTP'Iİ mil-
letvekillerinin oylamada serbest bırakılacağının ga-
zetecilerle yenilen yemekte ilan edilmesi aşama-
sında kendi adıma fena halde bir şantaj kokusu al-
dım. Bal gibi de, "Ciddiye alınmazsak, yapılan işler
bize sorulmazsa. Türkçesi kadrolaşmada beklenti-
miz pay bize de verilmezse çamura yatanz" denili-
yordu.
Belki pürüz çok gizli çözümlenecek, kokusu çok
fazla çıkmayacak. Yani oylamaya yansımayacak,
kamuoyunda uzun tartışmalar olmayacak. Ama iç-
güdüm diyor ki.. oylama saatine kadar önemli giz-
li pazariıklar olacak. DTP'nin küskünlüğü, beklenti-
leri giderilmeye çalışılacak.
Avrupa'nın birçok ülkesinin toplamından fazla
genç nüfusu olan Türkiye'nin geleceğinin bu genç-
lerin çağdaş eğitimden geçirilebilmeleri olması ki-
min umurunda?
•••
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan 8 yıllık
kesintisiz eğitim tasarısının 4. maddesi, şeriatçıla-
ra ödün veren biçimi ile çıktı. ANAP'ın Refahçı çiz-
gideki milletvekilleri, Korkut Özal ve arkadaşlannın,
daha REFAHYOL iktidarda iken kesintisiz eğitime
ilişkin yapılan tartışmalarda, ANAP'tan gelen bu
öneriyi, şimdı Meclis'e yasalaşmak üzere inmış bu-
lunan tasan metninin içeriğini, imam-hatipli orta öğ-
retimin varlığından daha anlamlı ve zenginleştirilmiş
bir dini eğitim anlamına geleceğini kanıtlamaya ça-
hştıklannı anımsayın.
CHP atlatılarak, Refah'lıların çekimserlik ayağın-
da gizli desteğı ile komisyondan geçirilen 4. mad-
de, Diyanet Işleri'nin din eğitimi ve öğretimini dü-
zenlemesini öngörüyor. Yılmaz'ın Baykal'la birkaç
kez görüşüp uzlaşma noktasına geldiği sorunda, şe-
riat cephesinden gelen baskılar ağır basınca eski met-
ne dönülüyor. Din istismarcılığına önemli bir açık ka-
pı bırakıhp önemli bir ödün verilmiş bulunuyor.
Kerhen laik siyasetçinın, seçimlerde hesap so-
rulacağı tehditlerine dayanması ancak bu kadar ola-
biliyor. Oy uğruna ödün vere vere, şeriatçıhğı, tari-
katları hortlatmış ucuz siyaset anlayışı, "Halkın ver-
gisi devlet kesesinden, ancak meslek eğitimi sınır-
lan içinde imam-hatip eğitimi düşünülebilır" bile di-
yemiyor, yeni düzenlemelerle devlet kesesinden la-
ikliğe aykın din eğitiminin zararlı değil, kazançlı çı-
kacağının kanıtlamasını yapmaya çalışıyor.
•••
Kemen bile değil, sahteliğı sırıtan şeriat cephe-
sinın son günlerdeki demokratçılık oyunu ise yeni-
lır yutulur gibi değil. Aklımın ermediği, onlarla tar-
tışma platformlanna çıkan sözde demokratlardan bi-
rinın çıkıp da, "Hen\esin vergisi ile devlet kesesin-
den, genel kültür edinme dışında özel anlamda din
eğitimi olur mu? Din ve vicdan özgüriüğü, bireyin,
ailenin kendi olanakları ile dini eğitimini almasıdır"
diyememesi. Ailenin istediği dini eğitimi çocuğuna
vermesinin sağlanmasının devletin yükümlülüğü ol-
duğu gibi bir yutturmacanın propaganda olarak yü-
rütülmesi. Bu mantığın bir uzantısı olarak da imam-
hatip orta kısımlannın kapatılmasının bir kazanılmış
haktan dönülmesi, özgürlük kısıtlaması olarak yut-
turulması.
Kabul edelim ki gerçek demokratların, demokra-
siden yana olması gereken örgütlenmelerin yine
çok suskun olduklan, nerede ise her şeye seyırci kal-
dıklan bir süreci yaşıyoruz. Belli ki şeriat cephesi-
nin, "Demokrasi, hak çiğneniyor, din elden gidiyor"
sloganları ile mazlum kampanyası baskın.
Çünkü şeriat cephesi demokrasi kavram ve an-
lamını çarpıtmada ve tersine propagandada çok
başarılı bir kampanya yürütürken, demokrasi cep-
hesindekiler, hele de parlamento dışındaki sol ör-
gütlenmeler, askerlerle, devletle aynı çizgide olma-
ma saplantısı uğruna susmayı, olayın tarafı olma-
mayı seçiyor.
Eğitim tartışmasının odağında olması gereken ki-
mi siyasi partiler, sendikalar, en azından öğretmen-
ler 8 yıllık kesintisiz eğitimi kertıen destekliyorlar. Et-
kili bir ağıriık ve gerçek eğitim reformundan yana yön-
lendirme yerine, zevahiri kurtarma niteliğinde birkaç
açıklama ile yetiniyorlar.
Neyse ki toplumun sağduyusu çok daha güçlü.
Kerhen sahiplenildiği için bu gerçek eğitim reformun-
dan uzak, içi boş, kesintisiz eğitimin hemen uygu-
lamaya geçirilebilmesi için bile çok büyük bir top-
lumsal destek yaşanıyor.
Bu yazı noktalanmadan gelen Korkut Özal'ın
ANAP'tan istifa ettiği haberi. şeriat cephesinin "can-
siperane, sonuna kadardirenme" kararlılığının bir ye-
ni göstergesi; 8 yıllık kesintisiz eğitim için dar gelir-
liye kadar uzanan halkada, milyonların herkesın gü-
cüne göre maddi katkıda gönüllü olmalan ise top-
lumsal sağduyunun.
Bakalım parlamento, tek tek parlamenterler, bu
sınavda nasıl bir seçim yapacak? Ucuz siyasi he-
saplar adına, şeriatın şirret saldınsına mı teslim ola-
cak. Geçimine zor yeten, daha doğrusu yetmeyen
gelirinden pay ayınp kesintisiz eğitim uygulamasına
katkıda bulunmaya çalışan milyonlann sağduyusuna
mı kulak verecek?
Gıdalarda nitrit
araştırınası
ANKARA (AA) - Ta-
nm ve Köyişleri Bakan-
lığı, yurt düzeyinde ger-
çekleştirdiği geniş kap-
samlı gıda araştırması sı-
rasında, kontrolü yapı-
lan 293 maden suyu örne-
ğinden 50'sinde limit de-
ğerin üzerinde nitrit, 1
örnekte de limit değerin
üzerinde nitrat buldu.
Araştırma sonuçlanna
göre. 3 bin 957 içme su-
yu örneğinden 182"sinde
standardın, 151 'inde Gı-
da Codex'inin üzerinde
nitrat, 343"ünde ise stan-
dardın üzerinde nitrit be-
lirlendi.
597 kullanma suyu ör-
neğinin 59'unda standar-
dın üzerinde, 53'ünde ise
Codex limitinin üzerinde
nitrat saptandı. Maden
suyunda ise 293 örnek-
ten 1 'inde standardın üze-
rinde nitrat, 50'sinde stan-
dardın üzerinde nitrit tes-
pit edildi.
Araştırmada, örnek alı-
nan içme sulannda orta-
lama 13.67 mg-1 nitrat,
0.125 mg-1 nitrit bulundu-
ğu belirtildi. İçme sula-
nnda nitratın TSE limit
değeri 45 mg-lt. Codex
limit değeri 50 mg-lt, nit-
rit yönünden ise TSE li-
mit değeri sıfır kabul
ediliyor. Yani içme sula-
nnda nitritin hiç olmama-
sı gerekiyor. Buna karşın
alınan örneklerin 343'ün-
de nitrit belirlendi.