03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Atatürk'e Özgü Kararlılık Gerek! MUSTAFA GAZALCI^, 5 5 hükümetm programı 7 Temmuz 1997 tanhınde, TBMM'de okundu Arkasın- dan gûvenoyu da aldı Prog- ramda 8 yıllık eğıtımle ılgıh şunlaryazılmış "Sekiz vılhk zorunlu ve kesintısiz 0- köğretmı (lemel eğitinı) uygulamav a ko- nulacaktır." Dılenz Atatürk'e özgü ka- rarlılık ıçensındesınızdır \navasanın 24 maddesı gereğınce "İlköğretim ve ortaöğretim kurumla- nnda zorunlu dın külturu ve ahlak öğ- reümıne devam edflecektır. Bunun dn şında dın eğıfjmı ve ogretımı, ancak ki- şilenn kendı ısteğıne. kuçukkrin de ka- nuni temsılcılennın talebıne bağİKÜr. İs- teğe bağtı Kuran kursianndan ve hafiz- uk eğiumınden Diyanet İşleri Baskanb- ğı sorumludur" (Hu Prog Sayfa 26- 27) Programda 8>ıllık zorunlu cğitim uy- guiamaya konulacaktır dendığı halde. zaman belırtılmemıştır Beklentı. bu uygulamanın bütûn yurtta, bu yıl yapıl- masıdır Ders yılı başladığmda hıçbır çocuğun 8 yıllık uygulamanın dışmda tutulmamasıdır Yıne programda anayasanın gereğı olarak dın derslennın zorunlu okutula- cağı behrtıldıkten sonra "Bunun dışın- da din eğrtimi ve öğretiminin" ısteğe bağlı olarak yapılacağı belırtılmış Bundan amaç, ilköğretim ve ortaöğre- tımde zorunlu dın derslennın dışmda DerGn Bşk CHP PM Uyesı ısteğe bağlı dın eğıtırru mı yapılacak9 Ya da ısteyenler bır yandan okurken okul dışında Dıyanet'e bağlı Kuran kurslanna mı gıdecek9 Eğer öyle ıse çocuk ilköğretim v aşın- da bır yandan okulda bılımsel bır yan- dan da Kuran kursunda dınsel eğıtım- den geçecek demektır Bu eğıtım açı- sından doğru değıl 9 sınıftanonce ilköğretim okullann- da "Din Külrürü \e Ahlak Bilgisi- dı- şında ısteğe bağlı da olsa dın eğıtimı ya- pılmamalıdır -Din Külturu ve Ahlak Bilgisi" der- sı de anayasadakı zorunluluk hukmu kalkıncaya değın, haftada bır saat ve notsuz olarak okutulmalıdır Bu ders de adına uygun bır ıçenğe kavuşturulma- lı. gerçekten dınler kultûrü \ e ahlak an- layışı vermelıdır Mayıs 1996'dayapılan 15 Mıllı Eğı- tım Şûrası'nda (MEŞ) ilköğretim ko- mısyonunda, "Müak, resim. beden eği- timL din kültürü ve ahlak bilgısı dersie- ri notla değerlendınlmemelıdir"' goru- şu benımsenmıştır Ancak genel kurul- da, Mıllı Eğııtm Bakam'nın da karşı çıkmasıyla bu görûş kabul edılmemış, eskısı gıbı bırakılmıştır Bılındığı gıbı REFAHYOL hüküme- tının aynlmasına yol açan nedenlerden bınsı 8 yıllık zorunlu eğıtımdır Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın 20 yıl aradan sonra bır sol partıye venlmesı, hûkümet protokolunda ve programında 8 yıllık kesintısiz eğıtımın uygulanaca- ğının açıklanması, olumludur Bırara Sayın Mesut Ydmazve Saym BülentEcevh açıklamalannda"8yıllık eğhim için pilot uvgulamalar yapaca- ğız. genel uvgulamalara sonra geçece- ğiz" demesı, düş kınklığına yol açmış- tı Gerçı sayın Ecevıt sonra yaptığıaçık- lamada pılot uygulamadan amaç gen kalmış yoksul bolgelerde eğıtım har- camalannın devletçe karşılanması ol- duğunu söyledı Aslında 1971 Nibat Erün hükumetı zamanından ben 8 yıl- lık ilköğretim uygulamalan başlamış- tı Devlet o zamandan bu yanaokulla- nnı genellıkle ilköğretim okullan dıye yaptırmıştır 1973 yılında çıkan Mıllı Eğıtım Temel Kanunu nun 22 madde- sındc "ilköğretim. 6-14 vaşlanndakiço- cuklann eğitinı veöğretimini kapsar. 11- köğretim, kız ve erkek butün vatanda- jalar ıçin zorunludur ve devlet okulla- nnda parasızdır." Anayasanın 82 maddesı, "İlköğre- tim kız ve erkek butün vatandaştar için zorunludur ve dev let okullannda para- sEdır" dıyerek ılkogretımın butunlü- ğünü kabul etmış 7 Beş Yıllık Kalkınma Planına gır- mış, 13 Mayıs 1996'dayapılan 15 Mıl- lı Eğıtım Şûrası'nda kararlaştınlmış Yasalarbu denlı açıkken bırakın ışın eğıtım yönunu çocuklanmızın bıraz daha fazla çağdaş eğıtım almasını. 8 yıllık kesintısiz eğıtimı hemen uygula- mamak, görevı yapmamak, yasalan uy- gulamamak demektır Şımdıye değın kesintısiz 8 yıllık zo- runlu eğıtıme karşı çıkanlann gerekçe- len 15 MEŞ'te ve 28 Şubat MGK ka- rarlanndan sonrakı tutumlannda bellı oldu Hıçbır bılımsel, eğıtımsel gerek- çe ılenye süremıyorlar Iİen çağdaş ül- kelerdekı uygulamaalarla ılgılı verdık- len orneklenn doğru olmadığı kısa sü- rede ortaya çıktı Onlar eğıtım bırlığını, laık, akılcı. çağdaş bır eğıtım ıstemı- yorlar Kımse Kuran kurslannı ve ımam-hatıp lıselenru (İHL) 8 yılla ka- patmadığı halde, kamuoyuna yanlış bıl- gı verdıler, dın duygulannı somürdüler Konu, dinsel ya da siyasal değiL eği- timsekür. Çağın ve ülke gerceklerinin davattığı bır uvgulamadır, İlkokuldan sonra sokağa atılan ço- cuklann üç yıl daha çağdaş, laık, para- sız eğıtımden yararlanması, sayısı üç buçuk mılyonu geçen "çocuk işçi" sö- mürüsünün onlenmesıdır Çığnenen öğretım bırhğının sağlanmasıdır Eğıtımdekı kentle-koy, erkekle-kız aynmının, eşıtsızlığmm bır ölçüde gı- denlmesıdır Çocuğa 9 sınıftakı yönlendırmeyle bılrnçlı meslek seçımının tanınmasıdır Özetle, ülkemız ınsanının 8 yıllık la- ık, demokratık bır eğıtımle vurttaş ola- rak çağdaş ınsan olarak vetıştırmekhr Bu denli yaşamsal bır konuyu hangi gerekçe) le ohırsa ofeun hiçbır hukume- tin daha fazla ertelemesı hakkı değildir. Kavnak olarak Dunva Bankası ile bu konuda yapıbnış anlâşma var, o kulla- nılabttir. Kaldı kı bu, ülkemız çocuklannın gençlennın eğıtimı sorunudur Herşey- den önce bızı ılgılendınr Kaynak ya- ratılır, gerekırse yenı vergı düzenleme- sıne gıdılır Ek butçede 8 yıllık konu göz önüne alınarak pay aynlabılır Sonuç: Konu yetennce tartışılmıştır Uzmanlar, öğretmenler, öğrencı örgüt- len, partıler, ışçı ve ışveren kunıluşla- n, demokratık kıtle örgutlen. askerler, sade yurttaşından cumhurbaşkanına değın herkes düşüncesını soylerruştır Kım ne düşünüyor bellıdır Kesintısiz 8 yıllık zorunlu eğıtımın hemen uygu- lanması ıçın küçük bır azınlık dışmda genış bır kamuoyu desteğı vardır Mıllı Eğıtım Bakanlığı, bırçok kez açıkJamıştır "Hazırlıldartanıamdır,si- yasal iradeyi beküyoruz" dıye Yapılacak ış bellıdır Var olan ılko- kullara6 smıf, ortaokullara 5 sınıfaçı- lır, yenı ilköğretim okullan yapımına hız venlır Taşımalı, yatılı bölge okul uygulamalanndan yararlanılır Emeklılıldenne dokunmadan bırçok emeklı oğretmen sözleşmelı olarak ye- nı öğretmenler yetıştınnceye değın ça- lıştırılabılır Önemlı olan nıyettır Nıyetınız ve ka- rarlılığınız varsa güçlûkJen yenersınız Aturk'un harf devnmını hemen (sav- saklamadan) başlatma kararlılığını anımsayın Umutlar bır kez daha boşa çıkanlmamalıdır Yınelıyorum 8 yıl- lık kesintısiz zorunlu eğıtım, sulandınl- madan, savsaklamadan bütün yurtta bu yıl kesınkes uygulamalıdır ARADABIR M. KEMALYILMAZ Cahit Kütebi de GitU Şaır Cahrt Kulebi'yı de 21 Hazıran gunu oğleyın Ankara da Maltepe Camısı'nde alkışlarla uğurladık sonsuzluğa Genye anılannı ve şıııiennı bırakıp gıttı Dostlan da bırer bırer gıdınce, anılar da unutulur, kaybolmaya başlayabılır; ama şıırten hep yaşayacak Şaırler de olur, ama şıır yaşar Gerçek şıın oldurme- ye hıç kımsenın, zamanın bıle gucu yetmez Camıden eve dondum, kıtaplığımı kanştırdım "Vartık Yayınevı"n\n çıkardığı Yeşeren Otlar'\n 2 ba- sısı geçtı elıme Meslektaşım Cahrt Kulebı, bu krta- bını, "Azızdostum Kemal Yılmaz'a" dıye ımzalamış Tanh 3 Kasım 1959 Baktım 38 yıl olmuş 1 Yıllar ne çabuk geçıyor, omur ne çabuk bıtryor 1 Krtabın ar- ka kapağındakı tanrtma yazısı, "Genç şaırienmız arasında artık ustalığı şuphe gotürmeyen bırkaç ad- dan bın olan Cahıt Külebı " dıye başlıyor Sonra en altta krtabın eden gozume ılıştı 2lıra Yanlış okuma- dınız, 2 (ıkı) lıra, guçlu, kuvvetlı, aslan gıbı 2 lıra "Hepınız öleceksınız 1 1 Tann katına çıkacaksınız utanmadan 1 1 Ruhlannız koyup kaçacak sızı' I Top- raklara gömuleceksınız " Cahrt Kulebı "Ölumlû ınsanlarıçın"'yazdığı bu şı- ınyle korkutuyor benı "Cehennemde" adlı şımnde "Ölüm arasıra yokluyorbenı I Oturuyor geçıp kar- şıma I Daha, dıyor, daha vaktın gelmedı I Sonra donüp gıdıyorbaşkasına " Neyleyım kı bu kez otum onu alıp goturdu O da zaten bılıyordu boyle olaca- ğını "Bır gun benı de alıp gıdecek I Ne ışe yaranm bıl- mem 7 I Tann katında utangaç, becenksız, I Zayı- fım, cehenneme gıremem " Olum onu 80'ınde aldı goturdu Bu dunyada, eğı- tım alamnda, sanatta, polrtıkada, Turk Dıl Kuru- mu'nda çok ışe yaradı Cahıt Kulebı Mekânı cennet- tır kuşkusuz Hastaneye duşmeden once son kez onu Çanka- ya'dakı evınde zıyaret etmıştık Ayakla^ şıştı, yunı- mekte zorluk çekıyordu Zıyaretımız onu mutlu et- mıştı Konuştu, konuştu, konuştu Heyecanla an- latıyordu, yorulmak bılmıyordu Yureğı kafası tap- taze ıdı Bır ınsanı yaşatan yureğı ve kafası olsa ge- rek Onlan taze tutmaya çalışmalıyız "Bır melek su taşıdı, I Bın sennlık taşıdı uzaktan I Bın yeşıllık getırdı I Yıldınm gıbı, ama sessız I Çı- menlersokun ettı kara topraktan" dıyordu o Veşe- ren Otlar şıınnde Şaırler âşık olmadan da aşkı tanır ve yaşar Şaır- ler olumu olmeden de tanır ve yaşar Yeşeren Otlar yalnız komayacak onu Bır başka şaır, bır başka Cahrt, 1960 oncesı, yıne Ankara'dan uğurladığımız Cahrt Srtkı Tarancı, "Grf- tıkçe artıyoryalnızlığımız" demıştı Yaşlanıp da yal- nızlığı artmayan var mı'' Eşını ve gencecık oğlunu kaybettıkten sonra, Cahrt Kulebı'nın deyalnızlığı her geçen gun artıyordu Ankara'da sanatçı dostlan onu arasıra yokluyordu Ama, en vefalı dostlan Samı Ka- raören aılesı olmuştur Sık sık Istanbul'dan onu zı- yarete gelıyor, yalnızlığını paylaşıyortardı "Ataturk Kurtuluş Savaşı'nda" şıınnı yazan, "Bu toprak bızım yurdumuzdur, I Delı gonül yû- cesıne çıkar I Bır uveyık olur, uçar gıder, I Arda- han 'dan Edırne 'ye, I Edıme 'den Ardahan 'a kadar" dıyen şaır, yurdumuzun "gökyüzünden kara kara bulutlan kovan", "KemalPaşayenılmezyığıt, şanlı komutan" dıye haykıran şaır, unutulmayacaktır Demokratik Yerel Yapılanma: Antalya Orneği AV. NAZIM TURAL Antaha D emokratık sıstem, vazgeçılmez- lığı yanında. uygulanması en güç sıstem olma özellığı ıle ozellık- le ülkemız gıbı demokratık gele- nek ve külturün olgunlaşmadığı eğıtım düzeyı gelışmemış ülke- lerde antı demokratık ozlemlen besleyen so- runlu bır sıstem olarak algılanabılmektedır Öte yandan, çağımızda yasanan ozgürluk ala- nındakı değışımler. yerel talepler katı merkezı- yetçı sıstemlenn kendılennı yenılemelennı, bı- reylenn ve sosyal gruplann ıstek bınkım ve ye- teneklennı ortaya çıkaracak modellenn süratle uygulamaya konulmasını zorunlu hale getır- mektedır Demokratıkleşme alanında yaşanan gelışme- ler, yerel ıstemler (talepler) ve sıvıl demokratık hareketın geldığı nokta, demokrası ıle yerel yö- netım arasındakı ılışkılenn yenıden ele almma- sının yorumlanmasmı gerektınr boyutlara ulaş- mıştır Sıstemm sorgulandığı ve guçlu merkez- cı yapının ülke gelışım ve kalkınması yanında demokratık sıstemı gelıştırme ve yerleştırme onunde engelleyıcı olduğu goruşunun gıderek taraftar kazandığı ulkemızde, >erel yonetımler ve sıvıl orgütler, sıstemı demokratıkleştırmede ön plana çıkmaktadırlar Yerel yönetım bınmı olarak beledıyeler, hal- kın oylanyla gelen bır meclıs ve başkan ortaya çıkarmış olsa da partı mekanızması ve dısıplını nedenıyle. halkın ıradesı tam yansıyamadığı gı- bı, yerel yönetımde halkın kaiılımı gerçekleşe- memekte, merkezı yonetıme vönelık eleştınler yerel yönetım ıçın de geçerlı olmaktadır Avrupa Yerel Yonetımler Şartı'nı çekınceler- le de olsa ımzalamış bulunan ulkemızde yerel yönetımlen daha özerk kılma yolunda adımlar atılması beklenırken özerklığın kullanılabılme- sı yerel demokratık külturün, yerel katılımcılı- ğın gelışmesını zorunlu kılmaktadır Çağımızda. demokrası kavramının oncelıkle "sivil top)um n u çağnştırması, sıvıl örgutlenn her alanda olduğu gıbı yerel yönetımlenn karar alma surecınde yer almasını gerektırmektedır Kentm tum sıvıl orgüt temsılcılennı bır araya getıren, mevcut yapının dışmda oluşturulmuş. meclısler ulkemızde demokratık sıstemı kur- mada öncelıklı konuyu oluşturan, bır araya gel- me, yonetıme ılışkın ortak kararlar verme, or- tak çözümler üretme. ortak tavır koyma alışkan- lıgını kazandırma ışlevı ıle yurttaşlık ve kentlı- lık bılınç ve külturünün gelışımı ıçın öğretıcı kurum nıtelığı kazanmaktadırlar Kent konseylen. mevcut sıstem ıçınde, partı mekanızması dışmda kalan, yonetıme ve karar alma sûrecıne katılamayan genış kıtlelenn dış- lanmışlık duygusunu yenecek, bır yandan kent- lı olarak ışlevsel olma. kente sahıp çıkma duy- gulannı gelıştınrken aynı zamanda yurttaş ve kentlı olarak sahıp olunması gereken sorumlu- luk duygusunu da gelıştırmeye büyük katkı ya- pacaktır Ulkemızde yıllardır sözü edılmekle bırlıkte katı bürokrası geleneğı ve muhafazakârlığın kı- nlamayışı nedenıyle yol alınamayan demokra- tık sıstemın başta gelen özellıklennden olan şef- faflık konusunda da. kent konseylennın ağırlık kazanmalan, gozleyıcı, denetleyıcı, sorgulayıcı fonksıyonlar elde etmelenyle basan saglanabı- lecektır Küreselleşmenın getıreceğı olası olumsuz et- kıler ve çevre gıbı konulara duyarlı aktıf sıvıl ör- gütlenn, yerel kararlann alınma sûrecıne katılı- mı, sürdürülebılır kalkınma, sürdürülebılırkent- ler kavramlannın benımsendığı gunumüzde ay- nca önem taşımaktadır Öte yandan sıvıl orgütlenn oluşturduğu guç- lü konseyler, sıyası lıderlen, en doğru modelle- nn bulunması ve yerel düzeyde de olsa yapısal değışım ıçın zorlayabılecek en güçlü demokra- tık baskı grubunu oluşturacaktır Tüm bu değerlendırmeler ışığında Antalya Buyukşehır Beledıye Başkanı'nm gınşımı ve Akdenız Beledıyeler Bırlığı organizasyonuyla toplanan Kent Konseyı, yerel katılımcılığın ge- lıştınlmesınde örnek gınşım olarak buyük önem taşımaktadır Konsey, Antalya'da bulunan tüm sıvıl örgüt- len, meslek kuruluşlannı, demeklen, vakıflan, sıyası partı temsılcılennı bır araya getıren yapı- sı, halkın tüm katmanlannı temsıl nıtelığı kazan- mış "halk medisi*" olma özellığı ıle kentın en bü- yük demkoratık platformunu oluşturmaktadır Konseyın sürdürülebılır bır kent yaratma amacı çerçevesınde, ekonomık ve sosyal konulan ele alan 11 ayn komısyon halınde örgütlenerek sı- vıl örgüt temsılcılennın sorumluluk üstlendığı, özgür tartışma ortamı ıçınde fikır üreten çalış- ma gruplan oluşturması, kentlıler ıçın çok önemlı fırsat oluşturmaktadır Antalya Kent Konseyi orneğının ülke bütünü- ne yaygmlaşması ve süreklılık kazanması yerel yönetımlenn yenıden yapılanması konusunda gündeme gelen çeşıtlı modellenn başansı ıçın öncelıklı koşulu oluştururken ulkemızde çok geç kalınan demokratıkleşme külturu ve katılım- cılığı gelıştırmeye büyük katkı sağlayacaktır TARTTŞMA Neredeydiniz? esı olmakla r onur duyduğum bır demeğın şubelennden bınnm yönetım kurulunda görevlı bulunuyorum Bunu özellıkle vurgulamak ıstedım, çünku merkez yönetım kurullan kadar şube yonetımlen de şu ya da bu nedenle burokratık konular güvenlık onlemlen gıbı engellerle sık sık karşılaşırlar Çoğunlukla, duzenledığımız eğıtım, kultür ve sanat ağırlıklı konuşmalar paneller ıçın güçlükler çıkanlmış, hatta adı topluma mal olmuş konuşmacılanmız ıçın bıle "ikametgâh" belgesı ıstenmıştır Zaman zaman da başvuru tanhı one sürülerek etkınlığın engellenmesı gıbı tehdıtlerle karşılaşınz Bu etkınlıkler her defasında, güvenlık bahanesı ıle gelen görevlılenn denetımınde tutulur Bu yasal uygulamalar, hıçbır yanlışlığa, kötü amaca yer bırakmamaya kararlı bu denetımler bızım ulkemızde yapıhyor da her gün bır başkasını duyduğumuz, okuduğumuz tanık olduğumuz volsuzluldar, cınayetler hırsızlıklar, cumhunyetımızın, devletımızın varlığına yonelık gınşımler bır başka ülkede mı oluyor9 Demokrasının nımetlennden (') kımler yararlandın lmakta7 Bızlere, "sizi gidi Atatürk'ün çağdaş, ilerici, yurtsever kadınlan sizi, sakın haaa" der gıbı parmaklannı sallayanlar kımler 9 Bır kamyonun ortaya çıkardığı pıslıklenn yanından gozlennı kapayarak. burunlannı tıkayarak geçenler mı9 REFAHYOL hukümetının destekçısı, ülkenın düne kadar ıçınde bulunduğu durumun tek sorumlusu olduğu halde hâlâ ortalıkta bır kahramanmış gıbı dolaşıp yûzümuze bakabılen hanım, kurtancısına bıraz daha yaranabılmek ıçın olsa gerek şunlan söylemedı mı9 Amaçladıklan şenat devletınm ıştahı ıle ağzı sulanan, salyası yapay gözyaşlanna kanşan bu Refah sozcüsü ıçın, bu sozlen ıle kışkırtıcılık yaptığı, asıl kışkırtanın bu olayı 1990 yılından bu yana bıldığı halde bugün ortaya çıkaran kışı olduğunu vurgulamadı mı 9 Nıye bu konuşmalar ıçın bugüne kadar kovuşturma yapılmamış 9 Evet, niye yapmamışlar? Ilencı, çağdaş, yurtsever ınsanlanmızın her gün bıraz daha çoğalarak katıldığı bu güzel derneklenmızın eylemlennı denetım altında bulunduran görevlılenmız, ınsana sadece ığrenme duygusu veren o adanı koca koca salonlarda yoğun bır dmleyıcı kıtlesme açıkça. korkmadan -bunu her konuşmasında belırtıyor- konuşurken, cıhat çağnsı yaparken neredeydıler9 Oraya gıttılerse eğer, o yerlerdekı adalet bınmlenne bunu nıye bıldırmedıler9 Bıldırdılerse nıye bu kışı hakkında ışlem yapılmadı9 Yapıldıysa bu her akşam karşımıza çıkan çeşıtlı tanhlerdekı bır dızı konuşma nasıl gerçekleştı9 Bu sorulan bınlennın yanıtlaması gerek Sız neredeydiniz sağlı sollu sıyası partılenmız, Içışlen bakanlanmız, savcılanmız, yargıçlanmız, emnıyet müdürlen 9 Refah'm, ıdeolojısını açıkça haykırması ıçın Almanya'dan ıthal ettığı bu 'şey'ın yüce Meclısımızın çatısı altına gırmesme nasıl göz yumdunuz'' Bu sorulann yanıtlan, bence o kışının hezeyanlanndan daha büyuk ve cıddı bır onem taşıyor Tiirkan Eıidn İstanbul SİMAV İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo 1997 942 Kambıyo Senetlen (Çek, Polıçe, Emre Muharrer Senet) üzennde hacız yolu ıle yapı- lacak takıp taleplennde ödeme emn 1 - Alacaklı ve varsa vekılının adı, soyadı ve ıkametgâhı Ercüment Sönmez Vekılı Av Mehmet Erdımen-Sımav 2- Borçlunun ve varsa kanunı temsılcısının adı, soyadı ve ıkametgâhı Alı Tank, Çem- bercder Çarşısı, No 10 Kütahya- 3- Alacağm Türk parasıyla tutan, faız mıktan ve ışlemeye başladıği gün 1 490 000 000 - TL asıl alacak 1 126 000 - TL ıht hac harcı 4 500 000 - TL ıht hac vek ûcretı 1 495 626 000 -TLnın takıp tanhınden ıtıbaren ışleyecek %85 banka reeskont faızı, ıcra gıderlen ve ücretı vekalet ıle bırlıkte tedıyesı 4- Senet ve tanhı 10 5 1997 vade tanhlı senet 5- Bır terekeye karşı yapılan takıplerde mırasçılann adlan soyadlan ve ıkametgâhlan Yukanda yazılı borç ve masraflan ışbu ödeme emnnın teblığı tanhınden ıtıbaren on gün ıçınde ödemenız, takıp dayanagı senet kambıyo senedı nıtelığını haız değılse, keza takıp dayanagı senet altındakı ımza sıze aıt olmadığı ıddıasında ısenız 5 gün ıçınde açık- ça bır dılekçe ıle Tetkık Mercıı Hâkımlığı'ne bıldırmenız, aksı takdırde kambivo senedın- dekı ımzanın sızden sadır olmuş sayılacağı, ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız senede dayanan takıp konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkûm edıleceğınız, borçlu olmadığınız ve>a borcun ıtfa veya ımhal edıldığı veya alacağın zamanaşımına uğ- radığı hakkında veya yetkı ıtırazınız varsa bunu sebeplen ıle bırlıkte 5 gün ıçınde Tetkık Mercıı Hâkımlığı'ne bır dılekçe ıle bıldırerek tetkık mercıden ıtırazınızın kabulune daır bır karar getırmedığınlz takdırde cebn ıcraya devam olunacağı, ıtıraz edılmedığı ve borç ödenmedığı takdırde 10 gün ıçınde 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapıs ıletazyıkolunacağınız, hıç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız aynca hapısle cezalandınlacağınız ıhtar olunur 23 05 1997 Basın 30912 TEŞEKKÜR Amelıyatımı başanyla gerçekleştıren Alman Hastanesı Başhekımı Prof. Dr. EROL DÜREN Prof. Dr. GÖKSEL KALAYCIOĞLU Prof. Dr. METÎN DÜREN ıle Alman Hastanesı'nın hemşıre ve tum personelıne teşekkür edenm KEMAL AKYER SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1996 70 Davacı Yunus Ablak ıle davalılar Sanoğlan Mal Mudürlüğü ve Alamettın Beledıye Baş- kanlığı nm aralannda görülmekte olan tescıl davasında venlen ara karan vereğınce Sanoğlan ılçesı Alamettın Kasabası Pencerelı mevkıınde kaın. doğusu ve batısı de- re güneyı dağ ve kuzeyı çeşme ve dere ıle çevrelı nızalı yenn davacı Yunus Ablak adına tescılı yapılacağından bu yer üzennde bır hak ıddıa edenlenn Sanoğlan Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın 1996/70esassayılı ve25 9 1997 duruşmada günlu dosyaya müracaatlan ılan olunur Basın 28243 HAMDULLAH ERBtL Sevgili arkadaş Hamdullah Erbil'i sevgiyle anıyoruz. HAMBURGLU DOSTLARIN PENCERE Deyyus Kavgasımn ÖzüL Parlarnentoda patlayan 'deyyus kavgası'mn us- tunden bırkaç gun geçınce ofketer yatıştı, kızışan mılletve(<ıllen soğudu, sennkanhlıkla olayı ırdeleme- nın zamanıdır Her şeyden once bır noktanın altını çızeyım Deyyus ıkı 'Y' ıle yazılır Takıyye bır 'Y' ıle mı, ıkı 'V'ıle mı yazılır, drye uz- manlar tartışadursunlar, deyyus derken Tien ke- manın yayı gıbı uzatmazsan pezevenklığın raconu eksık kalır kı, dılımızde anlamı ses vurgusuyla guç- lenen bıu tur sozcukler az değildir - Katıhhpe' - Şılllık' - Mell'uni 'Y' harfinın boynuzlan, deyyus sozcuğunun ku- lağına kupe gıbı takılır • TV rıanka bır aygıt1 Çeş.rtlı kanallarda 'deyyus kavgası'n\ kaç kez ız- ledık? CHP'h Sabri Ergül Meclıs'te "Deyyus-u ek- ber dışan" levhasını açtıktan sonra Refah sırala- nndan bır gurultu koptu, gobeğını kıçını toparlaya- rak koşmaya çalışan çember sakallı dıncı kardeş- lenmızın saldınsı gorulecek şeydı1 Sıyasetbılımı adına değertı bır belgesel ortaya çıktı' Bılmem kı trtız bır yonetmen gıbı 'deyyus kavgast'm onlarca kez seyretmek, Refah'ta Avrupalı bır Hınstıyan De- mokrat Partı kımlığı arayan safdıllere yeterlı dersı verebılır mı!.. • Hazretı Isa demış kj "Sana tokat atana, ötekı yanağını çevır' " Lâf-ı guzaftır bu, Hınstıyanlığın tanhı, kanlı zu- lumlenn brtmektukenmek bılmez sıcılını oluşturur, ama Islamın kılıcı gunumüzde bıle kınına gırmedı Pekı, Islamın geçmışınde, bılgelığın ıncelığını yo- ğurarak erdemın çılesınde dostluğun gonuldaşlı- ğını yaşam bıçemı gıbı ozumseyen yok mu? Olmaz olur mu1 Bayezıd-i Bistamı bır bayram sabahı hamama grtmış, gusul edıp çıkmış sokakta yururken bırev- den başına bır leğen kul dokmuşler Bistamı şukretmış - Ey gönül, demış, ben cehennemın ateşıne la- yıkım, başıma kül doktüler dıye kızar mıyım' Muslumanlık tanhı, hak yolunda takvanın ımbı- ğınden suzulmeye çalışan dervışlenn ozyaşamla- nyla doludur, ama guncel şenat kavgasımn siya- sal çatışmalan, Cezayır'den Afganıstan'a dek ser- gılenen kanlı oykulerle dolup taşıyor Refahçılann kaşlan çatık, suretlen bozuk, yurek- len çatal çatal Pekı, ıçlennde dervış meşreplıler, yucegonullu- ler, hoşgorululer yok mu? Var, ama seslen çıkamaz. • Olayın ozu ne? Refahçı Şevkı Yılmaz, parlamentoya ağza gel- mez kufurlerie veryansın etmıştı "Deyyuslar, pezevenkJeri " CHP'h Sabn Ergul, bunu protesto etmek ıçın Meclıs'te pankart açtı "Deyyus-u ekber dışan' " Refahçılar bırdenbıre Şevkı Yılmaz'ı korumak hırsında sılahlı saldınya geçtıler Geçerler Televızyonda onlarca kez oynatılan filmı dıkkat- le ınceledım, saldırgan Refahçılann yuzlen, Madı- mak Otelı'nde 35 aydını dın dın yakanlann vesıka- lık fotoğraflarına benzıyordu Olayın ozu budur Sevgili Babamız •# Hilmi Oztarhan; Bıze küçuk vaşlardan baslavarak msan olmanın önemını oğrettığın ıçın güzel sanatlan sevdırdığın onlarsız vaşamanın çölde vasamaktan farksız olduğunu anlamamıza yardım ettıgınıçın Tanhımızı ogrenıp başta sevgılı varlığımız. kurtancımız, ulu önder Ataturk olmak uzere bütün cumhunyet dönemı kahramanlanmızın ve onlan anlavamayan zavallı korkaklanmızın avırdına vanp dogru değerlendırme yapabıimemıze katkıda bulunduğun ıçın, CHP'den Manısa Mılletvekılı olduğun 1946-50 yıllannda, çok partılı demokrası sürecme geçışı sadece bıçımsel bır oluş olmaktan öte gerçekleştırmek gerektıgıne ınandığın ıçın, Sıvası havatının sona erebılecegını bıldığın halde gereklı olan adıl ve dürûst seçım vasasının çıkanlmasına, senın gıbı dûşunen dönem arkadaşlannla bırlıkte çalıştıgın ıçın, Bütûn hayatın boyunca kırlı çıkar ılışkılenne karşı çıkarak. YW\ sevgısmı ve onurunu. kendı onurunla bırlıkte her şevden üstün tutarak yaşamanın erdemını davranışlannla bıze ögrettığın ıçın Senın çocuklann olarak, alnımız açık ve gururlu vaşamamızı ve bûtun bunlan kendı çoculdanmıza da ogretmenıızı sağladığın ıçın, sana sonsuz tesekJcûrler edenz Huzur ıçınde ol sevgılı babamız ÇOCUKLARIN HAMDULLAH ERBIL ve her seher vaktı akan suyun ustünden şavkı vuruyor bûyük hasretının... Arkadaşların adına Fent Barut T.C. ERDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994/439 Esas 1996/313 Karar Davacı Adnan Cıcıler tarafından davalılar Alı Cıner vs aleyhlenne açtığı alacak davasmın yapılan dunjşma- sı sonunda mahkememızce venlen 17 9 1996 tanhlı ka- rar ıle Erdek Ilçesı H Paşa Mahallesı Çugra mevkıınde bulunan pafta 3 ada 46, parsel 31 de kayıtlı tasınmaz- da davacı Adnan Cıcıler'ın yapmış olduğu masraf topla- mı 174 082 451 -TL üzennden davanın kabulune fazla- ya ılışkın taiebın reddıne daır venlen hüküm halen Tem- sıl Mah 4 Yol Ankara adresınde ıkamet eden davalılar Alı Cıner ıle Ahmet Cıner'e tebiığ edılemedığınden ışbu davalılara yayın tanhmden ıtıbaren 15 gün sonra anlatı- mı yazılı bulunan hukmün tebiığ sayılacağı ılanen tebiığ olunur 29 4 1997 Basın 19531
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle