27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MAY1S 1997 ÇARŞAMBA 12 HABERLER Şeriatçı oyununa 8 tutuklama daha • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Izmir Fetih Sahnesi oyunculan tarafından sahnelenen 'Bir Hak Düşmanr adlı oyunun Kütahya'da sergılenmesınde, tertip komitesinde görevli olduklan belirlenen ve Ankara DGM Başsavcılığrnın talimatıyla gözaltına alınan 8 kişi tutuklandı. Oyunla ilgili olarak tutuklananlann sayısı 39'a yükseldi. Yandarbiyev'in ziyapeti • İZMİT(AA)-Çeçen lider Zelimhan Yandarbiyev. ""Avrasya" feribotu sanıkJanndan 2 kişinin kaldığı lzmit Cezaevi'ni ziyaret etti. Berabenndeki heyetle dün öğleden sonra karayoluyla Istanbul'dan İzmit'e gelen Yandarbıyev. Cezaevi Müdürü Duran Ceylan ile bir süre görüştü. Yandarbıyev ve berabenndekiler, daha sonra. 7 Avrasya sanığının kaldıği BilecikCezaevi'ne gitmek üzere İzmit'ten aynldılar. Vuran'a 69 yıl hapis istemi • İstanbul Haber Servisi - Hürnyet gazetesinin de yer aldığı Hürnyet Medya Towers binasına girerek 3 kişıyi varalayan saldırgan Hüseyın Vuran hakkında, 69 yıla kadar ağır hapis cezası istemıyle dava açıldı. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Hasan Gölcük tarafından hazırlanan iddianamede, Vuran'ın. 'sılahla tehdıt ve gasp'. 'korku, kaygı veya panık yaratabilecek biçımde. her ne amaç ve nedenle olursa olsun silahla ateş etmek', 'sılahla adam yaralama", 'yasak bıçak taşıma' \e 'ızrar' suçlanndan cezalandınlması istendı. TÜPk-İş'teki kavga • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüz kızamcı suçtan ceza aldığı için Türk-İş Yönetim Kurulu karanyla genel mali sekreterlik görevinden alınan Demıryol-tş Genel Başkanı. SSK. Yönetim Kurulu üyesi Enver Toçoğlu, yönetimdekilere "çukur. alçak" suçlamasında bulundu. En\er Toçoğlu. genel malı sekreterlik görevinden alınmasına karşın dün Türk-Iş'teki odasına gelerek. ziyaretçileri kabul etti. Milli sporcu tutuklandı • İstanbul Haber Servisi - 'Extacy' adlı uyuşturucu hapla yakalanan. dünya üçüncüsü \e geçen yılın Avrupa şampıyonu milli taekvvon-docu Sedat Cengiz ile amcasının oğlu Nedat Cengiz, tutuklandı. Öncekı gün gözaltına alınan Cengizler dün Nöbetçi Mahkeme'ye sevkedildiler. Nöbetçi DGM tarafından ifadelen alınan Cengizler, piyasa değeri yaklaşık 13 milyar lira olan toplam 2 bin 600 adet hapla ilgili olarak, "Uyuşturucu madde satışı içın teşekkül oluşturmak" suçundan tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevi'ne gönderildiler. Marmaris'te fidan dikimi • İZMİR(AA)- Marmaris'te geçen yıl temmuz ayında çıkan yangında kül olan 7 bin 252 hektarlık orman alanında sürdürülen ağaçlandırma çalışmalannda bugüne kadar bin 110 hektarlık alana fidan dıkildi. Yıl sonuna kadar tamamlanması planlanan ağaçlandırma çalışmalannda toplam 1 milyon 250 bin fidan dikilecek. Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Vlüdürü Jsmail Özkahraman, "Marmaris ormanlan 30-40 yıldan önce eski halıne kavuşamaz" dedi. Köy Enstitülü yazarlar, imam-hatip liselerinin Demirel döneminde yaygınlaştığını söyledi 'Devlet diıısefleştirildi'IZMIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Atatürk Cumhuriyeti'nin aydınlanma dö- nemindeki en son ve en önemlı kurumla- n olan Köy Enstıtüleri'ne alternatif ola- rak gündeme getinlen ımam-hatip lisele- rinin Süleyman Demirel hükümetleri dö- neminde açıldığı ve yaygınlık kazandığı öne sürüldü. Eğitımci-yazarlar Dursun Akçam. Mahmut MakaL, Talip Apaydın ve Eğıt-Der Genel Başkanı MustafaGa- zaku Köy Enstirüleri'nin kapatılmasıyla çağdaşlığa yürüyen Türkiye'nin frenlen- diğini, Atatürk ilke ve devrimlerini yık- mayı hedefleyen polirikalara zemin hazır- landığını belirttıler. Köy Enstitülen'nin kuruluş kanunu- nun kabul edildığı 1940 Meclisi'ndekı kuşkulu sorulan "Köy Enstirüleri yalıuz ve yalnız bize özgü bir modeldir. Düıiya ül- keİeri örnek alacak" kararlılığıyla karşı- layan Hasan Âli Yücel'in yarattığı ensti- • Yazarlar, Köy Enstitüleri'nin kapatılmasıyla çağdaşlığa yürüyen Türkiye'nin frenlendiğini, Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmayı hedefleyen politikalara zemin hazırlandığını belirttiler. tülerin kapatılmasıyla "köylü uyanışı"nın bilinçli olarak engellendiğı öne sürüldü. Eğitimci-yazar Dursun Akçam,"Bugün şeriat geldi diyenlerin derdi. sürdürdük- leri saltanatın sarsılmasındandır. Şeriat köyii değil, onların düzenini vuracaktır. Çünkü, köyün camisi var, Kuran kursu var, takkelisi, şalvarlısı %-ar. Kö> Enstitü- leri'nin kapatılmasında, eğitimcilerinin süründürülmesinde bunlann parmakla- nndaki kan var. Erbakan'ı günah keçisi yapmışlar. tek suçlu ilan etmişler. Oysa, Erbakan iktklar olmadı ve resmen bir ta- ne bik imam-hatip lisesi açmadı. Köy Ens- titüleri'ne karşı model olarak dayablan i- mam-hatip liselerinin çoğu Curnhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in eseridir. Demi- rel. 30 yılda tam 322 tane imam-hatip li- sesinin açıuşını yapmışûr" dedi. Dursun Akçam şunlan söyledi: "Türkiye Oğretmenler Sendikası (TÖS) dev rinde Imam-Hatipler Federas- yonu örgütlendi. Tıpkı Sıvas olav lannda olduğu gibi bizier de o tarihlerde Kayse- ri'de vakılmak istendik. Bunlar da Demi- rel döneminde oldu. Çankaya'ya iftar sof- ralannı ilk çıkaran da yine Demirerdir. Bugün de rejimin tek güvencesi ve hami- si konumunda. Ama çok geç; devlet din- selleştirildL şeriat temsilcüeri hükümet ol- du, cihat ilan edildi ve Atatürk devrimle- ri her yönden saldın altında." Mahmut Makal da okumuşlar, peda- goglar ve politikacılann Türkiye'yi bu- gün haritadan silme noktasma getirdiği- ne dikkat çekerek Demirel'in ilk başba- kanlığında Köy Enstitüsü mezunlannın kıyıma uğramaya başlatıldığmı söyledi. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Ga- zalcı ise tartışılan 8 yıllık kesintisiz eği- tim modelinin Köy Enstirüleri'yle yıllar önce yaşama geçtiğini, ancak kapatılma- lanyla bugün yeterlı temel eğitımden yoksun 15 milyonluk genç kitlenin yara- tıldığını vurguladı. Eğitimci-yazar Talip Apaydın da. al- ternatif imam-hatiplerde okuyan 1 mil- yon öğrencinin rejimi karanlığa sürükle- diğini kaydetti. 1 ' î "MJPBE¥<İTtfıitıilF|Hj^^^^B DOffHZl S1S İstanbul Haber Servisi - İstanbul'da sabah saatlerinde etkili oian yogunsis,deniztrafiğindeaksamalaranedenoldu.Sisnedeniyle Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerine akm eden İstanbullular trafîğin kilitienmesine yol açtı. İstanbul Boğazı saat 05.45'ten itibaren yoğun sise karşı önlem almak için her iki yönde transit gemj geçişlerine kapaoldı. Sisin yoğunluğunu arttırması üzerine saat 11.45'ten sonra Şehir Hatlan'ndaki vapur seferieri durdu. Saat 17.00'den itibaren sadece Üsküdar-Beşiktaş hatünda seferler yapılmaya başlandı. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) İstanbul'da bulunan Kıbrıslı işadamı 30 mayısta basın toplantısı düzenleyecek Asil Nadir kimseyle görüşmüyor tSTANBUL/ANKARA (Cum- huriyet ) - Kıbnslı işadamı Asil Nadir. önceki gün İstanbul'a gel- di. Nadir'in sahıbi olduğu-gazete- lerde çalışan yüzlerce gazeteci yaklaşık 7 yıldır alacaklannın ödenmesı için açıklama beldiyor. Nadir, "Borçlanmı ödejeceğim, ondan sonra Türkiye'ye gelece- ğun"demişti. Ingiltere'nin Türki- ye Büyükelçisı David Logan. Asil Nadırin 2 gündür Türkiye'de ol- duğunu belirterek iadesini ıstedi. Yaklaşık 8 yıl önce Türkiye'de Güneş. Günaydın ve Tan gazete- lerini satın alarak yüksek ücretler- le gazeteci transfer edıp Babı- âli'ye gıren Asil Nadir, bir süre sonra gazete yöneticilerinin bi- linçsiz yönetimi nedeniylezordu- ruma düştü. Bu süre içinde birçok kez gazete yöneticileriyle görüşen • Nadir'in 30 mayıs günü Svvissotel'de düzenleyeceği basın toplantısında kendisiyle ilgili yapılan spekülasyonlara, sahibi bulunduğu gazetelerdeki yönetici ve çalışanlanyla ilgili tüm sorulara yanıt vereceği öğrenildi. Asil Nadir. "çahşanlannın mağ- durolmamalan için" sürekli para gönderdiğini bildirmesine karşın gazetecilerin alacaklan ödenmedi. Birçok gazeteci mağdur oldu, has- talandı, öldü, direniş ve grev ya- pıldı. Daha sonra açılan birçok da- va sonucu çalışanlardan bir bölü- mü tazminatlannı alırken büyük bir bölümü de gazete binalannın satışını ve Asil Nadir'in Türki- ye'ye dönüşünü bekledı. Güneş ve Günaydın çalışanlan. bugüne dek alacaklannın öden- memesinden dönemin yöneticile- nni suçlarken, yöneticilerde çalı- şanlann mağdur olmasından so- rumlu kişinm Asil Nadir olduğu- nu belirttiler. İstanbul'a gelen Nadir'in din- lendiği, 30 mayıs günü Swisso- tel'de düzenleyeceği basın toplan- tısında kendisiyle ilgili yapılan spekülasyonlara. sahibi bulundu- ğu gazetelerdeki yönetici ve çalı- şanlanyla ilgili tüm sorulara yanıt vereceği öğrenildi. Nadir'in Gü- naydın ve Güneş gazetesinde ça- lışan gazetecilerin tazminatlannın dışında aynca Güneş'te çalışan birçok gazetecınin de bir yıllık da maaş alacağı bulunuyor. David Logan. dün Dışişleri Ba- kanlığı'nı ziyaret ederek Nadir'in Londra yönetimine ıade edilmesi gerektiğini bıldirdi. Nadir'in ıki gündür Türkiye"de olduğunu be- lirten tngilız yetkilıler. 1993'te hakkında açılan davalar üzerine lngiltere'yi terk eden işadamının, bu davalara katılıp. tutukluluk ve gerekirse hükümlülük süresini doldurması için lngiltere'ye iade edilmesi gerektiğini vurguladılar. Türkiye ile tngiltere arasında yakın zamanda imzalanan anlaş- ma, malı suçlardan aranan kişile- rin karşılıklı iadelerinı öngörüyor. KKTC ise, Ingiltere'nin resmen tanımadığı bir ülke olduğu için i- ade zorunluluğuna tabi bulun- muyor. Cindoruk 'Servet bekçiliği yapmayın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partisi(DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, DYP'liler içinde geçmişte beraber mücadele ettikleri arkadaşlan olduğunu belirterek, millervekillerine "Yabancı ülkelerdeki servetlerin bekçiliğini yapmayın'' çağnsında bulundu. DTP Genel tdare Kurulu (GİK) toplantısında konuşan Cindoruk, basına yapılan saldınlar konusunda İstanbul Valisi Rıdvan Ventşen ve Emniyet Müdürü Ramazan Er'i eleştirerek. bu eylemlerin kimin tarafından yapıldığının bilinmemesinin olanaksız olduğunu kaydetti. Cindoruk, bu makamlann partilerin değil, devletin makamı olduğunu vurgülayarak, - — • 1<r sorumlulann yakalanmamasının hesabının ıktidar değişikliği dunımunda sorulacağmı belirtti. Gensoru önergesinin reddedilmesi dunımunda hükümetin sadece anayasal meşruluk kazanacağını söyleyen Cindoruk. "Hükümeti olusturan her iki partiye de önerim. gensoru oylaması lehlerine de çıksa, bu ucubeden Türki\e'vi kurtarmak için istifa eüneleridir" dedi. Cindoruk. DYP içinde "geçmiste vasaksız Türkiye için biriikte mücadele ettikleri arkadaşlan" olduğunu belirterek. "Kendilerini yalnız hissetmesinler. Bu ocak rutmuştur. Bir tas çorbamız var. biriikte içeriz. Çorba da. parti de, ocak da burada. Boşuna >-abancı değerierin, \^ıbancı ülkelerdeki servetlerin bekçiliğini yapmasınlar" dedi. POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Altın İçin Savaş... Bergama'da bir altın kavgası var. Bergama sınır- lan içinde çıkan altını istemiyorlar. insan avucuna dü- şen altını istemez mi? istemiyorlar. Çadırlanyla gel- mışler. çadırlan kumnuşlar. "Sökün çadırian..." diyoriar. Altın kasabayı zehirliyor. Altın bir yana, kasaba bir yana... Ovacık'taki madene son noktayı koyuyorlar. Altıncılar Bergama'yı terk etsin!.. Siyanürie altından devletin alacağı pay çok küçük. Sembolik. Ovacık'ta çıkarılacak altının değeri 300 milyon dolan, Mastra'daki altının değeri de 150 mil- yon doları buluyor. Vaktiyle madenler içinde en değerli olanı altındı, bugün (o kadar) değeri yok. Emeğin altınının değer- li olduğunu söyleyenler vardı, hatta bizim vatan şa- iri ustat Mehmet Emin Yurdakul iki dize döktür- müştü, şöyle: Mın altın hayır kardeş Sen bu fikri değiştir Altın devri çoktan geçti şimdi demir devridir "Madenlerkullanışlanna göre değehendiriliher, al- tın ayarına göre değıl" demek istiyorlar. Osmanlı al- tını bir zamanlar "Reşat"t\, sonra "Cumhuriyet" ol- du. Padişah Reşat borçlanmaya başlayınca, borç- lardabırbirinın üstüne katlanınca, "Gelsin Reşat" de- di. "Siyanür damlaya damlaya çöl olur." Göl değil. . Köylüler sevinç içindeler: "Bu hukukun zaferidir, halkın zaferidir. Mahkeme- ler, demokrasinin tapınağıdır. Danıştay karannı say- gıyla karşılıyoruz." Maden işi belki burada bitecekti. Kabıne krizi almış başını giderken, ünlü işadamı Sakıp Sabancı'dan bir haykınş yükseldi: "Kabine- de görev alabilirim." Her taze olaya el atmasını bi- len Sabancı, bakanlıklan boş bulunca el atmayı uy- gun görmüştü. Bakanlık yapabilir mi yapamaz mt, orası ayn bir konu! Şöyle bir demeçle kervana kanşıyordu: "Şartlargerçekleşirse ve ülkem için verimli olacak- sa askeriik gibi geçici bir süre çalışınm." Daha önce liderlerden bıktığını ilan eden Sabancı, bu kez de meydanı boş bulunca bakanlık istiyor. Ba- kan olmak hem kolaydır hem zor. Biri kabineyi kurar, bir bakanlığı da boş tutarsa oradan yavaşça sızıve- rir. Bir de bakar ki bakan oluvermiş. Sıra siyanürte altın aramaya gelir. Hiçbir yerde si- yanürie altın aranmasına izin verilmiyor. Havran ve daha sonra Bergama'da altın arama yok! Başka il- lerde de (Eskışehir, Gümüşhane) aranmaz. Ne su ne hava ne de toprak altın aranmasına izin verir. Siyanür savaşı anıtlaştı. Bergamalı köylülerin yedi yıldır verdikleri başannın simgesi... BULMACA SEDAT YAŞAYAı\ 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Sulann akması ıçuıbırduvara açı- lan yank 2/ Scr- _ best meslek adam- *- lannı içinde topla- yan resmı bırlik... Balkan Yanmada- 4 sı'ndakıdağkütle- si. 3/ Beyaz ya da pembe renkli çi- çekler açan zehirli bırağaçcık... Boru 7 sesı 4/ Gelmcık „ çiçeğı 5/Hattatla- ö rın kâğıt cılala- q maktakullandıkla- rı bıleşım. . Bır nota. 6/ Bır a\ adı Metin Eloğlu'nun bır şur kıtabı II Bır yüzey- de renk dalgalanması sonu- 2 cu görülen parlaklık. 8/ Bır 3 gosterme sıfatı... Lzaklaş- mak. ara açılmak 9/ Kazak başkanlanna venlen ad.. Bır nota. YUKARIDA.N AŞAĞIYA: 1/ Türk halk müzığınde Or- taveGüneyAnadolu'yaoz- 8 gü uzun hava türii. Baryum g elementının sımgesı 2/ Ka- dastro hantalannda parseller topluluğu.. Araba koşumunda at- lann boyunlanna geçınlen ağaç çember. 3/ Dansoz. 4/ l^ık, ses ve radyoelektrik dalgalannın karşılaştığı kımı engellen dolana- rak geçmesi olayi 5/ Divan şıinnin ölçüsü.. Otlak. 6/ Kuzey Ana- dolu dağlannda yetışen ve kışın yapraklannı dökmeyen. iri ve mor çıçeklen olan ağaçcık.. Bir ılımız II "Saçlanma ak düştü sana — bulamadım" (Şarkı). Metallen tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımldnnm genel adı 8/ Bır müzik sesını belırtmeye yarayan ışaret . Yüksekte yürümek ıçın kulla- nılan tahta ayaklık 9/ Küçük kamyon.. Bır bağlaç. Eğitim-Sen ve İstanbul Tabip Odası'nm panelinde eğitim masaya yatınldı Çağlar: Oğretiın programları insani değil İstanbul Haber Servisi - Boğa- ziçi Üniversitesi Eğitim Fakülte- si öğTetim üyesi Prof. Dr. Rıfat Okçabol, var olan eğitim sistemi- nin ezbere dayandığını belirterek, "Bu eğitim sisteminin niteUği Türk-İslam sentezciliği ve cinsryet avnmcılığına dajalı" dedi. Mar- mara Üniversitesi Eğıtim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Adil Çağlar da Türkiye'nin 8 yıllık çağ- daş, kaliteli ve öğretim bütünlüğü olan bir eğitı- me gereksinımı olduğu- nu belirterek."Dünyada hiçbirde> let Türkiye'de- ki gibi öğretim program- lan insani olmayan bir eğitimle çocuğuna bu denli acımasız davran- maz r diye konuştu. Eğitim-Sen tstanbul şubeleri ve İstanbul Ta- bip Odası, dün Mecıdiye- köy Kültür Merkezi'nde "Zorunlu Eğitim ve Eği- timin ÎViteliği'" konulu bir panel düzenledi. Panelde konuşan Bo- ğaziçi Üniversitesi Eği- tim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rıfat Ok- çabol, eğitim sisteminin sorgulayıcı ve deneysel yaklaşımı dışlayan ezberci bir nı- telik taşıdığını savunarak, eğitim sistemindeki çarpıklıklardan si- yasetçilerin sorumlu olduğunu öne sürdü. tnançlann aile içinde öğretildiğini vurgulayan Okça- bol, şunlan söyledi: "Din eğitimi, din hizmederini vürütecek insanlara verilmelidir. Dköğretimde dinsel eğitimeyer ve- rilmesi yanhşür. Bugün eğitim sis- teminin içinde bulunduğu çarpık- uklann sorumlusu öğretmenler değil, siyasetçilerdir." Marmara Üniversıtesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tarabya Bahar Şenliği başladı Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü Tarabya Oğrenci Kulübii tarafından düzenlenen u Tarab>a Bahar Şenliği '97" dün başladı. Şair Suna\ Akın'ın katıldığı bir şiir dinletisiyle başlayan şeniik, Özgür Yılmazer ve Timuçin Okdelen adh öğrencilerin sunduğu müzik dinletisiyle sürdü. Çoğunlukla üniversite öğrencOerinin katıldığı ve 23 mayıs akşamına dek de\am edecek olan şeniik kapsamında konserier. dia ve tiyatro gösterileri, söyleşiler ve açık hava partileri yer alıyor. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Adil Çağlar da 8 yıllık kesintisiz temel eğitime. var olan ilköğretim okullanyla geçilemeyeceğini sa- vunarak, bu okullann diğer okul- lardan daha başanlı olmadığını söyledi. Çağlar. şöyle dedi: "8yılhk ke- sintisiz, çağdaş, kalitelL eğitim ve öğretim bütünlüğü olan, öğretim yöntemleri ba- kumndan açık bir okul yaratmahyız. Öğretim programları yeniden ele alınıp. çocuğun ruhuna. bedenine. beklentilerine engel olan öğretim prog- ramlan uvgulamaktan ve öğrencilere her şeyi öğreten patolojik yakla- şımdan \azgeçilmelidir" Boğaziçi Üniversite- si Eğitim Fakültesi öğ- retim üyesi Doç. Dr. Fatma Gök de eğitim sisteminin. devletin bir ideolojik aygıtı olarak "kapitalist sistemin sö- mürü anlayışını >eniden ürettiğini" savundu. Eğitim-Sen Genel Eğitim Sekreteri Cemal Cnlfi ise "Eğitim siste- mimiz ezik, kişiliksi/. kendini tanımayan bi- reylerj'etiştiriyor'' dedi. Ölüm orucunda hay atını kavbeden 12 kişi TİYAD'da aıuldı. (ALPER TURGUT) Ölüm orucunda ölenler anıldı İstanbul HaberServisi-Tutuklu Aileleri ile İnsan Haklan İçin Yardımlaşma Derneği (Tİ- YAD) üyesi aileler, geçen yıl 20 mayıs günü başlayan ölüm orucu eyleminin 1 'ıncı >ıldö- nümünde, hayatını kaybeden 12 kişiyi andı- lar. Marmara TİYAD'da bir açıklama yapan Haklar ve Özgürlükler Platformu (HÖP) söz- cüsü O)"a Gökbayrak, 20 Mayıs 1996 günü 23 cezaevinde toplam 1500 tutuldu ve hü- kümlünün açlık grevıne başladığını belirte- rek, "45 gün sonra ölüm orucu direnişine dö- nüşen eylem, 27 temmuz günü 12 evladınıızın yaşamuu vitirmesiyle sona erdi" dedi. Açık- lamada, devlet içindeki çete, dönemin İçiş- leri Bakanı Mehmet Ağarve Adalet Bakanı ŞevketKazan, 12 kişinin ölümünden sorum- lu tutularak, "Biz cezaevlerinde tımıkhı v« hükümlülerin aileleri, devletin bizden kopart- üğı evlatianmızı unutmayacağız, unutturma- yacağız''denıldi. Almlanna kızıl bantlar takan aileler, Sakar- ya Cezaevi'nde çete üyelerinın siyası tutuk- lu ve hükümlülere saldırdığını ifade ederek "Cezaevinesevkedflen 5çete üyesi, adli tutuk- lulan örgütieyerek evlatlanmıza saldırtiyor. Cezaevi yönetimi de çetenin uygulamalanna ses çıkarmayBrak destek \eriyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle