Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 1997 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ortak Payda ve Uyanan Sivil Toplum
Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN ÇYDD Genel Başkam
S
on gunlerde. Turkıye'nın
dort bır yanından ınsan-
lar, çeçe sıneğının sok-
ması sonucu vakalandık-
lan uyku hastalığının et-
kısınden kurtulmuşçası-
na ağırağır, gezınerekuyanıyor buul-
kenın sorumluluğunu taşımaları ge-
rektığı bılıncıyle "biz de vanz" dıye-
rekortayaçıkı>orlar' Kızıldenhlergı-
bı, toprağa kuİagınızı verırsenız, top-
lumdakı bu u> anışın çıtırtılannı ve gi-
derek guçlenen sesını ta uzaklardan
duyabılırsınız' Ulkenın ıster batısı ıs-
ter doğusu, ıster buyuk kentı ıster bu-
yuk kasabası olsun. bıze "vatan" ola-
rak oğretılen her \oresinde, bugune
dek sessızce, koşesmde oturan v e cum-
hunyetın tum kazanımlannm, bır av uç
açıkgöz tarafından bozuk para gıbı
harcandığını varlığımızıntemelı olan
tum ahlaksal ve sıyasal ılkelenn hıçe
sayıldığını, yozlaşmanın, yobazla^ma-
nın, uçkâğıtçılığın gıderek toplumu
boğduğunu ızlevıp gözleyenlenn je-
tonları sonunda düştu1
Yıtırdığımız
bunca zamana yakmmak mı geldığı-
mız bu olağanustu u>anışa sevınmek
mı gerekır bılemıyorum. ancak suru
ıçgudusuyle yaşamanın tembellık ve
sorumsuzluğundan kurtulan. bu çağdı-
şı kabuğu kıran ınsanımızın. "vatan"
belledığımız topraklann her yanında
"sonımluluk üstlenmeve hazır bir bi-
re>rı
olarak yenıden doğuşu vakın
geçmışımızdeyaşadığimız. "avdınlan-
ma devrimi ve kazanımlan""na sahıp
çıkışı, "ben de vanm" dıyerek sesını
duyuruşu, tanhın aynntısıyla değer-
lendıreceğı kesın olan ılgınç bır olgu-
dur
Açıkça soylemelıyız kı, gudulme ıç-
gudusuyle, bınlennın doğnı-yanlış
vönlendırmesı ıçınde hıçbır şeyı algı-
lamadan, sorgulamadan, bıze başka-
lannca çızılmış bır yazgı ıçınde, bır
şeylen değıştııme gucumuz olabılece-
ğını duşunmeden, beynımızı sıfırkılo-
metrede koruyarak yıne kuru bır sa-
man lıfı gıbı toprağa kanşmak, aslın-
da seçeneklenn en kolayı, en rahatı ve
en sorumsuz olanıdır Surü guduleme-
sı yalnızca ınsanın kendısını boyle al-
gılamasıyla değıl, aynı zamanda aıle-
den başlayarak, toplumun, tum kurum
ve ışlevlenyle ona boyle olması ge-
rektığını vurgulamasıyla da pekışmek-
tedır
Geçmıştekı her devnmcı, atılımcı
gınşımın "düzen bozuculukia suçla-
narak yok edılmesını, bırey gınşımle-
nnın ılk panltılannın acımasızca sol-
dunıluşunu, ıyı yurttaşlann, "uslu ve
sessizçocuklar" olmalan gerektığı ku-
ralı ıle yaşanan onca yıtınlmış yıllan
gozardı etmemelı> ız!
Vetkılerle ve olanaklarla donatıp, bı-
zı yönetmelen ıçın başkente gonderdı-
ğımız vekıllenmız, ulke sorunlan ye-
nne kendı hırs \e beklentılennın, kol-
tuk tutkulannın peşıne takıldılar, her
turlu kırlenmeye goz yumup ortalığı
bır balçık tarlasına dondurduler, en ba-
sıt ınsanlar arası ılışkılenn yennı ya-
lan, kav ga, dövuş, kufur ve sılah alma-
va başladı, tıcaret, tankat, aşıret, maf-
ya bağlantılan, dokunulmazlık zırhıy-
la gûvenceye alınmış olağan olaylar-
dan sayılır oldu
Boylesıne sorumsuz davranışlar so-
nucu halkımızın çoğunluğu sosyal v e
ekonomık açıdan betenn beten konu-
ma duşerken, bır yandan da "nerede
vanlış japük?" sorusunu sormaya, so-
nunda. hıç ışletmeden, sıfırkılometre-
de tuttuğu ve kafatası kemıklenne tut-
sak'ettığı beynını kullanmaya, aynaya
bakıp, "Sen Irîmsin, varlığın, görevin,
sonımluluğun nedir? Koyun musun,
insan mısın. kafana vurula vurula gü-
dülmeyi surdurecek, çocuklannın. to-
runlannın da •padişahını çokyaşa' dö-
nemındekı gıbı el etek operek, çobanın
a>aklarını v ıkav arak, kapısına kul ola-
rak yaşamasına alet mi olacaksın, yok-
sa olup bitenleri algılayıp gırtlağının
telierini harekete geçirerek, konuşma-
vı, sorgulamay ı, çozum uretmeyi mi de-
ne>eceksin?'" dıyerek kendını sorgula-
maya başladı
Işte bu sorgulama, gunumuz bıreyı-
nın kendısını yenıden keşfetmesıne,
yavaş yavaş da olsa kendı gızılgucunu
algılamasına ve eylemlı olarak vaşa-
mın ıçınde yer almasına yol açtı Boy-
lece, bastınlmış ve koşesıne çekılmış
sessız ve tepkısız bırey, ıkıncı aşama-
da tek başına bır şey yapamayacağını,
kendısındekı kaygı ve beklentılen pay-
laşan benzerlenyle bırlıkte olmanın
çok daha anlamlı, akılcı ve sonuç ge-
tıncı oldugunu gozlemledı
O güne dek. "orgıit" sozcuğunun,
bınbır tehlıke ve yasadışılığı çağnştır-
masından ürkegelmış olan bırey, gıde-
rek benzer amaçla söylem ve eylem-
lerde buluşabılen kuçuklu büyuklu
gruplara yaklaşmaya, çekme çekıne de
olsa, bu onculenn arasına katılıp o ha-
vayı koklamaya başladı Zor bır atı-
lımdı bu seyırcı rolunden katılımcı ro-
le geçışım v e oradan eylemlı bır çalış-
macıya vanş
Büttin engellere ve birikmiş ön\argı-
lara karşın, gunumuzde toplumsal so-
rumluluğunun ayırdına varan bireyle-
rin, geçmışte, uzaktan kuşkuvla bak-
tıklan 'orgut lerin çatısı altında bir
araya gelişlerini gözlemek ve yaşamak
çok ilginç bir deneyim oluyor.
Kuşkusuz bu uyanış, berabennde,
çok sayıda kuçuk kuçuk. bırbınne gu-
venen, fazla yabancı olmayan grupla-
nn pıtrak gıbı çoğalmalanna ve lıder
özellığı olan, belkı de bunu yenı keş-
fetmış onculenn etrafında toplanmala-
nna yol açıyor Bırçoklan, daha dısıp-
hnlı ve tek çatılı buyuk oluşumlann
daha etkın olacağını ılen surmekteler-
se de, yenı onculenyle, etkın ve bırbır-
lenyle uzlaşan çok sayıda kuçuk grup-
lann, çok daha yaratıcı ve yararlı ol-
duğu kanısındayım Butûn bu benzer,
çok savıda kuçuk oluşumlar, çoğun-
lukla ayırdında bıle olmadan, yasal,
parasal. ınsansal bınbır zorluğa karşın
yerı gelınce ortak paydada büyuk bır
guç olabılmenın on hazırlığını yap-
maktadırlar
Yıne son donemlerde adına sivil
toplum denen, devlet dışı, resmılık dı-
şı örgutlenmelenn gıderek artmasıyla
paralel olarak, bellı ortak paydalarda
bır arava gelmelen, ortak soylemler ve
eylemler gerçekleştırmelen. demok-
rasırun yaratılıp savunulmasında v e de
korunmasında en onemlı çozum ola-
rak belırmeye başladı Işte tam bu nok-
tada, orgutlenme, orgute katılma ça-
lışmaya zaman ayırma konulannı ye-
m yenı aşmaya çalışan bıreylerde, ye-
nı kuşkular, çekıngenlıkler de kendını
gostenroldu "Bizinereyegöfurmekis-
tiyorlar. acaba avkırı bir eylemde ad>
mız kullanılır mı?" gıbı kaygılar, de-
neyımsız ya da kendını çok deneyım-
lı sananlarca gundeme getınldı Oysa
konu çok açıktı, bu beraberlığm teme-
hnı ve bırlıktelığın çatısını, her kuru-
mun kendı özel amaçlan ve eylemlen
saklı kalmak koşuluyla, "toplumun
demokratikleşmesindeki ortakpav da-
lar" belırleyecektı
Son gunlerde ışçı, ışveren, esnaf ve
zanaatkârlann, sanatçı kurumlannın,
Atatûrk ılkelennde butunleşenlenn,
bazı kadın kuruluşlannın, meslek oda-
lannın, okul demek ve vakıflannın bu
"ortak payda"yı yakalayarak, guçlu,
güv enlı ve ayaklan yere basan bır plat-
formda ortak soylem ve eylemler ger-
çekleştırmelennm, ulke demokrasısı-
net hukukun ve laık duzemn temellen-
mesıne ne buyuk katkı sağlamakta ol-
duğufıu gormemek ıçın ancak bağnaz
ve önyargılı olmak gerekır' Toplumun
dınamığı ve alttan gelen coşkulu ve
akılcı kuşaklar, herçağda, gelışmenın,
ılerlemenın ve gençleşmenın onunu
kesmekten başka bır şey uretemeyen-
lenn engellemelennı aşacak, sıvıl top-
lumun, ortak payda altında bırleşen
haklı ve guçlu sesının egemenlığını
sağlayacaktır
ARADABİR
VEDtt BtLGET Emeklı Amıral
Çıkar Hırsının Sonu...
Turk ulusu tarıhının hıçbır donemınde bugunku ka-
dar umarsız guçsuz ve guvensız olmamıştı Yine bu-
gune kadar, hıçbır sureçte geçmışıyle geleceğı arasın-
da bır seçım yapamayacak denlı bunalmamış, Anka-
ra'dakı bır avuç yalancı, dolancı ve dalaverecıye boy-
lesıne koşulsuz teslım olmamıştı Teslımıyet bılmez,
guvenını gucunden, umarını ozune guvenden yaratan
bır ulus nasıl olur da bu duruma gelır?
Çeşıtlı açılardan çok yonlu ırdelemelerle sayısız ya-
nrt venlebılır bu soruya elbet Ama bence, en temel-
dekı oğe, Turk ulusunun Arap Islamıyetıne adaptas-
yonu surecınde duşuncel ve eylemsel uretkenlığın dı-
şına ıtılmışlığıdır
Mustafa Kemal'ın 'ulus"bılıncıneyukseltmeyı he-
defledıgı Turk topluluğu, mezhep ya da tankat aynm-
larının dırıltılmesıyle yenıden Arap pasıfizmının dehlız-
lenne suruklenmıştır Çunku, ulusal varoluşun engel-
lenmesı tum ulusça yucelışın onunu tıkamanın en ba-
sıt yoludur
Turk ulusunun, laık cumhunyet ve demokrası ıle
tumleşerek ulusal benlığını onurla yaşatmasının, sur-
duımesının onunu kesenler, Arap çadırlannda "kar-
deş'ierınden azar ışıtmıyorlar yalnızca, edılen tum ha-
karetlen de Turk ulusunun bağrına yoneltıyorlar Çun-
ku bılıyoriar kı, ulusal bılıncın kenetlenmesı ve yukse-
lışı, bugunku tum zoriuklann zıncırlennı kopanp atacak-
tır Bunu onlemek dağıtmak ıstıyoriar
Laık cumhunyet ve demokrası ıle pekışıp yoğrulma-
yan bır ulusal bılınç, yalnızca ınsan kalabalıklan arasın-
da bır başka ınsan kalabalığı duzeyıne ındırgenmış
olur Egemenlık nıtelığı ulusumuzun elınden alınmış
olur Ben, Turk ulusunun bunu hak ettığıne asla ınana-
mam Bu ulusun, kalabalıklardan bır kalabalık olması-
na katianamam Arap ve Iran kalabalıklannı çagdaş uy-
garlığa ulaşma çabası gostermedıklen ıçın hıç sevmı-
yorum Ben yalnızca Atuturk'un yarattığı çağdaş Turk
ulusunu sevıyorum
Suçluluğun ezıklığıyle "Vuce Dıvan" korkusuna ka-
pılan Çiller, bın dereden su getırerek yıllar yılı dın dev-
letıne geçışın kapılannı zorlama uğraşındakı murtecı-
lere guç sağlayan bır partrye, Mustafa Kemal'ın "ulu-
sal oluş" ılkesınden odun ustune odun vererek sırtını
dayadı
Turkıye'yı, bır laık cumhunyet ve demokrası devletı
olmaktan çıkanp bır dınsel taassup ve yasadışı guçler
hegemonyası koalısyonuna mahkûm ettı Laık Turkı-
ye'de ırtıcanın genel orgusu butun çızgılenyle ortaya
çıkanlmıştır Çıller'ın de
DİYARBAKIR 2. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
İLANENTEBLİGAT
Alacaklı O Faruk Çelık vek Av Mete Özesen-Lıse
Cad 1 Sok Yardımcıoğlu Ap No 11/1 Dıyarbakır
Borçlu Cansm tnş Turz San Tıc Ltd Ştı -Kandıller
lşhanı Dağkapı ü Bakır
DosvaNo 1996 2531
Alacaklı Ö Faruk Çelık vek A\ Mete Özesen masraf-
lanhanç 168 927 178 -TLtıın % 98 faız. ıcra masrafla-
n ve avukatlık ucretınm odenmesı ıçın yapılan ıcra takı-
bmde.
Yukanda yazılı adresınıze Ornek 163 odeme emn
göndenlmıj ıse de odeme emn bıla teblığ lade olunmuş-
•ur >aptınlan polıs tahkıkatı netıcesmde de adresınız
«spıt edılememış oldugundan odeme emnnm ılanen
eblığıne karar venlmıştır
Odeme emnnın gazete ılanından sonra (25) gün ıçın-
de borcunuzu masraf, talep edılen ° o 98 faız v e ıcra mas-
•aflan ıle bırlıkte ödemenız borcun tamamını veya bır
fasmını veva alacakhnın takıbat ıcrası hakkına daır bır
ıtırazınız varsa senet altındakı ımza sıze aıt değılse (20)
zün ıçınde aynca ve açıkça bıldırmenız, aksı halde ıcra
takıbındekı ?>enedın altındakı ımzasının ve senedın sadır
olmuş sayılacağı ımza>ı reddettığınız takdırde mercu
önünde vapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna
uymazsanız vakı ıtırazınızın muvakkaten kaldınlacağı,
*net \e>a borca ıtırazınızı yazılı veya sözlu olarak Icra
Tekkık Mercune (20) gün ıçınde bıldırmedığınız takdır-
de (25) gun ıçınde 74 madde gereğınce mal beyanında
bulunmaz veya hakıkate avkırı beyanda bulunursanız
hapisle cezalandınlacağınız Teblıgat Kanunu'nun 28 ve
müteakıp maddelerı uyannca ödeme emn >enne kaım
olmak uzere ılanen teblığ olunur 13 6 1997
Basın 27564
Kirtenen Dünyamızı
Fidan Dikerek Arrtalım
ORMAN BAK\\LIĞI
AĞAÇLANDIRM \ V E EROZYON KONTROLÜ GENEL
MLIDURLUĞC
Ilaç Şirketleri, Hekimlik Uygulamalarını Yönlendirememeli
Dr.ALİRIZAÜÇER
ATO Sağlık Hızmeîlennın Denetımı
T
um bılımsel alanlarda olduğu
gıbı tıp alanında da bılımsel lı-
teratüru ızlemek, kongre ve
toplantılara katılmak hekımle-
nn mesleksel etkınlıklennın
olmazsaolmazkoşuludur An-
cak, mesleklennı v uruten ya da doner serma-
yelı kuruluşlarda ozel muayene ve tedav ı ge-
lın olan kuçuk bır hekım grubu dışındakı ka-
mu hekımlennın. bu tür etkınlıklere katılımı
parasal guçlukler nedemyle neredeyse ola-
naksız duruma gelmıştır
Bu süreçte ılaç, tıbbı malzeme ve tıbbı tek-
nolojı pazarlayan fırmalar ıle hekımler ara-
sıdakı ılışkıler gıderek yozlaşmaktadır Yur-
tıçınde ve yurtdışındakı çeşıtlı bılımsel etkın-
lıkler ıçın gereklı katılım ucretı, yol ve ko-
naklama gıderlennın ılgılı fırmalar tarafın-
dan karşılanması, doğal bır durum almıştır
Fırmalann tıbbı kongrelen fınanse ermesının
temel amacı ıse urunlennı olabıldığınce tu-
kettırerek satış gelırlennı arttırmaktır Fır-
malar ıle bu tur ılışkılere gıren ya da gırme-
ye zorlanan hekımler ılaç, tıbbı malzeme ve
tıbbı teknolojı tercıhlennde yönlendınlmek-
tedır
Kımı tedavı protokollen malıyet/ yararlı-
lık dengesı gozetılmeksızın bılımsel çalışma
gerekçesıylebaşlatılmaktadır Başansı yada
başansızlığı yıllar once kanıtlanmış olabılen
ve fırmalar tarafından yonlendınlen bu çalış-
malar uzennde ne yazık kı bugune kadar et-
kın bır denetım kurulmamış, yerel ve merke-
zı, bılımsel ve etık kurullar yetennce ışlev-
selleşememıştır
Sıklıkla tatıl yorelenndekı beş yıldızlı otel-
lerde yapılan yüksek katılım ucretlı tıbbı
kongrelerde fırmalann standlan ve reklam
afişlen en gozde salonlarda arz-ı endam eder-
ken hekımlenn özven ıle hazırladıklan tıbbı
posterler, katılımcılann gozlennden ırak olan
bodrum katlanndakı ızbe salonlarda adeta
sergılenmemektedır Bu goruntüler, sağlık
sektorundekı pazar paylannı arttırmak ıçın
kıyasıya rekabet halınde olan şırketlenn
mesklekı uygulamalanmız ıle ılgılı karar al-
Komısyonu Başkanı
ma sureçlennde ne denlı belırleyıcı oldukla-
nnın açık kanıtıdır
Sağlık hızmetlennın en onemlı ozellıkle-
nnden bın, hızmetı sunan ıle hızmetten ya-
rarlanan arasında büyuk bır dengesızlık ol-
masıdır Hasta, hekımıne guvenmek. onun
verdığı ılaçlan almak, ıstedığı tahlıllen yap-
tırmak durumundadır Bu hızmetlenn sunu-
munda fırmalann >onlendırmesı ıle temel
motıvasyon kâr olunca hastalara gereksız hız-
met sunulmakta ve kaynak savurganlığına
neden olunmaktadır Buna sağlık ekonomı-
sınde "sunucunun kabartüğı talep" (supplı-
er ınduced demand) denmektedır' (1)
Sağlık sektorunde akıl dışı kaynak kulla-
nımı ve savurganlığa yol açan, ılaç YfttıhbjL
teknolojık tercıhlen yönlendıfen bu bağımlı
ıhşkılenn malıyetı ıse çoğunlukla kamu sos-
yal güvenhk kurumlan ve dığer resmı ku-
rumlara çıkanlmaktadır
Ilaç şırketlen ıle hekımler arasındakı ılış-
kının yozlaşmasına neden olan etkenlerden
bın de gerek resmı sağlık otontesı durumun-
dakı Sağlık Bakanlığı. gerekse sıvıl otonte
durumundakı tabıp odalannın mezunıyet
sonrası tıp eğıtımı konusundakı yetersızlığı-
dır
Tanı koymakta zorlanan hekımler gerek-
sız tanı yontemlenne başvurmakta, bunun
yanı sıra ılaç şırketlennın reklam ve promos-
yonlanna bağımlı hale getınlerek ılaç ve tıb-
bı teknolojı tüketımının akıl almaz boyutlar-
da artmasına neden olmaktadır
Ulkemızde reçetesız ılaç kullanımmın çok
yaygın olması, eczacılann da ılaç tuketımın-
dekı rolunü arttırmaktadır Ilaç fırmalan ıle
eczacılar arasındakı tuketımı arttırma amaç-
lı promosyonlar da kaynak savurganlığına
yol açan dığer bır etkendır Mesleksel uygu-
lamalanmızı olumsuz yonde etkıleyen, yapı-
sal ve etık temellen olan bu sorunun çozule-
bılmesı ıçın
1) Yerel ve merkezı bılımsel araştırma etık
kurullan ışlevselleştınlmelı, yapılacak tum
çalışmalarda mutlaka bu kurullann onayının
ahnması sağlanmalı. merkezı bılımsel araş-
tırma etık kurulunda Turk Tabıplen Bırlı-
ğı'nın temsıl oranı aıttınlmalıdır
2) Sağlık Bakanlığı, SSK, tıp fakültelen,
obur ılgılı kurumlann katılımı ıle bılımsel
çalışmaları destekleme fonu kurulmalıdır
tlaç, tıbbı malzeme ve tıbbı teknolojı pazar-
layan şırketlenn pazar paylan ve cırolan ıle
orantılı olarak bu fona destek sağlamalan
ıçın gereklı duzenlemeler yapılmalı, yapıla-
cak olan bılımsel araştırmalann fmansmanı
bu fondan karşılanmalıdır
3) Neredeyse tıcan bır tunzm faalıyetıne
donuşturulen tıbbı kongreler. beş yıldızlı luks
oteller yenne ılgılı kurumlann toplantı sa-
lonlannda yapılmalı ve kongre katılımcılan-
nın bu kurumlann konaklama tesıslennden
yararlaranası sağlanmalıdır
4) Başta akılcı ılaç kullanımı olmak üzere,
temel konularda hekımler ıçın mezunıyet
sonrası egıtım programlan düzenlenmelîdır
5) SağhtrBakanlığı'nm 1993'te yayrmladığı
ılaçlann klınık araştırma yonetmelığı ve
1995'te yayımladığı Iyı Klınık Uygulamala-
n KılavTizu tıbbı araştırmalarda uyulması ge-
reken bılımsel ve etık kurallan dûzenleyen
olumlu bır adım nıtelığındedır Ancak bu du-
zenlemeler, ne yazık kı kâğıt uzennde kalmış,
yeterlı duzeyde uygulamaya geçınlememış-
tır
6) Kamuda çalışan hekımlenn özluk hak-
lannda ıyıleştırmelenn yapılması hekımlenn
tıbbı fırmalara olan bağımlılığını azaltacak-
tır
Sosyal güvenhk kurumlannın ve sağlık
hızmetı satın alan dığer kuruluşlann da satın
aldıklan hızmetlen etkın bır bıçımde denet-
lemelen gerekmektedır Bu denetım meka-
nızmasının kurulmasında en buyuk rol sıvıl
sağlık otontesı olan tabıp odalanna duşmek-
tedır Ankara Tabıp Odası bunyesınde kuru-
lan "Sağhk Hizmetierinin Denetimi Komis-
yonu", etkın bır denetım duzeneğının (meka-
nızmasının) kurulmasında atılan somut bır
ılk adımdır
(1) Sur H, Havran O Devletın Sağlık
Hızmetlenndekı Rolu TODAÎE.21 Yuz\ıl-
da Nasıl Bır Kamu Yonetımı Sempozyumu
Sağlık Sektorunde Devlet Grubu Bıldırılen
KÜLTÜR • SANAT 293 <• 7S (3 HAT)
DOĞAYISEVİPDE
ULAŞAMAYANLAR,
RE5MIN "R"SINDEN
ANLAMAYANLARAÇAGIRI
Renklerle ıv Tuallerie Tanışmak
ısteyenlen bekltyorum
RESSAM ACAR BAŞKUT
Atötye - Kuledıb) Cad. 63 Çengetköy
1M:(OZ1S)3ZI 70 OO
Kültür Sanat
ilanlarınız için:
293 89 78 (3 hat)
"*V.
r
'£.*"£.
r
'-î.
r
"-£*~.r.*""•"" •"i.
r
'i.
r
"C
r
'i.tİ.Vİî'iî'î.'î'iVifi.Vi.î'i.î'i.'îi.V
Van Gogh Cezanne Monet
Degas Aıvazovsky
•
Dunyanın En Unlu Tabloları
Artık Sızın
Turkıyc dc Ilk Dı_fn Yapttğımi7 Tuval
U/cnnt Reproduksıyonların ÇerçLVLİı
ortalarm boyları 65x80 cm dır
Çerçeveli keher Taklo 7.S Mılyon TL
Meşhur Ressamlardan
TUVAL ÜZERİNE
REPRODÜKSİYONLA
* Tablolar şası uzerine genlmiştır
O Paspartulu çerçevelıdır
O Islenmeyc, tozlanmaya karşı koruyucu vernikhdır
« Nemli bır bezle sllınebılir
ö Asıllannı aratmayacak guıelliktedır
ö Meşhur ressamlarm 400 e yakın reproduksıyonu
hazırdır
' • Istedığınız Tablolar Kargo ile özel )
ı ambalaj ıçınde adresınıze göndenlır •
| • VISA ıle satış yapılmaktadır ',
' • Telefonla veya Fax la ılışkı kurunuz ]
MERKEZ
Kurtuluş Vayınları
Gaıı Mustafa Kemal Bulv IMo I 22
Maltepe ANKARA
Tel (0 3 12) 229 4B 27 229 38 08 Fax 229 52 86
TÜRKJYE EROZYONLA MUCADELE
AĞAÇLANDIRMA VE DOĞAL VARLIKLAR1
KORUMA VAKFI
TEMA
ELEMANLAR ARIYOR
Erozyon ve çolleşmeyle mucadele konusunda, kamuoyu
bılmcını oluşturma ve gelıştırmeye katkıda bulunacak
ılgı ve gonulluluğe sahıp, alanlannda yuksek oğrenım
gormüş, mesaı ve seyahat engelı buluranayan, Ingılızce
bılen (erkek adaylar ıçın) askerlığrnı tamamlamış
* Tanıtun ICoordınatör Yardımcısı (TKY)
* Yurtdışı Tanıtım ve Teşkılatlanma Koordınatör
Yardımcısı (YTKY)
* Eğıtm Uzmanı (EU)
* Unıversıtelerle Ilışkıler Sorumlusu (ÜS)
* Dergı Sorumlusu (DS)
* Grafıker (GR)
* Satış Temsılcısı (ST)
* Sekreter(SK)
Adaylann fotoğraflı ozgeçmışlennı referans kodunu
behrterek 04.07.1997 akşamına kadar 0 212 281 11 32
no'lu faksa gondermelen gerekmektedır
Adres Çayır Çımen Sok Emlak Kredı Blokları A-2 Blok
Kat 5 D 21 80620 1 Levent-Istanbul
EMİRDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1996'292
Davacı SSK Genel Mudurlügu vekılı tarafından davalılar Ezel tnşaat Tıc AŞ Huseyın Demıra> Salıh Sert aleyhıne mahkememıze açılan tazmınat daası-
nın yapılan >argılaması sırasmda venlen ara karar uyannca Davacı vekılı dava dılekçesınde kusur ve mıktar yonûnden fazlaya ılışkuı haklannın saklı kalmak
kaydıyla 30 791 626 00 - TL kurum zararlanmn davalı ışverenden aynca 1 238 064 171 00 - TL bağlanan fark gelınn şımdılık 200 000 000 00 - TL'nın da-
valılardan muştereken ve muteselsılen olmak uzere toplam 230 791 626 00 - TL nın yasal faızı ıle vargılama gıderlen ve avukatlık ucretı ıle bırlıkte tahsılıne
karar verılmesını talep ve dava etmış davalılara dava dılekçesı ıle duruşma gununun teblığ edılemedığı gıbı yaptınlan zabıta araştırması sonucunda buluna-
madığından davalılar adına dava dılekçesı ıle duruşma günunun ılanen teblığıne karar venlmış davalar SaıtpaşaCad No 9 1 Konva adresınde Ezel lnşaat ve
Tıcaret AŞ avnı adreste Husevın Demırav ve Salıh Sert ın duruşma gunu olan 2^ 9 1997 gunu mahkeme salonunda hazır olmalan, aksı takdırde duruşmava
gelmedıklen veva kendılerını bır vekılle temsıl ettırmedıklen takdırde dunışmaya gıyaplannda devamla yokluklannda karar venleceğı hususu dava dılekçesı
ıle duruşma«gununun teblığı verıne geçmek uzere ılan olunur Basın 27191
PENCERE
Sınıfsal...Refahçı ıktıdar denemesı yararlı oldu, çoğu kışının
gozlerı açıldı
Ancak çoğu kışıde de kafa karmaşası suruyor
Neden''
Çunku yaşadığımız olaya sınıfsal açıdan bakama-
dıkça, her şey bırbınne kanşır
Hemen mım koymak gerekır kı ınsan toplumlan
başlangıçta sınıflı değıllerdı llkel toplumlarda sınıf
yoktu, sınıfn toplumlann ılkellığı de uygarlık gelıştıkçe
aşılacaktır
Insanlık sureklı değışım ıçındedır
Ama bugun Turkıye'de olan brtenlere akıl erdırmek
ıçın sınıf anahtanna gerek var
•
Çağdaş demokrası, Avrupa sanayı burjuvazısının
urunudur Yaratıcı sınıftır burjuva, krala, soylulara, kı-
lıseye, Hınstıyanlık şenatına kafa tutup laıklığı yaşam
bıçımıne donuşturmuş, ışçı ve koylu sınıflannın loko-
motrfi ışlevını ustlenmıştır
Tanm devnmınden sonra ınsanlık tanhınde en bu-
yuk devnm sayılır sanayıleşme
1789'da Fransa'da patlak veren burjuva devnmı
dalga dalga butun dunyaya sarsıntılan yayılan bır dep-
remdır Merkez ussu Avrupa olan bu depremden Tur-
kıye'nın etkılenmesı doğaldı
Pekı, sanayıden yoksun ve burjuva sınıfı oluşma-
mış Osmanlı toplumunda 1789'un fıkırlennı benımse-
yıp savunmak kımın haddıneydı'?
Asker ve sıvıl aydınlann
Sınıfsal tabanı olmayan bır demokrasıyı kurmak ıse
olanaksızdı
20'ncı yuzyıldaTurkıye'nın dramı budur.
*
2000 yılına 2 5 var
1 5 mılyarlık Islam dunyasında sanayı devrımını ta-
mamlamış tek ulke yok
Demokrası de yok1
Turkıye'de sanayı burjuvazısı eksık gedık1
Nüfu-
sun yansı tanm kesımınde1
Kentlere yığılmış koylu
kıtlelen şenatçı polıtıkanın çekımınde1
Endustn ure-
tımınden deöıl, paradan para kazanma yontemı ağır
basıyor TUSIAD'da toplanan buyuk sanayıcılenn ço-
cuklan, Prof Bülent Tanör'e laıklık ve demokrası ra-
poru hazırlattıklan ıçın hırpalanıyorlar Avrupa orta-
çağdan yenıçağa, kılıse oğretısınden demokrasıye,
burjuva sınrfının lokomotrflığınde geçmıştı Bızde -bu-
gun bıle- islam şenatından demokrasıye geçmek ıçın
asker-sıvıl aydınlann başını çektığı eyleme gerek var
Içınde yaşadığımız olgu, bır karmaşa değıl, karma-
şa, olaylara sınıfsal açıdan bakamayanlann kafastn-
dadır
•
Sanayı burjuvazısı Avrupa'dakı gıbı ağır bassa, Tur-
kıye'de ne etnık sorun one çıkardı, ne tankatlar, ne de
şenatçılığı yeşıl bayrak gıbı sryasette dalgalandıran-
lar Refahçı ıktıdarı kurmak denemesıne gınşebılırler-
dı Sanayı burjuvazısının tam anlamında var olmadı-
ğı yerde, ışçı sınıfı da yetennce guçlenemedığı ıçın sı-
yasal ıktıdara ağırlığını koyamıyor
Pekı genye ne kalıyor^
1
1923 Aydınlanma Devnmı'nın "kultür seferberlığı"
ıle yarattığı toplumsal katmanlann ortaklaşa eylemıy-
le bu sorun çozumlenecek
Sanayıcı mı sanayıcı, oğretmen mı oğretmen, oğ-
rencı mı oğrencı, ışçı mı ışçı, aydın mı aydın, asker mi
asker, ışadamı mı ışadamı, esnaf mı esnaf, sendıka-
cı mı sendıkad! Turkıye'dekı 70 yıllık bınkımın ortak
bılıncının buluştuğu yerde demokrasıye açılım gerçek-
leşecek
llle de Avrupa'dakı şablonun Turkıye'de yınelen-
mesı dıye bır şey yok
Yaşam bir "FlESTA"dır.
Hotel FİESTA
Fethiye
Tel / Faks: (0.252) 613 28 71
Bir kişi / Bir gün / Y.R
• Temmuz'97: 2.5OO.OOO TL.
' Ağustos'97)- 2.6OO.OOO TL
• Fıesta Dostlarr % 5 ındınm.
Dort vıl once 2 Temmuz 1993'te Sıvas
Madımak Otelı'nde koktendıncılerce yapılan
saldın sonucu yıtırdığırruz 35 aydırumızı
unutmuyoruz Tum emekçı ve sanatçı
dostlarla bırlıkte onlan anacağız Bu kıyımı
yapanlan ve özellıkle de yaptıranlan bır kez
daha kınıyor ve lanetlıyoruz
2 Temmuz 1997 Çarşamba gunu
saat 12 30'da
ASIM BEZtRCt'nin
Zıncırlıkuyu'dakı mezan başında buluşahm
REFİKABEZİRCİ
BAŞSAĞLIĞI
Gazetemıze uzun yıllar emek veren
değerlı ağabeyımız
NUSRET BİNENER'İ
kaybettık \ılesıne başsağlığı dıler,
acılannı paylaşınz
CUMHURtYET ÇALIŞANLARI
İLAN
MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
E 1997 27 K. 1997'129
Manavgat ılçesı, A Işıklar Koyu'nden cılt no
094/01, sayfa no 36, kutuk sıra no 13'te nufusa kayıt-
h Osman ve Ayşe'den olma 1962 doğumlu Alı
Nur'un nufusta Nur olan soyısmının sılınerek Ozkan
olarak duzeltılmesıne karar venlmıştır tlan olunur
116 1997
Basın 28496