Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Süper benzinde
çözümsüzlük
• KIRIKKALE
(Cumhuriyet) - TÜPRAŞ
Kınkkale Rafinerisi
Genel Müdürü Tuncer
Başçıoğlu. son yıllarda
bazı tip otomobillerin
yakıt pompasında ortaya
çıkan anzalann kendi
ürünleri olan süper
benzinden
kaynaklanmadıöını
söyledi. TÜPRAŞ'ın
biraraya getirdiği
otomobıl üreticileri,
akaryakıt üreticileri,
dağıtımcılar ve
akademisyenler. sorunu
tartıştılar. TÜPRAŞ
yetkilileri, ürünlerinin
uluslararası standartlara
uygun olduğunu
belirtirken. otomobil
üreticileri de sorunun asıl
nedenini
belirleyememe lerine
karşın, Kınkkale
Rafinerisi'nde üretilen
süper benzinden
kaynaklandığını
düşündüklerini söylediler.
Itıracat- itfialat
paralel arttı
• ANKARA (AA) -
Türkiye, bu yılın ilk 4
ayında 7 milyar 795.1
milyon dolarlık ihracat, 13
milyar 558.4 milyon
dolarlık da ithalat yaptı.
Geçen yılın aynı
döneminde 7 milyar 331.4
milyon dolarlık ihracat,
13 milyar 14.4 milyon
dolarlık ithalat yapılmıştı.
Buna göre, yılın ilk 4
ayında. öncekı yılın aynı
dönemine göre ihracat
yüzde 6.3 artarken.
ithalattaki artış yüzde 4.2
oldu. Geçen yıl Eylül
ayında ihracat miktar
endeksi bir önceki aya
göre yüzde 1.9 artarken.
ithalat miktar endeksi
yüzde 5.9 geriledı.
Tarım Müdürlüğü
satışı durduruldu
• Ekonomi Servisi -
Istanbul Defterdarlığı
tarafından 500 milyar
geçici teminat ve 5 trilyon
lira tahmini bedel ile
,ihale>e çıkanlan Tanm II
Müdürlüğü"nün Bağdat
Caddesi üzerindeki
Hazine'ye aıt bına ve
arsasının satışı geçici
olarak durduruldu. Milli
Emlak Dairesi
Başkanlığı"ndan yapılan
açıklamada. daha önce 30
Haziran 1997 günü saat
14.00'tekapalıteklif
usülü ile
gerçekleştirileceği
duyurulan ihalenin
durdurulma nedeni
belirtilmedi.
Koç-Fiat güç
birligi
• Ekonomi Servisi - Koç
Holding ile Italyan Fiat
Auto. Tofaş Türk
Otomobil Fabrikası ve
genel distribütörü Tofaş
Oto Ticaret'te eşit
hisselerle sahip olduklan
ortaklıklannın etkinliğini
güçlendirme karan aldı.
Bu konudaki anlaşma.
Tonno'da imzalandı.
Koç Holding ve Fiat
imzaladıklan bu anlaşma
ile Fiat'ın global
stratejisine paralel olarak
yeni modellerin
üretıminde de mutabık
kaldılar.
Öte yandan Koç Holding.
Profilo Gnıbu'ndan
tersane şırketı satın
aldı.Gemı ve yat ınşa
faaliyetlerinde bulunmak
üzere Tuzla'da tersane
işiyle uğraşan PKM Gemi
Yapım Sanayii ve Deniz
Taşımacılık AŞ'nin yüzde
90 hıssesi satın alındı.
Profilo Grubu'na. 7
milyon 110 bin nominal
tutardaki hisse için, 7
milyon 359 bin 599 dolar
ödendi.
Sütte yeni
özelleştirme
• GİRESUN/ANKARA
(AA) - Süt Endüstrisi
Kurumu'na (SEK) bağlı
iken geçen yıl
özelleştirilen ve daha
sonra satışı iptal edilen
Gıresun Süt Fabrikası ile
Içel-Yenice Süt Toplama
Merkezi, ikinci kez
satıldı.
Yılda 7 bin 300 ton süt
işleyebılen Gıresun Süt
Fabrikası"nı, 170 milyar
25 milyon lıraya, merkezi
Istanbul'da bulunan
Giresun Vakfı adına Hayn
Bakıcı satın aldı. Süt
Endüstrisi Kurumu, Içel-
Yenıce Süt Toplama
Merkezi'ni de, 3 Milyar
800 milyon lira bedelle,
gıda toptancısı Süleyman
Çalışkan'a sattı.
REFAHYOL, iptal edilen hükümlere dayanarak özelleştirme gerçekleştirmişti
Limaıı peşkeşine yargı frenî• Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Özelleştirme Yasasf nın
değer tespit ve ihale yöntemlerine ilişkin maddelerine dayanılarak
satışı gerçekleştirilen Hopa Limanı ile ilgili karar için, Erzurum
Bölge İdare Mahkemesi'nce yürürlüğü durdurma karan verildi.
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Özel-
leştirme Yasasf nın değer tespit \e ihale
yöntemlerine ilişkin maddelerine dayanı-
larak satışı gerçekleştirilen Hopa Lima-
nı ile ilgili karar için. Erzurum Bölge İda-
re Mahkemesi yürürlüğü durdurma kara-
n verdi. Liman-lş Sendikası, bu karann
özelleştirilmesi gündemde olan tüm li-
manlar için geçerli olduğunu belırtti.
Tekirdağ Limanı ile birlikte satış söz-
leşmeleri imzalanan Hopa Limanı'nın iş-
letme hakkının 30 yıllığma devredilme-
si işlemini Erzurum Bölge İdare Mahke-
mesi durdurdu.
Kararda. 4046 sayılı Özelleştirme Ya-
sası"nın 18. maddesinin değer tespit işlem-
lerini düzenleyen b, ihale yöntemlerini
düzenleyen c bölümünün Ankara 5 No"lu
İdare Mahkemesi'nin başvurusu üzerine
Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği
anımsatılarak, Hopa Limanı'nın satışına
ilişkin ihalenin "hukuki dayanağının"
ortadan kalktığı kaydedildi.
Kararda. "Hukuka aykırıhğı tespit
edilen ve uygulanması halinde telafisi
güç ve imkânsız zararlara neden ola-
bilecek nitelikte olan dava konusu iha-
leyeçıkarmaişlemininyürütülmesinin
2577 sayılı yasanın 27. maddesi uya-
rınca teminat alınmaksızın durdurul-
masına. 17 Haziran 1997 güniinde oy-
birliği ile karar verildi" denildi.
Anayasa) a aykırı
Liman-İş Sendikası"ndan dün yapılan
açıklamada. Türkiye Denizcilik Işletme-
len'ne (TDİ) ait 7 limanın özelleştiril-
mesinin anayasaya aykırı olduğu gerek-
çesiyle idare mahkemelerine iptal ve yü-
rürlüğün durdurulması istemiyle dava aç-
tıklan anımsatıldı.
Hopa Limanı ile diğer limanlann sa-
tışına dönük işlemlerin durdurulmaması
durumunda ilgililer hakkında hukuki ve
cezai sorumluluklanndan dolayı gerekli
yasal yollara başvuracağını bıldiren Li-
man-lş Sendikası, açıklamasında şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Artık devir işlemleri hangi aşama-
da olursa olsun derhal durdurulmalı-
dır. İşlemlerin tamamlanması yasala-
rın ve mahkenıe kararlarının çiğnen-
mesinin gerekçesi olamaz. Kaldı ki.
mahkemelik bir kurum hakkında sa-
tış işlemlerinin yürütülmesi zaten yan-
lış bir adımdı. Bu karar kamu malla-
rını satmakla görevlendirilmiş bir ku-
rumun yasalardan ne kadar uzakta ça-
lıştığını göstermesi bakımında da önem-
lidir. Üstelik limanlann bu şekilde özel-
leştirilmesinin anayasaya aykırı oldu-
ğu öteden beri biliniyordu."
Hopa Limanı, 30 yıl boyunca Park De-
nizcilik AŞ ile Hopa Limanı lşletmeleri
AŞ tarafından ortak olarak işletilmek ve
15 yıl süreyle ÖlB'ye yılda 100 bin dolar
ödenmesi koşuluyla satılmıştı.
Pamuklu Tekstil Sanayicileri Birligi, ABD'deki sistemi getirmek için kampanya açacak
Prim sistemi yeniden gündemde
HAYRİYE MENGÜÇ
Avrupa Pamuklu Sanayi Bır-
liği'nın (EUROCOTON) Tür-
kiye'deki karşılığı olarak nıtelen-
dirilen ve geçen aylarda kurulan
Pamuklu Tekstil Sanayicileri
Bırliği. pamukta ABD'deki gi-
bi prim sisteminin uygulanma-
sı için kampanya açmaya hazır-
lanıyor. Birliğinyeni kurulacak
hükümete bu konudaki istekle-
nni bıldireceklerinı belirten Pa-
muklu Tekstil Sanayicileri Bir-
ligi Danışmanı Şevki Altınöz,
"REFAHYOL hükümeti buğ-
day üreticilerine dünya fîyat-
ları üzerinde fıyat verdi. Eğer
hükümet devam etseydi yeni
sezonda pamukta da a> nı olay
olacaktı. Yeni kurulacak hü-
kümete pamukta prim sistemi-
nin önerilmesi planlanıvor" _ ,
dedi. "
P a m u k
Altınöz. daha önceden de çiftçınin ce-
bine giren paranın yüzde yüzünün sana-
yiciden çıkması konusunda tartışmalann
gündeme geldiğini ve pamukta "prim sis-
temi"nı gündeme getırdiklerıni ıfade et-
ti. Sunulacak teklifte "Hükümeti kim ku-
rarsa kursun. üreticiye yaklaşım tar-
zında bir destek felsefesi varsa, ki olma-
ipliği sanayicileri, ABD tipi prim sistemi
lı. bu, sanayiciyi rahatsız etmcmeli"
mantığıyla hareket edıleceğını söyleyen
Altınöz, bu konuda Amenka'yı örnek gös-
terdi:
"ABD'de çiftçi destekleniyor. Ama
bu,tüketiciyi üreticiyi rahatsızetmeye-
cek bir sistem içinde yapılıyor. Türki-
ye'de de böyle bir sistemin oluşturul-
için kampanya düzenleyecek.
ması gerekir. ABD'de pamuklu sanayi
sektörünün nıaliyetlcri, uygulanan 'pnnı
sislemı'yle çözülmüş durumda. Devlet
fiyatları üreticiye istediği kadar yük-
sek versin, bu durum kimseyi rahatsız
etmiyor" dıyen Altınöz. devletin sadece
dünya fiyatlarını tespit ettiğini ve arada-
kı farkı üreticive verdiöini anlattı Ame-
rika'da üreticinin serbest pıyasada sattığı
fiyatın dünya serbest pıyasa sistemi oldu-
ğunu belırten Altınöz, "Öyle bir sistem
kurmuşlar ki, sanayici pamuğunu dün-
ya fiyatından alıyor. çiftçinin cebine ise
devletin takdir ettiği para giriyor" de-
di.
Diğer sorunlar sırada
Pamuklu Tekstil Sanayicileri Birligi'nin
temmuz ayında yapılacak olan ilk danış-
ma toplantısında öncelikle bu teklıfi ele ala-
caklarını belirten Şevki Altınöz. sektörün
diğer önemli problemlerının de ele alına-
cağını belırtti Toplantıda AB'nın ham
beze karşı yürüttüğü dampingden sıynlma-
nın yollarının araştırılacağını. Avrupa ile
sıkı işbirliğının nasıl devam ettirileceğı
konularının tartışılacağını söyleyen Altı-
nöz, şöyle konuştu:
"Türkiye ile yoğun bir rekabet için-
de bulunan lzakdoğu ülkeleri proble-
mine yönelik çözüm üretilmesi gereki-
yor. Ayrıca GAP bölgesinde giderek ar-
tan yeni pamuk üretim alanlarıyla bir-
likte üretilen pamuğa sentetik elyaf ve-
ya kırıntıların karışma problemi yeni-
den gündeme geldi. Bu konuda da sa-
nayicinin çiftçiyle kurması gereken di-
yaloğun nasıl olacağı ve bunun
maliyetinin nasıl karşılanacağı konulan
tartışılacak."
Uzanlar Berke'den çıkarılanların yerine yenilerini almak için ilan verdi
Ucuz eleman aramyor
SAMtH AZMİ EZER
ADANA - L'zan ailesine ait
Rumelı Holding bünyesindeki
Yapı ve Ticaret AŞ tarafından
yapımı sürdürülen Berke Ba-
rajı ve çıkanlan işçılenn yeri-
ne yeni eleman alımı için ilan
verildi. Tes-lş Sendikası yetki-
lileri, bu girişimin lş Yasası'na
göre suç oluşturduğunu ileri
sürdüler.
Tes-lş Sendikası'nın örgüt-
lenme çalışmalannı sürdürdü-
ğü ve toplu iş sözleşmesi yap-
ma yetkisı için başvuruda bu-
lunduğu Berke Barajı ve
HES'te, 467 işçinin kademeli
olarak. işyerinde huzursuzluk
yaratmak, eyleme katılmak, üç
gün işe gelmemek gibi gerek-
çelerle 1475 sayılı lş Yasası'nm
17. maddesi uyarınca tazmi-
natsız çıkışı verilmişti. Çıkış
tebligatlannın gönderılmesi-
nin hemen ardından. 25 hazi-
ran tarihli bir gazeteye "Ber-
ke Barajı ve HES şantiyesin-
de görevlendirilmek üzere"
eleman alınacağına ilişkin ilan
verildi.
Şantiyeye kişisel başvuru
yapılması istenlen ilanın ve-
rilmesini eleştiren Tez-İş Sen-
dikası 3 Nolu Şube Başkanı
Veysel Kocakaplan, "Yasaya
göre bu suç. 1475 sayılı İş Ya-
sası, 'çıkanlanlann yerine al-
tı ay süreyle eleman alamazsın.
Berke'de işine son verilen işçiler jandarma gözetiminde eylem yapmıştı.
Alsan bile aynısını alırsın' der.
Eleman alımı için ilan veril-
mesi suç" dedi.
Berke"de sadece 200 kişinin
çalıştığını. onların da bakım-
onarım gibı üretim dışı işler
yaptığını, inşaatın durduğunu
belirten Kocakaplan. çıkanlan
işçilerin haklan konusunda avu-
katlarla görüşmelerın sürdü-
ğünü. sendikal haklar. kıdem
tazminatı ve kötü niyet tazmi-
natı verilmesi için dava açıla-
cağını bildirdi.
Tez-lş Sendikası 2 Nolu Şu-
be Başkanı Ali Örk de Enerji
veTabii Kaynaklar Bakanı Re-
cai Kutanın. "ülkenin ener-
ji darboğazında buiundu-
ğu"na ilişkin sözlerini anım-
satarak şunlan söyledı.
"Enerji darboğazından söz
edenler niye Berke'nin hesa-
bını sormuvor? Darboğazın
en önemli nedenlerinden bi-
ri Berke değil mi? Berke Ba-
rajı 1996 yılı başında devre-
ve girecek \e vılda bir milvon
960 bin kilovat/saat elektirk
üretecekti. Bir buçuk vıl ge-
cikme şimdiden \ar. Bu gidiş-
le 2000 vılında bile bitmesi
mümkün değil. Bu gecikme-
nin faturası kime çıkacak?
Bunun hesabını kim sora-
cak?
Sır barajını da Çukurova
Elektrik AŞ vaptı. Baraj,
planlandığı gibi 4.5 yılda ta-
mamlandı ve üretime geçti.
ÇEAŞ'ın el değiştirmesinden
sonra ise Berke'nin durumu
ortada. Bu tip santralları ge-
ciktirenlere dur deme hakkı,
yetkililere düşüyor."
Serbest
bölge hayali
HACER GEMİCİ ÖZDEN
ADANA - Adana Organıze Sanayi
Bölgesfnin3.kısmıiçin "serbest böl-
ge" hayali kuruluyor Bu bölümden sa-
tış yapmavan ve serbest bölge için ge-
rekli yerlere başvnran yetkılıler. diğer
serbest bölgelerden tepki almamak için
girişimlerini büyük bir gizlilık içinde
yürütüyorlar.
1350 hektar alana sahip olan Adana
Organize Bölgesi'nde 1. ve 2. bölüm-
lerde inşaatlar yükselirken 3. kısmın
serbest bölge izni alma olasılıgı nede-
niyle bekletildiği öğrenildi. Bölgeden
arsa almak isteyen yatınmcıların 3. kı-
sımdaki ısteklerini geri çev iren ve 1. ile
2. kısımlardaki arazileri öneren bölge
yöneticileri. bu isteklenni yine hükü-
metin oluşmasından sonra "sesli" ola-
rak dile getirmeye hazırlanıyor.Çalış-
malannı üstdüzey bürokratlarvesiya-
silerle sürdüren yetkililer. yörede yer alan
Mersin ve Yumurtalık Serbest Bölge-
si'nin tepkisinı almamak için girişim-
lerini gizlı tutmayı tercih edıyorlar.
1. bölgede fizikı gerçekleşme oranı
yüzde 55'i bulan organize bölgenin 2.
kısmında ise bu oran yüzde 19'lar dü-
zeyinde. 5. kısımda henüz bir çalışma
başlamadığı belırtilirken bölge ile ilgi-
li verilen brıfıng ve bilgilerin 1. ve 2.
kısımlan kapsaması. 3. kısmın serbest
bölge olarak aynldığının ışaretı olarak
kabul ediliyor.
Siv asi sahnenın netleşmesinın ardın-
dan ise Yumurtalık ve Mersın Serbest
Bölge temsilcilerınin olası itirazlan
şimdiden beklense de. siyasi iradenın
oluşmasının ardından bunun da aşıla-
cağı kaydediliyor.
Kartonları 'yeniden kazanma' kampanyasıyla muhtaç çocuklara kaynak oluşturulacak
Ekonomik9
ekolojik, toplumsal...İstanbul Haber Servisi- Yaklaşık iki
yıldır ekolojik. ekonomik ve de sosyolo-
jik açıdan yararlı bir kampanya sürdürü-
lüyor. Yurttaşlann ve kuruluşlann da yo-
ğun ilgi gösterdiği "yeniden kazanma"
kampanyasıyla kullanılmış kartonlar top-
lanarak, yardıma muhtaç çocuklar için \e-
ni bir kaynak oluşturulması amaçlanıvor.
Tetra Pak'ın sürdürdüğü kampanya çer-
çevesinde posta, kargo ve karton kutu kum-
baralan sayesinde bugüne dek 15 tonu aş-
kın karton toplandığı belirtiliyor. Tetra
Pak'abağh Yekiş Yeniden Kazanma AŞ'nin
geri kazanılmış malzemelerden ürettigi
yardım parçaları ise şöyle:
"Yakacık, Karşıyaka, Sırameşeler,
Şentepe. Mersin, Adana'daki çocuk yu-
vaları ve Atatürk Kız Yurdu'na 77 bü-
vük bov kütüphane, 75 adet etajer, 12
masa. 42 adet sandalve, 14 adet ayakka-
bılık, IV dolapları,sehpalar.Dinardep-
rem bölgesindeki ilkokula 75 adet ma-
sa, sıra, 5 kütüphane, 5 öğretmen ma-
sası ve duyuru panosu. Bahçelievler Ço-
cuk Yuvası'nda 8 birime uvdu anten,
İzmir Belediye Hastanesi'ne zihinsel
özürlü çocukların kas gelişimini sağla-
yan Galvani Fradi cihazı, Ankara Sarav
Çocuk \uvası"na 12 adet çekvat ve vıl-
başılarında çocuklara armağan."
" Tetra Pak Dış tlişkiler Müdürü Zeynep
Arabacıoğlu Ozbilen. kampanyava ka-
tılmak ısteyenlerın Yeniden Kazanma
Hattı'na başvurabıleceklerini \ urgukıvor.
Hatta ulaşabileceğinız numara ise şöv-
lc:(0212.2123595) Kullanılmış kartonlar pano ve ahşap kullanımına yönelikdegerlendiriliyor.
tŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Taşlar Yerinden Oynuyor
flhan Ağabey'in (Selçuk) bir yobaz. bir dolan-
dırıcı, bir de katılden oluşan çetesi galiba buluş-
tuklarını göstermekle, bundan sonra güçlerini bir-
leştireceklerıni açıklamakla en büyük yanlışlarını
yaptılar.
Yobaz kendı takımına dolandırıcı ile kerhen bir-
likte olduğunu, dolandırıcı ekibine yobazı yolda
bırakacağını, katil kendisınin şerefli(!) olduğunu,
yobazın ve dolandırıcının yüz kızartıcı işleri ile bu-
laşığı bulunmadığını anlatıp duruyordu.
Sıkışıp güçlerini, birliktelıklerini teşhir etmek
zorunda kalınca kendi adamlarına oynadıkları
oyunlar nedeni ile onlartarafından suçüstüne uğ-
ruyorlar. İnfazları, kendi adamlarının elinden ola-
cağa benziyor.
Polisye filimlerden bildık senaryolara benziyor.
Kaçaklar birbirinden usta oyunları ile bir kurtulup,
iki kurtulup, sonunda olmadık yerde yakalanıve-
riyorlar.
Doğrusu bu senaryonun sonu beni çok da faz-
la ilgilendirmiyor. Bu saatten sonra beni Türkiye'de
siyasette, hukuk devleti düzenınde. devlet yöne-
timinde bütün taşlar yerlerinden oynadıktan son-
ra, neyin nereye oturacağı çok daha fazla heye-
canlandırıyor.
DYP'de yaprak dökümü, Refah'ta çözülme sü-
recine girildikten sonra, yerinden oynayan taşlar
nerelere yerleşecek? Tabii ki sağda yaşanan dep-
rem sonrası siyasi liderler ve milletvekıli kışiler ile
partilerin adlanna bağlı olarak yaşanacak deği-
şim, o partiler içinde bir hesapları olmadığından
emin olduğum Cumhuriyet okurlarını ve beni, me-
rak duygusu ötesinde öylece fazla ilgilendirmiyor.
Bizi sağdaki yeni yapılanmalar, oluşumlar; de-
mokrasimize, rejimimize, hukuk düzenimızeyan-
sımaları nedeni ile fazlası ile etkileyecek.
Örneğın Susurluk dahıl, önemli çetelerde baş-
rol oynamış, öynayacak kişiler ve tabii kı onların
arkasındaki güçler, şeriat tehdidı karşısında sağ-
da kurtarıcılıkta başrollere çıkabılirlerse, sağın ye-
ni oluşumunda şeriat geriletilirken ırkçılığa, çete-
lere dayalı örgütlenmeler palazlandırılırsa, bu bi-
zim için, kırk katırdan kurtulurken, kırk satır teh-
didi ile karşı karşıya gelmek anlamında olacak.
Sağda oynayan taşların asgari ölçüleri ile lıbe-
ral, demokrat bir çizgide oturmasında ne yazık ki
sol, üzerine düşen rolü oynayamadı. Türkiye'de
Susurluk sonrası, çeteler ve hele de şeriat hesap-
laşmasında etkınlik ele alınamadı. Şeriat tehdidi,
rejimın ve laikliğın hedef alınması solun sorunu de-
ğilmiş gibi bir büyük yanılgıya düşen sol bile ol-
du.
Hele de askerlerın devreye gırmesi ile. tama-
men iki kutba ayrılmış olarak, ya askerlerle aynı
çizgiye düşmemek, ya da işı askerlere devretmek
gibi iki zıt yaklaşımla seyırci rolü benimsenince,
işin seyri tümden değışti.
Devletin çetelerle hesaplaşması tümden gün-
demden düştü. Devletin şeriatla hesaplaşması
ise asker baskısı ile sağda taşları oynatan bir ha-
rekete dönüştü. Ama sonucu REFAHYOL'un gı-
dişi ile toplumda yaşanmakta olan sevince, so-
luk almaya uygun bir hareket mi olacak?
Çok kuşkulu. DYP'deki çözülme olsa olsa Çil-
ler'in ıktidar yolunun tıkanması ile kendilerıne ye-
ni yer arayan bir hareket olarak açıklanabilir. Tek
tek isimlerin kimlikleri bile, yeni sağ oluşumlarda
demokratik, liberal biryapılanmaeğılımi umudu-
nu vermiyor. Tam tersi taşların yerlerinden oyna-
ması hareketinin bütününde, merkez sağ parti-
lerin şeriatçı, ırkçı, militarıst, çetecı, aşiretçi, çı-
kara, mafya ilişkilerine dayalı yapılanmadan arın-
ması hareketini geciktıreceğinin önemli ipucları var.
Refah'taki çözülmede de, Refah'ın rejimle ba-
rışacağının işaretleri yok. Orada da yaşananlar-
dan ders alma ve bu yolda bir hesaplaşma yeri-
ne, hazırlıklar, bugünü atlatıp daha bilenmiş kad-
rolarla aynı yolda yürünmesı yolunda gözüküyor.
Doğrusu Türkiye'de demokrasi güçlerinın, içi-
ne düştüklerı kafa karmaşası, örgütlülük yetersız-
liği, 12 Eylül'den, yaşanmakta olan yeni dünya dü-
zenininden gelen selin suçu olsa da, toparlana-
mamasının bedeli ağır olacağa benziyor. Türkiye;
Susurluk, REFAHYOL iktidarı, Çiller-Erbakan iki-
lisinin günahları gibi, demokrasi cephesini büyü-
tüp geliştirecek, çağdaş hukuk devleti yolunu
açacak, önemli şansları yeterince değerlen-
dirememiş bulunuyor.
Peşin vergiden
kurtuluş, şirket kurmak
MERIH AK
İZMİR - Asgari geçim
standardından kaçan
esnaf. şirket kurma
yanşına girdı. I994
vılında, kazansın-
kazanmasın belirlenen
limitler üzerinden vergı
vermesi zorunlu kılınan
esnaf. kurduğu anonim
ya da limited şırketlerle
peşin vergi vermekten
kurtuluyor. tzmir'de son
iki yıl içinde kurum
vergisi mükellefi
sayısının yüzde vüze
yakın arttığını belirten
uzmanlar, çarpık vergı
sisteminin buna neden
olduğunu dile
getiriyorlar.Yıllardır
tartışılan ancak bır
çözüm getirilemeyen
vergi sisteminin
çarpıklığına ilişkin
geliştirilen yöntemler
şaşırtıyor. Serbest
meslek sahıplerinın
kazansın-kazanmasın
ödemek zorunda olduğu
asgari seçim standardı.
serbest çalışanları
oldukça zorluyor.
1996'da Izmır'de doktor.
mühendıs. serbest mali
müşavirlik yapan serbest
meslek erbaplarının
hayat standardı 750
milvon lira; bakkal.
manav. berber. terzi gibi
küçük esnafın da hayat
standardı 450 milvon
lira olarak belirlendi.
Buna göre serbest
meslek erbaplan
1996'dayılhk 200-280,
küçük esnaf ise 150-170
milyon lira arasında
vergı verdi.İzmir Serbest
Muhasebecı Mali
Müşav irler Odası
Yönetım Kurulu
Başkanı Necmettin
Keleş. serbest meslekte
kazansın-kazanmasın
verginin zorunlu
kılındığına dikkat çekti.
İzmir Ticaret Odası
Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Mehmet Akyelli
de hayat standardı gibı
ışlerle uğraşmanın
yerine kişilerin gerçek
gelir ve giderlerinin
değerlendırilmesınin
gerekli olduğunu
söyledi. Serbest meslek
sahıplerinın limited ve
anonim şirket
kurmasındaki önemli bır
nedenin bu şirketlerdeki
denetimlerin azlığı
oldugunu vurgulayan
Akvelli. "Hayat '
standardıyla
uğraşmayıp insanların
gerçek gelir giderini
denetlememiz lazım,
denetleyemiyoruz.
\ergide büyük
kayıplar var. Bence
kurumsallaşmak teşvik
edilmeli. İnsanlar geliri
kadar vergi vermeli"
dedi.