Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE
12 KULTUR
Türkiye Yayıncılar Birliği ve yazarlar, belediyeleri suçladılar, devletin ilgisizliğini eleştirdiler
4
Korsan yayına göz yumıüuyor'Kültür Servisi - Türkiye
Yayıncılar Birliği, 'yayıncüık
sektöründe korsan yayıncılık
ve korsan jayınla miicadele'
konusurıda dûn bir basın
toplantısı düzenledi. Türkiye
Yazarlar Sendikası Başkanı
Ataol Behramoğlu, Türkiye
Yayınnlar Birliği Başkanı Atd
Ant, şaır-yazar Murathan
Mungan ve Can Yayınlan
sahibi Erdal Öz"ün katıldığı
basın toplantısında, geçen
yı1larda gerileyen ve sönmeye
yüz tutan korsan yayıncılıkla
mücadelenin, son dönemlerde
belediyelerin göz yummalan,
devletin ılgisizliği ve yargı
kurumlannın bilgisizliği
nedeniyle tekrar canlanması
tartışıldı.
Türkiye Yayıncılar Birliği
Başkanı Atıl Ant; korsan
yayınlann ciddi bir sektör
halıne geldiğine değinerek
bırtakım karanlık güçler,
örgütler ve kara para aklama
tezgâhlanyla karşı karşıya
olduklannı vurguladı. Korsan
yayınlann Türkıye'nin hemen
hemen her yerinde tezgâhlar
aracılığıyla satıldığını
söyleyen Ant. Anadolu'da
bulunan kıtapçılann çogunun
korsan kitap sattığını da ifade
ettı. lstanbul Büyükşehır
Toplanbda korsan yayıncılığın kitap sektörünü yok edebileceği belirtfldi ve ördem alınması istendi
Belediyesı ile korsan yayınlar
ve tezgâhlar hakkında
konuştuklannı belirten Ant,
belediyelerin bunlan kültür
hizmeti olarak desteklediğini
ve böylece yayınevlerinin can
damannın kesildiğini de dile
getirdi. Korsan yaymlann
hukuki yollarla, tezgâhlan
bastınp toplatmakla ve
matbaalan basarak
önlenebileceğini belirten Ant,
ancak bu dunımun adliyenin
yavaşlığı ve polis
mekanizmasının kayıtsızhğı
nedeniyle önlenemediğine de
değindi. Yayınevlerinin birçok
kitap bastığını fakat bunlardan
birkaçının çok satan kitaplar
arasına girdiğini söyleyen Atıl
Ant, korsan yayınlar nedeniyle
yayınevlerinin artık adeta
kitaplann çok satmasından
korkar hale geldiğini belirttı.
Ant aynca, "Ya korsan
yayuıcılık bizi yok edecek ya
biz onlan" diyerek konunun
önemine bir kez daha dikkat
çekti.
Korsan yayın hırsızlıktır
Türkiye Yazarlar Sendikası
Başkanı Ataol Behramoğlu ise
bu konuda büyük bir
bilgisizliğin yaşandığını ve
konunun hafıfe alındığım
belirterek korsan yayrncılığın
kitaba saygısızlığın bir başka
boyutu olduğunu vurguladı.
Yayınevinin ve yazann adını
kuİlanarak basılan bu
kitaplann hırsızlıktan başka
bir şey olmadığını da ifade
eden Behramoğlu, okurlan
uyarmanın daha doğru
olduğunu; yayıncıya, yazara
ve devlete vergi ödemeden
basılmış bu kitaplar için bir an
önce önlem alınması
gerektiğini de belirtti.
Belediyelerin bu yayınlann
• Türkiye Yayıncılar
Birliği, yayıncıhk
sektörûnde korsan
yayıncılık ve korsan
yayıncılarla miicadele
etmek için yayıncılan ve
okuru duyarlıhğa çağırdı.
Yayıncılar Birliği
Başkanı Atıl Ant, ciddi
bir sektör haline gelen
korsan yayıncılığın
karanlık güçler, örgütler
ve kara para aklama
tezgâhlannın hizmetinde
olduğunu vurguladı.
satılmasına izin vermesinin
hırsızlığa destek verdiğini ve
kültüre darbe vurduğunu
söyleyen Behramoğlu, yazann
geçim kaynağınm yok edilerek
nitelikli yapıtlar vermesinin
engellendiğinı de dile getirdi.
Behramoğlu aynca, korsan
yayıncılann kanımızı emen
vampirler olduğunu da
sözlerine ekledi.
Erdal Öz ise korsan yayınlann,
yayıncılann 'Deyyus-u Ekber'i
olduğunu belirterek asıl
önemli olanın yazann ve
çevirmenin telif hakkı
olduğunu ifade etti. Son
yıllarda ortaya çıkan okur
patlamasının, korsan
yayıncılar tarafindan
sömürüldüğünü ve kitap
okuyucusunun yüzde
seksenini oluşturan
öğrencilerin bu yayınlara
bütçelerinin kısıtlı olması
nedeniyle ilgi gösterdiklerini
de dile getirdi. Korsan
yayıncılıkla birlikte ihbar
mekanizmasının da geliştiğini
belirten Öz, telif haklan
konusunda hukukçulann da
çok fazla bilgiye sahıp
olmadıklannı belirtti. Korsan
yayınlar ile ancak örgütlü bir
mücadele ile baş
edilebileceğini belirten Öz,
böyle giderse orta boy
kitapçılann kapanacağını da
vurguladı.
Şair-yazar Murathan Mungan
ise korsan yayıncılığın
matbaacısından, yayıncısına,
çevirmeninden okuyucusuna
kadar herkesi ilgilendiren
yekpare bir sorun olduğuna
değindi. Telif haklannın da
tekrar gündeme getirilmesi
gerektiğini belirten Mungan,
u
Böyle gidecek olursa, bu
sektör giderek bir gölge
sektörü haline gelecek ve çok
satan kitabı değil. uzun satan
kitabı tehdit edecek" dedı.
Sunay Akın yeni kitabı 'Kız Kulesi'ndeki Kızılderili'de tarihsel verileri gözden geçiriyor
Kız Rulesfndeki Kızıhlerili ateşi
İLKAY KILINÇ
Kızıldenlıler Akatraz'dan şövle seslenir 'be-
yaz adam'a
"Birçok söz verdiler. ama yalnızca bir ta-
nesini ruttular.
Topraklannuzı alacaklannı söylediler ve
aldüar."
-Hepimiz aslında birer KızılderiKyiz" di-
yor saır Sunay Akın. Sekiz yıllık bir çalışma-
nın ürünüolan veÇınarYayınlarrndan çıkan
"Kız Kulesi'ndeki Kınlderiir adlı kitabın-
da bir kültürün 'devlet diyle* sistemli bir şe-
kilde nasıl yok edıldığini açıkça ortaya koyu-
yor. Çocukken yukan mahallenin çocukla-
nnın mantar tabancalanyla 'Hepinizölecek-
siniz pis Kızüderililer' diyerek nasıl saldır-
dıklannı anlatan saır, "Aşağı mahallenin ço-
cuğu olan ben, hâilâ bir Kıalderüiyim ve yu-
karı mahallenin çocuklannın saldınlanna
karşı direnmeye devam edjy^rum" diyor. Bu
kıtabın 'kendi direnişininde sürdüğûnün açık
bir göstergesi' olduğunu vurgulayan Akın.
pusulasının bir Afrika sözü olduğunu söylü-
yor "Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşunca-
ya kadar kitaplar avcıyı övecektir.'"
'İstanbul'un Nazım Planı'nda Kız Kule-
• Sunay Akın "Yeryüzünün ilk Çathsı'dır Kolomb!"
diyor. "Çünkü yola çıkarken kral tarafindan verilen bir
belge var elinde: 'Bu gemilerle yola çıkanlar geri
döndüklerinde hiçbir suçtan dolayı hiçbir mahkemede
yargılanmayacakJar.' Tıpkı Çatlı ve adamlannın da yeşil
pasaportlarla gezmiş olduğu gibi!"
si'nin tanhini anlatan Sunay Akın, titiz birça-
lışmanın ürünü olan "Kız Kulesi'ndeki Kızd-
deriü" ile yaşananlara 'beyazbir kuleden' bak-
mayı amaçlamış. Kız Kulesı onun ıçın bir
pergelin iğnesinin durduğu yer. Pergelin di-
ğer ucu ise lstanbul'dan yola çıkarak Ameri-
ka'ya kadar uzanan daireler çıziyor ve çize-
cegi son dairenin 'dünyanın ta kendisP olma-
sını istiyor. 3 Ağustos 1492'de Palos Lüna-
nı'ndan yelkenleri rüzgârla dolduran Kristof
Kolomb, Kızılderililere "ölüm kasırgas' taşı-
mak üzere yola koyulur. 12 ekim günü, öğle-
den önce Kolomb'un toprağa adımını atma-
sıyla işkence, sömürü, kan ve kölelikten olu-
şan yapının temelini atmış bulunur.
Akın kitabında Kızılderilileri anlanyor ama
günümüzede göndermeleryapmaktan geri kal-
mıyor. Akın, Doğuve GüneydoğuAnadolu'da
uygulanan politikalann iyi anlaşılabilmesı
için Kızılderililere uygulanan katliamın çok
iyi adlandınlması gerektiğini ifade ediyor.
Bugün yalnızca Anadolu'da değil, yeryüzün-
deki bütün halklann, çözümü yanlış adreste
aramalanna engel olmak gerektığine ınanan
Sunay Akın, gerek Kürt sorununda gerekse
Ortadoğu'da Amerika'nın uyguladığı banş
planlannın iyi nıyetle yapılmadığını, hepsi-
nin sömürüye yönelik olduğunu söylüyor:
"Önemli olan. olaylara aslanlann tarafindan
bakmak, avcüann tarafindan değfl!"
Tarihin'Ük tasdikli çetesi'nın Kolomb ve
adamlanndan oluştuğunu vurgulayan Akın,
"Yeryüzünün ilk Çatlısdır Kotomb!" diyor.
"Çünkü yola çtkarken kral tarafindan veri-
len bir belgevar elinde: 'Bu gemilerle yola çı-
kanlar geri döndüklerinde hiçbir suçtan do-
layı hiçbir mahkemede yargılanmayacaklar.'
Tıpkı Çatiı ve adamlannın da yeşil pasaport-
larlagezmiş olduğu gibi! Fakat 'Süreklı a>dın-
lık için bir dakıka karanlık' eyleminde ışıkla-
n yakıp söndüren insanlar, işte onlar Krnlde-
rflfler.YaniKızılderijaerokadardauaktade-
gfl."
Akın, yaptığı araştırmalarla adeta tarihe
yeniden ışık tutuyor. Kitabında Osmanlı-
Amerikalı ılişkilerinden tutun da tarihte ilk
kez. halkınm topraklannı beyaz adama sat-
mayarak 'özefleşnrme'ye karşı çıkan Kızılde-
rili reisi Çügın At'a. Atlantis'in Kızılderili-
lerle dığer kültürler arasında bir atlama taşı
rolü oynamış olabileceğıne, Atatürk'ün Kı-
zılderililerle ilgılı yaptırdığı araştırmalaraka-
dar pek çok bilgi bulunuyor.
"Kız Kulesi benim için baskaldınnın mer-
kea" diyen Akın. Server TanilB'nın kendısi-
ne söyledigi bir sözün çalışmalanna yol gös-
terdığini söylüyor: "Tarihin birfotoğraf ma-
kinesi var. Bu makine\te herkesin bir fotoğ-
rafi çekilecek ve herkes yannlarda o fotoğra-
fa bakılarak amlacak. Bir gün senin de Ibtoğ-
rafinı çekecek. Dikkat et de ofotoğraftagöz-
lerin kapab çıkmaT
Bundan sonrası... Batan gemilerden yola çı-
karak gemılerini terk etmeyen kaptanlan an-
latmak, dırenisine devam eden Kız Kulesi'nin
şairi için. Çünkü Kız Kulesi'ndeki Kızılde-
rili ateşi hâlâ yanmaya devam ediyor.
KÜLTÜR • SANAT
293 8 9 7 8 (3 HAT)
PERA
BALE
BÖLÜMÜ
1997-1998 Öğretim Yılı için
On Kayıtiar Başlamıştır
• Genel Sanat Yönetmeni SONJA A.RŞLAN
ve VAGANOVA DEVLET BALE AKADEMİSİ'nden
seçkin öğretmen kadrosu.
• PROGRAMIN AMACI :
Profesyonel nitelikli bale sanatçısı yetiştirmek
ve kültürünü oluşturmak ,beden estetiği ile
müziksel işitme ve rıtm duygusunu geliştirmekfir.
Aynca başarılı olan öğrencileri uluslararası
bale festivallerine, yaz kursları ve bale
yarışmalarına kahlmalarını sağlamaktır.
• PROGRAMIN İCERİĞİ :
Klasık bale, ritmik jimnastık, tarihi danslar,
karakter danslar, repertuar danslar, modern
danslar, sanat tarihi makyaj eskrim ve piyano
eğitimi.
Eğitimlerimiz piyano ejliğindedir.
• PROGRAMIN SÜRESİ:
Temel eğitim-l (3 yıl)
Temel eğMim-ll (3 yıl]
lleri eğitim [2 yıl)
Toplam süre 8 yıldır.
• Programa her yaşta öğrenci giriş sınavı ile
alınır. ( Sınav sonuçlarına göre eğitim
program seçenekleri sunulur)
• Prpgramı boşan ile bitiren öğrencilere
MİLli EĞİTİM BAKANLIĞI'nın onaylı
diploması verilir.
Son boşvuru : 12 Eylül 1997 Cuma
Sınav tarihi : 13 Eylül 1997 Cumartesi • Saat14,00
T.C. M.E.B. ÖZEL PERA GUZEL SANATLAR
Sıraselviler Cd. Billurcu Çıkmazı Billurcu Sk.
No: 14 TAKSİM/ISTANBUL
Tel: 0(212) 245 44 60 - 244 52 03 - 245 30 08
\ Kültür
| Sanat
jj ilanlarınız İçin:
293 89 78
(3 hat)
S A
PERA
FIAMENCO
DANS
1997-1998 Öğretim Yılı için
On Kayıtiar Başlamıştır
PROGRAMIN AMACI:
Profesyonel nitelikli flamenko dans sanatçısı
yetiştirmek ve beden estetiği ile müziksel işitme
ve ritm duygusunu geliştirmek. Aynca başarılı
olan öğrencileri uluslararası flamenko
dans feslivallerine kalılmalarını sağlamaktır.
PROGRAMIN İÇERİĞİ:
Teknik aşamalı olarak 4 yıl boyunca
sürecektir; değerlendirmeler her dönem sonu
yapılacaktır. Çalışmalar canlı müzik (gitarist)
eşıiğinde olacaktır ve oğrencinin artistik
gelişmesini gösterecek sahne sunuşları olacaktır.
SINAV ŞARTLARI:
*Tercihen daha. önce bale veya dans
eğitimi almış olan, İngilizce, Fransızca,
ispanyolca dillerinden birini bılen,
*En az ortaokul mezunu olan her yaşta öğrenci
giriş sınavı ile alınır.
PROGRAMIN SÜRESİ:
Haftada 2 gün 4 saat
Toplam süre 4 yıldır
Program 15 Eylül'de başlar,
15 Haziran'da sona erer
Prpgramı başarı ile bitiren öğrencilere
MİLli EĞİTİM BAKANLIĞI'nın onaylı
diploması verilir
Son başvuru : 6 Eylül 1997 Cumartesi
Sınav tarihi : 7 Eylül 1997 Pazar
T.C. M.E.B. OZEL PERA GUZEL SANATLAR
Sıraselviler Cd. Billurcu Çıkmazı Billurcu Sk.
No:14TAKSİM/İSTANBUL
Tel: 0(212) 245 44 60 - 244 52 03 - 245 30 08
li
4İ 293 89 78 (3 hat) _ .
VL . . - . - . -- - . - . - . - .
«.• *.m O "~\ O +-\<m<mO •_•«..«-a •- • *~m*. . 4. - >-•<m •_m «L . •_••-•
Kültür Sanat
ilanlarınız İçin:
Konser
Faithless
grubu
Türkiye
y
ye
geldi
Kültür Servisi-Avrupa
listelerini altüst eden,
alternatif dans müziğinin
önde gelen gruplanndan
Faithless, Radyo 5"in Yaz
Konserleri çerçevesinde
bugün Bodrum
Halikarnas'ta, yann
Çeşme Fly lnn'de,
cumartesi günü de
lstanbul 2019 Club'da
birer konser verecek.
Jamie Catto, Rollo, Sister
Bliss ve Maxi Jazz'dan
oluşan Faithless, geçen
eylül ayında kurularak
bütün albümlerini Cheeky
etiketi altında çıkarma
karan almıştı. Grubun
yapımcısı Lol'un 1991
yılında kurduğu Cheeky,
başansız bir dönemin
ardından Mel Medalie'nin
de desteğiyle günümüze
ulaştı.
Faithless'ın başansı Lol
ve Sister Bliss'in
yetenekleriyle
açıklanmaya çalışılsa da
son albümleri
Reverence'da bütün
üyelerin eşit katkısı
görülüyor. Roll albümün
üretim aşamasını
değerlendirirken
"Herbirimiz parçalara
farklı unsurlar katbk.
Sarva Mea adb parça
Ma\i'nin doğal
konuşmasından oluşuyor.
Biz bu parça>ı biraz
süsledik o kadar.
Albünıdcki çalışma
yöntemimiz buydu.
AJbüm ortak çalışma
ürünüydü" diyor
Catto dışındaki bütün
grup üyeleri dansçı
olduğu için albümün ilk
iki single' ı oldukça hızlı
dans parçalanydı. Ancak
'Don't Leave' ve 'IHrty
Old Man' başlıklı slow
parçalar gnıp hayTanlanru
şaşırttı. Sister Bliss, her
parçanın albüme farklı bir
renk kattığını belirteTek
bunun nedeninin grubun
müzikal açıdan
birbirinden farklı dört
bireyden oluşması
olduğunu söylüyor.
Grup üyelerinden Jamie
Catto, 26 yaşında bir şarkı
yazan ve kanşık bir
müzik geçmişine sahip.
Tantra ve The Passion
Sacred Sex hayranı olan
Catto, kulüp müziğiyle
bugüne kadar hiç
ilgilenmemiş. Bu nedenle
geleneksel çizgiler taşıyor
gruba. Rollo Armstrong,
ilk albümünü beş yıl önce
çıkardıktan sonra
gerçekleştirdiği pek çok
'remis'le büyük ilgi
topladı. Sanatçı ilk olarak
Faithless ile bir grup
çalışmasına girdi.
Faithless, löağustosta
Radyo 5 stüdyolanna
konuk olarak Türkiye'den
avnlacak.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Deniz'e Gökkuşağı Diiştü
Henüz, yağmutiar başlamamıştı; ülkem sele su-
ya batmamıştı; ama tam da yağmuriardan öncey-
di. Sanki, o sabah, yağmurun gelişinin habercisiy-
di güneşin önünden, arkasından geçen bulutlar.
Oysa güneş yeni doğmuştu; oysa dört kişiydik,
oysa güneş yalnızca denizin yüzüne doğmuştu.
Yağmuriardan bıraz önceydi, ülkem sele suya bat-
mamıştı. Zamanın akışının içinde yol alıyorduk.
Tabii başka türlü de olabilirdi, ama dört kişiydik.
Belki uzaklardaki bir beşincisinden de söz edile-
bilirdı. Mesela bir güney kıyısında denize girmek-
te olan birinden...
Ama yoktu; o anı, o akışı yalnızca dört kişi yaşı-
yorduk.
Bazen, zamanın akışı, bazen havanın boşluğun-
da çınlayan sesiniz sizi sabaha kadar ayakta tu-
tar; hani derler ya, zaman ne çabuk geçti diye. Za-
manın geçişini bir türlü fark edemezsiniz.
Geçen zaman mıdır, yoksa sözlerinizin uzayın boş-
luğunda yok oluşu mudur?
Neyse, kentyeni yeni uyanmaktadır. Henüz göz-
kapaklar kapanmamıştır. Gecenin karanlığının ve-
da ettiği, aydınlığın yeryüzüne el uzattığı saatler-
dir. Taksim kimsesizdir. Taksim'dekiler de kimse^
sizdir.
Artık bızi bekleyen, Boğaz kenannda mütevazı
bir kahvaltıdır. Birkaçfincan çay, birkaçfincan kah-
ve ve belkı birkaç yorgun bakış.
Deniz çağırır, Hisar'dan geçerken. Denizin üze-
rinde bir akıntı vardır; görmemek olanaksızdır. Bu,
duru bir akıntıdır. Kuzeyden güneye doğru yol alır.
İlk bakışta çok sakin görünür, ama kim bilir dibin-
de ne fırtınalar vardır...
Güneş, variığını yavaş yavaş hissettirmeye baş-
lar. Bulutlar da vardır; ama, bulutlann arasından kı-
zıllığını zaman zaman gösterir. Bulutlar ki yağmu-
run habercileridir; ülkem henüz sele suya batma-
mıştır.
Birden denizin orta yennde kırmızı bir yol görür-
sünüz. Denizi ikiye bölen bir yoldur. Güneşin kızıl-
lığı bir an bulutlardan kurtulmuştur ve deniz o an,
onun için bir aynadır.
Meçhul kaptanlı bir gemi hızla bu kırmızı yoldan
geçer. Boğaz'ın sulannı ikiye bölen kırmızı yolu, o
da ikiye böler.
Ve güneş, denizin yüzüne doğar.
O gece dört kişiydik, ama güneş yalnızca deni-
zin yüzüne doğmuştu. Yağmuriar daha başlama-
mıştır.
Artık gözkapaklan, güne yenik düşmektedir; bir
gün, dolu dolu bir gün kendine özgü akışıyla ge-
çip ardımızda kalmıştır.
Öğleden sonra yağmur başlar. Güneyden kuze-
ye doğrudur ve balkon su içinde kalmıştır. Yağmur
giderek hızlanır; damlarda damlaların sesi duyu-
lur. Şiirin tam sırasıdır; çayın da.
Belkı de gökgürültüsü, yalnızlığm işaretidir.
Bu kez denizin üzerinde kara bulutlar vardır ve
yine meçhul bir kaptan, gemısiyle hızla geçer. De-
nizde yağmur, deniz sele batmıştır; ülkem de...
Artık balkonu bırakıp içeri girmeli. Acaba dam
aktı mı?
Kendimizi, meçhul kaptanla özleştiririz. Sanki,
yağmurla çevrelenmtş kaptan köşkünde, sıcakça-
yımızı yudumlarken fırtınanın içinde yol almakta-
yızdır.
Yağmur damlacıklan, damlara vurdukça, dize-
ler şekillenir yüreğimizde ve dizeler giderek uzun
bir şiır olur yağmurlu günlerde ve bu uzun şiirin son
bölümü, yağmur damlalarının damlara düştüğü
gibi düşüverir:
Gök güıiedi, yağmur dindi
Deniz'e gökkuşağı düştü
İşte, yeri bir kafıyenin
Ya da gökkuşağının altından geçmeli
Güneş, arkamdan şöyle bir gülümsedi!
O gece sabaha kadar dört kişiydik
Güneş, yalnızca Deniz'in yüzüne doğmuştu
Yüreğim kıpır kıpır, Deniz kıpırtısız
Deniz'e gökkuşağı düştü...
Selim İleri'nin yeni kitabı çıktı
• Kühür Servisi - Selim İleri'nin son romanı
"Sepya Mürekkebiyle Yazıldı" Oğlak
Yayınevi'nden çıktı. Kitap, Selim llerTnin daha
önce gazete ve dergilerde yayımlanan, fakat kitap
olarak derlenmemiş edebiyat, tiyatro ve sinema
üzerine yazılrmş yazılanndan oluşuyor.
Luttıer AHison öldü
• Kültür Servisi - Ünlü blues şarkıcı ve gitaristi
Luther Allison 57 yaşında akciğer kanserinden öldü.
Wisconsin eyaletinin Medison kentinde dün ölen
Blues ustası, "Reckless" adlı yeni albümünün
tanıtımı için çaba veriyordu. 17 Ağustos 1939
yılında doğan sanatçı, birçok ünlü blues sanatçısı
gibi Paris'i seçerek gerçek ününe Avrupa'da
kavuşmuştu. "Aligator Records", "Soul Fixin Man"
ve "Blue Streak" adlı albümleri ile tanınan Allison,
Amerika'nın güney kesimlerindeki yumuşak ve ağır
kanlı stih Şikago'nun dinamik müziği ile
birleştirerek blues dünyasında yepyeni bir ekol
yarattı. Allison. ağustos ayının sonunda Ş/ikago'da
yapılacak olan geleneksel caz festivalinin şeref
konuklanndan biriydi. Bu büyük blues ustasmın
cenaze töreni cumartesi günü Şikago'da
gerçekleştirilecek. ,
Troya Festivali başladı
• ÇANAKKALE (AA) - 34. Uluslararası
Çanakkale Troya Festivalı başladı. Festivalin açılış
töreninde Paris'in Helen'i kaçırması temsili olarak
canlandınldı. Truvalı Paris'in (Levent Kandemir),
ölümsüz aşkı Yunan güzeli Helen'i (Değer AJaz) ,
Kilitbahir'den Çanakkale'ye denizden kaçırması
canlandınlırken, bu ikiliyı Çanakkale Iskele
Meydanı'nda festival korteji karşıladı. Festivalin ilk
gününde Makedonya ile Polonya Halk Danslan
Topluluklan şehrin çeşitli bölgelerinde gösteriler
yaptı. Festival 18 ağustosa kadar şehrin değişik
bölgelerinde yapılacak olan etkinliklerle devam
edecek.
Müzik ve mizah buluşuyor
• Kültür Ser\isi - Yaptıklan müzik ve mizah
çalışmalannda ödün vermeden bugünlere gelen usta
yonımcu Edip Akbayram ile genç mizah ustası
Cihan Demirci 16 ağustos cumartesi günü saat
14.00-18.00 arasında Carrefour Alışveriş
Merkezi'nde ortak bir imza gününde buluşacaklar.
Ortak imza gününde Akbayram yeni albümü
"Yıllar"ı, Demirci ise yeni yayımlanan 10. kitabı
"Kuşku Burnu"nu hayranlanna imzalayacaklar.
BUGÜN
• RUMELİHİSARI'nda saat 21.00'de Nükhet
Duru konsen ızlenebilir.
• İFSAK'ta Mehmet M SağbiB'nin "Afış, Bataş"
başlıklı saydam gösterisi saat 19.30'da.