02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Recep Tayyip Erdoğan yine medyayı suçlayarak sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor AKbe>•köy'de selden zarar gören yurttaşlann sorunlannı dinleyen CHP İstanbul MUletvekiK Mehmet Sevigen, Istanbul'un sorunlannın merkezden çözümlenmesi için hükümete baskı yapacaklannı söyledi. DSI uyardı, belediye diıdemeditstanbulHaberServisi-Devlet Su Işleri Genel Mü- dürlüğü'nün (DSI) lstanbul'da derelerin ıslah edılme- si içın ISKl'yi v 'e belediyelen pek çok kez uyardığı ortaya çıktı. tkazlan dıkkate alıp altyapı çalışmalan- nı tamamlaması gereken istanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise medyaya ça- tarak sorumluluğu üzennden atmaya çalışıyor. Med- yayı "farurayı belediyeye çıkarmakla'" suçlayan Er- doğan, asıl suçlunun dere yataldanna ev yapan va- tandaş ve buna izin veren ilçe belediyelen olduğunu ilen sürdü. Erdoğan, "Dereyataklanndaki fabrika ve binalann hesabını kimse bu belediyekrden soramaz" dedi. Öte yandan yağış lstanbul'da dün de etkili olurken • DSl'den dün yapılan açıklamada, son yağışlarda taşkınlara neden olan Alibeyköy ve Kâğıthane derelerinin ıslah edilmesi sorumluluğunun ISKİ Genel Müdürlüğü'ne ait olduğu bildirildi. Açıklamada, belediyelerin imar planı hazırlarken taşkın sahalanru imara açtığı, bu konuda DSl'nin ikazlannın da dikkate ahnmadığı kaydedildi. yenı bır su baskını olayının meydana gelmediği bil- dirildi. Yağışlardan zarar gören bölgelerde ise suyun cadde ve sokaklardan tamamen çekildiğı öğrenildi. DSt'den dün yapılan açıklamada, lstanbul'da son yağışlarda taşkınlara neden olan Alibeyköy ve Kâ- ğıthane derelerinin ıslah edilmesi sorumluluğunun İSKİ Genel Müdürlüğu'ne ait olduğu bildirildi. Açık- lamada, beledıyelenn imar planı hazırlarken taşkın sahalan ımara açtığı. bu konuda DSl'nin ikazlannın da dikkate almadığı kaydedilerek "Dere yataklanna yapılan sorumsuz müdahaleler. yatakiara ve çevresi- ne dökülen büyük miktarda çöp ve hafriyat mabeme- lcri inşaat aûklan. dere yataklanndan ara/i olııştur- mak üzere >apılan dolgular, taşkınlann oluşumuna ve gelen zarann büyümesine yol açmaktadır" denildi. Kartal-Yakacık-Soğanlık Ana Besleme tnşaatı te- mel atma törenine katılan Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise kendisini savunurken medyaya Türkiye, Boğazlar'ın tanker yükünü arttıracak gelişmelere hazırlanıyor Boğazlar Tüzüğü değîşecekGÜNDÜZ İMŞtR/CEM ULtTAŞ llki 1 Temmuz 1994'te çıkanlan ve özel- likle Rusya Federasyonu ve Yunanistan'ı ra- hatsız eden "Boğazlar ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Düzeni" hakkındaki tüzükte değişıklığe gidılıyor. Montrö Anlaşması'na göre, tıcari gemıİenn geçişınde bır kısıtla- ma yetkısi bulunmayan Türkiye. sahıp oldu- ğu trafıği düzenleme yetkısinı Boğazlar'da- Jy denetim. yetkısını arttırmak ıçin kullanı- yor. 1 Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı baş- kanlığında yürütülen ve son aşamasına gel- diği bildırilen çalışmalar tamamlandığında, 57 maddelik Boğazlar Tüzüğü'nün 20 mad- desi değişmiş olacak. Deniz Hukuku Der- neği tkincı Başkanı Gündüz Aybay, Boğaz- larTüzügü'nde yapılacak değişikliğin, can, mal ve çevre güvenlığı sağlama ve geçiş ya- pan ülkelenn taleplerini karşılamanın ya- nında, bazı kâvram yanlışlıklannı düzelt- meye yönelık olduğunu söyledi. Ilk çıkan- lan tüzükte yer alan "transitgeçiş" kavramı. Montrö Sözleşmesi'nin aslına uygun ola- rak "özgür geçiş" kavramı ıle değiştirilıyor. Uluslararası deniz hukukuna göre. transıt geçiş, geçilen ülkenın haklannı kısıtlarken, geçen ülkenin hareket kabılıyetinı arttınyor. 'Yanlışlar düzeltiliyor' Özgür geçiş kavramını getirmek isteyen Türkiye, kendi haklannı genışletmeye çalı- şıyor. Gündüz Aybay, ılk çıkanlan tüzükte kullanılan transit geçiş kavramının yanlış olduğunu, bu yanlışın şimdi düzeltılmek is- tendiğini söyledi. Değışıkhk öngörülen tü- zükte, "Geçen gemiler Türk mevzuaüna uyacaknr" ifadesi yerine Rusya Federasyo- nu'nun talebı olan. "Geçiş yapan gemiler uluslararası mevzuata uyacaktır" ifadesi ge- tiriliyor. Gündüz Aybay, bu değişikliğin çok önemli olmadığını, uluslararası mevzuatın yapılan sözleşmelerle zaten Türk hukukun- çattı. Sel felaketinin ardından bazı gazetelerde, "Be- lediye yok" şeklinde haberler yazıldığını anımsatan Erdoğan. "Bir lasun medyaya sesleniyorum; vicdan ve insaf sahibi olsunlar. Eğer şu andaki belediyeler dö- neminde Alibey kö> 'deki o binaiar yapılmış ise bunun hesabını bize sorabihrsiniz. Ama bu dÖDemde yapd- mamışsa, bu dere yataklanndaki fabrika ve binalann hesabını kimse bu belediyeierden soramaz" dedı. Is- tanbul'daki derelerin tamamının ıslah edilmesi için 200 trilyon liraya gerek duyulduğunu vurgulayan Er- doğan, bu kadar büyük bir yattnmın merkezi yöne- timin destegi olmadan gerçekleştirilemeyeceğini söy- ledi. ANAP tstanbul ll Başkanı Erdal Aksoy ve di- van üyelerinden oluşan bır grup ise dün sel baskın- lannı takıp etmek ve kamu kuruluşlan arasında koordi- nasyon sağlamak amacıyla İstanbul Valısi Kııflu Aktaş ı ziyaret etti. Sel felaketıne maruz kalan bölgelerde ge- rekli tebdırlenn ahndığını belirten Aksoy, Vali Ak- taş'ın tespitlenne göre ılk etapta selden zarargören her eve 25'er milyon lira para dağıtılacağını söyledi. Ozel- likle Alibeyköy'deki ait kat- lan hâlâ sular altında olan yurttaşlar ise yardım mikta- nna öfkelenerek "Bu bizim masamızuı üzerindeld örtü- nün bile fiyaö değil. Bizim yatağunız, yorganımız. beyaz eşyamız gitmiş. 25 milyon li- ra onlann olsıuT dediler. Hazırlanan değişiklikle İstanbul ve Boğazlar için tehdit oluşturan transit geçişlere de yeni kuraUar getiriKyor. da yer aldığını söyledi. Yıne. Boğazlar'dan geçiş yapmak isteyen gemilerin, önceki tü- zükte buiunan bıldirim yapma yükümlülük- leri, değışıklikle daha da arttınhyor. Buna göre, gemilerin Boğazlar'a girmeden önce, yüklen, büyüklükleri, teknik donanımlan ve varsa sorunlannı bildirme yükümlülük- leri daha da detaylandınlıyor. Aynca, gemi- lerin büyüklüğüne göre getinlen kuraUar çe- şitlendiriliyor. 150 metre ve daha büyük gemiler olarak ıkiye aynlan gemi büyüklükleri, 150 metre- den küçük gemıler. 150-200 metre arasında olan gemiler ve 200 metreden uzun gemiler olarak sınıflandınlıyor. Türkiye'nin tüzük- te yapaca^ı değışıklıkleri, Uluslararası De- nizcilik Orgütü'ne (LMO) bıldinnesi gere- kiyor.Azerbaycan'ın Hazar ve Kazakis- tan'ın Tengiz bölgesinden yılda toplam 80 milyon tonluk petrol üretileceği öngörülür- ken, bu miktarda petrolün Türk Boğazla- n'ndakı tanker trafığinı ilri katına çıkaraca- ğı belırtiliyor. Deniz Hukuku Derneği Ikinci Başkanı ve eski Türk Kaptanlar Derneği Başkanı avu- kat Gündüz Aybay, mevcut duruma göre. Boğazlar'da günde değişik büyüklükte 6 tanker karşılaşması olduğunu. söz konusu petrollerin üretimi halinde ise bu karşılaş- manın iki katına çıkacağını söyledi. Gündüz Aybay, IMO'nun 1997 başlann- da Türk Boğazlan'nda kurulmuş olan "ro- talamadizgelerinnr güvcnlıği sağlama açı- sından ne ölçüde yararlı olduğunun araştı- nlmasına karar verdiğini, ancak Türkiye'nin böyle bir girişimi egemenlik sınırlanru aş- mak olarak nitelendirip kesın bir dille red- dettiğini söyledi. Aybay, bunun üzerine I- MO'nun oluşturduğu araştırma heyetinın, haziran ayında yapacağı araştırma gezisirü ertelediğini, ancak Türkiye'nin. gelişmiş ra- dar sıstemlerini de ıçeren Gemı Trafik Diz- gesi'ni (VTS) kurma çalışmalannı hızlan- dırması "tavsiyesinde" bulunduğunu anım- sattı. PKK'NİN KANLI EYLEMLERE BAŞLAMASININ 13. YILDÖNÜMÜNDE GÜVEIVLİK ÖNLEMLERİ ARTTIRILDI Doğu ve Güneydoğu'da PKK alarmı Yurt Haberleri Servisi - 15 Ağustos 1984te PKK'nin başlat- tığı terör eylemlerinin 13. yılında. Doğu ve Güneydoğu'da gü\enlik önlemlenyoğunlaştınldı. Batman ve Adıyaman'da eylem hazırlığın- da olan 21 örgüt mensubunun ya- kalandığı, Hakkâri'de bır hafta içinde 84 PKK'linin öldürüldüğü açıklandı. Güvenlik güçleri. Hak- kâri. Tuncelı, Bingöl ile örgütün yenı eylem bölgesi Tokat. Sıvas. Giresun ve çevresinde de yoğun operasyonlaryapıyor. Poliste izin- lerin kaldınldığı söz konusu böl- gelerde, şüpheli görülen çok sayı- da kişi de gözaltına alındı. PKK'nin. 15 Ağustos 1984'te. Siir'in Eruh ve Hakkân'nin Şem- dinli ilçelerine saldırarak başlattı- ğı eylemlerin yıldönümünde Gü- neydoğu'da güvenlik güçleri alar- ma geçti. Poliste izinler kaldınlır- ken, Kuzey Irak ve Sunye sınırla- nna yakın olan Hakkâri, Mardin ve Şırnak'ta güvenlik önlemleri sıklaştınldı. Başta sınır kesımleri olmak üzere, Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu bölgelerinin kırsal ke- simlerindeki operasyonlar da ara- lıksız sürdürülüyor. Güvenlik güçleri Güneydoğu kentlerine giriş çıkış yapan araç- lan da yoğun bir aramadan geçi- rirken, Tunceli, Adana ve Sıvas'ta yaşanan intihar saldınlanmn yeni- lenmemesi için kent merkezlerin- de de yurttaşlar kimlik kontrolün- den geçinliyor. Bölgedeki şehir ve ılçe merkezlerinde yapılan arama- larda. çok sayıda kişı gözaltına alındı. PKK'nin 13. eylem yıldö- nümünde büyük bır saldınya ha- zırlandığı Hakkân bölgesinde son bir haftada yapılan operasyonlar- da 84 terörist öldürüldü. Bir polis, bir uzman çavuş ile bir er ve 3 ko- rucunun şehit olduğu operasyon- lann ardından bölgede arama-ta- rama çalışmalan da yoğunlaştınl- dı. Batman ve Adıyaman "da da gü- venlik güçlerince yapılan çalışma- larda, örgüt mensubu olduklan belirlenen 21 kişi yakalandı. Cenelkurmay terörle mücadele konusunda özel ordu komutanlığı oluşturuyor TSK 'olağan hal' hazırlıMannı tamamladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TSK, Doğu ve Güneydo- ğu"dakı 10 ilde 13 yıl aradan sonra "olağan hal"e geçilmesi için öngördüğü yeni düzenlemeyle ilgjli hazuiıkJan tamamladı. TSK, askeri yöneticilere geniş yetkiler tanıyan olağanüstü hal uygula- masmın ardından terörle mücadele konusunda "bölgeye öiel or- du komutanlığı'' planhyor. Cumhuriyet'in askeri kaynaklardan al- dığı bilgiye göre, OHAL sonrası dönem için TSK şu çalışmalan yaptı: - 3 kolorduya sahip bir ordu komutanlığı oluşturuluyor. - Van'da da Jandarma Vsay iş Kolordu Konıutanbğı kurularak terörle mücadele çaüşmalarmda 7. Kolordu Komutanhğı'nın ya- nısıra merkezleri Diy arbakır ve Van olan Ud ayn jandarma kotor- du komutanlığı devreye sokıddu. - Şırnak'tan sonra Hakkâri'deki tugay komutanlığı, tûmen ko- mutanîığı düzeyine çıkanldı. / - Van'daki kolorduya ve Hakkâri'deki taktik tümen komutan- lıklanna atamalann,Jandarma GenelKomutanlığı'na sağlanacak 9 general kadrosunun TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi- nin ardından yapılacağı bildirildi - Oluşacak yeni yapıda, 7. Kolordu Komutanlığı, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep; Van'daki Jandarma Asayiş Kolordu Ko- mutanlığı da Bingöl, Van ve Muş'tan sorumlu olacak. Diyarba- kır'daki Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın sorumluluk bölgesi de Şırnak, Mardin ve Hakkâri olarak belirlendi. Geçen yıl kabul edilen tller Idaresi Yasası'ndaki düzenlemeler- le valiliklerin geniş yetkilerle donatıldığına da dikkat çekildi. 'Tayyip Erdoğan r şov yaprvor' Alibeyköy 'de selden zarar gören yurttaşlann sorunlan- nı dinleyen CHP İstanbul Milletvekilı Mehmet Sevi- gen, Istanbul'un sorunlan- nın merkezden çözümlen- mesi için hükümete baskı yapacaklanru söyledi. Vali- liğin vereceği 25 milyonluk yardımı "alaya" olarak nite- lendiren Sevıgen, Erdoğan hakkında da. "Bugûne dek tstanbul'a sahip çıksaydı bunlar olmazdı. Erdoğan sa- dece şo> yapıyor. lşimiz ona kaldıysa Allah'a kaldı de- mektir. Zaten bir şey de bek- lemiyoruz, gölge etmesin ye- ter""dedi. Sevigen, RP'li Eyüp Belediye Başkanı Ah- met Genç'in de önceki gün Alibeyköy'ü ziyareti sırasın- da belediyenin hizmetlerin- den şikâyet eden yurttaşlan "Ruhsaünızı elinizden alı- nm" diye tehdit ettiğini söy- ledi. "Ayazağa'dan Aüğ sorumlu" CHP Şişh İlçe Başkanı Dursun Çalü ise su baskın- lan sırasında Ayazağa'nın zarar görmesinden Şişli Be- lediye Başkanı Gulay Atıg ının "2020 Kentsel Dö- nüşüm Projesi"ni sorumlu gösterdi. Çaltı, Atığ" ın tanm arazisı olması nedeniyle fab- rika yapım izni verilmemesi gereken bölgeye bağış karşı- lığında fabrika yapmı izni verdiğini kaydetti.Ote yan- dan lstanbul'da etkili olan yağışlann Ayazağa'da yol açtığı selden zarar gören fabrikalarda hasar tespit ça- lışmalanna dabaşlandı. Bu- radakı fabrikalann sigortalı olduğu bildirildi. Organik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aldo Kaslcmski. olayın bır doğa felaketi ola- rak nitelendirilemeyeceğini belirterek "Yağmurprobtan değil. 20 yıldu- oradayız, bir problem yaşamadık. Sorun, vadide sorumsuzca yapılan hafriyadardır, açılan taş ocaklandır. thmal var. Baraj kapaklan açdırken haber de vermiyorlar" dıye konuştu. Pınar Süt ve Eczacıbaşı da Ayazağa'da meydana gelen sel felaketiyle ilgili olarak İMKB Başkanhğf na bilgi verdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Inkılap Tarihi' Dersi Nasıl Okutulmalı? "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi" dersini 1977/78 ders yılından beri, yani yaklaşık yirrni yıldan beri oku- turum. Zaman zaman istanbul Üniversitesi iktisat Fakülteşi dışındaki kurumlarda da okuttum. Örneğin Bursa Üniversitesı'nde. istanbul Teknik Üniversite- si'nın değişik fakültelerinde, İÜ Vetenner Fakülte- si'nde vb. kunjmlarda. Geçen yıl İÜ Eczacılık Fakül- tesi'nde okutmaya da söz verdim, ama altından kal- kamadım. Genç meslektaşlanma devrettim. istanbul Bilgi Üniversitesi'nde de bu dersi ben veriyonjm. Bu dersin adı bizim fakürtede 1980 12 Eylülü'ne dek, "TürkDevrim Tarihi" idi. 12 Eylül sonrasında "In- kılap Tarihi" oldu. Benim 1979'da ilk baskısı yapılan kitabımın adı da "Türic Devrim Tanhi"\d\. Ders prog- ramındaki isim değişti, ama kitabımın adı degişme- di. Hâlâ Türk Devrim Tarihi kitabımı okutuyorum. 12 Eylül'den sonra kımı meslektaşlanm "Devrim Tarihi" yazan kitaplannın kapaklannı değıştirdiler. Fakat içı- ni değiştiremediklerinden, "hoş'durumlar ortaya çık- tı. Kapakta "Inkılap Tanhi", ıçeride "devrim tarihi"... 12 EylüTün hemen sonrasında, o zamanlann as- ker kökenli Milli Eğitim Bakanı, bu dersi veren öğre- tim üyelerinden bir bölümünü Boğaziçi Üniversite- si'nde toplayarak dersin içeriği konusunda birtartış- ma açtı. Bir sonuç çıkmadı tabii. 12 Eylül sonrasında kimi üniversitelerde "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi Enstitüleri" açıldı. Amaç, bu dersi "doğru" bır biçımde verecek öğretim üyeleri ye- tiştırmekti. Fakat bu amaca ulaşılması da mümkün olmadı. Zira çok ılginç bir bıçimde bu enstrtülere top- lumsal bilim okuyan gençlerden çok, tarih, Türkolo- ji vb. bilimlerı okuyan ve kısmen "muhafazakâr" gençlerle, "kolayına unvan almak isteyen" polis vb. gibi kamu görevlıleri ılgı gösterdi. Bu işın tadı bır ara iyiden iyiye kaçmıştı, ama daha sonra "kısmen" de- netim altına alındı. "Kısmen" diyorum, zira örneğin bizim üniversite- nin enstitüsündekı doktora öğrencilennin yandan faz- lası emekli subay. Herhalde bu da belli bir mantığın ürünü... Özellikle Anadolu üniversitelerinde bu dersi oku- tan meslektaşlanmız arasında bu devrimlere pek sı- cak bakmayanlar da var. Son on yılda doçentlik jü- rilerinde öyle "çalışmalaria" karşılaştım ki "marazi iyimseriiğim" bile sarsıldı. Adam ilahiyat ve tarih oku- muş, Osmanlı ve Abdülhamithayranı, bilimsellikten en ufak bir nasibi yok; doçentliğe başvuruyor. Yahu sen daha dipnot vermesinı bilmiyorsun, nasıl doçent olacaksın? Ama enınde sonunda oluyorlar... Zaten yakında çoğunluk onlarda olacak ve kendileri gibile- rini "yükseltecekler". Nedense bu bılim dalının do- çentlik sözlü sınavında bir de "Osmanlıca" metin okutulur ve tercüme ettirilır. Böylece kapı, Osmanlı- ca öğrenmemiş gençlere tümüyle kapatılır. Son yıllarda bunlara ek olarak bir de "özgüriük ve demokrasi" adına Atatürkçülüğe karşı çıkan "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tanhi" öğretim üyeleri türedi. Bun- lar Atatürk'e ve Türk Devrimi'ne karşılar, ama bu dersi vermek istiyorlar... Geçen yıl değerli meslektaşım Cüneyt Akalın'ın gayretleriyle, bizim "Öğretim Üyeleri Derneği" bir toplantı düzenledı. Bu toplantida "Atatürk llkeleri" '"dersinin nasıl okutulması gerektiği tartışıldı. Üç mes-- lektaşımızın sunduğu (Bülent Tanör, Zafer Toprak, Halil Berktay) tebliğlerden sonra yoğun bir tartışma yaşandı. Bu toplantının zabıtlan geçenlerde Sarmal Yayınları tarafından yayımlandı (*). Bu toplantida ben de söz almış ve bu dersin bir "amacı" olduğunu vurgulayarak "Atatürk'e sevgi duymayanlar ve Tün\ Devrimi'nı benimsemeyenler bu dersi vermesin" demiştım. Gerçekten, bu dersin amacı, Türk Devrimi'nin haklılığını göstermek ve bu- nu genç kuşaklara benimsetmektir. Bu devrimi "hak- sız" bulanlar bu dersi neden verirler? Neden vermek isterler? Bu görüşüm, bizim "süper zekâlılar" tarafından yoğun bır biçimde eleştirildi. O gün "dutyemiş bül- bül" gibiydiler, hıçbirinin itirazı olmadı. Ama daha sonra sağda solda çamur atmaya ve yazılı olarak eleştirmeye başladılar. "Bılimsellik"ten, "bilimselka- fa"dan, üniversitenin amacından dem vuruyorlar. Türk Devrimi'ne ve Atatürkçülüğe karşı böylesine yoğun saldınlann sonuçlannı hep biriikte yaşıyoruz işte. Şimdi otursunlar kına yaksınlar... Işrtan'ın yayımladığı bu küçük kitap, pek çok me- saj getiriyor. Söyienenlerin nasıl gerçekleştiğini göz- ler önüne seriyor. O gün "boş konuşanlann", o gün ayaklannı yere basamayanlann, bugün nelerdüşün- düklerini gerçekten çok merak ediyorum. Atıp tutmak kolaydır. Ama sonuçlannı da düşün- mek gerek. (*) Bülent Tanör, Zafer Toprak, Halil Berktay; "İnh- lap Tarihi Dersleri Nasıl Okutulmalı? n . Üniversite Öğ- retim Üyeleri Derneği, Sarmal Yavınevi, Temmuz 1997. Cindoruk'un görüsıı 'Susurluk'un ardmda kumarhaneler var' OLCAYAYDtLEK ANKARA - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. kapatılmalan hukme bağlanan kumarhanelerin. bazı bürokratlann ahlakını bozduğunu belirterek, "Susurtuk hadisesinde, Topal dnayetinde, hepsindc kumarhaneler var" dedi. Kumarhanelerin tümüyle kapatılmasını öngören yasanınjet hızıyla Meclis'ten geçırilmesini sağlayan Cin- doruk, dünyanın hiçbir yerinde kumarhanelerin, Türkiye'deki kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış olarak faaliyet göstermediklerini söyledi. Kumarhanelere baştan bu yana karşı olduğunu belirten Cindoruk, "Okhım bh- tim kumar oynamadım. Kumarhanelere de karşıyım. Srvrihisar'ın köyierine kadar kumarhane açümaz. Dunya- da kumarhaneler toplu halde açıhyor. İşte ABD'de ve dünyanın her yerinde böyie" diye konuştu. Ku- marhanelerin, Türk turizminde haksız rekabete yol açtığını söyleyen Cindoruk, "Bu, turizmde de haksız re- kabeti ortayaçıkanyor. Kumarhaneleri olan oteller fıyat- lannı düşürüyor. Türkiye'nin turizm gelirini de azalnyor. Kumarhaneler kapatüdığında turizm gelirinde artma olur" dedi. Cindoruk. "Kumarhaneler Yasası w nı bır kez daha görüşülmek üzere Meclıs'e gönderen Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'ın iade gerekçesinde işaret et- tiği sorunlann Turizm Bakanlığı'ncahazırlanacakyönet- meliklerle giderilebileceğinı bildirdi. U N U T U L M A S I N ! .. D I N O Z O R H E R P E R Ş E M B E B A Y I N I Z D E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle