Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
13
Trilyoner
belediyeler
RP, giderayak Melih Bey ve Erdo-
ğan Bey 'e, trilyonlar aktanvermiş.
Biri zevksizlik örneği havuzlara mil~
yatiarödesin, diğeride Istanbul 'uye-
nidenfethetsin diye.
Hele birgelin. Mamak'a uzanıve-
relim:
Mamak'ı haziran ayı başında sel
bastı. Türközü, General Zeki Doğan,
Misket, Tuzluçavır, Boğaziçi, Der-
bent, Anadolu mahallelerinde 150-
160 haneyi, 50 'yeyakrn da dükkânı
su bastı, eşyalar kullamlamaz oldu.
Sokaklardaki asfaltlann hemen he-
men tümü kalktı. 4 trilyonayahn za-
rar var.
Buna karşılık trilyoner oluveren
RP 'li Ankara Anakent Belediyesi ne
yaptı? Mamak Belediye Başkanı ts-
mail DeğeHi anlatsın:
"45 kilometre imar yolu açtık,
Anakent Belediyesihiçbirinin altya-
pısını tamamlamadu Anakentten,
1.5 yıldır bir gram asfalt alamıyo-
ruz. Sel zararımızın giderilmesiiçin
RP'liBaymdırhk Bakanı 'ndan ran-
devu istedik. Afet Işleri'neyazılar
yazdık. Tıkyok."
RP lilerettkırtıkır verdiler ama...
Tosuncuğun
emziği
Ziraat Bankası Genel Müdür Ve-
kiliSalihŞevkiDoruk, TBMMKlT
Komisyonu 'na vakınmış:
"Ziraat Bankası 'mportakal gi-
bi emiyorlar."
Istanbul Bankası da, Türk Tıca-
ret Bankası da benzer bir süreçten
geçmişti.
Herhangi bir bebek bakımı kita-
bını açın bakrn, çocuğun bir kere em-
ziğe alıştı mı, bunu bırakmasımn
çok zor oiduğunu yazar.
Çiller'jn el becerisiMesut Yılmaz 'ın oluşturacağı hükümetin
güvenoyu alıp almayacağı biiyiik ölçüde
DYP lideri Tansu Çiller'in el becerisine
bağlı. Şövle ki: Tansu Çiller, insanlan inan-
dırma aracı olarak ellerini kullanıyor. DYP
grubundan birinin sesi çatlak mı çıkıyor,
Çiller, koridorda vanına yanaşıp ellerini
omuzuna kovuvor:
"Gel canım, biraz konusalım."
Sonrasını, bövle bir olava bizzat tanık ol-
muş DYP li milletvekillerinden dinleyelim:
"İçerigirince geneilikle karşıhklı oturulu-
yor. Çiller, isyankâr miUetvekilinin elini
avuçlannın içine aJıyor, gözlerini gözleri-
nin içine dikiyor, başını haftfçeyana kay-
dınyor ve çokyumuşak bir ses tonuyla ko-
nuşmaya başlıyor."
Bu yöntemle. Çiller'in yamndan hoşaf
gibi çıktığını kendi ağzıyla dile getiren bir-
çok DYP 'li milletvekili var. Yahn zamana de-
ğin Çiller 'in el becerisine "köfteleme " di-
yenler çoğunluktaydı. Bugûnlerde bir baş-
ka niteleme gözde:
"Çiller'in tostlamasına geldik."
Onbinlerin istemi
Atatürkçü Düşünce
Derneği 'nin sube
başkanlan geçenlerde
Ankara 'daydı.
Toplantida, örgüt içi
konulann dışında ülke
sorunları da ele almdı.
Demek Genel Başkanı
Suphi Gürsoytrak, şube
başkanlanmn, yeni
hükümeti laik devlet
düzeninden yana
oiduğunu söyleyen
muhalefetpartilerinin
kurmasından yana
olduklannı söyledi.
Ayrıca, hazırhkstz bir
erken seçime
karşıydılar. Seçimler
öncesi şu koşulların
yerine getirilmesi
gerekliydi: "8yûhk
kesintisiz zorunlu
eğitim kabul edilmeli
Yasama dokunulmazlığt
sınırlandırılmtılu
Mafya-tarikut-aşiret-
siyaset Uiskileri tasflye
edilmeli, bu olaylarut
sorumlulart yargı
önüne çıkanlmalu
Yargı bağımsızlığı
sağlanmah. Seçim
Yasası, milli iradeyi tam
anlamıyla yansıtacak
biçimde düzeltilmelL
Seçmen kütükleri
yenüenmelV
Yüzlerce şubesi,
onbinlerce üyesi ile
gücûyadstnamayacak
bayvta varan Atatürkçü
Düşünce Derneği
üyelerinin bir başka
özlem ve istemini Suphi
Gürsoytrak şöyle dile
getirdi: "Aslında RP
karşıstnda birinri
derecede rejimi
korumaktan sorumlu
olan solpartilerdir.
Üyelerimiz, solun
birleşmesini talep
ediyorlar"
Tiyatroya karşı kültür
Devlet Tıyatrolan turneyeçık-
tı. Kimi kültür müdürleri, "Biz,
ilimizde, ilçemizde, köyümüz-
detiyatroistemiyoruz " diye ka-
zan kaldırmış.
Niye? Niyesi belli. RP, Kültür
Bakanlığı 'nı Diyanet tşleri Baş-
kanlığı 'na çevirdi de ondan.
Kültür müdürleri, kütüphane
müdürleri oradan orava sürül-
dü, yerlerine cami imamları
atandı.
Oyun yazarı Orhan Asena,
olaya farklı yönden bakıyor:
"Tıyatroyu, zorla sevdirme-
nin olanağı yok. Elbette elden
geldiğince tiyatroyu her tara-
fa ulaştırmak gerek, ama sev-
direrek, Tiyatro bir köye gide-
cekse, o köyün eğilimlerini dik-
kate almak gerekiyor. Eğilim
derken, örneğin HazretiAİi 'nin
Cengi gibi bir oyun götürüle-
cek değil tabiL"
Ya kültür müdürlerinin tutu-
muna ne demeli? Asena, özün-
de "kültür müdürü "lanımına
bir anlam veremiyor. Onların
üstlendikleri görevi iyi kullan-
madıklan için de eleştirileri
var: "Sabancı, Izmit'e kosko-
ca bir tiyatroyaptırmış ve bina-
yı mecburen kültür müdürlü-
ğüne bırakmış. Kültür müdü-
rü de tutmuş tiyatro binasını
kütüphaneye çevirmiş. Oysa
orada o denlitiyatroyaheves-
ligençgördüm ki, anlatamattu..
Hem de Gılgamış 'ı oynayacak
kadar gözüpekler. Ama oyna-
yamıyorlar. Çünkü, kültür mü-
dürü 5lü mevsimde bir hafta,
bilemediniz on güntiyatroiçin
izin veriyor, yılın diğer günte-
ri tiyatro binası işlevsiz kalı-
yor."
"Kültür" Bakanı. kültür mer-
kezlerini imam-hatip lisesiya-
par müzeleri camiye çevirirse;
tiyatro binasını tiyatroya
kapatan, tiyatronun adına bile
karşı "kültür" müdürleri, "Kül-
tür "Bakanlığı ndan maaş alır-
lar "kültür" adına.
Aldattın
beni zalim
DYP 7; Nahit Menteşe Ve. Me-
sut Yılmaz 'ın yeni hükümet ara-
yışı karşısında DYP 'nin durumu
soruldu. Menteşe,fıkra anlatma-
yı seçti: "Adama demişler ki,
'Kann seni aldatıvor.' Inanma-
mış. 'Aldattığı yerin adresi bile
var' demişler. Kanmamış. Kan-
sını bir erkekle birlikte evegirer-
ken, göstermişler. Hele durun
bakalım' diye avunmuş. Karıst
sevgiUsiyleyatak odasınayönel-
miş, adam umudunu korumuş:
'Durun, iftira etmeyin.'
Kansı soyunmuş, yatağa gir-
miş. Arkadaşları, Gördün mü
rezaleti' diyecek olmuşlar, adam
hâlâ 'Durun durun, daha birşey
olmadı ki' diye ısrarediyormuş."
Temenni
mahiyetinde
Yerel gazeteler DSP Gazian-
tep Milletvekili Mustafa Yıl-
mafınyeni hükümette Bayındır-
lık ve tskân Bakanı olacağım
yazıyorlarmış. Gazeteciler, fır-
satı kaçırmayıp Yılmaz 'a kulis-
te tahldılar:
"Hayırlı haberler duyuyo-
ruz."
Mustafa Yılmaz, eliyle "boş-
verin " anlamına gelen bir ha-
reketyaptı: "Geçmişte, SODEP
tl Başkanı iken Gaziantep 'te-
kiyerelgazetelerdönemin Cum-
hurbaşkanı Kenan Evren "\n ili
ziyaret edeceğini yazıyorlardu
'Ben böyle bir şey duvmadım.
Gelse il başkanı olarak haberi-
miz olurdu' dediğimde, 'Biz za-
ten gelsin dive bövle vazıvoruz'
yanıtını almıştım."
Yüksel Endeğer
yazıyor
Duygusal Oynaklık
Olacağı buy-
'du. Sonunda
Sayın Çiller'i delirttiniz. Tansu
Hanım'ın karagün dostlan Nec-
mettin Bey ve Muhsin Bey ile
ortaklaşa düzenledikleri basın
toplantısında sürekli gülücük
dağıtması, özellikle Sayın Er-
bakan Demirel'i eleştirirken
yüksek dozda gülmesi, bir psi-
kiyatri profesörü tarafından "ra-
hatsızjık" olarak nitelenmiş. An-
kara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı Başkan-
vekili Prof. Dr. Saynur Canat,
Sayın Çiller'e "Duygusal oynak-
lık, affektif labilite" teşhisi koy-
muş. "Üstelik bu hastalık teda-
vi de edilemez" demiş.
Güzelim beyaz gülü soldu-
ranlar utansın. Sayın Çiller bu
duruma düşecek insan değil-
di. Fakat Demirel'in en zalim
üvey babada bile rastlanmayan
haşin tavn Çiller'in dengesini
bozdu. Kendi kızını dışlayan,
zaman zaman onu pencereden
atmaya bile kalkışan bu insan,
yüksek zekâlı ve yufka yürekli
bu yavrucağa göstermediği il-
giyi, tuttu, komşunun problem-
li, zor konuşan, gözlüklü çocu-
ğuna gösterdi. İnsan ruhu bu
acıya ne kadar dayanabilir? Sa-
yın Çiller delirmekte haklıdır. 0,
komplo kurbanı bir duygusal
oynaktır. Haklı gerekçelerle oy-
natmıştır.
Ben kendi adıma ve küresel-
leşme uğruna, Sayın Çiller'i hep
destekledim. Ama bugün gel-
diğimiz noktada Tansu Hanım
ve arkadaşlarına iktidan yedir-
meyeceklergibi görünüyor. Şim-
di soğukkanlı olmak ve realist
bakmak dayatıyor. Bu ülke için
babamdan bile soğurum. Şu
aşamada koltuk şansı minimu-
ma inmiş, üstelik delilik kulva-
rına girmiş bir Çiller'i destekle-
mem, destekleyemem.
Her ne kadar "problemli, zor
konuşan, gözlüklü" de olsa za-
man, demokrasi ve globalizm
uğruna Sayın Yılmaz'a destek
zamanıdır. (Hemen herkes göz-
lüklü zaten, herkesin kendine
göre problemi var, ağır konuş-
mak datemkinden kaynaklanı-
yor.) Meslektaşım llnur Çevik'e
tamamen katılıyorum. Mesut
Bey'i yıpratmayalım, aksine ona
yakınlaşalım. Geleceğimiz için!
Intenet: htp / www / Elleriniz-
den öperim Sayın DemirelL
GÜVENLİK ELEMANI
Büyük bir kurumda çalıştırılmak üzere güven-
lik elemanı aranmaktadır. Askerliğini komando
olarak yapmış, lise veya muadili okul mezunu is-
teklilerin 512 05 05 no'lu telefonla güvenlik ami-
rinden randevu alıp, bizzat müracaat etmeleri
gereklidir.
HATAY 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1993/718 Esas
Davacı Mustafa Şerbetçioğlu tarafından davalılar Maliye Hazi-
nesi, Orman Idaresi ve Gökçegöz Köyü Muhtarlığı aleyhine açı-
lan tescil davası nedeniyle; Antakya Gökçegöz Köyü Yanmca
mevkiinde bulunan 8259.73 m2 alandakı kuzey ve güneyi. doğu-
su dere. batisı makilik alanla çevrili tarla cinsinden tapusuz taşın-
mazm zilyetliğe dayanarak davacı adına tescili talep edildiginden,
Bu yerde hak ıddia edenlerin Medeni Kanurfun 639. maddesi ge-
reğince son ilan tarihinden itibaren 3 ay içerisinde bir itiraz dava-
sı açmadıklan takdirde bu yerin senetsizden davacı adına tescili-
nekarar verileceği ilan olunur. 26.5.1997 Basın: 27P8
KAYSERİ 1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996/636 E.
1997/434 K.
Davacı Türcanlar Eğitim Kültür Dayanışma Vakfı ile davalılar
Büşra Kırbeli ve Mehmet Rauf arasındaki ortaklığın giderilmesi
davasının verilen karan uyannca:
Aşağıda eski adresleri yazılı davalılann belirtilen adreslerinde
yaptınlan tüm tahkikatlarda yeni adresinin tespit edilemediği. ken-
disi tarafindan da adres belirtilmediğinden mahkememizde görül-
mekte olan davanın yokluğunda karar verilmiş olup.
Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası yazılı ortaklı-
ğın giderilmesi davası 22.5.1997 tarihinde sonuçlandınlarak Cır-
galan Köyü 1. pafta, 443. parselde kayıtlı taşınmazın ortaklığın gi-
derilmesine karar verilmiş ve satışı için 1. Satış Md.'lüğünün gö-
revlendirilmesine karar verilmiş olup.
tlan metninin gazetede ilanından itibaren 8 gün içerisinde iste-
nildiği takdirde temyiz edileceği, aksi takdirde süresinde temyiz
edılmedığınde karann kesinleştirileceği hususu ilan olunur.
5.6.1997
Basın: 27540
HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK
ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI
r
HARBİ SEMtH POROY
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Haziran
Pirmdelh, 193*'fe
ödülûu
atmifh.
P/K4/VÛEUO 45 OYUN YAZMfST/f.
f867'PE eüGUfiJ,ÜNLÜ İmt-YAN OYC//V YAZA/Sf, OZ4M VE ROMı4N-
aSI LMlGl PfgANOELLO POĞMUŞrV- 2O. YÛZYtLIM ÖNDe
OYUMU
ÇOGCIA/U I'. PÜMM SAI/AŞrkf İ2L£yEA/
PA YA2M/Ş77. /Çc/f/f &C/AA4L/MCı4/£ /Ç'MOEK' Eff YÜZÜUOEU
<ACtL/j İ/2OA/Sf/S. OÖNEM GEÇi/SEN YA2MZ , DUYGULA/ZtH/M
" SEi-U eiR İ&ONtYLE yAPrrtAISfMA YANSIUAS/NA M£D&/ OL-
MUÇTU. Bi£ B/İKfMA, OUÜN ICÖTVM-
SEfiUĞt,-2AAAAtJt>
OYOMC/l&A/£>/f*:/
Vj BİR
SÖ2. eTMELEHİHİ Ç
İŞTTE BAZI OYUMlAJSf: *ACT7 K/Şf >*2A£fN/
POLİTİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Seçimiyeden Olsun...
Toplumsal olaylar karmakarışık duruma girdi-
ğinde herkes bir kurtarıcı arıyor. Bu kurtarıcı şöy-
le böyle birisi değil. bir yeni Atatürk'tür. Le Mon-
degazetesi 'YenibirAtatürk'ün ancakTürkiye'nin
sivil toplumu içinden çıkacağını söylüyor. Sivil
toplum bugüne değin bir Atatürk çıkaramamıştı.
1960'tan günümüze kadar oluşan olaylar karşı-
sında bir Atatürk çıkmamıştır. Olaylara sivil ol-
sun, asker olsun yön vemek isteyenler görülmüş,
fakat hiçbirisi yön verememiştir.
Son olaylar Refah'la orduyu karşı karşıya ge-
tirmiş. Bir toplumun askerlikten sivilliğe. sivillik-
ten askerliğe geçmesi kolay değildir. Şöyle ki:
Yeni bir Atatürk, sivil toplumun içinden çıkabilir.
1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal sivil top-
lumdan gelmiştir. Nitekim askeri giysilerini çıka-
rıp sırası geldiğinde sivilleri giymesini de bilmiş-
tir.
Bir gerçeği aktaralım, Atatürk'ün sağlığında
Amerikan elçisi olan, uzun uzun konuşmalarya-
pan General Sherill şöyle konuşur:
"Talih, biryandan Yunanlıları Izmir'e çıkanrken,
öteyandan onlara karşı koyacak Mustafa Kemal'i
Samsun'aulaştınyordu. Budramda, Yunanlılan Iz-
mir'e gönderen Loyd Corç ve Mustafa Kemal'i
Anadolu'ya tayin eden Vahdettin'in payı vardır."
Tarihi liderliğin bir ucu Ege kıyılarında öte ucu
Samsun'dadır, liderliğin yönü sivilden geçer.
Günler var ki güncel olayların eksenini Cezayir
olayları çiziyordu. Günde en az 5-10 kişi boğaz-
lanıyordu. Oldürülen Müslümanın sayısı belli de-
ğildi. Kafası kızan Müslümanın, Müslümanı bo-
ğazlaması işten değildi.
Boğazlanmış ölü sayısı belli değildi.
"Korkuyorum.."
"Neden?"
"Boğazlanmış ölülerden..."
Şimdi Müslüman boğazlamanın yerini Çiller'in
korkutmaları aldı. Biryanına kefenin asker koyu-
yorsunuz, biryanına başıbozuk... Eskiden sivıli res-
miden ayırmak için "asker-başıbozuk" derierdi. As-
ker indirimli olurdu, sivil arttırımlı. Bu ayrım kalk-
tı.
Politikada ayrım yok. Ikisi de bir düzeyde.. Ce-
zayir korkutmacaları, Arnavut kızıştırmaları unu-
tulur gibi oldu.
Bindiğim arabanın sürücüsü yakınıyor:
"Vallahi Bey, şunu artık, şurada kesmeli; rahat-
lık batıyor. Bundan sonra kazansan ne yazar. ka-
zandığını tadıyla yiyemedikten sonra! Nafile!.. Her
yerde zam, her şeyde zam. Şeker alan çocuk bi-
le zammı biliyor. Onun için geceleri yapıyorlar
zamlan.. Şeker alan çocuğun parası yetişmeyin-
ce, 'Amca yarın zam var mı?' diye soruyor."
"Neden sordun?"
"Şeker param yetmedi."
"Zamlı yaz.."
Seçim geliyor. Bundan sonra her şey yeni tari-
fesinden gelecek.
Ha gayret...
Geceye kalan zamlı!..
BÜLMACA SEDAT YAŞAYAM
1 2 3 4 5 6
SOLDAN
SAĞA:
1/ Geneilikle
kazak yapımın-
da kullanılan. ^
sağlam ve daya- 3
nıklı yün iplik.
2/ Mübalağa... 4
Aşkateşi.3/ls-
tanbul'un bir
semti... Gele-
neksel Havvaıi
dansı 4/ Üye...
Eski di 1de oyun.
eğlence. 5/ Du-
manlekesı...Tı- "
raş için kulianılan. açı-
lır kapanır çok keskin
bıçak. 6/ "Sana bir —-
kesip uzatıyor ya doğa 2
1 Tutsam tanelenni' Se- 3
vıncin gözyaşları der-
dim buna" (Edip Can-
sever)... Yabancı. II Av- 5
şa Adası'nda yetişen 6
üzüm çeşidinden elde
edilen şarap. 8/ Gemi
enkazı. batık... Maden- °
leri yonrmakta kullanı- 9
lan çelik araç. 9/ Alışverişte durgunluk... Böregı. çiçegı
ve terazisı vardır.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Gözde bir akvaryum balığı. 2/ "Unım abdallan gelir
dost deyü < Eğnimizde —- hırka post deyü" (Kaygusuz
Abdal)... içine ok konulan torba ya da kılıf. 3/ Genelev
işleten kadın... Tıtreme. titreyiş. 4/ Kömür ocaklarında
ortaya çıkan ve patlaması büyük zararlara yol açan gaz...
Geneilikle yakmak için kullanılan iri saman. 5/ Bir hay-
van... Bir kıta. 6/ Mürekkebı kurutmakta kullanılan in-
ce kum... Topu düşman ateşinden koruyan zırhlı kule. 7/
Yurdumuzun en önemli kayak merkezi. 8/ Erzurum'un
bir ilçesi... Sabahattin Ali'nin bir öykü kitabı. 9/ Yehı-
çeri örgütünde, görevi alaylarda selam törenlerinı düzen-
lemek ve yönetmek olan subay.
Aramızdan
aynlalı
iki yıl olan
TMMOB MMO
Istanbul Şubesi
21. Dönem
Yönetim Kurulu
yedek üyesi
M. HULİSİ
SAKA'yı
unutmadık, eksiklğini
yüreklerimizde taşıyoruz.
TMMOB
M.4KİNA MÜHENDİSLERl ODASI
İŞTANBLL ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU
Ehliyetimi kaybettim hükümsüzdür.
HAKA\!
KARAKOYUS