27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ HABERLER Türkeş kongreyi erteletmek istedi • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)-MHPGenel Başkanvekili ve genel başkan adayı Tuğrul Türkeş'in yann yapılacak olağanüstü kongreyi erteletmek içın gizlice mahkemeye başvurduğu ortaya çıktı. Mahkemenin kongrenin ertelenmesi için aldığı ihtiyati tedbir karan, MHP Genel Sekreteri Koray Aydın'ın yaptığı itiraz üzerine kaldınldı. Türkeş ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Dev let Bahçeli'nin yanşacağı kongre, yann Ankara Atatürk Spor Salonu'nda izleyicisiz olarak yapılacak. [Şafilık Bakanı ÖZÜP dilesin' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Veysi Ülgen, Sağlık Bakanı Halil Ibrahim Özsoy'un, "Hemşireler, özellikle fiziği yerindeyse. herkes tarafından baştan çıkanlmaya çalışılıyor. Ebe ve hemşireler dışanda fingirdeşmeyecek" şeklindeki açıklamalanna tepki gösterdi. Ülgen. Özsoy'un ebe ve hemşirelerden özür dilemesi gerektiğıni söyledi. SES üyeleri bu konudaki tepkilerini bakanlığa çektikleri fakslarla gösterdiler. Sağlık emekçılennin, bakanın özür dilememesi halinde protesto gösterisi yapacaklan öğrenildi. Itiikümet iğne üstünde' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Gnıp Başkanvekilı Temel Karamollaoğlu, hükümetin güvenoyu alsa da icra gücünün olamayacağını savunarak "lcra gücü olmayınca istenildiği zaman silkelenecek. indirilecek. İğne üzerinde oturacaklar" dedi. Karamollaoğlu, hükümetin Meclis'te güclü olmadığı için yasa çıkaramayacağını belirterek "Mutlaka seçime gıdilmeli ve Meclis güven tazelemelidir" dıye konuştu. Akire hakaret davası • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Akit gazetesinde yayımlanan bir haberde. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcisı Vural Savaş'ın kişilik haklanna hakaret edildiği gerekçesiyle dava açtı. Cumhuriyet başsavcısı Levent Tacer tarafından hazırlanan iddianamede. sanıklardan Ali Adakoğlu ve Adem Demir hakkında 4'er aydan 16'şar aya kadar hapıs cezası isteniyor. Üniversitelerde siyaset serbest • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ûniversite öğrenci ve öğretim elemanlannın siyasi partilere üye olabilmelerine olanak tanıyan yasayı onayladı. Cumhurbaşkanhğı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada. Demirel'in, anayasaya uyum yasası niteliğinde olan 2 Temmuz 1997 tarihve 4278 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 59. Maddesinin Değiştirilmesi Hakkındaki Yasa'yı onayladığı belirtildi. Yekta Güngör Özden'e şitt • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Erzincan'a bağlı Sankonak Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyeleri, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'i ziyaret ederek şilt verdi. Kabulde konuşan dernek başkanı Hasan Rüzgâr, "'Laik ve demokratik düşüncenin, Atatürk ilke ve inkılaplannın gerçek savunucusu olduğunuza inandığımız içın, sıze maddi değeri küçük, ama manevi değeri büyük olduğunu sandığımız bir şilt armağan ediyoruz" dedi. CHP, smavı kazanacaklan önceden noter aracılığıyla belgeledi RP'fflereDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Silvan ilçesinde, Refah Partili Beledi- ye'nin "sınav sahtekârhğmır< CHP il örgütü noterle belgeledi. Işe alınacak 35 kişinin adlannı ve sorulan. sınav öncesi noterle tasdik ettirerek Diyarbakır Vali- liği'ne veren CHP'liler sınavın iptalini istediler. CHP 11 Başka- nı Mesut Değer, "RP'IDerisuçüs- tü yakaladık" dedi. REFAHYOL iktidan döne- minde inanılmaz boyutlara ula- şan siyasi kadrolaşmayı sürekli inkâr eden RP'liler bu kez noter aracalıgıyla suçüstü yakalandı- lar. Diyarbakır'ın Silvan ilçesin- de Refah Partılı Belediv e Başka- nı KemalGeçmez"ın belediyeye personel alımı için açtığı sınava 109 kişi başvurdu. Yapılan araş.- tırmada sınav için başvuranlann büyük bölümünün RP'li beledi- ye ve paıti yöneticilerinin yakın- lan ile partinin gençlik kuruluşu Milli Gençlik Vakfı (MGV) üye- leri olduğu saptandı. Bu gelişmeler üzerine sınavda usulsüzlük yapılacağı duyumu- nu alan CHP Diyarbakır İl Örgü- tü, 25 haziranda yapılacak sınav- dan bir gün önce işe girecekleri kesinleşen 35 kişinin adlan ile sınav sorulannın tam metnini ele geçirerek noterde tasdik ettırdi. RP'lilerin sınavı yapmasının ar- dından kazanan kişilerin. adlan noter kanalıyla belirlenenler ol- duğu kesinlik kazandı suçüstüCHP Diyarbakır II Başkanı MesutDeğer, sınav sonuçlannın açıklanmasından hemen sonra düzenlediği basın toplantısında RP'lilerin suçüstüyakalandıgını söyledi. Skandalla ilgili belgele- ri Diyarbakır Valiliği'ne veren CHP tl Başkanı Değer, sınavın iptal edilmesini isteyerek şunla- n söyledi: "RP'lileri suçüstü yakaladık. Bu sınavda yolsuzluk \e usulsüz- lük yapümıştır. 74 kişinin hakkı yenmiştir. Belediye Başkanı göre- vini kötüye kullanmıştır. ilgili makamlann olaya acilen el koy- malannı ve bu sınavın derhal ip- tal edüerek. adil bir şekilde yeni- den yapümasını istiyoruz.'* Silvan Beledive'sınde açılan iş sınavını kazanacaklan noter ara- cılığıyla önceden belırlenen 35 kişinin adlan şöyle. ''Mekiye Zümrük. Nilgün He- kimoğlu, Gülistan Geçmez, M.Eşref Demirkıran. Reşit Ateş, Sadık Ateş, Sadık Baykara, Mu- rat Oğuz, Cevat Yeniada. Abdur- rahman Solgun. Fahri Yılmaz, Şahabettin Başaran, M. Ali An- gın, Eyüp Naman. Ramazan Ye- relma, Pınar Elbilgin. Resul Öz- türk. A.Hamit Tekin. Ekrem Çe- liktemeL Mürsel tğin, Yahva Gü- liimer, Rıdvan Çetinkaya, İhsan Demircan, Hasan Gü/eL İlhami Koç, Banş Durtnaz, Ferhad Mu- rat, M.Sadık Ateş, Lmit İhsan Döğer, Erol Ateş, Nizamettin Buğdaycı, Mldan Dağ. Mehmet Değerlu İrfan İçgiL Fernende Te- kin, Suna \ ılmaz." CHP 11 Başkanı Mesut Değer, Diyarbakır"ın merkez Yenişehir Belediyesi'ndeki bazı yolsuzluk iddaalanyla ilgili de Cumhuri- yet Savctlığı'na başvurmuştu. Değer, Yenişehir Beledıyesi'nin. araç ve gereçlerin alımında yol- suzluk yaptığını öne sürmüştü. RP'li belediyelerde yolsuzlu- ğu araştıran CHP'li 6 belediye meclis üyesınin, RP'liler tarafın- dan sindirilmek istendiğini de belirten Değer, olaya el konul- ması için Diyarbakır Valiliği'ne başvurmuştu. RP'liler, CHP yö- neticilerinin yolsuzluk suç- lamalanna karşın sessiz kalmış- lardı. Savcı, Sıvas sanıklarmdan 38'i hakkında idam, 4O'ı hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istedi Satnk avnkatlan çekfldiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas'ta 2 Tem- muz 1993 günü meydana gelen ve 37 kişinin ölü- müyle sonuçlanan katli- amla ilgili Ankara 1. No'lu DGM'de yeniden görüşül- meye başlayan davada, savcı Hamza Keleş, 23'ü tutuklu 98 sanıktan 38'i hakkında idam, 40'ı hak- kında 22 yıl 6'şar aya ka- dar hapis cezası istedi. Du- ruşmada esas hakkındaki mütalaasını okuyan Keleş, olayın Türkıye Cumhuri- yeti'nin laik devlet düzeni- ni yıkmaya yönelik bir ey- lem olduğunu bildirdi. Davanın dünkü duruş- masına tutuklu sanıklardan 4"ü ve taraf avukatlan ka- tıldı. Brifinge tepki Savcının esas hakkında- ki mütalaaşının ardından söz alan sanık avukatların- dan Hüseyin Ayan. 3 avu- kat arkadaşıy la birlikte da- vadan çekildiklerini söyle- di. Avukat Ayan, çekilme gerekçesi olarak da. "Yar- gıtay'ın bozma kararının ardından mahkemenin so- ruşturmanm genişletilme- si yönündeki taleplerini reddetmesini ve Genelkur- may BaşkanlığTnın yargıç ve savcılara verdiği brifin- gi" gösterdi. Bunun üzeri- ne Mahkeme Başkanı Ka- radeniz, sanık avukatlan- nın suç işlediklerini belir- terek, çekilme karannı mü- vekkillerinebildiripbildir- mediklenni sordu. Avukat Ayan. bildirdiklerini söy- lemesi üzerine, 4 avukat- tan salonu terketmelerini istedi. Duruşmaya kısa bir ara verildikten sonra Mahke- me Başkanı Karadeniz. sa- nık av ukatlanndan Hüse- yin Ayan, Hüseyin Çınar, Bünyamin Öztürk ve İs- mail Yurdoğlu hakkında duruşmalardan çekılerek avukatlık görevlenni ihmal ettikleri ve Avukatlık Ya- sası'na aykm davrandıkla- n gerekçesiyle cumhuriyet savcılığına suç duyurusun- da bulunulmasına karar ve- rildiğini söyledi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Sağlıkçıdan pahalılık eylemi Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'na (SES) üye bir grup sağlık çahşanı, dün Istanbul Uni- versitesi Tıp Fakültesi bah- çesinde hayat pahahhğı, özelleştirme ve eşelmobil sısteminı protesto etti. Sağlık emekçilerinin ey- leminde birkonuşma yapan SES Aksaray Şube Başkanı Özer Güvenç, yetkililerin, sorunlanna çözüm ürete- memesinden ve gerekli du- yarlılığı göstermemesinden yakındı. Eşelmobil sistemini eleş- tiren Güvenç. KESK'in 11 tatnmuzda Saraçhanede- yapacağı oturma eylemine destek vereceklerini söyle- di. Açıklamanın ardından grup olaysız şekilde dağıldı. Eski Sıvas Valisi Karabilgin, eski İçişleri Bakanı'nı suçladı 6 Gazioğlu beni dinlemedT EVtS GÖKTAŞ * ANKARA - 2 Temmuz 1993 günü Sıvas'ta meydana gelen ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olavlar sırasında kentin valisi olan Ahmet Karabilgin. dönemin tçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nu yalancılıkla suçladı. Karabilgin. "Gazioğlu, yetkisini kullanıp takviye kuvvetlerin gönderilmesi için ilgili yerlere talimat verseydi, bu olavlar yaşanmamış olacaktı" dedi. Gazioğlu'nun. önceki gün Cumhuriyet'te yayımlanan "Vali ve emniyet müdürü beni aldattı" haberine tepki gösteren Karabılgin. "Ben olavlar sırasında Sayın Bakan'ı çok aradun, ancak benimle hemen görüşmek istemedi. Odasuıda seçmenleri ile çay içmeyi tercih etti. Daha sonra göriişebildim, ama sözlerime itibar etmedi" dedi. Karabilgin, devletın valisi olarak kendisiyie görüşmekten kaçınan Gazioğlu'nun. o dönemde Sıvas Belediye Başkanı olan RP Grup Başkanvekili Temel Karamollaoğlu ile görüşüp, onun verdiği bilgilere itibar ettiğini. bu nedenle yetkisini kullanamadığını anlattı. Karabilgin. şunları söyledi' "Sayın Gazioğlu'nun benimle ilgili yavımlanan sözkrinin tümü hayal mahsulü ve valandan oluşuyor. Sıvas olavlan saat 14J0 sıralannda başladı. Benim bu saatten sonra savın İçişleri Bakanı üe görüşmem mümkün olmadı. Telefonla ne kadar aradıv sam da, kendisiv le irtibat kuramadım. Özel Kalem Müdürü Ertuğnıl Bev'i aradım. Ertuğnıl Bev, benim çok eskiden beri arkadaşımdır. Bana. Savın bakan makamında seçmenleriyle konuşuyor' dedi. Konunun yeniden çok önemli olduğunu söyleyerek, derhal görüşmem gerektiğini belirttim. Ertuğnıl Bev'in araya girmesivle kendisine ulaşabildim. Kendisine durumu anlattıktan sonra. takvive kuvvet göndermeleri için Tokat ve Kavseri valilerinden talepte bulunacağımı söyledim. Kendisinden de onlara talimat vermesini ricaettim. "Benı vali ve emniyet müdürü aldattı" dhor. Kesinlikle doğru değil. Ben belli aralıklarla verdiğim bilgilerin av nısını o gün Cumhurbaşkanı, Başbakan ve müsteşara da veriyordum. Bu insanlar aldanmamışlar da, neden bakan aldanmış? Ama bakanı aldatan bir sey var ortada. Devletin valisi olarak benden aldığı bilgilere itibar etmedi. Bana değil, Sıvas'ın RP'li Belediye Başkanı'nın verdiği bilgilere itibar edip olavlan değerlendirdi. N'itekim, dönemin müsteşan ile emnivet genel müdürü de, bakanla görüşmek için özel kaleme gittiklerinde yine kendisiyie görüşememiş ve önlemleri tespit edememişlerdir. Bakan o sırada kendi seçmenleriyle çav kahve sohbeti yapmay ı tercih etmiştir." Karabilgin, "Gazioglu. yetkisini kullanıp takviye kuvvetlerin gönderilmesi için ilgili yerlere talimat \erseydi, bu olavlar yaşanmamış olacaktı" dıye konuştu. Gazıoglu'nun. bu konuda en küçük bir gınşimde dahi bulunmadığını ileri süren Karabilgin. şöyle devam etti: "Olayların başlangKindan saat 15.00'e kadar belediye başkanı hiç benim semtime uğramadı."* ÎIFI&NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Necmettin Erbakan'ın Başbakanlık'ta kullandığı tu- valetlerin fotoğrafları dünkü gazetelerde yer alıyordu. Er- bakan, kendisinden önceki dönemde yapılmış olan bütün alafranga tuvaletleri yıktırıp, yerine alaturkalarını koydur- muş. Insanın hangi türtuvale- ti kullanacağı kendi bileceği bir iş. Hatta dişini nasıl fırçala- yacağı, diş macunu ve fırça kullanmak yerine, peygamber dönemindeki usulleri uygula- masına da kimsenin bir diye- ceği olduğunu sanmıyorum. Peki neden Erbakan'ın tu- valetleri gazetelerde yer alı- yor? işte bütün sorun burada. Islamcılar, her alanda modern yaşam biçimine direnmeyi ve eski tarz yaşamı sürdürmeyi inançlarının bir gereğiymiş gi- bı davranıyorlar. Ellerine ge- çirdikleri veya kendi yönetim- lerinde olan bütün binalarda, herkesi, ayakkabılarını çıkar- maya mecbur ediyorlar. Bu Erbakan'ın Alaturka Helası nedenle Islamcılann binaların- da terli ve kokulu çoraplaria dolaşmak veya ayak kokusu duymak zorunda kalıyorsu- nuz. Konya Belediyesi'nin birda- veti için Konya'ya gittiğimde, Belediye Konukevi'nde kal- mıştım. Binanın girişinde bi- rikmiş ayakkabıları görünce, benim de ayakkabımı çıkar- mam gerektiğini anladım. Bu uygulamaya itiraz ettim ve eleştirdim. Bunun üzerine bi- nanın içinde namaz kıldıklan- nı ve bu nedenle, ortalığın kir- lenmemesi için bu yola baş- vurduklannı söylediler. Kapı dışında ayakkabıların yığıldığı evler, genellikletaşra- lı evleridir. Kendi evini temiz tutma kaygısı, merdiven baş- larında son derece çirkin man- zaralara neden oluyor. Avru- pa'da Türkiye'den gidenlerin yaşadığı daireleri evlerin dışı- na birikmiş sevimsiz ayakka- bı görüntülerinden saptayabi- lirsiniz. Dışanya ayakkabı çıkarma, alaturka tuvalet kullanma alış- kanlığının Islamcılann gele- neksel davranışları haline dö- nüşmesinin nereden kaynak- landığını düşünüyorum. Aca- ba çadırlarda yaşayan eski göçebelerden kalma bir alış- kanlık mı bu? Öyle ya, dağda taşta yürüdükten, toza çamu- ra bulandıktan sonra, çadırın içine ayakkabıyla girmek uy- gun kaçmaz. Bunun bir anla- mı olduğu kesin. Tuvalet içın de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Dağlann, taşların, çalılann dip- lerinde, kuyîu yerlerde ihtiyaç gidermeye alışmış bir gelene- ğin, alafranga tuvaleti kabul- lenmesı oldukça zor. Bunun da tarihsel bir nedeni olduğu- nu anlamak mümkün. Bütün bunları anlamak mümkün de, bu davranışları bir kimlik haline getirmek ve bütün topluma dayatmak an- laşılır gibi değil. Tuvalet ihtiya- cını nasıl gidereceğinin bir si- yasi davranış haline gelmesi, tam bir komedi. Nasıl edecek- sen et, nasıl dolaşacaksan dolaş da, bunu kimseye da- yatma ve kamu alanına taşı- ma. Erbakan'ın alaturka tuvale- ti, bir ihtiyaç nedeniyle olsa, pek de önemli sayılmaz. Teh- iikeli olan, kendi yaptıkları ve- ya yapmak ıstemedikleri her şeyı topluma dayatmaları. RE- FAHYOL döneminde artan gerginlığin arkasında böyle bir dayatmanın yattığını da bir türlü anlayamadılar. Ayncate- mizlık adına yaptıkları birçok şeyin sağlığa aykırı olduğu da bir gerçek. İslamcıların Batı toplumlarından daha temiz ve sağlıklı olduğunu ıddia edebi- lir miyiz? ••• Bu gece Fenerbahçe sta- dındayız. Istanbul Kadı- köy'deki"BüyükBuluşma"ya Özgürlük ve Dayanışma Par- tisi Genel Başkanı Ufuk Uras'ın yanı sıra, Ahmet Ka- ya, Bulutsuzluk Özlemı, Edip Akbayram, Ferhat Tunç, Genco Erkal, Kardeş Türkü- ler ve Kızılırmak katılıyor. ÖDP; barış isteyenlerı, Su- surluk'un peşini bırakmayan- lan, gözaltında yakınlannı kay- bedenleri, siyanürle altına di- renenleri, düşünceye özgür- lük isteyenleri, Sıvas'ın ışığını söndürmeyenleri, sosyalistle- ri, demokratlan, emekçileri, bu toplumun namuslu insanlannı, Fenerbahçe Stadyumu'ndaki büyük şenliğe çağırıyor. Ora- da buluşmak umuduyla... l l CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kanunlann Ruhu Şimdiye kadar edinip okuma olanağı bulama-. mış olmama rağmen Montesquieu'nün ünlü ya- pıtının benim yaşamımda unutulmaz bir yeri var- dır. Kitabın adını ilk kez nerede, nasıl duymuş ol- duğumu anımsamıyorum. Anlatacağım olayın geçtiği sırada konusu. yazarı hakkında da bilgi sa- hibi değildim. Beni çeken belki de sadece adıydı. Lisede "mantık" dersimıze, uzman öğretmeni bu- lunmadığı için kentin "Maarif Müdürü" girıyordu. Burun yapısı bakımından nefes almakta güçlüğü olan, bu nedenle de sözcukleri telaffuzu hafifçe vı- zıltılı bir adamdı. Mantık derslerinde anlattıklann- dan bende bir iz kalmamış. Fakat, bir gün bir so- kakta karşılaştığımızda, şeytan dürtmüş gibi ya- nına yaklaşıp "Kanunlann Ruhu "nu nereden bu- labileceğimı sorduğumu; yanıt olarak bilemeyece- ğim bir nedenle, vızıltılı sesıyle beni yanından kov-- duğunu unutmam olanaksızdır... t • • • "Kanunlann Ruhu"nu edinip okuma fırsatım ol- madı; fakat felsefeye ve toplumsal bilimlere ilgim ûniversite yıllarında artarak sürdü. Bu merakımı, gördüğüm yabancı dil ve edebiyat eğitiminin ya- nı sıra, kendi çabamla gidermeye çalışıyordum. Öğrenci kahvelerinde, pek bir şey anlamasam da, Descartes'ın Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri ara- sında çıkmış birkaç yapıtını, Leibnitz'in "Mono- doloji"s\n\ okudum... Sonra bunların yerini hızla, Lenin, Marks ve Engeis'in yapıtları aldı... Klasik felsefe ve toplumbilimlere ilgim ise, hiçbir zaman diledığimce karşılayamamış olmama rağmen ar- tarak sürdü ve sürmekte... • • • Lisede, anlattığım olay nedeniyle "mantık" oku- duğumuzu anımsıyorum; fakat felsefe okuduğu- muza ilişkin bir anım yok; sanıyorum ki böyle bir dersimiz olmadı. Felsefe (ve onunla birlikte sos- yoloji) okumuş olsaydık, Montesquieu'nün (Rous-i seau, Diderot, Voltaire, Locke, Hume gibi dü-' şünürlerle birlikte) aydınlanmacı birfilozof vetop-i lumbilimci olduğunu daha lise öğrencihğim sıra-: sında öğrenir: "aydınlanma", "hümanizm" kav-' ramlarının bilgisine o sıralarda ulaşmış olurdum..., Bu bilgiler beni biraz daha genye, Descartes'ın akılcılığına, Bacon'ın deneycıliğine ve oradan da Machiavelli, Hobbes gibi düşünürlerin öğretile- rine götürürdü... Iyi hazırlanmış bir lise felsefe ki- tabının ve iyi bir öğretmenin yardımıyla, o sırada bile, Rönesans'ı, ortaçağı kavramam ve bu bilgi- lerle de Sokrates, Platon, Aristo gibi eskiçağ dü- şünürlerinin "afe/"ve "hümanizm"in temelini oluş- turan öğretilerine ulaşmam hiç de güç olmazdı... • • • Iyi hazırlanmış bu felsefe kitabında, eskiçağ Yu- nan filozoflannın öğretilerıyle birlikte, eski Uzakdo- ğu (Çin, Hint, vb.) düşünürlerinin öğretilerine de y- er verilebilir: Farabi, ibn-i Sina, ibn-i Rüşt, Ibn- i Hakkın gibi Islam Röneşansı'nı oluşturmuş dü^ şünürlerin öğretileri (eskiçağ Yunan düşünürleriyr, febağıntıları içinde) anlatılır; böyle bir felsefe kita- bına koşut olarak hazırlanmış bilim ve siyaset ta- rihleriyle de lise çağındaki biröğrenciye, çağdaş- lık bilincinin temelleri sarsılmayacak biçimde ka- zandırılmış olurdu... • • • Sekiz yıllık kesintisiz eğitim konusunun eğitim konusu olmaktan çıkarak siyasi polemik konusu olduğu ülkemizde, söz konusu eğitim sırasında öğrencılere nelerin nasıl öğretileceğine ilişkin dü- şünce üretilmemesi ilginç değil mı? "Şenafç<"lar Kuran kurslarından başlayarak kendi eğitim ku- rumlarında kendi açılarından "tutahı" eğitim prog- ramlannı hiç kuşku yok ki uygulamaktalar... "Ay- dınlanmacı"lanmızın oluşturduğu tutarlı bir okul öncesi - ilkokul - ortaokul - lise eğitim programı var mı? 'Laiklik ve demokrasi mitingi'. PSAKD kavga edenleri kınadı ANKAR\ (Cumhuri- yet Bürosu) - Sıvas katli- amının 4. yıldönümünde protesto amacıyla düzen- lenen "laiklik ve demok- rasi" mitinginde mevda- na gelen olaylara tepkiler sürüyor. Pır Sultan Ab- dal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başka- nı Murtaza Demir, kav- gaya neden olanlan kına- yarak •'Yaşadığımız bin- lerce olumsuzluk ve kat- liamlara, onlarca insanı- mızın açık açık yakılma- lanna karşın, ortak oluş- rurulan bir iradenin böy- lesine sorumsuzlukla so- nuçlanmasına neden olanlann tavnnı afTetme- miz mümkün değil" dedi Demir, dün yaptığı ya- zılı açıklamada. tşçi Par- tilıler (İP) ile Özgürlük ve Dayanışma Partililer (ÖDP) arasında kortej sı- rası yüzünden çıkan taşlı sopalı kavganın. mitingin "görkemine" gölge dü- şürdüğünü savunarak so- rumlulan kınadı. Taraflar arasında çıkan kavganın on binlerce in- sanı umutsuzluğa ittiğıni vıırgulayan Demir. "Kal- dı kl 2 Temmuz katliamı anlamında bir araya ge- lindiği savlanndan sonra, miting alanında küçük nedenlerie kendi iclerin- de kavgaya tutuşmalan demokrasi, laiklik. banş ve benzeri söy lemlerin iç- tenlikten ve inandırıcılık- tan ne kadar uzak olduk- lannuı açık kanıtidır" de- - di. Demir, sorumlulann bir an önce bulunması ve gereğinin yapılmasını da istedi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Aydın Erdoğan da miting dönüşü. Şenal Sanhan ve Selma Çiçekçi'ye saldır- dığı iddia edilen polisle- rin bir an önce bulunarak yargı önüne çıkanlması-: nı istedi. ACI KAYBIMIZ Cemiyetımiz üyesi. değerli arkadaşımız MUAMMER EROL 4 Temmuz 1997 Cuma günü vefat etmiştir. Vefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan Muammer Erol'un cenazesi 5 Temmuz 1997 Cumartesi günü (bugün) öğle namazını müteakip Levent Camii'nden alınarak toprağa verilecektir. Muammer Erol'a Tann'dan mağfîret, kederli ailesine ve üyelenmize başsağlığı dileriz. TLRKİ\T GAZETECİLER CEMt\ETl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle