23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ HABERLER Öldürülen ÖDP üyeleri için anma • İstanbul Haber Servisi -Beşiktaş Yurttaş Girişimi tarafmdan İskele Meydanı'nda "Çetelerden hesap sormaya yönelik" gerçekleştirilen eylem. dün 20. haftasınagirdi. Aralannda ÖDP Beşıktaş llçe Örgütü üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup, İskele Meydanı'ndaki eylemin ardından, löhaziranda "örgût içi hesaplaşma' sonucu öldürüldükkri öne sürülen Behzat Yıldınm ve Devrim Yasemin Ildırten'in Beşiktaş'taki tezgâhının bulunduğu yere karanfil bıraktı. Başhekime zimmet davası • İstanbul Haber Servisi -Şişli Etfal Hastanesi Röntgen Kliniği'ndeki filmleri zimmetlerine geçirerek kurumu yaklaşık 4 milyar lira zarara uğrattıklan öne sürülen dönemin başhekimi Ahmet Cevri Yıldız'ın da aralannda bulunduğu 5 sanık hakkında, 12 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sezgin Özdemir tarafindan hazırlanan iddianamede, 1989-1996 yıllan arasında olması gereken 521 kutu röntgen filminin bulunmadığının tespit edildıği belirtildi. ÇiHer'den AB'ye mektup • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlığı boyunca Dışişleri'ne uğradığı gün sayılı olan ve Türkiye'yi bazı uluslararası toplantilarda temsil etmeyen Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, uluslararası alanda saygın bir hukuk profesörü olan tngiliz Maurice Mendelson'un Kıbns'ın Türkiye'den önce Avrupa Birliği'ne girmesinin olanaklı olmadığını içeren bir yorum hazırladığını kaydetti. Çiller, konu ile ilgili olarak Ingiltere ve AB dönem başkanı Hollanda dışişleri bakanlanna bir mektup gönderdiğini, mektupta Mendelson'un yorumunun da yer aldığını bildirdi. SPK'den suç duyuruları • ANKARA (UBA)- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Çelebi Hava Servisi hisse senetlerinin ilk halka arzında, sermaye piyasası mevzuatına aykın uygulamalan nedeniyle Türkiye Sinai Kalkınma Bankası Kurumsal Finansman Müdürü Mehmet Sağıroğlu ile Demirbank AŞ Yatınm Bankacılığı Bölüm Müdürü Melih Atalay hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmayı kararlaştırdı. SPK aynca normalde söz konusu hisse senetlerinden 1 lotalması gerekirken 1500 kişi adına teklif vererek 942 lot hisse senedi alan Ziya Sesel hakkında da İMKB'de işlem yasağı getirdi. Bulurtan • ANKARA (IBA) lslamcı basın tarafindan, "Genelkurmay'ın akıl hocası" olmakla suçlanan Araştırmacı Yazar Faik Bulut, "Orduya direnemeyen şeriatçılar beni şamar oğlanı şeçerek, yeni bir Aziz Nesin (Sıvas- Madımak) olayı yaratmak istiyorlar" dedi. "RP benimle uğraşacağına ABD'deki tslamcılann kendisine gönderdiği iddia edilen 70 milyon dolann doğruluk veya yanlışlığını kanıtlasın" dedi. Kahraman ve Güre sopuşturma • ANKARA (L BA) - DYP'lı tçişleri Bakanı AkşeneT, RP'H Devlet Bakanı Gül ile Kültür Bakanı Kahraman'ın imam- hatip liseleri konulu sohbet toplantısında 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü yasasına rnuhalefet etmekten ve toplantı sırasında "tespit edilen suç teşkil edici diğer hususlardan" dolayı haklannda soruşturma yapıldığını ve evraklann İstanbul Cumhuriyet Başsavcıltğı ile İstanbul DGM'ye gönderildiğini açıkladı. Yılmaz'ın görevlendirilmesinin ardmdan DYP'de ilk istifa Müftüler'den geldi Kilit DYP'li muhaliflerdeAYŞE SAYIN ANKARA - Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in hükü- meti kurma gö- revini ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a vermesi, DYP'de "çözülnK'yi" hızlandır- dı. 19. dönemde Liderlerin Mal- varhğını Araştırma Komisyonu Başkanı olarak DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller'i "aklayan" Denizli Milletvekili Haluk Müftüler dün partısinden istifa etti. Müftüler'in bugün ANAP'a katılacağını açıklayan Y'ılmaz. "Başka istifalar da bekliyo- ruz" diyerek DYP'de firelerin artacağının işaretini verdi. Yılmaz'ın kuracağı 55. hükü- metin güvenoylamasına 10 ci- vannda DY'P'linin katılmayarak dolaylı destek verecekleri kulis- lerde dile getirilırken en az 4 DY'P'linin de "kabul" oyukul- lanması bekleniyor. Çiller'in. Yılmaz'a görev ve- ANAP'a katllacak TBMM Malvarhğı Araştırma Komisyonu Başkanı olarak Tansu Çiller'i "kurtaran" DYP Denizli Milletvekili Haluk Müftüler partısinden istifa etti. Müftüler'in ANAP'a katılacağını açıklayan Mesut Yılmaz, başka istifalarm da beklenildiğini söyledi. rilmesinin ardından Çankaya Köşkü'nü ağır biçimde hedef alarak Demirel'le köprüleri ko- parması, başbakanhk umudunu tamamen kaybettigi yorumlan- na neden oldu. ÇilleT'in bu aşa- madan sonra grubunu tutama- yacağı, yeni istifalar ile Yıl- maz'ın başkanlığındaki 55. hü- kümetin güvenoylamas'mda fi- releri önleyemeyeceğine dikkat çekilirken DYP yönetiminin de genel başkanlannı "3. ismin başbakanlığına evet" demeye zorlayacağı kaydedildi. DYP'de aralannda Şanlıurfa Milletveki- li Necmettin Cevheri'nin de y- er aldığı Demirere yakın millet- vekillerinin, Çiller'in Köşk'e karşı izlediği sert tutumdan ra- hatsız olduklan vurgulanırken kurmaylannın da "Köşk'le da- ha fazla sertleşmeyin" mesajı- nı ilettikleri bildirildi. Çiller'in, muhaliflerden lzmir Milletvekili Ilasan Denizkur- du'nun ihracı için düğmeye bas- masmdan sonra, güvenoylama- sına katılmayacak olan ya da ka- bul oyu kullanacak DYP'li mu- haliflerin istifa edebilecekleri- ne işaret edildi. Bu çerçevede ilk istifa, muhaliflerin başını çeken Haluk Müftüler'den geldi. TBMM Başkanlığı'na sun- duğu dilekçede, "gördüğü lii- zum üzerine istifa ettiği" no- tunu düşen Müftüler'in bugün ANAP'a katılması bekleniyor. lzmir Milletvekili Işılay Saygın ile ihracı istenen Denizkur- du'nun da istifa ederek ANAP'a katılacaklan kulislerde dile ge- tirilirken Ankara Milletvekili Ü- nal Erkan'ın ismi de istifacılar arasında geçiyor. Çiller'in başbakanlığında da olsa REFAHYOL-2'ye güveno- yu vermeyeceğini daha önce açıklayan Erkan'ın, Yılmaz'ın başbakanlığındaki hükümetin gü\ enoylamasına katılmayarak, dolaylı destek verebileceği bil- dirildi DYP'de Yılmaz hükümetinin güvenoylamasına katılmayarak dolaylı destek vermeleri bekle- nen bazı isimler şunlan: Ünal Erkan, Bahattin Yücel, Mustafa Zeydan, Turan Arınç, Demir Berberoğlu, Te- kin Enerem, Doğan Güreş, Mahmut Duyan, Necmettin Cevheri, Cevher Cevheri. İstifa etmemeleri durumunda DYP'den Denizkurdu ve Işılay Saygın'ın da Yılmaz hükümeti- ne güvenoyu verme eğiliminde olduğuöğrenildi. DYP'de panik DYP'de. hükümeti kurma gö- revinin Yılmaz'a verilmesinin rahatsızlığı sürüyor. DYP Genel Başkan Y'ardımcısı Mehmet Gölhan, Yılmaz'ın kuracağı 55. hükümetin Meclis'ten güveno- yu alamayacağını öne sürerken Demirel'ın parlamentoda "a/ınlıkta bulunan bir gru- ba" hükümeti kurma görevini verdiğini söyledi. Gölhan, koalisyonda yer al- ması beklenen 3 siyasi partinin. tüm bağımsız milletvekillerinin destek vermesi durumunda da güvenoylamasmda salt çoğun- luğu elde edemeyeceğini vurgu- ladı. Çiller'in tersine Demirel'e karşı daha yumuşak bir üslup kullanan Gölhan.u Bu tür çalış- malar zaman kaybına neden olur. Cumhurbaşkanımız da bunu biliyor. Ancak, baskı gruplarının etkisiyle neyin olup, neyin olmayacağını ispat etmek istiyor. Cumhurbaşka- nı, başbakan olarak da bu yol- lardan geçmiştir. Türkiye'yi sıkıntıya sokmak istemez" de- di. Gölhan. Müftüler'in istifa- sını da "Arkadaşımız içine sin- direbilirse, başka partilere gitmekte serbesttir" diye de- ğerlendirdi. BIZ BIZE Cumhurbaşkam'nı hedef alan DYP lideri, kuralları göz ardı etti Çiller anayasayla savaşıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı \e Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller. daha önce defalarca gö- rev aldığı Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'i hedef almakla anayasal kurallara savaş açtı. Demirel, geçmişte, onayladıgı Çiller azınlık hükümetinin Meclis'ten gü- venoyu alamamasına karşın, aynı anayasa- ya dayanarak yeniden Çiller'i görevlendir- mişti. Cumhurbaşkanı Demirel, "darbe" tar- tışmalannada neden olan REFAHYOL ka- osunun ardından yeni hükümet için görev- lendirme yaparken. ilk kez "sayısal çoğun- luk yerine siyasal çözüm" seçeneğini ter- • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, daha önce defalarca görev aldığı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın, anayasanın 2 maddesine dayanarak verdiği karara karşı savaş açtı. cih etti. Demirel, görevlendirme seçene- ğinde, RP-DYP ve BBP'nin Çankaya Köş- kü'ne geleneklere aykın biçimde deklaras- yon götürmelerine karşın, güvenoyunun TBMM'deki her kesim için "bıçak sırtın- da" olmasını dikkate aldı. Cumhurbaşkanı, DYP ve SHP'nin oluş- turduğu 50. hükümetin istifasının ardmdan parlamentoda 181 sandalye ile temsil edi- İen Çiller'e bir kez daha görev vermişti. ANAP ve ÇHP ile uzlaşma sağlayamayan Çiller, DSP'nin güvenoylamasına katılma- yacağı ve MHP'nin destek vaadiyle Köşk'tcn 51. hükümetin kabinesine onay aldı. Ancak, Çiller'in başbakanlığındaki hükümet DYP'den istifalar ve Hüsamettin Cindoruk'un başını çektiği muhaliflerin "ret oyu" vermesi üzerine güvenoyu ala- madı. CHP ile DYP'nin yeniden koalisyon ortaklığında uzlaşmalan üzerine Cumhur- başkanı yine en büyük parti konumunda olan Çiller'i bu kez 52. hükümeti kurmak- Genclik Söleni CHP, gençleri siyasete davet etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Çankaya llçe Örgütü, üniversite sı- navında ter döken gençleri siyasete davet etmek için "Aydtnlık Türkiye İçin Gençlik ŞöJeni" düzenledi. Anıtpark'ta yapılan şenlikte sanatçılar Suavi, Gülşen Altun ile Flash TV prog- ramcıları Turgay Yılmaz ve Bahadır Tokmak yer aldı. Şenliğe CHP'li parla- menterler, belediye başkanlan, parti yö- neticileri ile partililer de katıldı. Şenlik- te sık sık "Türkiye laiktir, laik kala- cak" sloganı atıldı. Şenliğın açış konuşmasını yapan CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Musta- fa Kemal'ın. kurduğu cumhuriyeti genç- liğe emanet ettiğini anımsatarak u Cum- huriyetin sinsi düşmanlan, cumhuriye- ti Mustafa Kemal'in koyduğu hedef- lerden uzaklaştırmak için 1980'den sonra gençliği toplumsal sorunlardan uzaklaştırdılar'' dedi. Gençliği siyaset- ten uzaklaştırmak için hukuksal çerçeve- nin \asaklarla binırlandığını belirten Kes- kin. "Diskotek kültürü, kahve kültürü egemen olsun istediler. Ancak, gençli- ğimiz yeniden toplumsal sorunlara il- gi duymaya başlamıştır" diye konuştu. Şenliğin amacının gençliğin yeniden siyasete davet edilmesi olduğunu kayde- den Keskin, "Önümüzdeki dönemde gençlikle organik ilişkilerimizi geliştir- mek için çalışmalarımız sürecek" dedi. Azerilerden Iran'akmama İstanbul Haber Ser>isi- Türkiye'de yaşayan Azeriler tarafindan kurulan Genç Aydınlar Hareketi, Ermenistan ve PKK ile işbirliği yaptıklan gerekçesiyle Iran Başkonsolosluğu'na siyah çelenk bırak- tı. Çemberlitaş'ta toplanan Genç Aydvn- lar Hareketi üyesi yüz kişilik bir grup "Düşmanımızın dostu düşmanımız- dır" \e "•Kahrolsun Ermeni \e PKK yanlısı İran rejimi" pankarti.ı:' :1e Azer- bavean bayraklarını açarak Iran Başkon- solosluğu'na doğru yürüyüşe geçti. İran Başkonsolosluğu'nun önünde gü- venlik güçleri tarafindan durdurulan gös- tericiler. üzerinde "kahrolsun Fars Şo- venizmi" yazılı sıyah çelengibaşkonso- losluğun kapısına bıraktılar. Genç Aydın- lar Hareketi Genel Başkanı Agil Same- doğlu tarafindan okunan açıklamada, "Güney Azerbaycan'ın İran mollalan- nın kıskacından kurtulacağı gün ya- kındır" denildi. Polisvegöstericilerara- sında yaşanan itiş-kakıştan sonra Eminö- nü Terörle Mücadele Amirliği ekipleri, Agil Samedoğlu'nugözaltınaaldı. ANAP Beşiktaş İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği "Halkımızın Pahalılık ve Eğitim Sorutı- ları" konulu panel, milletvekillerinin katılımıyla yapıldı. (SAADET USLU) 'REFAHYOL zaman kaybettirdi' İstanbul Haber Servisi - ANAP milletvekıl- leri, REFAHYOL hükümetinin iktidarda oldu- ğu dönemde çok başansız olduğunu belirterek "Hükümetin düşmüş olması Türkiye için çok önemli bir olaydır" dediler. ANAP'ın düzenlediği ''Halkımızın Pahalı- lık ve Eğitim Sorunlan" konulu panel, dün Elif Center'da yapıldı. ANAP Bursa Milletve- kili İlhan Kesici; Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan tarafindan oluşturulan 54. hüküme- tin her yönden çok başansız olduğunu vurgu- layarak "Bu hükümet Türkiye'ye zaman kay- bettirdi. Erbakan ve Çiller hükümeti, dün- yadaki gelişmelerin hiçbirini takip etmedi. 1997, son 15 yılın en önemli kararlarının açıklandığı bir yıl olmasına karşın bu hükü- met bunlann hiçbirini takip etmedi" diye konuştu. 1997'nin en büyük talihsizliğini Tür- kiye'nin başında REFAHYOL hükümetinin bu- lunması olarak değerlendiren Kesici, "Başka- ban Erbakan. Batı'ya tamamen gözlerini ka- pamış. Bu dönemde en önemli bakanlığın başında bulunan Çiller ise hastanelere kadar her şeyle uğraşmasına karşın asıl işine gün- de en fazla 10 dakika ayınyor." dedi. Eski Milli Eğitim Bakanı Âvni Akyol da bu- gün Türkiye'nin en önemli sorununun bütün değerlere. laikliğe. demokrasiye getirilen iha- netlerin bedelihin sonuçlannın olduğunu söy- ledi. Istisnalar dışında Türkiye'de eğitim siste- minin ortaçağ zihniyetinde devam ettiğini vur- gulayan Akyol şöyle devam etti: "Eğitimimiz- de çağdışı, çarpık uygulamalar \ar. Eğitim çağa, geleneklere. insan yaşamına uygun de- ğil. Zorla itaatftğretilivor.Oysa dinimizde bi- le kula kulluk vok." lagörevlendirmiştı. Anayasanın 109. maddesi uyarınca, gö- revlendirme için •'milletNekillerinden bi- rini tercih etme" dışında hiçbir zorunlu- luğu bulunmayan Demirel'in. anayasanın "devlet organlarının uyumlu çalışması- nı" düzenleyen 104. maddesinı esasalma- sı, Çiller ile hükümetin RP kanadının Çan- kaya Köşkü'ne savaş açması için yeterli ol- du. Çiller telev izyonlarda ve partisinin ge- nel merkezinde yaptığı açıklamalarda özet- le şutepkileri gösterdi: "Devletin kurum- ları arasındaki dengeyi kuralım derken, bir Çankaya darbesiyle karşı karşıya kaldık. Bu demokrasi açısından utanç vericidir. Sayın Demirel'in geçmişini bilen birisi ola- rak kendisini Çankava'va demokrasi kişisi olarak çı- kardığımızı zannettiğimiz bir kişi olarak görevin Me- sut Yılmaz'a verilmesini beklemiyorduk. Kurallan bir kez bozarsanız, anaya- sayı bir kez bozmuş gibi olursunuz. Tarih bunu mutlaka soracaktır. Çan- kaya birtakım atamaları yapar, ona\lamaz. Tarihi yazan da, sorgulayan da millettir. Biraz işi u/.atalım da, Çankava hükümeti çı- karalım demek mümkün değildir. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir şeyi söylemez. Çünkü kendisinin demokrasi geç- mişi buna karşıdır. 1977 yıllarında kendisini Çan- kaya hükümetleri kurula- maz demiştir. Bir demok- rasi mücahidini, davatma- cılığa sonuna kadar karşı koyacak bir kişiv i Çanka- va'va taşıdığımızı zannet- tik. Ama tarih bize öyle söyletmeyi kısmet etmedi." "Her şey meşru zemin- lerde olmalı. Siyasi ve hu- kuki meşruiyet kaçınıl- mazdır. 282 kişilik millet- vekillerinin bir bütünleş- me içinde halka gitme im- kânı vardı. 282'nin varlığı yok sayılmıştır. Bunun an- İamı. "Gelin milletvekili pa- zannı kurun. şunu bunu ahn, satm güvenoyu ahn' de- mektir. "Bunun da siyasi ahlakla ilgisi yoktur. DYP bunu kendine yapılmış bir hakaret olarak addeder." Sivil girişim temsilcileri bugün yeniden bir araya geliyor 'RP'siz bir hükümet istiyoruz9 BANU SALMAN ANKARA - lşçi, işveren ve esnaf kesiminin, laik cumhuriyetin tehdit altında olması nedeniyle REFAHYOL hükümetine karşı oluşturduklan sivil girişim, yeni kurulacak hükümette RP'nin yer almamasını istiyor. TESK Genel Başkanı Derviş Günday. kurulacak hükümetle ilgili olarak özellikle DYP millervekillerine çağnda bulunacaklannı bildirdi. Türk-lş, Türkiye De\ nmci tşçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK), Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye îşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin oluşturduğu sivil girişim temsilcileri, bugün yeniden bir araya gelerek değerlendirme yapacaklar. TESK Genel Başkanı Derviş Günday, RP'nin rejime yönelik tutumlanndan konfederasyon üyesi 4 milyon insanın rahatsız olduğunu vurgulayarak "Yeni hükümete yardımcı olmak niyerindeyiz. RP'den kurtulmak için destek olacağız" dedi. Günday. henüz diğer konfederasyon genel başkanlanvia değerlendirme yapmadıklannı. ama RP'siz bir hükümet istedıklerini söyledi. "Erbakan hoca, 'Zam yapmayacağım" dedi, yaptı. En büyük kötülüğü esnaf kesimine yaptı" diyen Günday, "Kurulacak hükümet için miUetvekillerine yönelik bir çağrınız olacak mı" sorusuna. "Millervekillerine, bilhassa DYP miUetvekillerine. sağduyulu millervekillerine mesajımız olacak. Onların illerinde, seçilmelerinde yardımcı olacağız" yanıtını verdi. Günday. Mesut Yılmaz'ın kuracağı hükümetin güvenoyu alamaması ve yeniden DYP-RP'nin içinde yer alacağı bir koalisyonun getirilmesi olasılığını nasıl değerlendirdiklerine ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi: "YOLREFAH'ın olmaması için, yasal olan her türlü eylemi yapacağız. Bunu 5 örgüt adına söylüyorum. Bizim siyaset yapnıa hakkımız yoktu. Geçen hafta anavasaya uyunı yasalarının çıkanlması çerçevesinde siyaset yasağı da kalktı." Günday. DVP liden Tansu Çillerin. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i. hükümet kurma görevini ANAP lideri Mesut Yılmaz'a vermesi nedeniyle anayasaya, gelenek ve teamüllere aykın davranmakla suçlaması ve bu tutumun "siyasi ahlakla bağdaşmadığı" yönündeki değerlendırmelerinın anımsatılması üzerine şunlan söyledi: "Birinci parti genel başkanı, kurulan hükümetin istifasını veriyor. İkinci en büyük partiye görevi \erdi. Tartışmaya bile gerek >ok. Cumhurbaşkanı, doğrusunu yapmıştır. Sayın Çiller'in kendi tavrı 'siyasi ahlakla' bağdaşmıyor." ERDAL ATABEK Dürtü Kontrolü Bozuklukları... içinden gelen dürtüleri kontrol edememe insan- lann başına çok dert açmıştır. Bir şeyi yapmak için içinden dürtülen' kişi gerginleşir, huzursuz- laşır. Eğer yapmak istediği şeyin yanlış olacağını ya da sonradan başına iş açacağını kavramışsa, daha önceki deneyleriyle anlamışsa yapmamak için döner dolaşır. Ancak gerginliği arttığından, başka türlü sakınleşemeyeceğini bildiğinden ayaklan oraya giderek o işi yapar. İşi yapmaya başladığı andan itibaren gözü artık başka bir şey görmeyecektir. İşi yaparken haz duymaktadır, ra- hatlamaktadır. Sonrasında sakinleşmiş olacaktır. Hem rahatlamıştır hem de hafiften başlayan bir pişmanlığı yaşayacaktır. Bir süre sakin ve rahat olacaktır. Dürtü yeniden harekete geçinceye ka- dar da bu rahatlık sürecektir. Ruh sağlığı ve hastalıkları biliminde bu durumun adı 'Dürtü Kontrolü Bozukluklan'öır ve çeşitli alan- larda görülmektedir. Saldırganlık dürtülerinin kontrol bozukluğu, ki- şinin saldırganlaşmasıyla kendini gösterir. Krizler arasında hıçbır saldırgan davranış göstermeyen kişi, dürtü kontrolü bozukluğu sırasında saldır- ganlaşmakta, kişilere ya da eşyalara karşı saldır- gan davranışlar göstermektedir. Kleptomani (çalma hastalığı) da böyle bir dürtü kontrolü yetersizliğıdir. Burada kişi çaldığı nesne- lere gereksinim duymadığı, çaldığı şeylerin para- sal değerini önemsemediği halde sadece 'çalma dürtüsünü kontrol edemediği için' hırsızlık yap- maktadır. 'Patolojik kumar oynama' da böyle bir dürtü kontrolü bozukluğunun sonucudur. Piromani (yangın çıkarma), trikotillomani (saçı- nı yolma) girişimleri de dürtü kontrolü bozukluk- lannın bilinen davranışlarıdır. Bu tür bozulmuş davranışlar çeşitli ruh hasta- lıklarının seyri sırasında, organik kişilik sendro- munda, antisosyal ya da sınırda (borderline) kişi- lik bozukluğunda ya da psikoaktif bir madde en- toksikasyonu sırasında da ortaya çıkabilirler. Bu davranış bozukluğunun nedenleri, nasılları ruh sağlığı incelemeleri sırasında aydınlatılacaktır. Bir örnek olarak 'patolojik kumar oynama' bo- zukluğunun kriterlerini görürsek: Aşağıdakilerden en az dördünün bulunması ile belirli uygunsuz kumar oynama davranışı: (1) Kumar oynama ya da kumar oynamak için para kazanma düşüncesi ile uğraşıp durma, (2) Sıklıkla, niyetlenilenden daha çok miktarlar- da para ile ya da daha uzun sürelerde kumar oy- nuyor olma, (3) Elde edilmek istenen heyecanı sağlamak üzere bahislerin miktannı ya da sıklığını arttırma- ya gereksinim duyma, (4) Kumar oynayamayınca huzursuzluk duyma ya da sinirli olma, (5) Kumarda tekrar tekrar para kaybetme ve geçmişte yitirilenleri kazanmak için başka bir za- man yenkien geriye dönme (chasing), (6) Kumar oynamayı azaltmak ya da kesmek için yineleyen çabalar gösterme, (7) Toplumsal ya da mesleki yükümlülüklerini yerine getirmesi beklenirken sıklıkla kumar oynu- yor olma, (8) Kumar oynamak üzere, önemli birtakım top- lumsal, mesleki ya da boş zamanlarını değerlen- dirme ile ilgili etkinliklerini feda etme, (9) Üst üste binen borçlarını ödeyememesine karşın kumar oynamayı sürdürüyor olma. (Kaynak: Amerikan Psikiyatri Birliği DSM-lll- R/1991) Burada karşımıza çıkan görünüm şudur: Kişi kendine zarar verdiğini bitdiği, bu davranışından kurtulmak istediği halde bunu başaramamakta, yeniden aynı davranışı göstermektedir. Aklı da vardır, mesleği de vardır, işi de vardır, toplumsal prestiji de vardır. belki ünü de vardır, ama dürtü- lerini kontrol edememektedir, içinden gelen dür- tüleri doyurmak için her şeyi gözardı ederek yan- lışı yinelemektedir. • • • Bu yazıyı sadece 'saldırganlar', 'çalma hastalı- ğı olanlar', 'kumarhastalan', 'yangınçıkancılar'ya da 'saçlarını yolanlar' için yazmadım. Acaba 'ikti- darkoltuğu hastalan', 'hiç durmadan kavga çıka- ranlar', 'başkalanna sövüp duranlar' gibi toplumu da hastalandıranlar bu kategorilere giren dürtü kontrolü bozukluğu içinde olabilir mi? Bizi yönetenlerden, yönetmeye talip olanlardan, yönetmeye niyetlenenlerden bu konuda incele- melere, testlere dayalı bir 'sağlamdır' raporu mu istesek? Toplum hayatını etkileyecek işler yapan- lardan böyle bir 'ehliyet' istemek akıllıca olmaz mı? Ne dersiniz, ruh sağlığı uzmanları dostlanmız? Isparta Cezaevi'nde gerginlik Rehîn alınan görevliler bırakıldı Haber Merkezi - Ispar- ta Cezaevi'nde olay çıka- rarak Cezaevi 2. Müdürü Mehmet İnci ve 17 infaz memurunu alıkoyan mah- kûmlar. dün sabah eylem- lerine son verdi. Olaylar sı- rasında yaralanan bir gardi- yan ve 4 kişi Isparta Dev- let Hastanesi"nde tedav i al- tına ahiidı. O'jy. onceki gün saat 21 .lüKıralarında Eskişehir Cezaevi"nden Isparta Ce- zaevi'ne nakledile' ;ına- yettcn hükümlü Abdullah Sülük ve arkadaşla i tara- findan çıkanld 1 .. 2 koğuşta ba^l.ıyan olav. da'ıa sonra diğ ' koğuşlara dj yayıldı. Mahkûmlanı protesto- sunu engellemek isteyen 17 gardiyan ve cezaevi 2. müdürü Mehmet İnci, mahkûmlar tarafindan alı- konuldu. Olav sırasında Ahmet $anlı (32) adlı gar- diyan kesici aletlerle yara- landı. Gasp suçundan hü- kümlü Kenan Alçiçek (26), cinayetten hükümlü İlhan Şenalp (39) ve yine cinayet suçundan hüküm giyen Metin Aşkın (36) da kesici ve delici aletlerle ya- ralandılar. Olaylann başlamasından hemen sonra jandarma ve emniyet kuvvetleri ceza- evine gelerek güvenlik ön- lemleri aldı. Isparta Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu ve Emniyet Müdürü Metin Alp de olay üzerine, arala- nnda terör suçlusu ve siya- si suçlu bulunmayan 407 hükümlünün kaldığı ceza- evine gelerek bilgi aldılar. Mahkûmlar dün sabah saat 05.00 sıralannda Turan Gümüş ve Sadettin Kılıç adlı mahkûmlarla birlikte iki gardiyanı serbest bırak- tılar. Bunun üzerine, Cum- huriyet Başsavcısı Hüsnü Zabun, hükümlülerle gö- rüşerek onlan cezaevi 2. müdürü Mehmet İnci ve 15 gardiyanı bırakmalan ko- nusunda da ikna etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle