Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MAYIS 1997CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Arturo Ui ya da 'büyük suçlular'• "Arturo Uı'nın
Önlenebılır
Yuksehşı", nicedır
yüksehşlen
önlenebılır olduğu
halde
önlenememışlerin
borulannın öttüğü
ulkemızde. ılgınç bır
zaman kesıtinde
sergılenıyor!
AHMETCEMAL
Brecht'ı anlamak. genış
ölçude gunümuzun sanatını
da -hem yalnız tıyatro bağ-
lamında değıl. fakat butun
alanlanyla- değerlendırmek
gıbı
Brecht'ın yaşamı boyun-
ca surdurdüğu butün çabala-
n tek bır cumlede ozetlemek
gıbı çetın -ve aslında ola-
naksız'- bır ışe kalkışarak.
şoyle dıvebılınz belkı
"Formlann dünyası ile in-
sanlann dfinyasuu hiçbirge-
rekçe> le birbirinden ayn dü-
şurmemek." Brecht, sanat \ e
ozellıkle tıyatro alanında
1870'lerde bütûn ağırlığıyla
kendını algılatmaya başla-
yan bır bunalımm çocuğuy-
du Bu bunalımın kaynak-
landığı nokta da, sanatm'tı-
yatronun msan'ı yansıtmak-
ta arûk yetersız kalmasıydı
Neden bo> le bır noktaya va-
nldığınm yanıtını bulmak
ıse pek zor değıldı Kendını
ve kendı koyduğu ölçutlen
yaşam dıye bellemeye ve
belletmeye alışmış bır sanat,
sonunda -kaçınılmaz bır
yazgı olarak- yaşamm ızını
suremez. o yaşam gerçeklı-
ğmın ıçensmde yer alan ın-
sanı kavTayamaz olmuştu
Brecht"ın burj uv a tıyarro-
suna \e yarulsama kuramına
karşı çıkıştnın temel nedenı
de bu olguda aranmak gere-
kır O( tıyatronun, 'drama-
tik' adını taşısın ya da taşı-
Halk kitieierinin kendilerini her devirde 'buyiik suçlar" işlemiş olanlann çckiciliğinden kurtaramamış olmalan gerçeği •Arturo Ui'de Brecht'in çıkış noktalanndan biridir.
masın, vaşamdan olmasını
ıstıvordu "Gerçek oldukla-
n surece, sıradan gerçekler-
den korkmamak gerekir."
Notlan arasında yer alan ve
'Arturo Li'ye aıt olan bu
cümle. yalmlığına karşın sa-
natçının \e sanatın konu
bağlamında nelere gonul ın-
dırmekle yukumlu oldukla-
nnı çok çarpıcı bır anlatım-
la dıle getırmektedır Bır
başka devışle bu 'sıradan'
gıbı gozukencumle. aslında
sanat alanında varlığını hep
duyurmui! bır eğılım karşı-
sında, sanatın konulannı
hep 'yücelerde'. hep 'doruk-
larda' arama. kımı konulan
bır turlu 'sanata layık" bula-
mama, ınsanlan betımleme
bağlamında da genelde kah-
ramanlara saplanıp kalma
eğılımı karşısında ılen su-
rulmuşbıruyandır Sıradan-
lıktan kahramanlıklar ruret-
mek ı le. 'meslekten kahra-
manlar1
yaratıp, gunluk ın-
san ı zorlamayla bu kahra-
manlann ay nasından > ansıt-
maya çalışmak arasında çok
buyûkbırfark vardır Ikıncı
volda dırenmek. ancak sa-
natı gerçeklıkten gıderek
koparmak gıbı bır sonuç % e-
rebılır
Hitler'in yükseüşi
Buna karşılık kahraman-
lığı ve kahramanları *sıra-
dan olanlar' arasında ara-
mak, aslında hep sıradan
kalmaya vargılı olan duzme-
ce kahramanldr ılc ancak gc-
rektığınde kahraman olmayı
başarabılmış gerçek kahra-
manlar arasında s>ağlıklı bı-
çımde fark gozetebılme ola-
nağını kazandınr
Bertolt Brecht ın '\rturo
Ui'nin Önlenebilir Yükseli-
şi'adlıovunu busonanlam-
da dunya tıvatro sanatının en
vetkın ömeklennden bındır
Brecht. 1941 yılında.Fın-
landı>a surgunu sırasında
kaleme aldığı bu ovunun ha-
zırlıklanna aslında çok daha
once başlamıştır VValter
Benjamın. 'SvendborgGun-
cesi'nde (27 Ejlul 1934),
Brecht ın kendisine kuçuk
çapta ıkı proje gosterdığın-
densözeder Bunlardanbı-
rı. "Padua'lı Gıacomo
Ui'nin Vaşamı \e Yaptıkla-
n" başlığını taşıvacak bır
o>undur \e yıne Benja-
mın'ın ıfadeMnc gorc 'cski
İtahan krunıklerınin uslu-
bunda' kaleme alınmıştır
1935 yılından başla>arak
Brecht. kahramanı ıçın dahd
değışık bır ortam duşunme-
ye başlar Amenkada bu-
lunduğu sırada bu ulkedekı
orgutlu suçlar mekanızma-
sına ılgı duyması ve bu me-
kanızma ıle ;
\merıkan top-
lumunun gerçeklen arasın-
da bağlantılar kurması, or-
tam değıştklığıne ılışkın nı-
yetlennı guçlendırır <\me-
rıka'davken şarkılarınınço-
ğunun bestecısı olan Hanns
Eisler ılebırhkte hemen hıç-
bır gangster tılmını kaçır-
maz "Sozde bu filmlere
'toplumsal ınceleme' \ap-
mak için gidivorduk: ama
işin aslı şu ki. çok da eğleni-
jorduk..."
Brecht'ın Padua'lı Gıaco-
mo Lı ıçın duşünmuş oldu-
üu 'klasik ııslup". daha *.on-
ra \er \er "-Vrturo lı'ık ık
kullanılacaktır Bukullanım
ıle amaçlanan hem bellı bır
yabancılaştırmayı gerçek-
leştırmek, hem de ovundakı
tıplerın -ve gunluk yaşamda
onlara hayranlık duyanlann-
kahramanlık tutkulannı v ur-
gulamaktır
Brecht'ın kendısı. 'Artu-
ro l i ' ıle neyı amaçladığını
$o>le anlatır "1941 yılında
Finlandiya'da kaleme alınan
'Arturo Uı'nın Önlenebılır
Yuksehşı , Hitler'in yukse-
lişini kapitalist dunyaya, Hit-
ler'in budunvavavabancıol-
ma>an bir ortama verleşti-
rilmesi aracılığı ile acıklama
yolunda bir gjnşımdir_" Hıt-
ler ın seçılışı -guncellığının
yanı sıra- prototıp nıtelığın-
de bır 'siyasi suçlu' olmasıy-
la da >akmdan bağıntılıdır,
çunkuovun vıne Brecht'ın
kendı de\ısı\le "İstervaşı-
\or. ıster olmuş oKunlar. bu-
>ıik si>asi suçlulan gulünç
kılmay u bov lecc de bu suçlu-
lara du\ulan tehlikeh sa>g»-
\ı yıkmayT da amaçlamak-
tadır
\Veimar Cumhurıyetı do-
nemınde Hıtler ıle çevresın-
dekılenn ıktıdara yuruyuş-
'Berliner Ensemble'dai| a
ZEVTVEPSAYGI
Berlıner Ensemble, lstanbul Tı-
yatro Fe:*ıvalı kapsamında bu ak-
şam ıkıncı kez Brecht'ın "Arturo
Uî"sını sahnelıyor Ensemble'mbır
dönem yönetıcılığını yapmış olan,
ancak sonra Brecht'ın vânslennın
müdahalecı tutumlan nedenıj le
kendını valnızca sanatına adayan
Martin Wuttke ve Berlıner En-
semble lstanbul "a geldıler
- Beıiiner Ensemble 1999 vılında
buyükbirdegişiklikyaşa}acak.Cla-
us Pleymann"ırı\eni\onetici olarak
başa geçişiy le sizce neleryaşanacak?
Ensemble ozgıir yapısını koruvabi-
lecekmi?
MARTIN VVUTTKE - Pek san-
mıyorum Pleymann benım tıyatro
okulunda hocamdı Yaptıği çalışma-
lan yakından bılıyorum Çok ıyı bır
tı>atro yönetmenıdır ve polıtıkacı-
larla arası da çok ıyıdır Bu, Ber-
lın'de yaşayan bır sanatçıda aranan
bır ozellık Berlın'de polıtık açıdan
sanata yeterlı kaynak sağlanmıyor
Ancak Pleymann'ın Berlıner En-
semble ıçın neler planladığını bıle-
mıyorum Tıyatronun başına gele-
ceğı açıklandıktan sonra hıç konuş-
madık
- 1999'dan sonra da Ensembk'de
çalışmayı surdurecek misiniz?
AVITTKE - Bu yaz sonu Berlı-
ner Ensemble'dan aynlıyorum
- Ne vapacaksınız?
VVIİTKE - Bır muddet serbest
kalmayı ıstıyonım Fransa'yagıde-
ceğım Belkı bazı filmlerde rol ala-
cağım
- Arturo Ui'yi köpek gjbi vorum-
lıryorsunuz, 'Hıtler bır sokak kope-
ğıydı' duşuncesindenyola çıkarak.
Sizin yorumunuzda guncel olarak
Neonazilere de gondermeler var mı?
WUTTKE - Oncehkle Uı'nın
yükselışını fızıksel olarak yansıt-
mak ıstedım Bu bana ılgınç geldı
Ancak oyunun. Alman>a'nın gunu-
müzdekı durumunu betımleyebıle-
ceğını duşünmüyorum.
- Söyleşilennızden birinde -M-
manya'nın yaşanacakyerolmadığı-
m. üİkenizi sevTnediğinizi söylemiş-
tiniz. \ncak aynı zamanda anadiU-
nizden başka dille tiyatro yapama-
yacagınızı da_ Bu ikilemle nasıl ya-
şaruyor?
VVUTTKE-Benım ıçın gerçek-
ten büyuk bır sorun. ama bununla
yaşamam gerekıyor Mmanva pek
yaşanacak bır yer değıl, ama anadı-
lımle çalışmam gerekıyor Bır tıvat-
ro oyuncusu olarak bu onemlı
Fransa'dan sonra donup v ıne tum
bu sorunlan göğüslemem gere-
kecek
Tiyatro Studyosu
Refahhlar
KultürServisi-lkı Refah Partılı vet-
kılının -Kültur Bakanı tsmail Kahra-
man v e Uskudar Belediye Başkanı Yıl-
maz Bayat- sıyasal temellı paslaşması.
yıne sanata darbe vurdu Eskı Odeon
Sıneması'nın onanmı bır turlü gerçek-
leşemıyor' Tıyatro Studyosu kurucu-
ları Ahmet Levendoğlu, Zuhal Olcay.
Haluk Bilginer dun eskı Odeon Sıne-
ması'nda bır basın toplantısı duzenle-
yerek 15 ay once buyuk bır yangın ge-
çırerek kullanılmaz hale gelen salonla-
nnın onanmının aylardır Kultur Ba-
kanlığı ve Lskudar Beledıyesı tarafin-
dan engellendığını açıkladı Basın top-
lantısının. artık kullanılamaz hale ge-
len Odeon Sıneması salonunda başla-
dığı dakıkalarda, aynı semtte buyuk bır
hıpermarketın davullu zurnalı kutlama-
larla açılıyor oluşu. Turkıye'de sanat
ve kültur hızmetlenne > aklaşımın han-
gı bovutlarda olduğunun adeta çarpıcı
bır kanıtıvdı
Tıy atro dunyasından, aralannda Ha-
di Çaman, Başar Sabuncu, Mahir Gün-
şıray, Fusun Demirel, Kerem Kurdoğ-
hı. Candan Sabuncu. Feride Çiçekoğlu.
Ahmet Gülhan ve Halil Ergün'un de
bulunduğu bır sanatçı topluluğunun ka-
tılarak destek verdığı toplantıda. Tıy at-
ro Studvosu çahşanları, yangının he-
men sonrasında salonu onarmak ıçın
başlattıklan çalışmalann, Uskudar Be-
ledıyesı'nın yangmda 'kusurhı' arama
bahanesıne yaslanarak salonun kullanı-
mını ele geçırmek amacında olduğunu
belırterek. "belediyenin kendilerine
destek yerine köstek olduğunu" sov le-
dıler Kultur Bakonlığı nın da 'saloa
onanmı' ıçın verdığı 3 mılyar lıralık
desteğı, yıne Uskudar Beledı>esı'nın
one surduğu 'kiraauk koşullannın ge-
çersiz' olduğu gerekçesıyle gen çek-
mesını kınadılar
Tı>atro Studyosu kurucuiu Ahmed
Levendoğlu, sadece Uskudar Beledı-
yesı değıl, Kultur Bakanlığı'nın da Tı-
yatro Studyosu salonunun onanmı ko-
nusundaengelleyıcı tutum sergıledığı-
'nun salonunun onanmı Refahlı belediye ile Kültür Bakanhğı'nca engelleniyor
paslaşıyor, tiyatro 15 aydır bir türlü onarılaımyor!
• Eskı Odeon Sıneması'nı bır kultüre\ıne dönüştürmek ıçın yangından sonra 15 aydır
mücadele eden Tiyatro Studyosu, ışbırlığı yapan Refahlı yetkılıler tarafından
engelleniyor. Üsküdar Beledıyesı 'köstek' olurken, Kültür Bakanlığı desteğini gen çekti.
nı belırttı Bakanlığın, Odeon Kültür
Merkezı'nın onanmı ıçın 3 mılyar TL
devlet desteğı vereceğını açıkladığını,
ancak 24 Şubat 1997 tanhlı yazıda bu
odemenın >apılamayacağını bıldırdı-
ğını açıklayan Levendoğlu. bakanlık
desteğınm venldıkten aylar sonra gen
çekılmesının 'idari kusur' oluşturdu-
gunu belırttı Bu tutumun. "tki Refah-
lı y«tkiiinin (Lskıidar Belediye Başka-
nı ik Kültür Bakanı'nın) aralanndaki
siyasal temeOi paslaşmaya dayalı bir ka-
rar" olduğunu soyleyen Levendoğlu.
"Bunun sanata vurulan sayısız darbe-
lerden biri olduğunuz so>1uyor, sorum-
luları kınıyonız. Yaşanılan durum Re-
fah Partisi j erel yönetiminin sanata kar-
şı rtırumunu ortaya ko>Tnaktadır. Yerel
yonetim vangında 'kusurlu' arama ba-
hanesine yaslanarak salonun kullanı-
mını eline geçirmek nrjetindedir" dedı
Tı>atro Studyosu. Kultur Bakanlı-
ğı'nın verdığı desteğı usulsuz olarak
gen çekmesının ardından bakanlığa
'zarann tazmini' ıçenklı bır başvuru-
da bulundu Topluluk, gerekırse Kul-
tur Bakanlığı'na karşı yargı yoluna gı-
decek Aynca, Kultur Bakanlığı Refah
Partısı ya da Refahlı bır koalısyonun
elınde olduğu surece, devlet desteğı
ıçın başvuru hakkını da kullanmaya-
cak Tiyatro Studyosu nu yargı yolu-
na başvurmaya kadar gotüren sureç
şöylegelıştı ÂÇOKLtd şırketının Us-
kudar Beledıyesı'nden 10 yıllığına
Ş
r
ap-işlet-devret'modeh uyannca aldı-
ğı salonun AÇOK-Tıyatro Studyosu ış-
bırlığıyle bır kultur merkezı halıne ge-
tınlmesı ongoruluvordu
n
Mart
I996'da Tiyatro Stüdyosu'nun 'Histe-
ri' adlı oyunu bu mekânda perde açmak
uzereyken kaynak makınesınde başla-
\ an bır yangınla salon kul oldu
Kışı ve ozel kurumlardan alınan pa-
rasal yardımlarla salonun onanmına
başlandı ancak onanm çalışmalan za-
bıta ve polıs aracılığıyla. resmı belge ve
gerekçe göstenlmeksızın durduruldu
Bu arada Uskudar Beledıyesı,
AÇOK'a yangında kusurlu olduğu ge-
rekçesıyle 'tahüye davası' açarak ınşa-
at ıznıru engelledı Yaklaşıköaydırsur-
mekte olan dava, çeşıtlı bılırkışı rapor-
lanna başvurulması surecının son aşa-
masında salı gunu (27 05 I997)sekı-
zıncı kez ertelenerek 3 Temmuz 1997
tanhıne alındı Bugun vanlan noktada
ıseşımdıyedekvapılan 5mıl)arTL'yı
aşan değerde yapı malzemesı çuruyor
Tiyatro Studyosu yenı yapım gerçek-
leştıremedı ve gelecek vılın programı-
nı belırleyemedı
GARANTİ BANKASI nın buyuk desteğ-
ve
Doğal Hayatı Koruma Derneğı, Unesco, isıs
Tatıl Köyu, Bodrum Beledıyesı, Maıl Boxes
Etc, Kodak, Top Aır, Koleksıyon. lstanbul
Hava Yolları, AGF Garantı Sıgorta, Hotel
Samara, Hotel Karıa Prıncess, Istısnaı
Fılmler ve Reklamlar, Yenı Lale, Orıon,
Sınema Bodrum, Era Outdoor.Sıngapur
Havayolları, Alitalıa, Brıtısh Aırways, izmır
9 Eylül Unıversıtesı GSF Sınema TV
Bölümu, Gündoğan Beledıyesı, Bodrum
Habıtat Gençlık Kozası, Club Hotel Flora,
Club Admıra, Bodrum Tanıtma Vakfı,
Bodrum Otelcıler Derneğı, Bodrum ve
Karya Bolgesı Kültür Sanat ve Tanıtım
Vakfı, Akdenız Ülkelerı Akademısı Vakfı,
Türk Seyahat Acentaları Bırlığı, Yat
işletmecılerı Derneğı, Denıztemız, Sun
Rent a Car'ın değerll katkılarıyla,
BODRUM
ULUSLARARASI
ENvRO
v
ÇEVRE FİLMLERİ
FESTİVALİ
J\ S-IOHAZIRAN I997
Türkiye'nin ilk
Çevre temalı
Film Festivali
Bodrum'da yapılıyor.,
türsak
TÖRKIYE SINEMA li AUDIOVtSUE KUUUK VAKFI
len, Hitler'in ıç polıtıkada-
kı dıktatorcedavranışları ve
nıhayet Avusturya'nın 1938
vılında Nazı Almanvası ta-
rafından ılhakı. konu bakı-
mından '\rturo Ui'nin te-
mellennı oluşturur Brecht.
bu olay lan bellı bır> abancı-
laşmanın ve şıırsellığın te-
melıne oturtmak ıçın kok-
tencı sayılabılecek ıkı yola
başvurur
Suça hayranlık
Olavlan bellı bır 'kader-
cilik' anla>ışından anndır-
makamacıvla ortam olarak
Şıkago nun anonım gangs-
terler ortamını seçerken ge-
rek dıl gerekse sahne du-
zenlemelerı bağlamında
bellı olçude klasik traged) a-
yıtaklıteder Tragedvaçağ-
nşımlan yaratmasınm nede-
nını Brecht. şovle anlatır
"Aslına bakılırsa tragedva.
insanlan komedinin vaptı-
ğından çok daha fazla hafi-
feahr."
Şıırsel dıl bağlamında
Brecht'ın 'Arturo li'dekı
doğrudan ve dolaylı kav-
naklan. Goethe'nın 'Faust'u
ıle, Shakespeare'ın Mulius
Caesar', 'III. Rıchard' ve
'Macbeth' adlı oyunlandır
Halk kıtlelennın kendıle-
nnı her devirde 'büyuksuç-
lar' ıslemış olanlann çekıcı-
lığınden kurtaramamış ol-
maları gerçeği, '\rturo
li'de Brecht'ın en onemlı
çıkış noktalanndan bındır
Bu konuda kendiMne aıt bır
tanıklığı dıle getınrken şo>-
leder "Suçun kendisi, çoğu
kez hayranlık uyandınr.
Doğduğum kentin kuçuk
burjuva kesiminden olanlar,
Kneisel adlı veçok sayıda in-
san oldurmuş olan bir katil-
den genellikle saygı ve hav-
ranlıkla soz ederlerdı, bu
vuzdcn bu adı bugune ka-
dar hic unutmadım."
Kuçuk burjuvanın tanh
anla>ışı da Brecht ıçın bır
olçuttur "Kuçük burjuva
kesiminden olanlann tarih
anlayışlan.. genellikle ro-
manrik bir anlayıştır. Birin-
ciNapolcon. Almanlannza-
vallı haval dumalarını yasa-
lan> la dcğil. fakat kurbanla-
nnın mih onlara varan savı-
sıvla beslemişti. Kan lekele-
ri bu fatihlerin suratlann-
da sanki insanı guzelleştiren
lekeler gibidir... 'S ıkılması
gereken, bu katillere duvu-
lan sa>gıdır.r
Ne önlenebilir?
<\rturo Lı kışılığınde
Brecht "büvükluk" kavTa-
mıyladahesapla^ır Arturo
Lı aslında sıradan bır suç-
ludur. ona yukselme olana-
ğını, bulunduğu dar v e genış
çevrenın koşullan hazırlar
Modern dev letlerde egemen
sınıflann gınşımlen ıçm ço-
ğunlukla son derece sıradan
kışılerden yararlandıkları
gerçeğını v urgulav an
Brecht. Hıtler ıçın. "Giri-
şimlerinin buyiik boyutlan,
onu buvuk adam kılmak
için yeterli değildir"* der Bu
ornekten yola çıkarak neyin
onlenmesı gerektığını -ve
önlenebılır olduğunu- da
şoyle açıklar •'Kuçuk ve sı-
radan lumpen,egemen sınıf-
lar ona bu olanağı hazırladn
lar diye buyuk lumpene dö-
nuşmemeli, gerek lumpen-
likte gerekse bizim tarih an-
lay ışımızda ozel bir jere sa-
hıp olmamaJıdır._"
" Arturo L i'nin Önlenebi-
lir Yukselişi"", nicedır yukse-
lışlerı önlenebılır olduğu
halde onlenememışlenn bo-
rularının ottuğu ulkemızde,
ılgınç bır zaman kesıtinde
sergılenıyor
1