Katalog

[-31MAYIS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER çûtegre *nuhabere sistemi • \NKARA (Cımhuriyet Bürosu) - Tirk Sılahlı K.u\-vetleri (TSIC). dünyada sadece AED ordusunda bulunan enson teknoloji "entegre mıhabere sistemi "ni uynılamaya koydu. "TSK enegre muhabere sisEmi'" (TAFICS)projesi ve 5u kapsamda kulanılmasına başlarulan "gjrüntülü telefon, tele- vidîo konferans ve bilrisayar tabanlı göıüntülü telefon" sisıemleri ile "entegre konuta kontrol aracı" (MEKA), Genelkurmay Baıkanlığı Karargâhı'nda düjenlenen brifingle basna tanırıldı. Gökdemip'den arabuluculuk teklifi • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Afganistan'da yönetime el ko>an Taleban kuvvetlerinden kacarak, Ankara'ya gelen Ozbek general Raşid Dostum dün DYP Kaysen Milletvekili Ay\az Gökdemir'le 1.5 saat görüştü. Gökdemir, Dostum'un, general Abdül Melik Pehlivan ile arabulucuk yapılması için Türkiye'den yardım istediğini bildirdi. Gökdemir, bu konuda kendisinin yardıma hazır olduğunu belirtti. Savaş yanlış • NK 'a dava adreseş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Çorum Milletvekili ve TBMM Başkanvekili .Yasın Hatiboğlu, Yargıtay .Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş aleyhinde açtıklan ceza ve tazminat davalannı önceden tartışmadıkJannı bu nedenle yanlış adrese başvurunun yapılmış olabileceğini söyledi. Sayıştay'ın kuruluş yıldönümü nedeniyle Devlet Konukevi'nde önceki gece verilen kolcteyle katılan Hatiboğlu, gazetecilerin, RP'nin davayı hukuk genel kurulu yerine Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığinı belirtmesi üzerine, "Bilmiyorum, yanlış adrese açılmış olabilir. Çünkü davayı açmadan önce kendi aramızda tartışmadık" dedi. 16Mart magdurları • Istanbul Haber Servisi - 16 Mart katlıamı davasının avukatlan. pazartesi günü tstanbul DGM'de başlayacak Susurluk Davası'nda müdahil olarak katılmak için başvuruda bulundtılar. Avukatlar, iki olayın faillerinin arasında ortak isimler bulunduğunu dikkat çekerek katliamın mağdurlannın pazartesi günü müdahil olarak bulunması gerektiğini ifade ettiler. Pakistan'a protesto • Istanbul Haber Servisi - Bir grup Doğu Türkistanlı. Pakistan'a sığınan 13 Türkistanlınrn Çin'e teslim edildiği gerekçesiyle, Pakistan'ın Istanbul Başkonsolosluğu'na siyah çelenk bıraktı. Konsolosluğun önünde .Doğu Türkistan Gençlik JMatformu adına yapılan "açıklamada, Pakistan'a sığınan 13 Doğu Türkistanlınrn Çin Halk Cumhuriyeti'ne iade edildiği ve bu kişilerin Çin'de kurşuna dizilerek öldürüldüğü savunuldu. Açıklama • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Korur Fincancı, yaptığı yazılı açıklamada, 23, 24, 25 mayıs tarihli sayılanmızda; ÖDP'nin Sultanahmet Meydanf nda düzenlediği mitingi destekleyen kuruluşlar arasında Istanbul Tabip Odası'nın adının yer aldıgı belirtilerek, "Tabip Odası, emeğin, temel hak ve özgürlüklerin yarunda olduğu. ancak adı geçen mitingin kurum olarak desteklenmesi yönünde odamızın yetkili ve resmi kurullannda alınmış bir karan yoktur" denildi. Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda soruşturmanm savsaklandığma dikkat çekildi 'Tahrifatçı poHsler korundu'AYŞESAYIN ANKARA - Rapor yazım aşaması- na gelen TBMM Uğur Mumcu Cina- yetini Araştırma Komisyonu, hazırla- dığı taslak raporda, Mumcu için ge- rekli koruma önlemleri almayan, so- ruşturmada ihmali görülen Ankara DGM, Ankara Valiliği ve Ankara Em- niyet Müdürlüğü'nün hizmet kusuru işlediği sonucuna \ardi. Komisyon ra- porunda, eski Içişleri Bakanı ve DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın, Ankara Emniyet Müdürü iken "Mum- cu'yu resen koruduğu" ıfadesınin de yalan olduğunu ortaya koydu. Rapor- da, Mumcu cinayeti ile bağlantılı ola- bileceği için sorgulanan Islami Hare- ket Örgütü elemanlan Mehmet AJi Şe- ker ve Aynan Usta'nın ıfade tutanak- lannı tahrif eden polislerin korunma- ya çalışılması dikkat çekti. Soruştur- manın genişletilmesi istenen raporda. sadece "sağterör.irticaiörgüner'' üze- rinde yoğunlaşmanın yeterh olmayaca- ğı vurgulandı. Taslak raporda, soruşturmanın sav- saklandığına dikkat çekildi. Raporda. soruşturmayı savsaklamaya. Ankara DGM Savcısı Ülkü Coşkun'un. "Mumcu'nun telefonla konuştuğu nu- maralan PTT'dcn sormanın akıllanna gelmediğini, bu konuda da önemli bir tespirJerinin olmadığından araştırma yapmadıklan" ıfadesı de örnek göste- rildi. Istihbaratbirimlerininkoordınas- yonsuzluğu nedeniyle Mumcu cinaye- ti öncesinde hiçbir istihbarat bulunma- dığma dikkat çekilen raporda. komis- yon taslak raporunun en çarpıcı bö- lümlerinden bırini Ağar'm "koruma yalanı" oluşturdu. Ağar'm komısyona verdiği ifadede, "Mumcu'nun koru- ma talebi bulunmadığu kendisinin An- kara İl Emniyet Müdürü iken Mum- cu'yu resen istegi dışında koruduğu" görüşlenni aktardığma dikkat çekile- rek. dönemm Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'ın ise bu iddiayı "Olay mahaüinde Ankara Yalisi Erdoğan Şa- hinoğlu, Mumcu'nun korunup korun- raadığı sorusuna net bir cevap vereme- miştir" sözleriyle çürüttügüne dikkat çekildi. Raporun sonuç ve önenler bö- lümünde özetle şunlar kaydedildi: - Mumcu cinayetinin belgeleri de- ğerlendirildiğinde failin yakalanama- dığı, tslami Hareket üzerinde durul- masına rağmen sonuç alınamadığı. bu sebeple Ankara DGM Savcılığı'nda derdest halde bulunduğu incelenmiştir. İstihbarat birimleri tüm ihtimallerin şu durumda aynı şekilde araştınlması ge- rektiğini açıklamaktadır. Ülkemizde isrihbaratın koordineli çalışmadığı ka- naat ve sonucuna vanlmıştır. - tslami Hareket operasyon gözaltı tutanaklannın tahrifatı, cinayet ile bağlantısım şaibeli hale getirmiştir. Konu Ankara DGM savcısınca ince- lenmesine rağmen, zamanın Emniyet Müdürü'nün (Necdet Menzir) açıkla- malan, Emniyet Genel Müdürlüğü ve bakanlığı by-pass ederek Başbakan'a verdiği bilgilere istmaden basında çı- kan DGM savcılannın incelemeleri ve sonuçta tslami Hareket'in suçlanması- nın yapılamaması bu konuda birçok soru işareti bırakmıştır. Menzir'in tu- tanak tahrifatını açıklaması gerekmek- tedir. Tutanak tahrifatı yoksa, tslami Hareket elemanlanndan Mehmet Ali Şeker ve Ayhan Usta'nın tanıklığını yapan ve yaptıranlann maksadı nedir? Tahrifat olayuım Mumcu olayı ile bağ- lantıh bir örtbas etme maksadına yö- nelik olması mümkün degildir. Aynca bu operasyonda, görev alan onlarca po- lis memuru tanıktır. Tahrifatm önem- senecek bir delil karartma işlemi düze- yinde olması durumunda Ankara DGM sa\cısı dışında Istanbul DGM savcısının olayı ciddı bulup inceleyıp gereğini yapması gerekirdı. Tutanakla- nn ılla kasten tahrifedildiği tezi ile yo- la çıkarsak, suçlayacağımız tüm polis teşkilatı olacaktır. - Ertürk Yöndem'in sundugu Perde Arkası programı Ankara DGM savcı- sının yazılı müdahalesine rağmen ya- yınlanmıştır. Bu soruşturmayı zora koşmuştur. delilin karartılmasını sağ- lamıştır. Bu konuda bırincı sorumlu olan DGM Başsavcısı Nusret Demiral hiçbir soruşturma ve dava açmamıştır. Komısyonumuza gizli bir soruşturma hakkında bilgi vermekten şu anda görevli ve yetkili olmadığı halde bugün bile kaçınan Demiral'ın yetkili olduğu dönemde bu yayına müdahale etmemesi oldukça dikkat çekıci bir çelişkidir. - Türkıye'dekı muhakeme mev- zuatında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda hâkımın reddı müessesesi olduğu halde savcının reddı hukuken mümkün değıldir. Mumcu'nun sağ- lığında makalelennde eleştırdiği Demiral, cinayet sonrası. cınayetin soruşturulmasında yetkili DGM Baş- savcısı olarak görevli olmuştur. Ev- veliyatındaki gelişmeler sebebıyle cinayet sonrası Mumcu aılesi ile Nus- ret Demiral arasında küçüm- senemeyecek ihtilaflar me\dana gel- miştir. Bu soruşturma ile başsavcı tarafından görev taksimi yapılan DGM Savcısı Ülkü Coşkun ile de aynı şekil- de itilaflar meydana gelmıştir. Dava açılamadığı ya da açılmadığı için de hâkım veya mahkemeye itiraz hukuki hale gelememıştir. Seçim yasası pazarlığı Partiler ittifak arayışına sıcak bakıyor • Erken seçimin gündeme gelmesiyle partiler ittifak için temkinli hareket ediyorlar. ANAP, CHP, DSP ve BBP ülke barajının düşürülmesini isterken, DYP barajm korunmasından yana tavır koyuyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Erken seçi- min gündeme gelmesiy- le birlikte seçim yasası pazarhklan yoğunlaştı. Seçim ıttıfakına tüm par- tiler sıcak bakarken. ku- lislerdeDYP-BBPyada RP-BBP, CHP-ODP- HADEP-Banş Partisi, ANAP-DTP ittifakma dönük beklentiler yay- gınlaştı. Clkenin seçim atmos- ferine girmesi n«deniy- le, seçim yasası değişik- liği tartışmalan da yeni- den başladı. ANAP ve DYP, iki tur- lu seçim sistemine sıcak bakmasına karşın sol partilerin itirazı ve geniş kapsamlı bir seçim yasa- sı değişikliğinin kısa sü- rede gerçekleşmeyeceği için ittifaklara izin veri- len düzenlemeyle yetini- lebileceği belirtildi. ANAP, ülke barajının bi- raz aşağı çekilebilmesine yanaşırken, DYP barajın korunmasından yana ta- vır koydu. RP de seçim yasasında çok kapsamlı bir değışikliğin olası gö- rünmediği görüşünde. RP kurmaylan, ülke ba- rajının makul bir düzeye çekilebileceğini savu- nurken, il barajlannın da yükseltilebilecegini söy- lediler. DSP ve CHP ülke ba- rajının düşürülmesini is- terken, ittifak konusun- da farklı tavırlar içine girdıler. DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit, itti- faklara kapısını kapattı. CHP'de ise ÖDP-HA- DEP ve Banş Partisi ile ittifak tartışılmaya baş- landı. CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal bu ko- nulann henüz yetkili ku- rullarda tartışılmadığını, ancak ittıfaklann zaten "hülle" yoluyla gerçek- leştirildığıni sövledi. CHP içinde, bazı millet- vekillerinin HADEP ile ittifaka sıcak bakmadık- lan bildirildi. CHP Istanbul Millet- vekili Ercan Karakaş. "Son dönemde partimize dönük ilgi arttı. Ancak erken seçimde herhangi bir sol partinin tek başı- na çoğunluk elde etmesi kolav değü. Sol seçim irri- fakı yapmalT dedi. Ka- rakaş, DSPh Mümtaz Sojsal'ın "solda güçbir- liği protokolü" önensinin de yerinde olduğunu sövledi. BEN DE ÇİZDtM ZAFER TEMOÇİN Tansu Çiller Haklıdjr/. fyEMN GÖNPEMİHlgSon Sakantar Kurulu -toplar>t«sınela/ Çi||ef/ in gaşbakanlıj anlaşnazlıK çıkırca/AbcMlah &0\ ur> Öncrisiyle/sorunon &Û&AY F A U <fÖzüml©rvr»esi*'kararı aiındıBunurv üzerıne/Tönr* Bakenı'ndan ahren bır b^day baçaŞtyla TansuÇı'ller fala başlaoİL..-Erb8kan'm Anrtkabir deft rini irvttajarkcp döktüğü terin iki ka-fcı kadar ıslandtoı 5dakikahk -fal d B f T J Ç ' te karara • Topldrrtısonra- smda €r bakantarafından yarakları çekılcrv Abdyllah gündemirt Binnci sırâfema oburuverâi...başloalontık sorunon'ü Baykal, Tekstil İşçileri Sendikası kongresinde konustu 6 Solseçimlevebniik içinde katdmah' tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hükümetin gidicı ol- duğunu belirterek hemen seçime gitmek gibi bır ta- leplerinın bulunmadığını söyledi. Temiz toplumu gerçekleştirmek için taraf- sız kalmanın dogru olmadı- ğını belirten Baykal, mer- kez sağuı RP ile mücadele- de başanlı olamayacağını kaydetti. Tekstil İşçileri 8. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Baykal, temiz toplumu ger- çekleştirmek ısteyenlerin Meclis'te dokunulmazlık zırhmı kaldıracak ağırlığı oluşturma zorunluluğuna dikkat çekerek •'Gün taraf- C H P P a r t i M<*M üyesi ressam B e d r i B a j k a m d ü n a k ? a ı n S i b e J Yağcı Oe evlendi. Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'ın kıydığı nikâhta Bedri Baykam'ırı şahitliğini CHP lideri Deniz Baykal yapb. Nikâh törenine çok sayida işadamı ye sanatçının yanı sıra CHP'li Istanbul millefvekilleri, İl Başkanı Meh- met AHÖzpolat'lailyönetidleridekatıldı.(Fotoğraf: KADER TLGLA) sız olma günü değil, tam tersine ta- raf olmak zorunludur" dedi. Radıkal sağın yarattığı tehdidı merkez sağın ortadan kaldıramaya- cağını belirten Bay kal, ilkelı bir so- lun yaratılması gerektiğine işaret etti. Baykal, "RPgerçeği> ı arveor- tada duru>«r. Önemli olan onu. cir- mi kadar yer yakabilecek duruma getirraektir'' diye konuşru. Baykal. solun birlik ve bü- tünlük içinde seçımlere ka- tılması gerekliliğinı de vur- guladı. Kongrede yaptığı konuş- madan sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan CHP lideri Baykal, Türkiye'nin seçimlerden 1.5 yıl sonra yenıden seçim karan almak durumunda kalmasının ü- zücü olduğunu söyledi. Öncelikle parlamentodan yeni bir hükümet kurmak için çalışmak gerektiğine işaret eden Baykal. "Bizim Türldye hemen seçime git- sin diye bir talebimiz yok- tur"dedi. Seçimin temel ha- zırlıklardan sonra yapılma- sı gerektiğini belirten Deniz Bay- kal. baskın seçime karşı çıkacakla- nnı söyledi. ÖRÜŞI GÜLDAL OKUDUCU Kolları Genel Başkanı) Türkiye'yi bir çıkmaz yola sürüklemek isteyenlerin her gün biraz daha çıkmaza sap- lanışlannı izliyoruz. Hükümet, Türkiye'nin var olan sorunla- nna biryenisini ekleyerek, te- okratik devlet özlemlerini besleyerek sona doğru koş- makta! Ekonomiden siyasete, ah- laktan adalete, yaşamın her alanında işgal, haksızlık ve terör kurumlaşırken, cumhu- riyetin değerlerinin ve kurum- lannın yıpratılmaya çalışılma- sı temel bir politikaya dönüş- müş durumda. Hukuku ve yasaları çetele- re teslim etmede, Susur- luk'un üstünü örtmede, Ma- nisa'da 13-14 yaşındaki ço- cuklara işkence yapmada gösterilen yüreklilik ve karar- lılık, Türkiye'nin sorunlarını çözmede kullanılabilseydi ül- kemiz kuşkusuz bugün bam- başka noktalarda olurdu. Türkiye'de yaşayan 7 kişi- den biri aç. Halkın yüzde 4O'ı Refah Elini ve Dilini Kadınlann Üzerinden Çek! yoksulluk sınınnda yaşamak- ta. Iç banşın kanaması, göç. enflasyon, işsizlik ve gelir da- ğılımındaki adaletsizlik derin sosyal patlamalara neden olabilecek boyutlarda. Göre- vi bu sorunların üstesinden gelmek olan hükümet ise dikkatlerinı laik, demokratik cumhuriyete saldırıya yön- lendirmiş. Gücünü ve enerji- sini ülkenin kadınlarını ezme- ye ve susturmaya yönlendir- miş. 11 aydırişbaşındaki bu hü- kümet, Refah'ın sözcüleri, yetkilileri inanılmaz bir ay- mazlıkla, gafletle, dalaletle konuşuyorlar. Laik cumhuri- yete ve laik cumhuriyetin ka- dınlarına hakaretler yağdırı- yorlar. Dün Ankara'da laiklik, demokrasi, aydınlık Türkiye diyen kadınları "fahişe" ilan eden anlayış, bugün de cum- huriyetin kadınlanna "kadın hakları diye meydanlara çı- kan kahpeler" diyebilmekte. Toplumun bütünlüğüne, or- tak değeryargılarına, kadını- na yönelik saldırı politikaları- nın bir topyekûn dirençle kar- şılaşması ise artık kaçınıl- maz. Refah Partisi'ne, sözcüle- rine ve Şevki Yılmaz'a dur diyoruz. Oynarken çulunuzu yırtıyorsunuz. Türkiye'yi taşı- dığınız bıçak sırtı noktada varlığımızı tehdit eden duru- şunuzun sonuna geldiniz. Kadını aşağılayan, ikinci sınıf gören, sosyal ve kamusal ya- şamın dışına, evin duvarları arasına sıkıştırmayı hedefle- yen politikalarınız rflas etti. Refah elini, dilini kadınlann üzerinden çek! Laik demok- ratik cumhuriyeti yıkmak amacıyla bize, namusumuza yönelttiğin saldırılardan vaz- geç. Refah Partisi'nin hanım komisyonları "Kadınlan so- kağa döken kahpeler" sö- zünden hiç mi etkilenmiyor- sunuz? Bütün Türkiye biliyor ki, siz de sokaklardasınız. Toplumun yansı olan kadın- lara partinizin yönelttiği saldı- nlar sizi hiç düşündürmüyor mu? Bu saldırgan gidişe ha- yır" demek için ne bekliyor- sunuz? Biz siyasi mücadelede, ay- dınlık Türkiye mücadelesin- de var olan kadınlar, demok- ratik kitle örgütlerindeki ka- dınlar ve sadece laik, de- mokratik bir ülkede yaşamak isteyen kadınlar olarak so- rumluluklanmızı biliyoruz. Si- zi durdurmak bizim görevi- miz. Ayrıca kendini rejimin güvencesi olarak sunup, po- litikalannızın ortağı olan Tan- su Çiller'i de uyarmak ve durdurmak bizim görevimız. Görevlerimizi yerine getire- ceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bugün artık yüzünü Ata- tûrk aydınlığına ve çağdaşlı- ğa dönmüş bütün kadınlar, bize dayatılanlara açık bir si- yasal cevap verme kararlılığı- nı taşıyoruz. Önümüzdeki günler bu kararlılığın yansı- masına sahne olacaktır. CHP Kadın Kollan olarak, üstüne düşen gölgeyi kaldırması için parlamentoyu göreve çağın- yoruz.Toplumumuzu, kadın- lanmızı ülkemize ve yaşamı- mıza sahip çıkmaya çağırı- yoruz. REFAHYOL'u Uğurlama Mitingi Yılmaz5 hükümet ortaklannı kaçak ilan etti DÜRDANE KOCAOĞLL YALOVA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılnıaz. partisinin Yalova'da düzen- lediği "REFAHYOL'u Uğurlama Mitingi"nde 11 aylık iktidann ardından er- ken seçimi konuşmaya başlayan hükümet ortakla- nnı kaçak ilan etti. Yılmaz, en çok seçim isteyen kişi- nin kendisi olduğunu be- lirterek, "Nüfus sayımı ve gerekli düzenlemeleri 1 haftada yapsınlar. bir haf- ta sonra, bir av da >apsınlar bir ay sonra, 6 a> da yapsın- lar 6 a> sonra seçime gide- lim" dedi. Yalova'da düzenlenen "REE^HYOL'u L'ğuriama Mitingi''ne eşı Bema Yü- maz ve çok sayıda millet- vekiliyle katılan Mesut Yılmaz, yaklaşık 15 bin yurttaşa hitap etti. Yıl- maz'ın konuşmasından önce Emrahın konserini dinleyen kalabalığın coş- kulu olduğu gözlenirken. sürekli olarak "Hükümet istife" sloganlan atıldı. Yılmaz, konuşmasına, "Türkiye'yi gömüldüğü karanlıktan kurtarmak, raymdan çıkmış olan de- mokrasivi rayına oturt- mak, kanlı çetelerden he- sap sormak, siyasetten >a- lanı. haramı koMtıak için 11 aydır milletin başına be- la olan REFAHYOL hükii- metinden kurtulmak için sizden destek istemeye, bu hükümete güle güle deme- ye geldik" diye başladı. Yılmaz. hükümetin bir da- ha gelmemek üzere gide- ceğini savunarak. Başba- kan Necmettin Erbakan ve yardımcısı Tansu ÇUler'i sert bir dille eleştirdi. Sü- rekli olarak uyumlu olduk- lannı söyleyen hükümet ortaklannın şimdi erken seçimi konuşmaya başla- dıklanna dikkat çeken Yıl- maz. sözlerini şöyle sür- dürdü "4 > ülık iktidann sonun- da erken seçime gittim di- >e bana kaçak dediler. Ama daha 11 ay geçmeden erken seçimi konuşmaya başjadı- lar. Asıl kaçak bunlar. Er- ken seçim isteğini iik sö> le- yen benim. En çok seçim is- teyen kişi benim ve ANAP'tır. Nüfus sa>ımı, gerekli düzenlemeler bir hafta içinde vapılsın. bir hafta sonra seçime gidelim. 1 ayda vapılsın. 1 a> sonra. 6 ayda yapüsın 6 a\ sonra seçime gidelim. Ama seçim zamanı geldiğinde hangi yüzle sizden o\ isteyecek- İer? Çeteleri örttükleri. ABD'deki mallannın hesa- bını veremedikleri, inanan- inanma>an aynmı \aparak vatandaşlan birbirine dü- şürdükleri, çöl çadırında Kaddafi denen adamın ha- karetlerini içlerine sindir- dikleri için mi oy isteyecek- ler?" 'Erbakan mağdur ANAP lideri, Başbakan Erbakan'ın mazlum ve mağdur olmadığını söyle- di. Yılmaz. Erbakan'ın or- dunun arkasına sığınarak kendısinı mazlum ve mağ- dur gösteremeyeceğini kaydederek, "Asd. demok- rasinin üzerine TSK'nin gölgesini düşürdüğü için Erbakan iki kan suçludur" dedi. ANAP \e DYP'nin birleşerek istikran sağla- masının önündeki tek en- gelin Tansu Çiller olduğu- nu belirten Yılmaz, DYP milletvekillerine Çiller'i yalnız bırakmalan çağ- nsında bulundu. Eski Bayburt vali yardımcısı Meral Akşener'e tazminat davası EVtNGÖKTAŞ ANKARA - tdari yargı kararlannı uygulamamakla ünlenen Içişleri Bakanı Me- ral Akşener hakkında ilk kez bir tazminat davası açıl- dı. Eski Bayburt Vali Yar- dımcısı Saim Sezen, hak- kında Danıştay'ca verilen yürürmeyi durdurma kara- nnı uygulamadığı gerekçe- siyle Içişleri Bakanı Akşe- ner hakkında 500 milyon li- ralık manevi tazminat dava- sı açtı. Sezen'in a\ııkan Ke- nan Coşar. müvekkilinin Bayburt Vali Yardımcısı olarak görev yaparken 4 Eylül 1996 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan ka- rarname ile bu görevinden alınarak, Kilis Vali Y'ardım- cılığı görevine atandığını belirtti. Müvekkilinin "müşterek karamame" olarak adlandınlan kararna- mede yer alan atamanm ip- tali için Danıştay'a dava aç- tığını belirten Coşar, "Mü- vekkflim kıdemine, başan- sına göre atanması gereken bir üst göre\e atanmayarak. bir ah görev olan Kitis N'ali Yardımcılığı'na atanmtşür. Kilis Vali Yardımcılığı. be- lirtilen yönetmelik açısın- dan 3. sınıfbir görevdir. O> - sa Id, müvekkilinıin doğal hakkı olan 2. sınıf bir göre- ve atanması gerekirdi" dedi. Coşar. bu konuda Danış- tay tdari Dava Dairesi'nin yürürmeyi durdurma karan verdığinı anımsatarak. anı- lan kararda müvekkili yö- nünden nasıl bir atama ya- pılması gerektiğınin de açık bir biçimde belirtildiğini söyledi. Sözkonusu karar Içişleri Bakanlığfna iletil- dikten sonra gereğinin yeri- ne getirilmedığini kayde- den Coşar. bakanlığın bu atamasının biçim ve öz açı- sından var olan hukuk ku- rallarıyla bağdaşmadığını bildirdi. Coşar, şunlan söy- ledi: "Bir hukuk devletin- de herkes var olan hukuk kuraUanna uynıak. eylem ve işlemlerini bu kurallara göre düzenlemek zorunda- dır. Bulunduğu konum, yapmakta olduğu görev ne olursa olsun. hiç kimsenin kendisini hukuk kurallan- nın üstünde görme\e hak- kı ve ve yetkisi yoktur."