Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 17
Istanbuı
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızli
A
A
A
A
A
A
A
A
29
33
29
32
36
36
40
34
Zonguldak A 24 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
A
Y
Y
Y
B
B
B
Y
2b
25
24
25
27
27
28
22
37 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
Y
Y
34
21
34
37
34
32
27
21
19
Yurdun kuzeydoğu
kesımlerı parçalı bu-
lutlu, Orta ve Doğu
Karadenız, Iç Anado-
lu'nun kuzeydoğusu
ıle Doğu Anadolu'nun
kuzey ve doğusu sa-
ğanak ve yer yer gok-
güriıltulü sağanak ya-
ğışlı, otekı yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcakhğın-
daonemlıbırdeğişık-
lık olmayacak
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
21
26
26
21
20
20
20
21
Münıh Y 22 Milano
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
Y
A
A
Y
A
19
30
25
29
34
32
31
35
PB 26
1TO
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tifli?
Kahıre
A
PB
PB
PB
Y
PB
Y
A
2/
36
36
34
28
36
26
37
Şam 38
0 Aç,k c " ^
Paf
Ç
aİ1
bulullu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
çe daha bulmuşlar: Para yok!
MGK Başkanı ve Cumhurbaşkanı isim vermiyor
ama, kimi konuşmalarında "imam-hatip okulların-
da 'devlete düşman zihniyette insanlar' yetiştiril-
diğini" kabul ediyor.
Laik cumhuriyeti korumakla görevli olanların pat-
lamasına yol açan ciddi "saptama" budur vedoğ-
rudur.
Ne çare, kesintisiz 8 yılın gelecek yıla bırakılma-
sına maddi olanaksızlığın neden olduğu görüşüne
Cumhurbaşkanı da katılıyor.
MGK toplantılarından birinde, bu sorunu çöze-
cek çalışmaları anlatan eski MEB Mehmet Sağ-
lam, uygulamaya başlamak için 50 trilyona gerek-
sinildiğini söylemişti.
Sağlam bir dayanak bulmuşlar gibi, şimdi eller
ovuşturuluyor. "uygulamasına uygulayalım ama..
sorvn para" gibi mazeretler.
Şayet murad edilen amaca varılmak isteniliyor-
sa, para mara engeli tam bir palavra.
Ne paraya gereksinen ne de yasa gerektiren öy-
le çözüm yolları bulunabilir ki... Hedefe ulaşmayı
kafaya koyarsa bir hükümet, örneğin idari bir ka-
rarla "bu yıl imam-hatip ortaokullanna öğrenci
alınmayacağına" öncelik verebilir.
Ha, bunu da yapma. Yapman gerekeni para yok-
luğunu öne sürerek sorunu otomatik pılota bağla
ve sonra...
O TV'den bu TV'ye koşmaktan nefessiz kalan ta-
ze Başbakan olarak çık karşımıza, üstüne üstlük:
\ "Bütün ortaokullara seçmeli din dersleri konul-
ması gerekiyor" diye konuş!
Kısıtlayalım, Takkeli ye eleman yetiştirmenin
önüne geçelim diye çabalarken, ülke düzeyine yay
anti laik mücahit fabrikalarını. Öyle mi?
Farksız!
Bu görüşü, bu kafayı Takkeli'den nasıl ayırt ede-
ceğiz?
Zira, daha önceki söylemleri gözden geçirilirse
imam-hatiplersorunundaha Takkeli ha Rizeli mut-
lu Mesut!
"Yok birbirinden farkı".
Üstelik başka biryutturmacanın peşindeler. Ke-
sintisiz 8 yılı bir asker dayatması gibi gösteren ve
gösterecek olan dokundurmaları yavaş yavaş pi-
yasaya sürüyorlar.
Oysa, gerçek öyle değil. Geçen yıl mayıs ayın-
da yapılan 15. Milli Eğitim Şûrası'nda alınan kara-
ra uyulması, kesintisiz 8 yılın uygulanması istenili-
yor.
Idare-i maslahat demokrasisini demokrasi diye
sindirmeye çalışan yöneticilere anımsatmada bu-
lunuyor askerler. Olasıdır ki, önümüzdeki MGK'de
ME Şûra kararını "anımsatabiliher".
Bu olasılığın dayanağı Cumhurbaşkanı'nın son
açıklamalarında.
8 yılın sadece "MGK karan olmadığını, Eğitim
Şûrası'nın 'geçen yıl' aldığı bir karar gereği" uy-
gulanacağını söylüyor Cumhurbaşkanı.
Şu günlerde Mesut Yılmaz hükümetine kesinti-
siz 8 yıl eğitimini gelecek yıllara ve başka baharia-
ra bırakmamasını salık veriyor olmalı.
Vakıf ve sosyal kuruluş yöneticilerine "kesintisiz
eğitimin uygulanacağını" altını çizerek duyurur-
ken; Cumhurbaşkanı taze hükümete de ne yapıp
yapıp uygulamanın "bu yıl başlamasındaki zorun-
luğu" herhalde duyurmuştur.
Bu kez zamanında işleme koyar inşallah:
öyle ya; anayasanın 104. maddesi gereğince
görevi "kurumlar arasında uyum ve düzeni sağla-
mak" değil mi?
Pazartesi günü TBMM'ye sunulacak olan hükü-
met programında, Başbakan Yardımcısı Ecevit'in
söylediğine göre, "bu soruna 'ağırlık' verili-
yor'Ynuş.
Neymiş, göreceğiz.
Ya umudun tükenişini...
Ya da üç aydır izlediğimiz filmin yeniden vizyona
girişini...
Sısı. , B J L ^ Çok Dulutlu Yağmurlu Karlı
Oktay'ın acı
I Baştarafi 1. Sayfada
ettiği öne sürülürken; polis
cinayet olasılığı üzerinde
de duruyor.
Dikilitaş Setaltı Sokak
Bahar Apartmanı'nın çatı
katında oturan Yeşim Dere-
lioğlu. Oktay'ın askere git-
mesi üzerine 5 aylık oğlu
B.'yle birlikte bir alt katta-
ki kaympederi ve kayınva-
lidesinin dairesine taşındı.
Dün sabah 09.00 sıralann-
da eşyalannı almak için
kendi dairesine çıkan Ye-
şim Derelioğlu'nun uzun
süre ortahkta görünmeme-
si nedeniyle saat 13.00 sı-
ralannda Oktay'ın babası
Cezmi Derelioğlu üst kata
çıktı. Gelininin kapıyi aç-
mamasi üzerine kapıyı kı-
rarak içeri gıren Cezmi De-
relioğlu. Yeşim'in cesediy-
le karşılaştı. Olay yerinde
yapılan incelemede Yeşim
Derelioğlu'nun kafasımn
îrkasından giren kurşunun
jaşının ön taraftan çıktığı
k'e genç kadının olay anın-
la yaşamını yitirdiği anla-
jildı. Polis olay yerinde
uhsatsız olduğu belirlenen
) mm. çapında Browning
narka bir labanca ve bir
ıdet boş ko\an buldu. Yet-
dlilerevde intihara ilişkin
ıerhangi bir notun bulun-
nadığını bildirdiler. Olay-
a ilgili araştırma çok yön-
ü sürdürülürken, cinayet
htimali nedeniyle de geniş
aplı soruşturma başlatıl-
dı. Olayın otopsi sonucu
açıkJıga kavuşacağı bildi-
rildi. "
Yaklaşık 8 yıldır birbir-
lerini tanıyan ve Oktay'ın
Karagümrük'ten çocukluk
aşkı olan Yeşim Derelioğ-
lu'nun yakınlan olaya ina-
namadıklannı açıklarlar-
ken. "Evlerinde hiç bir so-
run yaşamayan bir çiftti.
Olayın nasıl meydana geldJ-
ğini anlayamadık" dediler.
Oktay Karagümrük'te fut-
bol oynarken tanıştığı Ye-
şim Derelioğlu ile geçen
yıl evlenmiş ve çiftin B. adı
verilen bir erkek çocuğu ol-
muştu.
Oktay hastanede
Beşiktaş'ın genç golcü-
sü Oktay. eşinin ölüm ha-
berini Riva kampı dönüşü
takım otobüsünde öğrendi.
Bir anda şoka giren Oktay.
kendini yerden yere atar-
ken. takım arkadaşlan da
genç futbolcuyu sakinleşti-
rebilmek için büyük çaba
sarf etti. Futbol tesislerine
gelene kadar arkadaşlan-
nın yardımıyla sakinleşen
Oktay. burada 2 sakinleşti-
rici iğne olduktan sonra Al-
man Hastanesi'ne kaldınl-
dı. Şok nedeniyle baygınlık
geçiren ve hayati tehlike ih-
timali üzerine yoğun bakı-
ma alınan Oktay için dok-
torlar. "Ani şokta ölebilir-
di. Dururnu iyiye gidiyor"
açıklamasını yaptılar.
Ecevit: Uyarılar dinlenmedi
EBRl1
TOKTAR
EMİNE KAPLAN
CELALETTtN YAMAN
KIRIKKALE/ANKARA - Baş-
bakan Mesut Yılmaz, Makina Kım-
ya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Kı-
nkkale Mühimmat Fabrikası'ndaki
yangın olayında, sabotaj dahil bir-
kaç olasılığın söz konusu olduğunu
belirtti. Başbakan Yardımcısı Bü-
lentEmit 1993. 1995 ve 1996 yıl-
lannda yapılan denetim raporlann-
daki uyanlara karşın ciddi adımla-
nn atılmadığının görüldüğünü kay-
detti. Başbakan Mesut Yılmaz da.
sabotaj dahil her türlü olasılık üze-
rinde durulduğunu açıkladı.
MKEK Mühimmat Fabnkası'nda
2 kişinin yaşamını yitırmesine ne-
den olan patlamalar ve yangınla bü-
yük panik yaşanan Kınkkale'de.
kente girme yasağı bugün saat
12.00'den itibaren sona erecek. Yan-
gının tam atım depolanna ulaşma
ihtimali ortadan kalkarken Kırıkka-
le'yi tehdit eden patlama riskinin de
ortadan kalktığı belirtildi. Havadan
kimyasal madde ve su ile yapılan
soğutmaçalışmalan sonrasında itfa-
iye ekipleri tesise girerek yanıcı
madde bulunan sahalan denetim al-
tına almaya başladı. Hasar Tespit
Komisyonu. kente giriş yasağının
kalkmasından sonra maddi zarann
açıklanacağını bildirdi. Başbakan
Yılmaz, Devlet Bakanı Metin Gür-
dere, RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan. CHP Genel Başkanı De-
niz BaykaJ \e BBP Genel Başkanı
Muhsin Yaacıoğlu kentte inceleme-
lerde bulundular.
Sabotaj kuşkusu
Başbakan Yılmaz. olayda sabotaj
olup olmadığının araştırmalardan
sonra ortaya çıkacağını kaydederek,
"Sabotaj dahil birkaç ihtimal söz ko-
nusu. Padama teknik bir nedenle de
oluşabilir. Bunlar soruşturma sonu-
cunda ortaya çıkacakür" dedi. Yıl-
maz. tesislerin, kente 15 kilometre
uzaklıktakı Bedesten'de yeniden ya-
pımının planlandığını bildirdi. Baş-
bakan Yardımcısı Ecevit de dün dü-
zenlediği basın toplantısında. ola-
yın araştınlması için Çalışma ve
Sosval Güvenlik Bakanlığı Teftiş
Kurulu Başkanı \ e 6 müfettişin Kı-
nkkale'ye gönderildiğini belirtti.
Ecevit. sabotaj olasılığına yönelik
sorular üzenne "Sabotaj \-arsa bile,
ki umanm yoktur. gerekli önlemler
zamanında alınmıs olsaydı bu kadar
hasar mevdana geunezdi. İncelemc-
ler ve sa\cılığın da yardımıyla sabo-
taj olup olmadığı anlaşılacakür" di-
ye konuştu.
Bu arada PKK'ye yakınlığıyla ta-
nınan DEM Ajansın dün bir haber
geçerek olayın ARGK tarafından
üstlenildiğini bildirmesi dikkat çek-
ti. Ajansın haberine göre. PKK'nin
askeri kolu olan ARGK. Kınkka-
le'deki patlamanın kendilenne bağ-
lı bir birlik tarafından gerçekleştiril-
diğini açıkladı.
Ecevit. "Söz konusu fabrikada
1993,1995 ve 19%yülanndayapüan
müfettiş incelemelerinde çok ciddi
cksiklikkr bulunmuş. Bu rapoıiara
ve uyanlara karşın çok ciddi adım-
lann atılmadığı görülü\or. Diğer
fabrika ve maden ocaklannda da
uyanlar dikkate alınmıyor" dedı.
Ecevit'in gönderme yaptığı Yük-
sekDenetlemeKurulu'nun 1995 yı-
lı raporunda, patlayıcı madde dolum
tesisine yedek olarak yeni birdolum
tesisınin yapılması için başlatılan
çalışmalann yoğunlaştınlması ge-
rektıği \ urgulanırken yedek ümte-
nin mermi dolumuna da olanak sağ-
laması önerildi.
Raporda. ekonomık ömrünü ta-
mamlamış tezgâh \e teçhizatın ye-
nilenmesi amacı>la proje vatınm
çalışmalanna dikkat çekildi.
MKEK Genel Başkanı RecaiÖn-
derise, Imla Fabrikası'nın 1986 yı-
lında meydana gelen patlamanın ar-
dından kent dışına çıkanlmaması
hakkında. "Ozamantaşınmasınıge-
rektirecek bir şe> yoktu" şeklinde
açıklama yaparken, tesisın Bedes-
ten'e taşınacağını söylemesi çelişki
yarattı. Önder, yanan atölyelerin de
3 ay içinde onanlabileceğini savun-
du. Önder. "TSKViezaafKete neden
olacak hiçbir şey yok" dedi. Önder.
aynı fabnkada 11 yıl sonra gerçek-
leşen üçüncü patlamanın da "patla-
yacının karakteristiğinden ka> nak-
landığım' savundu. Fabrikanın dün-
ya standanlannda otomatik yağ-
murlama sistemine sahip olduğunu
belirten Önder, itfaiyenin gelmesi-
ne rağmen yangının önlenememesi-
III. 'felaketin biiyüklüğüne' bağladı.
Önder şu açıklamayı yaptı:
"Müessif kaza, Mühimmat Fabri-
kası'nda mermilerin içine TNT'nin
doldurulduğu İmlaTesisleri'ndeol-
du. Saat HSO'de. 500 librelik bomba-
lann imal edildiği böliimde \angın
başladı. Atöhe şefı hemen irfai>c>i
çağırdı. İtfaiye tesise çok kısa bir sü-
rede ulaşmasına karşın. yangının di-
ğer mühimmatlara sıçrama tehlike-
si göz önüne alınarak hemen tahliye
çalışmaları başlatıldı. \angın daha
sonra İkmal Atöhesi'ne geçti. Saat
3J8'de en bü\ük patlama. 100 adet
500 librelik 50'şer Uok halindeki
bombalann padamasıyla oluştu.
Bundan sonraki patlamalar zifrin
yanması sonucu oldu. Yapılan son
müdahalelerie ve İsrailli helikopter-
lerin katılımıyla yangının tam atım
deposuna ulaşması onlcndi."
3 ölü, 1 kavıp
Patlamalarda 2 kişi yaşamını yi-
tirirken. dün gece kentin girişinde
bekletilen bir yolcu otobüsünün
çarptığı 60 yaşlanndaki yoırttaş öl-
dü.
Kırıkkale Valisi BehiçÇelik. Mü-
himmat Fabrikası'nda çalışan tsmet
.Alünışık isimli işçinin ailesinin Kriz
Masası'nayaptığı başvuru sonunda
kayıp olduğunun belirlendiğini kay-
dettı.Çelik. İsmetAltınışık'ınnere-
de olduğunun fabrikaya girişten
sonra netleşeceğini söyledı. Yangın
nedeniyle hiç kimsenin gözaltına
alınmadığını belirten Çelik, "Ancak
felaketin büyüklüğü nedeniyle so-
mşturmanın adli yönü de olacak"
dedi.
Zıraat Bankası'ndan yapılan
açıklamada. kentte bulunan çitfçi-
lerin borçlannın vade tanhinden iti-
baren 1 yıl süreyle ertelendiği kay-
dedildi.
Kente dün akşamdan itibaren
elektrik \erilmeye başlandı. Türk
Telekom'dan yapılan açıklamada,
kentle iletişimin sağlanabilmesi
için. uydu üzerinden çalışan 30 ka-
nallı IBS sıstemleri ile seyyar 500
hat kapasitelı otomatik santral siste-
minin gönderildiği belirtildi. Açık-
lamada, olay yerine 30 adet ankesör
gönderilerek gereksinim olan yer-
lerde hizmete sunulacağı bildirildi.
De\ let Bakanı Metin Gürdere. fe-
laket nedeniyle zarargören yurttaş-
lara yardım etmek isteyenlenn Va-
kıflar Bankası Hamamönü Şube-
si'ndeki 30440-365-1 nolu hesaba
bağışta bulunabileceğini bildirdi.
Kızılay Genel Başkan Yardımcı-
sı Nurettin Ozdemir. dışarda yat-
mak zorunda kalan yurtaşlara yar-
dım amacıyla 400 çadır. 3 bin bat-
taniye. 10 bin ekmek ve lokal aydın-
larma için de 5 jeneratörün getiril-
diâini sövledi.
Uzun birfelaketgecesi
• Baştarafi 1. Sayfada
da kaldılar. Kentin boşaJtılması karanna karşın ba-
zı Kınkkalelilerevlerini terketmek istemedi. Elekt-
rigj kesik kentin karanlık bir duvannın altına dizi-
len yurttaşlar, bir taraftan alev toplannı parlatan yan-
g , bir taraftan da sakin yıldizlan se>xedıyorlardi,
Yaşlı bir Kınkkaleli, "Dahaöncedeoklu,aIışJtık'"der-
cesine elini sallarken. yaşlı bir kadın. "Nereye gide-
biliriz Id?" diyerek çaresizliğini ortaya koyuyordu.
Kenti terk eden Kınkkalelilerin buluşma noktası,
Samsun asfaltındaki "Hanedan Petron dinlenme te-
sisleriydi. Yurttaşlar, geride bıraktıklan evlerini,
dükkânlannı düşünüyorlardı. Yağma haberleri he-
men yayılmıştı. "Bizim komşunun evine girmişkr
akşam üstü, bin 500 nıarkını almışlar" diyordu bir
taksi şoförü.Polisin ve askerlerin yağmaya karşı her
türlü önlenıi aldığı anımsatıldığında ise "Asker ba-
şını çevirdi mi girerler içeriy*. kim engel olabilir ki?"
yanıtını veriyordu. Kınkkalelilerin konuştuğu bir
başka konu "patlamalann nedeni" oldu. Bir yurttaş.
"Vardiya sabaha karşı 03. 30'da başlar. TNT'lerin
ka>natıldığı kazaıüar vardır. Bu kazanlar belli bir ISH
ya ulastıklannda devıi daim düğmesine basılarak so-
ğutulur. Oradaki görevli 'Bir şey olmaz' di>e soğut-
ma işiemini başlatmadan molaya gitmiş*' diyordu.
Hanedan Petrol'ün marketine hücum başlayınca,
fîyatlarda da ister istemez anlık enflasyon yaşandı.
Arz-talep ilkesine göre hareket eden market yöneti-
cisi, 60 bin lirahk meşrubatı 100 bin liraya satarken
hoşnut görünüyordu. Halk tam şikâyete başlayacak-
tı ki, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait gezici
aşevi araçlan Hanedan Petrol'ün girişinde göründü.
Gezici aşevinin mönüsü sadeydi: biraz pilav ve ek-
mek. Ancak sadelık..u/un kuyruklaroluştnasına en-
gel olmadı.
Saatler ilerledikçe, Hanedan Petrol'deki Kınkka-
leliler uyuyacak kuytu bir yer, bölgede görevli jan-
daımalar telefon kartı, basın _mensuplan da haber
yazdıracak yerararken Artvinİi TanerTakmaz, pat-
lamalar sırasında kaybettiği eşini ve çocugunu me-
rak ediyordu. Takmaz. ".\rt>iıı'de 'Takmaziar' de-
din mi herkes bflir. Patlamalar sırasında evde defil-
dinı. E\e gekliğimde eşim ve çocuğum yoktu. Sonra
ben de kcn ti terk ettim. Ama onlan hâlâ bulamadım.
Artvin''de olsam şıp djye bulurdum" diyordu.
Salt Artvinİi Taner'i değil, Türkiye'yi Kınkkale'de
yakalayan felaketler. aslında daha birkaç ay önce
Tuzla'da bir kez daha yanaşmamış rruydı limana? Ya-
nan itfaiye erlerinin reytingi yüksek görüntüleri
dışında felaketi doğuran yetersizlikler üzerinde
durulmuş muydu? Sahi, Kınkkale, bundan önce en
son ne zaman patlaıruştı? Şimdiden en son patlayan
grizulann. nüftıs kütüğünden düşülen madencilerin,
yanan saraylann, patlayan tankerlerin. düşen uçak-
îann, kül olan ormanlann listesini çıkarmalı mı?
MKE'de sabotaj gibi kadrolaşma
-\N1C\RA (Cumhuriyet Bürosu)
-Kınkkale'de mühimmat fabrikala-
nnda meydana gelen ve büyük mad-
di zarara neden olan yangında ön-
lem ve müdahalelerin. RP'nin uz-
man olmayan kişileri Makina Kim-
ya Endüstrisi Kurumu'na (MKE)
atamasının da etkisiyle zayıf kaldı-
ğı öne sürüldü. lstifa eden REFAH-
YOL hükümeti, uzman olan MKEK
yöneticilerini görevden alarak. ara-
lannda "turizmci, öğretmen" ve
"tüpçii" de bulunan çok sayıda
RP'ye yakın ismi. Türkiye'nin en
büyük savunma sanayii kurumuna
bürokrat olarak atadı.
MKEK'ioluşturan 18 fabrikadan
6'sı Kınkkale'de bulunuyor. Temel-
leri 1921 "de atılan MKEK 1950'de
kurumlaştı. Yetkililer. her fabrika-
nın bir diğerinin gereksinimi olan
ürünü ürettiğini kaydederken. "Her
birinin bir ikincisi yok. Bu tür fabri-
kalaruı yöneticilerinin kimya mü-
hendisi olması gerekiyor. Devlet De-
netiemc Kumlu'nun raporlannda.
patlamanın olduğu Mühimmat-
san'ın bir yedeğinin yapılması için
uyarılar yer alıyordu. Son olarak
1995 yıb raporunda da bu konunun
alö çizUdi" bilgisini aktardılar.
REFAHYOL. iktidara gelmesinin
ardından kurumun genel müdürü
EminGök'ügöre\denaldı. Gök'ün
görevden almmasından sonra 7 ay
boş bırakı lan makama emekl i Tüm-
general Recai Önder getirildi. Pat-
layıcı maddeler konusunda önde ge-
len uzmanlardan MehmetÇelik. ge-
nel müdür yardımcılığından alına-
rak. yerine öğretmenlık formasyo-
nuna sahip olan Doğan Mahmutoğ-
lu getirildi.
İTÜ mezunu Genel Müdür Yar-
dımcısı Ergun Sungur'un yerine
İlk yardım İsraiPden geldi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kınkkale de-
ki askeri mühimmat fabrikalanndaki patlamaların
ardından çıkan yangının olanaksızlıklar nedeniyle
söndürülememesi üzerine Dışişleri Bakanlığı; tsra-
il, ABD, Almanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa ile
temasa geçerek yardım istedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan yazılı açık-
lamada, Türkiye'nin yardım istemine şu yanıtlann
alındığı bildirildi:
İsrail: Bütün gece (3 temmuzu 4 temmuza bağ-
layan gece) aralıksız süren temaslar sonucunda ls-
raiPe ait havadan su boşaltma kabiliyetine sahip 2
adet CH-53 helikopteri ve bunlann teknik malze-
melerini taşıyan bir nakliye uçaği 41 mürettebatı ile
birlikte sabah 08.30'da Aİcıncılar Hava Ossü'ne gel-
miştir. Yangın sahasında bulunan mühimmatın so-
ğutularak patlamalannı engellemek üzere dün saat
11.00'de bu helikopterlerin de katımıyla operasyon
başlamıştır.
Fraıtsa: Fransız hükümeti. bu kapsamdaki yan-
gınlar konusunda geniş deneyimi olan 3 uzmanını
dün öğle saatlerinde yangın bölgesinde olacak şe-
kilde göndermeyi kararlaştırdı.
Almanya: Temas edilen Altnan yetkililer, yar-
dımcı olmayı çok anzu ettiklerini, ancak ellerinde
bulunan ve sadece orman yangınlannda kullanıl-
mak üzere tasarlanmış olan heIikopterlerin,Türki-
ye'ye %p
armalannın 3 ila 6 gün süreceğini, bu ba-
kımdan yangınla mücadeleye fiilen katkıda bulun-
malannın mümkün olmadığını kaydettiler.
İngiltere: tngiliz hükümeti, lojistik sorunlan hal-
ledebilmek için bütün gece çaba sarfedildiğini ve
yangın bölgesine Kıbns'taki üslerinden helikopter
tahsis edilmesini amaçladıklannı kaydetti.
ABD: ABD yetkilileri de, Avrupa ve Akde-
niz'deki kuvvetlerinde havadan yangın söndürme
kabiliyetine sahip helikopterbulunmadığını, ancak
her türlü lojistik desteği sağlamaya hazır oldukla-
nnı bildirdiler.
Hollanda: Hollanda hükümeti, söz konusu yan-
gında kullanılmak üzere kimyasal madde ve kö-
pük sağlayabileceklerini bildirdiler. Ancak yangı-
nın özelliği açısından bu tür maddelerin kullanı-
lamaması nedeniyle, Hollanda hükümetinin tekli-
finden bu aşamada yararlanma olanağı buluna-
mamıştır.
idari personelden Ahmet San atan-
dı. Selahattin Balta. Kayaş Kapsül
Fabrikası Genel Müdürlüğü göre-
\inden alınarak yerine maden mü-
hendisi N'ecati Beycan atandı.
Mustafa Gökçedağ Pirinçsan
A.Ş. Genel Müdürlüğü'nden alındı.
Gökçedağ "ın yerine RP Kınkkale
Milletvekili adayı. mesleği turizm-
cilik olan MuratYılmazer getirildi.
Çeliksan'da İhsanOtağgöresden
ahndı. yenne DYP Kınkkale Mil-
letvekili Hacı Filiz'in akrabası Yıl-
maz Altan atandı. Otağ. mahkeme
karanyla görevine lade edildi.
Feramuz Altm, Çelbor'un genel
müdürlüğü görevinden alınarak ye-
rine ticaret müdürü Zafer Erdal ge-
tirildi.
Zeynep L Ikenli Nitrosan Genel
Müdürlüğü'nden alındı. Ülken-
li'den boşalan göreve birim müdür-
lüğü deneyimi olmayan Hüseyin
Kalkan atandı.
Tüpçü genel müdür
Aşir Yalçın Hurdasan'ın genel
müdürlüğünden alınırken yerine
PTT hat bakım bölümünden emek-
li, sonra da Zonguldak'ta tüpçülük
yapmaya başlayan Rafet Kara geti-
rildi.
Mehmet Şadi Gurcüoğiu. Antal-
ya'da kurulu pil ve batarya üreten
Anpil A.Ş.'nin Genel Müdürlüğü
görevinden uzaklaştınlırken. yerine
V'an'ın Erciş ilçesinde seçimi kaybe-
den eski belediye başkanı, tunzm
yüksekokulu mezunu İsmail Hakkı
Erdinç getirildi.
Hasan Özcan Etimesgut Ağaç
Donanımı (ETAG) Genel Müdürlü-
ğü'nden alındı. Özcan dan boşalan
göreve de, elektrik teknisyeni olarak
TEK'te şeflik yapan Binali Yılmaz
atandı.
OSuluk» , Gok güruttülü
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
konusunda herkesin bir düşüncesi oluyor. Kimi bir
bakışta sabotaj olduğunu anlıyor, kimi yangını ki-
lometrelerce öteye taşıyıp, olası felaketleri haber
veriyor.
Olayın pek çok yönü var.
Önce bölgeye giden politikacılarımızın değer-
lendirmelerinden birer tümce aktaralım, sonra ko-
nunun başka bir yönüne değinelim...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kınkka-
le'de konutlar arasında incelemelerde bulunduk-
tan sonra, felsefi bir değerlendirme yaptı:
"Yurttaş burada patlama olacağını nereden bil-
sin?"
Ee tabii, bomba üreten fabrikada hiç patlama
olur mu?..
Başbakan Mesut Yılmaz, olaydan 24 saat son-
ra bölgeye gitti. Duruma el koydu:
"Tehlike henüz geçmiş değil..."
Acaba Yılmaz kendisini hâlâ muhalefette mi sa-
nıyor?..
Öfkesi burnunda muhalefet lideri Erbakan ise,
yanına RP'Iİ milletvekillerini, Ankara Belediye Baş-
kanı'nı aldı, felaketten pay çıkarmaya gitti. Olaya
sadece kendileri müdahale etmiş, yurttaşlara ye-
mek dağıtmışlar...
Kaderin cilvesine bakın ki, Erbakan Kınkkale'de
kendini gezdirirken, İsrail helikopterleri yangın ala-
nının üzerine köpük döküyordu...
Konumuza gelelim...
Makina Kimya Endüstrisi Kurumu'nun (MKEK)
Kınkkale tesısleri altı fabrikadan oluşuyor:
Silahsan, Mühimmatsan, ÇelikSan, Pirinçsan,
Çelbor, Nitrosan...
Patlama Mühimmatsan'da, yani bomba dolum
tesislerinde meydana geldi. En tehlikeli yer, barut
üretiminin yapıldığı Nitrosan'dı.
Bu kurumlann başında sadece yöneticilik yete-
neği olan değil, aynı zamanda fabrikanın özellikle-
rinden anlayan kişilerin olması gerekiyor. Harta ki-
milerinde genel müdürün kimya mühendisi olma-
sı birinci koşul...
MKEK'nin altısı Kınkkale'de toplam 18 fabrika-
sı var.
REFAHYOL hükümeti bu fabrikalann yönetimi-
ne kimleri getirdi?
Yorumsuz aktaralım...
Tüpçü-turizmci müdürler...
Işbaşına geldiler, MKEK Genel Müdürü Emin
Gök'ü aldılar. Yedi ay yerine yeni atama yapama-
dılar. Meslektaşlarının "patlayıcı maddeler konu-
sunda bir numaralı uzman" dediği Mehmet Çe-
lik Genel Müdür Yardımcılığı'ndan alındı, yerine
Öğretmen Doğan Mahmutoğlu getirildi.
Pirinçsan AŞ'nin Genel Müdürü Mustafa Gök-
çedağ alındı. yerine RP Kırıkkale Milletvekili ada-
yı Murat Yılmazer getirildi.
Yılmazer'in mesleği turizmcilik.
Çelbor'un Genel Müdürü Feramuz Altın görev-
den alındı, yerine Ticaret Müdürü Zafer Erdal ge-
tirildi.
Nitrosan'ın Genel Müdürü Zeynep Ülkenli alın-
dı, yerine birim müdürlüğü yapmamış Hüseyin
Kalkan atandı.
Hurdasan'ın Genel Müdürü Aşir Yalçın alındı,
yerine PTT hat bakım bölümünden emekli, sonra
da Zonguldak'ta tüpçülük yapmaya başlayan Ra-
fet Kara getirildi.
Antalya'da kurulu, pil ve batarya üreten Anpil
AŞ'nin Genel Müdürü Mehmet Şadi Gürcüoğlu
alındı, yerine Van'ın Erciş ilçesinde seçimi kaybe-
den Belediye Başkanı İsmail Hakkı Erdinç geti-
rildi. Erdinç'in kapı gibi diploması var:
Turizm Yüksekokulu...
Kayaş Kapsül Fabrikası Müdürtüğü'nden alınan
Selahattin Balta, "En büyük tehlike uzman kad-
ronun işten uzaklaştırılması" diyor.
Kadrolaşmayla ilgili kaygılanmızı bu sütunlarda
defalarca ilettik. Nasıl ki, doktorcami imamlığı ya-
pamazsa, imam da kütüphane müdürlüğü yapa-
maz. Atamalar böylesine keyfi olmamalı, düşün-
cesini sık sık vurguladık.
MKEK'de REFAHYOL dönemindeki atamalarla
yeni görevlere gelenleri küçümseme amacında de-
ğiliz. Ancak, patlayıcı ve parlayıcı maddelerin üre-
timinden sorumlu olan kişilerin eğitiminin turizm ol-
ması nasıl açıklanabilir?
Bu, devlet çarkının altına dinamit koymak değil
midir?
Benzetme çok ürkütücü ama, altını çizmek zo-
rundayız. Kırıkkale'deki bombalar önce devlet çar-
kının kadroları arasında patladı...
Çarpık yapılaşma
İstanbul Haber Servisi
- Makina Kimya Endüst-
risi'ne ait sılah fabrika-
sındaki büyük patlama-
larla Türkiye ve dünya
gündemine çıkan Kırık-
kale. fabrikalann dene-
timsiz geliştirdiği bir
kent. Fabrikada meydana
gelen patlamalann ve
yangının kentin boşaltıl-
masına neden olması.
çarpık yapılaşmaya bağ-
lanıyor. Prof. Dr. İlhan
Tekeli, "Türkiye'de yaşa-
nan kontrolsüz ve plansız
kentleşme bu sonucu do-
ğurdu. Buna göz yuman
yönetimler. İmar Bakan-
hğı, belediyeler, gecekon-
du yapan halk, kısacası
herkes bu işten sorumlu-
dur" dedı.
Demirel'in. patlamala-
nn ardından Kınkkale'de
yaptığı inceleme sırasın-
da kent ile silah fabrika-
lannın birbirine yakın ol-
masıyla ilgili bir soru
üzerine "Bu tesisler 60
yıllık. Patlamanın olaca-
ğını kim bilebilirdi" şek-
lindeki değerlendirmesi
de eleştiriliyor.
Uzmanlann eleştirileri
özetle şöyle: "Büyükpat-
lamalann, küçük patla-
malar ve yangının ardın-
dan gelmesi büyük bir fa-
ciayi önlemiştir. İnsanlar
bölgeden büyük ölçüde
uzaklaşabilmişlerdir. A-
ma büyük patlama yan-
gından kısa bir süre son-
ra meydana gelseydi. olay
bu kadar ucuz atlatıla-
mazdı. Yaklaşık 200 bin
kişinin yaşadığı bir kent
böyle bir patlamanın so-
nunda boşamlıyorsa orta-
da bir çarpıkbk vardır. Bu
çarpıklık da yapılaşma-
dadır. Büyük bir riski
olan silah fabrikasınm ya-
kınına yapılaşmaya izin
verilmesi kesinlikle savu-
nulamaz. Bu çarpıklık,
fabrikalann geliştirdiği
bütün kentler için gecer-
lidir. Mühimmat, bomba
ve mayın depolarının bu-
lunduğu kentlcrin bu tür
patlamalara karşı du-
rumları gözden geçiril-
meli, önlemler alınmalı-
dır."