Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1TEMMUZ 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEMN DEVAM 17
••1111
111Iranbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Zonguldak
1A
A
A
A
A
A
A
A
A
•31
33
31
32
35
37
38
35
25
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Antalya
A
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
A
•25
26
25
25
27
29
29
24
38
İHAdana
Mersin
Diyarbakı
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Kars
•A
A
A
A
A
A
PB
PB
Y
(1
34
30
37
38
34
34
30
25
27
Yurdun kuzeydoğu
kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, Orta ve
Doğu Karadeniz, Iç Oslo
A d l
' k
Helsınkidoğusu ile Dogu
Anadolu'nun kuzeyi btocknolmy
saöanak ve yer yer Londra
gökgürültülü sağa- A m . t ( , H , m
nak yağışh. öteki yer- Amsterdamler az bulutlu ve açık Brüksel
geçecek. Hava sı- P a r i s
caklıöında önemli bır -
deâisiklik olmava- Bonndeğişiklik olmaya-
cak. Münih
ASYA
Y 21
PB 18 Milano
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiftis
Kahire
A
A
A
A
A
A
A
A
24
38
27
34
28
28
32
37
Şam 36
OA ç ı k bulutlu ; Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu ğmurtu Kart • * > * ^ Sulukar k Gok gürültûlü
* *
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
kiye'ye. Dahaçok Ingiliz kokuyor. Ama, yakın gün-
lerde gördüklerimiz, izlediklerimiz Başbakan Me-
sut Yılmaz'ı önemsenecek bir tanımlamayla anma-
mıza yol açıyor:
"Türkiye'yi şeriatın pençesinden kurtaracak
adam!"
Hak yemeyelim: Yılmaz, kiminle kurtaracak şe-
riatın pençesinden Türkiye'yi, kiminle? Elbette,
"deneyimli" Cumhurbaşkanı Demirelin yönlendir-
mesiyle, bu biiiir.
Göz ardı edilmesi olanaksız bir "ikinci etken"
var: Birkaç kez yazdık. Daha hükümeti kurmaya
yeni yeni girişmişti Yılmaz. Açık seçik dedik, diyo-
ruz ki: Başta Yılmaz, beraberindeki siyaset âlemi
"Necmettin Erbakan gitti, yehne Mesut Yılmaz
geldi" diye cihet-i askeriyyenin "şeriatçı gidişatın
düzeltilmesinden" elini çekeceğini sanıyorlarsa,
daha başlarda büyük hataya düşüyorlar, demek-
tir.
Hükümet programında "kesintisiz 8 yıllık temel
eğitime önümüzdeki ders yılında başlanacağı ve
uygulamalarda MGK kararlannın göz önünde bu-
lundurulacağı" vaatleri yeralırsa... 55. hükümetin
"şeriatçı gidişatın izlerini, kaynaklannı silmeye yö-
neleceği" umuduna kapılabilir Türkiye.
Eski-yeni demeden yolsuzluklann üzerine gidil-
mesi... Seçim sisteminde değişiklik; bunlar önce-
likli konular. Nüfus sayımı ve kütüklerin yenilenme-
si, kuşku yok, sağlıklı bir seçimin belli başlı altya-
pı sorunu...
Iki sağlam güvence
Temel sorunlarda başanlı olabilmek için Yakışık-
lı Baykal'a güvenmemenin gereğini, ola ki hertıal-
de yeni hükümet duyumsuyor.
Dün söylediklerini bugün evire çevire değişik
mecraya sürüklüyor Yakışıklı. llk günler hükümeti
"şart öne sürmeden" destekleyeceğini söyleyen
Yakışıklı değil miydi?
Aynı Yakışıklı, nüfus sayımıyla kütüklerin yenilen-
mesi üzerinde direnerek dururken, makul açıkla-
malarla seçimin daha geri tarihlere kayabileceği
anlamında TV'lerde bülbül kesilen Yakışıklı değil
miydi?
Ya, şimdi? Bir hafta önceki sözlerini unutmuş,
neredeyse bugünlerde hepsini yadsıyor. Hüküme-
tin 1997'de seçim yapmayacağını saptarsa güve-
noyunu geri alacağını duyuruyor.
Şaibe Hanım, Yakışıklı'ya güvenmekte ne ka-
dar haklı. Siyasetçi doğalan o denli birbirine ben-
ziyor ki, sıkıştılar mı birbirlerini anyor, biri diğerinin
kurtancısı oluyor.
Şaibe'yi başımıza bela eden öncelikle Demirel
ise; ülkenin bu hale düşmesinde bir numaralı so-
rumlu, bu belanın yıllarca sürmesirci sağlayanlar,
başta Murat Karayalçın, hemen sonra Yakışıklı
Deniz değil mi? HattaTBMM Başkanlığı sırasında
Şaibe'nin mal beyannamesine yasal titizliği gös-
termeyen Hüsamettin Cindoruk kurtancılar ara-
sında bulunmuyor mu?
Mesut Yılmaz ile Ecevit'in haklı siyasal neden-
lerle de olsa, DTP Başkanı Cindoruk' u hükümete
almakta direnmelerine hiç gerek yoktu. Cindoruk
"dışanda" kalınca, hükümet iki günde bir yeni
problemlerle karşılaşmaktan kurtuluyor. Yılmaz'ın
sağlam iki güvencesi var: Yıllarca görev aldıkları
devleti ve devlet sorumluluğunu bilen iki insan;
Ecevit ile Ismet Sezgin, Başbakan Yardımcısı.
Üstelik Sezgin, Milli Savunma Bakanlığı'nı da
üstleniyor. Çok yerinde bir atama. Köşk de rahat-
lar, TSK de, hükümet de, kamuoyu da. Sezgin, si-
viller ile askerler arasında olumlu bir köprü göre-
vini rahatlıkla yapabilir.
Hükümetin genel çehresi, eh işte.
Sorun görüntüde değil. Her 'Bafcan'ın işlevlerini
yerine getirmekte ne ölçüde başanlı olacağında.
Her yeni başlangıç yeni bir umut. Bu niyetle ba-
kıyoruz 55'e!
Mesut Yılmaz'ın önüne konulan süresi kuşkulu
"son birşans" bu hükümet. Ya başardı ya başar-
dı...
Yoksa, gitti gider...
Ydmaz'ın ıızlaşıııa hükümeti
• Baştarafı 1. Sayfada
Yılmaz, dün sabah konutunda
kendisini ziyaret eden TBMM Baş-
kanı Mustafa Kalemli ile bir süre
görüştükten sonra DSP ve DTP li-
derleriyle bir araya geldi. Liderler
arasında sağlanan uzlaşmanın ar-
dından Yılmaz. 55. hükümetin lis-
tesini Köşk'e çıkardı. Yılmaz, daha
sonra TBMM'de koalisyon ortakla-
n DSP ve DTP liderleriyle birlikte
ortak basın toplantısı düzenleyerek
kabine ve hükümet protokolünü
açıkladı.
Başbakan Yılmaz. "Hükümetimi-
zin devietimizeve aziz milletimize ha-
yırlı olmasını diliyorunT diye başla-
dığı konuşmada, öncelikJe hüküme-
te katılanlara ve dışandan destek ve-
renlere şükranlannı bildirdi. Yılmaz,
çok zor bir dönemde görevi devral-
dıklannı vurgularken "Mevcut bü-
tün zorhıklan aşacağız. §5. hükümet
sivU,demokrat.özgürlükçü değerler
üzerinde yükselen bir hükümettir.
Hükümetimiz, cumhuriyetimizin
üzerinde yükseldiği değeıİere titiz-
iikle sahip çıkacaknr"7
dedi. Hükü-
metin kuruluşunun, sonınlann Mec-
lis çatısı altında çözümünün müm-
kün olduğunu gösterdiğini kaydeden
Yılmaz, "MiDetimizmüsterihoisuıı.
Zaman geçirmeden sorunlara ei ao-
lacak, ahnması gereken bütün ted-
birler oy kaygısı ve siyasi endişe du-
yulmadan abnacaktar" diye konuş-
tu.
Yılmaz. seçim tarihi ile ilgili bir
soruya, "Koalisyon protokoiündese-
çim tarihiyle ilgili kesin bir ifade yer
almamaktadır. Seçimle ilgili hazır-
lıklann ne zaman tamamlanacağı şu
anda belli değil. Bu hazırtıklara en
kısa zamanda başlanacakbr" yanı-
tını verdi.
Yılmaz, "Susurluk dosyası yeni-
den açılacak mı" sorusu üzerine.
"Susurluk dosyası kapanmamışür
ki yeniden açüsın. Hükümetimiz her
türtü yasadışı uygulamalar konu-
sunda selefinden çokdaha büyük bir
O'tizlik ve dikkat içinde davranacak-
tir"dedi.
Başbakan Yardımcısı Ecevit de
"duygulannın" sorulması üzerine.
"Bi/ DSP olarak muhalefetteyken
ürettiğimiz çözümleri uygulamaya
yansıtma olanağını bulamamışnk.
Çok uyumhı çalışacağuıa inandığım
bir hükümete kaülmakla. çözümle-
rimizi uygulama olanağını elde ede-
ceğiz'' dedi. Erken seçim karanyla
TBMM'yi bağlamanın doğru olma-
yacağına inandığım vurgulayan
Ecevit, "Altyapı eksikliklerini gider-
meye dönük çalışmalar tamamla-
nınca, hükümet ortağı partüer bir
araya getir, erken seçim gerekli mi,
gerekliyse hangi tarihte yapılmak,
karariaşnnhr" diye konuştu.
DTP Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, neden hükümette görev
almadığına ilişkin soruya. "1997 yı-
lı Temmuz ayından itibaren kongre
çahşmalanna başlanacak. Üzerinüz-
de fazla görev olacak. Başkaca bir
neden yok" yanıtını verdi. Cindo-
ruk, seçim tarihiyle ilgili bir soru
üzerine de " Her hükümetseçim hü-
kümetidir. Acele seçim beklenme-
meli. ama yasal bir seçimi tercih et-
meoyiz" dedi.
DTP'li 4 bakanla birlikte kabine-
de toplam 9 DYP kökenli bakan
yer aldı. 4 DYP kökenli ANAP'lı
kabineye girerken bir süre önce
DYP'den istifa eden Muğla Bağım-
sız Milletvekili Valım Erez de
ANAP'ın kontenjanından Sanayi ve
Ticaret Bakanı oldu. Bağımsızlar-
dan kabineye bakan almayacağını
açıklamasına karşm Erez'in neden
görevlendirildiği konusundaki bir
soruya Yılmaz, anımsatılan sözü-
nün, kendisine hükümet kurma gö-
revi verildikten sonra partilerinden
istifa edenlere ilişkin olduğunu kay-
detti. Başbakan. "Sayın Erez, RE-
FAHYOL'a Uk karşı çıkan miDetve-
kilkrindendir. verdiğimiz gensoru-
ya da destek verdi. Bu hükümet top-
lumda gcniş bir uzlaşmayı hedefle-
yen bir hükümettir. Erez'in bağım-
sız milletvekili olarak partimiz kon-
tenjanından bakan ouiıası hiiküme-
tünizin ana amacıyla uyumludur"
diye konuştu.
Alınan bilgiye göre Cumhurbaş-
kanı Demirel'in "oğlum" dediği
DYP kökenli ANAP Isparta Millet-
vekili İbrahim GürdaL Köşk'e ya-
kınlığı da dikkate alınarak son da-
kıkada kabineye alındı.
DYP kökenli milletvekillerinin
kabinede 9 kişiyle temsil edilmesi
ANAP içinderahatsızlıkyarattı. Ba-
kanlık beklentisi içindeki bazı
ANAP'lılar. "Parti DYP'den taşı-
nanlan bakan yapiyor" yolunda si-
temde bulunduîar. Son dakika trans-
ferlerinden yalnızca Işılav Saygm'ın
bakan olması dikkat çekti. ANAP'ın
kuruluşundan bu yana tüm genel
başkanlara danışmanlık yapan eski
Dev-Gençli Istanbul Milletvekili
CavitKavakda ilk kez kabineye gir-
di. DTP'den Başbakan Yardımcısı
olarak kabineye giren İsmct Sez-
gin'in aynı zamanda Milli Savunma
Bakanlığı'nı da üstlenmesi sürpriz
olarak değerlendirildi. Sezgin'in,
Demirel'in de tavsiyesi dikkate alı-
narak ve Milli Güvenlik Kurulu'na
üye olarak girebilmesinin sağlan-
ması amacıyla Milli Savunma Ba-
kanlığı'na atandığı dile getirildi.
Daha önceki koalisyon hükümetle-
rinde başbakan yardımcılannın ana-
yasada üye olarak sayılmamalanna
karşın MGK'ye girdikkri anımsatı-
lırken, "Ancak bugüne değin bir ta-
ne başbakan yardımcısı vardı ve on-
lar da hep genel başkanlardı. Şimdi
iki başbakan yardımcısı var ve biri-
si genel başkan değil. Dolayısryla
anayasal bir kurum olan MGK'niri
toplanülanna katılım anayasaya da-
ha uygun hale getirUmiş oldu" yo-
rumlan yapıldı. DSP de Başbakan
Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı
ile MGK'de temsil edilecek.
Mesut Yılmaz'ın, kabinede parti
içindeki muhaliflerine ve son kong-
rede genel başkan adayı olarak kar-
şısına çıkan Işın Çelebi'ye yer ver-
mesi dikkat çekti. Kabinesinde li-
beral ağırlıklı isimlere yer veren Yıl-
maz'ın, muhafazakârlan zayıf tut-
ması bu kesimin tepkisine neden ol-
du. Yılmaz, sosyal demokrat köken-
li bakanlan, milliyetçi kökenli Me-
tin Gürdere, Murat Başesgioglu,
Eyüp Aşık gibi isimlerle dengeledi.
DSP'Ii muhaliflere yer yok
Başbakan Yardımcısı Ecevit, ka-
binede parti içi muhalefet temsilci-
lerineyervermedi. Dışişleri Bakan-
lığı için Zonguldak Milletvekili
Mümtaz Soysal'ın yerine Kayseri
Milletvekili İsmail Cem yeğlenir-
ken; Soysal'ın seçim bölgesi Zon-
guldak'tan HasanGemici nın kabi-
neye alınması şaşkınlıkla karşılan-
dı.
Ecevit, Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı için de muhalifler
arasında yer alan, sendikacı köken-
li tstanbul Milletvekili CevdetSehi
yerine. DSP'den SHP'ye geçen ve
daha sonra yeniden eski partisine
dönen vergi hukuku uzmanı Prof.
Dr. NamiÇağan'ı seçti. Ecevit, par-
ti içinde "en yakınındaki isim" olan
Hüsamettin Ozkan'ı Devlet Bakanı
yaparken Bayındırlık Bakanlığı'nı
bırakarak SHP'den DSP'ye geçen
Mustafa Yılmaz'ı da ödüllendirdi.
Yargıdan Ozer Çfler'e ret
EVtNGÖKTAŞ ^
ANKARA - Ankara 21. Asliye Hukuk Mah-
ketnesi, eski Başbakan Yardımcısı Tansu Çil-
ler'in eşi Özer Uçuran Çiller'in, Kanal D'de ya-
yımlanan bir ana haber programında, kişilik
haklanna saldınldığı gerekçesiyle ünlü genelev
patronu Matild Manukvan'ın öldürülen koruma
müdürü ve şoforü Mehmet Urhan'ın oğlu Mus-
tafa L rhan hakkında açtığı 6 milyar liralık ma-
nevi tazminat davasını reddetti.
Mahkemenin gerekçeli karannda, "Kişisel
olarak bir yayın, verdiği haber yönünden meş-
ru bir amaca yönelik olduğu takdirde, bu yayın-
dan bazı özd ve tüzelkişilerin kişilik haklan ha-
leldar olsa dahi hukuka aykın sayümaz" denil-
di.
Manukyan'a yapılan silahlı saldın olayında
öldürülen Mehmet Urhan'ın, tstanbul Bankası
davasında "Özer Çiller'in kuryesi" olduğu ileri
sürülmüştü. Mehmet Urhan'ın oğlu Mustafa
Urhan, 1 Kasım 1996 günü Kanal D'nin akşam
yayımlanan ana haber programında kendisiyle
yapılan söyleşide, babasınm öldürülmesi olayı-
nın arkasında Özer Çiller'in olduğunu savla-
mıştı. Bunun üzerine Özer Çiller, toplum için-
de küçük düşürüldüğünü; kazandığı itibar. onur
ve haysiyeti ile oynandığını ileri sürerek avoıka-
• Mahkemenin gerekçeli karannda,
"Kişisel olarak bir yayın, verdiği
haber yönünden meşru bir amaca
yönelik olduğu takdirde, bu
yayından bazı özel ve tüzelkişilerin
kişilik haklan haleldar olsa dahi
hukuka aykın sayılmaz" denildi.
tı Erdem K. Toygar aracılığı ile Mustafa Urhan
hakkında 6 milyar liralık manevi tazminat da-
vası açtı. Ankara 21. Asliye Ceza Mahkeme-
si'nde görüşülen dava reddedildi. Mahkeme
Başkanı Ali Kerimoglu. ret gerekçesinde, "Ki-
şisel olarak bir yayın kunıluşu verdiği haber yö-
nünden doğru, ölçülü, dengeli. uvgun bir amaç
ve araç ilişkisi içinde kakügL meşru bir amaca
yönelik olduğu takdirde, bu yayın bazı özel ve tü-
zelkişilerin kişilik haklan haleldar olsa dahi hu-
kuka aykın sayılmaz" dedi. Mahkeme Başkanı
Kerimoğlu'nun gerekçesinde şu görüşlere yer
verildi: "Dava konusu edilen yayın tartışma dı-
şıdır. Davacı kamuoyu tarafından tamnan bir
şahıs ohıp önce İstanbul Bankası Genel Müdü-
rü, bilahare bu bankanın iflası ile daha sonra da
bir partinin genel başkanı, Başbakan ve Dışişle-
ri Bakanı eşi olarak gündeme gelmiş, davacı
Mustafa Urhan ise davacının İstanbul Banka-
sı'nın Genel Müdürlüğü sırasında bu bankada
çalışan. daha sonra da Matild Manukvan'ın >a-
nında koruma müdürü ve şoförü olarak çahşn-
ğı bir sırada suikast sonucu öldürülen Mehmet
Urhan'ın oğludur. Diğer davalı şirket ise Meh-
met Urhan'm ölümü ile ilgili olarak Mustafa Ur-
han ile canlı >ayını gercekleştiren şirkettir. Ha-
ber verme hakkı kamu yaran ve toplumsal ilgi
öncelik konu ile ifade arasında düşünsel bağlı-
lık temel ilkeleri ile sınırlıdır. Eğer bir haber bu
temel kurallardan birisine ters düşer ise bu tak-
dirde hakkın hukuka uygunluğundan söz edil-
mesi olanağı kaJmayacaktır. Öte yandan haber,
gerçeği yansıtsa bile kullaıulacak dil ve ifadenin
>apılacak niteleıne ve yorumun, haberin verUi-
şinin gerektirdiği ve zorunlu kıldığı biçim ve öl-
çüde bulunmasını öngörür. Şayet haberin verili-
şinde gerekli. varariı, ilgili olmayan beyan ve de-
ğeriendirmelere gkülecek, haberin içeriği ile uy-
gun düşmeyen yalın bir okuyucuyu veya dinle-
\iciye toplumda husumetve kuşku varatıcı dil ve
ifade kullanılacak olursa, kişilik kişilik hakkı ile
çabşan basın hürriyetine üstünlüktanınması im-
kânsız hale gelir."
Gerekçeli kararda, söz konusu yayında dava-
cının kişilik haklanna yönelik unsurlar bulun-
madığı belirtilerek davanın reddine karar veril-
diği bildirildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
kavuşturmak ve devletin saygınlığını sağlamak, la-
ik, demokratik cumhuriyeti güçlendirmek amaç-
lanyla bir araya gelerek koalisyon hükümeti kur-
maya karar vermiştir."
Hükümete sık sık bu girişi anımsatacağız. Giri-
şimde bulunmazsa, o zaman girişeceğiz...
Protokol güzel ama, heyecansız. Şöyle, bunun
bir "gizli" bölümü olmalıydı. Sonra açıklanacak i-
ki eki bulunmalıydı. Her altı ayda bir çekmeceden
çıkanlacak ek garantileri olmalıydı. Sadece genel
başkanlann bildiği yazılmamış ayn bölümler yer
almalıydı.
Hacımızla Bacımızdan böyle alıştığımız için, bu
protokol bize biraz sade suya tirit getdi...
Yeni Bakanlar Kurulu'na, tek renk vermek ola-
naksız.
Her devrin adamı, bakanlar...
Kartvizitinde, "Genel başkan yakınıdır" yazılı,
bakanlar...
Yer ayırtıp bir önceki seferden aktarmalı gelen,
bakanlar...
Konusunun uzmanı, bakanlar...
Koltuğu burnunda, bakanlar...
Bu hükümet Cumhuriyet tarihimize, daha liste
açıklanmadan kamuoyunu rahatlatan Bakanlar
Kurulu olarak geçecek...
En büyük şansı da bir önceki hükümet...
Bugün için toplumun yüzde 9O'ı , Necmettin
Çiller hükümeti için, "Kapattık o defteri, gelmez
ondan beteri" diyor.
"Göstergesi iştir hükümetin, vitrinine bakılmaz"
diyelim, başarılı olmasını dileyelim, devam ede-
lim...
ikili önce Meclis'e gömülmeli,
sonra sandığa...
Hüsamettin Cindoruk'un altını çizdiği gibi, "Her
hükümet seçim hükümetidir". Sonuç olarak belli
bir süre sonra seçime gidecek.
Temmuzda konuşulacak konulann başında bu
geliyor. Önümüzdeki günler iki seçeneği gündeme
getirebilir:
- Necmettin Çiller hükümetinden yaptıklannın
hesabını sormak mı?
- Apar topar seçime gitmek mi?
Doğada en adaletli dağıtılmış olan şey akıldır.
Çünkü herkes kendindekini beğenir. Amacımız,
akıl venmeye kalkmak değil, olasılıklan ortaya koy-
mak.
İkinci seçenek Erbakan'la Çiller'e yarar.
Zira seçimi, ülkeyi yöneteceklerin seçildiği bir
sandık olayı değil, olmadık şeylerin oylandığı ga-
rip bir yarışa dönüştürmek isteyecekler.
Kendiierinden hesap sorulması gereken konu-
lan, kendilerini güçlü gösterecek paravanlara dö-
nüştürmeye girişecekler.
Seçmenin artık, önce yolsuzluk önergeleri verip
hükümeti düşürme, sonra yolsuzluğa bulaşmış ki-
şileri esir alıp hükümet etme yönteminin bu ülke-
de bir daha yaşanmayacağını görmesi gerekiyor.
Ikiliyi sandığa gömmeden önce Meclis'e göm-
mek gerekiyor...
DRYP hükümetinin ilk günlerinde merak ettiği-
miz konu şuydu:
iki partinin başındaki de cambaz. Acaba bir ip-
te iki cambaz oynar mı?
Oynadığını gösterdiler. Baskın gelmekte de Çil-
ler'in önde olduğunu söyleyebiliriz.
Ne yapıp edip, Erbakan'ı koltuğu bırakması için
ikna etmeyi başardı. İkinci ipe tutunmaya çalışır-
ken birlikte düştüler. Son yaşanandan geriye doğ-
ru gidersek, şunu söyleyebiliriz:
Çiller'e dokunan her lider hasar gördü.
Artık siyasilerin önünde önemli bir rehber var:
Çiller...
O bir öneride mi bulundu, bilecekler ki ne ken-
dilerine ne ülkeye hayrı olur.
Bunca yaşananlardan sonra Çiller'in peşinden
giden olur mu?
Olabilir... Sonları ne olur?
Yanıtı çok basit:
Kılavuzu Çiller olanın...
Dk hedef\ ger^uıliği ortadan kaldırmaliI Baştarafı 1. Sayfada
maya son vermek. temiz toplum
özlemini gerçekleştirmek, ülke
ekonomisini yeniden üretken ni-
teliğe kavuşturmak ve devletin
saygınlığını sağlamak. laik-de-
mokratik cumhuriyeti güçlendir-
mek amaçlanyla bir araya gelerek
bir koalisyon hükümeti kurmaya
karar vermiştir.
Kurulan koalisyon hükümeti-
nin önde gelen hedefi; milletimi-
zin vazgeçilmez değerleriyle dev-
letimızin değiştirilemez ve değiş-
tirilmemesi gereken nitelikleri
arasındaki birlikteliği sağlamak
ve sürdürmektir. Hükümetimiz,
laik, demokratik cumhuriyeti ve
sosyal hukuk devietini özenle ko-
ruyarak din ve vicdan, düşünce
ve ginşim özgürlüklerini geliştir-
meyi toplumsal hayatın vazgeçil-
mez ilkeleri sayar.
Hükümetımizin en belirgın
özelliklerinden birisi de uzlaşma
kültürünü güçlendirecek da\ra-
nışlar sergilemek olacaktır. Bu
çerçevede hükümetimiz. muhale-
fet partileri ile düzenli bilgilen-
dirme toplantılan yapacaktır.
54. hükümet döneminde ortaya
çıkan olaylar. yargı bağımsızlığı-
nın ve etkilı denetimin önemini
çok açık şekilde ortaya koymuş-
tur. Bunedenle hükümetimiz yar-
gı bağımsızlığını sağlayacak ve
denetımi etkıli kılacak yasal dü-
zenlemeleri gerçekleştirecektir.
Vatandaşlanmızın demokratik
rejime var olan güvenini daha da
güçlendirmek üzere ahlaki değer-
lerin korunması amacıyla gerek-
li mevzuat düzenlemeleri yapıla-
cak, milletvekili dokunulmazlığı
sınırlandınlacak, yolsuzluklarla
etkili mücadele önündeki engel-
lerkaldınlacaktır.
Hükümetimiz organize suç ör-
gütleri ile kararlılıkla mücadele
edecek ve bu amaçla gerekli ya-
sal düzenlemeleri yapacaktır.
Terörle ve bölücü eylemlerle
mücadele kesintisiz ve kararlı bir
biçimde sürdürülecektir.
Bu mücadeleyi sürdürürken
demokratik hukuk devleti kural-
lan ve alınan güvenlik önlemle-
rinden halkın zarar görmemesi
özenle gözetilecektir.
Demokrasimizin eksikliklerini
gidermek için gerekli düzenleme-
ler yapılacaktır. Kendi insanımı-
za borcumuzun bir gereği olarak
insan haklan konusundaki konu-
mumuz çağdaş ülkeler düzeyine
süratle çıkanlacaktır.
Sekiz yıllık zorunlu ve kesinti-
siz temel eğitim uygulamaya ko-
nulacaktır.
Anayasanın 24'üncü maddesi-
ne uygun olarak, temel eğitim ku-
rumlannda zorunlu din kültürü ve
ahlak öğretimine devam edilecek;
bunun dışındaki din eğitimi ve
öğretimi. ailelerin istemine bağlı
olarak "devletin eözetim ve dene-
timi" altında vernecektir.
Llkenin geleceğinin güvence-
si ve çağdaşlaşmanın öncüsü olan
gençlerimizin eğitim ve öğrenim
sorunlanna özel bir önem verile-
cektir. Egitimde sadece firsat eşit-
liği değil, olanak eşitliği de sağ-
lanacaktır.
Eğitimin tüm kademelerinde,
Atatürk ilke ve inkılaplannı
özümsemiş; milli, manevi ve ah-
laki değerlerimizi benimsemiş,
bilimsel düşünceye yatkın, bilgı
çağının gereklerinı yerine getire-
bilecek bilgi ve becerilerle donan-
mış insanlar yetiştirmek temel a-
maç olacaktır.
Atatürk döneminde büyük ba-
şan ile uygulanmış bulunan böl-
ge merkezli dış politika yeniden
yaşama geçirilecek ve Türkiye
bölgedeki konum ve ağuiığını bu
çerçevede ortaya koyacaktır. Böl-
ge merkezli dış politika ve ekono-
mide sağlanacak gelişmeler, ül-
kemizin Avrupa Birliği'ne tam
üyeliğınin hızlanmasına da katkı-
da bulunacaktır.
Geçen hükümet döneminde ih-
mal edilen Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti ve yeni Türk cum-
huriyetleri ile ilişkiler yeniden
hak ettiği düzeye çıkanlacaktır.
Ülkemizin bulunduğu coğraf-
yada istikrarsızhğın sürmekte ol-
ması nedeniyle savunma gücü-
müzün caydıncılığını sürdürecek
önlemler alınacaktır.
tflas düzeyine sürüklenmiş ve
hizmet veremez hale gelmiş bulu-
nan sosyal güvenlik kuruluşlan-
nın sağlıklı bir yapıya kavuşturul-
ması için gereken önlemler alına-
cak, bu kurumlann kamu kesimi
borçlanma gereği içerisindeki
paylan tedricen azaltılacaktır.
Demokratik ve katılımcı yerel
yönetim anlayışına uygun olarak
yerel yönetimlerin yetki. sorum-
luluk ve mali kaynaklannı arttrra-
cak düzenlemeler yapılacaktır
Son bir yılda, genel bütçeden
yapılan adaletsiz aktarmalarla ye-
rel yönetimler arasında yaratılan
büyük dengesızlikler hızla gide-
rilecektir.
Anayasa değişikliklerinin ge-
rektirdiği uyum yasalan yanında,
nüfus sayımı veya nüfus tespiti ile
buna dayanarak seçmen kütükle-
rinin yenilenmesine imkân vere-
cek yasal düzenlemeler yapıla-
caktır. Gecmiş hükümetin kamu
maliyesine ilişkin uygulamalan-
nın ve hayali kamu gelirlerinin sa-
mimiyetten uzak olduğu ve söz-
de denk bütçesinin de çok yüksek
düzeyde bir açıkla bağlanacağı
ortaya çıkmıştır.
Bu dönemde enflasyon yeni-
den hızla tırmanışa geçmiş, dış ti-
caret ve cari işlemler açıkları sür-
dürülemez bov-utlara gelmiş, faiz
oranlan yatırımlan caydıracak
boyutlara erişmiş ve işsizlik top-
lumsal patlamalara neden olabile-
cek düzeye varmıştır.
Türk ekonomisinin düzlüğe
çıkmasında temel güvence, eko-
nominin potansiyeli ve girişimci-
lerin kanıtlanmış dinamizmidir.
Budınamizmi yeniden hareke-
te geçirebilmek için istikrar için-
de sürdürülebilir bir büyümeyi
sürekli kılacak. üretken ıstihdam
sorununa çözüm getirecek ve
ekonomik dengeleri yeniden ku-
racak politikalar yaşama geçırile-
cektir. Vergi ve çalışma yaşamını
düzenleyen yasalarda yer alan ve
kayıtdışılığı teşvik eden hüküm-
ler de kaldınlarak kayıt dışı eko-
nomi kayıt altına alınacak, vergi
kayıp ve kaçaklan bu yolla ve ay-
nca etkin bir denetimle asgari bir
düzeye indirilecektir. Vergi oran-
lan belirü konularda düşürülerek
vergi tabanı yaygınlaştınlacak,
enflasyona karşı koruyucu bir
vergi reformu yapılacaktır.
Tanma ve hayvancıhğa yönelik
olarak sürdürülen yanlış politika-
lar köylümüzü yoksullaştırmış ve
iç göç olgusunu çok hızlandırmış-
tır. Çiftçimizin milli gelirden hak
ettiği payı almasına yönelik poli-
tikalar bir bütün olarak uygula-
maya konulacaktır. Böylece çift-
çi tasarruf yapabilir ve ülkenin
kalkınmasına katkıda bulunur du-
ruma getirilecektır. Küçük ve or-
ta ölçekli girişimcilerin, bu arada
toplumsal yaşamın çok ağırlıklı
bir unsuru olan esnaf ve sanatkâr-
lann sorunlanna hakça çözümler
üretilecektir.
Tüm ekonomik ve sosyal poli-
tikalann oluşturulmasında ve uy-
gulanmasında Ekonomik ve Sos-
yal Konsey etkin bir şekilde işle-
tilecektir.
Devletin yeniden yapılandınl-
masında amaç, devleti; hizmet su-
nan, vatandaşına güvenen, ona
güven veren ve bireyi ön plana çı-
karan bir konuma getırmektir.
Güneydoğu Anadolu'nun so-
runlan, aslında etnik nedenlerden
değil, coğrafı, sosyal ve ekono-
mik nedenlerden, bölgenin feodal
yapısından ve dış tertip ve tahrik-
lerden kaynaklanmıştır. Bölücü
teröre karşı mücadele etkili bi-
çimde sürdürülürken, demokratik
hukuk devleti kurallanna tam
bağlılık güvence altına alınacak-
tır. Bu anlayışımızın bir ürünü
olarak. bölgedeki ciddi boyutlu
güvenlik sorunu, sosyal ve ekono-
mik çözümlerle ve uluslararası
ilişkilerle bir arada ve bütünlük
içinde değerlendirilecek ve bu
çerçevede gerekli politikalar oluş-
turulacak ve kararlılıkla uygula-
nacaktır.
Hükümetimiz, hukukun üstün-
lüğü ilkesine bağlı kalarak, anaya-
sal demokratik rejimi tüm kurum-
lanyla eksiksiz olarak işletmeyi
taahhüt etmektedir. Bu taahhüt,
bu protokolde yazılı olmayan hu-
suslar için de geçerlidir.
Anavatan Partisi, Demokratik
Sol Parti ve Demokrat Türkiye
Partisi, genel esaslan bu proto-
kolde belirlenmiş ortak anlaylş-
lanyla bir koalisyon hükümeti
kurmayı kararlaştırmışlar ve Ba-
kanlar Kurulu'ndaki sorumluluk-
lann dağılımını belirlemişlerdir.
Devlet bakanlıklannın görev da-
ğılımı başbakan ve başbakan yar-
dımcılan arasında müştereken
tespit edilecektir.
Fadime Şahin'in avukatı
' Ali Kalkancı
yurtdışına
kaçacak'
HAIİLNEBİLER
Çeşitli suçlar nedeniyle
yargılanırken kefaletle
serbest bırakılan
tarikatçı AH
Kalkancı'nın yurtdışına
kaçma hazırlığı yaptığı
belirtildi. Fadime
Şahin'in avukatı,
savcılığa başvurarak
Kalkancı'nın
yurtdışına çıkmasının
önlenmesini istedi.
Aczmendilerin lideri
Müslüm Gündüz'ün
birlikte basıldığı müridi
Fadime Şahin
tarafından adı gündeme
sokulan tarikatçı Ali
Kalkancı'nın
yurtdışına kaçacağı
ileri sürüldü.
Karşılıksız çek,
dolandırıcılık gibi
suçlardan yargılanırken
kefaletle serbest
bırakılan Kalkancı'nın,
tahliye edildikten sonra
Kadıköy'de bir eve
kapandığı ve buradan
çıkmadığı öğrenildi.
Fadime Şahin'in
avukatı Erfoil Akan,
dün savcılığa
başvurarak
Kalkancı'nın
yurtdışına kaçma
hazırlıklan yaptığını,
kaçış gerçekleştiği
takdirde devam eden
yargılamalann
anlamımn
kalmayacağını belirtti.
Avukat Akan,
dilekçesinde savcılığın
önlem almasını istedi.
Erbil Akan,
Kalkancı'nın yakın
çevresinden
hazırlıklara ilişkin
bilgiler aldıklannı,
sahte pasaport
beklendiğini söyledi.
Kalkancı'nın tran,
Azerbaycan veya
Almanya'ya gitmek
istediğini de belirten
Akan, yapabilecekleri
tek şeyin savcılığa
başvurmak olduğunu
bildirdi.