Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
TURKIYE
Istanbul _Y 26 Sinop 23
Edirne PB 27 Samsun 25
Kocaeli 25 Trabzon 24
Çanakkale PB 28 Giresun
Izmir
Y 23
Manisa
30 Ankara
31 Eskişehir
Y 24
Y 23
Aydın A 32 Konya B 24
Denizli 30 Sıvas 23
Zonguldak Y 23 Antalya A 33 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
32
32
35
35
33
34
30
27
23
Yurdun kuzey kesjmlen
parçalt ve çok bufutlu,
Marmara'mn ctoğusu.
Karadenız ıle Iç ve Doğu
Anaddu'nun kuzeyı sa-
ğanak ve yer yer gök gu-
rultülu saganak yagışlı,
öteki yerier az bulutfu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığında önemlı bır
değışıklık olmayacak.
Rüzgâr kuzey ve batı
vönlerden hafif ara sra
orta kuvvette yağış
antnda yer yer kuvetli o-
larak esecek
AVR¥PI
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
PB
Y
Y
Y
PB
PB
23
22
24
25
23
24
27
25
Münih PB 27 Milano
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Hb
Y
PB
Y
Y
Y
PB
Y
2b
24
33
23
25
22
30
31
Y 25
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
A
A
A
Y
A
Y
A
22
40
32
35
26
32
30
33
Şam 32
QAç.k <T*% Parçalı bulutlu l Çok bdutlu Yağmurkj Kart Solukar , Gök gûnütûKJ
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lan alanında Batı standartlannın 'çok gerisinde'
olduğuna işaret ediliyor.
Işkence sûrüyor. Yargısızinfazlar ve kayıplar de-
vam ediyor. Yetkililerin işkenceyi durdurma iste-
ğine rağmen, güvenlik güçlerinin faaliyetlerini
kontrol etmede sonın çıkıyor.
Laikliğin güçlendirilmesi ve antilaik çevrelerfe
mücadelede, ordu 'özel bir rol' oynuyor. Bakanlar
Kurulu, MGK'nin karaıiannı dikkate almakzorun-
da."
Daha bir yığın yargı.
Yazsınlar. Fark etmez. "Bizim başımız dik!"
"Gündem 2000" adı verilen raporda Türkiye'nin
tam üyelik kapsamına alınmasını engelleyen satır-
lara geldiklerinde komisyonda tartışma çıkıyor.
Dış ilişkiler sorumlusu Hans Van Der Broek,
"tam üyeliğe almadıklan Türkiye'yi, AB'nin nasıl
uyutacağını" soruyor ve hiç degilse "Öyle bir 'kı-
lıf hazırlayalım ki dışlanmayı Türkiye kabul edile-
bilir bulsun " demeye getiriyor.
Zaten AB'nin derdi; Türkiye'yi hem AB'ye - çok
kez yazdık, en azından 2030'lara kadar - tam üye
yapmamak, hem de Ankara'nın dışlandtğı duygu-
suna kapılmasını engellemek.
Orta bir yol mu? Türkiye'nin aday ülke olarak
"Sürekli Avrupa Konferansı" içine alınması.
Yunanlı ile Belçikalı bu "kılıfa" bile nza göster-
miyor. Komisyon Başkanı Santer, "Türkiye'ye üye
olabileceğine dairyanlış fıkir vermeye devam et-
memeyi" oğütlüyor. Kısacası, adam AB'nin, er-
kekçe Türkiye'yi üye yapmayacağını ilan etmesi-
ni istiyor.
Sonunda bulduklan formül gayet açık: "Tam üye
almayalım, dışlamayahm, ama uyutalım."
'Fevkalade'si noksan
Van Der Broek, dayanamıyor, "Türkiye'yi hem
Avrupa 'nın yanı başında tutmak istiyoruz hem de
üye olabileceğini düşünmüyonız. Bu çelişkiyi na-
sıl aşacağız?" diyor.
Evet, nasıl aşacaklar?
Zira "bizim başımız dik"! Dik başı aşmak zor mu
zor.
Komisyonun eğilimleri acı bir reçete gibi art ar-
da geliyor. Ama bir umut ışığı yakıyortar Türkiye'ye.
"Nihai karan AB'nin hükümetler kanadının vere-
ceği" duyuruluyor.
lyi, iyi. Hükümetlerin önüne geldi mi sorun; "bi-
zim başımız dik"!
Bizi yakan sadece Avrupa ülkeleri değil. Bizi asıl
yakan iç politıkada fiyaka yapmak, büyük başan-
lara imza atmaya hazırlandığı izlenimi vermek için
- maalesef - uzun süre Başbakanlık, son zaman-
larda da Dışişleri kottuğuna layık görülen bir kafa,
bir zjhojyefe"
Arifi tarffehacet yok ama, marifetlerinden birini
yinelerken adını söylemek zorunlu. Şaibe Hanım
hükümetten gitti gitmek üzereyken, yaklaşık bir ay
önce 11 aday ülkenin başbakanı ile katıldığı AB'nin
Amsterdam toplantısından döner dönmez ne söy-
ledi, anımsıyor musunuz:
"Bugün tarihi bir gün. Türkiye artık genişleyen
Avrupa içinde yerini almıştır. Şimdi amacımız ilk
aşamada üye olacak ülkelerin en önüne geçmek-
tir."
Kuşkunuz olmasın; Dışişleri Bakanı srfatıyla ya-
pılan bu irdeleme anında çevrilerek AB ülkelerinin
başkentlerine bildiriliyor.
Biz bu kafayla AB kapısı önünde bekliyoruz. Ka-
ragöz perdesindeki yansımalar gibi, "Yarbana bir
üyelik" diye diye.
Varsın olsun, "bizim başımız dik"!
Başımız öylesine dik ki, Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel Madrid'deki NATO toplantısında bir
vesile karşılaştığı Helmut Kohl'e "Şu bizim tam
üyelik" diyecekoluyor... Kohl'den biryakjnma, bir
yakınma.
Türkiye'deki siyasi kavgalann aynı gün Alman-
ya'daki Türklere yansımasını anlatıyor, anlatıyor.
Paris'tekı NATO toplantısında Türkiye'ye asık
çehreyle bakan Avrupalılann, REFAHYOL'un isti-
fasından sonra, Madrid'deki NATO toplantılannda
Demirel'e çok çok iltifatiar ettiği bizzat Demirel ta-
rafından söylendi ve Cumhurbaşkanımız övgüler-
den etkilenmiş dönerken yurda:
"Başımız dik!" diye buyurdular.
Oysa Avrjpa'nın Türk politikasından sonra De-
mirel eksik söylemiş olmuyor mu?
"Başımız 'fevkalade' dik!"
Savcılık
Akşener'e
soruşturmaANKARA (Cumhurryet
Bürosu) - Geielkurmay
BaşkanlığTnn Içişleri
Bakanı Menl Akşener
hakkındaki sıç duyurusu
Ankara Cunhuriyet
Başsavcılığına uJaşti.
Alınan bilgre göre,
Genelkurma' Başkanlığı.
Ankara Cunhuriyet
Başsavcılığından suç
duyunısunuı "gereğtain"
yapılmasiru sterken,
Adalet Bakalığı'na da
" b a y verd Tûrk Ceza
Yasası'mn \nayasa
kuruluştara ve kamu
şahayederB tahkn-"
hûkümlerindûzenleyen
159. maddeıne göre
başsavcılılconışturma
başlatabilrns için yine
yasa gereği ıdalet
Bakanlığı'ran ızin
isteyecek. B iznin
verilmesi dhumunda
yapılacak soruşturmada
suç unsuru saptanırsa
Akşener'in, yargılanması
için dokunulmazlığının
kaldınknasını isteyen
fezleke düzenlenebilecek.
Eski tçişleri Bakanı
Akşener. "köstebek
skandah" savlan ile ilgili
olarak bir süre önce
düzenlediği basın
toplantısında çeşitli
açıklamalarda
bulunmuştu. Genelkurmay
Başkanlığı, Akşener'in
açıklamalannın "Türk
Silahh Kuvvetferi'nin
manevi şahsiyetini alenen
tahkir ve tezyif"
niteliğinde olduğu
gerekçesiyle TCY'nin
159. maddesine göre
yargılanmasını istemişti.
Söz konusu madde. 1
yıldan 6 yıla kadar ağır
hapis cezasıru öngörüyor.
Demirel: Avrupa bizi unutuyor
• Baştarafı 1. Sayfada
rak "Ben Meclis iradesinin çıkma-
smı sağladım. 278 imzanın sağhkh
oimadığı sonradan gorûJdü" dedi.
Demirel, devletin kunımlan ara-
sında artık bir çatışma görmediği-
ne dikkat çekerek erken seçimin
Meclis'in ve hükümetin meselesi
haline geldiğine işaret etti. Demi-
rel. Gürcistan Parlamento Başkanı
ZurapJvaniabaşkanlığındaki par-
lamento heyeti ile yaptığı görüş-
mede de Türkiye'nin Avrupa'nın
bir parçası olduğunu da kaydede-
rek . "Gerçi Avrupa, bazen Türki-
ye'yi bir parçası sayar. bazen say-
maz. Savunma meselekrinde bizi
sayar, ama sofra gelince pek say-
maz. Yemek zamanı gekiiği zaman
unutuluruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Demirel, Gür-
cistan'daki temaslannı tamamlaya-
rak dün yurda döndü. Demirel'i,
TBMM Başkanı MustafaKalemli.
Başbakan Mesut Yılmaz. Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı. Başbakan Yar-
dımcısı ve Savunma Bakanı İsmet
Sezgin karşıladı. Uçakta gazeteci-
lerin sorulannı yanıtlayan Demi-
rel. "Hâlâ devletin kunımlan ara-
sında çatışma öngörüyor musu-
nuz" sorusuna "Görmüyorum"
yanıtını verdi. Hükümetin kurul-
ması konusunda yaptığı görevlen-
dirmenin doğru olduğunu kayde-
den Demirel. "278 imzanın sağhk-
b oimadığı sonradan görüldü. Hâ-
lâ da oimadığı gözüküyor. Ben ona
göre hareketetseydim ve tabk) böy-
le çıksaydu o zaman benim halim
nice olurdu? Ben Meclis iradesinin
çıkmasını sağladım. Hiç yanlış bir
şe>' yok. Hiç kimsevi incitecek bir
şe>' de yok" dedi.
Demirel, mevcut hükümetin
Türkiye'nin temel sorunlannın al-
tından kalkma zamanının olup ol-
mayacağının sorulması üzerine,
-Bilmem Id. l manm ki hükümet
programı başanyla yüriisün. Ben
bunu her hükümet için sövledim.
Herkesin de istemesi lazını" dedi.
Demirel, RP'nin sisteme adapte
olup olamadığına ilişkin bir soru-
ya. "Beni bu tür tarttşmalann içi-
ne sokmayın. Sağ ve sol kavTamla-
n değtşti. Doktrinler yıprandL Tony
Blaır'e bakın. Daha çok duygusal
değerleri kullanarak iktidara gel-
dL Sizce RP adapte oMu mu" dedi.
Bir gazetecinin. "Olmadı" demesi
üzerine, Demirel, "Siz söylediniz"
dedi.
Demirel. "Türkiye'nin sorunla-
nnı yeni hükümete aktaracak mı-
smız" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Ben, her hükümete iyi niyetie
yaklaşınm. Ben hükümeti kurum
olarak savununım, siyasal olarak
savunmam. Kurum olarak gördük-
lerimi, değerlendirmelerimi akta-
nnm."
Demirel, Gürcistan Parlamento
Başkanı Zurap Jvaniabaşkanlığın-
KKTC'ye tam destek• Baştarafi 1. Sayfada
stknnda eskismdeo daha benrgin
bir şekflde Türkiye'yi bslacaktır''
dedi.
ABD'de yapılan görüşmelerin
AB'nin karan iie baltalandığını
belirten Ecevit, BM 'nin kesin tav-
nnı beklediklerini, Avrupa'nın
Asya ile bütünleşme sürecine gir-
diği bir dönemde Türkiye'nin je-
opolitık konumunu iyi kullanma-
sı halinde bölgede önder ülke ha-
line gelebilecegini vurguladı. Tür-
kiye'nin demokratik rejimindeki
ve ekonomisindeki eksikleri gider-
mesiyle ricacı olmaksızın AB'ye
üye olacağını kaydeden Ecevit,
"AB'nin tavn geçickiir. AB, er geç
Türkiye'yi kabul etmek zorunda
kalacaktır. Türkiye'nin AB'yetam
öyebgi 1964 Ankara AnJaşması'na
dayanan yasal bir hakkıdır. Bu ya-
sal haktan Türkiye yoksun btrakri-
maz
r
dedi.
KKTC Büyûkelçisi Nazif Bor-
man. 20 Temmuz 1974'te yapılan
"muthı banş harekâtanın" haklılı-
ğınm ve Rumlann gerçek niyetinm
son gelişmelerle yeniden gün yü-
züne çıktığmı söyledi.
Borman, ICKTC'nin haklannı
bir kenara bırakan AB'nin Güney
Kıbns Rum kesimini AB'ye tam
üyelik için görüşmeîere çağınna-
sını " B K anavatanın destefi ilebu-
nu aşacağtz" diye değerlendirdi.
daki parlamento heyeti ile yaptığı
görüşmede, Türkiye'deki son ge-
lişmelerden duyduğu memnuniye-
ti dolaylı tümcelerle dile getirdi.
Demirel, "Buraya 6 bakanla gel-
dim. 3 ayn partiden 6 bakan" de-
di. Demirel. siyasetin mücadeley-
le olgunluğu birlikte banndırması
gerektiğini kaydederek şunlan söy-
ledi: "Buradaölçüyükaçırmamak
gerekir. Bu konuda bizim tecrübe-
mizden söz edivorum. Bizim de-
mokrasimizde iniş çıkışlar oldu.
Zaman zaman siyasi parti kapatbk,
sonra açök. Yeniden partilehe de-
vam ettik. Her şeye rağmen başımı-
a hep suyun üzerinde rutmayi ba-
şardık."
Türkiye'nin Avrupa'nın bir par-
çası olduğunu da kaydeden Demi-
rel, "Gerçi Avrupa, bazen Türki-
ye'yi bir parçası sayar, bazen say-
maz. Savunma mesetelerinde bbj
sayar, ama sofra gelince pek say-
maz. Yemek zamanı geJdiği zaman
unutulunız. Ama Avrupa Avru-
pa'dır. Avrupa'nın değerleri bü-
yüktür, doğruluklan ispatlanmış
değeıierdir. Hürriyeti, adaleti, zen-
ginliği kim reddedebilir" diye ko-
nuştu.
Demirel, Esenboğa Havala-
nı'nda düzenlediği basın toplantı-
sında, iki ülke arasında "Ekono-
mikvetkari iiişkilerin daha fleri se-
viyelere çıkartürnasu iiişkilerin her
yönden geiiştirUnıesi için her iki ta-
rafta kuvvetli iradenin varuğuıa"
dikkat çekerek "Nitekim Tiflis'te
imzaladığımız ve işbirliğimizin hu-
kuki alryapısuu büyük ölçüde ta-
mamlayan 11 anlaşma bunun açık
göstergesidir" dedi.
öpen vali merkeze
ALPERBALLl
ANKARA-Içişleri Bakanı Mu-
rat Başesgioğlu. başbakanlığı dö-
neminde RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan'm Konya.ziyare-
tinde elini öpen ve tarikatçtUffa ya-
kınlığı basına yansıyan Vali Ziya-
eddin Akbulut ile DYP yanlısı po-
litikalanyla tepki toplayan Şırnak
Valisi Kamil Acun'un görevden
alınmasına ilişkin karamameyi
Başbakan Mesut Ydmaz'a sundu.
Akbulut'un yerine merkez valisi
Namık Güner'in. Acun'un yerine
de Halil Ulusov'un atanmasını ön-
gören kararnameyletstanbul Vali-
si Rıdvan Venişen'in de merkez va-
liliğine alınacağı bildirildi.
Içişleri Bakanlığı kaynaklann-
dan alınan bilgiye göre, Başesgioğ-
lu, geniş kapsamlı bir valiler ka-
rarnamesi hazırlamadan önce ba-
kanlıkta küçük çaplı bir operasyon
ha/ırladı Başesgioğlu tarafından
imzalanarak Başbakan Yılmaz'a
sunulan ve Köşk"ün onayından
sonra yürürlüğe girecek olan ka-
rarnameye göre, tstanbul Valisi Ye-
nişen "kızak" olaratc biljnen m&—
kez valiliğı^jalındı Ytan^rn'den
boşalan göreve Izmir Valisi Kırthı
Aktaş getirilirken. Izmir Valili-
ğı'ne ANAP Millervekili ÜlküGü-
ney'in Içişleri Bakanlığı dönemin-
de müsteşarlık görevini yürüten
Merkez Valisi Erol Çalur atandı.
Kararnameyle, Necmettin Erba-
kan'ın başbakanlığı döneminde
IConya'yagerçekleştirdiği ilkgezi-
de elini öpen ve siyasal içerikli bir
konuşma yapan vali Ziyaeddin Ak-
bulut merkeze ahnarak. yerine
ANAP Sinop Milletvekili, Bayın-
dırlık ve tskân Bakanı YaşarTop-
çu'nun yakını olduğu öne sürülen
merkez valisi Namık Güner
getirildi.
DYP'lilere yakınlığıyla bilinen
ve partizan uygulamalar yaptığı
öne sürülen Şımak Valisi Kamil A-
cun. merkez valiliğine atanırken,
yerine merkez valisi Halil Ulusoy
Kararnârnenin. yeni Bakanlar
Kurulu'nun dün Cankaya Köş-
kü'ne gerçekleştirdiği ziyaret sıra-
sında Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in onayına sunuldugu öne
sürüldü.
tçişleri Bakanı Başesgioğ-
lu'nun, KemalÇeGk'i Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü görevinden aldığı-
na ilişkin haberler doğrulanmadı.
Çelik'in, yakın çevresine, "Bana
henüz bir tebügat >apumadı" dedi-
ği öğrenildi. Kemal ÇelikMn Meral
Akşener'in hazırladığı, ancak hü-
kümetin istifası nedeniyle Cum-
hurbaşkanı'na sunulamayan vali-
ler kararnamesinde yapılacak deği-
şiklik çerçevesinde aktif bir göre-
ve atanabileceği bildirildi.
Çelik'in görevden alınması du-
rumunda. Emniyet Genel Müdür-
lüğü görevi için 24 Aralık 1995 se-
çimlerinde ANAP'tan milletvekili
adayı olan Oğuz Kaan Köksal ile
Trabzon Valisi İsmetGürbüzOve-
lek'in adlan geçiyor.
Istanbul Emniyet Müdürü Ra-
mazan Er'in görevinden alınacağı-
na ilişkin iddialann da gerçeği yan-
sırmadığı savunuldu.
Başesgioğlu'nun kaymakamla-
nn atanmasına ilişkin çalışmalan
sonuçlandırmasının ardından, çok
sayıda valinin görev yerinin değiş-
tirilmesini öngören karamame ha-
zırlıklanna başlayacağı bildirildi.
tçişleri Bakanı Başesgioğlu,
Olağanüstü Hal Bölge Valileri top-
lantısına katılmak üzere bugün
Van'agidecek. Toplantıya Emniyet
Genel Müdürü Kemal Çelik de
katılacak.
Üst kıırullarda görev dağdımıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar-
dan oluşan üst kurullarda görev dağılımı yapıl-
dı. Başbakan Mesut Yılmaz imzasıyla yayımla-
nan genelgeyle, kurullarda başkan ve üye ola-
rak görev yapacak hükümet üyeleri belirlendi.
Üst kurullarda görev alan bakanlar şunlar
YÜKSEK PLANLAMA KURULU: Başkan:
Başbakan Mesut Yılmaz. Üyeler: Başbakan Yar-
dımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit. Başba-
kan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İsmet
Sezgin, devlet bakanlan Güneş Taner, Işın Çe-
lebi, Hüsamettin Ozkan, Maliye Bakanı Zeke-
riy« Temizel, Tanm ve Köyişleri Bakanı Mus-
tafa Taşar, Sanayi ve Ticaret Bakanı Yahm Erez.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Er-
sümer.
PARA-KREDt VE KOORDtNASYON KU-
RULU: Başkan: Devlet Bakanı IşmÇetebi. Üye-
ler: Devlet bakanlan Hüsamettin Özkaa, Refa-
addin Şahin. Tanm ve Köyişleri Bakanı Mus-
tafa Taşar.
ÖZELLEŞTtRME YÜKSEK KURULU:
Başkan: Başbakan Yılmaz. Üyeler: Devlet Ba-
kanlan Güneş Taner, Işın Çetebi, Hüsamettin
Ozkan. Maliye Bakanı ZekeriyaTemizel. Sana-
yi ve Ticaret Bakanı Yahm Erez.
DOĞAL AFETLER KOORDÎNASYONU:
Başkan: Başbakan Yardımcısı Ecevit. Üyeler:
İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, Maliye Ba-
kanı Zekeriya TemizeL Bayındırlık ve İskân Ba-
kanı Yaşar Topçu. Sağlık Bakanı Halil İbrahim
Ozsoy.
HABERLEŞME YÜKSEK KURULU: Baş-
kan: Başbakan Yardımcısı Ecevit. Üyeler Ulaş-
tırma Bakanı Necdet Menzir. tçişleri Bakanı
Murat Başesgioğlu.
GAP YÜKSEK KURULU: Başkan: Başba-
kan Yılmaz. Üyeler: Devlet bakanlan Işın Çe-
lebi, Salih Yddınm, Bayındırlık ve İskân Baka-
nı Yaşar Topçu.
TÜRKtYE EUROPALIA MtLLt KURULU:
Başkan: Devlet Bakanı Cavit Kavak. Üyeler:
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Maliye Bakanı
Zekeriya TemizeL Kültür Bakanı İstemihan Ta-
lay, Tunzm Bakanı İbrahim Gürdal.
"KREDtLER YÜKSEK KURULU: Başkan:
Devlet Başkanı Güneş Taner. Üyeler: Tanm ve
Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar. Sanayi ve Ti-
caret Bakanı Yahm Erez.
SAVUNMA SANAYİI YÜKSEK KOORDt-
NASYON KURULU: Başkan: Başbakan Yıl-
maz. Üyeler: Başbakan Yardımcısı Bülent Ece-
vit, Milli Savunma Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı İsmet Sezgin. Devlet Bakanı Güneş Ta-
ner. Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Maliye Ba-
kanı Zekeriya TemizeL Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yahm Erez.
'Hanefî Avcı tanık olarak dinlenebilir'
Istanbul Haber ServisKSazi Mahallesi olay-
lan ile ilgili davayı gören Istanbul ! No lu
DGM, olaylan devlet çetesi mensubu Yeşilkod
adlı Mahmut Yıkhnm'm çıkardığını söyleyen
Emniyet Genel Müdürlüğü tstihbarat Dairesi
Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı'ntn tanık olarak
dinlenmesinin "düşünübnesine", söz konusu
konuşmanın yapıldığı 32. Gün Programf nın ka-
setlerinin istenilmesine karar verdi.
Gazı Mahallesi'nde 12-13 Mart 1995'te hal-
kı kışkırtarak olay çıkardiklan gerekçesiyle. M-
LKP örgütü üyesi olmak suçundan haklannda
dava açılan beşi tutuklu 14 sanığın yargılanma-
sına, Istanbul 1 No'lu DGM'de devam edildi.
Sanık avukatlannın Gazi'de meydana gelen
olaylann Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'ın çı-
kardığını açıklayan Emniyet tstihbarat Dairesi
Başkan Yardımcısı Hanefi Avcf nın, TBMM
Susurluk Araştrrma Komisyonu'na verdiği ifa-
de ile 32. Gün Programf nda yaptığı açıklama-
lann istenmesi talebini kabul eden mahkeme
heyeti. Avcı'nın bu da\ada tanık olarak dinlen-
mesi konusunun "düşünühnesine" karar verdi.
Istanbul 1 No'lu DGM'de görülen davanın dün
yapılan oturumuna tutuklu sanıklardan Sevgi
Tağaç, Cihan Kırnuzıgül ile MehmetAkbaba ile
avukatlan Ercan Kanar ve Tahsin Ayçit katıldı.
Duruşmada söz alan sanık avukatlan, Hanefi
Avcı'nın Gazi Mahallesi'nde meydana gelen
olaylan, Susurluk çetesinden, Mahmut Yıldı-
nm'ın çıkardığı açıkiamasına dikkat çekerek.
"Avcı'nın açıklamaJan bu davayı vakından ilgi-
lendiriyor. Avcı'nın tanık olarak dinlenmesini,
Susurtuk araştırma komisyonuna verdiği ifade-
nin ve 32. Gün programmın kasetlerinin gönde-
rilmesini isrivoruz" dediler.
Sanıklardan Sevgi Tağaç ise Gazi'de halkı
kışkırttığı gerekçesiyle 2.5 yıldır tutuklu oldu-
ğunu anımsatarak. bu olayın sorumlulannın
kendileri olmadıklannı vurguladı. Mahkeme
Başkanı AB Başaran ise 32. Gün Programı'nın
kasetlerinin istenmesine ve Hanefi Avcı'nın
dinlenip dinlenmeyeceğinin düşünülmesine ka-
rar verildiğini belirtti.
Duruşma sonrasında yazılı bir açıklama ya-
pan Demokratik Mücadele Platformu, Susur-
luk Çetesi'nin hala Meclis çarısı altında oldu-
ğunu öne sürdü. Avcı'nın "Gazi'nin sonımlula-
n devletin çeteleridir"dediğini savunulduğu
açıklamada. "Oysa Gazi'de yaşananlann so-
rumlulan olarak onlarca insan 2 senedir ceza-
evinde buhınuyor. Gazi'de yaşananlar daha ön-
ce de Maraş'ta, Sivas'ta ve Çorum'da olduğu
gibi ne ilk ne de son olacaktır" denildi.
TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (TED) KORUNMAYA MUHTAÇ ÖĞRENCİLERİN
ÖĞRENİMLERİNE KATKILARINIZ İÇİN ÇELENK BAĞIŞLARINIZI BEKLİYOR.
Tel: (312) 418 06 14 - 417 42 02 Faks: (312) 417 53 65
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Tarihçilerin kullandığı sözdün
"Coğrafya ülkelerin kaderini belirter..."
Şöyle de denemez mi:
"Coğrafya ülkelerin sanatını beliher..."
Belirlemeyi kimileri abartılı bulabilir ama, etkile-
diği kesin. Tiflis sokaklanndaki ressamlann en çok
ele atdığı konunun Kura Nehri olduğunu görünce,
bu etkiyi bir kez daha duyumsadım...
Suhuşvili Gürcü Ulusal Balesi, Devlet Şarkı ve
Dans Akademisi, Batum Opera Balesi'nin sanat-
çılan "tadımlık" gösterilerinin arasına Türkçe par-
çalar da sıkıştırdılar. Böyle bir bölümün habercisi
ilk sunumdu.
Türkiye-Gürcistan arasındaki kültür bağlanna
değinilirken konuşmacı şu adlan art arda saydı:
- Aziz Nesin, Nâzım Hikmet, Sabahattin AJi,
Orhan Asena, ibrahim Balaban
Içim nasıl doldu. Sanki her biri tek tek yanağımı
okşadılar...
Tiflis Sulhan-Saba Orbeliani Üniversitesi öğren-
cisi Eka Merabişvili ve Forte Vokal Grubu'ndan
Türkçe şarkılar dinlerken küçük diksiyon hatalan
şarkılann sözlerine farklı anlamlar da kattı.
Siyahlar içinde Eka, eli kalbinin üzerinde tatlı tat-
lı mınldanıyor:
"Yanlışça seni sevdim..."
Yüz hatlanndan, "Yalnızca seni sevdim" dediği
kolayca anlaşılıyordu ama, Eka sevginin yanlışlı-
ğından söz edemeyeceğine göre, belki de yalnız-
lığın yanlışlığını böyle bir yanlışlıkla vurgulamak is-
tedi...
Her neyse... Yanlızlığı kendisiyle baş başa bıra-
kalım, sevgiyi de ürkütmeyelim...
Gürcistan'da zaman Türkiye'den iki saat geri.
Program bitti, saat 21.30, hava aydınlık...
Durulur mu... Bu konserin ardından insan, Kura
Nehri'ni saatlerce arşınlamakla yorulur mu?
Diller Pağı...
Bence yeryüzündeki kentler ikiye aynlır:
"Su kıyısında kurulmuş olan ya da içinden su ge-
çen kentler ve susuz kentler..."
Kura Nehri, Tiflis'i ortadan ikiye ayırarak çoğal-
tıyor.
Su yeşil ve ağır akıyor. Yeşillik doğadan, ağırlık
yorgunluktan...
Kura'nın Hazar'da noktalanan 1515 km'lik yol-
culuğunun başlangıcı ve ilk 189 km'si Türkiye...
Allahuekber Dağı'nın kuzey yamacından doğan
Kayınlıkdere, Türkmendere ve Kür (Gür) Çağı Gö-
le Ovası'nda buluşup Kura'yı oluşturur.
Kura, Türkeşen Boğazı'ndan Ardahan Ovası'na
geçer, Uğurlu Dağı ve Kılıç Dağı ne kadar su verir-
S9 onlan da alır, Yalnızçam Dağlan'ndan biraz da-
ha ikmal yapıp Niyalashor Boğazı'na...
Çıldır'ı geçince adeta çıldınr, yönünü Karade-
niz'den alıp, birdenbire kuzeydoğuya... Gürcis-
tan'da yay çizer, yine Anadolu toprağından çıkan
Aras'la Azerbaycan'da buluşup Hazar'a ulaşır...
Kura Nehri'ne inen dar sokaklarda yön bulmak-
ta zorianmadım. Türkçe sordum:
"Ben Kura kıyısında yürümek istiyorum..."
"Hayat"\\ evin altından güleç bir ses:
- İn aşaaa efendii in aşaaa...
Ağaçîarla zenginleştirilmiş Kura'nın yolculuğu
akla, ister istemez bölge insanlarının kaderini de
getiriyor. Arap coğrafyacılar Kafkaslar için, "Cebe-
lü'lElsine"yani, "DillerDağı"demişler. 40'ayakın
dilin konuşulduğu Kafkaslar için güzel bir tanım.
Doğayla bütünleşen bu dil zenginliği, birinin öte-
kine hançeri değil de dantelin parçalan olarak iş-
lenemez mi?
Kura dağlann suyuna muhtaç, dağlar Kura'nın
buhanna... İnsan, bu 'doğa'\ paylaşımı kendi ya-
şamına geçirecek kadar akıllı hale ne zaman ge-
lir?
Kura uzun, yazı kısa...
Aklıma olmadık şeyler geldi, yeşil sulannda ha-
yaller kura kura...
Teşekkürier Kura...
Kültür
araşturnacıları
Nemrut'ta
KAHTA(AA)-
Uluslararası Kültür
Araştırma Demeği'nin 6
değişik ülkeden 16 üyesi,
Nemrut Dağı'nda
incelemelerde bulundu.
Azerbaycan, Kenya,
Hollanda. Almanya,
ABD ve Hindistan'dan
gelen bılim adamlan,
Nemrut Dağf nın 2.150
metredekı doruğunda
bulunan Kommagene
Krallığı döneminden
kalma dev büyülü
heykelleri inceledi.
Azerbaycanlı Farida
Tnstjanson. Nemrut
Dağı'ndaki 2000 yıllık
eserlerin Dünya
Kültür Mirası Listesi'nde
bulunduğuna dikkati
çekerek, "Türkiye'de
görmeyi arzu etriğimiz ilk
yer olan Nemrut'ta
heykeflerin çoğunun
tahrip olduğunu,
kabartmalann önemli
böhımünün
parçalandtğını görmek,
bizleri çok üzdü" dedi.
Uluslararası ilgili
kuruluşlann harekete
geçmesi için girişimde
bulunacaklannı belirten
Tnstjanson, "Burada,
güneşin doğuşunu ve
baöşını büyük bir zevkle
izledik. 21. yüzvıla
girerken, dünyanın 8.
harikası olarak kabul
edilen bu eserlerin bu
halde bırakılmaması ve
korunması gerektiğine
inanıyx>nız" diye
konuştu.
Hindistanlı Sharada
Nayak ise Türkiye'ye
geldiklerinin ikincı
gününde Nemrufa
çıktıkiannı belirterek,
şunlan söyledi:
"Çok heyeeanlrydık.
Buradan GAP'ı, güneşin
doğuşunu ve batışını
izlcmenin hazzını
yaşamak istiyorduk.
Ancak, heykeilerin
kaderine terk edilmişliği,
bizleri hayal kınklığına
uğrattı. Gördüklerimiz
karşısında çok üzüldük.
Bu çirkin tabJonun
giderilmesi için gerekli
girişimlerde
bulunacağız."
Bu arada. geziye katılan
bilim adamlan,
Arsemia, Cendere
Köprüsü v e Karakuş
Tepesi'ne de gezi
düzenlediler.