25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET S/VfBT HABERLER İTJrde tanıtım partisi' • HaberMerkezJ- lstanbul Teknık Üniversiıesı, ÖSS'de ilk 20O0'e gıren 500 tstanbulh ögrcnciye yönelik btr 'tanıtını partısi' düzeniedi. Geçen hafta Taşhşla Kampusu Ortabahçede gerçekleştirilen partiye ıTİJ'lü ünlû konuklar da katıldı. İTL mezunu olan ve halen iTÜ'de doktora çahşmalannı sürdüren pop müzik sanatçısı Çelik ile yine ITÜ mezun ve öğrencilerinden oluşan Grup Vitamin de partide bir konser\erdiler. Matbaacılar Sitesi'ne Atatürk büstü • İstanbul Haber Servisi - Basın sektörünün altyapısıtu oluşturan basım sanayiinin en büyük komplekslerinden biri olan Topkapı 2. Matbaacılar Sitesi'nin bahçesine yapılan Atatürk büstü bugün törenle açılacak. 1990 yılında hizmete giren ve 2500 kişinin çalıştığı sitedeki tören saat 11 .OO'de başlayacak. AA muhablPinin şuphelı okımu • MUĞLA (Cumhuriyet) -Anadolu Ajansı ve TRT'nin Ortaca Muhabiri Reşat Aydın. Ortaca Sağlık Ocağı Baştabibi Salih Karataban'la tartışması sonrasında yaşamını yitirdi. AA muhabirinin kalp krizi ile öldüğü bildirilirken Başhekim Karataban tutuklandı. Barmen cinayeti davası • tstanbul Haber Servisi-Bebek"te barmen Oğuz Atak'ı, sırtına 'Allah' yazılı dövme yaptırdığı için öldüren ülkücü Sedat Peker'in adamlanndan Hüseyîn Ulaş ve Alaattin Polat'ın yargılanmalanna başlandı. lstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklannda toplam 47 yıla dek ağır hapis cezası istenen sanıklar Hüseyin Ulaş ve Alaattin Polat katıldı. Ulaş savunmasında, cinayeti ruhsatsız silahı ile işlediğini belirtirken, Polat ise olayda kendisinin araya girmeye çalıştığını söyledi. Mahkeme sanıklann tutukluluk hallerinin devarruna karar verdi. Onat Kutlar cinayeti I tstanbul Haber Servisi -The Marmara Oteli'ne bomba koyarak yazanmız Onat Kutlar ile arkeolog Yasemin Cebenoyan'ın ölümüne sebep olmak ve PKJC adına eylemler gerçekleştirdikleri iddia edilen 8'i tutuklu 16 sanığın yargılanmasma devam edildi. lstanbul 3 No'lu DGM'de görülen davanın dün yapılan oturumunda mahkeme başkanı, hâlâ Kırklareli Cezaevi'nde bulunan itirafçı sanıklar Deniz Demir ile Hicran Kaçmaz için Içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazıya yanıt gelmediğini belirtti. Tahliye taleplerinin reddedildiği duruşma ertelendi. Istanburda deprem • tstanbul Haber Servisi - tstanbul'da dün saat 14.39'da. Richter ölçeğine göre 2.8 şiddetinde deprem oldu. Boğaziçı Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, merkez üssünün Maslak olduğunu bildirdi. İsmail Kahraman'ın kadrolaşma hamleleri ilk sonuçlannı vermeye başladı Trabzon'da tarîhe darbe• Danıştay'ın iptal ettiği, Karayollan'nın bile vazgeçtiği uçan yol projesi, bu kez tarihi Trabzon surlannın "üzerine basacak" bir şekilde planlanarak 5 kişilik Koruma Kurulu'nun 3 üyesi tarafindan onaylandı. OKTAYEKtNCt Trabzon"daki Ayasofya Müzesi"ne boşaltma emri gönderen Kültür Bakanı İs- mail Kahraman, Koruma Kurulları'nda sürdürdüğü "çoğunlugu elegeçirme" ope- rasyonuyla da ilk büyük dar- beyi yine Trabzon a indirdi. Kentın binlerce yıllık tanığı ve simgesi olan tanhi sur duvarlannı "ezerek" geçmeyi öngören "Yavuz Sultan Setim viyadüğü" (!) projesi- ne 5 kişilik Koruma Kurulu'nun "3 üyesi" onay verdi. Koruma Genel Müdürü Altan Akat'ın da Trabzon'a gelip "bizzat ügUendiğT belirtilen kurul toplantısmda, Romadönemi- ne ait antık kalıntılann çıktığı bir ar- Yasaları hiçe sayan RP'li belediyeler SİT alanlarına bina dikiyor Belediye bile kaçak inşaatyapıyor lstanbul Haber Servisi- RP'li belediyelerin ts- tanbul'daki korumaalanlarmdayaptıklan "kaçak Jnşaartara" bir yenisi de Beykoz'da eklendi. Bo- ğaziçi SÎT alanında bulunan ve Koruma Kuru- lu'nun "doğal şekfiyle konınmasma" karar ver- diği tarihi Beykoz Çayın'nda inşaata başlayan Özkar İnşaat Ltd Şti yetkilileri, "Beykoz ve Bû- yükşehir Bdedheteri adına" çalıştıklarını söyle- diler. "Beykoz Çayın DüzenİemesT adı altında sûren ve yeşil dokuyu ortadan kaldıran "beton- fauna vehafriyat" çaİışmalannm ruhsath olmadı- ğını saptayan Beykoz Vakfi yöneticileri ise Bey- koz ve Büyükşehir belediyelerine başvurarak "doğal haüyle korunması gereken Beykoz Çayı- n'odaki yasadışı uygulamanm durdunnmasmr istediler... Kaçak uygulamanın, geçen hafta düzenlenen "temeJ atma töreniyle" başladığını belirten Bey- koz Vakfı yöneticılerinden HalidunAytaç, bölge- ye bakan Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hak- kıönel'edurumu haber verdiğini, ancak"Ktıru- lun haberi ohnadan" inşaatm gerçeldeşünldiği- nın anlaşıldığını söyledi. Koruma Kurulu'na da bir dosya ile başvuracaklannı vurgulayan vakıf yöneticileri, Beykoz ve Büyükşehir belediyele- rinin ise inşaatın neden ruhsatsız olduğu konu- sunda açık bir bilgi vermediklerini belirttiler... Tarihi Beykoz Çayın'nda, önceki yil da RP'li Beykoz Belediyesi "Lunaparkveeğlencetesisle- ri" kurmak istemiş, ancak Koruma Kurulu "ls- tanbul'un ender mesire yerlerinden biri olduğu için" ağaçhklı ve doğal peyzajı zengin bu alanda başka hiçbir müdahalede bulunulamayacagına karar vermişti. Şimdi ise RPIi belediyenin bu kez kaçak ola- rak ve Koruma Kurulu'ndan onay almadan baş- lattığı uygulama ise tıpkı Yıldız Parkfndaki "ka- çak mesdt" inşaatı gibi "yasadışı fîili durum" ya- ratmak şeklinde yorumlanıyor. saya da yine aynı 3 üyenin oyuyla in- şaat olanağı saglandı. Böylece, RP'li Belediye Başkanı Asun Aykan'ın daha önce kabul ettiremediği tarihe karşı duyarsız projelen de yine RP'li Kahraman'ın "kadrolaşma hamle- leri" sonucunda Koruma Kuru- lu'ndan onay almaya başladı... Tarihi Trabzon Kalesi'ni "amna alarak" geçmesi planlanan ve bu ne- denle halk arasında "uçan yoT adı verilen Yavua Sultan Selim viyadü- ğü, 1990 yılında da benzer siyasal operasyonlarla onay almıştı. Ne var ki Trabzon Münarlar OdasTnın aç- tığı dava sonucunda Danıştay kara- nyla "koruma ve şehircüik ilketeri- neaykınbulunarak" ıptal edilmışti. Yüksek yargının bu "kesuüeşmiş" karan üzerine Karayollan bu kez ta- rihi surlan "ezmeyen" bir yol proje- sini kaleyi güneyden çevreleyecek şekilde hazırlatmaya başlarken. RP'li belediye yönetimi de eskı uçan yol planını "surtaruı üzerine otura- cak" bıçimde değiştirerek yeniden Koruma Kurulu'na sundu. Işte bu asamada devreye giren Kültür Baka- nı tsmail Kahraman, hem uçan yola hem de "ezen yola" karşı etkin bir muhalefet sergileyen Koruma Kuru- lu üyesi Prof. Dr. Cengiz Eruzun'u hemen görevden aldı. Yerine ise bu B E L E D İ Y E K A Ç A K İ N Ş A A T A G Ö Z Y U M U Y O R Üsküdar tlçe Milü Eğitim Müdürü Recep Sezer, kaçak lise 0e ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. (Fotoğraf: ALPER TL'RGUT) Katnu anızisitıeimam-hatiplisesiy(qnlıyor • Eski Üsküdar Güzeltepe Mahallesi Muhtan Ali Yıldız, yapunı devam eden Üsküdar Anadolu tmarn-Hatip Lisesi inşaatının "kaçak" olduğunu belirterek RP'li Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat'ın inşaata göz yumduğunu öne sûrdü. lstanbul Haber Servisi - Eski Üsküdar Güzeltepe Mahallesi Muhtan Ali Yudâ, yapımı devam eden Üsküdar Anadolu lmam-Hatip Lisesi inşaatının "kaçak" olduğunu belirterek RP'li Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat'ın. inşaata göz yumduğunu öne sürdü. Belediye Başkanı Bayat ise inşaata göz yumduğunu doğruladı ve inşaatın RP'li belediyenin işbaşına gelmesinden önce başladığını iddia etti. RP'li yerel yönetimlerin yeşil alan ve Hazine arazilerine kaçak inşaatlan hiçbir engel tanımadan sürüyor. Üsküdar'da Tarihi Yıldınm Beyazıt Camisi'nin yanına kaçak imam- hatip lisesi yapıhyor. Eski Güzeltepe Mahallesi Muhtan Ali Yıldız, Küçük Namazgâh caddesınde inşaatı süren Üsküdar Anadolu tmam-Hatip Lisesi inşaatının, "kamu arazisi üzerinde kaçak" yapıldığını belirterek, inşaata RP'li Başkan Yılmaz Bayat'ın göz yumduğunu savundu. Yıldız, arazinin Üsküdar Belediyesi'nce "Üim Yayma Cemi> r eti"ne tahsis edildiğini belirterek, Bayat'ın araziyi. belediye başkanlığından önce yürüttüğü Yıldınm Beyazıt Camisi Koruma Derneği Başkanlığı döneminde "camiye ek bina yaptınnak" için elde etmek istediğıni öne sürdü. Muhtarlığı döneminde bu talebin gerçekleşmemesi için çalıştıklannı söyleyen Yıldız, Bayat'ın, belediye başkanı seçilmesiyle kamuya ait bu arazide İlim Yayma Cemiyeti'ne imam-hatip lisesi inşaafını "kaçak" olarak başlattığını iddia etti. Eski muhtar Ali Yıldız. "RP'y Yılmaz Bayat bu araziye el koydu. Bu adamlar. örgütlenmelerini genişletmek için burada imam-hatip lisesi yapıyor. Üstelik arari. Boğazici SİT alanı içinde inşaat yasağı bulunan böigede kalıyor" dedi. RP'li Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat ise kendisinin, belediye başkanı seçilmeden önce Yıldınm Beyazıt Camisi Koruma Derneği Başkanlığı yaptığı yönündeki iddiayı yalanladı. İmam-hatip inşaatının, kendisinin belediye başkanı seçildiği dönemden önce başladığını söyleyen Bayat, inşaatın devam etmesine göz yumduğunu itiraf etti. Belediyenin, her okul için inşaat izni verebileceğini belirten Bayat,"İHm Yayma Cemiyeti'ne imam-hatip yaptırma iznini ilçe milli eğitim müdüriüğü verdL Biz, imam-hatip okulu yapılmasının hayıriı bir iş olduğunu düşündüğümüz için inşaata göz yumduk. Bu inşaat kaçak değildir" dedi. Elindeki uyuşturucuyu yetkililere teslim ettiği için tutuksuz yargılanacak Muzaffer Baca serbest bıraküdılstanbul Haber Servisi - Flash TV Basın ve Halkla llişkiler Koordinatörü Muzaffer Baca ile uyuşturucu ticareti yaptığı öne sürülen 13 lran- lı dün lstanbul DGM'ye çıkanldı. Muzaffer Ba- ca, elindeki uyuşturucularlapolise teslim olarak operasyona yardım ettiği için serbest bırakılır- ken altı lranlı tutuklanarak cezaevine gönderil- di. MuzafFer Baca. salı günü ABD'nin uyuşturu- cu ile mücadele bölümü olarak bilinen DEA'nın lstanbul Temsilciliği 'ne gelerek teslim olmuştu. Baca ile ifadesı sonucu polisin gözalhna aldığı 13 Iranh dün saat 13.00'te lstanbul DGM'ye ge- tirildi. Savcı Mete Göktürk tarafindan ifadeleri alınan 14 kişiden 7'si savcılıkta serbest bırakıl- dı. Aralannda Baca'nın da bulunduğu 7 kişi tu- tuklanmalan istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi 4 No'lu DGM'ye çıkanlan saruk- Iardan Baca, elindeki uyuşturucuyu yetkililere teslim ettiği, operasyona yardımcı olduğu gerek- Köşk'ten kervan geçti Son yüzyüların en uzun kervan yolcuJuğunu gerçekleştiren İpek Yolu Kervanı, develeriyle birlikte Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in huzuruna çıktı. Kervan yolu üzerindeki devlet başkanlannın gönderdigi dostluk mektuplannı. kervanbaşı sanat taribçisi ve fotoğrafçı Arif Aşçı'danalan Demirel, "Dünyada insanlara ekmek, su, hava kadar lazım olan şey banşür" dedL (Fotoğraf: TARIK TINAZAY çesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bı- rakılırken, Ghader Gogtapetmianji, Ghorban GogtapetmianjL Mansour Ghassamy, Esmael Behrouzakrami. Esmiel Aghabakzadehasiabi ve Süheyla Pirfikr, tutuklanarak cezae\ine gönde- rildi. Baca'nın savcılıkta verdiği ifadede, bu yılın başında Hasan adında bir İran'lının kendisine verdiği uyuşturucu dolu bir valizi Madrid'e gö- türdüğünü söylediği bildirildi. tranlılara borcu olduğunu belirten Baca'nın, "Beni tehditertiler. Borcuna karşüık sen bize vize sağla dediler. Mecbur kaldım" de- diği \Tirgulandi. Narkotik yetkilileri. Ba- ca'nın uyuşturucu kuryesi olduğunu itiraf ettiği ve yurtdışına 6 kez çıktığını söylediği ifade edildi. Ba- ca'nın ifadesinde. "ulusla- rarası uyuşturucu şebekesi- ne bulaştığmı ve bir daha kurtulamadığını" söylediği öğrenildi. Muzaffer Ba- ca'nın, "uyuşturucu sahip- leri ile aralannda çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle son dönemlerde ölüm tehditleri aldığı ve öldürülmekten korktuğu için teslim oktu- ğu" bildirildi. Flash TV'den yapılan ya- zılı açıklamada yargılama sonuçlanmcaya İcadar Ba- ca'nın görevinden uzaklaş- tınldığı belirtildi. projelen sürekli savunan Bayındırlık 11 Müdürlüğü'nden Burnan Solak'ı getırerek Trabzon Kurulu'ndakı operasyonunu başlatmış oldu Sümela\B da göz diktiler Aynı zamanda İstanbul Mimariar Odası Başkanı ve aynca MSL' Mi- marlık Fakültesi Dekan» olan Prof.....,- Dr. Cengiz Eruzun diyor ki: "Aslın- da istedikleri sadece uçan yol proje- si de değiL Sümela Manaso- n'nın bulunduğu Meryema- na me\ kiindeki ormanlann içine de büyük bir otel proje- sini dayauyorlar. Ben bu pro- je>e de karşı çıknuşum. Şim- di korkuwrum ki bir sonra- ki toplanbda onu da 3 oyla geçirebilirleR-'' Prof. Eruzun'un da altını çizdiği "3oy". Kurul Başka- nı Prof. Dr. Kutsal Öztürk, diğer üye Yard. Doç. Dr. Fa- tih Möderrisoğhı ve Bayın- dırlık Müdürlüğü'nden ku- rula atanan Burnan Solak'a ait. "Uçan yolu ezen yola dö- nüştüren" projenin bu 3 üye- nin oylanyla kabul edildiğı 11-13 Haziran 1997 tarihin- deki son kurul toplantısmda dığer 2 üyeden şehir plancı- sj Yard. Doç. Dr. Nennin Öktem tek başına "ret" oyu verirken, arkeolog üye Doç. Dr. Oğuz Tekin ise toplantı- ya katılmadı. Bütün bu ge- lişmeleri "Trabzon'u öldür- meye kararhlar" şeklinde değerlendiren Mimariar Odası Başkanı Beldr Ger- çek,Kurul Başkanı Prof. Öz- türk'ün aynı projeyle ilgili önceki yıllarda alınan "ret kararlannın" altında da im- zası olduğunu anımsatarak şimdi gözlenen tutum deği- şikliğinı "Kurul'dakicoğun- luğun artık RP'li belediye- den yana" olmasına bağlı- yor. Nitekim aynı Koruma Kurulu, surlan ezen yol pro- jesiyle ilgili olarak aldığı 31.10.1996tarihve2610sa- yılı bir önceki karannda "şe- hir planası kurul üyesinm de bulunduğu toplannda"ko- nunun görüşülebileceğini belirtiyor. Ne var ki bu son toplantıda şehir plancısı üye Nennin Öktem'in projeye şiddetle karşı çıkması bile 3 oyla alınan onay karannı durdurmaya artık yetmiyor... Işte bütün bu gerçekler, REFAHYOL'un sadece laik- lik ve demokrasi üzerinde değil. Türkiye'nin tüm ulu- sal ve evrensel değeleri üze- rinde de "onanlmaz tahri- bat" yaptığının bir kanıtı. Yann Türkiye "uygar biryö- netime" belki kavuşabilir; a- ma yağma ve şenat ittifakın- ca yok edilen tarih ve doğa değerlerimiz bir daha geri gelmeyecektir... Trabzon Koruma Kuru- lu'ndaki "İsmail Kahraman operasyonlanyla" birlikte gözlenmeye başlanan tarih ve doğa duyarsızlığı, tarihi kaleyi ezen yol projesiyle de sınırlı değil. Işte. son İcarar- lardan bazı örnekler: -Gfimüşhane'nin Torulıl- çesindeki Harşit Çayı üze- rinde bulunan tarihi köprü, Türk-TelekomAŞ'nin "iziıı- siz" yaptığı inşaat nedeniyle yıkıldı. Trabzon Kurulu, ya- sa gereği olan sonıştunna karannı almadığı gibi, "sa- kmcaolmadığuıa" karar ver- di. (25.12.1996) -Orduilindeki"I.Derece Arkeolojik ve Doğal SİT" alanı olan Kurul Kayahkla- n, yine Koruma Kurulu'nun "bilgisi" içerisinde "taş ocakkn" tarafindan yerine, "tahrip ettikleri doğayi daha sonra eski haline getirmele- ri" (!) gibi olanaksız bir ko- şul belirleyerek "faaüyete devam" karan alıyor. (3.7.1996) - Trabzon da Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 24 parselde yapılan kazı sırasında Roma dönemine ait kalıntılann çık- ması, bu arsadaki imar izni- ni durdurmaya yetmedi. Ko- ruma Kurulu, 12.6.1997 günlü toplantısmda aynı ka- lıntılann üzerine inşaat izni verdı... ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Neyin Arayışı? Güncel olaylar ve konular, bir türlü yakamızı bırak- mıyor. Kendi kendime, "Artık bunlara bir ara vere- yim..." diye. defalarca karar vermeme karşın, gene de insan dayanamıyor. Örneğin bugün için baıinbaş- ka bir yazı yazmıştım, fakat son anda yeniden cay- dım ve hükümet kuruluşunun bitmeyen macerasına egilmeye karar verdim. • • • Toplumlar unutkandır. Ve buna güvenen kimi si- yasetçiler. yaşanmış şeyleri hiç yaşanmamış saya- rak her gün yeni oyunlar sahneye koyuyoriar. Fakat acaba toplumlar bu kadar unutkan mıdır? Birkaç gün içinde mi degişir her şey? REFAHYOL hükümetı neden çöktü? Silahlı Kuv- vetler neden "müdahale" gereğinı duydu? Bunun yanıtı ortada iken, acaba hangi cesaretle ve hangi yüzle aynı hükümetı oluşturmaya çalışıyorlar? Ho- ca'nın yerine Çiller geçince sorunlar çözümlenmiş mi olacak? insanlan bu kadar mı saf sanıyor bun- lar? • • • Yapılan şey, dağılmakta olan Doğruyol Partisi Meclis Grubu'nu yeniden bir arada tutma manevra- sından başka bir şey değildir. Bunun ardındâ "ikti- dar olarak seçime gitmek" ve "belli çıkarlara erişe- bilmek" beklentilerinden başka hiçbir şey yoktur. Peki "REFAHYOL" hükümetinden rahatsız olan ve bunu dile getirmekten çekinmeyen kimi milletvekil- leri, bu açık "rüşvet" karşısında susacaklar mı? Tü- kürüklerini nasıl yalayacaklar? Seçmenlerini nasıl ik- na edecekler? (Hoş, zaten seçmenlerin gücü olsa, "liderler" bu kadar güçlü olabilirler mi?..) • • • -' Aeaba ilercle REFAHYOL hükümetinden nasıl söz edilecek? Cumhuriyet tarihinde, Cumhuriyet1 ın ku- ruluş felsefesine karşı olan bir partinin, belli suçla- nn zanlısı olmanın ağıriığı altında bulunan bir lideri- nin sürüklediği çağdaş bir partiyle koalisyon kura- rarak,kadrolaşma gayretleri içıne gırdiği ve işin "do- zunu kaçırdığı" için yıkılan bir hükümet olarak mı anımsanacak acaba? Yoksa, Susurluk'ta ortaya çıkan pislıkleri ortmek için verdiği mücadelelerle mı anımsanacak? Yoksa Türk dış politikasını, bambaşka bir mace- raya dökmek istemesiyle mi anımsanacak? Kadda- fi'nin ağır hakaretleri acaba unutulacak n»? Adam daha dün gene "Islami Ordu"dan söz etmiş ve Er- bakan'ın da bunun üyesi olduğunu, elde kanıtlann bulunduğunu ve inkâr etmesinin mümkün olmadı- ğını dile getirmiş. Bu laflar cıddi olabilir mi? Yoksa, "Kaddafızaten delinin biri..." diyerek işin içinden sıy- nlınabilecekmi? Bu iddialann araştınlması gerekmez mi? • • • Refah Partisi, acaba "ezilen, horianan, Türkiye standartlannın gerisinde kalmış olan kitlelerin" söz- cüsü olarak mı değerlendirilmeli, yoksa "dini siya- sete alet ederek ekonomik pay kapmaya çalışan kurnaz bir takım siyasetçilerin" örgütü mü? Yoksa, bu iki tip de bir arada mı barınıyor? Bana kalırsa, Refah içinde her iki tipten siyasetçi de var. Ama ağırlık, ekonomik çıkar peşinde koşan- larda. Sayısal olarak olmasa bile, yönetimde onlann sesı çıkıyor; DtgerT^aiDu temsil edebüeoekinsanlar şaşkınlikla|ve eminim büyük btr4izLintüyle).olaylan izliyorlar. Herhalde, "Dtemek ki Ankara'da işlerböy- teyûrûyor" diye düşünüyorlardır. Bu düşünce onla- ra teselli oluyor mu bilemem... • • • Refah'ın en büyük "açmazı", seçim meydanlann- da "desteksiz atışlar" yaptıktan sonra, Türkiye'nin, bölgenin ve dünyanın "gercekleriyle" burun buruna gelmelerinde oldu. Yıllarca Israil aleyhine atıptuttuk- tan sonra, israil'le askeri anlaşma imzalamak zo- runda kalması; "Batı Klübû "ne yıllarca çattıktan son- ra, gidip kapısını çalması; ordudan şeriatçı eğilimle- ri nedeniyle ihraç edilen subaylar konusunu geniş bir biçimde istismar ettikten sonra, kendi iktidariarında da aynı işlemleri sürdürmeleri ve altını imzalamala- n; "rantiyeye" sözde bir savaş açarak faize sürekli eieştiri getirdikten sonra, rantiyelerin kazançlarını "katlamalan" vb. gibi gelişmeler, Refahlıları şaşkına çevirdi. Seçmenlerindeki hayal kınklıklannı gidermek ve dağılmalarını önlemek için, bu kez "sivri çıkışlar" yapmak zorunluluğunu duydular. Ve bu sivri çıkışla- nn tadını kaçınnca, "tanklar sokağa çıktı"... REFAHYOL hükümeti "Silahlı Kuvvetler, üniversi- teler, (besleme olmayan) medyanın önemli bir bö- lümü, işçi ve işveren sendikalan, esnaf örgüleri, ka- mu çalışanlannın önemli bir bölümü ve sivil toplum kuruluşlan " ile ters düşmüş durumdadır. Başbakan- lığa Tansu Çiller geçirilerek, yüzeysel bir makyaj sonrasında bu durumu düzertmek mümkün değildir. Zira kurulacak hükümet gene Refah ağırlıklı bir hü- kümettir ve birilerine "Artık susun" denmiş olsa bi- le, daha dün denebilecek kadar kısa bir süre önce söyledikleri ve yaptıklan ortadadır. Toplumlann unutkanlığına bu kadar güvenmemek gerekir. Ciderayak kadro harekâtı Akşener'in daire başkanlan operasyonu ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Adalet Baka- nı Şevket Kazan'ın hükü- metin istifasıyla birlikte 1125 yargıç ve savcının yer değiştirmesini öngö- ren kararnamesinin ardın- dan Içişleri Bakanı Meral Akşener'in de Emniyet Genel Müdürlüğü'nde daire başkanlan düzeyin- de atama hazırlıklannı yoğunlaştırdığı bildirildi. Adalet Bakanı Kazan. yasa ve yönetmeliklere aykın olduğu kaydedilen ^•argıç vesavcı adayhğı sı- navı sonuçlanndaki yasa- dışıhğı aşmak için" yönet- melik değişikliği yaptı. Alaaddin Yüksel'i Em- niyet Genel Müdürlü- ğü'nden gece yansı ope- rasyonuyla görevinden uzaklaştıran, yargı karan üzerine hazırladığı karar- nameyle genel müdür operasyonunu sonuçlan- dıran Meral Akşener. hü- kümetin istifasına karşın "gideraj ak daire başkan- lan duzeylnde atama" gı- rişiminde bulundu. Akşener. aralannda Asayiş Daire Başkanı Ta- ner Arda. Persönel Daire Başkanı ,\riİ Şirin. Ya- bancılar vePasaport Da- ire Başkanı İsmetTaşhan, Güvenlik Daire Başkanı Arif Sezer. Eğitim Daire Başkanı Hidayet MeraL Terörle Mücadele Daire Başkanvekili Ahmet De- mirci ve Trafık Daire Baş- kanı Mustafa Kulalar'ın da bulunduğu üst düzey emniyet görevlilerini gö- revden almaya ilişkin ça- lışmalannı son aşamaya getirdi. Görevden alınma- sı öngörülen daire baş- kanlannın "lazak" olarak bilinen APK ya da Teftiş Kurulu'na atamayı plan- ladığı öğrenildi. Yüksel operasyonunu doğru bul- madığını bildiren Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Te- oman İnüsanın Akşe- ner'in giderayak gerçek- leştirmeyi planladığı ça- lışmaya da karşı çıktığı ileri sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle