25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17HAZİRAN1997SAO 8 DIŞ HABERLER Eski ABD Kıbns Özel Temsilcisi Nelson Ledsky, Kıbns sorununun çözümüne ilişkin görüşlerini Cumhuriyet 'e açıkladı 6 Dayton süreci zaten gündemde'LEYLA TAVŞANOĞLU İSTANBUL - ABD'nın eski Kıbns Özel Temsilcisi Büyükelçi Nelson Ledsky,kendisi- nin üç yıl süreyle yaptığı bu göreve atanan es- ki ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Holbrooke'un Kıbns'ta bir çözüme vanlma- sı çalışmalannda çok başanlı olacağını söy- ledi. New York'ta 9 temmuzda KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenktaş'la Kıbns Rum Yö- netimi liden Glafkos Klerides'in BM Genel Sekreteri Kofi Anan'la yapacaklan görüşme- ierden olumlu sonuçlarbeklediğine işaret eden Ledsky, "Bosna'yla ilgili olarak vanian Da>- ton anlaşması benzeri bir anlaşmaya. Kıbns için de vanlabiHr" dedi. Ledsky aynca 1992'de BM Genel Sekreteri ButrosGaB'nin Kıbns ıçın "fildrler dizBTnın oluşturulmasında Dayton tûrü bir anlaşmanın amaçlandığını açıkladı. Ledsky, hafta sonunda îstanbul'da Türkiye Siyasal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfi (TÜSES) ile Amerikan Natıonal Democ- ratic Institute'un (NDI) ortaklaşa düzenledık- leri "PariamentoReformuveDemokratikSü- reç" adlı konferansına konuşmacı olarak ka- tıldı. Ledsky'yle. konferans sırasında yaptı- ğımız konuşma şöyie geçtı: -SizABD başkanlanndanGeorge Bush dö- neminde Kıbns Özel Temsiicisiydiniz. Kıb- ns'ta bugünkü dunımu. sizin özel temsilci ola- rak görv\ yaptığınız dönemle kıyasladığınız zaman ortaya nasıl bir tabk) çıkıyor? Bu son üç yılda Kıbns'ta işlerhiç de ıyi git- medi. Ben Kıbns Özel Temsilcisi görevini bı- raktığımda yıl I992"ydi. Benim değerlendir- meme göre 1992 çok önemlı biryıldı. Birke- re, BM Genel Sekreterliği. Kıbns'ta her ikı ta- rafin da katkısıyla bir "fîkirler dizisi" hazır- lamıştı. Bu fikırler dizisi. BM Güvenlik Kon- seyi tarafından onaylanmış, üstelik bir BM ski BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin fîkirler dizisinin Dayton anlaşması gibi iki özerk hûkümet ve bir ortak merkezi hükümet öngördüğünü belirten Ledsky, halefi Richard Holbrooke'un başanlı olacağına inamyor. A şın milliyetçi /\ engellemelere karşın . x l iki toplumun da Yunanistan'daki Yunanlılar ya da Türkiye'deki Türklerden farklı olduğunu belirten Ledsky, "Bence orada bir Kıbns kimliği var. Işte bu kimlik bir çözüm bulunmasını kolaylaştıracaktır" diyor. belgesi olarak da yayımlanrruştı. Bana göre 1992 yılmda hazırlanan o fîkirler dizisi Kıb- ns sorununa bulunacak bir çözümün temeli- ni oluşturuyordu. Hatta bugün de bir çözüm için temeldır. O zamandan beri Kıbns için hiçbir şey yapılmadı. Gerçek ve kalıcı bir an- laşma için hiçbir adım atılmadı. Bana göre 9 temmuzda Denktaş'la Klerides görüşmesin- de yenıden ıkı tarafı birbirinden ayıran somut konular akılcı bir bıçimde ele alınacaktır. Be- nim inancım, Kıbns'la ilgili temel konularda yıllar sonra yenıden somut görüşmelerin baş- layacağıdır. Umudum da bu görüşmelerin so- nunda bir anlaşmaya vanlmasıdır. - Peki, böyle bir anlaşmaya vanlabikceğin- den umutlu musunuz? Ben her ıkı tarafın da katkılanyla böyle bir anlaşmaya elbırliğiyle vanlacağından umut- luyum. Ben Kıbns Rum tarafının böyle bir an- laşmaya varmak ıstediğıni kesinlikle bılıyo- rum. Türk tarafı da böyle bir anlaşmayı isti- yor. Ankara'dayken Sayın Denktaş'la bir gö- rüşme yaptım. Her zamankı gibi karşı tarafın büyük zorluklar çıkardığını söylüyordu, ama çok ciddi olarak bir anlaşmaya varma fikn- nın kafasında olduğunu da sezdinyordu. Ama tabii bunun koşulu hakça. iki toplumlu, iki böl- geli bir çözüme ulaşılması. Ben Sayın Denk- taş'm birçözümü ıçtenlikle istediğine ınanı- yonım. BM'nin yeni genel sekreteriyle bu yaz Ne\v York'ta başlatılacak görüşmelerin sonunda bir anlaşmaya vanlacağmdan hıç kuşkum yok. ABD'nin Kıbns yeni Özel Temsilcisi Richard Holbrooke'un göreve başlamasıyla bırlikte de iki tarafı bir araya getırmek için çok etkın çalışmalar yapılacağma eminım. Böyle bir soruna hemen bir çözüm buluna- cağını söylemiyorum. Ama önümüzdeki >ıl Kıbns'la ilgili bir anlaşmanın çatılabileceği- nı düşünü>orum. Her ikı tarafın cıddi bir bi- çimde bir araya getinlmesı, bır anlaşmaya \a- nlmasmı sağlayacaktır. -Peki. Kıbns'ta Dayton türii bir anlaşma is- tcndiği bundan beş. altı ay önce çok sıklıkla ko- nuşulmuştu. Siz bu konuda ne diyeceksiniz? Dayton türü bir anlaşmadan ne kastettiği- nize bağlı. Dayion anlaşması Bosna'ya tek hükümet. iki topluma da ikı ayn yönetim sağ- ladı. Biz. 1992'de "fîkirlerdizJsTm oluşturur- ken bu tür bır anlaşmaya \anlmasını amaçlı- yorduk. Yani. iki toplumun da belli birözerk- lıği olacak. ama bunun üzerinde her iki top- lumun da eşıt olarak katılacağı bır merkezi hü- kümet bulunacaktı. Dayton anlaşmasından bunu kastediyorsanız. bence benzer bir anlaş- ma Kıbns için de bulunabilir. Bosna'yla Kıbns'ın ıkı farklı yer oldukla- nnı bılıyorum. Ama samimi düşüncem şu: Kıbrısh Türkler ve Rumlar, Bosna'dakı Sırplar ve Boşnaklardan çok daha fazla ken- dılenne uyan bır anlaşmaya vanrlar. Ben ikı toplumu. liderlerinı. halklannı çok iyi tanıyo- rum. Kıbnslı Türkler \e Rumlar gerçekten de biraradayaşayabılecek ikı toplum. Dışandan yardım Kıbns'ayararlı vegereklıdır. BM'nin çok ciddi ve yapıcı bır rolü olduğunu düşü- nüyorum. Zaten BM son 30 yıl Kıbns'ta çok önemli bır rol oynadı. Kesinlikle bu rolünü bı- rakmamalı. tki toplumu bir araya getırmek için yapıcı bir etkısı olacaktır. Bu bağlamda ABD'nin. Avrupa ülkelerinin de önemli rol- ler üstlenebıleceklerini düşünüyorum. İyi nı- yetle sorunlann üstesinden gelinebılecektir. - Jyi niyet dediniz, ama Kıbns'ta hem Rum hem de Türk tarafinda sizceçok ciddi aşın mfl- liyetçi bir egilim yok mu? Olabılır. ama her iki toplum da Yunanis- tan'daki Yunanlılar ya da Türkiye"deki Türk- lerden farklı. Bence orada bir Kıbns kimliği var. Belki bu tngiliz sömürgecılığı. lngiliz eğitiminden kaynaklanıyor. Işte. bu Kıbnslı kimliği her ikı toplumun bır arada bır çözüm bulmasını kolaylaştıracaktır. Bu gerçek son 30 yıldır bastınldı. Kıbns- lılar. çok fazla hayal kınklıklanna uğradıkla- n ıçın de bunu dile getirmekten korktular. -Bazıçevrelerde bu çözümsüzdurumun Kıb- ns için çözüm olduğuna inaruyor. hatta bunu istiyorlar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu görüşleri biliyorum. Otûz yıl böyle bir durumda yaşayanlar önce buna alışıyor, hat- ta rahatlıyorlar. Ama bu, doğal olmayan bir durum. Sanıyorum. sorunla ilgili bütün taraf- lar bunu anlıyor. Kıbns ufak. coğrafı. ekonomik kimliğe sa- hip bır ada. Ikı toplum da suyu. elektriği pay- laşmak zorunda. Kıbns'ın tek bir tanm sıste- mı var. Kıbns bır tane. iki tane değil. Insan- lar otuzyıldabu çözümsüz durumaalışmışola- bilir. Ama bu durum istikrarlı değil ve kalıcı da olamaz. Orada yeni bır şey mutlaka olacak- tır. Dolayısıyla. BM'nin yapması gereken şey, bu yeni olay ortaya çıktığı zaman banşçı ve iki toplumu bır araya getıren kalıcı bir oluşum olmasını güvenceye almaktır. Kıbns'ta belki gevşek bır federasyon, bel- ki bir konfederasyon kurulacaktır. Ama bu- nun. her iki toplumu bir araya getiren bir olu- şum olması gerekmektedır. -Çanşma çözümünün (Conflkt resolution) Kıbns'ta uygulanabileceğini düşünüyor mu- sunuz? Her iki toplumdan gruplann elden geldiğin- ce sık bir araya getirilmeleri konusunu en çok savunanlardan bırisı de benim. Bunun, daha ıyi bır çözüm getıreceğıni değil. bir çözümün yürümesıni sağlayacağını düşünüyorum. Bu, bir çözüm olduğu takdirde iki toplumun da- ha ıy i bir arada yaşamalannı sağlayacağma gü- venıyorum. O nedenle de Kıbnslı Türk ve Rumlan mümkün olduğunca daha çok aynı konferanslarda. aynı toplantılarda buluştur- malıyız. PRİMAKOV'DAJN TÜRKİYE'YE TEHDİT GİBİ UYARI Rıısya S-3OOlerde kararh Dış Haberler Servisi - Rusya Dı- şişleri Bakanı Yevgeni Primakov. Kıbns Rum kesimıne S-300 füzele- rinin satışının yapılan anlaşma çer- çevesinde gerçekleşeceğini açıkla- dı. Satışın ancak adanın tamamen si- lahsızlandınlması halinde durduru- lacağını belirten Primakov, Türki- ye'yi de sert bir dille uyardı. Primakov. Kıbns Rum kesimi Dı- şişleri Bakanı Yannis Kasulides ile Moskova'da yaptığı görüşmenin ar- dından yaptığı açıklamada. "Bu sa- vunma silahları anlaşmaya uygun olarak teslim edilecektir" dedı. Türkiye. geçen ocak aymda Rus- ya'nın Kıbns Rum kesimine S-300 füzelerinin satışını öngören anlaş- maya sert tepki göstermiş. gerekırse askeri müdahalede bulunacağrnı açık- lamıştı. Primakov, Türkiye'den ge- len bu sert uyanyla ilgili olarak "Ta- rihten biliyoruz ki tehditler ile bun- lan gerçekleştinne arasında uzun bir mesafe vardır. Bu arayı kapatma>ı düşünmeyelinı bile" dedı. Kıbns Rum kesıminın S-300 fuze-. lerinin satın alımı konusunda geri adım atmaya niyeti olmadığını açık- layan Kasulides de "Hiç kimse Kıb- ns'ın (Rum kesimi) bir savıınma sis- temine ihriyacı olduğu gerçeğini red- dedemez" dedi. Rusya'nın füze satışının durdurul- ması için tek geçerli şartın. adanın ta- mamen silahtan anndınlması oldu- ğunu belirten Primakov. "Rusya,Kıb- • Rusya Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin füze uyansıyla ilgili olarak, "Tehditlerle bunlan gerçekleştirmek arasında uzun bir yol var. Arayı kapatmayı düşünmeyelim bile" dedi. ns'ui silahsı/landınlarak, adaya ço- kuluslu gücün yerleştirilmesi görü- şünii desteklemektedir" dedı. Pnmako\. 9 temmuzda Birleşmiş Milletlerhimayesinde. KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş ile Güney Kıbns Rum Yönetimı lideri Glafkos Klerides arasında yapılması planla- nan görüşmeleri memnuniyetle kar- şıladıklannı söyledi. Pnmakov. Rusya'nın Kıbns soru- nunun banşçıl yollardan çözülmesi taraftan olduğunu ifade etti. (1071-2040) Anadolu'daki hayatımız sadece 969 yıl mı olmalı? Hırvat seçimleriııi Tıuljıııaıı kazandıD«ş HaberierServisi - Hırvatı stan 'da ya- pılan başkanlık seçimlenni Devlet Başka- nı Franyo Tudjman kazandı. Seçimlerin kısmı sonuçlannagöre. Dev- let Başkanı Franjo Tudjman oylann yüz- de 59.09'unu aldı. Seçim komisyonundan yapılan açıklamada. Tudjman'ın komü- nist rakibi Zdra\koTomaçoylann yüzde 22.82'sini, liberal rakibi \lâdo Gotovac ise yüzde 18.09'unu aldı. Seçimlere katı- lımın yüzde 56.2 olduğu açıklandı. Devlet Başkanı Tudjman yaptığı açık- lamada. -Sonuçlar beklediğim gibi olmuş- tur" dedi. Hırvatistan'da yapılan başkan- lık seçimlerinde. Devlet Başkanı Franjo Tudjman'ın oylann çoğunluğunu kazan- ması. Belgrad'da kayıtsızlıkla karşılandı. Belgrad radyo ve tele\ızyonunun, seçi- mın kısmi sonuçlanna göre Dev let Başka- nı Tudjman'ın oylann yüzde 59.09'unu aldığına ilişkin haberi her hangi biryorum getirmeden kısaca verdiği gözlendi. IŞBASIN Türk Ordusu darbeyle yüz yüze Türkiye'de ordu- Refah çekışmesi, askeri, siyasi arenaya itiyor. 1923 yılındanben Batı modelını benimsemiş olan Türkiye'de. var olan demokratik kurumlara, gelişen sivil topluma ve dınamik özel sektöre karşın. bir kriz söz konusu olduğunda. oyunun ıplerinı çeken yine askerler oluyor Hem de yönetimı 14 yıldan beri sivıllenn elıne bırakmış olmalanna karşın. Ülke çapında ise l960"ta 1971'de ve 1980'de olanlann benzen "darbe" söylentileri gıderek yoğunlaşıyor. "Kemalist mirasın bekçisT rolünü üstlen'en \e politikaya Mıllı Güvenlik Kurulu'nun gerisinden katılan ordu. bugün Türkiye'nin üçüncü büyük ekonomik gücü konumunda. De\ let bütçesınden en büyük payı alan ordu U995'te yüzde 11), otomotiv, ınşaatve finans sektöründeki girişımleri ile gerçek bir holdinge dönüşmüş durumda. Ülkenin ıçınde bulunduğu bu kaosta. laik yazılı basın "darbe" soylentilerini körükleyen haberlere \e vorumlara \er venrken. asker sessız mesajlar vererek endışe ile durumu ızlemeyi "şündiBk" sürdürüyor. Türk komutanlar cumhuriyetın değerlerinı komma adına sıvıl yaşama bugün müdahale ediyorlar. ancak, !980'lı yıllarda devlet okullannda din derslerini zorunlu hale getıren. imam- hatıp diplomalılanna kamu ^ kunıluşlannda çalışma hakkı tanıyanın aynı ordu olduğunu unutmamak gerekiyor. Bugünkü ordu. Atatürk döneminin ordusu ile asla aynı değil. Bir kere ordunun içine sızmaya çalışan ırtıca bıle askerin artık homojen bir bütün olmadığını kanıtlamaya yetiyor. Bunun yanı sıra ordu politik projeler üretmekte de yetersiz kalıyor. Sonuç olarak. Türkiye'nin gereksımmı. eğer yeni bir Atatürk ise. bu lider ne ordu taburlan içinden ne şimdiki siyasi tablodan ne de Refah saflanndan çıkacaktır. Yeni bir Atatürk ancak Türkiye'nin gerçek zenginlıği olan sivil toplumun içinden çıkabilir. (12 Haâran 1997) 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Giinii. Çok değil. yakın bir gelecekte Türkiye çöl olacak. Sadece 43 yıl sonra Türkiye'nin çö! olacağı NASA raporlarıyla kanıtlanıyor. Verimsizleşen tarım alanları, yok olan meralar. akıp giden canlı toprak... Türkiye her yıl en az 1 milyar 400 milyon ton canlı toprak kaybediyor. Acil önlemler alınmazsa hızla açfık sınırırta yaklaşıyoruz. Bu durumu görmezlikten gelmeyin. Neleryapabileceğinizi öğrenmek için TEMAya katılın, destek verin. Toprağınıza. ülkenize sahip çıkın. Üzerinize vazife olmayan işlere karışın. CmırCııiKn S.A. V - Kl.-k I): lil t ı ı ı U k n : JJ.tr.'»,ı ll.-vı;ı\.> Vlklrtv KANAL 6'DA HER 5ALI 18:10 HUGO 19:00 KANAL 6 ANA HABER 19:50 ALTINA HUCUM 21:10 MORENO İLE HARİKA MASALLAR 22:30 TOP SECRET TÜRKİYE EKRANI Türkiye ve Batılı dostlannın ikilemi yönetime el koymayacağını söylemek. onun zaten yönetimde olduğunu görmemektır Francois Mitterrand'ın DeGaulle Fransası içm dediğı gibi, daımı bir darbe zaten mevcuttur. Çözüm. kısır çekışmeleri \e yolsuzlukianyla Erbakan'ı güçlendıren siyasi partilerdedir. Ancak Batı da yardımcı olabilir. Türkıye'ye askeri yaptınm tehditleri. ülkenin stratejik önemi göz önüne alındığmda güvenılır ve tavsıye edilecek gibi değil. Batılı liderler. Türk Ordusu'na asken müdahalenin sorunlan çözmeyeceği gibi durumun daha da kötüleşmesıne yol açacağını anımsatmalıdır. Ikıncısi Batı. bilhassa Avrupa Birliği (AB) Türkıye'ye karşı daha olumlu bir tavır sergilemelidir. AB özellıkle dini farklılığı yüzünden Avrupa'nın dışında tutulması gibi hiçbir işe yaramayan ve aşağılayıcı fikırlerden de vazgeçmelidır. En önemlısi, Batılı ülkeler Türkiye'deki ekonomik reformlan ve dünya ekonomisı ile bütünleşme çabasını desteklemeye devam etmelidirler. Diğer ülkelerde de olduğu gibi. Türkiye'nin hızla büyüyen ekonomisi. zamanla orta sınıfın refah düzeyinin arrmasına, aşın uçtaki partilerin güç kaybetmesine. askerin sıvillerindenetimine geçmesine yol açacağı gibi daha istikrarlı ve çoğulcu demokrasinın büyümesine de önayak olacaktır. (14.06.1997) PMBpH.Gordon- Lluslararası Slratejık Çahşmalar Enstitüsü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle