Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MAYIS1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Mantı Denizcilik
açıklaması
• Ekonomi Servisi-
Isdemir ile taşıma kontratı
imzalayan Martı
Denizcilık"ten savunma.
Martı Denizciliğin ticari
hayatım halen
sürdürdüğünü açıklayan
şirket vöneticilerinden
Hilmı Yenidünya, Özçelik
Iş Sendikası İskenderun
Şube Başkanı Nihat
K.ıymacrnın şirketin ıflas
eOiği ve bazı gemilere el
konulduğu yönündeki
açıklamalarının gerçeği
yansıtmadığını ileri sürdü.
Cumhuriyet Gazetesi'nde
löMayıs I997'de
yayınlanan haberde
Kıymacı'nın
düşüncelerine yer
verildığini bildiren
Yenidünya, Ticaret Sicil ve
Iflas Daireleri dosyalannın
incelenmesi halinde
gerçeğin görüleceğini
belınerek, bu
suçlamalann fırmanın
ticari kayba uğramasına
neden olduğunu dile
getirdi.
THY'nin OHAL
alacagı
• ANKARA (ANKA) -
Türk Hava Yollan'nın
1992 yılından bu yana
Olağanüstü Hal
Bölgesi'nde (OHAL)
görev yapan kamu
personeli ve yakınlanna
uygutadığı yüzde 5O'lik
indirim dolayısıyla
uğradığı görev zarannın
tahsılatı yılan hikâyesine
döndü. THY'nin 1996 yılı
bilanço \e mali
tablolanna ilişkin
bağımsız dış denetim
kurulu raporuna göre
OHAL indirimleri
dolayısıyla oluşan görev
zaran 1996 sonu itibariyle
2 tnlyon 326 milyar liraya
ulaştı.
İOıalat geriledi
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye'nin en çok ticaret
yaptığı ülkeler olan
Almanya ve ABD'ye
yapılan ihracat artarken bu
ülkelerden yapılan
ıthalatta gerileme
meydana geldi.
Almanya'dan
gerçekleştirilen ıthalat, bu
yılın ilk üç ayında, geçen
yılın aynı dönemıne göre
yüzde 1.2 azalarak 1
milyar 578.6 milyon
dolara geriledi.
Almanya'nın toplam
ithalattaki payı da yüzde
16.9'danyüzde 15 8'e
indi. ABD'den
gerçekleştirilen ıthalat
yüzde 8lik düşüşle 746.8
milyar dolara. bu ülkenin
ithalattaki payı da yüzde
8.6"dan yüzde 7.5'e
geriledi.
Adana Metrosu'nu
Alarko yapacak
• ANKARA (ANKA) -
Adana'nın raylı taşıma
sistemini lsveçlilerle
ortaklaşa olarak Alarko
gerçekleştırecek. Adana
Büyükşehir Belediyesi
tarafından geçen yıl
açılan raylı taşıma sistemi
yaptmı ihalesi sonuçlandı.
ıhale sonuçlan belediye
tarafından ilan edildi.
Buna göre gelen dört
teklif değerlendirilerek
Isveçli Adtranz firması ile
Alarko ABB Elektrik'in
oluşturduğu
konsorsiyumun 339.9
milyon dolarlık teklifı
kabul edildi.
'Özelleştirmede
Yatınm Fonlarr
• Ekonomi Servisi -
Avrasya ülkelerine
yönelik. "Özelleştirmede
Yatınm Fonlan Yönetimi"
semineri bugün başlıyor.
Türk Işbirliği Kalkınma
Ajansı ve OECD
tarafından düzenlenen
seminer, Rusya
Federasyonu ve Orta Asya
cumhuriyetlerinde iki
yıldır devam eden
özelleştirme çalışmalannı
kapsıyor. Seminer 4 gün
sürecek.
Sabancı Holding
genel kurula
gidiyor
• tSTANBLL (ANKA) -
Sabancı Holding, Sermaye
Pıyasası Kurulu'nun
(SPK) izni doğrultusunda
kayıtlı sermaye sistemine
geeme operasyonunu
tamamlamak için genel
kurula gidiyor. 6 haziranda
gerçekleştirileceği
öğrenilen genel kurulda,
daha önce SPK'den alınan
izın doğrultusunda, 50
trilyon lira avansla kayıtlı
sermaye sistemine geçme
karan onavlanacak.
Sanayi Bakanlığı'nın kararına rağmen ikinci ihalede de Ergani Çimento Uzanlar'a satıldı
Çimentoda 6
tekeP canavarı
HÜLYA GENÇ
Özelleştirme tdaresi, çimen-
todaki tekel canavannı kendı ya-
rattı. Satışa çıkanlan devlet ku-
ruluşlannın bölgesel tekel ve
hâkim durumun kötüye kullanıl-
ması yönünden incelenmesi içın
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na
usulen soran Özelleştirme ida-
resi. buna karşın satışlarda ken-
di bildiğini okuyor. Sanayi Bakanlığı'nın böl-
gesel tekel oluşruracağı gerekçesiyle Ergani,
Kurtalan ve E'azığ Çimento'nun en yüksek
teklifi veren Uzan Grubu'na venlmesinın en-
gellenmesıni istemesine karşın, Özelleştirme
Idaresı ikinci kez ıhaleye çıkardığı Ergani Çı-
mento'yuyine Uzanlar'a sattı. Böylece Özel-
leştirme Idaresi Uzanlar'ın Güneydoğu'da çı-
mento üretimınde yüzde 47'ye, klinkerde yüz-
de 44'e ulaşmasını sağlayarak bölgesel tekel
oluşturulmasına zemin hazniamış oldu.
Özelleştirme Idaresi 11 çimento fabnkası-
nı geçen yıl ihaleye çıkarmış, teklif veren fir-
malann tekel oluşturup oluşturmayacağı yönün-
den incelenmesi için Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı'na başvurmuştu.
Bölgesel tekel ve hâkim durumun kötüye
kullanılması yönünden teklifleri ınceleyen Sa-
nayi Bakanlığı, satışa çıkanlan Elazığ, Ergani
ve Kurtalan çimento fabrikalannın bulunduğu
bölgede Adıyaman, Mardin, Gaziantep ve Şan-
lıurfa olmak üzere toplam 7 fabrikanın bulun-
duğunu belirtmiş. 3 çimento fabrikası için en
yüksek teklifi veren Uzan Grubu'na satışın
yapılmasını doğnı bulmadıklannı açıklamış-
tı. Gaziantep ve Şanlıurfa'nın Uzanlar'a aıt ol-
duğunu kaydeden Sanayi Bakanlığı, söz konu-
su 3 işletmenin de aynı gruba devredilmesi ha-
linde Uzanlar'ın bölgedeki çimento üretiminin
• Özelleştirme
îdaresi, Uzanlar'ın
çimento üretiminde
yüzde 47'ye, klinkerde
yüzde 44'e ulaşmasını
sağlayarak bölgesel
tekel oluşturulmasına
zemin hazırladı.
yüzde 69'una. kJinkerin de yüz-
de 68'me ulaşacağını \ urgula-
mıştı. Özelleştirme Idaresi. Sa-
nayi Bakanlığı'nın aynı zaman-
da Kars Çımento'nun da Uzan-
lar'a verilmesinde sakınca gör-
mesi üzerine 4 çimento ışlet-
mesinin ihalesini yenilemek
zorunda kalmıştı. Özelleştirme
Idaresi ikinci ihalede Elazığ Çi-
mento'yu Oyak-Gama AŞ'ye
satarken, bölgede en büyük klinker yatakları-
na sahip olan ve en çok çimento üretim kapa-
sitesi bulunan Ergani Çimento'yu Sanayi Ba-
kanlığı'nın uyansına karşın yine Uzanlar'a
sattı.
Ergani Çımento'nun bölgedeki klinker ih-
tiyacının yüzde 15'ını, çımentonun yüzde 22'si-
ni karşılayacak kapasitede olduğunu söyleyen
Sanayi \e Ticaret Bakanlığı'ndan üst düzey
bir yetkilı. bölgede daha önce ikı fabrikasıyla
üretim yapan Uzanlar'ın Özelleştirme Idare-
si'nın kurallara aykın olarak gerçekleştirilen
bu satışıyla birlikte çimentodaki payını yüzde
25'ten yüzde 47'ye. klınkerdekı payını ise yüz-
de 29'dan 44'e yükselttiğıne dıkkat çekti.
Kurtalan'ın ikinci ihalede de halen satılma-
dığını. Elazığ Çimento'nun Oyak-Gama AŞ'ye
verildiğini bildiren üst düzey yetkilı. "Buna
karşın Uzanlar bölgede hâkim duruma gel-
di" dedi. Uzanlar'ın bu zamana kadar satın al-
dığı çimento işlermelerinin sayısının 9"a ulaş-
tığını dile getiren yetkilı. "Gaziantep. Urfa.
Ergani, Van, Gümüşhane. Trabzon, Ladik.
Bartın. Lalapaşa Uzanlar'da" diye konuştu.
Ergani Çimento'nun geçen yıl ihaleve çıka-
nldığında ikinci teklifi veren GÜNSIAD ise
Sanayi Bakanlığı'nın görüşünün aksıne Erga-
ni'nin Uzanlar'a verilmesinı eleştirerek. ÖİB
hakkında dava açtılar. 11 çimento fabrikasına talip olanlar tekel tehlikesi jaratıvor.
Avrupa Konut Yapımcılan Birliği'nin 23. yıllık kongresi Istanbul'da gerçekleştirilecek
Avrapalı inşaatçılar geliyor
HAYRİYE MENGÜÇ
Merkezı Brüksel'de bulunan Avrupa
Konut Yapımcılan ve Inşaatçılan Birli-
ği'nin (UEPG) 23'üncü yıllık kongresi,
22-24 mayıs tarihleri arasında lstanbul'da
düzenlenecek. Avrupa Birliği üyesi 11
ülke ve Türkiye'nin üye olduğu UEPG'nin
yıllık kongresinin lstanbul'da yapılacak
olması. hem teknık anlamda hem de kong-
reye katılacak Avrupalılann yüzde 80' tnın
lstanbul'a ilk kez gelmesı açılanndan
Türk müteahhitlerinin büyük bir başan-
sı olarak yorumlanıyor.
Aynca kongrenin Avrupa Birliği'ne
üye oimayan tek ülke olan Türkiye'de
düzenlenecek olması da Türkiye'nin Av-
rupa'daki prestij i açısında da büyük önem
taşıyor. Daha önceki yıllarda Avrupa'nın
önemlı kentlerinde gerçekleşen yıllık
kongreler 1993 'te Paris'te, 1994'te Viya-
na'da. 1995 'te Londra'da ve geçen yıl ise
Berlin'de yapılmıştı.
lstanbul'daki kongrede yaklaşık yüz
Av
r
rupalı konut yapımcısı ve inşaatçısıy-
la yerli inşaatçı ve müteahhitler bir ara-
ya gelecek.
Türk Müteahhitler Birliği Genel Sek-
reteri Yılmaz Gürer, UEPG kongresin-
de teknik anlamda HAB1TAT Kongre-
si'nin konusu olan "SürdüriMebilir in-
İnşaatçılar kongresi Türk müteahhitlerinin başarısı olarak nitelenivor.
Sayılarla UEPC
Türkiye'nın 1992 yılında tam üye
olduğu ÛEPC. 1958 yılında kurulmûş
bir Arupa Birliği. Konut yapımcılan ve
inşaatçılarını temsil edıyor ve Avrupa
kuruluşlan tarafından tanınıyor. Diğer-
lerinın yanı sıra Avrupa Teknik Onay
Kuruluşu'nun gözlemcı üyesı. Llusal
üyelerı aracılığıyla 30 bın konut ya-
pımcısı ve inşaatçısını temsil edıyor.
Bunların faaliyetleri gayri safi mılli
hasılalannın ve Avrupa istıhdamının
yaklaşık yüzde 10'unaulaşıyor. Birlık
üyeleri toplam olarak yılda 681 bin ko-
nut ve 1 milyon metrekareden fazla bü-
ro ve alışveriş merkezi gerçekleştiri-
yorlar. UEPC ayrıca Avrupa Topluluk-
ları Komisyonu tarafından kurulmûş
olan Inşaat Endüstrisi Avrupa Profes-
yonellerarası BirliklerGrubu üyesi ve
"tnşaatta Sorumluluk" alt grubuna
başkanlık ediyor.
san yerleşmesi" ve "Kabul edilebilir
harcama veya yatırımla kabul edilebi-
lir standardın ve kalitenin elde edil-
mesi"nde konut yapımcısının rolünün
tartışılacağını belirttı. Genel Sekreter Gü-
rer, UEPC'nin planlama. mühendislik.
mimarlık ve inşaat konulannda Avrupa
Komisyonu'na danışmanlık yapan bir ku-
ruluş olduğunu söyleyerek. şöyle konuş-
tu:
"Tiirkiye Müteahhitler Birliği'nin
bu kuruluşa üye olması sayesinde Av-
rupa Komisyonu'nun çalışma konula-
rını yakından izleme olanağı ve UEPC
üyesi olarak önerilerimizin ve görüş-
melerimizin dolav lı bir biçimde de ol-
sa Avrupa Komisyonu'na ulaştınlması
imkânı elde edilmektedir."
Ek zamdan hâlâ haber yok | DOSYA: AB'DE TEŞVlK UYGULAMALARI
REFAHYOL
sözleşmeliyi
kandırıyor
NURTEN YALÇIN
Hayali paketler, denk
bütçe, havuz sistemi der-
ken 10 aylık icraatı sonun-
da bir arpa boyu yol ala-
mayan REFAHYOL hü-
kümetinden sözleşmeli
memurlar da payına düşe-
ni aldı. Hükümet, mart
ayında sözleşmeli memu-
ra yapacağını açıkladığı
yüzde 10 ile 40 arasında
değışen zammı unuturken.
sendika ve muhalefet tem-
silcileri hükümetin bu tu-
tumunu "yangında ilk fe-
da edileceklerin çalışan-
lar olması" olarak değer-
lendiriyorlar.
Sözleşmeli memura ve-
rilen zam sözünün tutul-
mamasının hükümetin na-
kit para sıkıntısından kay-
naklandığını belirten Cum-
huriyet Halk Partisi CHP)
Grup Başkanvekili ve Ha-
tay Milletvekili Nihad
Matkap "Bu hükümetin
çalışanlara karşı iyi duy-
gular beslediğini söyle-
mek nıümkün değil. Son
olarak herkesin önünde
sözleşmeli memura ver-
dikleri sözü tutmamala-
rı ise bir tükenişin, eko-
nomik politikalardaki
bir iflasının ilanıdır" de-
dı.
Matkap REFAHYOL'un
iç borçlanmada büyük
güçlükler çektiğini, yapı-
lan zamlann enflasyon kar-
şısında 1.5 kat endiğini,
ulaşım. temel gıda madde-
leri gibi kalemlere yapı-
lan zamlann takibinde
güçlük çekildiğini vurgu-
layarak "Hükümet çalı-
şanı düşüneceğine. ha-
yali paketler üretmekle
meşgul. Açıkladıklan pa-
ketlere kendileri bile
inanmıyorlar. 9 milyar
dolarlık kaynak paketi-
nin 7.5 milyar dolarlık
kısmının gerçekleşeme-
yeceğini kendileri açıkla-
dılar. Öngördükleri kay-
naklann hepsi asılsız çık-
tı. Daha önce ödeyecek-
lerini bildirdikleri söz-
leşmeli zammını ödemek
için ellerinde nakit pa-
raları yok" dedi.
Türkıye Devrimci Işçi
Sendikalan (DİSK) Baş-
kanı Rıdvan Budak ise,
sözleşmelinin yaşadığı sı-
kıntının örgütsüzlükten
kaynaklandığmı dile geti-
rerek "Türkiye'de çalı-
şan zaten eziliyor. Ancak
bir kez daha görülüyor
ki, örgütsüz çalışan da-
ha çok eziliyor" dedi. Bu-
dak, devletin memuru kı-
sa birsüre için de olsa ca-
zip şartlarla örgütlülükten
uzaklaştırarak sözleşmeli
yaptığını. ancak sonrasın-
da bu kitlenin örgütsüzlü-
ğünden faydalanarak tüm
çalışanlara olan tavnnı söz-
leşmeli personele karşı da
sürdürdüğünü ifade etti.
edis
L
Şimditatilzamanı
Once^ez, sonraöde
ırası
pazarTBrd
ıs olanakları
Ycjneticj
sekreterleri
mesleklerini
IfHattı
aşların
ayraağını
kim yiyor?
BaşbakanükBaşdanışmanı Aytoğu:
• Süpermarket açar gibi rafineri açüma
-k Pmaiiı^ntriCjtS
p veren dergi A .fcvll* IN UHER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
tgÇINtN EVRENÎNDEN
ŞÜKRAN SONER
Demokrasinin
Neresindeyiz?..
En son MHP kongresinde yaşanan olaylar. üzeri-
ne tuz biber ektı. "Önlar zaten milliyetçilik adı altın-
da, ırkçılıkyaparken hep böyle idiler. Hiç demokrat ola-
madılar, demokrasiyi içlerine sindiremediler. Tam ter-
si hep silahla, kaba güçle başkalannı sindirmeye ça-
lıştılar. Kavga hamuriannda var" deyip geçemeyiz.
Son seçimlerde barajı aşıp parlamentoya gireme-
di, ancak aynı kökten BBP'yı saymasak bile, ANAP
ve DYP içindeki, çok daha önemlisi başta polis dev-
let içindeki kadroları ile MHP ideolojisi bugün Türki-
ye'de çok büyük bir gücü ve oy potansiyelini oluştu-
ruyor.
MHP kongresine katılanlar demokrasiden ne ka-
dar nasiplerini almışlar! Ne kadar demokratlarsa! Tür-
kiye'de ırkçı-millıyetçi çizgideki kadrolannın, sempa-
tizanlarının aynı ölçülerde demokrat (!) olduklarından
hiç kuşkunuz olmasın. Düşünün ki MHP, uzun yıllar
devlet içınde kabul görmenin kitleselleşmenin avan-
tajı ile Alparslan Türkeş'in politikalarına da yansıdı-
ğı üzere yumuşamış, düzenle uyum sağlamış, de-
mokratikleşmeye birölçüde uyum sağlamış halde. iş-
lerters gittiğinde, istenilenlergerçekleşemediğinde,
kimlikte var olan, egemen olan baskıcı yapı, kaba
güç egilimi nasıl da ortaya çıkıyor?
Bu; demokrasiden payını alamamış, baskıcı, ka-
ba güce dayalı yapıya bir tepki, savunma olarak bi-
le gelişse, karşıtlık olarak ortaya çıkan Kürtçülüğün
ya da mezhepçiliğin aynı kültürden payını almaması
söz konusu değil.
Günümüzde BBP'nin Meclis'te MHP'nin yerini
kapmaktan, anahtar olmaktan gelen yumuşak görün-
tüsüne ne bakıyorsunuz? En küçük bir terslikte, na-
sıl oluyorsa ırkçılıkla şeriatı bütünleştirme savındaki,
çok daha ilkel bir yapının ortaya çıkacağını göreme-
mek önemli bir yanılgı olur. Bu arada çok daha ör-
gütlü ve güçlü tehdit oluşturan radikal Islam ya da şe-
riatçı yapılanmanın ne kadar demokrat (!) olduğu sor-
gulamasını yapacak lüks bir konumda değiliz. Kim-
liği ve rengıni, artık rejımi tehdit eden çıkışları ile or-
taya koymuş ve toplumu gerçekten geleceğıne iliş-
kin ciddi bir paniğe sürüklemış bulunuyor.
Şenatın rejimi, laikliği, cumhuriyeti, demokrasiyi teh-
dit eden ve devletı ıktidar eliyle ele geçirme çıkışına
henüz demokratik, anayasal yollardan çözüm ürete-
mediğimiz ıçindir ki 28 şubatta ışlemeye başlayan as-
kerı müdahale sürecıni yaşama aşamasındayız. Sa-
dece REFAHYOL iktidannın düşürulmesı ile büyük teh-
likenin ortadan kalkmayacağını, parlamentonun vesi-
yasal partilerimizin çözüm üretmede çok geri nokta-
lara düştüklerıni bile bile, nefesımizi tutmuş guvenoy-
lamasının sonucunu bekliyoruz. Olmazsa Tansu Çil-
ler ya da Necmettin Erbakan'ın, zorunda kaldıkları
içın ıstıfa yolu ile iktıdardan çekilmelerinı.
Demokrasiden nasıbını alamamış kültür, toplumu-
muzun çoğunluğuna şu sıralar öylesine egemen ki
Iran'a, Cezayir'e, Arap ülkelerine benzeme korkusu
ağır bastığında, sıyasetçiyegüven kalmadığında, par-
lamento dışındaki muhalefet, demokratik örgütlenme-
ler, demokrasi cephesi, toplum kendi sorumluluğu-
nu ortaya koymayı pek fazla düşünemıyor. Işin ko-
laycılığında, itiraf etmese bile, asker zorlaması ile si-
yasetin kısır üretimlerine razı oluyor.
Anketlere durüst yanıt verilse, "O da olmazsa, as-
keriergelsin "diyenlerin küçümsenemeyecek sayılar-
da olduğu, bedel ödemeden kurtancılarla yaşama
ahşkanlığı ve demokrasiden nasibinı almamış kültü-
run ülkemız insanında hâlâ egemen olduğu ne yazık
ki acı bir gerçek. Neyse ki acı deneyimler sayesinde,
demokrasinin ve sorumluluklarının bilincıne varıla-
mış olsa da tadına vanlmış olduğu da bir başka ger-
çek. Başkaları için değil, ama hiç değılse kendimiz
için demokrasi istemeyi öğrenmiş bulunuyoruz. Ve ken-
dı başımız belaya girdiğınde ancak "demokrasi, in-
san hakları" diye bağırabilıyoruz.
Bunu demokrasiyi katletme, rejimi, laikliği ve so-
nuç olarak bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun in-
san haklarını yok etmeyi ideoloji yapmış, demokrasi
düşmanı şeriatçılar bile öğrenmiş bulunuyorlar. Ken-
dileri için demokrasinin nimetlerinden sonuna kadar
yararlanmayı bızden çok daha iyi bıliyorlar.
Asıl çoğunluğa, gerçetcten demokrasiyi isteyen
demokrasi cephesıne gelınce, başkaları için de de-
mokrasi istemeye eksikli de olsa öğrenmiş olsak bi-
le, öncelıkle kendimiz için demokrasinin gerçek sa-
vaşımını vermeyi henüz başaramıyoruz.
Cumartesi günü Cumartesı Anneleri'nin eylemle-
rinin ikinci yıldönümü idi. Üstelik arada Susurluk gi-
bi devlet içindeki çeteler düzenini su yüzüne çıkaran,
yargısız infazları, kayıpları, işkenceleri açıklayan bir
büyük deneyim yaşadık. Hepimiz, Cumartesi Anne-
leri gerçeği var olduğu sürece, çetelerin hesaplaşıl-
masına, devlet ıçinden ayıklanmasına gidilmediği öl-
çüde, Türkiye'nin hukuk devleti düzeninden uzakta
olacağı gerçeğinin de çok bılincindeyiz. Ama kımile-
rıne reklam, popülarite aracı olduğu süreç dışında, de-
mokrasi güçlerı, medya olarak Cumartesi Annele-
n'nin, acıiannın ne kadar yanındayız?
2. yıldönümü toplantısında da bir kez daha utana-
rak tanık oldum ki Batılı sıradan demokratlar kadar
bile yanlarında değiliz. Evet, demokrasi özlemi gön-
lümüzde. ancak onun için gerçekten nasıl bir sava-
şım verıyor, ne kadar özveride bulunuyor, bedel
ödemeyi göze alarak bir şeyler yapıyoruz? Başımızı
önümüze eğmeden yanıt verebıliyor muyuz?
Esenyurt'ta dev
enerji yatınmı
Ekonomi Servisi - Dün-
yanın önde gelen enerji şir-
ketlerinden Edison Mission
Energy'nin ortaklığında ya-
pılacak Esenyurt Termik
Santralı ucuz ve güvenilir
ısı enerjisini evlerde kulla-
nıma sunacak. Termik sant-
ralda üretilmesi hedeflenen
yıllık 1.4 milyar kvvh'lik
elektriğin tamamı Türkiye
Elektrik Kunımu'na (TEK)
satılacak.
Türkiye'de ilk kez dene-
necek olan ve elektrik üre-
timi sırasında açığa çıkan
ısının evlerde ısınma amaç-
lı kullanımına olanak vere-
cek proje için Türk, Ameri-
kan ve Hollandalı şirketler
bir araya geldi. Toplam ma-
Iiyeti 180 milyon dolar ola-
rak belirlenen projenin ilk
etabının kasım ayında ta-
mamlanmasıyla, Esenyurt
çevresinde oturanlar İG-
DAŞ'ın belırlediği doğal-
gaz fiyatlannın yüzde 25 da-
ha ucuz tutanyla ısınabile-
cekler.
1999 ilkbahannda tamam-
lanması öngörülen termik
santralın fınansmanı ise Edi-
son Mission Energy'nin
Amerika Yatırım Bankası
aracılığıyla bulduğu 95 mil-
yon dolarlık kredi, Hollan-
da Eximbank'ın verdiği 36
milyon dolarlık kaynak ve
Citibank tarafından verilen
8 milyon dolarlık krediyle
karşılanacak.
Edison Mission Energy
Genel Müdürü Micheal Aus-
tell. termik santraldan çıka-
cak atığın Türk kanunlan ta-
rafından saptanan miktann
çok altında olacağını belirt-
ti. Austell "En iyi ekipma-
nı kullanıyoruz. Zaten bi-
zi farklı kilan da bu. Ken-
di şirketimizin çevrecilere
verdiği söz bunu gerektiri-
yor" dedi.
Projenin ekipman işleri-
ni üstlenen Hollandalı TPS
Şirketi'nin Genel Müdürü
John Harvey de Türkiye'nin
politık olarak tam istıkrara
kavuşamasa da çevTesinde-
ki ülkelere göre ekonomik
anlamda yabancı yatınmcı-
lara geniş pazar olanaklan
sağladıgını söyledi.