Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yonetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yavın Koordınatoru Hikmet
Çetinka>aO Yazıışlerı Mudurlcrı
IbrahimYıldız, Dinç Tavanç ı Sorumlu)
# Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat.
Ccngi/\ıldırım 0 tCultur Handan Şenköken
0 Spor Vbdülkadir ^ ücelman 0 Makaleler:
Sami Karaören 0 Diızeltme Abdullah Y azıcı
0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
\a\TnKurulu İlhanSelçuk(Bd^kan).
Orhan Erinç. Oktay Kurtböke.
Hîkmet Çetinka\ a. Şükran Soner,
Ergun BalcL Dtnç Tayajıç. İbrahinı
^ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Tenısılcısı. Mustafa Balbav 0 Haber Mudürü Doğan
Akın Ataturk Buharı No 125. Kat4. Bakanlıtdar-Ankara
Tel 4195020 (7 hatl. Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı:
SerdarKızık,H ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220, Faks:
4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, inönüCd.
119 S No.l Katrl.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
K.oordınatör Ahmet Koruhan 0
Muhasebe Bülent Yener 0
Idare HüseyinGürer#Işletme
ÖnderÇeU"k0Bılgı-Işlem Nail
İnal 0 Bılgısayar Sıstem.
Mürüvet ÇUer
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkam - Genel Mudur Gûlbin
Erduran • Koordmator Reha
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Te! 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
Va>ımlaAan veBasan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Ya\ıncıhk A Ş
Turkocağ'ı O d 31
» 41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul İ e ! (0 212ı 512 05 05 120 hatl Faks (0 212ı 513 85 45 16TEMMLZ 1997 İmsak: 3 44 Güneş: 5.38 Öğle: 13.17 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.28
Göksu deltası
yönetim planı
• İZMİR(AA)-Avmpa
Birliği'ninfinansal
desteğiv İe Göksu Deltası
Yönetım Planı hazırlandı.
Türkrye'nin koruma
alanında uvgulanan ilk
yönetim planı özellığine
sahip çalışma. rehber kitap
olarak y ay ımlanacak.
Göksu Deltası Yönetim
Planı"nın. AB'nin benzeri
alanlar ıçin uvguladığı
uluslararası standartlarda
hazırlandığı kaydedildi.
Bütün koruma alanlanna
örnek planm. bu önemli
deltanın tüm zenginliğiyle
korunmasına ilişkin her
aynntıyı kapsadığı ifade
edildi.
GAP'ta nüfus
artışı
GAZtANTEP (AA) -
GAP Bölgesi'nde 1985'te
4 mılyon 303 bın 567 olan
nüfus, yıllık yüzde 3.5
artış hı'zıyla 2005 yılında 8
milyon 155 bın 894'e
ulaşacak. Aynı dönemde,
50 milyon 664 bin 458
olan Türkiye nüfusu ise
yüzde 53.38'lik artışla 77
milyon 908 bin 175'e
yükselecek. Başbakanlık
GAP Bölge Kalkınma
İdaresı Başkanı Dr. Olcay
Cnver'in verdiğı bilgiler ve
ıdarenin derleğı veriler
göre. Turkıye genel inde
yüzde 2 düzeyınde
seyreden yıllık nüfus artışı.
GAP alanında 3 5 oranına
ulaşıyor Bu oran iç göçle
birlikte yüzde 5 dolayında
bulunuyor.
Miruzay
istasyonu
• MOSKOYA(AA)-
Progress M-34 kargo
aracının geçen ay Mir'in
Spektr laboratuvar
modülüne çarpması
sonucu meydana gelen
anzayı gidermek için
başlatılan onanm
hazırlıklarının ertelendiği
bıldirildı. Kontrol merkezi
sözcüsü Valeri Lindir
yaptığı açıklamada,
yetkılılenn durumu gözden
geçırmek üzere
görüşeceklerini, onanm
hazırlıklarını ve onanmın
resmen başlaması için
kesin tanhı belirlemeye
çalışacaklannı kaydetti.
Onanmı gerçekleştırecek
ekıbe dinlenmeleri için
zamaıı vermek istediklerini
belirten Lindir, görevi
yürütecek olan
Tsibliyev in durumunu da
bır açıklığa kavuşturmaları
gerektiğını bıldirdi.
ABD'de sigara
yasağı
• CHICAGO(AA)-
ABD"de sıgaraya karşı
açılan kampanyalar
sürerken. şımdı de çocuklu
evde sıgara içecek olan
velıleri cezalandırmak için
yasa hazırlandığı
açıklandı. 15 eyalette
hazırlanan yasalarla
çocuklan. ıçınde
bulunduklan tehlikeden
uzaklaştıracaklarını
behrten Archives of
Pedıatric and Adolescen
Medıcıne (ASH)
kuruluşunun başkanı,
hukuk profesörü John
BenzhofF. çıkanlacak
yasaya uymayan velilere
cezalarvenleceğini
bıldirdi. Sıgaradan
hastalanan çocuklar için
her y ıl 4.6 milyar dolar
tıbbi harcama yapıldığını
açıklayan Benzhoff. bu
durumun ABD
ekonomisine yılda 8.2
milyar dolar zarar
verdiğini bildirdi.
İnternet'te NASA
• Haber Merkezi -
Türkiye merkezli
uluslararası bır haber
ajansı olan Agency Europe
and Anatolia. NASA ile
gerçekleştirdiği özel bir
anlaşma ıle Türkiye'deki
İnternet kullanıcılannın
NASA dosyalanna daha
kolay ulaşabilmeleri için
NASA'nın İnternet
sayfalannı Türkiye'den
yayımlamaya başladı.
Sayfaya.
•'\\wvv.aeanev\s.com.tr'ma
rs" adresinden
ulasılabilecek. Agency
Europe and Anatolia ile
NASA arasında
gerçekleştinlen anlaşma.
Mars'a inen uzay aracının
dünyaya gönderiği
venîenn yayımlandığı
tnıernet sıtesının de
Turkiye'den
ya\ımlanmasını içenyor.
Hukuka aykın bulunan 'koruma'(D ilkelerini benzer içerikle yeniden onayladılar
Yüksek KııruPdan Danıştay'a 'oyunOKTAY EKİNCİ
Tarih 26 Haziran 1997. Yanı, Cum-
hurbaşkanı Demirel'ın yeni hükü-
meti kurma görev ini Mesut V ılmaz'a
vermesınin henüz 6. günü...
Kamuoyu, DYP'den istifalarla bir-
likte REFAHYOL'un anık 'bhtiği'ni
tartışırken hâlâ RP'lı tsmail Kahra-
man'ın vönetiminde bulunan KiM-
rürBakanlığfnabaglı Kültür veTa-
biat Varlıklannı Koruma Genei Mü-
dürtüğü'nden Türkiye "deki kımı Ko-
ruma Kurulu IVfüdürlükleri'ne bır
'faks yağmunı' başlıyor.
Genel Müdür AJtan Akat, 25 Ha-
ziran 1997 tarihini taşıyan kısa bır
yazı ekinde. Koruma Yüksek Kuru-
İıTnun *en son aldığı' yeni 'ilke ka-
rarlannın" dagıtımını yapmaktadır.
Kurul müdürlüklennden
'gereğinin yapılması'rıca
edilen bu yenı ilke kararla-
n ise ay nı S'üksek Kururun
16 Haziran 1997 günü ba-
kanlıkta yaptığı 43 nolu
toplantısında alınmıştır. Yani, eski
Başbakan Erbakan'ın. ÇiBer'le an-
laşarak REFAHYOL yenne bu kez
YOLREFAH hükümetinin kurula-
bilmesı ıçınıstıfasını\erdığı 18ha-
zırandan ıkı gün önce. bu karannı
'belli ettiği' günlerde...
1996 yılı nısan ayından bu yana
korumaya dönük hemen tüm eski
ilke kararlarını sürekli 'tersineçe>i-
ren"genel müdürlük ve Yüksek Ku-
rul. bu kez de 'Danıştay'ın durdur-
muşolduğu' kendı kararlannı 'yeni-
den ve benzer içerikle yürürlüğe so-
• REFAHYOL döneminde Danıştay'ca durdurulan ilke
kararlan, Koruma Yüksek Kurulu'nun hükümet değişikliğinden
önceki 'son' toplantısında yeniden karar altına alınarak genel
müdürlük tarafından 'faksla' yürürlüğe sokuldu...
kan'yeni kararlar almıştı.
RPIı Kültür Bakanı, henüz kol-
tuğu bırakmadan gerçekleştirilen
böylesı bır 'hukuk dışı operasyon'
ise elbette ki olası bır hükümet de-
ğişikliğinden önce hızla yürürlüğe
sokulmalıydı...
Yargı 'işlevsiz' talınıyor...
Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın
görev ı Kahraman'dan devTaldığı gün-
lerde. 'kendisine bağiı" koruma ku-
rullannda da artık uygulanmaya baş-
lanmışolan 16 Haziran 1997tarih-
li bu son ilke kararlan. yine Talay'ın
açıkladığı çağdaş koruma anlayışı-
na aykın olduğu gıbı dahaönce yük-
sek yargının iptal ettiği kurallan da
yeniden devreye sokarak hukuk dev -
letı ilkelerini tahnp eden bır nitelik
taşıyor.
Ömeğin, idari yargıda dava açılan
koruma kurulu kararlanyla ilgili ko-
nularda 'mahkeme süresince yeni
karar üretilemeyeceği' yönündeki
eski ılkeler, Danıştay'ca da geçen
yıl onaylandığı halde, genel müdür-
İüğün son dağıttığı 539 sayılı ilke ka-
ran, bır kez daha bunun 'ter-
sini' öngörüyor. Böylece,
'yargının işlevsiz kılınma-
sı'amaçlanıyor...
Benzer şekilde yine 26 ha-
ziranda yürürlüğe sokujan
16.6.1997 tarih ve 540 sayılı ilke
kararı ise SİT alanlanndakı subas-
man inşaatlannı yeniden 'müktesep
hak' kabul ederek Anavasa Mahke-
mesi'nin bu tür haklann ancak ya-
sayla verilebileceği gerekçesine da-
yalı 28.6.1988 gün ve 1987/21 sa-
yılı 'iptal karannı' açıkça yok sayı-
yor.
Yüksek Kurul 'un bu son karar pa-
keti içinde aldığı ay nı tarihli 542 sa-
yılı yeni ilke karan da daha önce
1996 yılında iptal ettiği. ancak Da-
nıştay"ın aynı yıl bu iptali durdurma-
sı üzerine yeniden yürürlüğe giren
1995 yılına ait 378 syılı ilke karan-
nın bir kez daha ve aynı değışikhk-
lerle 'geçersiz kılınmasını" ıçeriyor.
'Sokaklan korumavın!..'
Hükümet değişımınden önce faks-
la gerçekleştirilen bu 'radikaT ope-
rasyonda en ilginç kararlardan bin
de 544 sayılı ilke karan. Buna göre
de koruma kurallannın artık 'koru-
nacak sokak" ya da 'kültür sokağı'
gibı kararlan almaması öngörülü-
yor.
Böylesı bir'üke'(!)iseözellikletek
\^pı dışında 'kentsel doku koruma-
sı' gibi ülkemiz açısından gıderek
önem kazanan bir kavramın. SİT
alanlan dışında 'engellenmesi' anla-
mınageliyor...
Halılannı bile gerirmişler... Oturmuşlar ağacın dibine... Pikniğin keyfıni çıkamoriar.
Istanbııl'da herkese yer var
SERPtL GÜNDl Z
Istanbul'un bu köşesınde de eğle-
niyorlar.
Tam öğleyin. Kalabalık...
Kucaklannda çocuklar. Birellerin-
de karpuz taşıyan torba. diğerinde
mutlaka ama mutlaka bır büyük co-
la. Sırkecı'den akın akın Saraybur-
nu'na oradan da Gülhane'ye...
Bahçelere. yeşillige kapalı evler-
den buralara biraz sevinç aramak ıçın
gelmişler. Oysa lunaparkta bıle eğ-
lenmiyorlar. Öyie bakıyorlar. Çoğun-
luğu bir örnek giyinmiş genç kızlann
Aynı renk tışört. aynı renk pantolon.
Ayaklarında kalın topuklu terlikler
Küçük çocuklar da bır örnek.
Yaz göç etmeden deniz kıyısına ko-
şuyorlar. Denizin kıyısı Sarayburnu...
Belediyenin uyan yazısı var. •'Deni-
ze girmek tehlikeli ve yasaktuu.*' Ama
aldıran kim. 13-14 yaşında genç kız-
lar. beyaz tişörtlerle denize gıriyorlar.
Islanınca tişört yapışıvor. Bütün vü-
cutlan ortada... Duvar kenanna sıra-
lanmış genç erkekler ise onlan sey-
rediyor. Mayo giyseler o kadar bak-
mayacakJar.
Gencecik babalar küçük çocukla-
nnı burada denızle tanıştınyor. Bırlık-
te ayaklarını denize sokuyorlar.
"Tarih. kültür, umut, umutsuzluk.
yasa,zorbalık™ var bu kentte. Güzel-
likler de... Bazılan başka başka yer-
lerde eğleniyorlar. onlar burada. Pa-
zar günleri Gülhane'ye. Saraybur-
nu'na akın edenlere "varoş insanlan"
da diyorkımileri. Hafta sonlan Gül-
hane ve Saraybumu'nun gerçek sahıp-
leri ise onlar.
Aslında herkese yer var bu İstan-
bul'da..
Belkı de evleri. bır makıne homur-
tusuyla başlanna yıkıldı. Belki de ke-
derleri var. Acı çekıyorlar. Belki de
dertlı veyorgunlar. Evdenzeytınyağ-
lı v aprak sarması da getinlmiş. Çimen-
lenn üzerinde denize karşı yeniyor. Ye-
mek sonrası danteller örülüyor.
Gülhane Parkı'nın kapısmda önce
köfte ekmekçıler karşılıyor sizi. En ka-
dım müştenlen askerler. Grup grup
parkın içinde dolaşıyorlar. 20 yı 1 son-
ra çocuklanna Istanbul'da yaptıklan
askerlıği anlatacaklar. Parkın içinde en
çok MHP'nin üç hılallı posterleri sa-
tılıyor. Vıdeoda Orhan Gencebay. Ha-
v uzlu çay bahçesinın solısti ise Kâh-
talı .Vlıçı. .Az ötede hayvanat bahçesi.
Gevış getıren bır deve. birpelıkan ve
bır tavus kuşundan başka çocuklara
gösterecek hiçbır şey yok.
Yol boyunca silah atıcılan... Balo-
na tek atış 20 bin lira. Dönercıler, köf-
teciler. kumpırcıler sıra sıra. Açık ha-
va kebabçılannın çevresı tül perdeler-
le süslenmış. Masalarda yapma çı-
cekler Sürekli "ÇarliKumpir97nu-
marada" dıye anons edıliyor.
HünerCoşkuner'ın Gülhane Kon-
sen ıçin gündüzden yer kapmış kimı-
leri. En ılgınci cep telefonu ile konu-
şan hıç kımseye rastlamamak.
Parktan çıkınca karşıya geçıp Sa-
rayburnu parkına ginyorsunuz. Gül-
hane'ye girmek 60 bin lira. Oysa bu-
rası parasız. üstelik denize bakıyor. ls-
terseniz dürbünle karşı kıyıya 5 da-
kika bakabılırsıniz. 5 dakikası 20 bin
lira. Boğaz turu yapmak ısteyenler
için tekne beklıyor burada. Fingırdek
bır oyun havası eşliğinde 200 bin li-
raya bır saat tur attınyorlar size. Bir
saatlik tur için bir saat de çığırtkan-
lık yapıyorlar.
Bir pazar günü lstanbul'un Gülha-
ne ve Sarayburnu yüzünü görebılir-
sinız burada.
Aslında herkese yer var tstanbul'da...
Klorun
yararlan
sorgulanıyor
Çeviri Servisi - Son
araştırmalar. ıçme sulannı
ve havuzlan dezenfekte
etmekte kullanılan klorun
yararlannın yeniden
tartışmaya açılmasına
neden oluyor.
Finlandiyalı bilim
adamlannın yürüttüğü bır
çalışma. klorun sudaki
organik bir madde ile
reaksiyona girmesi
sonucu ortaya çıkan \IX
adı verilen bır bıleşimin.
laboratuvar farelerine
yüksek mıktarlarda
yutturulması durumunda
kanser oluşumuna yol
açtığını gösteriyor.
Ulusal Kanser
Enstitüsü'nün süreli yayın
organında yer alan
çalışmanın sonuçlannı
değerlendıren bilim
adamlan. MX'in "risk
faktörü" olarak ele alınıp
daha aynntılı bır şekilde
ıncelenmesi ve özellıkle
insanlar üzenndekı
etkisinin araştınlması
gerektıgıni belirtiyorlar.
Ada 'nın çöpleritemizlendi
Büyükada'da belediyenin ulaşama-
dığı yerlerdeki çöpler, \eni Yüksekte-
pe Kültür Deraeği üyeleri tarafından
temizlendi. Dernek üv eleri. yaptıklan-
nın kalıcı olması için bütün insanların
çevreje duyarlı olup, temiz tutulması-
nı istedi.
Koroplast, Yeni Yüksektepe Kültür
Derneği \e Adalar Beledhesi'nin ortak
çalışmasıv la Büv ükada'nın ulaşılama-
yan bölgelerindeki çöpler, temizlendi.
Dernek ü\eleri ve çevre gönüllülerinin
oluşturduğu vaklaşık 100 kişilik grup,
sabah saatierinde başladıklan çöp top-
lama işinde, piknik alanlan, plajlar ve
yol kenariannı temizledi. \aptıklan te-
mizliğin kalıcı olmasını isteyen dernek
üyeleri, insanların en azından atıklan-
nı çöp kutulanna atmasını istediler.
Adanın çöplerini toplayan gruba,
daha sonra Dr. Orhan Coşkun tarafin-
dan boğulmalarda yapılması gereken
ilk v ardım hakkında, temel bilgiler ve-
rildi.(Fotoğraf: SAADET USLU)
Deniz kirliymiş. mikropluymuş kimin umurunda... lstanbul'un 6 yanı de-
niz serinlemek ise rfsk almayı seviyorsanız çok kolay.
Kemerköy
Bir durdurma
karan daha
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Izmir Çevre Hareketi
Avukatlan'nın açtığı dava sonucu Ay-
dın tdare Mahkemesi'nin faaliyeti dur-
durma karan verdigı, ancak Bakanlar
Kurulu karanyla çalışmaya devam eden
Gökova'da kurulu Kemerköy Termik
Santralı için bir kapatma karan daha
çıktı. Muğla Barosu'nun üç yıl önce
Gökova Termik Santralı inşaatının dur-
durulması veçalıştınlmaması istemiy-
le açtığı davayı ara kararla reddeden Ay-
dın Idare Mahkemesi. bu kez nihai ka-
rannı vererek faaliyetin durdurulma-
sını istedi.
Santralın çalıştığı dönemde çevre-
ye zarar venp vermediğinın anlaşıl-
ması ıçin Prof. Dr. Doğan Kantara,
Prof. Dr. Aysen Müezzinoğlu ile Prof.
Dr. Üker Kaya Deniz tarafından ince-
leme yapıldı. Inceleme sonucunda ha-
zırlanan rapor göz önüne alınarak Gö-
kova Santralf nın üç. Yeniköy Termik
Santralı'nın ikı ünitesinın çalışması
durumunda deniz kirliliği yaratacağı,
sadece yöresıni değıl, uzağındakı böl-
geleri de tahnp edeceğı. Reşadıye Ya-
nmadası'nın Datça ve Betçe bölgele-
rinde etkili olacagı vurgulandı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Neo/Tanzimat'çı O 'Çark' Olmasa!..
Erbakan, sık sık, -besbelli Batı'dan destek bu-
labilmek için- gerçekte yalnız Refah Parti-
si'nin, Türkiye'de, Batı ülkelerinin uyguladığı an-
lamda bir laiklik uygulamak ıstediğinı, tekrarlıyor;
onagöre, Kemalizm, hele30'lu yıllardan itibaren,
ciddi bir 'mason alafrangahğı' uygulamasına giriş-
miştir ki, bu laiklik filan değil, düpedüz dinsizlik
(atheisme) demektir. Bildiğiniz gibı, 'masonluk', Ba-
tı medeniyet çevresi ülkelerinde, daha çok 'solcu'
siyasetçilerin itibar ettikleri bir, müessese; Fran-
sa'da Italya'da, Ingiltere'de 'masonlar', 'muha-
fazakâr' takımına karşı, sosyalıstler ya da komü-
nistler arasından çıkar; yanılmıyorsam, liberallerin
bir kesımi de 'mason'dur.
Osmanlı'ya o da diğer birçok şey gibi Batı'dan
-daha doğrusu Ingiltere ve Fransa üzerinden-
geldiği için; başlangıcından itibaren, Türk 'mason-
lannın' kısm-ı âzamı, ingiliz ve Fransız yandaşı
'jöntürkler' arasından çıkmış; Meşrutiyet ve Mü-
tarekedönemlerinde, halifelerin dahi 'masonluğa'
meylettikleıi görulmüştür. Başka türtü söylersek, Ba-
tı'da antı/emperyalıst, üstelik 'beynelmilelci', sol-
cular arasında revaçta olan bu 'merak'; ülkemiz-
de tam tersine, Batı yandaşı, Batı'yla işbirliği ha-
lindeki 'komprador' ve 'levanten' çevresinde uç ver-
miş; daha sonraları, o çevrenin ekonomik misyo-
nunu sürdüren, 'yerli' komprador kesimlerde itibar
görmüştür. Halen de öyledir.
Erbakan, Türkiye'deki laikliği 'dinsizlik' sayar-
ken, gerçekte. egemen çevrelerin 'masonluğuna'
taş atıyor; aynı düşüncenin, çok daha öteye götü-
rülmüş bır şeklini, Libya'nın Enver Paşa'sı diye-
bileceğimiz, Kaddafi'nin ağzından işittik. Ne de-
mişti, hatırlasanıza: Türkiye'y', Yahudi dönmele-
riyle Hıristiyanlık heveslileri yönetiyor'. Bana so-
rarsanız, Erbakan da, Kaddafi de, Batı'nın Müs-
lümanlık söz konusu oldu mu, öteden beri 'çifte
standard' kullandığını ya bilmiyorlar, ya adetleri
üzere bilmezden geliyorlar. Çünkü, 'Düvel-i Mu-
azzama'nın, (yani Batı'nın, yani 'Sistem'in) Tan-
zimattan bu tarafa, Batı Türklerı için istediği, tam
da budur; 'ülkelerinde uyguladıklan' türden. bir
'laiklik' değil! Yoksa,'masonluğu' özenle Osman-
lı'ya aktarır; bunu özellikle, Batı'yla işbirliği yapan
çevrelerde geçerli kılar mıydı?
Erbakan, 'yanlış'çevreleri, 'yanlış'yereşikâyet
ediyor. Ona tarihten bir yaprak açmasının, galiba
tam sırası...
Lord Palmerston ne demi$ti?
afadan attığımı mı, sandınız? Yo, hayır! Yıllar-
ca önce, bakar mısınız, bu konuda ne yazmı-K
şım:
"...Gülhane Hatt-ı Hümayûn'unu okudunuz
mu? Bu aslında, bir yandan ülkenin tam bir
açık pazar olmasının koşullannı sağlamak, bir
yandan Müslümanlığa karşı Hıristiyanlığın ağır
basması için 'elverişli' koşulları gerçekleştir-
mek anlamına gelir. Taner Timur, hedefi şöyle an-
latıyor '...Osmanlı bütünlüğünü korumak; fakat Os-
manlı Devleti içindeki Hıristiyanların durumunu gi-
derek düzeltip, sonunda onları iktidar yapmak!'
Bu politikanın en güçlü temsilcisi Lord Palmers-
tone'nun sözlerini kanıt olarak vermiş: ...Türk-
lere, Müslümanlıkları açısından, hiçbir şekilde ta-
raftardeğilim. EğerHıristiyanyapılabilirsesonde-
rece mutlu olacağım'ı. Elhak, yapmaya çalışmış-
lardır. '....Tanzimat Fermanı ilan edilirken, İngi-
liz Elçisi Canning, Sultan'ın açıkça Müslüman-
lann din değiştirme hakkını ilan etmesini iste-
miştir. Bu kadar mı, hayır! Demirtaş Ceyhun,
'Haçlı Emperyalizm'de şunlan yazıyor: '...Hatt-ı
Hümayûn'un okunmasından (...) Birinci DünyaSa-
vaşı'na kadar geçen yarım yüzyıllık sürede tam 69
adet yabancı (misyoner) okulun açılması, batılı ka-
pitalist devletlerin Anadolu'da ne denli bir kültürel
sömürgeleştirme hareketine giriştiklerini göster-
mektedir...'. 1869 yılında, meğerse, yalnız Istan-
bul'da 306 rahip, 354 rahibe varmış; Osmanlı
mülkünün' taşrasında durum, elbette çok da-
ha vahim!.." {'Hangi Batı', s. 200/201, 4. Basım.
Bilgi Yayınevi, 1996)
Bir türlü anlamak irtemedikleri...
Bu neyin işareti oluyor? Fikrimi sorarsanız, bu
açık: 'Sistem'in Türkiye'de ne türden 'rejim-
ler' olmasını ıstediğinin, açıkgöstergesi! Üstelik bu
gösterge, Erbakan'ın 'kullanmak' istediği anlam-
da ve düzeyde, doğru dürüst bir işe de yaramaz!
Çünkü II. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye, tek-
rar 'Sistem'in gizli denetimi altına girip; mason'la-
n, rotary'leri. lion'ları, soroptomistler'i ve daha bil-
mem neleriyie, yeniden Neo/Tanzimatçı o çarka ka-
pıldıktan sonradır ki, Türkiye üzerinde tasarlanmış
türlü çeşit oyun, gündeme getirilebilmiş, birçoğu
uygulamaya konulabilmiştir.
Erbakan'ın da, Kaddafi'nin de, -öteki 'Şeriat'
fikr-ı sabitinde 'demir atmışlar'm da- maalasef an-
layamadıkları şudur ki, ancak Gazi Mustafa Ke-
mal'dir ki, Anadolu Ihtilali ve Inkılabı ile laik, de-
mokratik ve sosyal bir devlet kurarak, 'Sistem'in
bu yoldaki baskı ve uygulamalanna son vermiş; Türk
halkına, çağdaş ama 'milli' bir hayata intikal etme-
nin imkânlarını yaratmıştır. Bunu anlamakta zorluk
çekiyorlarsa, Ulusal Demokratik Devrim ertesinde,
yani 'erken' cumhuriyet döneminde Anadolu'da-
ki ve Istanbul'daki Hıristiyan ('misyoner') okulla-
rının nasıl duman edildiğini; -bu arada, 'masonlu-
ğun' nasıl yasaklandığını- şöyle bir hatırlasınlar!
Ayrıca, onlann türündeki bir muhafazakârlığın
da ancak ülkenin tekrar içine sokulduğu bu Neo/Tan-
zimat'çı zemin ve zaman içinde nefes alıp verebi-
leceğini, hiç unutmamaları lazım! Niye demokra-
sinin kurallan içinde işleyecek, bir 'Müslüman De-
mokrat Parti' tutumunu benimsemezler, anlaşıl-
maz! Çünkü, Bat'daki türden laiklik uygulaması an-
cak bu şekilde gerçekleşebilır!
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm