Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayuı Yönetmenr Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordmatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazıışleri Mudurlen:
IbrahimYildız (Sorumlu), Dinç Tayanç
• Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • lstıhbarat:
Cengi/Yıldınm • Kültür Handan Şenköken
9Spor: Abdûlkadir Yücelman • Makalelen
Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Yayin Kurulu İHuuıSdçuk(Başkan),
Orhan Erinç, Oktay Knrtböke,
Hikmet (, etinkayı. Şfikran Soner,
Ergun Baio, Dinç Taysnç. Ibrahim
V ıldız, Orhan Bursalı, Mnstafa
Balbav, Hakan Kara.
AnkaraTemsıkısı. Mustafa Balbav • Haber Müdürii Doğan
Akın Atatürk Buivan No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara
Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 lzmır Temsılcısı:
SerdarKmk,H.ZıyaBK. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks:
4419117 0Adana Temsılcısı: ÇetinYiğenoğlıı, InonüCd
119S.No:lKat:l,Tel:363 12 11,Faks. 363 12 15
Koordinatör AhmetKonıban 0
Muhasebe: Bülent Yener 0
Idare- Hüseyin Görer 0tşletme
ÖnderÇeBk0Bilgı-tşlem Naü
lnal 0 Bılgisayar Sıstem:
Mûrûvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdür Gûlbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman # Cenel Müdür Yaıdnncısı
Mine Akdağ Tel: 514 07 53 -
51395 80-513 84 60-61,Faks:51î8463
Vanmlajan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basm ve Yayıocilık A.Ş.
Türtocagı Cad. 39/41 Cagalogiu 34334 Ist PK 2A6 lstanbul Tcl (0/212)512 05 05 (20 hat) Faks. (0/212) 513 85 95
23 HAZlRAN 1997 İmsak: 3.23 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40
Ayasofya Miizesi
tartışması
•ITRABZON (AA)-
Kültür Bakanlığı tarafından
Vakıflar Genel
Müdürlüğü'ne
devredilmesi kararlaştınlan
ve boşaltılması için
hazırlıklar yapılan Trabzon
Ayasofya Müzesi'nin
kapatılacağı yönündeki
haberlerin. dış turizmi
olumsuz etkilediği
belirtildi. TÜRSAB Doğu
Karadeniz Yürütme Kunılu
Genel Sekreteri Uftık
Dereli, "Trabzon'a gelen
yabancı turistlerin hemen
hemen tamamı Ayasofya
Müzesi'nı ziyaref ediyor.
Böylesıne ilgi çeken bir
tanhı eserle ilgili
spekülasyon yapılması bile
doğru değil. Vakıflar Genel
Müdürlüğü'ne devredilen
müze ile ilgili olarak
umanz kapatma karan
çıkmaz. Çıkarsa da çok
büyük bir yanlış olur" dedi.
Fotoğraflarla
GAP
• ŞANLIURFA(AA)-
Ankara Fotoğraf Sanatçılan
Derneği (AFSAD) üyesi 9
fotoğrafçı, GAP'ı
fotoğraflan ile tanıtacaklar.
GAP Bölge Kalkınma
ldaresi Bölge
Müdürlüğü"nden alınan
bilgiye göre GAP ldaresi,
Ziraat Bankası ve
AFSAD'ın işbirliği ile
düzenlenen 'GAP'ta Kadın
ve Çocuk' konulu fotoğraf
sergisi projesi
çerçevesinde, 9 sanatçı
bölgeye geldi. Yetkililer, bu
sanatçılann Gaziantep,
Şanlıurfa ve Mardin'de 10
gün çalışacaklannı
belirterek çekilecek
fotoğraflann söz konusu
sergide izlenime
sunulacağını söylediler.
Rus çevreci
için kampanya
• İZMİR (AA) - Norveç'te
faaliyet gösteren bir çevre
kuruluşu için 'nükleer
denizaltı kazalan ve
çevresel etkileri'
konusunda malzeme
toplayan, radyoaktif
kirliliğin kaynaklan
hakkında rapor açıklayan
Rus çevreci ve bilim adamı
Aleksandr Nikitin'in
tutuktuluğuna son
verilmesi için kampanya
başlatıldı. Yeryüzü tçin
Eylem (Earth Action) adlı
çevre kuruluşu ve
Uluslararası Af Örgütü'nce
baslatılan kampanyada,
Rusya'da tutuklu bulunan
Nikitin'in "derhal ve
koşulsuz serbest
bırakılması" isteniyor. 6
Şubat 1996 tarihinden beri
gözaltında tutulan Nikitin,
'casusluk yoluyla hainlik,
ve devlet sırlannı
açıklamakla' suçlanıyor.
Kamyon faciası
• TARSUS(AA)-lçel'in
Tarsus ilçesinde meydana
gelen trafik kazasmda 6
kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Adana'dan Mersin'e gıden,
sürücüsünün kimliği henüz
belirlenemeyen 52 EU 273
plakalı çimento yüklü
kamyon, aşın hız nedeniyle
Tarsus ilçesi Çardak
kavşağında, kontrolden
çıktı. Once karşı şende
geçerek Mehmet
Ağaçdelen yönetimindeki
33 TL 392 plakalı
otomobıle çarpan kamyon,
daha sonra Mehmet
Batmanoğlu'na ait eve
çarptı. Kazada, kamyon
sürücüsü, otomobil
sürücüsü Mehmet
Ağaçdelen, oğlu Tolga ve
kimliği henüz
belirlenemeyen 14
yaşlanndaki bir kız ile evde
bulunan Vahide
Batmanoğlu ve Sema
Yıldız(12)öldü.
62 kişi zehirlendi
• ZONGLLDAK
(Cumhuriyet) -
Zongyldak ın Çatalağzı
beldesinde, 62 kişi sünnet
düğününde yedikleri
tavuktan zehirlendi.
Çatalağzı Termik Santralı
(ÇATES)Sosyal
Tesisleri'nde önceki gün
yapılan, Turan Göktaş'ın
oğlunun sünnet düğününe
katılanlardan 62'si, dün
sabaha karşı rahatsızlandı.
Zonguldak Devlet ve SSK
hastaneleri ile Göğüs ve
Meslek Hastalıklan
Fastanesi'ne kaldınlan 62
kışinin, düğünde yedikleri
tavuktan zehirlendikleri
belirlendi. Bukişiler,
tedavileri yapıldıktan sonra
taburcu edildi.
Çok düşük bedellerle özel sektöre kiralanan koruma alanlanndaki ekosistem büyük bir hızla tahrip oluyor
VfiHi parldar4
kâr hırsnıa' emanet• Milli parkların özel sektöre kiralanmasına tepkiler artıyor.
Doç. Dr. Yücel Çağlar, milli parklann özel koruma gerektiren
alanlar olduğunu belirterek, "Bu alanlar 'Kendin pişir kendin
ye' anlayışıyla işletilemez" dedi. Prof. Dr. llçin Aslanboğa da
işletmecilerin kâr hırsı yüzünden, milli parklardaki
ekosistemlerin dayanma güçlerinin aşıldığını söyledi.
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR- Banndırdıklan hayvan ve
bıtki türleri ile özel statü verilen ve ti-
tiz bir bakım-koruma gerektiren tabi-
at alanlan ve milli parklann "yalnız-
ca kâr kaygısı" güden özel sektöre ki-
ralanmasına yönelik tepkiler yoğunlaş-
tı. Bu alanlardan sağlanan gelirin "ko-
ruma amaçlı" kullanılmadığını belir-
ten çevTe kuruluşlan, geçen yıl Dilek
Yanmadası Milli Parkı'ndaçıkanyan-
gının bunu kanıtladığmı bildirdiler.
Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Ge-
nel Müdürlüğü'nce bu yıl nisan ayın-
da kapı girişi, büfe ve benzeri tesıs ve
hizmetlerin özelleştirilmesi için ihale-
si yapılan 84 yer arasında. "Kemer
Kındılceşme kamp alaıu, Topcam. Ha-
tila \adisi, Artvin KaragöL Dilek Ya-
nmadası. Ölüdeniz, Kurşunlu Şelale,
Yozgat Çamlığı, Salda Gölü. İ ncekum,
Sedrc. Izmir KaragöL Bolu Gölcük,
Heybeliada. Bü\ükada,Tekirdağ Ata-
türk OrnıanL Ankara Beynam" gibı
önemli doğal merkezler bulunuyor.
Milli parklann yüksek gişe geliri
getirmesine karşın çok düşük "mıı-
hammen bedeüerle" ihale edildiğjne
dikkat çeken çevTe korumacılar, "Olü
Deniz'in gişe geliri geçen yıl 10 müyar,
bu yıl ise 25 miryar Hraya ihale edildi.
Orman Bakanhğu koskoca bir ekosis-
temi 25 miryar için bir işletmedye ema-
net ediyor. Böv le bir ekosistem. 25 mil-
yaruk gelir için riske atüamaz" dedi-
ler.
Kiralar çok düşük
Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Ge-
nel Müdürlüğü'nce ihalesi yapılan yer-
lerin listesindeki bazı alanlann mu-
hammen bedellen şöyle: "Antalya
Merkez Topcam 6 miryar 762 miryon;
Kemer Kındılçeşme 8 miryar 922 mil-
yon; Kemer Göynük 1 miryar 640 mil-
yoru Artvin HatİaVadisi 61 müyon: Art-
vin Karagöl 136 miryon; Kuşadaa Di-
lek Yanmadası 20 miryar 456 miryon;
Fethiye Ölü Deniz 19 miryar 893 mil-
yon; Âdıvaman Nemmt Dağı 332 mfl-
yon: Antalya Kurşunlu Şelale 13 mü-
yar 311 miryon; Burdur Salda Gölü 1
miryar313 milyon; Alanya İncekum9
miryar 199 miKon; Alanya Sedre 147
miryon; İzmir Karagöl 2 milyar 454
milyon; Bolu Gökük 2 miryar; Heybe-
liada 4 mihar 200 milyon; Büyükada
2 mihar 500 milyon; Alemdağ Taşde-
len 3 miryar 1(K). miryon: Tekirdağ Ata-
türk Ormanı 1 milyar 953 miry on."
Kırsal Çe\Te ve Ormancılık Sorun-
lannı Araştırma Derneği Başkanı Doç.
Dr. Yücel Çağlar. Orman Bakanlı-
ğı 'mn özelleştirme için gösterdiğı "Ba-
kamıyonız, etimizde kaynak yok" ge-
rekçesini eleştirerek. "Ozamanhiçiş-
letmeyin. Buralar, koruma böJgeterkür,
özel koruma önlemleri gerektirir. Bu
alanlan 'Kendin pişir kendin ye' an-
layışı ile işletflecekyerler olarak görme-
mefiyiz" dedi. Geçen yıl Dilek Yanma-
dası ve Menderes Deltası Milli Par-
kı'nda çıkan orman yangınmda 4 bin
hektar ormanm yandığını anımsatan
Çağlar. "Demek ki, Orman Bakanlı-
ğı'nm, bu alanJann işletmesirü satarak
gelir sağiamak \e kuruluşun donam-
mını artörmayoluyla buralan korumak
amaa gerçekleşmefniştir. Dilek Yanma-
dası, korunamadığı için yanmtşOr" di-
ye konuştu.
Ekosistem tehlikede'
Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlı-
ğı'ndan Prof. Dr. bçin Aslanboğa da
milli parklann özelleştirilmesinin acı
sonuçlanrun ortaya çıkmaya başladı-
ğına dikkat çekerek, özel sektörün do-
ğası gereği bu alanlan para kazanmak
üzere işlettiğini ve "mürnkün rnerte-
be fazla sayıda ldşiyi işletmeye sok-
mak" istediğini söyledi. Böylece işlet-
mecinin "gelecek kuşaklara firsat bt-
rakmayacak biçimde" bu alanlan sö-
mürdüğünü ve milli parklardaki eko-
sistemlerin dayanma güçlerinin aşıldı-
ğını vurgulayan Aslanboğa, bunun da
ekosisteme geriye döndürülmesi müm-
kün oimayan olağanüstü büyük yara-
lar açtığını bildirdi.
İşletmecilerin tabiat parkı ve milli
parklardaki ekosistemlerinin bakımıy-
la ilgilenmediğini, milli parkm bakı-
mını üstlenen kişilerin denetlenmesi-
nin de mürnkün olmadığını vurgula-
yan Aslanboğa, "Bu demektir ki işlet-
meci sezon başında aldığı bir piknik
alanınıhertüıiükötülükyaparaksezoD
sonunaltadargötürebflmektedir'dedi.
Ekvador'da
'Atatürk9
lokantası
lstanbul Haber Servisi - Türki-
ye'de Mustafa Kemal Atatürk'e
saldınlar devam ederken, Atatürk
sevgisi Güney Amerika ülkelerin-
den Ekvador'a kadar uzandı. Bu
ülkede yaşayan Mehmet AB- Emel
Girgin çifti, açtıklan restorana
"Atatürk Restaurant De Tunju-
ia" adını verdiler. Girgin'ler lo-
kantalannda Türk yemekleri yap-
tıklannı, yemeklerinin çok beğe-
nildiğini belirterek "Ataouzm adı-
nı dünyaıun her yerinde, her koşul-
da yaşatacaöz" dediler.
llericilik. Islamcılık ve bölücü-
lük adına Atatürk'e saldınlann ya-
pıldığı, hatta hakaret edildiği bir
dönemde, Atatürk sevgisi çok fark-
lı biçimlerde ve çok uzak yerler-
de kendisini gösteriyor. Ekvador'da
yaşayan ve bir süre önce Atatürk-
çü Düşünce Derneği (ADD) Ka-
dıköy Şubesi'ne üye olan Emel
Girgin. eşi Mehmet Ali Girgin'le
Atatürk adını verdikleri bir resto-
ran açtıklannı söyledi. Girgin çif-
ti, Atatürk adıyla ilgili şu bilgile-
ri verdiler "Türk mutfağından ye-
meklerin sunulduğu restoranımız
büyük ilgi görüyor ve yemekler
çok begenilryor. Amatımız, hem
Türk mutfağım tanıtmak hem dc
Atamızın adını yaşatmak. Ata-
türk'ün adını ve ilkelerini, nerede,
nasıl olursa olsun )
r
aşatacağunızı
göstermek istiyoruz."
Girgin çiftimn Ekvador'da açtığı "Atatürk Restaurant De Turquia"daTürk
yemekleri sunuluyor. Lokantanın duvarlannı da Atatürk resimleri süslüyor.
ETİBANK IN MADEN OCAĞINA BAKANLIK İNCELEMESÎ
Siyanürün bedeli kanser
EBRUTOKTAR
ANKARA- Etibank'ın siyanürle gü-
müş çıkardığı Kütahya-Gümüşköy ma-
denine 100 metre uzaklıktaki Dulka-
dir Köyü'nde kanser ve ağız hastalık-
lan oranında artış olduğu, Sağlık Ba-
kanlığı'nm inceleme yapmak üzere
bölgeye bir heyet gönderdiği belirlen-
di. Eurogold başta olmak üzere siya-
nür kullanmakta direten uluslararası
şirketlerin propaganda için ömek gös-
terdiği bölgede, Anadolu Üniversite-
si'nce yapılan araştırma, içme suyun-
daki inorganik arsenik oranınm tehli-
keli düzeyde yüksek olduğunu ortaya
çıkardı. Maden Teknik Arama (MTA)
Enstitüsü'nden konunun incelenmesi
için destek istenmesine karşın bir ya-
nıt gelmediği öğrenildi.
Tavşanh ılçesine bağlı Dulkadir Kö-
yü Muhtarhğı'nm köylerindeki kan-
sere bağlı ölümlerin artması nedeniy-
le yaptığı yazılı başvuruyu dikkate alan
Anadolu Üniversitesi, bölgede geniş
kapsamlı bir araştırma yaptı. Araştır-
mada, köye 100 metre uzaklıkta gümüş
işleme tesisleri ve bu tesisin açık siya-
nür havuzlan bulunduğu belirlendi.
Analiz sonucunda, ıçme ve kullanma
suyunda 0.67 mgi inorganik arsenik be-
lirlenirken, bunun Dünya Sağlık Örgü-
tü'nce belırtılen güvenli eşik değerin-
den yüksek olduğu ortaya çıktı. Ana-
dolu Üniversitesi'nin raporunda, bu
düzeydeki arseniğin cilt kanseri, cilt bo-
zukluklan, mide rahatsızlıklan ve ko-
roner arter hastalıklanna neden oldu-
ğunun bütün bilımsel merkezlerce ka-
bul edildığine dikkat çekildi. Raporda,
evlerin sıva ve badana işlerinde kulla-
nılan toprak örneklerinde de "krista-
lin kuarts" saptandığı, bu mineralin
uzun süre solunması ve kişinin sigara
içmesi halınde akciğer kanseri oluş-
turma riskini arttırdığı vurgulandı.
Araştırmada, köyde yaz aylannda
ortalama 200, kış aylannda 100 kişi-
nin yaşadığı, son on yılda 22 kişinin kan-
sere bağlı nedenlerden öldüğü öğre-
nildi. 22 kışiden 10'unun akciğer,
4'ünün cilt kansennden öldüğü belir-
lenen araştırmada, "10 akciğer kan-
serli hastanın dokuzunun kronik siga-
ra içici olduğu öğrenilmiştir. Yine bu şa-
hıslann bir kısmııun maden arama et-
Idnlikleri sırasuida galerilerde değişik
süreler çalışüğı öğrenilmiş, fakat a>nn-
ülı bilgi elde edilmesi mümkün olma-
mıştır'' denildi.
Yurttaşlar bugün eylemde
Bodrum Kalesi'ne
'insanhalkası'
e-posta : tan @ vol. com. tr
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA- Bodrum Yurt-
taş Inisiyatifi, Bodrum Ka-
lesi'ne sahip çıkmak üzere
harekete geçti. Belediye Baş-
kanı Tuğrul Acar'ın çağn-
sıyla toplanan yurttaş inisi-
yatifi bugün kale çevresin-
de 'insan halkası' oluştur-
ma karan aldı.
Bodrum Yurttaş Inisiya-
tifı 'nin toplanhsına BODER,
Bodrum Gönüllüleri Deme-
ği. BOTAY BOSAY Pir Sul-
tan Abdal Derneği, Türk Ta-
biatını Koruma Demeği, Mi-
marlar Odası, GHP, ÖDP.
ÇYDD, Turmepa, TÜRSAB
ile yerel gazete ve radyolar
temsilcileri katıldı.
Toplantıda bugün saat
11.00'de Bodrum Kalesi
önünde eylem yapılarak,
Kültür Bakanlığı'nın şape-
lin boşaltılması talimatlan-
na karşı çıkılması karan alın-
dı. Toplantının ardından
Bodnım Yurttaş Inisiyatifi
tarafından yapılan çağnda,
"Sizi, her rürlü yıkjcı güçle-
re karşı kültürel mirasımızı
korumaya çağınyonız'' de-
nilerek, şu görüşlere yer ve-
rildi: "Kültür Bakanı'nın,
var olan kültürel değerteri-
mizi, arkeolojikzenginlikle-
rimizi dünya insanlan ile
pa>1aşma olanağı yarataca-
ğına; tarihi eserierimizi baş-
ka mekânlara taşmma baha-
nesiyle tahrip etmesine asla
göz yummayacağız. Binler-
ce yıldan bu yana. değişik
kültür, din ve ırktan insan-
lann oluşturduğu Bodrum
mozaiğinin yoziaştınlmasına
da izin vermeyeceğiz. 23 Ha-
ziran 1997 Pazartesi günü
saat 11.00'de Bodrum Ka-
lesi'ni kucaklayacak ve sa-
racak insan halkalanndan
birini oluşturmanız için sizi
davet edivoruz.''
BATI, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE HASTALIK İHRAÇ EDİYOR
Once mikroplar küreselleşti
ÇeviriServisi-Gelışmek-
te olan ülkeleri giderek et-
kisi altına alan Baü tarzı ya-
şam, pek çok kronik hasta-
lığı da beraberinde getiri-
yor. Gelecek 25 yıl içinde
kanser ve şeker hastalıkla-
nnın iki katına çıkacağı tah-
min ediliyor.
1997 yılının dünya sağlık
raporunun sunuş konuşma-
sında "Tüm dünyaya mik-
rop taşryoruz" diyen Dün-
ya Sağlık Örgütü (UHO)
yetkilikrinden Dr. Paul Kte-
ihaus, yılda 24 milyon kişi-
nm kronik hastalıklardan öl-
düğünü belirtti. Dr. Kleiha-
us, tüm dünyada insan öm-
rünün uzamasma karşın, bu-
nun içi boş bir ödül olduğu-
nu, çünkü pek çok insanm
uzayan ömrünü acı ve ıstı-
rap içinde geçirdiğine dik-
kat çekerek şöyle konuştu:
"Baü tara yaşam tehti-
keti bir hızla küreselleşry or.
Ne var ki buna koşut olarak
Baühlasmanın yol actiğı has-
tauklar da küreselleşiyor.
Böyle bir sonucu zaten bek-
liyorduk. ancak hastalıkla-
nn bu kadar hızn y^yılaca-
ğuu kesinlikk tahmin etnû-
yorduk. Dahaönce kanserin
aduun duyulmadıği ülkeler-
de btnlerceinsan kansereya-
kalanryor. Yeme-içme alış-
kanhklanmn degişmesi ve
giderek daha fazla insanmsi-
gara içmesi bu gidişao körük-
Batılı ülkeleri sigara ko-
nusunda çifte standart kul-
lanmakla suçlayan Dr. Kle-
ihaus, "Başta ABD olmak
üzerepekçok Batihülkeka-
muya açık yerlerde sigara
içiminiyasaldarken, ürettik-
lerisigaralange&smekleolan
ülkelere ihraç edip sigara
şirketlerinin zarannı bu şe-
kikte kapatmaya çabauyor-
lar. Kendiçocuklannın sağ-
Dünyadaki en yaygın 10 ölüm nedeni
(milyon)
Kalp ve damar hastahtdan
İ7.2
Kanser
Felç
4.6
AkutakciğefiltihatM
3.9
TûbertaMoz
3.0
Kronik akciğer hastalıklan
2.9
Bağırsak hastalıklan
2.5
Srtma
2.1
HIV/Aids
1.5
HepatitB.
•\ o Kaynak- 1996
WH0 raporv
bğını korurken, yoksul ül-
ketenkkiçocuklannsağhği-
nı bozmakta hiçbir sakınca
görmüyorlar" dıye açıklı-
yor durumu.
VVHO'nun raporuna gö-
re ağırlıklı olarak sebze ve
tahıl yiyen gelişmekte olan
ülke insanlan, Batılı tarzı
yiyeceklere geçerek yeni
kanser türlerine davetiye çı-
kartıyor. Önceden yalnızca
midekanseri vakalannm gö-
rüldüğü bu ülkelerde, şim-
dilerde meme, bağırsak ve
prostat kanseri olaylannda
artış görülüyor.
WH0 raporunda yer alan
bazı veriler şöyle:
-1980 ile 1995 yıllan ara-
sında ortalama yaşam süre-
si 4.6 yıl arttı.
- Bugün 380 miiyon dob-
ymda seyreden 65yaş veyu-
kansındaki insan nüfusu
2020>imda 690 mihona ula-
şacak.
-1960'ta 19 milyon olan
5 yaşından küçük çocuk
ölümleri 1996'da 11 milyo-
nadüştü.
- 1974te aşılanan çocuk
onuıı yüzde 5 iken, bu oran
1995te yüzde80'eulaştL
- 1996'da toplam 52 mil-
yon kişi öldü.
- AIDS'ten 19%'da 1^
mflyon kişi öldü.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"Kemal'in 'Başına' Belâ Olmak!"
Esat Âdil Bey mi söytemişti, onun evinde miy-
dik; Hasan (Tannkut) da var mıydı, mütered-
ditim; kulağımda Esat Bey'in yorgun sesi; sık sık,
sigarasının oimayan külünü silkeleyerek. 'Erken'
Cumhuriyet dönemini yorumluyor: "... Sovyet Ih-
tilâli yüzünden, Ingiltere'nin Mustafa Kemal'i,
sonradan hoş karşıladığı söytenir; boş laf, Ke-
mal, Londra için birçok sebebden 'persona
non grata' idü..." Sonra hep biriikte neden dola-
yı 'istenmez adam' oluşunun gerekçesini tartışıyo-
ruz.
Almanya Versailles, Avusturya/Macaristan
St/Germain, Bulgaristan Neuilly, Devlet-i Aliy-
ye, Sevres muahedeleriyle, 'dağıblmışti'; hepsi, pü-
vel-i Muazzama'nın dayatmasına baş eğiyor; dü-
zeni bozan Mustafa Kemal'dir; hem bağımsızlı-
ğa giden yolda 'Mazlum Milletler'e, hem de an-
laşmaların ağır koşullannı 'tanımamak' bahsinde
'Mağluplar'a örnek oluyor. Hitler, gecikerek de ol-
sa, Versailles Anlaşması'nı yırtarken, Sevres'i
Lausanne'la değiştiren Mustafa Kemal'i örnek
almamış mıydı dersiniz?
Lausanne'a gelince, orada Ismet Paşa'nın Yu-
nanlıdan çok Ingilizle uğraştığı, hatırdan hiç çıka-
nlmamalı: Lord Curzon, sürekli, yeni Türkiye'yi 'ev-
cilleştirmeye' uğraşır; Türkiye üzerinden, SSCB
ile diyalog kurmaya çabalar. Endişesinde haksız sa-
yabilir misiniz? Gelecek elli yıl içinde, 'Sistem' yer-
yüzü 'pazan'nın önemli bir kısmını, bu iki 'inkılâp'
yüzünden kaybedecektir Sosyalist Blok'u ve 'Üçün-
cü Dünya Ülkeleri'nU...
'Eğilmeyen o mağrur ba;l..'
Lausanne süreci bitmeden, Türkiye'de 'Ke-
mal'in başını derde sokmak, 'Sistem'in gün-
demine alınmıştı; en önemli neden, Musul üzerin-
deki anlaşmazlık gibi görünürse de, yeni Türkiye'nin
antiemperyalist tavn, hele ecnebi sermayesine so-
ğuk bakışı, Londra'yı fena halde tedirgin ediyor-
du. Ünlü The Economist, uzunca birzaman, 'An-
kara'da o bir türtü eğilmek bilmeyen mağrur ba-
şın aleyhine, sürekli yazmıştır, demiştir ki mesela:
"...yeni koşullann en önemlilerinden biri de,
geçmişte ticaret alanında etkisiz görünen yer-
li halkın bir kesiminin, giderek yabancı tüccar-
la rekabet edecek duruma gelmesidir. (...) He-
men belirtelim ki tecrübe, girişimcilik ve işa-
damlığı yönünden, yabancılann çok gerisinde
kalan yerli tüccar, armatörya da banker, 'Tür-
kiye Türklerindir' ilkesi uyannca çikarblan ya-
sa ve düzenlemeler sayesinde, yabancılarla
rekabet eder duruma geçmektedir. (...) Hükü-
metin son derece iyi düşünülmüş, kurnazca
önlemlerte ticaret ve iş olanaklanru yabancılar-
dan Müslümanlara doğru kaydırmakta olduğu
bir gerçektir." (The Economist, 7 Ağustos 1929)
Gâzi'ye 'komplo'nun, bu uluslararası perspek-
tif içinde ele alınması, yerinde olur; çünkü içerde
cumhuriyetin ilkyıldönümüne rastlatılan anti/kema-
list tepkinin, Nestûrî Ayaklanması, Ingiliz Ültima-
tomu ile 'çakışması' yetmezmiş gibi, 'Terakkiper-
ver Cumhuriyet Fırkası'olayını, Şeyh Sait Isya-
nı tamamlamıştır: isyan sanıldığının aksine 'etnik'
değil, 'feriafç/'tavıriçindeydi; 'Halife'yi istiyordu.
Takrir-i Sükûn Kanunu, Istiklâl Mahkemeteri, an-
cak Inkılâb'ın müdafaa-i nefs refleksinı gösterir;
çünkü neden, içerden ve dışardan zincirieme bu
devirme teşebbüsleri başansız kalınca, sonunda
iş yine -başansız kalan- Izmir Suikast'na gelip da-
yanmıştır: Mustafa Kemal'i, kesinlikle ortadan
kaldırmak istiyoriardı.
'27 Mayıstan çeyrek yüzyıl önce...
j nkılâb'ın bu çetrefil ve çetin döneminde, Gâ-
I zi'nin dayandığı ekip, gerçekte Ihtilâl'in 'sertçe-
kirdeğini' oluşturuyordu: ismet Paşa, Fevzi Pa-
şa, Kâzım Paşa; aynca, bir avuç 'kemalist' aydın!
Yunus Nâdi Bey dışında, bütün lstanbul bası-
nı, Ankara'nın aleyhineydi: Mustafa Kemal Pa-
şa Nutku'nun son bölümlerinde, dönemin anti/ke-
malist 'başmuham'rleri' ile, adeta sert bir polemik
içindedir. Fevzi, Ismet, Kâzım Paşalar inkılâbı
korumak bahsinde Gâzi'ye mutlak destek verme-
selerdi, iş nerelere vanrdı; bunu düşünmek bile, in-
sanın tüylerini ürpertir. Gel gör ki, aynı ekip, iktida-
n, millet adına kullandıklannı zamarria unutacak, he-
le Gâzi'nin son yıllanna doğru, halkın 'kayıtsız şart-
sız sahip olduğu hâkimiyete', 'seçkinci ve bürok-
rat bir kadro olarak' adeta el koyacaktır.
Hatırlayacaksınız: 1935 sonrasında, 'tekpartiye'
Italyan ve Alman Faşizminden ilham almış yeni bir
şekil vermek istediklerinde, Recep Peker ve Is-
met Inönü, Gâzi tarafından birbiri ardınca görev-
den alınmışlardı; Gâzi'nin ölümünü müteakip, hiç
şüphesiz Mareşal Fevzi Çakmak'ın 'ağırlığı' sa-
yesinde iktidara gelen o ekip, hem ülkenin tartış-
masız iktidan olacak, hem de o zaman tam anla-
mıyla gerçekleştiremediği tüzük ve programı bu de-
fa 'harfiyyen' uygulayacaktı.
Hazındir ama doğrudur Mustafa Kemal Paşa'nın
ömrünce karşı olduğu, 'Terakkiperver Fırka' ola-
yında çabuk davranıp önleyebildiği 'askeri müda-
hale' -açık açık değilse de, el altından- bu defa ol-
muş, 'Silahlı Kuvvetler' siyasete bulaşmıştın 27
Mayıs 1960'tan, aşağı yukarı, çeyrek yüzyıl önce!
Nedense bunu, kimse hatırlamak ıstemez!
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm