Katalog

5 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mermr'den iş takibi genelgesi • ANKARA (Cumhuriyet • Bürosu) - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, bakanlığına bağlı binmlere gönderdıği genelgede. '"Şahsıyla yakınlığını kullanarak, iş takibi yapmak isteyenlerin taleplerinin dikkate alınmamasını" istedi. Ulaştırma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Bakan Menzir'in genelgesinde "Bakanlığımız merkez birimleri ile bağlı ve ilgili kuruluşlannda. şahsımla akrabalık, arkadaşlık, politik yakınlık ve dığer benzen ilişkilerini öne sürerek şahsi işlerini yaptırmak veya iş takibi yapmak isteyenlerin talepleri dikkate alınmayacaktır" denildi. Koruma Mudurlugune atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Koruma Müdürlügü'ne, Emniyet Müdürü Bedri Yanar atandı. Başbakanlık Koruma Müdürü Vekili Başkomiser Hasan Gül'ün yerine Emniyet Müdürü Bedri Yanar getırildı. Hasan Gül'ün merkeze alındığı belirtilirken Yanar, Mesut Yılmaz'ın daha önceki başbakanlığı döneminde Başbakanlık Koruma Müdür Yardımcısı olarak görevlendirilmişti. İSTEK Vakfı'na plaket • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) şehitlerinin çocuklanna burs saölayan ISTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan'a plaket verdi. Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, "Şehit çocuklanmızı tSTEK Vakfı'nın eliyle Atatürk'e emanet ettik" dedi. Siyah sessiz • İstanbul Haber Scnisi - Insan haklan savunuculan, Insan Haklan Derneği şubelerinin birer birer kapatılmasını bugün oturma eylemiyle protesto ediyor. Dernek üyelen. İHD'nin Diyarbakır, Malatya, Izmir, Konya ve Şanlıurfa şubelerinin kapatılmasının ardından bugün saat 11.00'de tstanbul şubesi önünde siyahlar giyerek oturma eylemi yapacak. 'Kamu Ortak Hesabı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Kamu hesabının birleştirilerek. mali piyasalann disipline edilmesi amacıyla oluşrurulan 'Kamu Ortak Hesabı'nın (KOH) Vakıfbank'tan Merkez Bankası ile Ziraat Bankası'na akatanlacağı öğrenildi. Yetkılıler. Vakıfbank'ta yüzde 50 fâizle degerlendirilen KOH'de toplanan paralann Merkez Bankası'nda toplanmasının daha u\ gun olacağını söylediler. Aytıan Songar toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - Tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde önceki gün hayatını kaybeden Türkiye Gazetesi Yazan Prof. Dr. Ayhan Songar Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Songar'm Fatıh Camisi'ndekı cenaze törenine. İstanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, mılletvekili Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er, TGC Başkanı Nail Gürelı, Aydınlar Ocağı Başkanı Nevzat Yalçıntaş ve Türkiye Gazetesi'nin sahibi Enver Ören katıldı. Gazeteci Erol'a son görev • İstanbul Haber Servisi - Geçen cuma günü 70 yaşında yaşamını kaybeden gazeteci Muammer Erol'un cenazesi, Levent Camisi'nde bugün kılınacak ögle namazının ardından. Zincirlikuyu Mezarlığf nda toprağa verilecek. Gazeteciliğe Demokrat Izmir gazetesinde başlayan Erol. Izmir'de Yeni Asır, İstanbul'da Cumhuriyet ve Akşam gazetelerinde çalışmıştı. Cumhuriyet, polisin dinlediği cep telefonlannm numaralannı ele geçirdi Dinleme terörii ürkütiiyor AYŞE SAYIN ANKARA - Emniyet'ın. DYP Elazıg Milletvekıli Mehmet Ağar'ın genel müdür oldugu dö- nemde çıkanlan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) kararlanna dayanarak, cep telefonlan dahil, çok sayıda telefonu dinlediği belırlendi. Aralannda Başbakan Mesut Yü- maz'ın da bulunduğu bazı siya- siler ve gazetecilerin telefonlan- nın dinlendığine ilişkin ıddialan araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'na, "mahkeme karanyla" dinleme yapılan bazı abonelerin cep ve normal telefon numaralan İçiş- leri Bakanlığı tarafından iletildi. Komisyona ulaşan belgeler. aralannda ünlü polıtikacılar ve üstdüze\ devletgörevlilenninde bulunduğu kişilerin dinlenmesı için teknık donanımı yaptığı ile- ri sürülen eski Emniyet lstihbarat Teknik Daire Başkanı Osman Ak'ı da yalanlıyor. Ak'ın, komisyona \erdiği ifa- • Emniyet, "istediği" telefonu dinliyor. Mahkeme kararlan Emniyet ıstihbaratçısı Osman Ak'ı yalanlıyor. Telekom Genel Müdürü Bulut, bir aboneyi dinlemek için birden fazla abonenin konuşmasının kaydedildiğini söyledi. dede. "ceptelefonlannındinlene- mediğuıi". dinlemek için ABD'den son derece pahalı ci- hazlann getirilmesi gerektiğini söylemesine karşın. komisyona dinlenen cep telefonlannm nu- maralan da iletildi. Eskı Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın 1995 yılında uyuşturucu kaçakçılığına kanş- mış olanlann saptanması ve te- rörle mücadele çerçe\ esinde tele- fon dinlemeye onay vermesinin ardından. bu konuda çok sayıda "numaraya özei" dinleme karar- lan çıktığı belırlendı. Mahkemelerin emniyetin baş- vurulannı. 1 günde karara bağla- malan dikkat çekti. İstanbul 3 No'lu DGM'nın 18 Nisan 1995 te dinlenecek telefonlara izin veren karan şöyle: "... İstanbul DGM Cumhuri- yet Başsa\cüığı'nın 18.4.1995 ta- rih ...vazısı ile İstanbul Emnivet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube MüdürlüğiTnün 17.41995 tarih 95/8372 sayılı vazısı ile yasa- dışı... yönelik yapılan operas\onel ve istihbari çalışmalarda elde edi- len bilgiler doğrultusunda 542- 5331671,542-4232403,542-231 19 66,542-211 85 82, 542-210 69 77,542-233 03 81,542-213 30 37, 542-2330777,542-2311946,542- 231 66 85,542-533 01 39 nolu te- lefonlann CMUKnin 90 ve 91. maddeleri uyarınca 1 ay süre ile dinlenmesine; itirazı kabil olmak üzere karar \erildi." Emniyet'ın 24 Şubat 1995 ta- rihlı başvurusunu aynı gün ıçin- de sonuçlandıran İstanbul 3 No'lu DGM. "uluslararası uyuş- turucu madde kaçakçılığı \e rica- reti yaptıklarT savıyla da 542- 210 11 92 numaralı telefonun 1 ay süre ile "teknik takibe" alın- masına onay \erdı. Kon>a DGM'nin de. Emni- yet'in başvurusu üzerine 20 Ma- yıs 1996'da Ali Sincar'a ait oldu- ğu belırlenen "3211527" numa- ralı telefonfln, Recep Palabıyık'a aitolan "3526889'" numaralı te- lefonlann dinlenmesine onay verdiği belirlendi. Telefon nasıl dinleniyor Mesut Yılmaz'ın, telefonlan- nm dınlendiğini açıklamasının ardından dönemin Adalet Baka- nı Şevket Kazan. 22 Ekim 1996'da Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut'un bilgisine baş- vurdu. Komisyonda. Emniyet" in tele- fonlan dinlediği ıddiasını yalan- layan Bulut, tutanakla tespit edi- len konuşmasmda, Kazan'a özet- le şu bilgilen verdi: - Kışıye bağlı dinleme yalnız şehınçi konuşmalarda yapılabi- lir. Sanrral tarafından gelen kab- lolarla. şehir şebekesini karşılaş- tıran yerde, mahkeme karan üze- nne raportör amin paralel telefon bağlar gıbi Emniyet'e devre ve- rir. (Narkotik suçlar ile terör suç- lan için). - Son birkaç senedir Emniyet bize kablo çektiriyor, buradan bağlantı yapılıyor. - Şehirlerarası ve milletlerara- sı dınlemelerde kişiye bağlı din- leme çok zor. Zira bu hatlar bir otoyol ve otoyoldan aynlan kav- şaklar gibidir. Burada santral çı- kışlan 30'lu tranklar şeklindedir. Yönlendirme bu tranklann için- den olmaktadır ki, hangi abone- ye telefon edildığini tespit çok zor. - Şu anda İstanbul ve Anka- ra'da milletlerarası telefon santra- lı mevcut. lzmir'de yeni açılacak. Emniyet bu tranklardan birinin içinden bir aboneyi dinleyeceği zaman bu trankm tüm konuşma- lannı bilgisayara kaydeder. Kod isımlerinden yararlanarak abone- yi tespit etmeye çalışır. Sonra bu numara ile konuşulduğunda bil- gisayardan kanal ikaz edilir. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Deniz Kuvvetleri de dinlenmiş! Bülent Orakoğlu ' Verilen emirleri uyguladım' FUAT KOZLUKLU NEW YORK - RE- FAHYOL iktidan döne- minde oluşturulduğu söylenen 'köstebek çe- te'nin kılit ısmı eski Em- niyet Genel Müdürlüğü lstihbarat Daire Başkanı BülentOrakoğlu. iddiala- nn siyasi biroperasyonun parçası olduöunu söyle- di. New York ve Washing- ton'daki Türk elçilıkleri- nin güvenlik önlemlerini incelemek amacıyla ABD'ye gönderildiği id- dia edilen Orakoğlu, Ge- nelkurmay'ın basında çı- kan haberleri yalanlaya- cağını ve tam bir yargısız infaz yaşandığını savnn- du. Türkiye'ye döndük- ten sonra görev ini bıraka- bileceğini belirten Ora- koğlu, ABD'de ailesinin masraflannı kendisinin karşıladığını ileri sürdü. Orakoğlu'nun yann Tür- kiye'ye geri döneceği be- lirtilirken Türkiye'dekı istihbaratçı arkadaşlan- nın, gelişmelere ilişkin bilgilen Orakoğlu'na ıl- lettikleri öğrenildi. ABD'deki Türk gaze- tecilerine ayn ayn rande- vu vererek sorularını >a- nıtlayan Orakoğlu, "Bir şey yapmadığım için korkmu\orum. ortaya atılan iddialar bir siyasi operasyonun parçası gibi gözüküyor" diye konuş- tu. Son lOyıldıremniyet- te müdür olarak görev yaptığını söyleyen Ora- koğlu şöyle konuştu: "Ben. bana verilen emiıierin dışında yasala- ra aykırı bir şey yapma- dım. O yüzden korkmu- yorum, çekinmrvorum. Devlet içindeki kunımla- ra vönelik dinleme olayı olmamıştır. Biz terörle, uyuşturucu\la, organize suçlarla, devletin güvenli- ğine karşı olanlaria mü- cadele ettik. Rejün ve ana- yasa> ı bozmaya, parçala- maya çauşanlara karşı görevlerimiz var; istihba- ratı bu çerçevede gerçek- leştirdik" Meral Akşener: Telefon dinlemelerinden haberim yok DYPkurmaylansıluntıhANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski lçişleri Bakanı DYP'li Meral Aksener'in lstihbarat Daire Başkanvekilliği'ne atadığı Bülent Orakoğlu'nun Deniz Kuvvetlen Karargâhı'ndan bilgi sızdırdığının ortaya çıkması DYP'de panığe yol açtı. Skandal Çillerçiftını de işaret ederken. Yüce Divan'da yargılanabileceği belirtilen Akşener'ın basın önüne çıkmaması dikkat çekti. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. Genelkurmay'a yönelik lstihbarat faalıyetlerini vahim bir olay olarak niteledi. Eski lçişleri Bakanı Akşener, "Askerler ısrarla görc\ dcn almamı istediler. Ben de Orakoğlu'nu aldım. faaliyetlerinden kesinlikle habersizdim" derken. önceki günkü grup toplantısının ardından dün de Başkanlık Divanı'na katılmadı. Sorulan yanıtlayan DYP kurmaylan da sıkıntılannı gızlemekte zorluk çektıler. Eski Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan. gazeteciierle sohbet Polis kökenli askerlere yakın takip Orakoğlu'na demeç soruşturması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- tçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu. Türk Silahlı Kuvvetleri *ne yönelik istihbarat faaliyetlerinde bulunmakla suçlanan Bülent Orakoğlu hakkında "izin almadan basma açıklama yapöğı" gerekçesiyle soruştuıma başlattı. lçişleri Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, soruşturma 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın ilgili hükümleri çerçevesinde yürütülüyor. ATV'nin dün akşam yayımlanan haber bülteninde de Orakoğlu'nun Milli Güvenlik Kurulu'na sızmaya çalıştığı öne sürüldü. Haberde. Bülent Orakoğlu'nun emniyette kendi ekibini oluşturmak için yönetmelik değişikliği de yaptığı savlandı. Genelkurmay Başkanlığı'nm, Türk Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan polis kökenli askerler hakkında güvenlik soruşturması başlattıgı bildirildi. ederken -Basın 2 ay önceki olayı yeni fark etti" dedi. Gazetecilerin "Bilivordunuz da neden bir şey yapılmadı" sorusuna ıse Tayan. "Organize mL münferit mL onu bilmiyorum" yanıtını verdi. DYP'li Bekir Aksoy ise devlette uyumluluğun esas olduğunu söyledi. Aksoy, "İstihbarat ile ordu arasında birbiri aleyhine çahşma olmaz" dedi. TBMM Başkanı Kalemli, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, olayı "çok vahim" olarak değerlendirdi. Kalemli. "tlgililerce takibe ahnmışür. Umanm bu takip işi, ciddi bir şekilde götürülür ve en kısa zamanda sonuçlandınlır. Olay, sa> saklanmadan ciddi biçimde sonuna kadar takip edilmelidir. Devletin kurumlan arasındaki güven bunahmı en kısa sürede giderilmelidir*' diye konuştu. Kalemli, siyasetçilerin telefonlannm dinlendiği iddıalannın anımsatılması üzerine de, konunun yargıya iletilmesini beklediğini kaydetti. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (o planet.com.tr Olup bitenleri, olup bitmişle- re ekleyin. Son günlerin göz- desi "casus öyküsü"r\ü çete, kontrgehlla, Susurluk, Ûzel Tim, Özer Tim, Çiller, Çatlı, Ağar, Bucak, Topal, Jitem, ÖzelHarp Dairesi, MİT, Emni- yet lstihbarat Dairesi, Emniyet Özel Harekât Dairesi üstüne bilebildiklerinizle harman edin. Şaşıladak, ürkülecek, "Vay canına, bu kadannı tahmin et- memiştim artık" diyecek yeni bir şey var mı? Bence yok. Söylene söylene yalama ol- muş, tekerlemeye dönüşmüş şu cümleyi herhalde anımsı- yorsunuz: Demokrasi biraçık- lık rejimidir! Doğru. Kitaptaki demokrasi tanımında böyle yazıyor. Bu durumda iki olasılık var: Ya Türkiye'deki rejim, demok- rasi değil ya da kitap yanlış ya- zıyor. Söylentilerden değil, tuta- Sır Varsa Casus da Vardır naklara geçmiş, devlet belge- si niteliği kazanmış bilgilerden bir demet sunalım: Devletin resmi kurumlan (Emniyet ve MİT) önce Erme- ni terör örgütlerine karşı, son- ra da PKK'ye karşı eli kanlı ül- kücü eskilerini gizlice görev- lendirdi. PKK itirafçılanndan gruplar oluşturuldu ve bunlar PKK ile ilgili ve ilgisiz "operasyon- lar"da gizlice görevlendirildi- ler. Uyuşturucu kaçakçısı, kı- demli ülkücü Yaşar Öz'e res- men yeşil pasaport verildi ve resmen gizli görevlere yollan- dı. 12 Mart 1971'dede, 12 Ey- lül 1980'de de gözaltına alınan sanıklar özel sorgu tımleri ta- rafından gizli yerlerde, gizlice sorgulandılar ve bunların sor- gu tutanakları da gizli. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) her ay toplanıyor Ancak bu anayasal (olduğu savunulan) kurumun gündemi, oturum tu- tanakları ve kararlan gizli. Jandarma Genel Komutan- lığı'nda Jitem adlı bir istihba- rat örgütü oluşturulduğu söy- lendi. Cem Özsever adlı bir su- bay Jitem'in kurucularından olduğunu açık açık söyledi, ar- dından öldürüldü; Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde, öğ- rencilerin yakaladığı bir ajanın üstünden çıkan Jitem kımliği televizyon ekranlanndan göz- lerimizin içine sokulurcasına gösterildi. Ama Jandarma Genel Ko- mutanı "Araştırdık, orduda Ji- tem diye bir kuruluş yok" di- yor. Araştırma gizli. Çiller örtülü ödenek harca- malarıyla ilgili "Açıklarsam Türkiye'nin başı belaya girer" dedi. Türkıye'nin başını belaya sokabilecek bir iş yapılmış ve bu iş gizli. Daha sayalım mı?.. ••• Bu kadar giztilik varsa biri- lerinin de casusa ihtiyacı olur. Gizlilik, casusun varlık nedeni. "E canım, koskoca bir dev- letin elbette sırlan olur. Sırde- diğin de gizlidir" diyen iyi ni- yetlilerle en azından bugün tar- tışmayacağız. Ama onlar da hiç olmazsa şu soruya yanıt versinler: - Şevki Yılmaz'ın o ünlü vi- deo kasetleri beş altı yıl önce yaptığı konuşmaları belgeli- yordu. O kasetler daha konuş- maların yapıldığı gün TV'lerde yayınlansaydı, böyle bir ada- mın Rize'ye beledıye başkanı, TBMM'ye üye olarak seçilme- si bu kadar kolay, hatta müm- kün olur muydu? Bu bilgilerin o günden ta birkaç hafta ön- cesine kadar, bir yerlerde giz- li kalması demokrasi için iyi mi oldu, kötü mü? Bir başka soru daha: - Emniyetin tepesinde çete- ye bulaşmış birtakım adamla- nn, Deniz Kuvvetleri'ne casus soktuğu MGK'de konuşulup masaya konmuş. Bugün hep birlikte şaşıracağımıza (ya da şaşmamız isteneceğine) MGK toplantılannı örten gizlilik kal- dınlsaydı ve bu ülkenin yurt- taşları, polisin, orduya casus soktuğunu daha o günden öğ- renselerdi bu demokrasi için iyi mi olurdu, kötü mü? Hele siz bu sorulan yanıtla- yadurun, biz de yarın aynı ko- nuyu tırmıklamak üzere bilgi- sayar tuşlanyla boğuşmaya devam edelım... POLTIİKA GUINLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Kuşku... CHP lideri Deniz Baykal'a sordum: "Siz nasıl bir muhalefet yapacaksınız?" Yanıt: "Yıkıcı değil, yapıcı..." Deniz Baykal ardından ekledi: "Güvenoyu vereceğimiz bir hükümeti yıkmak diye bir düşüncemiz olamaz. Ancak, sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim gelecek yıla bırakılmaz. Biz hükümetprogramının görüşülmesi sırasında Meclis kürsüsünden bu hükümetin yanlışlannı söyleriz, eleştirimizi yapanz." CHP lideri Baykal'a "Siz sekiz yıllık kesintisiz eğitimin hemen çıkmasını istiyorsunuz" dedim. Baykal "Evet öyle" deyip devam etti: "Mustafa Kemal Atatürk 70 yıl önce, üç ay- dan daha kısa bir sürede Latin alfabesine geçti. Altyapısı hazırsekizyıllık kesintisiz temel eğitime bir yıl sonra geçebiliriz diyemezler..." Baykal'dan aldığım izlenim şuydu: 'Muhalefe- ti RP'ye kaptırmamak...' CHP lideri bunda haklıydı. Refah, muhalefetle atağa kalkan bir partiydi. Dün söylediğıni bir gün sonra inkâr etmesiyle tanınan RP'yi "CHP'nin güçlü örgütyapısı" ezebilirdi. Deniz Baykal, oylarının 1-2 puan artması ne- deniyle erken seçim istiyor havasına da şu yanı- tı verdi: "Biz solun güç birliğinden yanayız. Biz laik de- mokratik Cumhuriyete toz kondurmayan ulusal bir sol partiyiz. Bizim ilkemiz çağdaşlıktır, de- mokrasidır. REFAHYOL Türkiye'yiyangın yerine çevirdi. Şimdi Mesut Yılmaz hükümetinin önün- de bir fırsat var. Kamuoyu desteği de ortada. CHP olarak güvenoyu vereceğiz. Ama onlan eleştireceğiz, doğru yaptıklarını da alkışlayaca- ğız. Biz, erken seçim yann olsun demiyoruz. Ön- ce sekiz yıllık kesintisiz temel eğitime geçilsin, devlet içinde örgütlenen şeriatçılar, çıkar örgüt- leri temizlensin, yeni seçim ve uyumyasaları çık- sın, seçime gidilsin." • • • Baykal'dan sonra CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin'e sorduk. Keskin, "Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim" dedi önce. Ardından şunları söy- ledi: "CHP, her tühü koltuğu, ikbali terk ederek hü- kümete destek vehrken, Türkiye insanının öz- lemlerini düşünerek destek verdi. Yolsuzluk, hır- sızlık dosyalannın yok sayılmaması; yolsuzluğu, hırsızlığı yapanlann toplumumuzun içinde elini kolunu sallayarak dolaşmasının engellenmesi, çete dosyalannın rafa kaldınlmaması için bu hü- kümete destek verdik, omuz verdik. Önümüzde- ki günlerdeki yaklaşımımız da siyasal iktidann 8 yıllık eğitim, çete, hırsızlık, yolsuzluk konusunda- ki anlayışına, uygulamalarına bağlıdır. Hiç kimse CHP'yi, herkesin kendi niyetine gö- re yediği bir muz sanmasın. Birtakım insanlar, kendi siyasi tutarsızlıklannı unuttumnak için 'CHP, REFAHYOL'la, DYP'yle işbıriiği yaparak bu hü- kümeti devirecek, erken seçime gidecek' diye CHP'yi yıldırma anlayışından vazgeçsin. CHP, 70 yıllık siyasi yaşamında herkesin kendi niyeti- ne yediği muz olmamamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. CHP'ninyaklaşımlannı, uygulama- lannı Türkiye'nin, ulusumuzun, insanımızın çıkar- ları belirieyecektir." Adnan Keskin'e sordum: "Milletvekili dokunulmazlığına ne diyorsu- nuz?" Yanrt: "Dokunulmazlıklarta ilgili, Meclis Başkanı sık sık kamuoyuna demeçler veriyor. Kendi hazırlat- tığı tasan varmış! Ben şimdi buradan Sayın Ka- lemli'ye sesleniyorum: Dokunulmazlıklaha ilgili CHP'nin hazırlıklannı görmezden gelerek, ucuz pehlivanlığa soyunup 'Benyasateklifi hazırlattım' diyen Kalemli, geçen hafta yapılan Danışma Ku- rulu'nda TBMM'yi tatile sokabilmek için eğilim yoklaması yapma anlayışı içine girmiştir. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Sayın Kalemli, siz TBMM'nin Başkanı'sınız. Ben sizi sözlerinizi ta- kip etmeye çağınyorum. Mesut Yılmaz hüküme- ti böyle istiyor diye dokunulmazlıklaha ilgili ana- yasa değişikliğinigerçekleştirecek girişimleripar- lamentoda sergilemeden TBMM tatile sokula- maz. Samimi iseniz bunun gerekleriniyerine ge- tiriniz. Bu iktidargüvenoyu almadan öylesine çe- lişkilere düştü ki...Temel eğitimle ilgili üç tane yasa değişikliği yapılması gerekiyor, birer mad- delik. Yasa değişikliği yapılmadan TBMM'yi ta- tile sokmak kimin hakkı." • • • Kocaeli Bağımsız Milletvekili Bekir Yurdagül deTBMMye, DSP'li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın yanıtlaması istemiyle bir soru öner- gesi verdi. 1- 'Pilot uygulamaya başlanacaktır' açıklama- sı biraldatmaca değil midir? Türkiye'nin dört bir yanında ilkokullann büyük bir bölümü 8 yıllık il- köğretim okulu haline dönüştürülmüş müdür?, 2- Ülkemizde kaç ilkokul, 8 yıllık ilköğretim oku- lu haline dönüştürülmüş ve bu okullardan bugü- ne kadar kaç öğrenci mezun olmuştur?, 3- 54. REFAHYOL hükümeti de bunun için çok büyük bir maddi kaynağa ihtiyaç olduğunu öne süre- rek ertelemek istemiş, aynı şekilde 55. ANASOL hükümetin Başbakanı da şu anda bunun için bütçede kaynak yok diyerek uygulamayı daha sonraki senelere kaydırmaya çalışmaktadır. İki hükümet arasındakı karşı çıkış gerekçelerinde paralellik olduğu doğru mudur?, 4- Yapılan açık- lamalarda, uygulamanın başlangıcının iktidann büyük ortağının oy kaygısıyla genel seçimler son- rasına bırakıldığı izlenimi doğmaktadır. Bu doğ- ru mudur?, 5- 1997-1998 öğretim yılı sonunda da beşinci sınıfı bitiren öğrencilere ilkokul diplo- ması vermeyi düşünüyor musunuz?, 6- Tüm bu gelişmelere karşın imam-hatiplerin ve çok azsa- yıdaki diğer meslek okullarının orta bölümüne 1997-1998 öğretim yılında yeni öğrenci alacak mısınız?, 7- 8 yıllık kesintisiz zorunlu temel eği- time 1997-1998 öğretim yılında geçilmemış ol- ması 55. ANASOL hükümetinin en önemli varlık nedenını ortadan kaldırıp güvenilırliğini zedele- mez mi? Hem Baykal hem Keskin hem de Yurdagül kuş- kulannda haklı değiller mi?.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR