23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKÖNÖMT Ulusal gelirde erkek egemenliği • ANKARA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programrnın (UNDP) Insani Kalkmma İ997 raporuna göre. Türlciye'de erkekler toplam gelirin yüzde 66.8'ine. kadınlar ise yüzde 33.2"sıne sahip durumda. Türkiye'de kadmlann parlamentodaki oranı yüzde 2.4 iken. Türkiye'nin de içinde bulunduğu, orta insani gelişme gerçekleştirmiş grup içindeki ülkelerde kadınlann parlamentodaki temsil oranı yüzde 16.4 düzeyıne ulaşiyor. Türkiye'de aynca, kamuda ya da özel sektörde üsl düzey yönetici olarak çalışan kadmlann oranı yüzde 6.6'da kalırken Türkiye'nin de içinde bulunduğu gnıptaki ülkelerde bu oran yüzde 12.7'yi buluyor Vergi kaçrmamak içii neden yok ANKARA (AA) - Türkiye Serbest Muhasebecı Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği (TCRMOB) Genel Başkanı Mustafa Özyürek, Türkiye'de yüzde 2 dolayında denetım yapıldığına dikkati çekerek "Vergi kaçırmamak için Türkiye'de hiçbır neden yok. tdaremiz laçka, yasalanmız müsait. Ona sığınabılırsıniz. thtılaf çıkarsa sonuçlanması yıllar sürüyor. O nedenle müthış bir vergi kayıp ve kaçağı var. Kayıt dışı ekonomı almış başını gidiyor" dedi. Türkiye'de, bütün belgelerin "hamıline" olarak düzenlendığini vurgulayan Özyürek. böylece kımin ne ışlem vaptığının bilınmediğini kaydettı. Tüpk ambalajı Avrupa'ya rakip • İZMİR(AA)-Bakıoglu Holdıng Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu, Türk ambalaj sanayiinin büyük bir hızla ilerlediğini, gerÇekleştirilen dev 'yafiftlflîaria Avrupaîı • " 1 Q r üreticilen rahatsız etmeye başladığını söyledi. Bakioğlu, pek çok Avrupalı firmanın Türkiye'de ortak yatınma gırmek ıçin arayış içinde olduğunu kaydederek "Türkiye'nin 22 milyar dolarhk toplam ihracatı içinde ambalaj dolaylı olarak ihraç edıliyor. Toplam ihracat içinde ambalajın yüzde 15 ile 25 oranında payı var. Bu rakamlarla sektör ihracatı dırekt ve dolaylı olarak önemli artışlar gösterdi" dedı. Özelleştirilen kombinalarda üretim ve istihdamın düşüşü yerel mahkemelerce belgelendi 6 Et-Babk' çürümeye terkedîldiEkonomi Servisi - Özelleştir- me ile verimin ve istihdamın ar- tacağı iddialanna karşın, Et-Ba- lık Kurumu kombinalannda özelleştirmeden sonra yıllık üre- tim 25 kat, çalışan sayısı ise yak- laşık 5 kat azaldı. Öz Gıda-lş'in yerel mahke- melerce yapılan tespitlere ve bi- lirkişi raporlanna dayanarak bel- gelediği "EBK'deÖzeUeştirme Uygulamalanve Sonuçlan'" isiın- li raporda, özelleştinlen 12 kom- binada satış öncesi yılda toplam 33 bin 560 ton olan üretimin bın 339 tona düştüğü belirtildi. Rapora göre özelleştirme son- rası 9 kombinada üretim tama- men durdu, diğerlerinde ise bü- yük oranda düştü. Toplam çalı- şan sayısı da 867 kişiden 176'ya indi. Alıcılara bedelsiz devir Kombinalann satışı ile birlik- te 145 bin 882'si kapalı olmak üzere toplam 2 milyon 550 bin 619 metrekare alanın yanı sıra 128 aracın da bedelsiz olarak alıcılara devredildiği hatırlatı- lan raporda, EBK özelleştirme- sinin Doğu ve Güneydoğu'nun büyük ölçüde hayvancıhkla ge- çinen halkını çok zor durumda bıraktıgı açıklandı. Bu bölgedeki toplam 7 kom- binadan 6'sında özelleştirme sonrası kesimlerin tamamen dur- ması sonucu yıllık üretim 19 bin 844 tondan 38 tona düşerek, yaklaşık 522 kat gerilemiş oldu. Sendika. söz konusu raporda, ''İnsanımı/ın dışa bağımlı ol- maksızın beslenmesi, sınai yatı- runlara göre üçte biri tutannda bir maliyet ile istihdam olanağı yaratüması, larsal alanda yaşa- yanlann geliıierini yükselterek şehirtere olan göçün önlenmesi, gecekondulaşmanın asgariye ta- dirilmesi, Doğu \e Güneydoğu Anadolu bölgemizin asgari har- • Öz Gıda-Iş Sendikası'nın yerel mahkemelerce yapılan tespitlere ve bilirkişi raporlanna dayanarak belgelediği "EBK'de Özelleştirme Uygulamalan ve Sonuçlan" isimli raporda, özelleştirilen 12 kombinada satış öncesi yılda toplam 33 bin 560 ton olan üretimin bin 339 tona düştüğü belirtildi. cama ile kalkuunasınm sağlan- maa bakmundan"hayvancıhğın gelişmesinin yaşamsal önem ta- şıdığını ve özelleştirme politika- Özelle Kombma adı • Elazığ İKars | B a y b u r t Jîatvan • Ağrı Iş.urfa | Malatya Afyon Suluova Kastamonu Bursa ştirilen EBK Klmeurtıklı» a-£TA.Ş. ÇEÜKTUR. LTD.ŞTI. NURTADKULA.Ş. TAT ETSAN TİC. A.Ş. AĞRIETSANTIC A.Ş. CUMA YIĞIT DEM-ET TES. TİC A.Ş. AMASYA FAN.BIRÜK OZERLER HOLÖNG ETSAN OR. GİR GRB BURSA BUY BEL TOPLAM kombin öz«tte*örme önc«iûrettm (Ton/yıl) 6.483 1.034 S06 '1.592 2.040 2.951 5.438 1.477 1.885 945 9.409 33.560 alarında OzsttoftiriTM sonrssı ûrotim (Ton/yrf) O_tştıt»yt* 38 Üretjmyok Uretrnyok Üretımyok Ûretimyok Ûm&nyok Üreömyok Ûretimyok Üretim yok 1301 1.339 sonduı Özdtoftirme öncAsİ iççi saynı 8* 75 37 54 82 40 53 33 136 75 121 867 •um ^ Özetteştirme sonrssı işçı sayıs 8 "~- 20 « \ 14 2 11 25 14 37 .• , 3' 38 176 «1Sattaı toptam 8İ8n K) 46.410 585.994 386.625 154.262 187.432 79.765 361.300 170.521 116.903 400.507 60 900 2.550.619 ^nSatlan kapaiıalan (m 2 ) 7.453 17.814 22.769 14.996 15.007 6.200 12.950 8 950 14 738 12.975 12030 145.882 «1Sattan toptam «Ç 12 13 7 10 10 9 14 9 12 10 22 128 lan kapsamında ortaya çıkan problemlerin geri dönüşü olma- yan bir hataya yol açmadan çö- zümlenmesi gerektiğini belirt- ti. Türkiye'nin tanm ve hayvan- cıhk alanında uygulanan yanlış politikalar nedeniyle giderek gı- da ithalatçısı durumuna düşü- rüldüğü, EBK'nin tümüyle özel sektörün eline geçmesinin hay- vancılığı öldüreceği, aynca hal- kı sağlıksız ve pahalı et yeme- ye mahkûm edeceği belirtildi. Hayvancıük darboğazda "Ithal ikameci politikalar > ü- zünden, ülkedeki tüm kesimle- rin Avnıpah beskiveçiftçfleri des- tekler duruma geldiğT ileri sü- rülen raporda, "Türldye'deözel- lestirmenin. üretim ve istihda- mın ortadan kaldırüması Ue eş anlanüı hale geldiğT v urgulan- dı. 'Özdkştirmeuygulaması son- rası EBK'nin bulunduğu bölge- lerde müdahale alımı uygula- ması yapılamaması, üretici ve besicinin ûrettiğini satamaması, sattıgında ise üretim maliyetin- den aşağıda satması en başta 0 yöreterde geçimini havvancıhk- tan sağlayan besicilere büyük darbevurduğu"kaydedilen Öz Gıda-lş'in raporunda, "Dünya- nın bütün gelişmiş ekonomile- rinde tanm kesimindc çalışan- lara, gelir düzeyinin düşük o\- ması nedeniyle önemli oranda sübvansiyonlar yapılırken, Tür- kiye'de özelleştirme polirikalan nedeniyle, hayvancıhk büyük bir darboğaza sürüklenmiştir" ifadesi yer aldı. Tekstilciler Cumhurbaşkanı'ndan para bekliyor Merter için DemireFia fonları devreye girecek HAYRİYE MENGÜÇ Merterh tekstilciler, Merter'in • danya çapmdak) potansiyelininya^' 1 nı sıra sorunlan da yerinde göster- mek için davet ettikleri Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in 7 trilyon liralık bütçesinden kendile- ri için fon ayırmasını istemeye ha- zırlanıyorlar. Merterli Sanayici ve lşadamlan Derneği (MESİAD) Genel Sekre- teri Hüseyin Gökçe, Türk tekstil sektörünün merkezi olan Merter'in dünya çapında bir moda merkezi olması için yapılması gerekli yatı- rımlar olduğunu ifade ederek, "Cumhurbaşkanınuzın gönlünden ne koparsa onu istiyoruz" dedi. Gökçe aynca yaklaşık bin 500 • Merterli tekstilciler, Cumhurbaşkanı - Demirel' in 7 trilyon liralık bütçesinden kendileri için fon ayırmasını istemeye hazırlanıyorlaf. metrekarelik alanıyla Merter'in 5- 6 katı büyüklüğe sahip olan Davut- paşa Kışlası'nın MESlAD'ın yön- lendirici olarak içinde bulunacağı bir konsorsiyuma devredilmesini isteyeceklerini de belirtti. Kışladan moda merkezine 1826'dan bugüne askeri amaçh kullanılan Davutpaşa Kışlası'nı, ta- rihidokusu içinde yannın modern bir moda merkezi haline dönüştür- meyi amaçladıklannı söyleyen Ge- nel Sekreter Gökçe, şöyle konuştu: "Kısbdakieskibinalanııtsbhafi- lerek burada tekstO ve hanr giyim ihracaüyla ilgilislunvroom'lar, kon- ferans ve egitim salonlan,yeşil alan- lar, ve gezinti vtrlerinin otuşturulma- sını istiyoruz." Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sı- rasında MEStAD ile Marmara Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü ile yapılan sanayi- ci üniversite işbirliği eğitim proto- kolü imzalanacak. Aynca Cumhurbaşkanı Demirel, OrsaHolding'in Merter'deki mer- kezbinasının açılışını gerçekleştir- dikten sonra Vakko fabrikasını da ziyaret edecek. Yurtdışında Iran 'la fistik rekabeti ADANA(CumhuriyetGü- ney Üleri Bürosu) - Antep- fistığı, tran fistığı ile yurtdı- şı pazarlarda yanşacak. Dün- ya pazannın yüzde 55'ini elinde tutan ve kaçak olarak Türkiye'ye de girerek antep- fistığını olumsuz etkileyen iranfistığına karşı yofun bir rekabet hazırlığı içine giren Güneydoğubirlik, "kıvasıya rekabet" için Sanayı ve Ti- caret Bakanlığı'ndan da "ohır" aldı. llk olarak lran'ın en fazla ihracat yaptığı Al- manya'da depo kıralamak üzere harekete geçen Güney- doğubirlik, Çin ve Japonya pazan için araştırma yapı- yor. Antepfisüğı Iran'ın yurtdı- şı pazanna göz dıkti. Iran'ın girdiği pazarlarda yer almak için "negerekiyorsavapınak- ta kararb olduklannı'' dile getiren Güneydoğubirlik Ge- nel Müdürü Mehmet Okur.'ilk olarak Ham- burg'da bu amaçla depo ki- ralayacaklanm" söyledi. lran'la farklı bir rekabet or- taya koymak gerektiğini be- lırten Okur, en son olarak Çin Büyükelçıliği ile bir göruşme yaparak buradaki pazar hak- kında bilgi aldıklannı söyle- di. • -- - "Çinliler iranfıstığından cok memnun degiL bunu de- ğeriendirmek gerek" diyen Okur, Hamburg'dakı depo ki- ralama olayının da bir ikı haf- tayakadarnetleşeceğini kay- detti. Hazırlıklan konusunda Sa- nayı ve Ticaret Bakanı Ali RÖa Gönüle de bılgı veren Okur, bakandan da bu konu- da destek sözü aldı. Bılindi- ği gibi, antepfıstığı, iranfis- tığına göre daha kalıteli ol- masına karşın yurtdışında pa- zarın büyük bölümü iranfis- tığının elinde bulunuyor. ÇİFTÇİNİN DOSTU /SADULLAH usuıvü Geçmiş yıllarda tanm ürünlennın fiyatlan doğru ve- ya yanlış Bakanlar Kuru- lu'nda kabul edıldikten son- ra açıklanırdı. Erbakan-Çıller ikilisi zamanında ışler tama- men değişti. Başbakan, baş- bakan yardımcısı, bakanlar ürün fiyatlan daha kesinleş- meden açıklamaya başladı- lar... Tansu Çiller de böyle bir anlayış içinde, hem de yeni hükümet ve başbakanlık sa- vaşımının verildiği bırortam- da 1997 yılı ürünü şekerpan- cannın 11 bin lıradan alına- cağını sıradan bir açıklama yapargibı söyleyiverdı... Ar- kasından Erbakan'ın ıstifası, Çankaya görüşmeleri, Me- sırt Yılmaz'a başbakanlık görevinin venlmesi ve yenı hükü rneti kurma calışmala- n da gündeme gelince, mil- yonlarca çiftçiyi ilgilendiren pancar fiyatlan unutuldu... 11 bin lira fıyatın yeterli mı, yoksa yetersız mi oldu- ğunu tartışan yok... Örne- ğin Çiller milyonlarca pancar üreticisinin asıl beklentileri- ne hiç değinmedi. Pancar bedellerinin peşin mı yoksa geçmiş yıllarda olduğu gibi gene 10 ay sonra mı ödene- ceginı kimse bilemiyor... Pe- şin ödeme konusu, üretici- ler için fiyat kadar önemli... Ürün bedellerinin peşin öde- nipödenmeyeceği konusun- da bir açıklama yapılmaması milyonlarca pancar üretici- sinin tepkısineyolaçtı. Çift- çi 11 bın lira taban fiyatı da çok az buldu! 1997 yılı şekerpancarı eki- mi daha yenı yapıldı sayılır. Hasat da eylül ayı ortalanna doğru başlayacak. Yani bu- güne kadar yapılan masraf- lar henüz devede kulak. Asıl bundan sonra ağır masraf- lar var. Çapalama, sulama vetoplamagibi... Çıftçının girdilerindeki ar- Pancar Ureticisi Çiller'e Kızgın tışlar, geçen yıl içinde yuz- de üçyüzlere ulaşmıştı. Güb- re, mazot, traktör, yedek par- ça ve işçilik girdilerindeki ar- tışlar korkunç... Üstelik 11 bin lira fiyat eylül ayı sonla- nnda toplanmaya başlana- cak şekerpancan için veril- di. Bugünün koşullannda bi- le 11 bin lira çok yetersiz... Ama eylül ayına kadar yapı- lacak ekim ve bakım mas- raflannı da katacak olursak 11 bin liranın hiçbir önemi kalmayacak... Üretici son yıl- larda olduğu gibi yeni bir "pancarfaciası" yaşayacak- tır... İki veya üç ay önce yapı- lan hesaplara göre 1997 yı- lı ürünü pancann maliyeti 11 ila 12 bın lira olarak hesap edilmişti. Bu nedenle de üre- tici birlikleri ve ziraat odala- n pancara 10 sent fiyat iste- mişti. O sıralarda dolar 110 bin liraydı. Nitekim Türk pa- rası yerinedolardiyenler hak- lı çıktı... Ürün henüz tarlada. Kalıtesi ve verimi lyı mi, yok- sa kötü mü olacak henüz belli değil... Aynca girditerde- kı artışlar nerelere varacak? Türk parası dolar karşısında ne kadar eriyecek? Belli de- ğil! Bu nedenlerle 4 ay sonra fabrikalara teslım edilecek ve en 1yi ıhtımalle 11 ay son- ra parası alınacak bir ürün çin her gün kargıbı enyıp gıden Türk parası karşılığı fiyat ver- mek çok tehlikeli sonuçlara yol açacaktır... Böyle bir uy- gulama çiftçilerle alay etmek demektir. Çiller 11 bin lirafiyaön han- gi ölçüler içinde tespit edil- diğini açıklamalıdır. Maliyet hesabı yapılmış mıdtr? Yapıl- mışsa, bu hesabın kahra- manları kimlerdir? Maliyet rakamlan nedir? Dahası var... Erbakan-Çıl- ler ortak hükümeti fiyat tes- pıt ederken Türk çiftçisınin örgütlerine danışmış mıdır? Örneğin ziraat odalannın gö- rüşü alınmış mıdır? Türki- ye'de başka tanm kuruluş- lan da vardır. Onlara sorul- muş mudur ? Her yıl bu işler üstü kapa- lı sözlerle geçiştirilir. Ne ol- duğunu, nasıl geliştiğini kim- se anlayamaz. Hükümet uz- manlar kurulu gibi fiyat ılan eder ve uygulama başlar. Ama hükümetin milyonlarca insanın geleceği ile ilgili bu kadar önemli bir konuda kım- lerte görüştüğü, çiftçı kuru- luşlannın olaya nasıl yaklaş- tıklan açıklanmaz. Böylece çiftçiler kendi başlan için oy- nanan oyunlardan habersız kalır! Türk çiftçisi kimsenin kö- lesi değildir. HükümetJer, on- lara lütufta bulunur gibi fiyat açıklayamaz. Hiçbir başba- kan yardımcısı, adı Tansu Çiller bile olsa.. çiftçiyi sev- diğim için şu kadar fiyat ve- rıyorum diyemez... Çünkü tanm ürünlerine veıilen fi- yatlar lütuf değildir. Emeğın karşılığıdır. En geri kalmış ül- kelerde bile terkedilen bu il- kel anlayış ve uygulamalar- dan vazgeçilmelidir. Türk hal- kını bu kadar hor görmeye hiç kimsenin hakkı yoktur... Üstelik Tansu Çiller Türk çiftçisini çok sevmiş olsay- dı, pancara 11 bin lira fiyat verirken içi sızlardı. Çünkü şekerpancannın yıl sonuna kadar maliyeti 15 ila 16 bin lirayı bulacaktır. Türk çiftçisınin talihsizliğı bu kadarla bitmiyor. 1980 yılından sonra her yıl pancar bedellerinin ödenmesı mart veya nisan aylannın ortala- nna kadar uzamıştır. Bu yıl da yeni bir açıklama yapılmadı- ğına göre, ödemeler gene martveya nisan aylanna sar- kacaktır. Bu durumda 11 bin lira değerinin 10 veya 12 ay son- ra kaç lıralara kadar düşece- ğıni ekonomi profesörü Tan- su Çiller'den sormak gere- kir. Çiller bu sorunun yanıtı- nı hiçbir yıl verememiştir. Ama bunun yanıtını biz ve- relim. Eğer pancar bedelle- ri önümüzdeki mart ve ni- san aylanna kadar öden- mezse, 11 bin liranın alım gücü 5 veya 6 bin liranın al- tına düşecektir. Zira dolar son bir yıl içinde yüzde yü- ze yakın bir artış göstermiş- tir. Dolardakı artış aynı hız- la, hattadaha da artarak sür- mektedir. Yapılan hesaplara göre önümüzdeki mart ve- ya nisan aylannda belki de 250 bin liraya yaklaşacak- tır... Ve... Böylece milyonlar- ca pancar ureticisi bu yıl da hüsrana uğrayacaktır! DiDiM arsalar ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Bizdeki Sağın Zavallılığı Yıllardır ülkeyi yöneten sağ uygulama yeniden gel- di tıkandı. Üstelik tıkanma genel seçimlerden son- ra daha iki yıl bile geçmeden ortaya çıktı. Bu olgu sağın ülkeyi yönetemeyip, ya askeri dar- belere çağrı çıkaran ya da "çalıp- çırpma" ortamın- da halkı enflasyon ve işsizlikle boğan; temel hak ve özgürlüklerin yaşama geçmesini sürekli engel- leyen niteliğini sergiliyor. Bu anlayışın son günler- de geldiği nokta, gerçekten, yürekler acısıdır. ••• Merkez sağ onca çırpınışa karşılık bir türlü hü- kümet olamıyor. Daha doğrusu ağır sorunlara çö- zümler bulmak bir yana günlük işleri bile yürüte- mez duruma gelmiş bulunuyor. Bu olgu Türkiye sağının, hem "eylem" ve hem de "düşünce" düzleminde çöktüğünün en somut göstergesidir. Bu tarihsel vetoplumsal "ayıp", mer- kez sağ denilen kesime, yıllarca yeter de artar bi- le. Gelelim kendisine Islamcı diyen kesime. Sıvas'ta Temmuz 1993'te yakılan 37 yurttaşımı- zı "yakanlan savunmaktan" bir an olsun geri kal- mayanlar; terörü açıkça destekleyenler; kadın-er- kek eşitligini reddeden; çocuklan kandırmak için eğitimdüzenininçağdışı ilkellikte tutulmasını "ö/ü- müne" korumaya uğraşanlar; "biz insan yapısı" yasa değil, "şeriat" isteriz diye yeri-göğü inleten- ler, TSK'nin ünlü brifıngleri karşısında, yine de "De- mokrat olanlar bizi savunur" diye istekte buluna- biliyoriar. • • • Son yıllarda giderek artan oranda Islam'a san- lan sağ düşüncenin en önemli eksiği toplumsal ve ekonomik gelişmeyi çağdaş sağ düzleme taşıya- cak birtasarım ya da "düşünce yetersizliğidir". Bu doğaldır, çünkü bizdeki sağın toplumun önünü aç- mak ve dünyadaki oluşumlara koşut ve çağdaş uy- gariık yönünde gelişmeyi sağlamak gibi bir kaygı- ları yoktur. O kadar ki, örneğin, RP'nin en önde gelenlerin- den biri, TSK brifinglerinde öne sürülen görüşleri, eski hastalıklarını anımsatan birtutumla, "Marksist söylem" olarak niteleyebiliyor. Bu sözlerin neresi- ni düzelteceksiniz? Ülkenin hiçbir köklü sorunu ele alınamıyor, çö- züme ulaştınlmıyor; ortalık çeteler, "kayıplar", öl- düreni buiunmayanlar ile giderek karanyor. Iç ka- rartma, sonunda dış ilişkilerin de "ülkeyi küçük dü- şürücü" ve zararlı ve yıkıcı boyutlar kazanmasıyla tamamlanıyor. Sağ düşünceyetersizliği, yıllardır, birtek kaynak- tan besleniyor. O kaynak toplumun örgütsüzlüğü- dür; örgütsüz toplum siyasal bilinç ve deneyımden yoksun bırakılmıştır. Sağ sıyasetçi, kendisinin de inanmadığı ya da içtenlikle benimsemediği "görüş- leri", "halkı kandırma aracı", yani sömürü meka- nizmasının bir parçası olarak. sürekli vurguluyor. Hırsızlığa, kandırmacaya, aldatmacaya dayalı bir siyaset çizgisi ülkeyi sonuçta tam bir çıkmaza sürüklemiş bulunuyor. ••• Sağ siyasetin "e/fonom/"konusunda da sınıfta kal- dığı, "enflasyon" sayılarıyla en sornut kanıtını bu- luyor. Bütçeden dış ödemelere hemen her konu- da çarpıtıldığı öne sürülen resmi veriler, ekonomi- nin görünen kesimine ilişkin olarak bile ne gerçek- çi birdeğeıiendirmeyapılmasınaolanak veriyor, ne de "ekonomipolitikalarının variığı" konusunda bir ipucu yakalanmasını sağlıyor. Yalnızca, her hücresiyle "devletin yağmalanma- sı" sürüyor. Gün geçmiyor ki cumhuriyetin temel direği olan bir banka ya da sanayi işletmesi yağ- malanmış olmasın. Anlaşılan asıl bu yağmanın sür- dürülmesi isteniyor. • • • Yıllardır, toplumsal gerileme ve çöküntüden baş- ka bir sonuç vermeyen sağ siyasetin önde gelen- leri, yine de, bu batışta hiçbir sorumlulukları yok- muşçasına, baştacı edilerek ortalıkta at oynatıyor. imarlı, müstakil tapulu 680 arsa satıldı. Kalan son 100 arsa için acele edin. 15.000.000 TL peşin* 15.000.000 TLx24 ay Arazimiz Izmir-Bodrum Karayolu'na cepheli, Bodruma'a 90 Km, Kuşadası'na 54 Km, Didim'e 4,5 Km, Bafa Gölü'ne 1 Km, Akbük Koyu'na ve denize 6 Km mesafededir. Bıtişik nizam 2 adet dubleks villa inşaat imkanı Yörede yaklaşık 10.000 konutluk bölüm imara açılmış ve birçok kooperatifçe inşaat çalışmaları başlamıştır. Arsanızı bugün alın, yarın evinizin inşaatına başlayın mmmrjummr mmwmumm' um'immmr ^•••••••1 sssr ^sssi ^•••İBBBf «ı ıif ı«ı •«•••» !• %mn «•••• «ı ıaı ıaı •&_« i»w«ı \mmt « u ı ı market ŞİMDİ ARAYIN (0212) 281 49 49Merkez: Levent Caddesı Sûmbül Sokak No.41 80620 2. Levent, Istanbul Yetkılı Satıcı: Emıntaş San. Sit. Topkapı Tel: (0212) 613 83 19 • 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle