Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Atatürk'e Özgü Kararlılık Gerek!
MUSTAFA GAZALCI^,
5
5 hükümetm programı 7
Temmuz 1997 tanhınde,
TBMM'de okundu Arkasın-
dan gûvenoyu da aldı Prog-
ramda 8 yıllık eğıtımle ılgıh
şunlaryazılmış
"Sekiz vılhk zorunlu ve kesintısiz 0-
köğretmı (lemel eğitinı) uygulamav a ko-
nulacaktır." Dılenz Atatürk'e özgü ka-
rarlılık ıçensındesınızdır
\navasanın 24 maddesı gereğınce
"İlköğretim ve ortaöğretim kurumla-
nnda zorunlu dın külturu ve ahlak öğ-
reümıne devam edflecektır. Bunun dn
şında dın eğıfjmı ve ogretımı, ancak ki-
şilenn kendı ısteğıne. kuçukkrin de ka-
nuni temsılcılennın talebıne bağİKÜr. İs-
teğe bağtı Kuran kursianndan ve hafiz-
uk eğiumınden Diyanet İşleri Baskanb-
ğı sorumludur" (Hu Prog Sayfa 26-
27)
Programda 8>ıllık zorunlu cğitim uy-
guiamaya konulacaktır dendığı halde.
zaman belırtılmemıştır Beklentı. bu
uygulamanın bütûn yurtta, bu yıl yapıl-
masıdır Ders yılı başladığmda hıçbır
çocuğun 8 yıllık uygulamanın dışmda
tutulmamasıdır
Yıne programda anayasanın gereğı
olarak dın derslennın zorunlu okutula-
cağı behrtıldıkten sonra "Bunun dışın-
da din eğrtimi ve öğretiminin" ısteğe
bağlı olarak yapılacağı belırtılmış
Bundan amaç, ilköğretim ve ortaöğre-
tımde zorunlu dın derslennın dışmda
DerGn Bşk CHP PM Uyesı
ısteğe bağlı dın eğıtırru mı yapılacak9
Ya da ısteyenler bır yandan okurken
okul dışında Dıyanet'e bağlı Kuran
kurslanna mı gıdecek9
Eğer öyle ıse çocuk ilköğretim v aşın-
da bır yandan okulda bılımsel bır yan-
dan da Kuran kursunda dınsel eğıtım-
den geçecek demektır Bu eğıtım açı-
sından doğru değıl
9 sınıftanonce ilköğretim okullann-
da "Din Külrürü \e Ahlak Bilgisi- dı-
şında ısteğe bağlı da olsa dın eğıtimı ya-
pılmamalıdır
-Din Külturu ve Ahlak Bilgisi" der-
sı de anayasadakı zorunluluk hukmu
kalkıncaya değın, haftada bır saat ve
notsuz olarak okutulmalıdır Bu ders de
adına uygun bır ıçenğe kavuşturulma-
lı. gerçekten dınler kultûrü \ e ahlak an-
layışı vermelıdır
Mayıs 1996'dayapılan 15 Mıllı Eğı-
tım Şûrası'nda (MEŞ) ilköğretim ko-
mısyonunda, "Müak, resim. beden eği-
timL din kültürü ve ahlak bilgısı dersie-
ri notla değerlendınlmemelıdir"' goru-
şu benımsenmıştır Ancak genel kurul-
da, Mıllı Eğııtm Bakam'nın da karşı
çıkmasıyla bu görûş kabul edılmemış,
eskısı gıbı bırakılmıştır
Bılındığı gıbı REFAHYOL hüküme-
tının aynlmasına yol açan nedenlerden
bınsı 8 yıllık zorunlu eğıtımdır
Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın 20 yıl
aradan sonra bır sol partıye venlmesı,
hûkümet protokolunda ve programında
8 yıllık kesintısiz eğıtımın uygulanaca-
ğının açıklanması, olumludur
Bırara Sayın Mesut Ydmazve Saym
BülentEcevh açıklamalannda"8yıllık
eğhim için pilot uvgulamalar yapaca-
ğız. genel uvgulamalara sonra geçece-
ğiz" demesı, düş kınklığına yol açmış-
tı Gerçı sayın Ecevıt sonra yaptığıaçık-
lamada pılot uygulamadan amaç gen
kalmış yoksul bolgelerde eğıtım har-
camalannın devletçe karşılanması ol-
duğunu söyledı Aslında 1971 Nibat
Erün hükumetı zamanından ben 8 yıl-
lık ilköğretim uygulamalan başlamış-
tı Devlet o zamandan bu yanaokulla-
nnı genellıkle ilköğretim okullan dıye
yaptırmıştır 1973 yılında çıkan Mıllı
Eğıtım Temel Kanunu nun 22 madde-
sındc "ilköğretim. 6-14 vaşlanndakiço-
cuklann eğitinı veöğretimini kapsar. 11-
köğretim, kız ve erkek butün vatanda-
jalar ıçin zorunludur ve devlet okulla-
nnda parasızdır."
Anayasanın 82 maddesı, "İlköğre-
tim kız ve erkek butün vatandaştar için
zorunludur ve dev let okullannda para-
sEdır" dıyerek ılkogretımın butunlü-
ğünü kabul etmış
7 Beş Yıllık Kalkınma Planına gır-
mış, 13 Mayıs 1996'dayapılan 15 Mıl-
lı Eğıtım Şûrası'nda kararlaştınlmış
Yasalarbu denlı açıkken bırakın ışın
eğıtım yönunu çocuklanmızın bıraz
daha fazla çağdaş eğıtım almasını. 8
yıllık kesintısiz eğıtimı hemen uygula-
mamak, görevı yapmamak, yasalan uy-
gulamamak demektır
Şımdıye değın kesintısiz 8 yıllık zo-
runlu eğıtıme karşı çıkanlann gerekçe-
len 15 MEŞ'te ve 28 Şubat MGK ka-
rarlanndan sonrakı tutumlannda bellı
oldu Hıçbır bılımsel, eğıtımsel gerek-
çe ılenye süremıyorlar Iİen çağdaş ül-
kelerdekı uygulamaalarla ılgılı verdık-
len orneklenn doğru olmadığı kısa sü-
rede ortaya çıktı Onlar eğıtım bırlığını,
laık, akılcı. çağdaş bır eğıtım ıstemı-
yorlar Kımse Kuran kurslannı ve
ımam-hatıp lıselenru (İHL) 8 yılla ka-
patmadığı halde, kamuoyuna yanlış bıl-
gı verdıler, dın duygulannı somürdüler
Konu, dinsel ya da siyasal değiL eği-
timsekür. Çağın ve ülke gerceklerinin
davattığı bır uvgulamadır,
İlkokuldan sonra sokağa atılan ço-
cuklann üç yıl daha çağdaş, laık, para-
sız eğıtımden yararlanması, sayısı üç
buçuk mılyonu geçen "çocuk işçi" sö-
mürüsünün onlenmesıdır Çığnenen
öğretım bırhğının sağlanmasıdır
Eğıtımdekı kentle-koy, erkekle-kız
aynmının, eşıtsızlığmm bır ölçüde gı-
denlmesıdır
Çocuğa 9 sınıftakı yönlendırmeyle
bılrnçlı meslek seçımının tanınmasıdır
Özetle, ülkemız ınsanının 8 yıllık la-
ık, demokratık bır eğıtımle vurttaş ola-
rak çağdaş ınsan olarak vetıştırmekhr
Bu denli yaşamsal bır konuyu hangi
gerekçe) le ohırsa ofeun hiçbır hukume-
tin daha fazla ertelemesı hakkı değildir.
Kavnak olarak Dunva Bankası ile bu
konuda yapıbnış anlâşma var, o kulla-
nılabttir.
Kaldı kı bu, ülkemız çocuklannın
gençlennın eğıtimı sorunudur Herşey-
den önce bızı ılgılendınr Kaynak ya-
ratılır, gerekırse yenı vergı düzenleme-
sıne gıdılır Ek butçede 8 yıllık konu
göz önüne alınarak pay aynlabılır
Sonuç: Konu yetennce tartışılmıştır
Uzmanlar, öğretmenler, öğrencı örgüt-
len, partıler, ışçı ve ışveren kunıluşla-
n, demokratık kıtle örgutlen. askerler,
sade yurttaşından cumhurbaşkanına
değın herkes düşüncesını soylerruştır
Kım ne düşünüyor bellıdır Kesintısiz
8 yıllık zorunlu eğıtımın hemen uygu-
lanması ıçın küçük bır azınlık dışmda
genış bır kamuoyu desteğı vardır
Mıllı Eğıtım Bakanlığı, bırçok kez
açıkJamıştır "Hazırlıldartanıamdır,si-
yasal iradeyi beküyoruz" dıye
Yapılacak ış bellıdır Var olan ılko-
kullara6 smıf, ortaokullara 5 sınıfaçı-
lır, yenı ilköğretim okullan yapımına
hız venlır Taşımalı, yatılı bölge okul
uygulamalanndan yararlanılır
Emeklılıldenne dokunmadan bırçok
emeklı oğretmen sözleşmelı olarak ye-
nı öğretmenler yetıştınnceye değın ça-
lıştırılabılır
Önemlı olan nıyettır Nıyetınız ve ka-
rarlılığınız varsa güçlûkJen yenersınız
Aturk'un harf devnmını hemen (sav-
saklamadan) başlatma kararlılığını
anımsayın Umutlar bır kez daha boşa
çıkanlmamalıdır Yınelıyorum 8 yıl-
lık kesintısiz zorunlu eğıtım, sulandınl-
madan, savsaklamadan bütün yurtta bu
yıl kesınkes uygulamalıdır
ARADABIR
M. KEMALYILMAZ
Cahit Kütebi de GitU
Şaır Cahrt Kulebi'yı de 21 Hazıran gunu oğleyın
Ankara da Maltepe Camısı'nde alkışlarla uğurladık
sonsuzluğa Genye anılannı ve şıııiennı bırakıp gıttı
Dostlan da bırer bırer gıdınce, anılar da unutulur,
kaybolmaya başlayabılır; ama şıırten hep yaşayacak
Şaırler de olur, ama şıır yaşar Gerçek şıın oldurme-
ye hıç kımsenın, zamanın bıle gucu yetmez
Camıden eve dondum, kıtaplığımı kanştırdım
"Vartık Yayınevı"n\n çıkardığı Yeşeren Otlar'\n 2 ba-
sısı geçtı elıme Meslektaşım Cahrt Kulebı, bu krta-
bını, "Azızdostum Kemal Yılmaz'a" dıye ımzalamış
Tanh 3 Kasım 1959 Baktım 38 yıl olmuş
1
Yıllar ne
çabuk geçıyor, omur ne çabuk bıtryor
1
Krtabın ar-
ka kapağındakı tanrtma yazısı, "Genç şaırienmız
arasında artık ustalığı şuphe gotürmeyen bırkaç ad-
dan bın olan Cahıt Külebı " dıye başlıyor Sonra en
altta krtabın eden gozume ılıştı 2lıra Yanlış okuma-
dınız, 2 (ıkı) lıra, guçlu, kuvvetlı, aslan gıbı 2 lıra
"Hepınız öleceksınız
1
1 Tann katına çıkacaksınız
utanmadan
1
1 Ruhlannız koyup kaçacak sızı' I Top-
raklara gömuleceksınız "
Cahrt Kulebı "Ölumlû ınsanlarıçın"'yazdığı bu şı-
ınyle korkutuyor benı
"Cehennemde" adlı şımnde
"Ölüm arasıra yokluyorbenı I Oturuyor geçıp kar-
şıma I Daha, dıyor, daha vaktın gelmedı I Sonra
donüp gıdıyorbaşkasına " Neyleyım kı bu kez otum
onu alıp goturdu O da zaten bılıyordu boyle olaca-
ğını
"Bır gun benı de alıp gıdecek I Ne ışe yaranm bıl-
mem
7
I Tann katında utangaç, becenksız, I Zayı-
fım, cehenneme gıremem "
Olum onu 80'ınde aldı goturdu Bu dunyada, eğı-
tım alamnda, sanatta, polrtıkada, Turk Dıl Kuru-
mu'nda çok ışe yaradı Cahıt Kulebı Mekânı cennet-
tır kuşkusuz
Hastaneye duşmeden once son kez onu Çanka-
ya'dakı evınde zıyaret etmıştık Ayakla^ şıştı, yunı-
mekte zorluk çekıyordu Zıyaretımız onu mutlu et-
mıştı Konuştu, konuştu, konuştu Heyecanla an-
latıyordu, yorulmak bılmıyordu Yureğı kafası tap-
taze ıdı Bır ınsanı yaşatan yureğı ve kafası olsa ge-
rek Onlan taze tutmaya çalışmalıyız
"Bır melek su taşıdı, I Bın sennlık taşıdı uzaktan
I Bın yeşıllık getırdı I Yıldınm gıbı, ama sessız I Çı-
menlersokun ettı kara topraktan" dıyordu o Veşe-
ren Otlar şıınnde
Şaırler âşık olmadan da aşkı tanır ve yaşar Şaır-
ler olumu olmeden de tanır ve yaşar Yeşeren Otlar
yalnız komayacak onu
Bır başka şaır, bır başka Cahrt, 1960 oncesı, yıne
Ankara'dan uğurladığımız Cahrt Srtkı Tarancı, "Grf-
tıkçe artıyoryalnızlığımız" demıştı Yaşlanıp da yal-
nızlığı artmayan var mı'' Eşını ve gencecık oğlunu
kaybettıkten sonra, Cahrt Kulebı'nın deyalnızlığı her
geçen gun artıyordu Ankara'da sanatçı dostlan onu
arasıra yokluyordu Ama, en vefalı dostlan Samı Ka-
raören aılesı olmuştur Sık sık Istanbul'dan onu zı-
yarete gelıyor, yalnızlığını paylaşıyortardı
"Ataturk Kurtuluş Savaşı'nda" şıınnı yazan,
"Bu toprak bızım yurdumuzdur, I Delı gonül yû-
cesıne çıkar I Bır uveyık olur, uçar gıder, I Arda-
han 'dan Edırne 'ye, I Edıme 'den Ardahan 'a kadar"
dıyen şaır, yurdumuzun "gökyüzünden kara kara
bulutlan kovan", "KemalPaşayenılmezyığıt, şanlı
komutan" dıye haykıran şaır, unutulmayacaktır
Demokratik Yerel Yapılanma: Antalya Orneği
AV. NAZIM TURAL Antaha
D
emokratık sıstem, vazgeçılmez-
lığı yanında. uygulanması en güç
sıstem olma özellığı ıle ozellık-
le ülkemız gıbı demokratık gele-
nek ve külturün olgunlaşmadığı
eğıtım düzeyı gelışmemış ülke-
lerde antı demokratık ozlemlen besleyen so-
runlu bır sıstem olarak algılanabılmektedır
Öte yandan, çağımızda yasanan ozgürluk ala-
nındakı değışımler. yerel talepler katı merkezı-
yetçı sıstemlenn kendılennı yenılemelennı, bı-
reylenn ve sosyal gruplann ıstek bınkım ve ye-
teneklennı ortaya çıkaracak modellenn süratle
uygulamaya konulmasını zorunlu hale getır-
mektedır
Demokratıkleşme alanında yaşanan gelışme-
ler, yerel ıstemler (talepler) ve sıvıl demokratık
hareketın geldığı nokta, demokrası ıle yerel yö-
netım arasındakı ılışkılenn yenıden ele almma-
sının yorumlanmasmı gerektınr boyutlara ulaş-
mıştır Sıstemm sorgulandığı ve guçlu merkez-
cı yapının ülke gelışım ve kalkınması yanında
demokratık sıstemı gelıştırme ve yerleştırme
onunde engelleyıcı olduğu goruşunun gıderek
taraftar kazandığı ulkemızde, >erel yonetımler
ve sıvıl orgütler, sıstemı demokratıkleştırmede
ön plana çıkmaktadırlar
Yerel yönetım bınmı olarak beledıyeler, hal-
kın oylanyla gelen bır meclıs ve başkan ortaya
çıkarmış olsa da partı mekanızması ve dısıplını
nedenıyle. halkın ıradesı tam yansıyamadığı gı-
bı, yerel yönetımde halkın kaiılımı gerçekleşe-
memekte, merkezı yonetıme vönelık eleştınler
yerel yönetım ıçın de geçerlı olmaktadır
Avrupa Yerel Yonetımler Şartı'nı çekınceler-
le de olsa ımzalamış bulunan ulkemızde yerel
yönetımlen daha özerk kılma yolunda adımlar
atılması beklenırken özerklığın kullanılabılme-
sı yerel demokratık külturün, yerel katılımcılı-
ğın gelışmesını zorunlu kılmaktadır
Çağımızda. demokrası kavramının oncelıkle
"sivil top)um
n
u çağnştırması, sıvıl örgutlenn
her alanda olduğu gıbı yerel yönetımlenn karar
alma surecınde yer almasını gerektırmektedır
Kentm tum sıvıl orgüt temsılcılennı bır araya
getıren, mevcut yapının dışmda oluşturulmuş.
meclısler ulkemızde demokratık sıstemı kur-
mada öncelıklı konuyu oluşturan, bır araya gel-
me, yonetıme ılışkın ortak kararlar verme, or-
tak çözümler üretme. ortak tavır koyma alışkan-
lıgını kazandırma ışlevı ıle yurttaşlık ve kentlı-
lık bılınç ve külturünün gelışımı ıçın öğretıcı
kurum nıtelığı kazanmaktadırlar
Kent konseylen. mevcut sıstem ıçınde, partı
mekanızması dışmda kalan, yonetıme ve karar
alma sûrecıne katılamayan genış kıtlelenn dış-
lanmışlık duygusunu yenecek, bır yandan kent-
lı olarak ışlevsel olma. kente sahıp çıkma duy-
gulannı gelıştınrken aynı zamanda yurttaş ve
kentlı olarak sahıp olunması gereken sorumlu-
luk duygusunu da gelıştırmeye büyük katkı ya-
pacaktır
Ulkemızde yıllardır sözü edılmekle bırlıkte
katı bürokrası geleneğı ve muhafazakârlığın kı-
nlamayışı nedenıyle yol alınamayan demokra-
tık sıstemın başta gelen özellıklennden olan şef-
faflık konusunda da. kent konseylennın ağırlık
kazanmalan, gozleyıcı, denetleyıcı, sorgulayıcı
fonksıyonlar elde etmelenyle basan saglanabı-
lecektır
Küreselleşmenın getıreceğı olası olumsuz et-
kıler ve çevre gıbı konulara duyarlı aktıf sıvıl ör-
gütlenn, yerel kararlann alınma sûrecıne katılı-
mı, sürdürülebılır kalkınma, sürdürülebılırkent-
ler kavramlannın benımsendığı gunumüzde ay-
nca önem taşımaktadır
Öte yandan sıvıl orgütlenn oluşturduğu guç-
lü konseyler, sıyası lıderlen, en doğru modelle-
nn bulunması ve yerel düzeyde de olsa yapısal
değışım ıçın zorlayabılecek en güçlü demokra-
tık baskı grubunu oluşturacaktır
Tüm bu değerlendırmeler ışığında Antalya
Buyukşehır Beledıye Başkanı'nm gınşımı ve
Akdenız Beledıyeler Bırlığı organizasyonuyla
toplanan Kent Konseyı, yerel katılımcılığın ge-
lıştınlmesınde örnek gınşım olarak buyük önem
taşımaktadır
Konsey, Antalya'da bulunan tüm sıvıl örgüt-
len, meslek kuruluşlannı, demeklen, vakıflan,
sıyası partı temsılcılennı bır araya getıren yapı-
sı, halkın tüm katmanlannı temsıl nıtelığı kazan-
mış "halk medisi*" olma özellığı ıle kentın en bü-
yük demkoratık platformunu oluşturmaktadır
Konseyın sürdürülebılır bır kent yaratma amacı
çerçevesınde, ekonomık ve sosyal konulan ele
alan 11 ayn komısyon halınde örgütlenerek sı-
vıl örgüt temsılcılennın sorumluluk üstlendığı,
özgür tartışma ortamı ıçınde fikır üreten çalış-
ma gruplan oluşturması, kentlıler ıçın çok
önemlı fırsat oluşturmaktadır
Antalya Kent Konseyi orneğının ülke bütünü-
ne yaygmlaşması ve süreklılık kazanması yerel
yönetımlenn yenıden yapılanması konusunda
gündeme gelen çeşıtlı modellenn başansı ıçın
öncelıklı koşulu oluştururken ulkemızde çok
geç kalınan demokratıkleşme külturu ve katılım-
cılığı gelıştırmeye büyük katkı sağlayacaktır
TARTTŞMA
Neredeydiniz?
esı olmakla
r
onur
duyduğum bır
demeğın
şubelennden
bınnm yönetım
kurulunda görevlı
bulunuyorum Bunu
özellıkle vurgulamak
ıstedım, çünku merkez
yönetım kurullan kadar
şube yonetımlen de şu ya
da bu nedenle burokratık
konular güvenlık
onlemlen gıbı engellerle
sık sık karşılaşırlar
Çoğunlukla,
duzenledığımız eğıtım,
kultür ve sanat ağırlıklı
konuşmalar paneller ıçın
güçlükler çıkanlmış,
hatta adı topluma mal
olmuş konuşmacılanmız
ıçın bıle "ikametgâh"
belgesı ıstenmıştır
Zaman zaman da başvuru
tanhı one sürülerek
etkınlığın engellenmesı
gıbı tehdıtlerle
karşılaşınz Bu
etkınlıkler her defasında,
güvenlık bahanesı ıle
gelen görevlılenn
denetımınde tutulur
Bu yasal uygulamalar,
hıçbır yanlışlığa, kötü
amaca yer bırakmamaya
kararlı bu denetımler
bızım ulkemızde
yapıhyor da her gün bır
başkasını duyduğumuz,
okuduğumuz tanık
olduğumuz volsuzluldar,
cınayetler hırsızlıklar,
cumhunyetımızın,
devletımızın varlığına
yonelık gınşımler bır
başka ülkede mı oluyor9
Demokrasının
nımetlennden (') kımler
yararlandın lmakta7
Bızlere, "sizi gidi
Atatürk'ün çağdaş, ilerici,
yurtsever kadınlan sizi,
sakın haaa" der gıbı
parmaklannı sallayanlar
kımler
9
Bır kamyonun ortaya
çıkardığı pıslıklenn
yanından gozlennı
kapayarak. burunlannı
tıkayarak geçenler mı9
REFAHYOL
hukümetının destekçısı,
ülkenın düne kadar ıçınde
bulunduğu durumun tek
sorumlusu olduğu halde
hâlâ ortalıkta bır
kahramanmış gıbı dolaşıp
yûzümuze bakabılen
hanım, kurtancısına bıraz
daha yaranabılmek ıçın
olsa gerek şunlan
söylemedı mı9
Amaçladıklan şenat
devletınm ıştahı ıle ağzı
sulanan, salyası yapay
gözyaşlanna kanşan bu
Refah sozcüsü ıçın, bu
sozlen ıle kışkırtıcılık
yaptığı, asıl kışkırtanın
bu olayı 1990 yılından bu
yana bıldığı halde bugün
ortaya çıkaran kışı
olduğunu vurgulamadı
mı
9
Nıye bu konuşmalar
ıçın bugüne kadar
kovuşturma yapılmamış
9
Evet, niye yapmamışlar?
Ilencı, çağdaş, yurtsever
ınsanlanmızın her gün
bıraz daha çoğalarak
katıldığı bu güzel
derneklenmızın
eylemlennı denetım
altında bulunduran
görevlılenmız, ınsana
sadece ığrenme duygusu
veren o adanı koca koca
salonlarda yoğun bır
dmleyıcı kıtlesme açıkça.
korkmadan -bunu her
konuşmasında belırtıyor-
konuşurken, cıhat çağnsı
yaparken neredeydıler9
Oraya gıttılerse eğer, o
yerlerdekı adalet
bınmlenne bunu nıye
bıldırmedıler9
Bıldırdılerse nıye bu kışı
hakkında ışlem
yapılmadı9
Yapıldıysa bu her akşam
karşımıza çıkan çeşıtlı
tanhlerdekı bır dızı
konuşma nasıl
gerçekleştı9
Bu sorulan bınlennın
yanıtlaması gerek
Sız neredeydiniz sağlı
sollu sıyası partılenmız,
Içışlen bakanlanmız,
savcılanmız,
yargıçlanmız, emnıyet
müdürlen
9
Refah'm, ıdeolojısını
açıkça haykırması ıçın
Almanya'dan ıthal ettığı
bu 'şey'ın yüce
Meclısımızın çatısı altına
gırmesme nasıl göz
yumdunuz''
Bu sorulann yanıtlan,
bence o kışının
hezeyanlanndan daha
büyuk ve cıddı bır onem
taşıyor
Tiirkan Eıidn
İstanbul
SİMAV İCRA DAİRESİ'NDEN
DosyaNo 1997 942
Kambıyo Senetlen (Çek, Polıçe, Emre Muharrer Senet) üzennde hacız yolu ıle yapı-
lacak takıp taleplennde ödeme emn
1 - Alacaklı ve varsa vekılının adı, soyadı ve ıkametgâhı Ercüment Sönmez Vekılı Av
Mehmet Erdımen-Sımav
2- Borçlunun ve varsa kanunı temsılcısının adı, soyadı ve ıkametgâhı Alı Tank, Çem-
bercder Çarşısı, No 10 Kütahya-
3- Alacağm Türk parasıyla tutan, faız mıktan ve ışlemeye başladıği gün
1 490 000 000 - TL asıl alacak
1 126 000 - TL ıht hac harcı
4 500 000 - TL ıht hac vek ûcretı
1 495 626 000 -TLnın takıp tanhınden ıtıbaren ışleyecek %85 banka reeskont faızı,
ıcra gıderlen ve ücretı vekalet ıle bırlıkte tedıyesı
4- Senet ve tanhı 10 5 1997 vade tanhlı senet
5- Bır terekeye karşı yapılan takıplerde mırasçılann adlan soyadlan ve ıkametgâhlan
Yukanda yazılı borç ve masraflan ışbu ödeme emnnın teblığı tanhınden ıtıbaren on
gün ıçınde ödemenız, takıp dayanagı senet kambıyo senedı nıtelığını haız değılse, keza
takıp dayanagı senet altındakı ımza sıze aıt olmadığı ıddıasında ısenız 5 gün ıçınde açık-
ça bır dılekçe ıle Tetkık Mercıı Hâkımlığı'ne bıldırmenız, aksı takdırde kambivo senedın-
dekı ımzanın sızden sadır olmuş sayılacağı, ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız senede
dayanan takıp konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkûm edıleceğınız,
borçlu olmadığınız ve>a borcun ıtfa veya ımhal edıldığı veya alacağın zamanaşımına uğ-
radığı hakkında veya yetkı ıtırazınız varsa bunu sebeplen ıle bırlıkte 5 gün ıçınde Tetkık
Mercıı Hâkımlığı'ne bır dılekçe ıle bıldırerek tetkık mercıden ıtırazınızın kabulune daır
bır karar getırmedığınlz takdırde cebn ıcraya devam olunacağı, ıtıraz edılmedığı ve borç
ödenmedığı takdırde 10 gün ıçınde 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmanız,
bulunmazsanız hapıs ıletazyıkolunacağınız, hıç mal beyanında bulunmaz veya hakıkate
aykın beyanda bulunursanız aynca hapısle cezalandınlacağınız ıhtar olunur 23 05 1997
Basın 30912
TEŞEKKÜR
Amelıyatımı başanyla gerçekleştıren
Alman Hastanesı Başhekımı
Prof. Dr. EROL DÜREN
Prof. Dr. GÖKSEL KALAYCIOĞLU
Prof. Dr. METÎN DÜREN
ıle Alman Hastanesı'nın hemşıre ve
tum personelıne teşekkür edenm
KEMAL AKYER
SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No 1996 70 Davacı Yunus Ablak ıle davalılar
Sanoğlan Mal Mudürlüğü ve Alamettın Beledıye Baş-
kanlığı nm aralannda görülmekte olan tescıl davasında
venlen ara karan vereğınce Sanoğlan ılçesı Alamettın
Kasabası Pencerelı mevkıınde kaın. doğusu ve batısı de-
re güneyı dağ ve kuzeyı çeşme ve dere ıle çevrelı nızalı
yenn davacı Yunus Ablak adına tescılı yapılacağından
bu yer üzennde bır hak ıddıa edenlenn Sanoğlan Aslıye
Hukuk Mahkemesı'nın 1996/70esassayılı ve25 9 1997
duruşmada günlu dosyaya müracaatlan ılan olunur
Basın 28243
HAMDULLAH
ERBtL
Sevgili arkadaş
Hamdullah Erbil'i
sevgiyle anıyoruz.
HAMBURGLU
DOSTLARIN
PENCERE
Deyyus Kavgasımn ÖzüL
Parlarnentoda patlayan 'deyyus kavgası'mn us-
tunden bırkaç gun geçınce ofketer yatıştı, kızışan
mılletve(<ıllen soğudu, sennkanhlıkla olayı ırdeleme-
nın zamanıdır
Her şeyden once bır noktanın altını çızeyım
Deyyus ıkı 'Y' ıle yazılır
Takıyye bır 'Y' ıle mı, ıkı 'V'ıle mı yazılır, drye uz-
manlar tartışadursunlar, deyyus derken Tien ke-
manın yayı gıbı uzatmazsan pezevenklığın raconu
eksık kalır kı, dılımızde anlamı ses vurgusuyla guç-
lenen bıu tur sozcukler az değildir
- Katıhhpe'
- Şılllık'
- Mell'uni
'Y' harfinın boynuzlan, deyyus sozcuğunun ku-
lağına kupe gıbı takılır
•
TV rıanka bır aygıt1
Çeş.rtlı kanallarda 'deyyus kavgası'n\ kaç kez ız-
ledık? CHP'h Sabri Ergül Meclıs'te "Deyyus-u ek-
ber dışan" levhasını açtıktan sonra Refah sırala-
nndan bır gurultu koptu, gobeğını kıçını toparlaya-
rak koşmaya çalışan çember sakallı dıncı kardeş-
lenmızın saldınsı gorulecek şeydı1
Sıyasetbılımı
adına değertı bır belgesel ortaya çıktı' Bılmem kı
trtız bır yonetmen gıbı 'deyyus kavgast'm onlarca
kez seyretmek, Refah'ta Avrupalı bır Hınstıyan De-
mokrat Partı kımlığı arayan safdıllere yeterlı dersı
verebılır mı!..
•
Hazretı Isa demış kj
"Sana tokat atana, ötekı yanağını çevır' "
Lâf-ı guzaftır bu, Hınstıyanlığın tanhı, kanlı zu-
lumlenn brtmektukenmek bılmez sıcılını oluşturur,
ama Islamın kılıcı gunumüzde bıle kınına gırmedı
Pekı, Islamın geçmışınde, bılgelığın ıncelığını yo-
ğurarak erdemın çılesınde dostluğun gonuldaşlı-
ğını yaşam bıçemı gıbı ozumseyen yok mu?
Olmaz olur mu1
Bayezıd-i Bistamı bır bayram sabahı hamama
grtmış, gusul edıp çıkmış sokakta yururken bırev-
den başına bır leğen kul dokmuşler
Bistamı şukretmış
- Ey gönül, demış, ben cehennemın ateşıne la-
yıkım, başıma kül doktüler dıye kızar mıyım'
Muslumanlık tanhı, hak yolunda takvanın ımbı-
ğınden suzulmeye çalışan dervışlenn ozyaşamla-
nyla doludur, ama guncel şenat kavgasımn siya-
sal çatışmalan, Cezayır'den Afganıstan'a dek ser-
gılenen kanlı oykulerle dolup taşıyor
Refahçılann kaşlan çatık, suretlen bozuk, yurek-
len çatal çatal
Pekı, ıçlennde dervış meşreplıler, yucegonullu-
ler, hoşgorululer yok mu?
Var, ama seslen çıkamaz.
•
Olayın ozu ne?
Refahçı Şevkı Yılmaz, parlamentoya ağza gel-
mez kufurlerie veryansın etmıştı
"Deyyuslar, pezevenkJeri "
CHP'h Sabn Ergul, bunu protesto etmek ıçın
Meclıs'te pankart açtı
"Deyyus-u ekber dışan' "
Refahçılar bırdenbıre Şevkı Yılmaz'ı korumak
hırsında sılahlı saldınya geçtıler
Geçerler
Televızyonda onlarca kez oynatılan filmı dıkkat-
le ınceledım, saldırgan Refahçılann yuzlen, Madı-
mak Otelı'nde 35 aydını dın dın yakanlann vesıka-
lık fotoğraflarına benzıyordu
Olayın ozu budur
Sevgili Babamız
•#
Hilmi Oztarhan;
Bıze küçuk vaşlardan baslavarak msan olmanın önemını
oğrettığın ıçın güzel sanatlan sevdırdığın onlarsız vaşamanın
çölde vasamaktan farksız olduğunu anlamamıza yardım
ettıgınıçın Tanhımızı ogrenıp başta sevgılı varlığımız.
kurtancımız, ulu önder Ataturk olmak uzere bütün cumhunyet
dönemı kahramanlanmızın ve onlan anlavamayan zavallı
korkaklanmızın avırdına vanp dogru değerlendırme
yapabıimemıze katkıda bulunduğun ıçın,
CHP'den Manısa Mılletvekılı olduğun 1946-50 yıllannda, çok
partılı demokrası sürecme geçışı sadece bıçımsel bır oluş
olmaktan öte gerçekleştırmek gerektıgıne ınandığın ıçın,
Sıvası havatının sona erebılecegını bıldığın halde gereklı olan
adıl ve dürûst seçım vasasının çıkanlmasına, senın gıbı
dûşunen dönem arkadaşlannla bırlıkte çalıştıgın ıçın,
Bütûn hayatın boyunca kırlı çıkar ılışkılenne karşı çıkarak.
YW\ sevgısmı ve onurunu. kendı onurunla bırlıkte her şevden
üstün tutarak yaşamanın erdemını davranışlannla bıze
ögrettığın ıçın
Senın çocuklann olarak, alnımız açık ve gururlu vaşamamızı
ve bûtun bunlan kendı çoculdanmıza da ogretmenıızı
sağladığın ıçın, sana sonsuz tesekJcûrler edenz
Huzur ıçınde ol sevgılı babamız
ÇOCUKLARIN
HAMDULLAH ERBIL
ve her seher vaktı
akan suyun ustünden
şavkı vuruyor
bûyük hasretının...
Arkadaşların adına
Fent Barut
T.C.
ERDEK ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994/439 Esas
1996/313 Karar
Davacı Adnan Cıcıler tarafından davalılar Alı Cıner
vs aleyhlenne açtığı alacak davasmın yapılan dunjşma-
sı sonunda mahkememızce venlen 17 9 1996 tanhlı ka-
rar ıle Erdek Ilçesı H Paşa Mahallesı Çugra mevkıınde
bulunan pafta 3 ada 46, parsel 31 de kayıtlı tasınmaz-
da davacı Adnan Cıcıler'ın yapmış olduğu masraf topla-
mı 174 082 451 -TL üzennden davanın kabulune fazla-
ya ılışkın taiebın reddıne daır venlen hüküm halen Tem-
sıl Mah 4 Yol Ankara adresınde ıkamet eden davalılar
Alı Cıner ıle Ahmet Cıner'e tebiığ edılemedığınden ışbu
davalılara yayın tanhmden ıtıbaren 15 gün sonra anlatı-
mı yazılı bulunan hukmün tebiığ sayılacağı ılanen tebiığ
olunur 29 4 1997
Basın 19531