Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ
HABERLER
Türkeş kongreyi
erteletmek
istedi
• ANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu)-MHPGenel
Başkanvekili ve genel
başkan adayı Tuğrul
Türkeş'in yann yapılacak
olağanüstü kongreyi
erteletmek içın gizlice
mahkemeye başvurduğu
ortaya çıktı. Mahkemenin
kongrenin ertelenmesi için
aldığı ihtiyati tedbir karan,
MHP Genel Sekreteri
Koray Aydın'ın yaptığı
itiraz üzerine kaldınldı.
Türkeş ile MHP Genel
Başkan Yardımcısı Dev let
Bahçeli'nin yanşacağı
kongre, yann Ankara
Atatürk Spor Salonu'nda
izleyicisiz olarak yapılacak.
[Şafilık Bakanı
ÖZÜP dilesin'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri
Sendikası (SES) Genel
Başkanı Veysi Ülgen,
Sağlık Bakanı Halil
Ibrahim Özsoy'un,
"Hemşireler, özellikle
fiziği yerindeyse. herkes
tarafından baştan
çıkanlmaya çalışılıyor. Ebe
ve hemşireler dışanda
fingirdeşmeyecek"
şeklindeki açıklamalanna
tepki gösterdi. Ülgen.
Özsoy'un ebe ve
hemşirelerden özür
dilemesi gerektiğıni
söyledi. SES üyeleri bu
konudaki tepkilerini
bakanlığa çektikleri
fakslarla gösterdiler. Sağlık
emekçılennin, bakanın
özür dilememesi halinde
protesto gösterisi
yapacaklan öğrenildi.
Itiikümet iğne
üstünde'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Gnıp
Başkanvekilı Temel
Karamollaoğlu, hükümetin
güvenoyu alsa da icra
gücünün olamayacağını
savunarak "lcra gücü
olmayınca istenildiği
zaman silkelenecek.
indirilecek. İğne üzerinde
oturacaklar" dedi.
Karamollaoğlu, hükümetin
Meclis'te güclü olmadığı
için yasa çıkaramayacağını
belirterek "Mutlaka seçime
gıdilmeli ve Meclis güven
tazelemelidir" dıye
konuştu.
Akire hakaret
davası
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı.
Akit gazetesinde
yayımlanan bir haberde.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcisı Vural Savaş'ın
kişilik haklanna hakaret
edildiği gerekçesiyle dava
açtı. Cumhuriyet başsavcısı
Levent Tacer tarafından
hazırlanan iddianamede.
sanıklardan Ali Adakoğlu
ve Adem Demir hakkında
4'er aydan 16'şar aya kadar
hapıs cezası isteniyor.
Üniversitelerde
siyaset serbest
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
ûniversite öğrenci ve
öğretim elemanlannın
siyasi partilere üye
olabilmelerine olanak
tanıyan yasayı onayladı.
Cumhurbaşkanhğı Basın
Merkezi'nden yapılan
açıklamada. Demirel'in,
anayasaya uyum yasası
niteliğinde olan 2 Temmuz
1997 tarihve 4278 sayılı
Yükseköğretim Yasası'nın
59. Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkındaki
Yasa'yı onayladığı
belirtildi.
Yekta Güngör
Özden'e şitt
• ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Erzincan'a bağlı
Sankonak Köyü Kültür ve
Dayanışma Derneği
Yönetim Kurulu üyeleri,
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden'i ziyaret ederek şilt
verdi. Kabulde konuşan
dernek başkanı Hasan
Rüzgâr, "'Laik ve
demokratik düşüncenin,
Atatürk ilke ve
inkılaplannın gerçek
savunucusu olduğunuza
inandığımız içın, sıze
maddi değeri küçük, ama
manevi değeri büyük
olduğunu sandığımız bir
şilt armağan ediyoruz"
dedi.
CHP, smavı kazanacaklan önceden noter aracılığıyla belgeledi
RP'fflereDİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Dıyarbakır'ın Silvan
ilçesinde, Refah Partili Beledi-
ye'nin "sınav sahtekârhğmır<
CHP il örgütü noterle belgeledi.
Işe alınacak 35 kişinin adlannı
ve sorulan. sınav öncesi noterle
tasdik ettirerek Diyarbakır Vali-
liği'ne veren CHP'liler sınavın
iptalini istediler. CHP 11 Başka-
nı Mesut Değer, "RP'IDerisuçüs-
tü yakaladık" dedi.
REFAHYOL iktidan döne-
minde inanılmaz boyutlara ula-
şan siyasi kadrolaşmayı sürekli
inkâr eden RP'liler bu kez noter
aracalıgıyla suçüstü yakalandı-
lar. Diyarbakır'ın Silvan ilçesin-
de Refah Partılı Belediv e Başka-
nı KemalGeçmez"ın belediyeye
personel alımı için açtığı sınava
109 kişi başvurdu. Yapılan araş.-
tırmada sınav için başvuranlann
büyük bölümünün RP'li beledi-
ye ve paıti yöneticilerinin yakın-
lan ile partinin gençlik kuruluşu
Milli Gençlik Vakfı (MGV) üye-
leri olduğu saptandı.
Bu gelişmeler üzerine sınavda
usulsüzlük yapılacağı duyumu-
nu alan CHP Diyarbakır İl Örgü-
tü, 25 haziranda yapılacak sınav-
dan bir gün önce işe girecekleri
kesinleşen 35 kişinin adlan ile
sınav sorulannın tam metnini ele
geçirerek noterde tasdik ettırdi.
RP'lilerin sınavı yapmasının ar-
dından kazanan kişilerin. adlan
noter kanalıyla belirlenenler ol-
duğu kesinlik kazandı
suçüstüCHP Diyarbakır II Başkanı
MesutDeğer, sınav sonuçlannın
açıklanmasından hemen sonra
düzenlediği basın toplantısında
RP'lilerin suçüstüyakalandıgını
söyledi. Skandalla ilgili belgele-
ri Diyarbakır Valiliği'ne veren
CHP tl Başkanı Değer, sınavın
iptal edilmesini isteyerek şunla-
n söyledi:
"RP'lileri suçüstü yakaladık.
Bu sınavda yolsuzluk \e usulsüz-
lük yapümıştır. 74 kişinin hakkı
yenmiştir. Belediye Başkanı göre-
vini kötüye kullanmıştır. ilgili
makamlann olaya acilen el koy-
malannı ve bu sınavın derhal ip-
tal edüerek. adil bir şekilde yeni-
den yapümasını istiyoruz.'*
Silvan Beledive'sınde açılan iş
sınavını kazanacaklan noter ara-
cılığıyla önceden belırlenen 35
kişinin adlan şöyle.
''Mekiye Zümrük. Nilgün He-
kimoğlu, Gülistan Geçmez,
M.Eşref Demirkıran. Reşit Ateş,
Sadık Ateş, Sadık Baykara, Mu-
rat Oğuz, Cevat Yeniada. Abdur-
rahman Solgun. Fahri Yılmaz,
Şahabettin Başaran, M. Ali An-
gın, Eyüp Naman. Ramazan Ye-
relma, Pınar Elbilgin. Resul Öz-
türk. A.Hamit Tekin. Ekrem Çe-
liktemeL Mürsel tğin, Yahva Gü-
liimer, Rıdvan Çetinkaya, İhsan
Demircan, Hasan Gü/eL İlhami
Koç, Banş Durtnaz, Ferhad Mu-
rat, M.Sadık Ateş, Lmit İhsan
Döğer, Erol Ateş, Nizamettin
Buğdaycı, Mldan Dağ. Mehmet
Değerlu İrfan İçgiL Fernende Te-
kin, Suna \ ılmaz."
CHP 11 Başkanı Mesut Değer,
Diyarbakır"ın merkez Yenişehir
Belediyesi'ndeki bazı yolsuzluk
iddaalanyla ilgili de Cumhuri-
yet Savctlığı'na başvurmuştu.
Değer, Yenişehir Beledıyesi'nin.
araç ve gereçlerin alımında yol-
suzluk yaptığını öne sürmüştü.
RP'li belediyelerde yolsuzlu-
ğu araştıran CHP'li 6 belediye
meclis üyesınin, RP'liler tarafın-
dan sindirilmek istendiğini de
belirten Değer, olaya el konul-
ması için Diyarbakır Valiliği'ne
başvurmuştu. RP'liler, CHP yö-
neticilerinin yolsuzluk suç-
lamalanna karşın sessiz kalmış-
lardı.
Savcı, Sıvas sanıklarmdan 38'i hakkında idam, 4O'ı hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istedi
Satnk avnkatlan çekfldiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sıvas'ta 2 Tem-
muz 1993 günü meydana
gelen ve 37 kişinin ölü-
müyle sonuçlanan katli-
amla ilgili Ankara 1. No'lu
DGM'de yeniden görüşül-
meye başlayan davada,
savcı Hamza Keleş, 23'ü
tutuklu 98 sanıktan 38'i
hakkında idam, 40'ı hak-
kında 22 yıl 6'şar aya ka-
dar hapis cezası istedi. Du-
ruşmada esas hakkındaki
mütalaasını okuyan Keleş,
olayın Türkıye Cumhuri-
yeti'nin laik devlet düzeni-
ni yıkmaya yönelik bir ey-
lem olduğunu bildirdi.
Davanın dünkü duruş-
masına tutuklu sanıklardan
4"ü ve taraf avukatlan ka-
tıldı.
Brifinge tepki
Savcının esas hakkında-
ki mütalaaşının ardından
söz alan sanık avukatların-
dan Hüseyin Ayan. 3 avu-
kat arkadaşıy la birlikte da-
vadan çekildiklerini söyle-
di. Avukat Ayan, çekilme
gerekçesi olarak da. "Yar-
gıtay'ın bozma kararının
ardından mahkemenin so-
ruşturmanm genişletilme-
si yönündeki taleplerini
reddetmesini ve Genelkur-
may BaşkanlığTnın yargıç
ve savcılara verdiği brifin-
gi" gösterdi. Bunun üzeri-
ne Mahkeme Başkanı Ka-
radeniz, sanık avukatlan-
nın suç işlediklerini belir-
terek, çekilme karannı mü-
vekkillerinebildiripbildir-
mediklenni sordu. Avukat
Ayan. bildirdiklerini söy-
lemesi üzerine, 4 avukat-
tan salonu terketmelerini
istedi.
Duruşmaya kısa bir ara
verildikten sonra Mahke-
me Başkanı Karadeniz. sa-
nık av ukatlanndan Hüse-
yin Ayan, Hüseyin Çınar,
Bünyamin Öztürk ve İs-
mail Yurdoğlu hakkında
duruşmalardan çekılerek
avukatlık görevlenni ihmal
ettikleri ve Avukatlık Ya-
sası'na aykm davrandıkla-
n gerekçesiyle cumhuriyet
savcılığına suç duyurusun-
da bulunulmasına karar ve-
rildiğini söyledi.
Duruşma ileri bir tarihe
ertelendi.
Sağlıkçıdan
pahalılık
eylemi
Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikası'na
(SES) üye bir grup sağlık
çahşanı, dün Istanbul Uni-
versitesi Tıp Fakültesi bah-
çesinde hayat pahahhğı,
özelleştirme ve eşelmobil
sısteminı protesto etti.
Sağlık emekçilerinin ey-
leminde birkonuşma yapan
SES Aksaray Şube Başkanı
Özer Güvenç, yetkililerin,
sorunlanna çözüm ürete-
memesinden ve gerekli du-
yarlılığı göstermemesinden
yakındı.
Eşelmobil sistemini eleş-
tiren Güvenç. KESK'in 11
tatnmuzda Saraçhanede-
yapacağı oturma eylemine
destek vereceklerini söyle-
di.
Açıklamanın ardından
grup olaysız şekilde dağıldı.
Eski Sıvas Valisi Karabilgin, eski İçişleri Bakanı'nı suçladı
6
Gazioğlu beni dinlemedT
EVtS GÖKTAŞ *
ANKARA - 2 Temmuz 1993 günü Sıvas'ta
meydana gelen ve 37 kişinin ölümüyle
sonuçlanan olavlar sırasında kentin valisi
olan Ahmet Karabilgin. dönemin tçişleri
Bakanı Mehmet Gazioğlu'nu yalancılıkla
suçladı. Karabilgin. "Gazioğlu, yetkisini
kullanıp takviye kuvvetlerin gönderilmesi
için ilgili yerlere talimat verseydi, bu olavlar
yaşanmamış olacaktı" dedi.
Gazioğlu'nun. önceki gün Cumhuriyet'te
yayımlanan "Vali ve emniyet müdürü beni
aldattı" haberine tepki gösteren Karabılgin.
"Ben olavlar sırasında Sayın Bakan'ı çok
aradun, ancak benimle hemen görüşmek
istemedi. Odasuıda seçmenleri ile çay içmeyi
tercih etti. Daha sonra göriişebildim, ama
sözlerime itibar etmedi" dedi.
Karabilgin, devletın valisi olarak
kendisiyie görüşmekten kaçınan
Gazioğlu'nun. o dönemde Sıvas Belediye
Başkanı olan RP Grup Başkanvekili
Temel Karamollaoğlu ile görüşüp, onun
verdiği bilgilere itibar ettiğini. bu nedenle
yetkisini kullanamadığını anlattı.
Karabilgin. şunları söyledi' "Sayın
Gazioğlu'nun benimle ilgili yavımlanan
sözkrinin tümü hayal mahsulü ve valandan
oluşuyor. Sıvas olavlan saat 14J0
sıralannda başladı. Benim bu saatten sonra
savın İçişleri Bakanı üe görüşmem
mümkün olmadı. Telefonla ne kadar
aradıv sam da, kendisiv le irtibat
kuramadım. Özel Kalem Müdürü Ertuğnıl
Bev'i aradım. Ertuğnıl Bev, benim çok
eskiden beri arkadaşımdır. Bana. Savın
bakan makamında seçmenleriyle
konuşuyor' dedi. Konunun yeniden çok
önemli olduğunu söyleyerek, derhal
görüşmem gerektiğini belirttim.
Ertuğnıl Bev'in araya girmesivle
kendisine ulaşabildim. Kendisine durumu
anlattıktan sonra. takvive kuvvet
göndermeleri için Tokat ve Kavseri
valilerinden talepte bulunacağımı söyledim.
Kendisinden de onlara talimat vermesini
ricaettim. "Benı vali ve emniyet müdürü
aldattı" dhor. Kesinlikle doğru değil. Ben
belli aralıklarla verdiğim bilgilerin av nısını
o gün Cumhurbaşkanı, Başbakan ve
müsteşara da veriyordum. Bu insanlar
aldanmamışlar da, neden bakan aldanmış?
Ama bakanı aldatan bir sey var ortada.
Devletin valisi olarak benden aldığı bilgilere
itibar etmedi. Bana değil, Sıvas'ın RP'li
Belediye Başkanı'nın verdiği bilgilere itibar
edip olavlan değerlendirdi. N'itekim,
dönemin müsteşan ile emnivet genel
müdürü de, bakanla görüşmek için özel
kaleme gittiklerinde yine kendisiyie
görüşememiş ve önlemleri tespit
edememişlerdir. Bakan o sırada kendi
seçmenleriyle çav kahve sohbeti yapmay ı
tercih etmiştir."
Karabilgin, "Gazioglu. yetkisini kullanıp
takviye kuvvetlerin gönderilmesi için ilgili
yerlere talimat \erseydi, bu olavlar
yaşanmamış olacaktı" dıye konuştu.
Gazıoglu'nun. bu konuda en küçük bir
gınşimde dahi bulunmadığını ileri süren
Karabilgin. şöyle devam etti:
"Olayların başlangKindan saat 15.00'e
kadar belediye başkanı hiç benim semtime
uğramadı."*
ÎIFI&NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Necmettin Erbakan'ın
Başbakanlık'ta kullandığı tu-
valetlerin fotoğrafları dünkü
gazetelerde yer alıyordu. Er-
bakan, kendisinden önceki
dönemde yapılmış olan bütün
alafranga tuvaletleri yıktırıp,
yerine alaturkalarını koydur-
muş. Insanın hangi türtuvale-
ti kullanacağı kendi bileceği
bir iş. Hatta dişini nasıl fırçala-
yacağı, diş macunu ve fırça
kullanmak yerine, peygamber
dönemindeki usulleri uygula-
masına da kimsenin bir diye-
ceği olduğunu sanmıyorum.
Peki neden Erbakan'ın tu-
valetleri gazetelerde yer alı-
yor? işte bütün sorun burada.
Islamcılar, her alanda modern
yaşam biçimine direnmeyi ve
eski tarz yaşamı sürdürmeyi
inançlarının bir gereğiymiş gi-
bı davranıyorlar. Ellerine ge-
çirdikleri veya kendi yönetim-
lerinde olan bütün binalarda,
herkesi, ayakkabılarını çıkar-
maya mecbur ediyorlar. Bu
Erbakan'ın Alaturka Helası
nedenle Islamcılann binaların-
da terli ve kokulu çoraplaria
dolaşmak veya ayak kokusu
duymak zorunda kalıyorsu-
nuz.
Konya Belediyesi'nin birda-
veti için Konya'ya gittiğimde,
Belediye Konukevi'nde kal-
mıştım. Binanın girişinde bi-
rikmiş ayakkabıları görünce,
benim de ayakkabımı çıkar-
mam gerektiğini anladım. Bu
uygulamaya itiraz ettim ve
eleştirdim. Bunun üzerine bi-
nanın içinde namaz kıldıklan-
nı ve bu nedenle, ortalığın kir-
lenmemesi için bu yola baş-
vurduklannı söylediler.
Kapı dışında ayakkabıların
yığıldığı evler, genellikletaşra-
lı evleridir. Kendi evini temiz
tutma kaygısı, merdiven baş-
larında son derece çirkin man-
zaralara neden oluyor. Avru-
pa'da Türkiye'den gidenlerin
yaşadığı daireleri evlerin dışı-
na birikmiş sevimsiz ayakka-
bı görüntülerinden saptayabi-
lirsiniz.
Dışanya ayakkabı çıkarma,
alaturka tuvalet kullanma alış-
kanlığının Islamcılann gele-
neksel davranışları haline dö-
nüşmesinin nereden kaynak-
landığını düşünüyorum. Aca-
ba çadırlarda yaşayan eski
göçebelerden kalma bir alış-
kanlık mı bu? Öyle ya, dağda
taşta yürüdükten, toza çamu-
ra bulandıktan sonra, çadırın
içine ayakkabıyla girmek uy-
gun kaçmaz. Bunun bir anla-
mı olduğu kesin. Tuvalet içın
de aynı şeyleri söyleyebiliriz.
Dağlann, taşların, çalılann dip-
lerinde, kuyîu yerlerde ihtiyaç
gidermeye alışmış bir gelene-
ğin, alafranga tuvaleti kabul-
lenmesı oldukça zor. Bunun
da tarihsel bir nedeni olduğu-
nu anlamak mümkün.
Bütün bunları anlamak
mümkün de, bu davranışları
bir kimlik haline getirmek ve
bütün topluma dayatmak an-
laşılır gibi değil. Tuvalet ihtiya-
cını nasıl gidereceğinin bir si-
yasi davranış haline gelmesi,
tam bir komedi. Nasıl edecek-
sen et, nasıl dolaşacaksan
dolaş da, bunu kimseye da-
yatma ve kamu alanına taşı-
ma.
Erbakan'ın alaturka tuvale-
ti, bir ihtiyaç nedeniyle olsa,
pek de önemli sayılmaz. Teh-
iikeli olan, kendi yaptıkları ve-
ya yapmak ıstemedikleri her
şeyı topluma dayatmaları. RE-
FAHYOL döneminde artan
gerginlığin arkasında böyle bir
dayatmanın yattığını da bir
türlü anlayamadılar. Ayncate-
mizlık adına yaptıkları birçok
şeyin sağlığa aykırı olduğu da
bir gerçek. İslamcıların Batı
toplumlarından daha temiz ve
sağlıklı olduğunu ıddia edebi-
lir miyiz?
•••
Bu gece Fenerbahçe sta-
dındayız. Istanbul Kadı-
köy'deki"BüyükBuluşma"ya
Özgürlük ve Dayanışma Par-
tisi Genel Başkanı Ufuk
Uras'ın yanı sıra, Ahmet Ka-
ya, Bulutsuzluk Özlemı, Edip
Akbayram, Ferhat Tunç,
Genco Erkal, Kardeş Türkü-
ler ve Kızılırmak katılıyor.
ÖDP; barış isteyenlerı, Su-
surluk'un peşini bırakmayan-
lan, gözaltında yakınlannı kay-
bedenleri, siyanürle altına di-
renenleri, düşünceye özgür-
lük isteyenleri, Sıvas'ın ışığını
söndürmeyenleri, sosyalistle-
ri, demokratlan, emekçileri, bu
toplumun namuslu insanlannı,
Fenerbahçe Stadyumu'ndaki
büyük şenliğe çağırıyor. Ora-
da buluşmak umuduyla...
l l
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kanunlann Ruhu
Şimdiye kadar edinip okuma olanağı bulama-.
mış olmama rağmen Montesquieu'nün ünlü ya-
pıtının benim yaşamımda unutulmaz bir yeri var-
dır. Kitabın adını ilk kez nerede, nasıl duymuş ol-
duğumu anımsamıyorum. Anlatacağım olayın
geçtiği sırada konusu. yazarı hakkında da bilgi sa-
hibi değildim. Beni çeken belki de sadece adıydı.
Lisede "mantık" dersimıze, uzman öğretmeni bu-
lunmadığı için kentin "Maarif Müdürü" girıyordu.
Burun yapısı bakımından nefes almakta güçlüğü
olan, bu nedenle de sözcukleri telaffuzu hafifçe vı-
zıltılı bir adamdı. Mantık derslerinde anlattıklann-
dan bende bir iz kalmamış. Fakat, bir gün bir so-
kakta karşılaştığımızda, şeytan dürtmüş gibi ya-
nına yaklaşıp "Kanunlann Ruhu "nu nereden bu-
labileceğimı sorduğumu; yanıt olarak bilemeyece-
ğim bir nedenle, vızıltılı sesıyle beni yanından kov--
duğunu unutmam olanaksızdır... t
• • •
"Kanunlann Ruhu"nu edinip okuma fırsatım ol-
madı; fakat felsefeye ve toplumsal bilimlere ilgim
ûniversite yıllarında artarak sürdü. Bu merakımı,
gördüğüm yabancı dil ve edebiyat eğitiminin ya-
nı sıra, kendi çabamla gidermeye çalışıyordum.
Öğrenci kahvelerinde, pek bir şey anlamasam da,
Descartes'ın Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri ara-
sında çıkmış birkaç yapıtını, Leibnitz'in "Mono-
doloji"s\n\ okudum... Sonra bunların yerini hızla,
Lenin, Marks ve Engeis'in yapıtları aldı... Klasik
felsefe ve toplumbilimlere ilgim ise, hiçbir zaman
diledığimce karşılayamamış olmama rağmen ar-
tarak sürdü ve sürmekte...
• • •
Lisede, anlattığım olay nedeniyle "mantık" oku-
duğumuzu anımsıyorum; fakat felsefe okuduğu-
muza ilişkin bir anım yok; sanıyorum ki böyle bir
dersimiz olmadı. Felsefe (ve onunla birlikte sos-
yoloji) okumuş olsaydık, Montesquieu'nün (Rous-i
seau, Diderot, Voltaire, Locke, Hume gibi dü-'
şünürlerle birlikte) aydınlanmacı birfilozof vetop-i
lumbilimci olduğunu daha lise öğrencihğim sıra-:
sında öğrenir: "aydınlanma", "hümanizm" kav-'
ramlarının bilgisine o sıralarda ulaşmış olurdum...,
Bu bilgiler beni biraz daha genye, Descartes'ın
akılcılığına, Bacon'ın deneycıliğine ve oradan da
Machiavelli, Hobbes gibi düşünürlerin öğretile-
rine götürürdü... Iyi hazırlanmış bir lise felsefe ki-
tabının ve iyi bir öğretmenin yardımıyla, o sırada
bile, Rönesans'ı, ortaçağı kavramam ve bu bilgi-
lerle de Sokrates, Platon, Aristo gibi eskiçağ dü-
şünürlerinin "afe/"ve "hümanizm"in temelini oluş-
turan öğretilerine ulaşmam hiç de güç olmazdı...
• • •
Iyi hazırlanmış bu felsefe kitabında, eskiçağ Yu-
nan filozoflannın öğretilerıyle birlikte, eski Uzakdo-
ğu (Çin, Hint, vb.) düşünürlerinin öğretilerine de y-
er verilebilir: Farabi, ibn-i Sina, ibn-i Rüşt, Ibn-
i Hakkın gibi Islam Röneşansı'nı oluşturmuş dü^
şünürlerin öğretileri (eskiçağ Yunan düşünürleriyr,
febağıntıları içinde) anlatılır; böyle bir felsefe kita-
bına koşut olarak hazırlanmış bilim ve siyaset ta-
rihleriyle de lise çağındaki biröğrenciye, çağdaş-
lık bilincinin temelleri sarsılmayacak biçimde ka-
zandırılmış olurdu...
• • •
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim konusunun eğitim
konusu olmaktan çıkarak siyasi polemik konusu
olduğu ülkemizde, söz konusu eğitim sırasında
öğrencılere nelerin nasıl öğretileceğine ilişkin dü-
şünce üretilmemesi ilginç değil mı? "Şenafç<"lar
Kuran kurslarından başlayarak kendi eğitim ku-
rumlarında kendi açılarından "tutahı" eğitim prog-
ramlannı hiç kuşku yok ki uygulamaktalar... "Ay-
dınlanmacı"lanmızın oluşturduğu tutarlı bir okul
öncesi - ilkokul - ortaokul - lise eğitim programı
var mı?
'Laiklik ve demokrasi mitingi'.
PSAKD kavga
edenleri kınadı
ANKAR\ (Cumhuri-
yet Bürosu) - Sıvas katli-
amının 4. yıldönümünde
protesto amacıyla düzen-
lenen "laiklik ve demok-
rasi" mitinginde mevda-
na gelen olaylara tepkiler
sürüyor. Pır Sultan Ab-
dal Kültür Derneği
(PSAKD) Genel Başka-
nı Murtaza Demir, kav-
gaya neden olanlan kına-
yarak •'Yaşadığımız bin-
lerce olumsuzluk ve kat-
liamlara, onlarca insanı-
mızın açık açık yakılma-
lanna karşın, ortak oluş-
rurulan bir iradenin böy-
lesine sorumsuzlukla so-
nuçlanmasına neden
olanlann tavnnı afTetme-
miz mümkün değil" dedi
Demir, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada. tşçi Par-
tilıler (İP) ile Özgürlük
ve Dayanışma Partililer
(ÖDP) arasında kortej sı-
rası yüzünden çıkan taşlı
sopalı kavganın. mitingin
"görkemine" gölge dü-
şürdüğünü savunarak so-
rumlulan kınadı.
Taraflar arasında çıkan
kavganın on binlerce in-
sanı umutsuzluğa ittiğıni
vıırgulayan Demir. "Kal-
dı kl 2 Temmuz katliamı
anlamında bir araya ge-
lindiği savlanndan sonra,
miting alanında küçük
nedenlerie kendi iclerin-
de kavgaya tutuşmalan
demokrasi, laiklik. banş
ve benzeri söy lemlerin iç-
tenlikten ve inandırıcılık-
tan ne kadar uzak olduk-
lannuı açık kanıtidır" de- -
di. Demir, sorumlulann
bir an önce bulunması ve
gereğinin yapılmasını da
istedi.
Çağdaş Hukukçular
Derneği Genel Başkanı
Aydın Erdoğan da miting
dönüşü. Şenal Sanhan ve
Selma Çiçekçi'ye saldır-
dığı iddia edilen polisle-
rin bir an önce bulunarak
yargı önüne çıkanlması-:
nı istedi.
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetımiz üyesi. değerli arkadaşımız
MUAMMER EROL
4 Temmuz 1997 Cuma günü vefat etmiştir.
Vefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan
Muammer Erol'un cenazesi 5 Temmuz 1997
Cumartesi günü (bugün) öğle namazını müteakip
Levent Camii'nden alınarak toprağa verilecektir.
Muammer Erol'a Tann'dan mağfîret, kederli
ailesine ve üyelenmize başsağlığı dileriz.
TLRKİ\T GAZETECİLER CEMt\ETl