05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Solda güç btrligi toplaımsı • İstanbttl Haber Servisi - CHP, DSP. ÖDP, İP ve BP yöneticilerinin katılacağı, "Çağdaş, Demokrat ve Laik Türkiye Cumhunyeti Için Solda Güç Birliğı" toplantısı bugün saat 12.00'de The Marmara Oteli Balo Salonu'nda yapılacak. Savaş'abaro desteği • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Eralp Özgen ıle Ankara Barosu Başkanı Ünsal Toker, Necmettin ErbaRan'ın Yargıtay Cumhuri\et Başsavcısı Vural Savaş aleyhinde açtığı tazminat davasında, Başsavcı'nın vekâletini üstlenmek istediklerini bilcfırdiler. RTÜK'ten TVIere trafikcezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), haftahk eğitim programlannm en az 30 dakikasını trafik eğitimine ayırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen Kral TV ve Genç TV yayınlannın bir gün süreyle durdurulmasına, Number .One TV ile Çankaya TV'nin de uyanlmasına karar verdi. Bnekfi aylıkları ödeniyor fl ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İşçi emeklilerinin bu ayki maaşlan 23-25 haziran tarihlen arasında ödenecek. SSK Genel Müdürlüğü'nden dün yapılan açıklamada, işçi emeklılerinden tahsıs numarasınm son rakamı tek olanlara 23 haziran pazartesi günü, çift olanlara ıse 25 haziran çarşamba günü maaş ödemelerinin gerçekleştirileceği bildirildi. Şevki Yılmaz'a suç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Atarürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı. özel bir televizyon kanahnda yayımlanan konuşma bandında, 'Atatürk Uluslararası Banş Ödülü' ve 'Atatürk'ün hatırası'na hakaret eden bağımsız Rize Milletvekili Şevki Yılmaz hakkında suç duyunısunda bulundu. 2 bin84 köy kayıp • ANKARA (Cumhuriyet -Bürosu) - CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül'in soru önergesini yanıtlayan lçişleri Bakanı Meral Akşener, Türkiye'deki köy sayısını 35 bin 500 olarak bildirirken, aynı soruya Köy Hizmetleri'nden sorumlu Devlet Bakanı Bekir Aksoy, 37 bin 584 yanıtını verdi. Bu rakamlara göre 2 bin 84 köyün varlığı konusunda çelişki doğdu. İHO'den tepki • İstanbul Haber Servisi - İHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, son bir ay •içerisinde Diyarbakır ve Malatya şubelerinin kapatılması ve Ankara şube başkanımn tutuklanmasının ardından Izmir şubesinin de kapatılmasını kınayarak, ınsan haklan savunuculannın ^usmayacağını vurguladı. Özgür Attlım gazetesinden yapılan açıklamada da Marmara TİYAD, İstanbul TUAD. Diyarbakır. Malatya ve Izmir lHD'nin kapatılması kınandı. Ali Yasak'a dava M İstanbul Haber Servisi - Televizyon programı yapımcısı Mahmut Övür'e düzenlenen silahlı saldın olayma kanşan Yusuf £)eveci ve Tuncer Kalaycı ıle bu kişilen suça azmettirdikleri ğerekçesiyle kamuoyunda 'Drej Ali' olarak tanınan Ali Yasak ve kardeşi Whmet Yasak hakkında davaaçıldı. Bakjrköy Cumhuriyet T3aşsavcılığı'nca hazırlanan îddianamede. Ali Yasak "için 23, Mehmet Yasak "hakkında 20. Deveci için i l , Kalaycı için ise 20 yıldan az olmamak üzere ağırhapis cezası istendi. Çiller ve Erbakan, Cumhurbaşkanının demokrasiye aykın davrandığını ileri sürüyor Ortaldardan Kösk'e ö£keANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sükyman Demirel'in. ana- yasa ve teamülkr' uyannca ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ı yeni hükümeti kur- makla görevlendirmesi üze- rine paniğe kapılan REFAH- YOL ortaklan Çankaya Köş- kü'ne savaş açtılar. DYP Ge- nel Başkanı. Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. Demi- rel'e öfkesini "Bu. Çankaya darbesidir. Demokrasi adına utanç verickfir" diye dile ge- tirdi. Başbakan Necmettin Erbakan da. Demirel'in 'de- mokratik kurallara aykın, yanhş bir davranış yapbğun' savundu. Parlamentoda sayısal ço- ğunluklan bulunmasına kar- şın 54. hûkümetı sona erdir- mek zorunda kalan REFAH- YOL ortaklan, anayasanm 'Bakanlar Kuruhı'nun kuru- luşu'nu düzenleyen 109 ve 'Cumhurbaşkanı'nın devle- tin uyumlu çahşmasını gözet- mesini'duzenleyen 104. maddelerine dayanarak Yıl- maz' ı görevlendıren Demi- rel'e tepki yagdırdılar. DYP Başkanlık Diva- nı'nmda konuşan Çiller, or- du-medya ve muhalefetin kendisıne aynı tavırla yaklaş- tıklannı kaydederek, "Hedef doğrudan bana yöneldi" de- dı. Çiller, Cumhurbaşkanı Demirel'in gönlünde 3. kişi- nin başbakanlığında bir hü- kümet formülü yattığıru sa- vunarak buna izin vermeye- ceklerinı bıldirdi. Çiller, ba- sına yaptığı açıklamada da, Yılmaz terci- hiyle 'miUetvekillerinin ayarülmak istendi- ğini' ıleri sürerek. grubundaki olası kopma- lara karşı Cumhurbaşkanı Demirel'in yap- tığı görevlendırmeyi gerekçe gösterdi. Çiller, dün akşam konuk olduğu televız- yonlarda, Cumhurbaşkanı'nın kendisini hi- çe sayarak görevlendirme yapnğını öne sü- rerek, "Çankaya darbesiyle karşı karşıya kaldık. Bu, demokrasi için utanç vericidir* dedı. Çankaya Köşkü'nün önüne, sayısal ça- ğunluğu ortaya koyan bir model sunulduğu- nu kaydeden Çiller şunlan söyledı: "Kimseyi dtşlamadan uzlaşma yaratmak için çoğunluk olsun. teamülkr işlesin diye yapbğunız budur. Bunun siyasi bir anlamı varsa, bu demokrasinin anlarrudır. Bu say> lann ne kadar doğru kullanılması gerektiği- ni Demirel biiir. Bunun tersini vaparsanız anayasayı bir kezbozmuşgibiolursunuz. Ta- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Turlar devam ediyor. rih bunu mutiakasoracakür. SODUÇ değişme- yecektir Kurulacak hükümeti Meclis onay- lamaz. nihai sonuç bu olur. Hükümet onay- lamayacaknr. SODUÇ değjşmeyecektir.- Ekranlarda, gergın olduğu gözlenen Çil- ler, "YılmazUe bir hükümet kurar mısınız?" sorusu üzerine, RP ve BBP ile TBMM'de 280 sandalye çoğunluğunu oluşturduklan- nı belirterek, ANAP'ın bu oluşuma katıl- ması durumunda geniş tabanlı hükümete gi- receklerini, ancak RP'yı dışlayan formülle- ri kabul etmeyeceğini bildirdi. Çiller, TGRT'de, yazar Mehmet Bar- las'ın, orduyu kastederek yönelttiği, 'dışa- ndanmüdahaleoiupolmadığuıa' ılişkın so- rusuna, "Eğer Demirel, demokrasiye dışan- dan müdahaieolduğu için meşru zemini terk ettiyse, kcndi ismini terk ermiştir. Bunu son derece yanhş bir girişün olarak yorumlanm. Darbefikrinii) arkasına sakianan muhalefet smıfta kalmıştır" yanıtını verdi. Çankaya Köşkü'ne Erbakan'la gönderdiği yazılı dek- lerasyonu gözardı ederek Demirel'in kendi- siyle aynca görüşmemesini eleştiren Çiller, "En azından siyasi nezaketin çokdaha fark- h ounası gerekirdi. Hükümeti kurma çoğun- hığu olan, demokrasi geleneğj olan DYP' nin genel başkanı dinlenmiyor; bu bizim bekle- dimiz bir şey degüdi. Dengeyi kuralım der- ken Çankayadarbesiyle karşı karşıya kaldık. Bu, demokrasi adma utanç vericidir'' diye konuştu. DYP'li Hasan Ekincide, DYP Başkanlık Divanı'nda yaptığı konuşmada, Yılmaz'ın güçlükle karşılaşacağını belirterek, "Şim- di, Baykal ve Ecevit bir sflrü koşullar öne sü- rerier. 8 yıldan başlarlar, gerisini getiriıier. Sayın BaykaTın 100çeşitoyunu ortayaçıkar. ANAP'ta panik başlar. Yümaz, iki sol parti tarafindan suaşu-" dedı. Erbakan, Yılmaz'ın Köşk'e çıkacağı açıklandıktan sonra partisinin başkanlık divanını Başbakanlık Konutu'nda top- ladı. Basına yaptığı açıklama- da, DemireFin yalnızca muha- lefet partileriyle görüşerek 'bir- denbire görevlendirme yapüğı- nı vedetnokrarjk teamüllere ay- kın davrandığıru' savunan Er- bakan. istifasını verirken Cum- hurbaşkanı'na kurulacak hükü- met formülünü de sunduklan- na dikkat çekti. Demirerin ya önüne getirilen bu formülü uy- gulamaya koyması ya da başta RP olmak üzere DYP ve BBP ile değerlendirme yapması ge- rektiğini belirtti. RP Başkanlık Divanı'mn ar- dından basına açıklamalarda bulunan Erbakan, Yılmaz'ın kuracağı hükümetin TBMM'de reddedileceğini savunarak "Türkiye sadece böyle bir yan- hş tercih \e deneme yüzünden zaman kaybedecektir'" dedı. Erbakan, Demirel'in açıklama- sındaki "siyasal gerginliğin gj- deriunesi" ile ilgılı olarak. "Eğer böyle birşey söylemişse, yanlış birsöz olarak değerlendi- riyonım. Çünkü her şeyin so- nunda takdir edici yüce Mec- lis'tir. Yüce Meclis bugüne ka- dar 13 defa 'Ben bu hükümeti istıyorum' demiştir. Onun için Meclis'in karan, tatbikaö her sevin üzerindedir. Hcpimiz Medis'ten ders ahnahyiz, ilham almalı\xz" dedı. Demirel'in Yılmaz'ı görevlendireceğini akıllanndan hiç geçirmedıkle- rini söyleyen Erbakan, u De- mokratik kurallara göre Mec- lis çoğunluğu ortada iken böyle bir tatbikat yapuamaz. Bu hata Meclis çoğunluğu tara- findan düzeltilecektir, kimsenin şüphesi ol- masın* 1 görüşünü savundu. Erbakan, Yıl- maz'ın kendileri ile görüşmeyeceğıni açk- lamasının da yanlış olduğunu belirterek "Daha ilk adımını atarken anti-demokratik bir cizgjye düşmüş olur" yorumunu yaptı. Erbakan, tstanbul Eresin Otel'de düzenle- nen Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Mer- kezı'nin yemeğinde yaptığı konuşmada da "Demirel yanhş yapO'" dedi. Erbakan'a ço- ğunluk protokolünü sunduklannı belirterek "Bir Mecus'te iki çoğunluk olmaz. Tek ço- ğunluk olur. Ancak Cumhurbaşkanı ^örevi gerilimin yaraocısı olan muhakfete \erdi" dedi. Erbakan konuşmasının sonunda dış güçlerin bugünlerde provokasyona başvura- bileceği uyansında bulunarak herkesi sakin davTanmaya çağırdı. ABD, Yılmaz'ın görevlendirilmesinden memnun 'Gelişmeler umut verici' FUAT KOZLUKLU VVASHINGTON - ABD Dışişlen Bakanhğı yetkilileri, ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz'ın Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel tarafindan yeni hükümeti kurmakla görevlendirmesini Türkiye'deki laik, demokratik rejim açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendirdiler. Resmi açıklamalannda açık bir dille ifade etmemekle birlikte REFAHYOL iktidanndan rahatsızlık duyan Bfll Ch'nton yönetimi Türkiye'de laik. ve demokratik değerlen öne çıkaran siyasi oluşumlan desteklemeyi sürdüreceklerini kaydettı. Yılmaz'ın Demirel tarafindan görevlendirilmesi, ABD Dışişlen Bakanhğı yetkilılerini sevindirdi. REFAHYOL döneminde ABD-Türkiye ilişkilerinde ciddi bir tıkanıklık yaşandığını ve bunun Başbakan Necmettin Erbakan'ın tavnndan kaynaklandığını belirten ABD Dışişlen Bakanhğı'na yakın çevreler, "Modern Türkiye'nin laik ve demokratik değerlerin yaşatümasıyla Baü'daki yerini ve önemini konıyacağınan dikkat çektiler. ABD Dışişleri yetkilileri Yılmaz'ın görevlendirilmesinın ardından özetle şu görüşleri dile getirdiler: "Müttefîk Tûrkrve'de uzun bir süredir yaşanmakta olan ve ciddi kaygüara vol açan siyasi kaosun anayasal ve demokratik kurumlann işleyişinin sürdürülmesiyle sona ereceğini umut edİTOruz" ABD'lı yetkililer yaşanan yeni gelışmelerin, Türkiye'de anayasal ve demokratik kurumlann uygun bir şekilde işlediğinin yeni bir göstergesi olduğunu vurgulayarak "Bu şekilde de devam edecektir: biz bu konuda güven doluyuz" şekhnde konuştular. Yetkililer, bundan sonraki gelişmelerin yönünün Türk siyasi partileri ve Türk parlamentosu tarafindan belirleneceğıni kaydederek gelişmeleri büyük bir ilgi ve dikkatle izleyeceklerini ifade ettiler. Bu arada ABD'nin etkin gazetelerinden Washington Post 'Türkiye'nin Sorunlan' başlıklı yorumunda, Türkiye'deki siyasi belirsizliğin "Demokrasi ile askcri yönetim, Baü Oe Dogu. hoşgörü ile köktendincilik arasında süregeten gerginliğin bir yansunasr olarak değerlendirdi. Yorumda, Refah Partisi'nin iktidardaki faalıyetleri kastedilerek "Tûrkiye'nin Baü'daki dostlan, Türk ordusunun. demokratik ounayan bir hareketin demokratik yollarla iktidara gelmesinden kay naklanan endişelerine sempati göstermeBdirter" denildı. DYP'li muhalifler Yılmaz'ın başbakanlığına karşı Transfer trafiği hızlandı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın istifasıyla TBMM'de yeniden başlayan transfer trafıği hızlandı. DYP Izmir Milletvekili Isılay Saygm'ın da aralannda bulunduğu bazı milletvekillerinin istifa ederek ANAP'a geçebileceği bildirildi. DYP'li muhalifler "Yıhnaz'm başbakanhğına 'Evet' demeyiz. Başbakan bizden 3. bir kişi olsun" derken DYP'li bazı muhalif milletvekillerinin oylamaya katılmayarak Yılmaz'a dolaylı destek verebileceği ANAP'lılarca dile getirildi. Yeni hükümet oluşturma sürecinde transfer pazarlıklan sürerken, DYP'li muhalifler Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel'in ANAP lideri Yılmaz'ı görevlendirmesini bir "mesaj" olarak algıladılar. RP ile hükümet ortaklığına karşı çıkan ve güvenoyu vermeme karannda olan muhalifler, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığına da karşı çıkarken "3. ismin başbakanhğında ANAYOL-SOL" koşulunu getirdıler. Muhaliflerden Uşak Milletvekili Hasan Karakaya, Cumhurbaşkanı Demirel'in yaptığı görevlendirmenın anayasal teamüllere tamamen uygun olduğunu, ancak Yılmaz'ın hükümeti kuramayacağını söyledi. DYP Denizli Milletvekili Müftüler, Çiller'in başbakanlığındaki hükümete destek vermeyeceğini söylediğini, bundan da geri adım armadığını kaydederek "Saym Ctımhurbaşkanı'nın Yılmaz'a görev vermesi iyi oMu. Ben Yılmaz'ın kuracağı hükümete güvenoyu vereceğim" dedı. Demirel'in ızlediğı yol DYP'de sarsıntı yaratırken Çiller, kurmaylanna fireleri önlemeleri yönünde talimat verdi. REFAHYOL hükümetine karşı çıktığını Çiller'le yaptığı görüşmede dile getiren DYP'li Necmettin Cevheri'nin, Yılmaz'ın hükümet kurma şansının arttığını görmesi durumunda kendi durumunu da gözden geçireceği bildirildi. Kulislerde Işılay Saygm, Hasan Denizkurdu'un da aralannda bulunduğu bazı muhalif milletvekillerinin, partilerinden istifa edebilecekleri dile getirildi. Işılay Saygın'ın ANAP'a geçerek kabınede görev alabileceği söylentileri de yayıldı. DYP'nin DSP'den milleuekili transfen girişimleri ise görev lendirmeden sonra zora girdi. DYP'de REFAHYOL'un devammı savunan Ayvaz Gökdemir ise Yılmaz'ın 9 gün sonra görevi iade edeceğini savladı. Gökdemir, "Mesut Yılmaz, DVT'den miDerveldli çalmaya çahsarak, 2. GÜIKŞ Motel vakasuun yaşanmasını zorlayacak." görüşünü savundu. IRMIKIAYDEV ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Eğer TBMM kılını (sadece kılını) kıpırdatmazsa bizim Işık Yurtçu daha iki buçuk yıl ya- tacak. İki buçuk yıl, 30 ay yapar. Yani 912 gün; yani 21 bin 900 saat... Dakika, saniye filan da ister miydiniz? Eğer dışarıdaysa kişi daki- ka, saniye ayrıntılan ne söz, gün, hafta, ayla bile ilgilen- mez. İki buçuk yıl der ve ge- çer. Ya içerideyse? Doğa; daracıkvebeton vol- ta avlusundan ibaretse. Dışa- rıda yaz patlamışsa. Kuşlar ötüyor ve ekime hazırlanan topraklarda tarla fareleri koş- maca oynuyorsa. Önceki gün ve dün yinelediğini bugün de yineleyeceksen ve yarın da öbür gün de yineleyeceğini bi- liyorsan... 912 Gün, Yani 21 Bin 900 Saat Sabah kalktın. Yüzünü yıka, dişlerini fırçala. Sıra kahvaltı- da. Çay, reçel, peynir ve ek- mek. Istediğin kadar ağırdan al. Kahvaltı biter. Günün bit- mesine ise daha çok saat, da- ha çok dakika, daha çok sa- niye var. Televizyon. An hayıri Sabah sabah çizgi film çekilmez. Pe- ki, haydi voltaya. Dört metre- ye beş metrelik beton avluda bir duvardan ötekine git gel. Kimsenin voltasını kesme ve kimsenin voltanı kesmesine izin verme. Git gel. Git gel. Git gel. Yorulamaz- sın. Ama volta biter. Günün bi- timine daha çok var. Daha çok saat, daha çok dakika, daha çok saniye var. Peki şimdi? Şimdi gazeteler. !yi, peki... Resmi ilanlara kadar okundu gazeteler. Koçhisar Belediyesi'nin ihtiyacı olan yu- kanda cins ve miktan yazılı ku- ru ot ihalesindeki muhammen bedeli, ihale günü ve saatını bile okudunuz. Gazeteler bitti. Günün bit- mesine daha çok var. Günün bitmesine daha çok saat, da- ha çok dakika, daha çok sa- niye var... Bir cigara yak. Ağzının içi zehir gibi. Olsun. Çaren yok. Yak bir cigara. Vakit geçer. Cigara bitti. Günün bitmesi- ne daha çok var. Daha çok sa- at, daha çok dakika, daha çok saniye var,.. Haydi çık biraz daha volta at. Beş metreye dört metrelik beton avluda duvardan duva- ra git-gel, git-gel... Git-gel, va- kit geçsin... ••• TBMM kılını (sadece kılını) kıpırdatmazsa bizim Işık Yurt- çu, şu Çukurova gazetecisi Çoban Yurtçu'nun oğlu, ga- zeteciliten başka elinden hiç- bir iş gelmeyen Işık Yurtçu da- ha iki buçuk yıl hapis yatacak. lkibuçukyıl.912gün.21 bin 900 saat. Işık Yurtçu'nun bütün yaşa- mında tek örgütü oldu: Türki- ye Gazeteciler Cemiyeti (TGC). Ama dünyadaki bütün gazeteci örgütleri Işık Yurt- çu'ya omuz verdi, veriyor. Yı- lın basın sanığı seçildi, yılın düşünce özgürlüğü kurbanı seçildi, yılın gazetecisi seçildi, yılın... Dayanışma iyidir. Kişiyi onuriandırır. Yalnız olmadıgını kavrar. Kıvanır. Dayanışma iyi- dir. Ama özgöıiük daha iyidir. Türkiye Büyük Millet Mecli- si'nde 5680 sayılı Basın Yasa- sı'na geçici bir ek madde öne- risi var. Bunun yasalaşması TBMM üyelerinin kıllannı kıpır- datmalanna bağlı ve yapacak- ları kıllarını kıpırdatmaktan ibaret. Ardından "yazıişleri müdürü" Işık Yurtçu, başkala- nnın yazdıklanndan dolayı vol- ta atıp ranzada yatan "sorum- lu yazıişleri müdürü" gazete- ciler, özgürlüklerine kavuşa- caklar ve bir yasal haksızlık düzeltilecek. Ne dersiniz, bu TBMM bu- nu bile beceremeyecek mi? POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Çığlık... O bir anneydi... Bir haziran sabahında yitirilmiş umutlar bahçesin- de dolaşırken çocuğunun, demir sürgülü kapılann ardında dolan yıllarının acısını yüreğinde taşıyor- du... Ege, bahan yaşamadan yaza giımişti. Içinde ko- pan fırtınalar dinmemişti. Yaşamın ağır çizgisi göz- lerinin derinliğineyerieşmişti... Her hafta Buca Cezaevi'nin önünde diğer anne- ler gibi kızını ziyarete geliyordu... Dün yine oraday- dı. Elinde paketler vardı... Önce bir hıçkınk duyuldu... Sessiz bir yakanş, o acı umutsuzluğun çoğalan sisi içinde kayboldu... Anne, çevresindekilere yalvanyordu: "Onun suçu yok, o bir çocuk..." Öykü iki yıl önce Manisa'da yazıldı... Tren vagonlannın üzerindeki "Halklara kardeşlik" cümlesi, suç öğesini oluşturdu. Gece baskınlanyla 'örgüt üyelen" yakalandı... Dün sabah gazetelerin birinci sayfalanna yerteşen 'siyasi haberteri' okurken nedense Spil Dağı etek- lerine yaslanan Manisa'nın hüzünlü akşamlannı anımsadım... Dışanda sıcak bir günün ilk ışıklan, Boğaz'ın laci- vert sulanna yansıyordu. İstanbul bir hafta sonunun telaşı içinde yine karmakanşıktı... Birden yıllar öncesine gittim ve o eski albümü ka- nştırmaya başladım... Genç ölülerin bedenleri üzerinde 'zafer çığlıklan' atanian düşündüm. Nice yargısız infazlarda öldü- rülen çocuklann haykınşlannı işıttirn... Birtoplum kendi çocuklannı koruyamıyordu. Po- litikacılar kendi yavrulannın mezarian üzerinde 'si- yaset kuman' oynuyorlardı... Gözlerimi yumdum bir süre... Şımak dağlannda nöbet tutan Mehmetçiği, Üm- raniye'de 16'sında sırtından kurşun yiyen Tunce- lili çocuğu, Bahçelievler'de nöbet tutarken şehit dü- şen Dinariı 22 yaşındaki polis memumnu anımsa- dım... Kendi öz çocuklanmızdı bu insanlar... Ya onlan ölüme götürenler kimlerdi? ••• O bir babaydı... Kırmızı ve beyaz karanfillerin kuruduğu toprağı suladı önce. Ardından gökyüzüne baktı uzun uzun... Ağlamak istiyordu, ağlayamıyordu... Şehit düşen 21 yaşındaki oğlunun fotoğrafını çı- kardı cebinden... Içindeki sıkıntıyı bir yerlere taşıdı... Sevgisizliğin kördüğüm olduğu topluma lanet okudu, siyasetçilere öfke duydu... Bir hafta önce cami avlusunda o bayana şöyle seslenmişti: "Siz birbirinizi yiyorsunuz, oysa bizim çocuklan- mızölüyor..." Diğer babalar da oğullannın mezarian başınday- dı. Kır saçlı adamın koluna girdiler... Bir haziran sabahıydı, mezarlıklarda yüreği acılı babalar, oğullannı yitirmenin acısı içındeydiler... Ağaçlar çiçeğe durmuştu... Gökyüzü masmavi bir yalnızlığın içindeydi— n;v Toplumu kuşatan acılar, ölümlere yenik düşen çocuklanmız pembe düşlerimizi karanlığa gömü- yoriardı bizim... Bizler ne yapıyorduk, bizler bu acılardan zevk mi alıyorduk? Bir çığlık duyuldu, bir hıçkınk... 10 yaşında bir kız çocuğu yitirdiği babasına şiir okuyordu. bir kadın iki oğluna sanlmış, şehit binba- şı babanın ardından ayakta kalabilmeye çalışıyor- du... Bense, bir sıcak haziran sabahında, gazetelerin manşetinden Türkiye'ye bakryordum... ••• O bir anne, o bir baba, o bir kardeş, o bir eş, o bir sevgili, o bir çocuktu... Kimileri Galatasaray'da her cumartesi toplanır, kayıplannı arar, failı meçhullerde ölüme yenik düşen yakınlan ıçin seslenirlerdi... Hiç kimse duymazdı onlann haykınşlannı, çığ- lıklannı... O bir anneydi, yargısız infazlarda yitirmişti oğlu- nu... O bir babaydı, Tunceli dağlannda şehit düş- müştü çocuğu... O bir sevgiliydi, kaybolan yıllann acısını içinde taşıyan sevdayı arryordu... O bir eşti, bir sabah evden çıkıp bir buçuk yıldır geri dönme- yen erkeğinin nerede olduğunu soruyordu... O bir çocuktu, babast ıçin şiir okuyordu... Kendi yaşamımız gri gölgeler içinde yıllardır yi- tip gitmiyor muydu? Evden çıktım ve yürümeye başladım... Hükümet kurulacak mıydı? Cumhurbaşkanı bugün kimlerte görüşecekti? Hepsineboşverdim... Susurluk'ta kamyona çarpan otomobilin, devtet içinde örgütlenen güçlerin, sakallı adamlann, kara çarşaflı kadınlann arasından yürüyüp geçtim... Içimde tuhaf bir hüzün, içimde karmakanşık duy- gular... Bir sıcak haziran sabahında canım çok sıkılı- yor... Ya sizin? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet http: // www.planetcom.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR Emniyet Cenel Müdürü Celik ' Askerîn uyarısını dikkate ahyoruz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürü Kemal ÇeBk, Polis Akademisi'ne irticai sızmalar olduğuna ilişkin Genelkurmay istihbaratının "dikkate alındığını" bildirdi. Çelik. "PoBsin disipun kurallan var. Bu kurallar çerçevesinde gereken yapıhr" dedi. Polis Koleji 47. dönem mezunlanna diplomalan, Polis Koleji'nde dün düzenlenen törenle verildi. Törende konuşan Emniyet Genel Müdürü K.emal Çelik, polisin, ülke bütünlüğüne yönelik terör olaylan konusunda üstüne düşen görevi yerine getirdiğini belirtti. Halkın can ve mal güvenliğini korumakla görevlendirilen polisin halkıyla bütünleştiğini kaydeden Çelik, şöyle dedi: "Polisimizin en ufak bir hatasL, insan haklannı ihlal diye ûlkemizi haketmedigi ithamlara maruz bırakabilmektedir. Onun için diyorum ki, bilime önem verin, kitaba önem verin, tekniğe önem verin."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle