29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bombalamaya kınama • Haber Merkezi-Halk Için Kurtuluş Gazetesi Ankara Temsilciliği'nin önceki gün bombalanması kınandı. EMEP, ÖDP ve HADEP Osmaniye örgütleri ile Özgür Çukurova gazetesi. Kurtuluş gazetesi ve Tavır Dergisi Adana temsilciliklerinin yaptıklan ortak açıklamada, olayın ardından bombayı bırakanlar yenne gazete çalışanlannın gözaltına alındığı öne sürüldü. Özgürlükler lçin Mücadele Platformu ve Grup Yorum da, gözaltına alınan muhabirlerin serbest bırakılmasını istedi. MülkiyelitePden saldınya tepkî • ANKARA (Cıunhuriyet Bfirosu) - Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Alper Aktan, önceki gün iki ülkücü öğrencinin Ankara Üniversitesi Sıyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) sol görüşlü öğrencileri silahla tehdit etmesi nedeniyle yetkilileri uyararak önlem alınmasını istedi. Aktan. "Ülkücü militanlar tarafından daha önce diğer fakültelerde yaratılan ve şimdi de SBF'de sahnelenmek istenen olaylara izin verilmemesini diliyoruz" dedi. Gazeteci Erer ve Demiray öldü • İstanbul Haber Servisi - Basın Şeref kartı, Burhan Felek Basın Hizmet ödülü sahibi gazeteci Tekin Erer ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve basın şeref kartı sahibi yayıncı Celal Demiray dün İstanbul'da yaşamlannı yitirdiler. 80 yaşında ölen Demiray'ın cenazesi bugün Erenköy Galippaşa Camii'nde ikindi namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda, 76 yaşında hayatını kaybeden Erer'in cenazesi, yann TGC önünde yapılacak törenden sonra, Şişli Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Koruculara pusu: 6 yaralı • HAKKÂRİ(AA)- Hakkâri'nın Yüksekova ilçesinde, mevzilerden dönen köy koruculanna PKJC'lilerin pusu kurması sonucu. 6 korucu yaralandı. Yarahlar Yüksekova ve Hakkâri devlet hastanelerine kaldınlarak tedavi altına alındı. Geffrey Sachs'ın konfenansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hanvard Üniversitesi Uluslararası tktisat Bölümü Başkanı ve dünyanın tanınmış ekonomistlerinden Geffrey Sachs, Sermaye Piyasası Kurulu'nun düzenlediği etkinlik kapsamında bugün konferans verecek. Sachs'ın, "Economic and Political Relations" başlıklı konferansı, Hyatt Regency Otel'de bugün saat 16.00'da başlayacak. TBMM'de buhatta • ANKARA(AA)- TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta, anayasaya uyum amacıyla partilerarası komisyonca hazırlanan yasa tekliflerinin görüşülmesine devam edilecek. Genel Kururun, sah günkü birleşiminde, özelleştirme konusundaki Meclis araştırması önergesi üzerindeki görüşmeler sürdürülürken çarşamba günü yapılacak toplantıda da Sendikalar Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifinin görüşülmesine devam edilecek. TBMM KJT Komisyonu'nun bu haftaki toplantılannda TC Ziraat Bankası, Et ve Balık Ürünleri AŞ ve Erzincan Gıda Maddeleri Sanayi AŞ ile Bağ-Kur'un 1995 yıhna ait hesaplan denetlenecek. Dinar'da deprem • Haber Merkezi - Dinar'da, dün akşam saat 22.0O'de Richter ölçeğine göre 3.6 şiddetinde bır deprem meydana geldi. Depremin, herhangi bir hasara yol açmadığı öğrenildi. Ecevit, Yılmaz'ın güvenoyu alamamasına CHP'nin ikircikli tavnnın yol açabileceği görüşünde 'Baykal sorumhı ohır'• DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, CHP'ye yaptığı çağnyı yineleyerek, "Taşın altına elimizi beraber koyalım. Yılmaz hükümeti güvenoyu alamazsa Baykal sorumlu olur" dedi. Ecevit, solculuk anlayışlannın farklılığımn güç birliğini engellememesi gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kuracağı hükümete dışandan destek verme eğiliminde olan CHP'ye, "Taşın altına etimizi beraber koyaüm" çağnsını yineledi. Solculuk anlayışlannın farklı olmasının CHP ile güç birliğini engellememesi gerektiğini vurgulayan Ecevit. "Hükümet, Sayın Baykal'uı ikircikli takükleri yüzünden güvenoyu alamazsa doğacak sonuçianndan Sayın Baykal ve CHP sorumlu olacakür" dedi. Ecevit, dün yaptığı yazılı açıklamada, ülkede sorunlar ağırlaştığında bazı çevrelerin "Sandığa gidelim" demeye başladığını ve çoğu politikacılann da buna karşı çıkmayı "merfliğe sığdıramadığını anlattı. Erken seçim "bodri meydan"ına kendilerini değil, ülkeyi düşünerek karşı çıktıklannı bildiren Ecevit. sorunlann ancak geniş katıhmlı bir çözüm hükümetiyle çözülebileceğini söyledi. Ecevit, Yılmaz'ın şimdi "çözüm"e ağırlık veren bir hükümet formülü üzerinde durduğunu vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi: "Sayın Baykal ise bunalımın sürmesinden kazanç sağlama hayali ile baskın seçûn istemekte, bu konuda REFAHYOL ortaklanna destek vermiş olnıaktadır. Oysa bunalım \e gerginlik hiçbir kimseye veya partiye kazanç sağlamaz. Eğer Sayın Yılmaz'ın kuracagı hükümet, Sayın Baykal'uı ikircikli ve ince hesaplı taktikleri yüzünden güvenoyu alamazsa, REFAHYOL'un yinelenmesinden veya daha kötü akıbetierinden, millet ve tarih önünde Sayuı Baykal ve CHP sorumlu olacaktır. Ben Sayın Baykal yönetinündeki CHP'ye, DSP adına aylardır süren çağrıını bir kez daha yineüyorum: Gelin taşın altına elimizi beraber koyalım. Sorumluluğu beraber üstleneüm." Solculuk anlayışlannın farklı olmasının, ülkeyi cumhuriyet tarihinin en ağır bunalımından kurtaımak için güç birliği yapmalanna engel olmaması gerektiğini bildiren DSP lideri Bülent Ece\ it, bugün sağ-sol ayrımmı bile aşan sorunlarla karşı karşıya kalındığını söyledi. Ecevit, erken seçimin ancak geniş katıhmlı bir çözüm hükümeti verimli ve uyumlu çalışamazsa söz konusu olabileceğini sözlerine ekledi. CHP'li Oymak '98'de seçime evet' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-CHP Ge- nel Sekreter Yardımcısı Haydar Oymak, hükü- meti desteklemek için öngördükleri "münv kün olan en lasa sürede seçun" koşulunun, sec- men kütüklerinin yenı- lenmesi nedeniyle 1998'e sarkması duru- munda itirazlan olma- yacağını söyledi. Oymak. dün düzen- lediği basın toplantısın- da, hükümetin gidera- yak yoğunlaştırdığı partizan kadrolaşmaya dikkat çekerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı ile belediyeler- de yeni eleman alımı için sınavlar açıldığını söyledi. Belediyelere yardımda da partizanca tutumlar sergilendiğini belirten Oymak. "ısti- fa etmiş bir hükümetin bu tür uygulamalara granemesi gerekir. Hü- kümeti uyanyonız. Bu tip yanlış davranışiar- dan vazgeçsinler. Akü- laruıı başlaruıa devşir- sinler ve daha fazla tah- ribat yapmasınlar. Ka- mu görevlileri de bu tür yanlı da\ranışlara alet ohnasuılar. Yanlı emir- leri yerine getirmeleri suçteşkil eder" diye ko- nuştu. Oymak, hükümetin 11 aylık ıktıdannda ya- rattığı tahribatın sonuç- lannın gelecekte daha iyi görüleceğini belirte- rek "Türkiye ileride bü- yük bedeller ödeyecek" dedi. Oymak, bir gaze- tecinin erken seçimle ilgilı sorusunu, "Genel Başkaıumız Denız Bay- kal'uı erken seçim ko- nusunda açıkladığı ölçü mümkün olan en kısa süredir. Bunun için ge- rekli olan secmen kü- tüklerinin sağhklı bir şekilde yenilenmesinin 1997 yıiı içinde tamam- lanabileceğini tahmin edryoruz" diye yanıtla- dı. Oymak, seçmen kü- tüklerinin sağhklı bir şekilde yenilenmesinin 1998'e sarkması duru- munda buna da itiraz- lannın olmayacağını söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, milli dayanışma hükümeti kuracak RP ve BBP île görüşme yokANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirei'in 55. hükümeti kurmak- la görevlendirdiği ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, planladı- ğı koalisyon hükümetine destek sağlamak için yann RP ve BBP dışındaki siyasi partilerin kapısı- nı çalacak. Bakanlar Kurulu listesini 30 ha- ziranda Cumhurbaşkanı Demi- rel'e sunacağını açıklayan Yıl- maz, yann DYP. DSP. CHP ve • Hükümeti kurmakla görevlendirilen Yılmaz, koalisyon hükümeti kurma çahşmalan çerçevesinde ilk olarak DYP'nin kapısını çalacak. Yılmaz, 4 liderle yapacağı görüşmenin ardından, yann gece grubunu olağanüstü toplayacak. DTP genel başkanlan ile ayn ay- n görüşerek hükümete destek is- teyecek. Haftaya, bugün Merkez Karar Yönetım Kurulu'nu (MK.YK.) toplayarak başlayacak olan ANAP liden Yılmaz, hükü- met kurma çahşmalan çerçeve- sinde yann DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal ve DTP Genel Başkanı HüsamettinCindoruk'la ayn ayn görüşecek. RP'ye "ko- alisyon ortakhğı'' önerisi götür- meme karan aldığı için Necmet- tin Erbakan'la görüşmeyecek olan Yılmaz'ın *tutumunu değiş- tirmemesi" durumunda. REFAH- YOL'a destek deklarasyonu açık- layan BBP Genel Başkanı Muh- sin Yazıcıoğlu da randevu listesi dışında. Yılmaz, yann gece Mec- lis grubunu toplayarak görüşme- lerin sonucuyla ilgili değerlendir- me yapılmasını sağlayacak. Partisinin Kiğıthane Uçe teşkilatınca düzentenen toplantıya kaülan Yılmaz, daha sonra ziyaret ettiği Kâğıthane Lale Bloklan'ndaki Bulgaristan göcmeni vatandaşlann sorunlannı bildiklerini ve çözmeye çalışacaklannı söyledi. (Fotoğraf: BAR1Ş DOSTER) Yılmaz: Devlet kıizi çözülecek İstanbul Haber Servisi-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, kuracagı hükümetin güvenoyu alacağını ve devlet krizini çözüp uzlaşmayı gerçekleştirdikten sonra Tûrkiye'yi seçimlere götüreceğini söyledi. Yılmaz, u Kuracağunız hükümet ahlaka, fazilete, dürüstlüğe bagh milli dayanışma hükümeti olacakür" dedi. Yılmaz, partisinin Kâğıthane ilçe teşkilatınca düzenlenen toplantıya katılmak üzere dün Istanbul'a geldi. Yılmaz, Atatürk Havalimanı'nında yaptığı açıklamada, güvenoyu endişesinin olmadığını belirtti ve "Kuracağunız hükümet, milli dayanışma hükümeti olacakör" dedi. Daha sonra geldiği Kâğıthane Lale Bloklan'nda, çoğunluğunu Bulgaristan göçmeni soydaşlanmızın oluşturduğu kalabahk bir yurttaş topluluğu tarafından karşılanan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada da demokrasiye ve Meclis iradesine saygılı olacaklannı söyledi. Banş, kardeşlik, uzlaşma hükümeti kurup gerilimi azaltacaklannı savunan Yılmaz, geçmişteki kavgalann bırakılmasmı istedi. Yılmaz. Bulgaristan göçmenlerinin, siyasal yaşamda çok önemli bir yeri olduğunu, onlann sorunlannı bildiğini ve çözmeye çahşacağını vurguladı ve şöyle konuştu: "Gücümüzü birbirimize karşı değil. düşmanlanmıza karşı kullanırsak tüm devletlerin üstesinden geliriz. Türkiye'yi yönetenler, sorunlanmızı siyasi sermaye yapmazlarsa çözüleıneyecek sorunumuz yoktur. Yüce değerlerimiz ve tüm bunlann simgesi olan ay- yıldızlı bayrağımız, tüm hatalanmıza ve kaçırdığunız trenlere karşın, bizi birbirimize bağlayan değerierdir. Bu değerler anayasal ilkeleriınizle çelişmcz. Ama eğer hukuk devieti konınmaz, değerler sömürülür. demokrasi araç olarak görülürse bunalım kaçınılmazdır.* 1 Yılmaz'la birlikte eşi Berna Ydmaz, ANAP milletvekilleri AH TaBp Özdemir. Yusuf Namoğtu, Emin Kul ve Ahad Andkan ile ANAP İstanbul ll Başkanı Erdal Aksoy'un da katıldığı törende daha sonra Yılmaz'a Türk Bayrağı armağan edildi. A>nca ANAP'lı belediye başkanlan Saffet Bulut, Gülay Aüğ, Tahsin Salihoğlu ve Ahmet Çetinsaya'ya da bolge halkına olan ılgilennden dolayı birer plaket verildi. e - mail: engin (a planet.com.tr Okumaktan vazgeçersiniz diye başlığa konmadı, ama bu yazı baştan sona Susurtuk'tan söz edecek. Başlığa kapılıp ilk paragrafa geçtiyseniz ve sonra da oku- maktan vazgeçtiyseniz yapa- cak bir şey yok. Yok hâlâ de- vam ediyorsanız, Tırmık'tab\k- tırmacasına yinelenmiş görüş- leri bir kez daha okuyacaksınız. Isterseniz yol yakın, yazının so- nu uzakken vazgeçin. Devam mı? Öyleyse anımsayın: Susur- luk patladığında, ekranlar baş- tan sona, gazetelertepeden tır- nağa Susurluk'la dolup taşar- ken Tırmık dahil çok yerde söy- lendi; "Susuriukbuülkeninge- leceğidir" dendi. "Susurluk'u aşmadan, bu kanlı irin yumağı- nı çözmeden, irini akıtmadan, siyasetçi-mafya-kontrgerilla üçgenini gün ışığına çıkarma- dan, suçlulan yargıç karşısına dikmeden Türkiye, ne yaşadı- Bunalım Aşılır - Bunalım Aşılmaz ğı bunalımı çözebilir, ne kendi- ne bir gelecek yaratabilir." Susurluk'tan bu yana tam 232 gün geçti. Türkiye çözüm- süze benzeyen bir bunalımın burgacındadebeleniyor. Buna- lımı aşmak üzere kollan sıva- yan, ortalığa dökülenler, formül üstüne formül üretiyor; reçete üstüne reçete yazıyorlar. Hepsinin ortaklaştığı nokta: Üstünden 232 uğursuz gün geçmiş Susurluk'a değinme- mek. ANAP'tan başlayalım. Su- surtuk'un ilk günlerinde Mesut Yılmaz'ın gündeminin birinci sırasında Susurluk vardı. O uğurda burnunun ortasına yumruk yedi. Ama yılmamış göründü. Susuriuk'un üstüne gideceğini ha bire yineledi. Yaptığı bir hesap hatasıydı. Susuıiuk'ta ucu görünen ipi ya- kalayıp çekerse Tansu Çiller e varacağını ve ipin ucunun ora- da sona ereceğini hesaplamış- tı. Yanıldı. Gördü ki Çillergil, Su- surluk kanlı yumağının düğüm- lerinden biriydi ve sadece biriy- di. İpin ucu daha derinlere uzanmaktaydı. Yılmaz sustu. Bumunun şişi indi. Acısı dindi ve Mesut Yıl- maz bir daha Susurluk sözünü ağzına ya hiç almadı ya da alır gibi yapıp almadı. Handiyse karayoluyla Istanbul'dan Iz- mir'e gitse, Susurluk'a uğra- madan geçen rotalar çizecek kendine. Mesut Yılmaz bugün yeni hükümeti kurmakla görevli. DYP'ye gelel... Yok DYP'ye gelmeyelim. Susurluk'un izini sürüyorsak DYP'ye gelmek değil, DYP'yi deşmek gereki- yor. Refah'a gelel... Yok Refah'a da gelmeyelim. Refah Parti- si'nin elebaşılan için Susurluk, gün ışığına çıkanlması gereken bir örgütlü suçolgusu değil, si- yaset pazannda cambazlık ya- parken elde tutulması gereken bir koz. Susurluk'u bir siyasal koz kullanan, siyaseten yoz ol- maktan paçasını kurtaramaz. Refah bundan böyle bu kirden annamaz. Susurluk ayıbı Re- fah'ın adına ve kimliğine silin- memecesine kazındı. DSP ve CHP'ye gelel... Yok onlara da gelmeyelim. Bunalı- ma bir başlangıç değilse bile bir dönüm noktası koyacaksak MGK'nin 28 Şubat 1997 top- lantısı önemli bir tarih. O gün- den bu yana CHP ve DSP ön- derlerinin ve önde gelen kad- rolannın demeçlerini sabırlata- radım. Yok. "Susurluk" kavran- ması güç birpişkinlikyadavur- dumduymazlıkla yok sayılmış. 28 şubat MGK toplantısı ile başlayan, Genelkumnay'ın kit- lesel brifingleriyle süren "aske- ri etkinlikler"e baktım. Her şey var. Sekiz yıllık eğitim var. Dış politikadaki tehlikeli gelişmeler var. Iran var. Yunanistan var. Suriye var. PKK var. Şeriat teh- likesi var. Imam-hatipler var. Tarikatlar var. Kuran kursları var. Sincan var. Fatih'in Çar- şamba semti var. Avrupa'daki Milli Görüş (kara) örgütü var. Kombassan var. YİMPAŞ var. Kebapçılar var. Lahmacuncu- lar var. Susurluk yok!.. ••• Ülkenin yaşadığı bu derin bunalım aşılır. Eğer Susurluk açılırveaşılırsa... Bugün bunalımı aşacağız di- ye ortaya çıkanlar bu bunalımı aşamaz, ancak derinleştiririer. Susurluk'u aşmadan buna- lım aşılmayacak... POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ne Değişecek?.. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın kunmayı düşündü- ğü 'ulusaluzlaşma' hükümetine DYP'den 17 millet- vekili destek verir mi? DYP lideri Tansu Çiller diyor ki: "Demokrasiye darbe gelmiştir..." Soru: "Niçin?" Yanrt: "Çünkü, Mesut Yılmaz'ın kuracagı hükümet, Meclis'ten güvenoyu alamaz... Bu blle bile yapıl- mıştır. Cumhurbaşkanı açıkça 'DYP'den milletveki- li alın'd/yor.." Tansu Çiller bunlan söylerken 'Güneş Motel' ola- yını da gündeme getiriyor. Yani 20 yıl önceye gidi- yor. Bir başka deyişle Süleyman Demirei'in 20 yıl önce Bülent Ecevrt'e karşı gösterdiği tepkiyi gü- nümüze taşıyor... Yıl 1977 idi ve CHP, 6 Haziran seçimlerinden bi- rinci parti olarak çıkmıştı... Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, hükümeti kur- ma görevini doğal olarak Bülent Ecevit'e verince, Demirel küplere binmişti... Ne diyordu 20 yıl önce Demirel: "Bu Meclis hükümeti değil, Çankaya hükümeti- dir..." 20 yıl önce CHP'nin birinci parti olmasını içine sin- diremeyen Süleyman Demirel, "Milletin solculara teslim etmediği ülkeyi, cumhurbaşkanının da sol- culara teslim etmesi kolay olmaz" derken acaba 20 yıl sonra başına bunlann geleceğini düşünüyor muydu? 20 yıl önce bugünlerde Türkiye, yine kanşıktı. Sol- cular yüzde 43'le bile tek başına iktidar olamamış- tı. Hükümeti kurmagörevi Ecevit'e verilmişti. Ancak Ecevit, Meclis'ten güvenoyu alamamıştı... Durum şimdi çok farklıdır. Tansu Hanım, çırpınış- lannda haklı değildir. Şu ya da bu biçimde 'başba- kanlığın devri' diye bir şey anayasamızda yoktur... 20 yıl önce askeri ve politikacısı 'so/cu/ar'dan kor- kuyordu, şimdi ise 'irticadan' korkuyor... Görülüyor ki o yıllar, soldan korkanlar yanılmışlar. Ama o yıllarda 'irticadan' korkanlar yanılmamışlar... Ben 20 yıl önce de gazeteciydim ve Cumhuri- yet'te röportajlanm yayımlanıyordu. O röportajlar- da atış talimlen yapan silahlı komandolan, dağla- ra kamp kuran tarikatlan yazıyordum. Nur kamplannda 20 yıl önce yetiştirilen çocukla- nn şimdilerde devletin önemli kadrolannda görev al- dıklannı, kimilerinin kaymakam, polis, milli eğitim müdürü olduklannı biliyorum... ••• 20 yıl sonra gelinen nokta nedir? Türkiye'nin 'irticayla' karşı karşıya olduğudur!.. Bugünlerde her biri 'demokrasi kahramanı' gibi gözüken takkeli vetakkesiz liboşlar; gazetelerinde, televizyon kanallannda 'demokrasi' dersi veriyor; dünün katilleri sabah akşam bizlere 'her şey vatan için' deyip ahkâm kesiyor... Gencecik insanlarımızı işkencelerden geçiren, yargısız infazlarda çocuklanmızın bedenlerini delik deşik eden, Sıvas'ta 37 aydınımızı diri diri yakan- lan savunan, solculan darağacında sallandıran bir düşünce egemen değil midir bugün toplumumuzun bir kesimirîde? Kim yanrt verecek bu sorulara? •' "•""" Politikacılar, işadamlan, bilim adamlan, askerler bir şeyler söyleyecekler mi? Mesut Yılmaz'ın kuracagı bir U2laşma hüküme- tinde RP'Iİ Ismail Kahraman'ın yerine, Agâh Ok- tay Güner getirilirse ne değişecek söyler misiniz? Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yerine gelecek yeni adalet bakanı, cezaevlerinde yaşanan acıları nasıl dindirecek? Gebze Özel Tıp Cezaevi'nde yaşanan insanlık dışı dram, toplum olarak bizim yüz karamızdır. Ora- da cezalannı çekenlerin sağlık sorunlan göz ardı edilmektedir. Cezaevlerinde bir yıl içinde Celal Tür- ker, Polat lyit, Mehmet Salih Çelikpençe tedavi görmedikleri için ölmüştür... Gebze Özel Tip Cezaevi'nde hastalara ilaç niçin alınmamaktadır. Devlet neden oradaki tutuklu ve hükümlüleri görmezlikten gelmektedir? Nerede demokrasi, nerede insan haklan! ••• Bu toplumda 50 yıl süreyle gericiler ve faşistler korunup kollanmadı mı? Bu toplumda 50 yıl solcu- lar ezilip horianmadı mı? Konuyu biraz daha açalım... Irticaya karşı savaş açan gazetelerde 'öğrenci olaylanna' kanştıklan iddia edilen muhabirier kovu- lup, yazariar susturulurken gencilerve faşistlerödül- lendirilmedi mi? Ya devlette ne oldu? Devlet, gerici ve faşist kadrolaria kuşatıldı. Şimdi Mesut Yılmaz'a sanldık, Tansu Çiller'i tek- meledik... Artık umudumuz Mesut Bey'dir... Dün Mesut Bey'e saldınyor, Tansu Hanım'ı kucak- lıyorduk... Bir de sosyalistlerimiz, sosyal demokratlanmız var ortalıkta dolaşan. Karaoğlan Ecevit ve Deniz Blair... Keskin sosyalistlerimizden bir bölümü 'faşist dev- let' diyerek ucuz söylemlerle işi götürüyor; zaman zaman da şeriatçılaria birlikte gözüküyor... Acaba şu sosyalistler, sosyal demokratlar 80 ili- mize, 80 demokrat vali, 80 demokrat emniyet mü- dürü, 80 demokrat milli eğitim müdürü bulabilecek- ler mi? Hiç bunu düşündüler mi? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (â Planet.com. TR İslam Halk Komutanlığı üyeliği Yargıtay, Erbakan'la ilgili belgeleri inceliyor ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- RP' nin kapa- tılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde davaaçan Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın. Necmettin Erbakan'ın İslam Halk Komutanlığı'nda görev al- dığına ilişlcin belgeleri de- ğerlendirmeye aldığı bil- dirildi. Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi nın. Erbakan'ın "İslam Halk Komutanlığı Genel Sekre- ter Yanhmcılığı'" görevini doğrulamasının ardından başına yansıyan belgeler RP'yi zor durumda bırak- tı. Erbakan'ın Libya'ya gi- diş-dönüş biletlerinın, 8 yıl önce RP'ye yaptığı 500 bin dolarlık yardımla gün- deme gelen lslama Çağrı Cemiyeti tarafından karşı- lanmasına ilişkin belgele- rin başsavcılık tarafından incelenip kapatma dava- sında, RP'nin savunması- nın ardından bildirilecek olan esas hakkındaki gö- riişün kanıtlan arasında y- er alabileceği vurgulandı. 19-21 Mart 1990tarih- leri arasında Libya'da ya- pılan kongrede alınan ka- rarlan da incelemeye alın- dığı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle