05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 jBatı- Doğu sentezi niteliğindeki Türk balesi Uluslararası Balkan Bale Festivali'nde sahnelendi Fırat'a baleyle ağrt yakddıGÜL ERÇETİN Türkiye. Bulgaristan'da bu yıl ikincisı düzenlenen 'Uluslarara- sı Balkan BateFestivali'ne ilk kez katılırken programın ikincı bö- lümûnde Batı - Doğu sentezi ni- teliğinde oldukça ilginç bir ya- pıtla temsil edildı. Şener Şen ve Uğur Yücd'in başrollerinı pay- laştıklan, Yavuz TurguTun yö- nettiği "Eşkıya"adlı filmlegün- deme gelen Fırat Türküsü bu kez birbaleye konu oldu. Koreogra- fısini Merih Çimenciler'in ger- çekleştırdiği balede Hülya Ak- sular ve Oktay Keresteci rol alı- yor. Dünyaca ünlü pek çok dans- çıya ev sahipliği yapan Varna AmFıteatn 19 temmuz akşamı ilk olarak Ankara Modern Dans Topluluğu'nun "Sır Mekân" ad- li modern yapıtını, ıkinci bölüm- de neo klasik nitelikli "Fırat'a Ağrt"ı. son olarak da Ankara Devlet Opera ve Balesfnin "Konçerto Barocco" adlı klasik yapıtını ağırladı. Oktay Keres- teci ve Hülya Aksular'la Fırafa Ağıt'ı ve Türk balesini değer- lendirdik. Oldukça zengin bir dramatik altyapıya sahip olan "Fırat'a Ağrt" 15 dakika sürüyor. Bale- nin birinci bölümünde ney eşli- ğinde Oktay Keresteci'nin bir kâbusu yer alıyor. Ikinci böliirn- de ise Hülya Aksular bu kâbu- sun gerçekleşmesini sahnelenı- yor. Çift, üçüncü bölümde Urfa Erkekler Fasıl Topluluğu eşlı- ğinde evlenirken dördüncü bö- lümde ney seslerine Erkan Oğur'un ağıtı ekleniyor. Merih Çimenciler Fırat türküsünü bale uyarlamasında Hülya Aksular'ı Fırat'ın sulanyla değil de bir kurşunlaayınyoraramızdan. Kı- zın yaralanması ve ölümü ara- • "Eşkıya" adlı filmle gündeme gelen "Fırat Türküsü" bu kez bir baleye konu oldu. Koreografısini Merih Çimenciler'in gerçekleştirdiği "Fırat'a Ağıt" başlıklı balede Hülya Aksular ve Oktay Keresteci rol alıyor. Yapıt bu yıl ikincisi Bulgaristan'da dûzenlenen "Uluslararası Balkan Bale Festivali"nde dünya prömiyerini gerçekleştirdi. "Fırat'a Ağıt"ın Türkiye turnesine çıkması bekleniyor. sındaki süre Fırat Türküsü eşli- ğinde sahneleniyor. Dramatik konulu balelen çok sevdikJerini belirten Hülya Aksular bu ne- denle Fırat'a Ağıt'ı büyük bir zevkle sahnelediklerini belirti- yor. Çalışmalar konunun drama- tik yapısı nedeniyle oldukça yo- rucu geçmiş "Ölmek, bir ötüy- le dans etmek ve 15 dakika hiç kulise çıkmadan sahnede kal- mak yordu bizi elbette ama bir o kadar da keyif aldık" diyor Ke- resteci. Pekı Batılı, klasik bir sanat olan bale ve otantik Türk müzi- ği nasıl biraraya geliyor? Hülya Aksular müziğin otantiklığıne karşın bütün danslann balenin klasik formlan ıçinde sahnelen- diğini, sadece müziğin ntmine uygun olarak birtakım devinim değişikliklerinin yer aldığını söylerken bu projeyle balenin evrensellığının gösterildiğini belirtiyor. Oktay Keresteci ise müziğin Türk kültürünün için- den çıkmış olması nedeniyle çok daha rahat ve keyifle dans ettik- lerini belirtiyor. Uzun yıllardır sahne paylaşan Oktay Keresteci ve Hülya Aksu- lar ilk kez yurtdışında bır dünya prömiyeri gerçekleştirdiler bir- likte. Bu da daha büyük anlam kazandınyor yapıta. Varna'da. dünyaca ünlü pek çok sanatçının sahne aldığı bir mekânda, teknik bakımdan oldukça bilgilı ve bi- linçli bir izleyici kitlesi önünde bir dünya prömiyeri gerçekleş- tirmek de zorlamış sanatçılan. Ancak Balkan ülkelerinin kül- türel benzerliklerinin de etkisiy- le büyük ilgi görmüş "Fırat'a Ağrt". lzleyiciler arasında mınl- tılanyla ağıta eşlik edenler bile olmuş. Sanatçılar şimdı aynı yapıtı Türk izleyicisiyle paylaşmanın planlarını yapıyor Oktay Keres- teci, konusu ve müziği bizim içi- mizden çıkmasından ötürü ya- pıtın Türk izleyicisi için çok şey ıfade edeceğini belirtiyor. Çi- menciler'in görüşmeleri sonra- sında gelen pek çok teklif arasın- dan seçimler yapılacak. Ancak bu baleyi yurdun her köşesine taşımak istiyorlar. Oktay Keres- teci'ye göre Fırat'ın kıyısında bile sahnelenebilır. Şımdilık bır taslak halındc de olsa "Fırat'a Ağrt"ın Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nin repertuvannaalın- ması ve Aya Irinı'de sahnelen- mesi bekleniyor. Oktay Keresteci, Türk bale izleyicisini değerlendirirken bu ışe başladıklan dönemdeki ızle- yicinin hep sayılı kişilerden oluştuğunu, şimdi ise gençlerin ve toplumun çok daha geniş bir kesiminin bu sanata ilgi göster- diğini anlatıyor. Teknik hatalan fark edebilen, oyunculan tanı-, yan ve temsili izleyeceği geceyi ona göre tercih eden çok daha bilinçli bir izleyici kıtlesine ka- vuşmuş olmak, onlan çok mut- lukılıyor. "Bilinçli bir alkışduy- mak çok daha keyifli bir şey" di- yor Keresteci. Başrol oyuncusu olarak çok kez kendı dostlanna bilet bulamayan sanatçılar, izle- yiciden gördükleri ilgiden ol- dukça hoşnutlar. Sanatçılara göre baledeki ba- şan öncelikle 'eğitim'le bağlan- tılı. Türk balesinin en büyük ek- sikliği de eğitmen. Aksular. tek- nik açıdan da oldukça eksik ol- mamıza karşın Türk balesinin oldukça iyi bir yerde olduğunu düşünüyor. Ankara Konservatu- van'ndan mezun olan sanatçı- lar, yeni kuşak ıçin iyi bir eğiti- min ve ülkenin sanata bakış açı- smın değişmesinin gerektığini savunuyorlar. Yabancı koreograflarla çalış- manın Türk dansçılanna yepye- ni olanaklar sağladığı görüşün- deler. Oktay Keresteci "GeMik- leri ülkeierde beüi şartlarda ça- lışmaya auşık olan koreograilar haklı olarak ayıu ünkanlan Tür- kiye'de de bulmak istiyor. Sonuç- ta da Türk dansçıları da Baü standartlanna yakın olanaklara ka\ uşuyorlar. Dışandan gelen koreograflarla bir nevi yurtdışı- na gitmiş,orada çabşmışgibi olu- yoruz" diyor ve ekliyor: "Öte yandan onlar da bizden çok şey ögreniyor. Akdeniz ülkesi oldu- ğumu2 için danscılannıızın duy- gusal yoğunluğu koreograflan etkiliyor." 18 yıldır profesyonel dans ya- şamının içinde bulunan Kereste- ci gelecekle ilgili planlannı 'formda kalıp dans etmek' ola- rak özetliyor. Hülya Aksular ise ekim ayında SibelSürerie birlik- te Kürşat Başar'ın yazdığı "Ko- zalak" adlı ikı kişilık bır dans tı- yatrosu projesine başlıyor. 15 ekimde Afife Jale Sahnesi'nde prömiyeri gerçekleşecek olan projenın çalıştıncısı Oktay Keresteci. Proje. dans adım- lanndan çıkıp konuyu sözlü bır bıçimde aktaracak. 'Yazar ve yönetmen eksildighııiz var' ÖZLEM GÜLŞEN İZMİR- "İnsanlar, çok daha komik, eğlenceli bir oyun geürse, thatrolan dol- duruyorlar. Bilet fiyatlanndaki artışlar- dan yakınsalar da bu tarzdaki bir mu- na para verebilivorlar. Ancak. bu olayın kaynaklanmasında yatan temel neden, teievizyonlann birtakım kaygılan doğ- rultusunda düzeyi diişük,sanatsal hiçbir yanı olmayan, izleyenlerin ruh zenginli- ğine katkisı bulunmayan programlara yer vermeleri. Sonuçta, insanlanmız kaygı taşımaksı/ın bu tür programlan iz- lemeyi daha kola> buluvor: kafa yor- maktan. düşünmekten ve ruhunu geliş- tirmekten kaçıyor. Televizyonlann bu ya- nşa bir an önce son vermesi gerekiyor." Neil Simon'ın yazdığı. Gencay Gü- rün'ün yönettiği "Yeni Baştan" adlı oyun ıçin lzmir'de bulunan ünlü sanat- çı Cihan Ünal. tıyatro-seyirci ilişkisini böyle irdeiiyor. Sanatçı, tiyatro ve gele- ceğe yönelik tasanlanyla ilgili sorulan- mızı yanıtladı. - Yıllardıryurtdışındaki tiyatrolan da izleyen bir sanatçısınız. Yurtdışında izle- diğiniz oyunlan göz önüne alarakorada- ki ve bizim ülkemizdeki tiyatnınun kar- şılastırmasuıı yapar mısuıız? Hemen hemen 20 seneye yakın za- mandır dı şanyla ilgim var. Ben daha çok da Londra'da oyun izliyorum. Oyuncu- luk düzeyi ve potansiyeli olarak bizim hiç de aşağı kalır yanımız yok. Yalnız onlann teknik imkânlan çok fazla, alt- yapılan iyi, en önemlisi de yazarlan var. Bu konunun yanlış anlaşılmasını iste- mem. bizde de yazar var, ama çok az var. Bunun nedeni de onlara gereken önemin verilmemesi. Yaptıklan işin ikinci bir iş gibi görülmesi. Sadece tiyatro yazarlı- ğıyla uğraşan pek fazla ınsan göstere- mezsiniz. Birkaç değerli yazanrruz var. Onlann oyunlannı ya tekrarlıyoruz ya da yeniden yazmalannı bekliyoruz. Ye- tisen yeni yazar sayısı çok az. Sinema- da da aynı şey var. Tiyatroda yönetmen eksikliği çok fazla. Ulkemizde bu mes- leği edinmek isteyenler için bir okul yok. Yönetmenlerin hepsi yetenekleri- nin aynmına vararak oyunculuktan ge- çiş yapan kişiler. Işık ve dekor zengin- liği de çok önemli unsurlar, özellikle ışık. Günümüzde ışık ve dekor tasanmı konusunda sinemayla tiyatro yanş ha- linde. -Tivatroyla bu kadar iç içe yaşayan bir sanatçı olmanıza karşın. televizyon saye- sinde tanınan sanatçılardansınız. Bunu nasıl değeriendiriyorsunuz? Ben, Türkiye'de "4. Murat"la tanın- dım. Film, 1980 yılında çekildi. Ama ben "4. Murafı 1972 yılında oynadım ve Ankara'da Sanatsevenler Derne- ği'nin en iyi oyuncu ödülünü aldım. 1972 yılından 1980 yılına kadarzaman zaman oynadım "4. Niurat"!. Ama tabii bundan sadece tiyatro seyircisi haber- dardı. Türkiye ise 1980 yılından sonra bu olaydan haberdar oldu. Buna rağmen ben hâlâ tiyatroyu tercih edıyorum ve ti- yatro oyunculuğuna ağırlık veriyorum. Mimar Sinan Ünıversitesi'ndeki öğret- menlik görevim de devam ediyor. Ayşe Erkmen Münster'de uluslararası heykel sergisine katıldı Heykel helikopterlehavada sergilenirse... Kültür Servisi - 1977 yılından beri on yılda bir Almanya'nın Münster kentinde dûzenlenen uluslararası 'Skulptur Projekte' sergisine Ayşe Erkmen, "Havadaki HeykeUer" isimli projesiyle katıldı. Sergi yapımcılığını Kulaus Bussman, Kasper König, Florian Matzner'in üstlendiği "Skulptur Projekte" sergisi, uluslararası sanat ortamında gözlenen farkh çağdaş sanat eğilimlerini gündeme getiren, değişik sunum teknikleriyle kent yaşamını da içine alan projeleri izleyiciye sunuyor. Dünyanın dört bir yanından 78 sanatçının davetli olarak katıldığı sergi, Landesmuseum dışında Münster kentinin farkh yerlerinde halka açık alanlarda gerçekleştirilen projelerden oluşuyor. Ayşe Erkmen'in projesi, Landesmuseum koleksiyonunda bulunan 15. ve 16. yüzyıla ait ünlü heykel kopyalannın, müzenin depo olarak kullanıldığı mekândan helikopterle alınarak müzenin çatısına yerleştirilmesinden ve çatıya daha önce konan heykel in depodaki yenne götürülmesinden oluşuyor. Helikopterin taşıyabilmesi için özel bir sistemle bağlanan heykeller, müzenin çatısına yerleştirilmeden önce Münster kentinin simgesi olan Münster Katedrali'nin etrafında üç kere döndürülüyor. Müzenin deposunda korunan heykellerin haftada bir gün helikopterle havada "sergflenmesini" öneren projesiyle Erkmen, bilinen ölçütlerin dışında farklı bir bakış açısıyla "klasik heykel" sanatını tartışmaya açıyor. Andre, Burea, Graham, Haacke, Kabakov, Le>Vltt Paik, VVeiner, VVest gibi sanatçılann da projelennin sunulduğu sergi nedeniyle tamamı renkli 540 sayfalık kataloğun kapak resminde Erkmen'in projesi yer alıyor. Ayrıca Landesmuseum içinde de açılan sergiye Ayşe Erkmen "Mayınlar" adlı bir vıdeo projesiyle katılıyor. Münster Heykel Sergisi 28 eylüle dek ızlenebilecck. - Son zamanlarda tiyatrolann önüne koyulan engeUer oldukça fazlaydı. Dev- let de 'proje destegini' gecikmeli olarak sağladL Oyunlarayasaklarsürüyor. Siz- ce bunlar tiyBtronun geleceği konusun- da bir karamsaıiığa yol açmrvor mu? Ben tiyatro oynadığım yerlerde böy- le bir olayla karşılaşmadım. Ancak bu tarzda olaylann seneler önce de yaşan- dığını bilıyorum. Günümüzde de hâlâ bu tür olaylann yaşanıyor olmasını bir sanatçı olarak kınıyorum. - Tiyatrolann sponsorlar taranndan destekfcnmesini nasıl karşdıyorsunuz? Ben. yardımcı olabileceklenni düşü- nüyorum. Çünkü artık Devlet Tiyatro- lan'nda bile sponsor firmalann isimle- rini görüyoruz. Ancak, ülkemızde nasıl bir spor sahasının ve okulun yapılmasın- da yine aynı şekilde yardımlar yapılı- yorsa, çok ihtiyacını hissettiğımiz bir ti- yatro binasının yapılması için de aynı yardımlar yapılmalıdır. Tabii ben bilinç- li olarak yapılan bir tiyatro binasından bahsediyorum. Sadece seyiryeri ve sah- nesi olan biryapı değil bahsettiğım. De- taylann göz ardı edilmediği, her alanda sanatçılann ihtıyaçlanna cevap verebi- lecek bir yer gerekli. İzleyici sayısuıda düşüş var -Tiyatro seyircisinde gözle görülür bir azalma söz konusu. Bilet fiyatlanndaki artış gerçek neden olabilir mi? tzmir'de gerçekten geçen seneye gö- re izleyici sayısının daha az olduğunu görüyorum. Seyirci sayısındaki azalma- nın nedeni insanlann bu mevsimde şe- hir dışına çıkmalan olabilir. Bir süre sonra Çeşme'de de oyunumuzu sahne- leyeceğiz. Orada katılımın nasıl olaca- ğını ben de merak ediyorum. Dış ülke- lerle karşılaştırdığımda ise bizdeki fı- yatlann çok uygun olduğunu görüyo- rum. Ancak şunu hemen belirtmek la- zım, orada çalışan insanın aylık geliri ile bizde çalı- şan insanın geliri arasmda çok büyük fark var. - Yeni sezonda programı- nıwlahangio\unlaryerala- cak? Ben. geçen sezonda üç oyun oynadım, "Aktör Ke- an", "Çetin Ce\iz" ve "Ye- ni Baştan". Bu arada yıne Gencay Gürün'ün sahneye koyacağı yeni bir proje ge- lişti. Fransız yazar Jasmine Aradza'nın "Art" (Sanat) adlı oyununun hazırlıklan- nın önemli birkısmını hazi- ran ayında bitirdik. Oyuncu kadrosu üç erkekten oluşan bu oyunda rollen ben. Cü- neyt Türd ve Can Gûrzap paylaşıyoruz. Eylül ayında "Yeni Baştan" adlı oyunu- muzu Ankara da sahneler- ken "Sanat" adlı oyunun da provalannı tamamlamayı ve sezonun açılışını An- kara'da yapmayı plan- lıyoruz. Ekım ayında da ts- tanbullu seyircilerimizle buluşacağız. Gooti Vibration' en iyi siıgle seçUi • Kültür Servisi - 'Beach Boys'un 1967 yılında çıkardığı "Good Vibration" 'single'ı 140 profesyonel rock müzikçı tarafından bugüne kadarkı en iyi single olarak seçildi 1966 yılında bestelenen "Good Vibration" ilk kez Beach Boys tarafından seslendinldi. Beach Boys, Beatles'ın 'Stravvberry Fıeldes Forever" ve Bob Dylan'ın "like astravvberry" gibi parçalannı kılpayı da olsa geçti. Jüride. Ray Davies. Paul McCartney, Rod Stevvart, Tina Turner, Trevor Horo, Shadovv Marton, Shel Talmy. Tony Visconti, Don Was gibi ünlüler bulunuyordu. Tarihi Darphane'de hattasonu • Kültür Servisi - Tarihi Darphane binalannda cumartesi günü saat 13.00'te Yeni Yüksektepe Kültür Derneği'nin Artvin yöresi folkor gösterisi, saat 15.00'te ise yıne Yeni Yüksektepe Kültür Derneği Donkişot Tiyatro Toplulugu'nun '"Eskı Fotoğraflarla Istanbul" konulu şiirdinletisi, saat 17.00'de ise Talip Kargı Türk Tasavvuf Musikisi Toplulugu'nun konseri yer alıyor. Pazar günü saat 13.00 ve 15.00'te Ali Balkı'nın "Evren Sevgisi ve Yaşamın Gızemi" konulu saydam gösterisi, saat 17.00'de de Erensya Seferadi'nin "Seferad müziği" konseri izlenebilir. Örter sokak çocukları için /OPçalıyc• Küitür Servisi - 28 temmuz pazartesi akşamı Istanbul Büyükşehir Beledıyesi, Beşiktas Beledıyesi, Sony Müzik Yapım ve Türk Philips'in desteği ile gitarist besteci Hasan Cihat Örter'in solist olarak katılacağı "Sokaklann Çatısı Yoktur" başlıklı bir konser düzenlenecek. Konsenn bütün geliri Sokak Çocuklan Gönüllülen Derneği'nin "umut evi" projesine destek olmak amacıyla kullanılacak. Konsere Şebnem Ferah, Özlem Tekin, Teoman. Melvan, Yusuf Taşkın ve Çağn da konuk sanatçı olarak katılacak. Sokak Çocuklan Gönüllülen Derneği daha önce yapılan çalışmalann sürdürülmesi, daha fazla çocuğun rehabilıte edilebileceği, eğitim alıp konaklayabıleceği, kurulan atölyelerde el becerilerini geliştirip topluma kazandınlabileceği "bir umut evi" projesi için çeşıtli etkinlikler gerçekleşriririyor. Hemen hemen bütün enstrümanlan çalabilen, eğitıminı Berkeley Müzik Akademısı'nde tamamlayan, bine yakın besteye imza atmış bir sanatçı Örter. Sanatçı son albümü 'Re-Formation'da 18. yüzyılın ünlü Türk bestecilerinin eserlerinı reforme ederek yeniden yorumlayıp nevv-age ile vvorld music tarzına uyarladı. "Asya'mn Sesi" Pop Müzik Sarkı Yarısması I Kültür Semsi - Kazakistan'ın Alma Ata kentinde, 'Asyanın Sesi" Pop Müzik Şarkı Yanşması düzenleniyor. Yanşmaya Italya, Hindistan. Hırvatistan, lrlanda, Yugoslavya, Çın, Endonezya. Malezya. Moğolistan, Kazakistan, Azerbaycan. Gürcıstan. Ürdün, Rusya, Bulganstan, Türkiye. Mısır gibi ülkclerden sanatçılar katılıyor. Yanşmaya katılacak olan eserlen. Antoine Yvernault (Fransa), Raymond Harris (ABD), Ojars Grasmanıs (Litvanya), Shay Hennesy (lrlanda), Sergey Vinnikov (Rusya). Murat Irgaliev (Kazakistan). Ramez Nazmi (Mısır), Bisser Kirov (Bulgaristan). Xu Peidong (Çin), Fauzia Abdul Rauf (Malezya), Selmi Andak (Türkiye), Richart Svveret (ABD)'dan oluşanjüri değerlendirecek. Yanşmaya aynca Sofıa Rotaru (Ukrayna), Rosa Rymbaeva, Bauyrzhan Isaev. Makpal Zhunusova (Kazakistan), "Ivanushki International". "Lube". Alyona Svıridova, Murat Nasyrov, Anastasiya (Rusya), Belinda Carlısle (Ingiltere), "Soultans"(Almanya), Corona (tngiltere), Gibson Brothers (Martinik Adası), Ye Fan (Çin) ve Angelica Varum (Rusya) konuk sanatçı olarak katılıyor. İdil Birefe fahri doktora unvanı Kültür Servisi-Bu yıl 30. kuruluş yıldönümünü kutlayan Hacettepe Üniversitesi, dünyaca ünlü piyanıst tdil Bıret'e fahri doktora unvanı verecek. Hacettepe Üniversitesi nin 30. kuruluş yıldönümü kutlamalan kapsamında bilime. insanlığa, banşa, sanata, spora ve doğaya evrensel nitelikte katkıda bulunan kişilere 'fahri doktora' verilecek. Hacettepe Üniversitesi, sanat dalında dünyaca ünlü piyanist tdil Biret'e, spor dalında ilk Türk kadın pilotu Sabiha Gökçen'e, bilım dalında Prof. Izzet Baysal'a, Connecticut Üniversitesi Ortadoğu lslam ve Türk Tarihi Bölümü'nden Prof. Howard Rfed'e, Dünya Sağlık Teşkilatı Aıle Sağlığından Sorumlu İcra Müdürü Prof. Tomris Turmen ile Mısır Eğitim Bakanlığf ndan Prof. Hussein Kamel Bahaa El- Din'e fahri doktora unvanı verecek. Hacettepe Üniversitesi kurucusu lhsan Doğramacı ile eski rektörlere de şükran plaketinin verileceği tören, 3 kasımda yapılacak. Törende aynca, İdil Biret, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvan lisans dönemi öğrencilerinden kurulu 110 kişilik senfoni orkcstrası eşliğinde bir dinleti sunacak. BUGUN • BOĞ,\ZİÇİ ÜNİVERStTESİ SİNEMA KULÜBÜ etkinliklen kapsamında Murat Dıkmen Salonu'nda bugün saat 19.00'da "Bir Erkeğin Anatomisı" adlı film izlenebilir. • RUMELİHİSARI KONSERLERİ kapsamında Rumelihisan'nda bugün saat 21.00'de Nilüfer konseri izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle