Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS1997SAL1
HABERLER
MHP, demokrasi sınavını geçemedi. Yanm kalan kongreden sonra yoğun pazarlık dönemi başladı
Yenflgîyi zorbablda öıdedilerYUSUFÖZKAN
ANKARA- MHP. tanhındeki ilk,
çok adaylı kongrede demokrasi
sınavını geçemedi. Çıkan kavga ve
silahlann patlaması nedeniyle
ertelenen MHP olağanüstü kongresı.
45 gün içinde yapılacak. Kongrede,
Tuğrul Türkeş ve Devlet Bahçeli.
liderlik için yanşacak. Türkeş
taraftarlannın. kongreyi erteletmek
amacıyla kavgayı bilinçli olarak
çıkardıklan, Bahçeli'ye destek veren
gruplarla pazarlığa orurmak için
süre kazanmayı planladıklan öne
sürüldü. Partide, pazarlık sürecinde
yeni çatışmalann yaşanacağına
dikkat çekildi. MHP Genel Sekreter
Yardımcısı ve parti sözcüsü Abidin
Dursun Kaleli. diğer adaylann kendi
delegelerine sormadan Bahçeli'ye
destek vermesinin salonda gerginlik
doğurduğunu savundu. Alparsİan
Türkeş'siz ilk kongre olan öncekj
günkü MHP 5. Olağanüstü
Türkeş ekibinin bilinçli 'kavga' çıkanp terör estirdiği partinin tarihindeki ilk çok
adaylı kongresinde silahlar patladı, genel başkan seçilemedi. Partiye yakın
kaynaklar, kavganın eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu
ve Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altmok'un çevresindekiler tarafından
bilinçli olarak çıkanldığını sa\undular.
Kongresı, "Başbuğun yaratnğı
disipKnin" de çözülmeye başladığını
gösterdi. Genel başkan seçimi için
yapılan ilk tur oylamanın ardından
Ramiz Ongun, Muharrem Şemsek.
İbrahim Çiftçi v e Enis Öksüz'ün,
Bahçeli lehine yanştan çekilmeleri
üzerine çıkan kavga ve silahlann
patlaması. MHP'de yeni bir dönemin
başlangıcı olarak değerlendirildi.
Partiye yakın kaynaklar, kavganın
eski Ülkü Ocaklan Genel Başkanı
Azmi Karamahmutoğlu ve Keçiören
Belediye Başkanı Turgut Altmok'un
çevresindekiler tarafından bilinçli
olarak çıkanldığını savundular.
Tuğrul Türkeş'in, ertelemeden yana
olmadığını, ancak çevresindekilerin
"pazarlık siireci için zaman
kazanmak amacıyla" kav ga
çıkardıklan savunuldu. Türkeş'in.
kongre öncesinde diğer adaylarla
pazarlığa girmediğine dikkat çeken
kaynaklar, "Yeni belirlenecek kongre
tarihine kadar kıvasıya bir pazarlık
vaşanacak. Türkeş ekibi. Şemsek,
Öksüz, Ongun ve Çiftçi ile pazarlığa
oturacak. Pazarhklar. dengeleri
değjştirebilir" dediler. Kaynaklar.
Tuğrul Türkeş'in, bundan sonraki
süreçte "babasının rolünü
oynayacağııu'': ılımlı, liberal
görüntüsünün yerine daha sert bir
lider portresi çizeceğini savundular.
Tuğrul Türkeş'in seçilememesi
durumunda MHP'de bölünmeler
yaşanacağını ileri süren kaynaklar,
partideki liberal eğilimli ülkücülerin
DYP ve ANAP'a kayacaklannı
belirttiler. Pazarlık sürecinde yeni
çatışmalann, kavgalann da
yaşanacağına işaret edildi.
Azmi Karamahmutoğlu'nun, kavga
sırasında kürsüye gelerek söylediği
"Eğer illegaliteye kaymak gerekirse
ben bunu fert olarak başlatıyorum.
Genel Başkanımı/ Tuğrul
Türkeş'tir" sözleri de yeni
gelişmelerin işareti olarak
değerlendirildi.
MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve
parti sözcüsü Abidin Dursun Kaleü,
2. turda bazı genel başkan
adavlannın kendi deleaelerine
sormadan. ilk turda en fazla oyu
alan Türkeş'e karşı ittifak
yapmasının. delegelerin tepkisine
neden olduğunu. bu delegelerin
infialinin de çıkan olaylara neden
olduğunu söyledi.
Kaleli, 2. tur öncesinde yaşanan
olaylar dışında. kongrede
demokrasinin tüm kurum ve
kurallannın uygulandığını ve herkes
tarafından takdir edildiğini söyledi.
Kongre bitinceye kadar genel
başkanlığa divan başkanının vekâlet
edeceğini dile getırilirken Kaleli ise
Türkeş'in halen genel başkan
vekilliğini sürdürdüğünü belirtti.
Bahçeli yanlılan ise Türkeş ekibini
"demokrasiyi içine sindirememekle1
"
suçladı. BBP Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu. kongrede çıkan olaylan
üzücü bulduğunu söyledi. Ülkü
Ocaklan adına hareket edenleri de
eleştiren Yazıcıoğlu. "Benim genel
başkanlığını yaptığım Ülkü Ocaklan,
bu Ülkü Ocaklan değü" dedi.
Ülkücünün
silahı
partiye de
döndii
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- MHP'de
Alparsİan Türkeş'in
ölümüyle boşalan genel
başkanlığa seçılecek yeni
ismi belirlemek için
yapılan 5. Olağanüstü
Kongre'de, 12 Eylül
öncesi ve sonrasında
çok sayıda kanlı
eyleme katılmakla
suçlanan, yargılanan ve
bazılan hüküm giyen
ülkücülerin silahlannı
bırbirlerine de
çevirmelerinin "MHP
merkeze yaklaşu. 12 Eylül
öncesindcki fikri yapı
değişti'" yorumlarının
yanlışlığını da
sergilediğine işaret edildi.
MHP Genel Başkanvekili
Tuğrul Türkeş ile en
büyük destekçilerinden
olan eski Ülkü Ocaklan
Genel Başkanı Azmi
Karamahmutoğlu' nun
öncüsü olduğu "bıyıksız
ülkücü" imajını
benimsemeyen çok sayıda
sarkık bıyıklı ülkücünün
olağanüstü kongrede
sergiledikleri tutum. 12
Eylül öncesi dönemi
çağnştırdı. Yaşanan kavga
ve Nevzat adlı bir
ülkücünün silahını
ateşlemesi. ülkücülerin.
iddia edildiği gibi
"MHP merkeze yaklaştı.
12 Eylül öncesi inıajından
kurtuldu" yorumlannın
doğru olmadığını gözler
önüne serdi.
Kongrede ^enel başkanlık
yanşına katılan ve İ 2
Eylül öncesinin en
"aktif" ülkücüleri
arasında yer alan
adaylann, "iktidar yerine
itibar" vurgusunu
yapmalan ve özellikle
Ramiz Ongun, Muharrenı
Şemsek ve İbrahim Çiftçi
gibi "ocaktan yetişme"
adaylann taraftarlarının
sergiledikleri görüntü. bu
savlann asılsızlığını
ortaya koydu.
Düzz
Ü l k ü c ü g e n c l e r d e n T ü r k e ş ' e a ç ı k ç e k
'Ö\ de ölelim, vur de vurabm'• Ramiz Ongun'un kürsüye
gelerek diğer adaylann
Bahçeli lehine yanşmadan
çekildiğini açıklaması salonu
bir anda kanştırdı. Divana
doğru saldıran ülkücüler
"Hainler dışarı" diye slogan
atarken, salondaki
bozkurtlara saldırdılar. Bu
arada silahlar konuştu ve
başkan kongreyi erteledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MHP 5. Olağanüstü
Kongresı'nde. silahlann
patladığı, divanın dağıtıldığı
olaylar. günün ilk saatlerinden
itibaren şöyle gelişti:
- Taraflar arasında gerilimin ilk
işaretleri, kongrenin >apılacağı
Atatürk Spor Salonu'nda bir
gün önce başlayan yer kapma
kavgasında ortaya çıktı.
Türkeş'i desteklediği için Ülkü
Ocaklan Başkanuğı'm
bırakmak zorunda kalan Azmi
Karamahmutoğlu'nun
yönlendirdiği ülkücüler, spor
salonunu doldurarak kongrede
"tribün üstünlüğünü" ele
geçirdUer. Kongre salonunda
hiçbir adayın portresinin
asılmaması konusunda anlaşma
sağlanmış olmasma karşın,
sabah salona gelenler Tuğrul
Türkeş'in dev portresi ile
karşüaştıiar.
- Günün ilk gerilimi Türkeş'i
destekleyenlerin Ramiz Ongun
ve Muharrem Şemsek'in
salona girişlerini önlemeye
çalışmasıyla başladı. Olaylar
sırasında Rıza Müftüoğlu'nun
koruması Alper Gökakm feci
şekilde dö\üldü. Çoğunlukla
Türkeş taraftarlannın
oluşturduğu salon görevlileri
ile diğer adaylann korumalan
arasında sık sık itiş kakışlar,
gerilimler yaşandı.
- Genel başkanlığa 622
delegenin imzası ile önerilen
Türkeş, divana önerdiği adayın
441 'de kalması üzerine
kendisini genel başkanhğı
öneren 622 kişinin aduun
okunmasuu istedL Türkeş'in,
"seçime gitmeden liderliğini
ilan etme" manevrası olarak
Türkeş'i desteklediği için Ülkü Ocaklan Genel Başkanlığı'nı bırakmak zorunda kalan Azmi Karamahmutoğlu'nun yön-
lendirdiği ülkücüler, spor salonunu doldurarak kongrede "rribün üsrünlüğünü*" ele geçirdiler. Oğul Türkeş'in seçimi kay-
bedeceği anlaşılınca da salonda terör estirip kongreyi yanm bıraktırdılar. (Fotoğraf: AA)
değerlendirilen bu isteği. divan
tarafından reddedildi.
- Yandaşlannın yoğun ve uzun
alkışlan nedeniyle adaylık
konuşmasını bir türlü
yapamayan ve konuşması sık
sık kesilen Türkeş, sınirlenerek
ülkücü gençleri. "Lütfen
sükunetinizi muhafaza ediniz.
Ülkücülük her şeyden önce
ciddivettir. terbiyedir" diyerek
azarladı. Ülkücü gençler
Türkeş'e bağlılıklannı ifade
ederken "Öl de ölelim. vur de
vurabm" ve "Türkeş'siz MHP
düşünülemez" sloganlannı
tercih ettiler.
- Seçimlere geçildiği sırada.
MHP adaylan, kuliste bir odaya
çekilerek, basın mensuplanna
"birlik-bütünlük" mesajı
verdiler. Türkeş ve Şemsek, peş
peşe sıraladıklan esprileıie,
çevredekileri kahkahaya
boğdular. Ancak bu neşeli
ortam. uzun sürmedi.
- İlk tur seçim sonuçlarının saat
24.00 sıralannda belli
olmasından sonra hiçbir adayın
tek başına kazanma şansının
olmadığı görüldü. Kulislerde
yoğun pazarlıklar başladı.
Türkeş ekibinin, Şemsek ve
Öksüz' ü yanlanna çekme
uğraşlan sürerken. -geleneksel
ülkücü değerleri" savunan
Ongun. Şemsek ve Çiftçi bir
araya gelerek Bahçeli lehine
çekilmeye karar verdiler.
Ramiz Ongun'un kürsüye
gelerek diğer adaylann Bahçeli
lehine yanşmadan çekildiğini
açıklaması salonu bir anda
kanştırdı. Divana doğru
saldıran ülkücüler "Hainler
dışan" diye slogan atarken.
kürsüye çıkan Türkeş. "Bizim
gücümüz onlan korkuttu" diye
konuştu.
-Büyüyen kavgada Nevzat adlı
bir kişinin havaya açtığı ateş
salondakilere korkulu anlar
yaşattı. Olaylan görüntülemek
isteven foto muhabiri ve
kameramanlar tartaklandı.
Bahçeli'yi destekleyenlerle
Türkeş'i destekleyenler salonun
birer tarannda toplanırkcn.
seçimin 2. turunun yapılıp
yapılmayacağı uzun süre belli
oünadı. Polisin delegeler
dışındaki'herkesi salondan
çıkarmasından sonra
seçimlerin yapılması
beklenirken, Türkeş ve
Karamahmutoğlu'nun tekrar
salona girip çıkmasıy la birlikte
saldınlar tekrar başladı. Bu
kavgadan sonra Divan Başkanı.
hâkim karanyla seçimin 1 ile 2
ay arasmda bir süreyle
ertelendiğini açıkladı.
^4Z//ORHAN BİRGİT
Televizyonları başındaAnkaraStad-
yumu'ndaki 19 Mayıs törenini izleyen-
ler, Cumhurbaşkanı'nın hemen solun-
da yer alan Başbakan'ın yüzündeki sı-
kıntılı görünümü fark etmemiş olamaz-
lar..
Erbakan, şeref tribünündeki yerini
aldığı zaman, Bingöl Milletvekili Mah-
mırt Sönmez'in istifa dilekçesi henüz
Meclis Başkanlığı'na ulaşmamıştı. Tö-
renin başlamasından yarım saat kadar
sonra, bir görevii Başbakan'ın kulağı-
na eğilerek 'kötü' haberi verdi.
Sönmez'in istifası, sadece Refah
Partisi grubunun sayısından bir eksil-
me olarak degerlendirilmemelidir.. Ha-
ber, böyle zamanlarda kulisler için en
fazla aranılan psikolojik faktörü Refah
Partisi'nin aleyhine kendi yelkenleri için
gerekli rüzgâr olarak kullanmak iste-
yen muhalefet cephesi için tam zama-
nında gelmiştir. Uzun zamandan beri,
REFAHYOL'un iktidarda kalmasının ül-
keye verdiği zarartan dile getiren Anka-
ra Milletvekili Şaban Karataş'ın, dün
sabah Mesut Yılmaz'la evinde yaptı-
ğı görtışmeyi de Erbakan ve arkadaş-
lannın bu haftaya hiç de iyi olmayan ko-
şullarda başlamasına neden olan ko-
şullar arasında görmek gerekiyor. RE-
FAHYOL hükümeti, bundan önce mu-
halefetin kendilerine karşı tam on bir
gensoru verdiğini, bu on bir gensoru-
nun da ardı ardına reddedildiğini söy-
Gensorunun 'G'si...
leyerek. bugünkü görüşmelere psiko-
lojik avantajla başlamak istiyorlardı.
Böylece, "Bu iktidar gitmez; hükümet
değişmez" havası, kararsız bazı Doğ-
ru Yol milletvekillerinin, Yalım Erez ve
arkadaşlannın saflarında yer almasını
önleyebilecekti. Dahası, Demokratik
Sol Parti Meclis Grubu'nda, bundan
önce hiç beklenilmeyen zamanlarda
verilen fireler anımsatılarak, yeni sürp-
rizler beklenebileceği de moral depo-
lamak isteyen Refah-DYP'li milletve-
killerine doping yapılıyordu. Sönmez
ve Karataş'ın eylemleri bu hesaplan al-
tüst etti.
Geçen hafta sonunda, dört muhale-
fet partisinin verdiği gensoru önergesi
için, iktidar cephesinde olayı alabildi-
ğince zamana yayma görüşü egemen-
di. Yaymak ve olayın ateşini almak.
Bunun için içtüzüğün sağladığı bü-
tün olanakları kullanmak, yani genso-
runun görüşülmesinden başlayarakon
gün içinde, o arada onuncu gün sonu-
na kadar oyalanması yollannı araştır-
mak. O arada, muhalefet gruplan için-
den, sökebildiği kadar oy sahibini
transfer etmek.
Başkent kulislerinde bu amaçla oy
başına iki buçuk milyon dolarlık kon-
tenjanlann dedikodusu dolaştınlıyor ve
asıl kötüsü, kendisinin bu uğurda har-
canacak çok parası olduğu haberleri
gazetelerde haber konusu yapılan
O zer Çiller'den yalanlama için en kü-
çük bir girişim duyulmuyor.
Dün sabah. Refah Partisi'nden ko-
pan bir milletvekili ile başlayan tersine
hareket, Karataş'ın açıktan vaziyet al-
ması ile daha da hızlanınca, Anavatan-
DSP ve CHP Meclis grup başkanvekil-
leri, ortak gensorulannın bugün görü-
şülmesi için birlikte ikincı adımı attılar.
Bugün 11.00'de Meclis Danışma
Kurulu toplanacak. Çoğunlukla bu
öneri kabul edilecek. Ama asıl karar.
bugünkü birleşimde alınacak. Orada
Refah ve Doğru Yol oyları ile muhale-
fetin ve bağımsızların sayılan sonucu
belirleyecek.
Bugünkü oylamada milletvekilleri
tam olarak bulunursa, 273'lü bloku
elinde tutan taraf, gensorunun ilk ka-
derini tayin etmiş olacak: Yani genso-
runun görüşülmesi bugün yapılmaya
başlansın mı?
Başlanırsa, gündeme alınsın ve gü-
ven oylamasının hangi gün yapılacağı
kararı genel kurulca verilsin mi?
Şimdi, bu hükümet için 5+3'lü öğre-
timden rejimi tehlikeye sokacak birçok
eyleme kadar uzanan çeşitli suçlama-
lar yapıldığını bilmeyenimiz kalmadı.
Hükümetin öteki kanadı için yapılan
'çete'cılik suçlamalannı da keza..
Tüm bunlar için, "doğrudur - hayır
değıldır" savunmaları da gündeme ge-
lebilir. Aralarında zaman zaman her bı-
rimızın değişik düşünceleri bulunabilir.
Ama dünkü 'Mıllıyet' gazetesinde ka-
rakteri, güvenılirliğı hakkında çok olum-
lu sözler duyduğumuz Şükrü Elek-
dağ'm 'Hesaplaşma' başlıklı yazısında
ele aldığı bir olay var ki bence başlı ba-
şına bir gensoru konusu olacak kadar
önemli.
Elekdağ, geçen hafta sonunda Si-
lahlı Kuvvetler'ın yüksek komuta kade-
mesinde önemli görev sahibi bir orge-
neral ile görüşüyor. Bu orgeneral. şu
anda Irak sınıriarı içerisinde ve iran sı-
nırları yakınında bölücü eşkıyaya karşı
sürdürülen harekât hakkında, Dışişleri
Genel Sekreterlıği de yapmış, eski bü-
yükelçimıze şunları söylüyor:
"REFAHYOL hükümetini harekât
hakkında aydınlattık desek doğru ol-
maz.. Vereceğımız bilgilerin karşı tara-
fa sızmasından endışe ettık."
Şükrü Elekdağ, bu sözlen yorumlar-
ken "Muhatabımın ifadelerı, askerte
hükümet arasındaki gerginlik ve gü-
vensizliğin inanıimaz boyutunu ve dev-
letin içine düştüğü zafiyetı tüm çıplak-
lığıyla gözler önüne serdiği gibi, RE-
FAHYOL'un hükümet etme yeteneğini
fiilen kaybettiğinı de ortaya koyuyor"
biçiminde bir yargıya vanyor.
Devletin ve ülkenin güvenliğinden bi-
rincil sorumlu olan Silahlı Kuvvetler.
PKK'ye karşı yapacağı sınırötesi hare-
kâttan bırakınız hükümetin diğer üye-
lerini, Başbakan'ı bıle haberlı kılmama-
ya özen gösterdiklerıni saklamıyor. Ne-
deni de düşmanın böyle bir harekâtı
zamanından önce öğrenebileceği yo-
lundaki kuşkuları! Ve bir Başbakan, bir
Dışişleri Bakanı. diğer hükümet üyele-
ri. böyle bir harekâtı hepimiz gibi tele-
vizyon ya da gazete haberleri ile öğren-
meyi içlerine sindirebiliyorlar.
Daha kötüsü, dün Elekdağ'ın yazı-
sında bir orgenerale gönderme yapıla-
rak ileri sürülen güvensizlik olayı iddi-
alan bile bu hükümetin başının dagöv-
desinin de kıllannı kıpırdatmıyor.
Bu kadar soğukkanlı vurdumduy-
mazlık acaba ne için yapılıyor?
Doğrusu merak etmez misiniz?
Erbakan ve Çiller'in tamamlamak is-
tedikleri bazı 'şey'ler için daha ne ka-
dar zamana ihtiyaçları var?
Gensorunun 'G'si bu hükümetin git-
mesı için demokratik tek silahtır.
'Kuruluş günümüzde giderler'
Yılmaz: Kâğıt
üzerinde sayı
tamamlandı
• ANAP il başkanlan toplantısında
"Bu hükümet bu gensoruyu
aşamayacaktır" diyen ANAP lideri
Mesut Yılmaz. kendi üzerinde
uzlaşıhrsa başbakanlığa hazır
olduğunu söyledi.
mm
ASKARA (Cumhurivet Bürosu)
-ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. partisinin kuruluş
gününün REFAHYOL
hükümetinin yıkılış günü
olacağını söyledi. Kâğıt üzerinde gensoru için
gerekli savının bulunduğunu kaydeden
Yılmaz. "Hükümet bu gensoruyu
aşamavacaknr. Aşarsa yenisini hazırlanz" dedi.
ANAP lideri Yılmaz. il başkanlarını Ankara'da
topladı. Yılmaz. toplantının açılışında yaptığı
konuşmada, genel siyasi durum
değerlendirmesi yapacaklannı bildirdi.
Partinin 14. kuruluş vıldönümünün
REFAHYOL hükümetinin de yıkılış günü
olacağını umut ettığini sövledi. ANAP'ın tam
bir birlik içinde üstüne düşen demokratik
sorumluluğu yerine getireceğini anlatan
Yılmaz. partısıne ü\e mılletvekillenne
güveninin tam olduğunu söyledi. Ülkenin
içinde bulunduğu darboğazın aşılması için
partisinin tüm yetkıli kurullannın hummalı bir
çalışma içinde olduğunu bildıren Yılmaz.
gazetecilenn sorulannı vanıtlarken ANAP'a
katılması söz konusu olan bazı
mılletvekilleriyle görüşmelerinin devam
ettiğinı söyledi.Hükümerten kurtulmanın,
rejımin kurtuluşuyla eşdeğer olduğunu
savunan Yılmaz. ANAP'ın da her türlü katkıyı
yapmaya hazır olduğunu bildirdi. Yılmaz. bir
soru üzenne. ancak bir bütün katılması
durumunda başbakanın DYP'den olacağını
söyledi. Yılmaz. bunu sorumluluktan
kaçtıklan için değil. ülkenin darboğazdan
kurtuluşu ıçın kabul ettiklerinı belırtirken "*Biz
hiçbir sorumluluktan kaçmıyoruz. Başbakanuk
konusunda üzerimizde bovle bir mutabakat
olursa sadece bundan memnuniyet duyanz.
Ancak sadece bu nedenle yeni hükümet
oluşumunu engeUemeyiz" dedi.
ANAP lideri. gensorunun kabul edilmemesi
durumunda ne olacağına ilişkin soruya şu
yanıtı verdı: "Bu hükümet bu gensoruyu
aşamayacaktır. Aşarsa yenisini hazırlanz. Bu
hükümetin üyeleri dahil eğer herkes hükümetin
bunun gereğini yapanz."
Yılmaz. kâğıt üzennde gerekli çoğunluğa
ulaştıklannı belirtırken "Umanra yaruı
(bugün) avıu şekilde tezahür eder" dedi.
ANAP'ın 14. kuruluş yıldönümübu sabah
parti genel merkezinde düzenlenen törenle
kutlanacak. Öğleden sonra toplanacak
olağanüstü grup toplantısı \e genel kurul
çalışmalannın ardından merkez karar yönetim
kurulu, akşam saat 20.30'da toplanarak son
siyasi gelişmeleri değerlendirecek.
Sürgünle de kurtulmuyorlar
Kamudaki sendikalı
adım adım izleniyor
NECATİAYGIN.
tZMİR- Sendıkal etkinliklere katılan
sendikacılar sürgün edildıkleri illerde de
izlenmeye alınıyor. Tanm-Sen Izmir Şube
Başkanı Ali Haydar Yundan da "izlenen"
sendikacılar arasında.
Ali Haydar Yundan, Tanm-Sen Izmir Şube
Başkanhğı"na seçildiğinden bugüne dek
sendikal etkinliklere katıldığı için hakkında
18'i idari, 12'si adlı olmak üzere toplam 30
soruşturma açıldığını söyledi. Yundan, ikisi il
içi. ikisi de il dışı olmak üzere dört kez sürgün
edildiğini vurgulayarak "Sürgün kararlannın
iptali için açtığım davalaruı üçünü kazandım.
Son olarak Rize'ye sürüldiim, bu karann iptali
için Izmir İdare Mahkemesi'ne açtığım dava
sürüyor" dedi.
Attığı her adımın ızlendiğini ve kendisinin
adeta "suç makinesi" konumuna sokulduğunu
söyleyen Yundan. sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Soruşturmalar sonucunda savcılık sekiz
kamu da\ası açtı. Bunlardan altısı beraatle
sonuçlamrken iki dava ise karar aşamasına
geldL Bu arada İ/.nıir Tarını İl Müdüriüğü'nce
18 idari soruşturma açıldı. Soruşturmalardan,
beşinden maaş kesme. yedisinden kınama ve
uyan cezası aldım. Son olarak İzmir Emniyet
Müdüıiüğü'nün Rize Tanm İl Müdürlüğü'ne
gönderdiği. 28.11.1996 tarih ve 105693 sayılı
yazısında. •İzmir Konak Meydanı'nda yapılan
basın açıklamasında; katılan topluluğa
öncülük eden Tanm-Sen tzmir Şube Başkanı
Ali Haydar Yundan hakkında tzmir
Cumhuriyet Başsavcılığf na suç duyurusunda
bulunulmuştur. Gereğini rica edenm."
denilmek suretiy le hem adli ve hcm de idari
baskı oluşturma yoluna gidilmiştir. İzmir
Emniyet Müdürlüğü'nün söz konusu yazısı
üzerine Rize'de hakkunda soruşrurma açıldı ve
uyan cezası aldım."
Ali Haydar Yundan, sendikal haklann tüm
insanlık ailesine evrensel bildirgeyle tanınmış
olmasına ve insan hakları kataloğu içinde yer
almasına karşın. Türkiye'de hâlâ "kamu
emekçilerine sendika hakkı verilsin mi,
verilmesin mi?" tartışmasının devletin şiddet
uygulamalan eşliğinde yapıldığını vurguladı.
12 Eylül darbesiyle demokratik toplum
örgütlenmesinin hafızasının silindiği ve
toplumun susturulduğunu. toplumsal
muhalefetin yok edildiğini belirten Yundan,
şunları söyledi:"Kamu emekçilerinin sendikal
mücadelesi devlet terörüy le bashnlmak ve yok
edilmek istenmektedir. Biz tüm bu
engellemelere karşın 8 yıldır sürdürdüğümüz
sendikal mücadeleden bugüne dek olduğu gibi
bundan sonra da taviz vermeyeceğiz.*'