03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı OrhanErinç© Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinka>a # Yazıışlerı Mudurlerı IbrahimYıldız (Sorumîu), DinçTavanç • Haber Merkezi Müdünı Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 lstıhbarar Cengiz Yüdırım 9 Kultur Handaıı Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaöıen 9 Düzeltme Abdullah >azıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Bdge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlerı Mehmet Faraç \ayinKurulu İlhanSeJçuk(Baîkan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka> a. Şükran Soner. ErgunBalct.DinçTa\anç. İbrahim V ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay 9 Haber Nfuduru Doğan •Vkın Alatürk Bulvan \ o 125. Kal 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hatı. Faks 419502"' 9 Izmır Temülcısr SerdarKmk.H ZnaBh 1352S 23Tel 4411220. Faks 4419117 9 Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu. InönuCd I19S No 1 Kat 1. Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Vluhasebe Bülent \ ener 0 tdare Hüse>inGürer91şIetme: ÖnderÇeli"k0Bılgı-Işlem Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Vonetım Kunılu Başkanı - Gene] Mudur Giılbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Müdur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yayımla>an ve Basan: Venı Gun Haber Ajansı, Basın \e Vayıncılık A Ş TuAocağ'ı Cad 3941 Cagaloğlu 34334 Ist PK 246 lslanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20hat) Faks (0 2121513 85 28HAZİRAN 199^ Imsak: 3.26 Güneş: 5.27 Öğle: 13.14 İkindi: 17.12 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.40 Yavru kedi Azrail'i 3 kez yendi \V\SHESGTON (AA) - ABD'nin Maine eyaletmdeki East Corinth kasabasında bır yavru kedi. tırmandığı enerji nakıl hattı direğınde üç gün mahsur kaldı. Yere inmeyi bir türlü beceremeyen kedi, daha sonra tünedigı dırefin tepesinde fırtınaya yakalandı. Fırtma yüzünden birbirine değen tellerden gelen binlerce voltluk şoka kapılan kedicik. sonunda alevier ıçinde 14 metre yükseklikten yere düştü. Yavru kedinin. başına gelen onca şeyden sonra sadece kuyruğunun bir bölümünün yandığı görüldü. İETT'den yüzde 25zam • İstanbul Haber Servisi - Istanbul'da otobüs, rünel ve Taksim tramvayı yolcu taşıma ücretlerine, 1 Temmuz 1997 Salı gününden geçerli olmak üzere zam yapıldı. İETT Basın Bürosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, abonman bileti sivıl yolcu taşıma bedeli 50 bin lira. indirimli yolcu taşıma bedeli de 25 bin lira oldu. Akıllı Bilet (AKBlL) sivil yolcu taşıma bedeli 40 bin lira, indirimli yolcu taşıma bedeli 20 bin ljra. sivil Mavı Kart kuponu bedeli 3 milyon 400 bin lira, indirimli Mavi Kart kuponu bedeli 1 milyon 700 bin lira olurken Mavi Kart bedeli 250 bin lira, rünel yolcu taşıma jetonu ve tramvay yolcu taşıma bileti de 25 bin liraolarak belirlendi. Ormanları köylü konuyacak • ANKARA(AA)- Türkiye'de ilk kez Isparta'da başlatılan uygulama ile orman ve orman gençleştirme alanlannın korunması görevi iki köye \enldi. Orman Genel Müdürü Abdurrahman Sağkaya. ormanlann korunması için köylülerle konuşulduğunu ve bazı köy muhtarlıklannın köy hudutlanna yakın bu tür sahalann korunmasmı bedel karşılığı talep ettiklennı kaydetti. TÜPkiye'yi ziyaret edenler • ANKARA(AA)- Türkiye'ye geçen mayıs ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı. geçen yıhn aynı ayma göre yüzde 14.3 oranında artarak 1 milyon kişiyi buldu. Devlet Istatistik Enstitüsü (DlE) verilerine göre mayıs ayında Türkiye'ye gelenlerin 758 bin 873"ü havayolu, 125 bin 696'ı karayolu, 106 bin 146'sı da denizyolu ile geldi. Demıryolu ile Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı da 12 bin 651 kişi oldu. Muğla'da orman yangını • MUĞLA (AA)- Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde. 4 dekar orman alanı yandı. Karaçam köyü Çayır mevkiindeki kızılçam orman alanında. henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı çıkan yangın, söndürme ekipleri ve vatandaşlann yardımıyla kontrol altına alınarak söndürüldü. Ozgürlük ve Dayanışma Partisi, Eurogold firmasına destek veren Çevre Bakanlığı'nı eleştirdı Bergama'da protesto yürayüşüİZJVIİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Bergama O\ acık altın ma- denınde dün Danıştay karanran uygulanmasını bekleyen köylü- ler, Izmir Valıliğı'nın herhangi bir işlem yapmamasını yürüyüş- le protesto ettiler. Sloganlar eşli- finde Çamköy'den Ovacık ma- den alanına kadar yürüyen binler- ce köylü, madenın kapatılmasını. Eurogold'un Bergama'yı terk et- mesinı ıstedi. ÖDP de siyanürle altın üretme çalışmalanna devam eden Eurogold firmasına destek veren Çevre Bakanlığı'nı protes- to etti. Bergama köylüleri, dün sabah erken saatlerden itibaren gergin bir bekleyiş içine girdi. Çünkü, Da- nıştay 6. Daıresı'nin 13 Mayıs 1997 tarihinde, "siyanürie alun madenciligi işletmesinin insan ve çevre sağhğına aykın okJuğu" y ö- nündekı karannın ilgilı kurumla- ra \e ÇevTe Bakanlığfna teblıg edilmesı ile başlayan 30 günlük yasal süre dün sona enyordu. Ana- yasanm 138. maddesınde. "Ya- samave yürütme organlan ile ida- re. mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare. mahkeme kararlannı hiçbir suret- te değiştiremez ve bunlann yeri- ae getirilmesüıi geciktiremez'" de- niyordu. Yine Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. madde- sinde. "Danıştay'ın esasa ilişidn verdiği bozma karannın icaplan- na göre idare. gecikmeksizin iş- lem tesis etmey e v eya ev lemde bu- lunmaya mecburdur. Bu süre hiç- bir şekilde karann idareye tebJi- ğmden başlayarak 30 giinü geçe- mez" hükmü ver alıvordu. • Bergamalılar dün, Danıştay karannı uygulamalan için idareye, akşam saat 17.30'a kadar süre tanıdılar. Bu saatten sonra yürüyüşe geçen köylüler. "Eurogold defol". "Siyanüre hayır" sloganlan atarak maden alanına yöneldiler. sı gerekıyordu. Köylüler. bır gün önce Eurogold'un çıtle çevırdiğı maden alanı çevTesinde nöbet bek- leyenjandarmalara yiyecek götür- müşler ve eylemlerinin onlara kar- şı olmadığmı söylemışlerdı. Köylüler dün. Danıştay karan- nı uygulamalan için idareye. ak- şam saat 17.30'a kadar süre tanı- dılar Bu saatten sonra yürüyüşe geçen köylüler. "Eurogolddefor, "Siyanüre hayır" sloganlan ata- rak maden alanına yöneldiler. Yurttaşlar burada yaptıkları konuş- Ancak 30 günlük sürenın bıt- mesı yaklaşırken Çevre Bakanlı- ğı sessızlığinı korumuş. Danış- tay karanna karşın Eurogold ma- den alanında büyük harcamalar yaparak gece-gündüz faalıyetle- rinı sürdürmüştü. Madenin kapa- tılacağına ilişkin hıçbır ışaret yok- tu. Bergama köylülen, 7 y ıllık mü- cadeleleri sonunda yargıyı da ar- kalanna alarak ulaştıklan zafer- den vazgeçmeye nıyetlı gözük- müyorlardı. Madenin kapatılma- malarda maden kapatıiıncaya ka- dar direneceklennı söyledıler. lşletme iznınin iptali istemine onay veren Danıştav karannı ya- sal süre içinde uygulamayarak si- yanürle altın üretme çalışmalan- na devam eden Eurogold firma- sına destek veren Çevre Bakan- lığı. ÖDP tarafından protesto edıl- dı. ÖDP Ankara ll Başkanı Hav- dar İlker. Danıştay'm Çevre Ba- kanlığı'natanıdığı 30 günlük sü- renın dolması üzerine dün basın toplantısı düzenledı. Toplantıda. ÖDP Partı Meclisı (PM) üyelen de * Bergama istemiyor, yapamaz- sınız" v e "Ölüler alûn takamaz" yazılı pankartlaraçtılar. Haydartl- ker yaptığı konuşmada. "Ülke- mizde doğanın tahribine ve ha- yatiannın tehlikeye aülmasına bu derdi güçlü bir tepkiyi ilk kez or- taya koyan Bergamanlann. insa- ni talepleri görmezden geliniyor" dedi. tTÜ Maden Fakültesi tarafın- dan düzenlenen ve "Türkhe'de Al- nn Madencüiği Oe İlgili Bilirnsel Gö- rüşler'"ın ele alındığı 2 günlük sempozyumda, özellikle Berga- ma Ovacık'ta siyanürle altın çıkar- manın neden olacağı çevresel ve kımyasal kirlenme ile altın maden- cılığınin ekonomik boyutlan ve hukukı durumu ele alındı. Sem- pozyumda konuşma yapan Ege Cniversitesı Fen Fakültesi Deka- ru Prof. Dr. Emür Henden. Ber- gama'da Euro-Gold Madencilik ta- rafından başlatılan altın çıkarma çahşmalan sırasmda ortaya çıka- cak olan ağır metallerin doğaya ka- nşmaması için alınan önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi. Tıp fakülteleri doktorlan işinden edecek Müze Müdürü Alpözen, şapeldeki geminin bilinmeyen serüvenini anlattı Bodrum Kalesi dîreniyor AN1C\RA(Cumhuri- yetBürosu)-Türk Tabıp- İeri Birliğı (TTB). sayıla- n siyasi amaçlarla heryıl arttınlan ve sağlıkta "ye- tişmiş insan gücü" konu- sunda önemli sorunlardo- ğuran yenı tıp fakültele- rinin, 2000 yılında 15 bin doktorun ışsiz kalması- na neden olacağını bil- dirdi. Hekimlerin meslekı pratiğmı etkıleyen yapı- sal ve örgütsel sorunla- rın değerlendirılmesi amacıyla toplanan TTB 45. Büyük Kongresı. Tesk Otel'de bugün başlı- yor.TTB tarafından ha- zırlanan "MezuniyetÖn- cesi Tıp Eğitimi" rapo- runda. bazı tıp fakültele- rinin Tıpta Uzmanlık Sı- navı'na (TUS) öğrenci hazırlayan dersanelere dö- nüştürüldöğü kaydedildi. Tıp öğrencilerinin, ulu- sal sağlık sorunlanndan çok, ender görülen hasta- lıklar konusunda uzman- laştıklan belırtilen rapcr- da. "Türkiye'de Op eğiti- mindeönceİikü olarak bu- laşıcı hastalıklar. üreme sağkğL ana-çocuk sağlıgı gibi konularda verOen eğj- tim prograrnlanna ağır- ük verilmelidir" denildı. Türkıye'de 70 öncesi dönemde sadece 7,1980- 1990arasmda25olantıp fakültesi sayısının 90'İı yıllarda 4 l'e çıktığma v e son 7 yıllık dönemde 16 yeni tıp fakültesi açıldı- ğına dikkat çeken TTB, u Yeni fakiilteierin acılma- sı. ülkenin gereksinimin- den çok, siyasi ağırhkh oi- duğunu düşündürmekte- dir"görüşünü bıldırdi 1996-1997 öğretım yı- lında öğrenci alan 32 adet tıp fakültesinde toplam 33 bin 456 öğrenci oldu- ğu belırtilerek, her yıl 4- 5 bm arasında yeni öğ- renci alındığı, yılda yak- laşık 4 bin 500 doktorun mezun olduğu ve 2000 yılında ülkedeki doktor sayısının 85 bin olacağı kavdedildi. • Bodrum Kalesi'ndeki şapelde sergilenen 7. yüzyıl'a ait batığın buradan başka bir yere taşınması sadece teknik olarak değil, "uygarlık bilinci" açısından da olanaksız. Çünkü bu uzun soluklu çalışmanın altında çok sayıda duyarlı kişi ve kuruluşun da paha biçilmez gönüllü katılımı ve imzalan \ar. OKTAY EKİNCİ BODRUM - "Ben Georgi- os. kiliseye ait olan bu gemi- nin kaptanı (Naukleros) ve aynı kilisenin papazıyım. (Presbiteros) Perslere karşı savaşan imparator ordusu- nun ihtivacı olan erzakla, Si- sam Adası'ndan Doğu Akde- niz'e doğru yelken açtik..." Güneybatı Ege sulannda- ki Yassıadaaçıklannda 1958 Doğu Roma Batığı, Bodrum Kalesi'ndeki vaklaşık 600 yıllık şapelde sergüenmenjn av ncalığıru yaşıyor. e-posta : tan (a vol. com. tr yılında bulunan ve şimdi Bodrum Kalesi'nde- ki "İspanyol şövahelerine" ait vaklaşık 600 yıl- lık şapelde sergilenmenin ayncalığını yaşayan Doğu Roma (Bizans) BaOğ^'nm tarih ıçindeki öyküsü, "kaptanın sejir defterindeki" işte bu notlarla başlıyor. Yöneticiler kavrayamı\or Geminin yaşadığı ve MS 7. yüzyılı belgele- yen tüm "seyir serüvenini" küçük bir sergi bro- şüründe derleyen Müze Müdürü Oğuz Alpözen, Kültür Bakanlığı'nın şimdiki yönetıcilennin hâlâ "kavrayamadıklan" tanhsel gerçekliğı şöyle özetliyor: "Bu Doğu Roma genıisi, Bi- zans kilisesine aittir. O nedenle sergilendiği yer (kilise) de doğru bir karardır. Teknenin kendi- si ise bir anıt eserdir..." Bakanlığın "şimdild yöneticileri" diyorum, çünkü bu tarihı batığın kaledekı şapelde sergi- lenmesi için daha birkaç yıl önce 4.5 milyar li- ralık '•do'letyardımını" saglayan kararlann al- tında da yıne birkaç yıl önceki kültür bakanla- nnın imzalan var. llködemediliminıFikriSağ- lar yapmış. Ardından İsmail Cem ve Timurçin Sa\-aş da kendı kısa dönemlerinde bu yardımı sürdür- müşler. Şimdi ise İsmail Kahraman. sadece Bodrum'u değil ülkenin tüm duyarlı çe\Tele- rini ayağa kaldıran t *yazıü talimatlannda" di- yor ki: "Batığı başka yere taşryın, şapelde cami sergUenecek..'" Tarih için 'dayanışma' Oğuz Alpözen. henüz "resmi açılışı vapacak bir bakan bulunamadığı" için kapalı tutulan ser- giyi bize gösterirken. ınsanı "1370 yıl" geriye götüren böylesı bir düzenlemenın sadece dev - let parasıyla da gerçekleşmediğini anlatıyor. Orneğin geminin gövdesindeki ahşap kıışak- lann "replika" edildiği ve piyasada bulunma- yan "sel\i r! ağaçlannı Bodrumlu Cemal Ushı vermiş. Aynı replikadaki kızılçam kaplamalar tersaneci ÎVIehmetNabantoğlu'nun katkısı. Sün- gerci ve dalgıç Talat Kamber. selvinin gele- neksel yöntemle nasıl kesileceğini göstermiş. Turgutreisli Mehmet Usta, replikanın inşasın- da kullanılan dövTne demir çivileri "eski tek- nikle" yapmış. Bodrum Lions Kulübü. şapelin içine "klima" armağan etmiş. Rotaryenler de geminin oturtulduğu döşe- medeki "deniz mavisi kaplamayı" üstlenmışler. Mimar Ahmet Berk'in ise yine sergi ortamın- d^kı "su altı gözlemini" saglayan kalın cam dö- şemeye olan katkısı, bütün bunlan ustalıkla ta- mamlıyor... "Gördüğünüz gibi" diyor Oğuz Alpözen: "artık bu sergileme sadece devletin degil, Bod- Demirel'e faks yolladılar Sanatçılann protestosu İstanbul Haber Servisi - Bodrum Kalesi sergi salonunda bulunan Doğu Roma batığmın kaldınlarak burasının "mescide" dönüştürülmesi, 53 sanat örgütünün oluşturduğu Özerk Sanat Konseyi Girişim Kurulu'nca protesto edildı. Cumhurbaşkanı. Meclis Başkanı. Başbakan. Kültür Bakanı ve siyasi parti genel başkanlanna faks mesajı gönderen Kurul. Bodrum"dakı yanlış ve tehlikeli adımın bır an önce geri alınmasını istedi. rumlulann bir ürünü. Bütün bu insanlar ve ku- rumlann ortakeseri_" Ardından ise unutulmaz katkılan saymaya devam ediyor: "RessamÖmer Kıpmen veMurat Ulusoy'un7.yüzyıTdaki Bod- nımu betimleyen duvar resmi, testiyapunası Bo- ra Sencer'in 1/1 ölçekte vaptığı amforalar. mi- mar MustafaCezer'in merdivenlerL. Bunlar na- sıl taşınabilir?.." Dünya müzeciliğinde ilk kez... 7. yüzyıl batığmın işte böylesi bır "dayanış- ma" ıçerisinde Bodrum Kalesi'ndeki tarihi şa- pelde sergilenebilmesi için. kısa adı INAolan Uluslararası Sualtı Arkeoloji Enstitüsü'nün 5 yabancı uzmanı da tam 22 ay Bodrum'da kala- rak çalışmalara kendı olanaklanyla katılmışlar. Böylece. "dünya müzeciliğinde ilk kez" bir ge- mi ve batık gemi "birarada" ve hatta dönemin tüm sosyal ve ekonomik yaşam bulgulanyla bir- likte şimdi "Türldye'de" sergıleniyor... Şapeli, batığı ve Oğuz Alpözen'i ziyareti- mızi tamamlayıp. Kale'den aynlırken. yine Kül- tür Bakanı İsmail kahraman'ın bira satışmı yasakladığı dünyanın belki de en güzel kafe- teryası olan Kale bahçesmde "kaptanın seyir defterine" bir kez daha göz atıyorum. Gemi, Si- sam'dan Doğu Akdeniz'e doğru yelken açar- ken. tarih 5 Haziran 626; yanı. İmparator He- raklius'un hükümranlığının 17. yılı üzerinde "TC Kültür Bakanlığı" yazan, ancak şimdiki Ba- kan'ın "kahramanukgösterileri"'yüzünden res- men dağıtımına başlanamayan sergi broşürün- deki son sözler ise şöyle noktalanıyor: "Geor- gios Naukleros Presbiteros ve mürettebatı. ge- minin 1370 yıl sonra Bodrum Kalesi'ne demir atmasuu sağtayan Kültür Bakanhğı'na ve I Wva teşekkür eder™" Bakalım. bu büyük hizmete, hangı yeni Kül- tür Bakanı teşekkür edecek... { T/"eresiye vere vere / Kalmadı V kalmadı' diye sızlanan bir türkü. karşılığında bir şey almadan •verenlerin yakınmalannı dile getirir. 'Vermek' meselesi, çözümlenmemiş geleneksel işlerimizden birisidir. Ne •vereceğini bilemeyenler, nasıl vere- ceğıne karar veremeyenler, verip de pışman olanlar. verecekmiş gibi ya- pıp vermeyenlerönemü toplumsal so- nınlanmızı oluşturur. Biz de bu haf- ta 'verme' işine münasipparmağımı- zı bastık. Akıl verip de akılsız kalanlar... remleketimizde 'akıl verme' meraklısı pek çoktur. Hatta c\Ie çoktur ki, 'Akıl veriyor musu- nuz' diye bir soru sorulsa çok büyük tırçoğunluktan 'evet'yanıtı alınaca- fndan kuşku duyulamaz. Herkes brine aktl vermek için çırpınır. akıl "verecek birini bulamazsa hasta olur ^e böyle biı ini aramaya koyulur. Bu- MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Sen Vermene Bak... Gökkafes Taraflar birbirini suçladı İstanbul Haber Ser- visi -Nurettûı Sözen dö- nemınde mühürlenen. ancak hukukı olarak ya- pımına izin verılen 'Gökkafes' inşaatı ile il- gili taraflar birbirini suç- ladı. Gökkafes ınşaatının fiilen durdurulmasıyla ilgili olarak gazetemız- de yer alan .haber hak- kında Dolmabahçe Tu- rizm A.Ş. bir açıklama yaptı. "Danıştay 'ın dur- durma karannı Büyük- şehir Belediyesi yerine getirdi" başlığının yan- lış olduğunu ve habenn içinde de yanlışlıklar bu- lunduğunu iddia eden sözkonüsu şirket açık- lamasında şöyle denildi: "Turizm Bakanlığı. 23.1.1997 tarihinde Da- nıştay kararlan gereği olarak işlemini yapmış. imar planını yürüıiüğe koymuş ve gereğinin y a- püması için İstanbul Bü- yükşehirve Beyoğlu be- lediyelerine göndermiş- tir. Beyoğlu Belediyesi'ne Bakanhkça yapılan plan gereği nıhsat yenileme işleminin vapılması için yapılan başvurumuza cevap verilmemesi üze- rine, idare mahkemesin- de dava açılmış, mahke- me " Bakanhkça yürürlü- ğe konulan imar planı- na rağmen ruhsatın ye- nılenmemesinin huku- ka aykın olduğu' gerek- çesiyle nıhsat yenileme- me işleminin yürütmesi- ni durdurmuştur." İstanbul Büyükşehır Belediyesi'nce, inşaatın durdurulması ile ilgili yapılan açıkJamada. hu- kulci durumdan söz edil- mezken "Şehircilikplan- larına ve kent estetiğine aykın olarak inşa edilen bu yapıva göz yumula- maz" denildi. İnternet'te pornoya ozgürlük FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - ABD Yüksek Mahkeme- si. lnternet'te özgürlüğü savunanlan sevindirerek "On-line'da pornografî- nin sınırlandınlmasının özgür düşünce ve ifade hakkını ihlalettiğine"* da- ir bir karar verdi. tkiye karşı 7 oyla aldık- lan karan savıınan yar- gıçlar. "Yasanın çok ge- niş bir içeriktaşıdığuu \e yerişkinlerin anayasa ta- rafından korunan özgür düşünce ve ifade hakkı- nı yasakladığuu" belirt- tiler. Çoğunluk adına yapı- lan açıklamayı kaleme alan yüksek mahkeme yargıcı John P. Steven, "\hlaka Uygtın İletişun Kanunu'nun, anayasa- nın birinci maddesi ile korunan özgür düşünce ve ifade hakkını yasak- ladığuıa inaıuyoruz" de- di. na karşın 'akıl alacak" insan bulmak gayet zordur ve kimse akıl almak is- temez. Bu da bizim milletçe çok akıl- lı olmamızdan. aklı başından taşıp bir yerlere akmak zorunda kalmasından doğmaktadır. Bu konu Osmanlılar zamanından beri böyle olduğu için ecnebi memleketleri bizim fazla akıl- lanmızı alıp ilerlemişler; yeni bu- luşlar, yeni keşifler yapmışlar; ama bizimkilerde vere vere az akjl kal- dığı için geride kalmışlardır. Şimdi bu yabancı ülkeler bizden akıl al- maktan vazgeçmiş bulunuyorlar. Onun için de akıl transferi bizden bi- ze olmaktadır. Ne ki. binnden akıl almanın meraklısı olmadığından akıl verenlerin aklı ziyan olmakta, bu ne- denle de herkes yanm akılla dolaş- maktadır. Hatta çok akıl verenlerde çeyrek akıl kalmakta. bu nedenle de işler yanm akıllılann. çeyrek akıllı- lann işleri olarak yürümektedir. Tav - siyemiz, kimsenin kendi aklını baş- kasına vermeye çabalamaması, ken- di aklını başında toplayıp yanm akıl- lı olmaktan kurtulmasıdır. Boş verenler... gın olduğu herkeçe bilinmektedir. 'Boş ver' sözcüğü çok anlamlı bir öneri olarak günlük hayatta sık sık kullanılmaktadır. Bu konuda bir şar- kı bıle yapılmış, 'Boş vere boş vere bu hale geldik' diyen şarkı sözleny - le durum açık seçık ifade edilmıştir. M emleketimizde büyük bir has- let olarak 'boş verme'nin yay- 'Boş ver kardeşün. sana mı kaldı?' diye herkesin kendı ışıne bakması söylenmış. hatta çok beğenilen dev- let adamlanmızbile busözlerlemil- letımizi aydınlarmıştır. 'Boşverici'ler çok rahat. gamsız. tasasız bir hayat sürmenin sırnnı bulmuş kardeşleri- mizdir. Boş verenler çevrelerinde olup bitenlere bel bel bakjp geçerek kendilenni rahartutanlardır. Çevre- nize baktığınız zaman ne çok ınsa- nın bu yaşama modeline uymuş ol- duğunu görüp şaşarsınız. Zaman za- man sıkmtıya düşüp 'Yahu, benim ne- yim var, ben neden boş veremiyo- rum, yoksa hasta falan mıyun?' di- ye uykulan kaçan kımileri dertlen- ne çare bulmak için doktorlara da git- mekte. ama şifa bulamamaktadırlar. Boş verme çok yararlı. pek şıfalı. hatta ziyade huzurlu bir şey olup be- nimseyenleri pek çok dertten kur- tarmaktadır. Bundan dolayı da her gün daha fazla insanımız 'boş ver- me'yi öğrenmekte. şu fanı dünyada canlannı sıkrnadan yaşamayı öğren- mektedirler. Önerimiz. boş v erin git- sin. Yüz verip de astar bulamayanlar... Füz veriyorsunuz yüz veriyorsu- nuz. şımartıp başmıza çıkanyor- sunuz. sonra da ne yapacağınızı bi- lemıyorsunuz. Peki bu yaptığı nız doğ- ru mu? Doğru olmadığını bildiğınız halde neden yapıyorsunuz? Çocuğu- nuza yüz veriyorsunuz, hadi ona da- yanıyorsunuz. Hiç alakasız kişilere ne- den yüz veriyorsunuz? Bir yerde bi- razcık mühim bir adam gördünüz mü koşuşup eline eteğine sarılıyor, yüz üstüne yüz veriyorsunuz. Adam da sı- ze önem v ermedi mi. hadi bakalım kı- rı 11vorsunuz, •Yüz verdik de bövle ol- du' diye yakınmaya başlıyorsunuz. Neden böyle yapıyorsunuz karde- şım? Size kim dedi. yüz verin diye. Bize kalırsa sız yüz vereceğmize dok- san venn. Hatta seksen verin. Baktı- nız olmuyor, elli verin. yirmi verin, belki de hiç vermeyin. llle de vere- ceğim diye y ırtınıyorsanız artık bizim diyeceğimız bır şey kalmıyor. Venn kurtulun. Ama sonra 'Verdim de böy- le oldu' diye bize yakınmayın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle