05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yaym Koordınatöru. Hikmet Çetinka\a # Yazıişlerı Müdürlerı: lbrahimYıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 lstihbarat: Cengiz Yddınm • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makalelen Sami Karaörsn • Düzeltme: Abdullah Yancı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belgc Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehraet Faraç YaymKunılu: İBun Sdçak (Başkan), Orhan Erinç, Okla> Kurtböke, Hiknıct Çetinka)a, Şükran Soner, Ergun Bala,Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcisr Mustafa BattnyO Haber Müdünı: Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmtr Temsılcısı: S«rdarKıak,H ZıyaBlv 1352S 2/3Tel:4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcısı. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119S.No:l Kat 1. Tel: 363 12 11,Faks. 363 12 15 Koonünator Ahmet Korulsan # Muhasebe Bûlent ^ ener 9 tdare. Hüseyin Gürer 9 l^letme. Önder Çelik 9 Bılgi-Işletn: NaU toal 9 Bılgısayar Sistem: Mürûvet ÇUer MEDYA C: • Yöneüm Kjjrulu Başkanı - Genel Müdûr Gûlbin Erduran • K.oordmatör Reh» Işıtman # Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846ft*l,Fak5 5138463 Yayımla>an ve BasaD: Yenı Gun Haber Aıansı, Basm ve Yayıncüık A Ş. Ttrkocağı Cad 39 41 Oğaloglu 34334 ist>K.246 lstanbul Tel. (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 21 HAZtRAN 1997 Imsak: 3.23 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 îkindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.39 Joker Türkiye'de • İstanbul Haber Servisi - Fransa'da 60 yıldır üretilen saf meyve suyu Joker, Eksen Gıda tarafindan Türkiye'ye ithal edildi. Yıldızbahçe Restaurant'ta düzenlenen kokteylle manken Merve Ildeniz ve Deniz Pulaş tarafindan tanıtılan Joker kimyasal madde. kontyucu, renklendirici, su ve ilave şeker ıçermeyen portakal, meyve kokteyli, multi- vitamin çeşitleriyle tüketicinin beğenisine sunulacak. Çeyre yarışması odiilleri • İstanbul Haber Servisi - lstanbul Çevre K.oruma Vakfi ve Vakıfbank işbirliği ile 1996-1997 ders yılı ortaöğretim seviyesindeki okullar arasında düzenlenen ödüllü çevre yanşmas|nda dereceye girenlere ödülleri Adile Sultan Öğrefmenevi'nde düzenlenen bır törenle verildi. KEMYAD'dan konser • İstanbul Haber Servisi - Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Karakollannı Yapma ve Yaşatma Derneği (KEMYAD), 1996/97 öğretim yılının sona ermesi nedeniyle gençlere yönelik ücretsiz bir konser düzenliyor. Bostancı Gösteri Merkezi'nde bu akşam saat 20.30"da gerçekleştırilecek olan " Kadıköy Polisi-Kadıköy Gençlıği El Ele" adh konserde; Ufuk Yıldınm, Nılüfer Örer, Hakan-Aykut- Ayşe üçlüsüyle Kubat ve Meyra'nın da aralannda bulunduğu genç şarkıcılar sahne alacak. Nöpopsikiyatri sempozyumu • İstanbul Haber Servisi - Çekirdek Gelişim Öğrenme ve Davranış lncelemeleri Vakfı ile MÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilım Dalı tarafindan düzenlenen "2. Gelişimsel Nöropsikıyatri Sempozyumu". İstanbul Teknik Universitesi'nde yapıldı. "Hiperaktivite" konusunun ele alındığı sempozyumda konuşan ABDlı nörolog Prof. Dr. Marcel Kinsbourne, "Dikkateksikliğı bozukluğu" olarak tarumlanan hiperaktivitenin bir anormallik veya hastalık değil, birkişilik tarzı olduğunu söyledi. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerine çıktı. Uzmanlar insanları sıcaktan korunmalan için uyardılar Geç gelen yaz, bunaltıyor• 35^4-0 dereceye ulaşan hava sıcaklığı, 30.4 olan haziran ayı ortalamasının çok üstüne çıktı. Türkiye son yıllann en sıcak haziranını yaşarken, meteoroloji yetkilileri, tüm yurtta havalann ısınmaya devam edeceğini ve sıcaklığın uzun süre 35 derecenin altına düşmeyeceğini belirttiler. MERİHAK IZMIR-Haziranla birlikte yağış ve serin havadan dolayı başlayan yakın- malar, şimdiİCTde birdenbire bastıran ve 40 dereceye kadar yükselen sıcak- lıkla şekil değiştirdi. Sıcaklık, özel- likle çalışan insanlann veriminde dü- şüşlere neden olurken tatil beldeleri de hareketlendi. Ege ve Akdeniz bölgeleri sıcak ha- vanın etkisi altına girdi. Ege Bölge- si'nde hava sıcaklığı 35-40 derece ara- sında değişirken ortalamanın son yıl- lann en yüksek düzeyine ulaştığı bil- diriliyor. Meteoroloji yetkilılen, 30.4 olan haziran ayı ortalamasının aşıldı- ğına dikkat çekiyorlar. Meteoroloji yetkililerine göre tüm yurtta hava ısı- sı artarak sürecek. Sıcaklığın uzun sü- re 35 derecenin altına düşmeyeceği yetkilılerce belirtiliyor. Ülkenin genelinde hava sıcaklığı- nın 30-40 derece arasında değişmesi- nin yanı sıra özellikle sahil kentlerin- de yaşayanlar, yoğunlaşan nem oran- lanyla da boğuşuyorlar. Sahil kentlerde gündüz saatlerinde yaşanan aşın sıcaklık geceyle birlik- te yerini neme bırakıyor. Açık deniz- den karaya esen rüzgâr, nemin artma- sına yol açıyor. Uzmanlar, aşın sıcak ve nemli havalann birdenbire bastır- masıyla bir dizi uyanda bulunuyorlar. Acil Tıp Derneği Başkanı İ lkümen Rodoptu. acil servislerde son günler- de yüksek tansiyon, kalp hastası ve şeker hastalannın şikâyetlerinin yo- ğunlaştığına dikkat çekiyor. Ani sı- caklık değişimine bilimsel anlamda vücudun uyum sağlayamadığmı be- lirten Rodoplu şunlan söyledi: "Bir kere çok riskli olan yaş grupla- n var. Bu mevsimde daha çok travma- lar arüyor. Bisikletten düşme, yaralan- ma aröyor. Bunun yanı sıra acil servis- lereyapılan baş> urularda >üksek tan- siyon, kalp krizleri de çok artü. Bilim- selanlamdaviicut uyum sağlamıyor. Bu- na karşı en büyük önlem, korunmak. Özellikle risklignıplar saat 10-17ara- sı kesinlikle sokağa çıkmamah. Bu sa- aticr içinde mecbur kalmadıkça uzun süregüneş alünda da kalınmamalı. Sı- cağa bağlı ani ölümler geliyor." Ne yapılmalı? Aşın sıcak sinirliliği arttıran biret- men olarak değerlendiriliyor uzman- larca. Nemli havalann vücutta su ve elektrolit kaybına yol açması sonucu sinir sisteminin etkilendiği uzmanlar- ca belirtilirken buna paralel olarak si- nirli. asabi, kontrolsüz bir kişiligin or- taya çıkabileceğine dikkat çekiliyor. 9 Vücutta potasyum kavİM, kaslar- da da güçsüzlük oluşuyor. Kişinin ve- rimi düşerken, işte ve evde isteksizlik. aşın yorgunluk kendini daha yoğun olarak gösteriyor. 9 Aşın nemin, en çok kalp ve da- mar hastalanyla. yüksek tansiyon has- talannı etkilediği uzmanlarca vurgu- lanıyor. Uzfnanlara göre bu dönemde kalp krizleri ve riski artıyor. Tansiyon kontrol altına alınamıyor. Tansiyon krizleri başlıyor. Bunun sonucu da felç durumlan, beyin kanamalan artıyor. 9 Bunun için bu tür hastalann sı- cakhğın yoğun olduğu öğlen saatlerin- de dışanda doiaşmamalan, güneş al- ünda fazla kalmamalan,su veelektro- lit yönünden dikkatli obnalan önerifi- yor. Tansiyonu yüksek olanlann, kalp yetmeztiği çekenlerin ve kroner arter hastalannın, nem oranımn vükseldiği sıcak dönemlerde doktorlanyla ilişki- ye geçmeleri de isteniyor. Özellikle yaş- lı kişflerin sıcak saaüerde dışan çık- maması önerilryor. 9 Nemli havalarda vücut duyarlılı- ğınm arttığı uzmanlarca vurgulanıyor. Nemli ortamlarda kronik bronşit ve astımlı hastalann durumlan daha ağır- laşabiliyor, nefes darlıklan bu dönem- de daha çok artıyor Bu tür hastalığı olanlann gerekli önlemleri kesinlikle alması isteniyor. 9 Sıcakla birlikte giysi seçimi de bü- yük önem taşryor. On yılı aşkın süredir birlikte müzik yapan ikili, değişik bir albümle karşımızda Oya-Bom'nuı 'aşida imtihanı' Oya, Bora'yla olan iüşkilerini, "Önemli olan eşini bulmak, Kadın erkek flişldsi gi- bi değil bizim ilişkimiz. Her şeyimLde birbirimizi tamamladığımıza inanıyorum" şeklinde değeriendiriyor. Bora da, u Birlikte oMuğunuzinsanın etrafina sınır çizer onu da içine hapsederseniz her türlü biruktenk dayandmaz olur" diyor. SERPtL GÜNDÜZ Hayatta iyi gitmeyen şeylerbazen çok şey öğretiyor. Büyûmek biraz da bu galiba. Yaş- la değil, yaşadığınız olaylarla ilgili bir bü- yümek bu... Onlara da öyle olmuş. Eski Oya- Bora yok artık. Müzikleri değişmiş, söyle- dikleri sözler değişmiş. Oya, "Ben bep ço- cuk kalacağım derdim ama olmadı, babam beni şimdi görse inanamazdı" diyor. Baba- sını, ünlü tiyatro sanatçısı Zihni Küçümen'i bir süre önce kaybetti Oya. Giy dıği o delı do- lu giysileri bile kız çocuklanna venniş. Şarkılar aşkı, ihaneti, vesaireyi sorgulu- yor artık. "Bu albümü oluşturma aşaması- na geküğimiz zaman çok farkhydık" diye anlatıyor Oya "Havaüa. yaşadığumz olay- larla birlikte değiştik. Bunlann çoğu acı olay- lardı. Ölümler. aynlıklar, ihanctlcr hepsi üst üste gelir ya öyle oklu. Sonuçta bir de bak- ük ki biz değişmişiz. Müağimiz değişmiş. sözler değişmiş, dünyaya bakışunız değiştigi icin olgunlas,nuşız.* Albümün adı "Aşk, İhanet Vesaire-" Di- yoriar ki sözler bire bir hayatm içinden. Pe- ki bu vesairenin içinde ne var? Her şeye karşın aşic. "Bu vesairenin içinde o kadar çok şey var ki Bana Bir Masal Anlat Baba'nın yeniden söylenişi var. Çünkü ben onu söylerken ba- bam bjn attaydı. GeneUikle insan iKşkOeriile ilgili Bir isyan var. Her şeye rağmen hayata " cool" bir tavuia bakmak var, ihanetvar. Aşk var. Çünkü her şeye rağmen aşkı savunuyor şarküar." * Yeni dönem romantikleri'' denebilir on- lara. Çünkü her şeye rağmen aşkı savunu- yor şarkılar. Bütün şarkılar ilişkileri sorgu- luyor. Sorunlan, mutluluğu, acılan. aynlık korkusu ve tutkusuyla... " 2 ^ yü içinde ha- yatm bizi etkileyen yönü bu otdu" diyor Bo- ra. Çünkü onlar da yaşadıklan ülke sorun- lanndan uzak değil. Okuyorlar, entelektüel faaliyetleri var." Bu duygusal olarak insanı jTpranyor ve her şeye yansıyor." 10 yıh aşkın birlikte yaşayıp birlikte mü- zik yapıyorlar. "Piyasa kurallannı uygula- nuyonız, ama buna rağmen vanz" diyor Bo- ra. "O yıpratKi dünyanın içide olmadığunız için başka şeylerden zevk aİıyoruz. Yapay ve yapmacık bir dünyanın dışında kaldık. Pop müziğin içinde popüler olduk." Peki evde. işte bitmez ve tükenmez bir beraberlik insanı sıkmıyor mu? "Albümdeki sözterde bu da var.Önemi olan eşini bulmak. Kadın erkek ilişkisi gibi değil bizim iKşkimiz. Her şeyimLde birbirimizi ta- mamladığımıza inanryonım. Bizim her şeyi- miz birbirimize karşı inanılmaz açıkür" di- yor Oya. Ve ekliyor "Bir gerçek var Id her an onu kaybedebflirsiniz. Başkasına âşıkolup gidebilir. Böyle bir şey motive ediyor insanı. Bazen gerçek tehlikelerle de karşılaşıyoruz birbirimizi kaybetmek adma." "Birlikte olduğunuzinsanın etrafina sınır çizer onu da içine hapsederseniz her türlü bir- liktelik dayanıunaz olur. Özgürtüğü karşı- nızdakinesaygıyla tanımanız gereki r" dı yor Bora. Oya 31 yaşında ve onun yaşındaki kadın- lann ne yaptığını bilmiyor. Çünkü hep ça- lışrruş. Bora'nındatüm vaktini bilgisayaralı- yor. "Babamın bir lafi vardı bu işe başbufa- ğun zaman" diyor Oya. Bu söz onun kula- ğına küpe oluyor. 'Tek söyleyecegim şey var sana' dedi babam. "Şimdi televizyonlara çı- kacaksuı başka bir dünya içine gireceksin. Ben bu kadar senelik rjyatrocuyum bu kadar ün- lü olmadım. Bir maymunu 5 gün süreyle te- levizyona çıkar ve göster ve o maymunla so- kağa çık herkes o maymunun peşinde ko- şar." Peki bunca pop müzik yapan gençler için ne düşünüyor Oya-Bora? "İnsanlar artık seçmeye başladı. Önemli olan kaliteli iş yapıp ticari başan kazanmak. Hızh bir ırmak akı>or. İyi bir taş atarsamz o pat diye orada kahyor. Biz toplum olarak anında bir şeyi yüceltiriz sonra da yerin di- bine baonnz. Böyle belleksiz bir topluma pop müziği iyi geldi galiba. Çabuk dinleyip tüketip anyoruz. Önemliolan buendüstrinin içinde iyi şeyter yapıp çok insana ulaşmak." Uztnanlardan ııyıui: Bugün ders çahşmayın Türkiye genelinde 107 merkezde yarın yapılacak ÖYS'ye yaklaşık 648 bin üniversiteli adayı katılacak YUSUFZİYAAY Öğrenci Yerleştırme Sınavı (ÖYS), yann Türkiye genelinde- ki 107 merkezde yapılacak. Sına- va Öğrenci Secme Sınavı'nda (ÖSS) 120'nin üzerinde puan alan toplam 647 bin 921 öğrenci katı- lacak. Saat 09.30'da başlayacak sınav 3.5 saat sürecek. Adaylann yanla- nnda ÖYS Sınava Giriş ve Kim- lik Belgesi. 1997 ÖSYS Tercih Formu ve nüfus cüzdanlannı bu- lundurmalan gerekiyor. Psikiyatrist Prof. Dr. ÖzcanKök- nd, adaylann girecekleri ÖYS'nin, yaşamlan boyunca karşılaşacak- lan çok sayıda sınavdan biri oldu- ğunu belirterek sınavın "ölüm ka- hm sorunu" oUnadığım vurgula- dı. Sınav sonucunda başansız ola- cak adaylann önlerinde çok sayı- da seçenek bulunduğuna dikkat çeken Köknel, "Sınavı kazanama- yanadaylarseneyetekrarsınavagt- rebileceklerini, yabana dilöğrene- bileceklerini. yurtdışma öğrenhn için gidebileceklerini, bügisayar gi- bikonulardakurslara gidebilecek- lerini göz ardı etmesüüer" dedi. ÖYS adaylannın, sınavdan bir gün önce ders çalışmayı bırakma- lan gerektiğine dikkat çeken Kök- nel, adaylann sınav öncesi geri- lim yaratacak kaygı verici düşün- ce ve korkulardan kendilerini arm- dırmalannı istedi. Koç Üniversitesi Psikoloji Bö- lümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sa- mi Gülgöz de adaylann, sınav ön- cesinde her zaman gösterdikleri rutin davranışlann dışına çıkma- malan gerektiğine dikkat çekerek sınava hazırlıklı olduklannı dü- şünmelerini istedi. MEF Dershanesi Rehberlik Araştırma Birimi Müdürü Süley- man Hecebilde adaylann dikkat et- meleri gereken önemli noktalan da şöyle sıraladı: " - Heyecanunza engel olmayın. Heyecarunızı bastırmaya çahşır- ken paniğe kapdırsınız ve dikkati- niz, düşünme yeteneğiniz zayıflar. Normal özellikteld her insan. 648 bin kişinin kanklığı bir yanşta ol- maktan heyecanlanır. - Sorulan dikkatli okuyun,soru köklerini iyi anlamayaçahşın. An- lamadığınız ve yanrtuu bümediği- niz sorulann üstünde fazla dtır- mayın. - Sorulanyanıuarken aceteetme- yin. Acele panik getirir. Hiçbir so- ruya fazla zaman harcamayın. - Cevaplamaya i>i bildiğiniz test- tenbaşlayın. - Suıav bitmeden, sınav sonucu- nu düşünüp dikkatinizi dağrtma- yın. - Her sorununyanıünı anında ce- %-ap kâğtdmaişaredevia Btokişaret- leme > apmayıru yanıtlar kavabilir. - Yanıtiannızı kontrol edin." ELMAU VE ALİBEYKÖY Suhavzalan tehlike altında • İTÜ Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafindan yapılan analizlere göre, Elmalı havzasında yerleşim alanlan 1984-1992 arasında yüzde 10 oranmda arttı. İstanbul Haber Servisi - Istanbul'un büyük bir bö- lümünün ıçme suyu ihti- yacını karşılayan Elmalı ve Alibeyköy havzalanndaki koruma alanlannın, yerle- şim ve sanayi tarafindan kuşatıldığı ve bu kuşatma- nın genişleyerek havza alanlannı tehlikeli bir bi- çimde daralttığı belirtildi. tTÜ Jeodezi ve Fotog- rametn Mühendisliği Bö- lümü öğretim üyeleri Dr. Çiğdem Göksel ile Prof. CankutÖrmed tarafindan hazırlanan, farklı zamanla- ra ait uydu görüntülerj lcul- lanılarak yapılan arazi kul- lanım analizlerine göre, El- malı havzasında yerleşim alanlan 1984-1992 arasın- da yüzde 10 oranında art- tı. Yine Elmalı havzasında mutlak koruma kuşağında orman ve koruluk alanlan 31.5 hektar, kısa koruma kuşağında 123 hektar, or- ta korumakuşağında 103.9 hektar, uzak koruma kuşa- ğında ise 678.8 hektar azal- dı. Buna karşılık, yerleşim alanlan mutlakkoruma ku- şağında 6.4 hektar, kısa ko- ruma kuşağında 39.6 hek- tar, orta koruma kuşağın- da 44.7 hektar artış göster- di. Alibeyköy köy havza- sında ise ayru dönem için- de mutlak, kısa ve orta me- safeli koruma kuşaklann- da toplam 1314 hektar or- man ve makilik alan aza- lırken yerleşim alanlannda 232 hektarlık bir genişle- me gözlendi. Aynı bölge ve dönem içinde sanayi alanlannda 18.9 hektarlık bir yayılma görülürken maden ocakla- nnda da 185 hektarlık bir artış kaydedildi. e-posta : tan @ vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK J y nlü bir atasözü "HffSE seniöper- (_/ se, dişlerini say" demiştir. Bu söz bizim için de çok önemlidir. He- le de öpülmelere. sevilmelere çok dikkat etmek gerekiyor. Birisi öper- ken dişlerinize yeniden sayım yap- manız gerekir. Birisi severken son- radan başınıza neler geleceğini bi- lemezsiniz. Sırtınız tapışlanırken ciizdan cebmizi iyice kollamak ge- rekir. Üzerinize yaslanıp kucaklar- ken bedenınizin her yanı tehlikeye gırmiş olabilir. Otururken sırtınızı du- \ara vermelisiniz. Yatarken bir gö- zünüz açık olmalı. Uyurken tilkile- n kendınıze ömek almalısınız. He- le de birisine bir şeyinizi verirken çok üüşünmelısiniz. ummadığınız işler başınıza gelebılır. Baksanıza, dün- vada neler oluyor? Gözünü veren kadın ne oldu?.. u olay Suudi Arabistan'da geç- miş, biz de gazetelerde okuduk. HIPSE Seni Operse?.. Gözleri görmeyen bir adamla evli olan kadın kocasının haline acımış. "Zavalh kocam, şu güzelim dünya- yı bir kere olsun göremeden ölüp gi- decek' diye üzülmüş. doktorlara gi- dip soruşturmuş. Doktorlar da eğer kadın bir gözünü verirse kocasının bir gözle olsun göreceğini söyleyin- ce kadıncağız. "Bir gözden ne ola- cak? Canım kocacıgıma feda olsun, ikimiz de tek gözle görüriiz" diye razı olmuş. Adama göz nakli yapıl- mış, üstelik başanh da olmuş. Adam tek gözle görmeye başlayınca önce şöyle bir kansına bakmış ki aman Al- lah, kansının pek çirkin olduğunu gö- rüvermiş. Haberin arkası pek firak- lı geliyor. Gözü açılan adam hemen kansını boşayıp başka bir kadınla ev- lenmemiş mi? Tam da "gözü kör olasKa" denilen cinsten bir koca çık- mış. Şimdi siz siz olun, ama koca- nıza göz falan vermeyin mi deme- li? Her erkek bir olmaz mı demeli? Bunlan bilemiyoruz ama kıssadan şöyle bir hisse çıkıyor, birisine bir şey vermeden kırk kere düşünmeli. çingeneye beylik vermeyin... ce Çingenelerden özür diliyoruz. Çünkü biz Çingenelere hiç beylik vermedik, onun için ne yapacaîda- nnı bilemeyiz. Ama beylik verdik- lerimizin neler yaptıklannı çok iyi gördük. Bizimkilere yanıhp da bey- lik verince önce 'ne oldum delisi' oluyorlar. "Ben neymişim de habe- ingeneye beylik vermişler, t tutmuşbabasunasmış'.Bu ^ da bizim deyişimizdir. Ön- rim yokmuş" diye şişinmeye başlı- yorlar. Arkadan etrafina dalkavuk- lan doldurup onlan dinlemeye baş- hyorlar. Bizim Çingenenin (gene Çinge- nelerden özür diliyorum) eski arka- daşlan önce şaşınyor, sonra yanına yaklaşıp eski doğrulannı anlatma- ya çahşıyorlar ama ne çare? Bizim yeni bey kim olduğunu unutmuş, oralara nasıl geldiğini belleğinden sil- miş, eski arkadaşlanna kızıp köpü- rüyor. Laf anlatmak ne mümkün. Eski arkadaşlar gene ona kıyamıyorlar da "Bizünld iyidir ama etran kötü" diye teselli bulmaya çahşıyorlar. Ama gidiş o gidiş değil. Sonunda bu BEY'ler ya eski arka- daşlannı asıyor. ya olmadık kişile- ri asıyor, kendi mayasını ortaya çı- kanyor. Kıssadan hisse: Kimseye beylik vermeyin, herkes kendinin beyi ol- sun. Elinizl sakın vermeyin... Amanha, sakmbizimkilere eli- nizi vermeyin. Bizimkiler öy- le. hırsız öpermiş de bir iki dişin gi- dermiş cinsinden değil. Elinizi ver- diniz mi kolunuz da gider. Siz eli- nizi kolunuzu ararken bir de bakar- sınız ki cebiniz boşalmış. "Aman cebime ne oWu?"derken ceket gi- der, arkadan pantolon, etek gider. Don gömlek ortada kalırsınız san- mayın. Acele edip oralardan sıvış- mazsanız donunuz da gider. Onun için baştan söyleyelim elinizi verme- yin. Bizimkilerden biriyle karşılaşır- sanız hemen kendinizi iki adım ge- riye çekin. Ellerinizi arkanıza kaçı- nn. Öyle durup konuşun. Konuşur- ken sakın söz vermeyin. O da başı- nıza bela olur. Bizimkilerin bir de cin- li tayfası vardıt kı onlardan uzak durmanız da yetmez. Kendi yapaca- lannı uzaktan cinlerine de yaptınr- lar. Bir de bakarsınız ki cebiniz de boşalmış, cüzdanımz da uçmuş. Son- radan ah vah edip dolanmanm hiç faydası yoktur. Biz işte buracıkta söylüyoruz ki kimseye bir şeyinizi vermeyin. Hele de aklınızı, gönlünüzü kim- seciklere vermeyin. Onlan verince bakın neleroluyor, haftaya göreceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle