Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tüpkler'in
katillerine suç
duyunusu
• İstanbul Haber Servisi -
Eski DİSK Genel Başkam
Kemal Türkler'in katil
sanığı Ünal Osmanoğlu'nun
I7yıldıryargı önüne
çıkmadığını belirten avukat
Rasim Öz, Bakırköy
Cumhuriyet Savcıhğı'na suç
duyurusunda bulundu.
Türkler'm eşi Sebahat
Türkler ve kızlan Nilgün ile
Yasemın Türkler adına suç
duyurusunda bulunan Öz,
davanın zaman aşımımına
uğramadan Türkler'in
katilinin ve azmettirenlerin
yargı önüne çıkanlmasını
istedi.
Veziroğlu istila
etü
• ANKARA(Cumhuriyet
Bûrosu)- Banş Partisi'nin
(BP) eskı Genel Başkanı Ali
Haydar Veziroğlu, kurucu
genel başkanı ve
"finansörü" olduğu
partisinin üyelığinden istifa
etti. Veziroğlu. CHP'den
aynldıktan sonra yaklaşık 5
trilyon lıra harcayarak
kurduğu Demokratik Banş
Hareketı'nın (DBH) genel
başkanlığını üstlenmişti. Bu
partının hakkında kapatma
davası açılınca BP'yi kuran
Veziroğlu, I4haziranda
yapılan kongresinde genel
başkanlığı Abidin Atay'a
devretmişti.
Göç komisyonu
Diyarbakır'da
• DİYARBAKIR
(Cumhurivet) - Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
Bölgesfndeki göç sorununu
inceleyecek olan TBMM
Meclıs Araştırma
Komisyonu çalışmalanna
Diyarbakır'da başladı.
Komisyon üyeleri göç
nedenıyle mağdur olan
vatandaşlann zararlannın
devlet tarafından
karşılanacağını açıkladı.
RP'den Haşim Haşimi,
ANAP'tan Segbetullah
Seydaoğlu ve CHP'den
Algan Hacaloğlu'ndan
oluşan komisyon üyelen,
Güneydoğu'daki göç
soruouyla ılgıli kapsamlı bır
rapor hazırlamayı amaçlıyor.
RTÜKceza
yağdırdı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK) Shovv TV, Kanal D
ve Radyo D'nin yaymlannın
geçıci olarak
durdurulmasına karar verdi.
AçıkJamaya göre.
"düzeltme ve cevap metnini
yayımlamadıklan" ve "kişi
ya da kuruluşlan eleştiri
sınırlan ötesinde küçük
düşürücü. aşağılayıcı ve
iftira niteliği taşıyan yayın
yasaklanna" uymadığı
gerekçesiyle Show TV'nin
yayını 18 ağustos ve 22
ağustos saat 24.00'ten
başlayarak durdurulacak.
Kanal D. 21 ağustosta.
Radyo D de 18 ağustosta,
yine kışı ya da kuruluşlan
eleştiri sınırlan ötesinde
küçük düşürücü, aşağılayıcı
ve iftira niteliği taşıyan
yayın yaptıklan
gerekçesiyle l gün süreyle
yayın yapamayacaklar.
İstanbul'da su
kesintisi
• İstanbul Haber Servisi -
ISKt'den yapılan yazılı
açıklamada. Istanbul'un
Avrupa ve Anadolu
yakasında bazı semtlere
isale hattında meydana
gelen anza nedeniyle 29-30
temmuz tarihleri arasında 36
saat süreyle su
verilemeyeceği bildirildi. 29
temmuz salı günü saat
01.00'den 30 temmuz
çarşamba günü saat 13.00'e
kadar su alamayacak semtler
şunlar: Avrupa Yakası:
Karaköy, Sarayburnu,
Unkapanı, Emınönü,
Kumkapı, Aksaray,
Yenıkapı, Namıkkemal,
Samatya, Yedikule,
zeytinburnu, Osmaniye,
Bakırköy, Yeşilköy, Florya,
Beyazıt. Fındıkzade, Çapa,
Şehıeminı, Topkapı,
Silivnkapı.
Kocamustafapaşa, Fatih,
Cevizlibağ, Merter,
Tozkoparan ve tncirli.
Anadolu Yakası: Kadıköy,
Moda. Caddebostan,
Fenerbahçe, Bulgurlu,
Örnek Mahallesi, Ünalan.
Acıbadem, Baglarbaşı,
Altunizade, Burhaniye,
Karcaahmet, Selimiye,
Haydarpaşa, Çıçekçi,
Kuzguncuk, Üsküdar,
Beylerbeyi ve Kandilli.
TGS ve sivil toplum örgütleri, cezaevlerindeki düşünce suçlulannın bırakılmasını istedi
'Gazeteci özgür değfl'• TGS Genel
Başkanı Ziya
Sonay, yeni
hükümetin
hazırladığı basın
affi niteliğindeki
kanun tasansının
Meclis'ten
geçirilmesi
gerektiğini
vurguladı.
İstanbul Haber Servi-
si - Türkiye Gazeteciler
Sendıkası (TGS) Genel
Başkanı Ziya Sonay, ye-
ni hükümetin hazırladı-
ğı basın affi niteliğinde-
ki kanun tasansının
Meclis'ten ivedilikle
geçirilmesi gerektiğini
vurguladı. Sonay, ülke-
mizde demokrasinin
tam anlamıyla yerleş-
memesi nedeniyle ga-
zetecilerin habere öz-
gürce ulaşamadığını,
zaman zaman tartakla-
narak fotoğraf makineleri ve kameralan-
nın alındığını belirtti.
Sonay, basında sansürün kaldınlışının
89. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı
açıklamada, sansürün şekil değiştererek
devam ettiğini belirtti.
Başta Işık Yurtçu olmak üzere birçok
basın emekçısinin cezaevinde bulundu-
ğunu anımsatan Sonay, sansürün bır baş-
ka boyutunun da bazı basın yayın organ-
lannda patronlar ve sorumlular tarafın-
dan uygulandığını savundu. Sonay şöyle
konuştu:
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu
' Sanık polisler güvenlik istiyor'
ANKARA (Cumhariyet Bürosu)
-Adalet Bakanı Oltan Sunguriu,
Metin Göktepe'nin öldürülmesi
davasında haklannda gıyabi
tutuklama karan olmasına ve
Başbakan Mesut Yılmaz'm
Içişleri Bakanlığı'na verdiği
"mahkemeye getirilsinler"
emrine karşın bulunup da yargı
salonuna getirilemeyen, sanık
polislerin, teslim olmalan
durumunda "cezaevinde
giivenlikfcrinin
sağlanâmayacağı'' kaygılan
bulunduğu yönünde duyumlar
aldığını bildirdi.
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu,
Güvenlik ve Yargı Muhabirleri
Derneğı Başkanı Ünal tnanç ve
yönetim kurulu üyelerini kabul
ederek bir süre görüştü.
Sanıkiann korkusu
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu,
görüşme öncesinde Metin
Göktepe'nin öldürülmesi
davasında gıyabi tutuklama
karan verilen polislerin önceki
günkü duruşmaya gelmemelerine
üişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
"PoKsterin yakalanması
noktasında, sanıyorum tçişleri
Bakanhğı'nın talimatı var ki.
kulağıma şöyle bir şey geldL
Kesin değil, ama 'Cezaevinde
bunlann nasıl muhafaza
edileceği, güvenliklerinin
sağlanıp sağlanamayacağı...'
Demek ki, sıkıştılar. yakmda
teslim olacaklar gjbt bir düşünce
otuştu bende. Firardakj insanlan,
ümit ediyorum ki zabıta
bulacaknr."
Görüşmede gazeteci Ünal înanç
da cezaevindeki sorunlara dikkat
çekerek mahkûmlann toplnma
yeniden kazandınlması için bir
meslek ve iş edinmeleri
gerektiğini söyledi.
Bakan Sunguriu da TBMM'de
dün görüşülmeye başlanan tş
Yurtlan Yasası ile mahkûmlann
bir meslek edinmelerinin
amaçlandığını belirtti. Sungurlu,
Çocuklan Suç ve Suçlulardan
Koruma vakfi ile işbirliği
yapacaklannı belirtti.
"Sütunlannda her gün demokrasi, öz-
gürlükler, sendika ve insan haklannı savu-
nur gözükenlerin, kendi gazete, dergi, rad-
yo ve televizvonlannda çalışanların en do-
ğal demokratik haklan olan sendika üye-
liği engellenmekte, gazeteciler sosyal gü-
venceden yoksun, kadrosuz, taşeron şir-
ketlerde ve 1475 sayıh yasa hükümlerine
tabi olarak çahşonlmakta, hatta 4S yıldır
gazeteciük işkolunda hizmet vermeye ça-
lışan kendi sendikalannın haberterini yaz-
malanna bile karşı çıkılmaktadır."
Yeni hükümetten basın özgürlüğünü
engelleyici hükümler taşıyan Anayasa ve
Basın Yasası ile Türk Ceza Yasası, Terör-
le Mücadele Yasası başta olmak üzere di-
ğer bazı yasalarda yer alan antidemokra-
tik hükümlenn çıkanlmasını isteyen So-
nay, basılmış eserlerin dağıtılmadan top-
latılmasını öngören hükümlerin de değiş-
tirilmesi gerektiğini ifade etti.
RTÜK'ün, uygulamalan ile tam bir
sansür kuruluna dönüştüğüne dikkat çe-
ken Sonay. kurulun yapısının değiştiril-
mesi gerektiğini vurguladı. Anadolu Ga-
zete. Radyo ve Televizyon Yayıncılan Bir-
liği Genel Başkanı İsmail
Kahraman da Anadolu'da-
ki basın ve yayın kuruluşla-
nnın sorunlannın çözümü
için bir an önce çalışmalann
başlatılmasını istedi. Kahra-
man, sorunlan hakkında ha-
zırladıklan raporu başta
Cumhurbaşkanlığı olmak
üzere, Başbakan ve hükü-
met üyeleri ile TBMM'de
grubu olan siyasi partilere
ilettiklerini bildirdi.
istanbul Kadın Kuruluş-
lan Birliği Koordinatörü
Necla Arat ve İstanbul Ka-
dın Kuruluşlan Birliği Ba-
sın Sorumlusu ve Yönetim
Kurulu Üyesi Gülsevil Er-
dem sansürün kaldınlışı ne-
deniyle yayımladıklan ortak
mesajda " Demokratik vela-
ikdüzenimizin korunmasın-
da, yaşaalmasında basuumı-
zın Türk toplumunun büyük
güvencesi olduğuna inancı-
mızı bir kez daha yineliyo-
ruz" dediler.
İstanbul Kadın Kollan
Yönetim Kurulu Üyesi Avu-
kat Nazan Moroğlu da basın özgürlüğü-
ne sahip çıkan, özgür basını yasal ve ey-
lemsel olarak yaşatmak ve yeni kuşakla-
ra ulaştırmak için çaba gösteren basın ca-
mıasını kutladı.
Günaydın Marmara Genel Yayın Yö-
netmeni Neşe Doster de Marmara Grup
adına yaptığı açıklamada "Boynuımızun
bükülmediği, başunızın eğümediği, dün
yazdıklannı bugün yadsıyanlann bu mes-
lekte bannmadığı bir Türkiye özlemiyle
yürekli, yurtsever, coşkulu gazetecilerin
bavramını kutluvoruz" dedi.
n r r k t ^ « t o « l l İstanbul HaberS*™™-İn*»
1
Haklan Deraeği(tHD) İstanbul Şube
T? J I H H I M U M I Başkanı ErcanKanar. demokrasi mücadelesi ve banş için öncelikle
tüm düşünce suçlulamu kapsayacak bir affin çıkanlması gerektiğini belirtti. Dün, Sultanahmet Parkı'nda İHD adına basın açıklaması
yapan Kanar, basında sansüre karşı savaşımın 89. yıhnı doldurduğu bu günlerde, 55. Cumhuriyet hükümetinin düşünce \e basın özgür-
İüğünü gerçek anlamda \aşama geçirecek adımlardan çok, Batı kamuo\unu tatmin için adeta 'kişiye özel' yasa tasanyla durumu geçiş-
tirmeye çahş&ğını öne sürdü. Sorunun Işık Yurtçu, İsmail Beşikçi ve Eşber Yagmurdereli ile ilgili olmadığını vurgulayan Kanar, sözleri-
ni şöyle sürdürdü: ""Sorun. 22 yazıişleri müdürünü kapsayacak, üstelik af anlamına gelmeyen. üç \ıllık süre için cezalann ertelenmesi so-
runu değUdir. Sorun, cezaevlerinde bulunan yaklaşık 17Ö düşünce suçlusunun özgürlüğüne kavu^masıdır. Düşünceleri ne olursa oisun
birey, kelepçe endişesi duymadan toplum için yarariı ve zarartı gördüklerini özgürce açıklayabilmelidir." (Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
Avukat Mehmet Nur Terzi, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na başvurdu
'DGM'lerdeki yargılamalar adil değil'
NECATİAYGEV
İZMİR - DGM'lerin verdiği
kararlann Avrupa İnsan Haklan
Sözleşmesi'ne aykın olduğu sav-
landı.
tzmir Barosu a\Tikatlanndan
Mehmet Nur Terzi, DGMlerde
adil yargılama olmadığını, bu ne-
denle Avrupa İnsan Haklan Ko-
misyonu'na başvurduğunu söy-
ledi.
Avukat Mehmet Nur Terzi,
müvekkili Nurettin Demirtaş'ın,
PKK örgütü üyesi olmaktan Iz-
mir DGM'de yargılandığını, 18
yıl ağır hapis ve yaşam boyu ka-
mu hizmetlerinden yasaklanma-
sı cezasına çarptınldığını, Yargı-
tay 9. Ceza Dairesi'nin cezayı
onayladığını söyledi.
DGM'nin verdiği mahkûmiyet
karannın AtH Sözleşmesi'ne ay-
kın olduğu görüşünde olduğunu
vurgulayan Mehmet Nur Terzi,
Türkiye'de ıç hukuk yollannın tü-
kendiği için müvekkili adına
AİHK'ye başvurduğunu açıkla-
dı. Terzi, AlHK'ye başvurusun-
da şu görüşlere yer verdi:
"İzmir DGM'nin müvekkflhne
verdiği ceza ile Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'nin adil yar-
gılamayla ilgili 6. maddesi ve ayı-
nmcılık yapılmaması ilkesiyle il-
gili 14. maddesi ihlal edilmiştir.
DGM'lerdeki yargılamalar adil
değildir. Çünkü heyette askeri
yargıc bulunmaktadır. Yargıla-
nanlar asker değildir \e askeri suç
işlememişlerdir. Bu nedenle sivil-
leri yargılayan bir mahkcmede
askerlerin bulunması hukuka a\-
kındır. DGM'ler kuruluş kanu-
nundan kaynaklanan yapılan ge-
reği tarafsız ve bağımsız değiller-
dir. Tabii hâkim ve tabii yargıla-
ma ilkesine a> kındır. Uzmanlık
mahkemeleri de değillerdir, çün-
kü uzmanhk mahkemeieri olağan
kurallarla ve olağan yargılama
yöntemleriyle karar verirler. Ko-
misyonun ve divanın kararlanna
göre DGM'lerdeki yarguananlar
adil yargılama değülerdir."
Avukat Nur Terzi, komisyonun
başvurulannı kabul etmesi halin-
de, DGM'lerin bugüne dek ver-
diği tüm kararlann tartışılır hale
geleceğini vurguladı.
Onay istemi
Pankart
davası
Yargıtay'a
gönderildi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Yargıtay
Cumhuriyet *
Başsavcılığı, Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulu'nda
pankart açan
öğrencilerin de
arasında bulunduğu
15 sanıktan 8'inin
"yasadışı örgüt üyesi
oiduklan, örgüte
yardım ve yataklık
etdkleri"
gerekçesiyle 3 yıl 9
ay ile 18 yıl arasında
değişen ağır hapis
cezalanna
çarptınlmalanna
ilişkin mahkûmiyet
kararlannın
onanmasını istedi.
Alman bilgiye göre,
Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi
Savcısı Nuh Mete
Yüksel tarafından
temyiz edilen dava
dosyası. Yargıtay 9.
Ceza Dairesi'ne
ulaştı. Davanın
duruşması aralık
ayında yapıldıktan
sonra daire karannı
açıklayacak.
Başsavcıhk, Ankara
DGM Savcısı Nuh
Mete Yüksel'in,
beraat eden sanıklann
da örgüt üyesi
oiduklan
gerekçesiyle mahkûm
edilmeleri gerektiği
yönündeki temyiz
istemine ise
katılmadı.
Sanıklardan bazılan,
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulu
toplantı halindeyken
harçlan protesto ve
parasız yüksek
öğrenim istemiyle
pankart açmışlardı.
ORMAN FACİASINDA SKANDALLAR ZİNCtRİ
Sabotaj olasılığı güçleniyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- An-
talya'daki orman faciasında söndünne
ekiplerinin küçük yangınlarla yanıltılma-
lannın ardından büyük yangımn patlak
vermesi, sabotaj olasılığım güçlendirdi.
Orman Bakanlığı'ncakiralandıktan son-
ra anzalanan CL-215 amfıbik uçaklann
üretiminin 1991 yılındadurdurulduğuna
dikkat çeken yetkililer, Türkiye topoğ-
rafyasına daha uygun olan Türk Hava
Kurumu (THK) uçaklannın yeterince et-
kin kullanılmamasını eleştirdiler. Sön-
dürme ekiplerinin, pazartesi günü Antal-
ya'nın Kundubölgesindeki fisttkçamı or-
man alanında çıkan yangma hareket et-
melerinin hemen ardından, Kepezbelde-
si Düzlerçamı mevkünde 3 ayn yerden
yangın başlaması '•sabotaj*' olasılığını
güçlendirdi. Orman Bakanhğrnın yan-
gın bölgesinin yakınmda yaptırdığı top-
rak pistte su bulundurulmaması. yangı-
mn zamanında söndürülemeyerek büyü-
mesine neden oldu. Pistte iki ayn itfaiye
ekibinin bulundurutması durumunda
yangımn pazartesi günü akşama kadar
söndürülebileeeği, zarann da daha az ola-
cağı vurgulanarak, olayda eşgüdümsüz-
lük ve "îhmal" bulunduğu kaydedildi.
TUNCELİ^DE 2 ER ŞEHİT OLDU
Kafeye bomba: İkiyaralı
Ynrt Haberieri Servia- Tunceli'de, bir
kafeteryaya konulan ses bombasının pat-
laması sonucu 2 kişi yaralandı. Kentteki
operasyonlarda 2 er şehit oldu.
Şırnak'ın Uludere ilçesindeki operas-
yonlarda 4 terörist öldürülürken PKK'H-
lerin, Kuzey Irak'uı Gervan köyü imamı
Molla Yasin Halit'i kurşuna dizdiğı öne
sürüldü.
Tunceli'de, dün Tbsun Sokak'ta bulu-
nan KadirKafeterya'da saat 14.30'da bir
patlama oldu. Kafeteryanm önünden ge-
çen İbrahim Yüksel ve Ahmet Ateş, kı-
nlan ve çevreye saçüan virrin camlann-
dan yaralandı. Yaralılar Tunceh' Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına ahnırken po-
lis, patlamaya, kimliği henüz belirlene-
meyen iki kişi tarafından bırakılan ses
bombasının neden olduğunu saptadı. Ka-
feterya ve çevredeki bazı işyerlerinde faa-
sara yol açan olayla ilgili soruşturma sü-
rüyor.
Tunceli'nin kırsal kesiminde PKK'ye
karşı bir haftadır sürdürülen hava des-
tekli operasyonlarda dün 2 er şehit oldu.
Şırnak'm Uludere ilçesi Hilal belde-
sinde, kırsal alana katırlarla malzeme ta-
şıyan 4 terörist öldürüldü.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Satılmış (!) Medya
Doğru Yol Partisi'nin istanbul il merkezinde ki-
mi "tosuncuklann" basın emekçilerine karşı giriş-
tikleri hakaret kampanyası, bu kez geri tepmiş.
Bu insanlan anlamak mümkün değil. iktidardan
düşmelerini hâlâ bır kısım "kitle iletişim araçları-
nın "tutumunabağlıyorlar. Yahu. artık anlayın, RE-
FAHYOL iktidarı, bır "askeri darbeyle" devrildi.
Fakat bu kez Kara Harp Okulu'nu sokağa çıkar-
madılar, tanklan köşebaşlanna dikmediler, savaş
uçaklanna uyan uçuşları yaptırmadılar. Sadece
Sincan'da bir "tank gezintisi" yaparak MGK
"muhttrasıyla" işi bitirdiler.
Toplantı sonrasında arslan gibi kükreyen Erba-
kan Hoca ve "mazlumları" oynayan Çiller, eğer
MGK toplantısında diretseydiler ve hatta bir gün
sonra kumandanların emeklilik işlemlerine başla-
yabilseydiler ne olurdu bilmem. Ama muhtırayı
yedikten sonra "Ordu ile fevkalade uyum içinde-
yiz" diyen Erbakan Hoca, sorunu "zamana yaya-
rak" uyutmaya çalışmasaydı, sanıyorum farklı
şeyler görebilirdik.
• • •
Haber görüntülemeye çalışan televizyon kame-
ramanlannın ve dığer kitle iletişim araçlannın mu-
habirlerinin elbette hiçbır suçu ve günahı yok. Ne
akla hizmet edip de hakaret edersiniz o çocukla-
ra? Orada görevlerini yapıyor onlar.
Asıl hedef almaları gerekenlere ulaşamayınca,
bu insanlara çatmanın hiçbir anlamı olmadığı gi-
bi, yaran da yok. Onların hiçbiri satılmış değil, sa-
dece "emeklerini satıyoriar". Hem de çoğu kez
ederinin çok altında bir fiyata.
Peki şimdi şu soruyu soralım: Türkiye'de med-
ya satılmış mı?
Hiç kıvırmadan yanıtını verelim: Evet.
Evet, Türk medyası çok önemli bir bölümüyle
"satılmıştır". Bu satılma işlemi kimi zaman avan-
tajlı kredilerle olmuştur, kimi zaman teşviklerle ol-
muştur, kimi zaman kanunlann ihlaline göz yumul-
masıyla olmuştur; kimi zaman kanunlann boşluk-
lanndan yarariandırmak biçiminde olmuştur, kimi
zaman yapılması gereken yasal düzenlemelerin
savsaklanmasıyla olmuştur. Ama bir biçimde ger-
çekleşmiştir.
Fakat bu konularda şikâyetçi olması gereken en
son insan Tansu Çiller'dır. Sayın Çiller şu andaki
konumunu, tartışmasız bir biçimde medyaya
borçludur ve bu borcu önemli ölçüde ödemiştir.
Şimdiki hırçınlığı ve kırgınlığı da, sanıyorum in-
sanlann "vefasızlığına" duyduğu tepkiden kay-
naklanmaktadır. Duygusal bır tepki içindedir. Zi-
ra hiçbir siyasetçı medyayı bu derecede karşı-
sına almaz.
Siyasette halka küsülmez. Medya da halkın se-
si olduğuna göre, medyaya hiç küsülmez. Fakat
DYP'nin genel başkanı bunları henüz öğreneme-
di.
Dünyanın hiçbir ülkesinde aynı insanın hem bir-
kaç günlük gazetesı, hem bir dizi dergisi, hem bir-
kaç televizyon kanalı, hem birkaç radyosu, hem
bir bankası olmaz. Hele aynı insanın bunlann dı-
şında bir dizi başka işi varsa, ensesinden devle-
tin nefesi eksik olmaz. Ama bizde maaşallah her
şey mümkün...
• • • --•.'
Bizde her şey mümkün ve her şey çok kolay. A-
ma öyle kolay ki akıl erdirmek mümkün olmuyor.
Örneğin Parsadan, devleti dolandırdığı için
hapse mahkûm oldu. Peki Parsadan dolandırıcı-
lıktan mahkûm olurken, Parsadan'ın dolandırdığı
insan hiçbir sorumluluk altına girmıyor mu?
Ne yapmış Parsadan? Kendini emekli bir gene-
ral olarak tanrtarak o zamanın başbakanını ara-
mış ve "kendisini laiklik ve Atatürkçülük adına
desteklemek üzere" para istemiş.
O zamanın başbakanı da Özel Kalem Müdürü
kanalıyla bu adama beş buçuk milyar lira para
ödemiş. Ancak bu ödemeyi, ülkenin yüksek çıkar-
lan için tahsis edilmiş olunan ve başbakanlann
"sütüne havale edilmiş" olan örtülü ödenekten
yapmış.
Onceleri bunu inkâr etmeye çalıştılar, ama Par-
sadan dolandırıcılıktan mahkûm olduğuna göre
işin yadsınacak yanı kalmadı. Zamanın başbaka-
nı, "örtülü ödeneği partisinin çıkaharı için kullan-
mıştır ve bu durum mahkeme karanyia sabit ol-
muştur".
Peki neden kıyamet kopmuyor? Neden bu in-
sanın siyasal yaşamı sona ermiyor? Anlamak
mümkün değil. Pişkinlik ve utanmazlığın bu de-
recesi görülmemiştir.
Eğer "Ben örtülü ödeneği partimin çıkarlan için
kullanmadım, bu söylenenler yalan" diyortarsa
Parsadan neden mahkûm oldu?
Ama eğer "Örtülü ödenek, başbakanın kullanı-
mına bırakılmıştır; ister partisine destek sağla-
mak için kullanır, isterse evinin tamiratma harcar"
gibisinden bir düşünce varsa çok yanılırlar. Bun-
lann hesabı bir gün sorulur.
Ve DYP'li "hanımlar" hâlâ "Türkiye seninle gu-
rurduyuyor" diye çığnşıyoriar ve DYP'nin "genç-
leri", basını suçlu gördüklerinden, basın emekçi-
terine saldınyorlar ve "satılmış basın" sloganını atı-
yoriar.
CHP Meclis'e sundu
Yagmurdereli içîn
yasa önerisi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP
Milletvekilleri Seyfi
Oktay, Ercan Karakaş,
Aydın Güven Gürkan,
Şahin Ulusoy ve
Matunut Işık, Terörle
Mücadele Yasası'na
(TMY) aykın
davrandığı gerekçesiyle
10 ay hapis cezası alan
avukat Eşber
Yağmurdereli'nin daha
önce affa uğrayan 23
yıllık hapis cezasını
çekmemesini öngören
yasa önerisini TBMM
Başkanlığı'na sundular.
Öneri, TMY'nin şartlı
salıverilen
hükümlülerin yasa
kapsamma gıren bir
suçu yeniden ışlemeleri
halinde, şartlı
salıvermeden
>ararlanmamalan
hükmünde değışiklik
öngörüyor.
CHP milletvekilleri.
teklifleri ile ilgili
yaptıklan yazılı
açıklamada, 1991
yılında şartlı
salıvermeden
yararlanan
Yağmurdereli'nin
yaptığı bir konuşma
nedeniyle geçen
günlerde 10 ay daha
mahkûmiyet aldığını
anımsattılar.
Açıklamada, bu
durumda
Yağmurdereli'nin
10 aylık cezasının yanı
sıra daha önce affa
uğra\an 23 vıllık hapis
cezasını da çekmek
durumunda kalacağı
belırtildi.