Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18MAYIS1997PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Toplum ve Medya
HÜSNÜA.GÖKSEL
T
urkıye Hegel ındeyışııle
"Tarihsel gelişim sureci
içinde divalcktik gerili-
mı"nı yaşıyor Bu genlı-
mın nedenlennı kışılere,
olaylara ındırgemek or-
manı bırakıp bır ıkı ağaçla uğraşmava
benzer
De\ let Başkanı'ndan, banka kapısın-
da maaş sırasını bekle>en emeklıve de-
gın her orunda her ya^ta herkes her
gun •*Laisİ2m"ın tanımınıyapı>or <\y-
nı kışılenn aynı sozlen yıneleyıp dur-
masindan gına geldı
Bunalımın temelinde "Yabancılaş-
ma" "\ynşma"var. Kişi kendine, baş-
ka kişiye. başka kişilere, topluma ya-
bancılaştı. Bunun tersi olarak de\ let de
topluma \abancılaştı. Bırbınnden ay-
nldı de\ letle toplum Bır tur "Toplum-
sal Şizofreni" Sonuçta saygı sılınıp yok
oldu Kışının ne kendine. ne topluma.
ne devlete saygısı kaldı Kendine saygı
sağlama yollannı anyor kışı Bu aray ış
ıçındekımısı "Selamün-a!e\küm"dıve
başlıyor söze, kımısı sakalını kopek tra-
şı y apıvor Bu kuçuk gınşımlerle "cep-
heterT!
oluşma>a başladı Kışı. yalnızlı-
ğını. guçsuzluğunu. bu cephelerden bı-
nne kaymakla gıdermeye çalışıyor
Devlete ne saygısı. ne de güvenı \ar
kışının Nasıl olsun kı devletyalan soy-
luyor Sırtında 138 "faili meçhul cina-
>et"ta^ıyordevlet Cenazeyıcopluyor.
oğrencılen saçlanndan tutup yere çar-
pıyor pencereden gıren hırsıza rahat
çıkabılmesı ıçın. kapıvı ardına kadar
acıyor Kıbns Rum kesımının Rus-
ya'dan fiıze aldığını benım gıbı gazete-
lerdenoğrenıyordevletve Mılh Savun-
ma Bakanı "Vururuz" dıye tehdıtler
yağdınyor, savaş ılanının Buyuk Mıl-
let Meclısı'nın yetkısı olduğunu unuta-
rak Güçluden vergi alamryorsa, güç-
suzu ezrtorsa. fırsat eşitliği sağlayamı-
yor, parası olmayan horianıvor, kendi
başımn çaresine bakmaya bırakılıvorsa
nasıl gınen duyulur devlete, nasıl saygı
beklenir?-.
Pekıy "Devlet" kım9
Nedır de\let?
Dev letı olu^turan oğelernelerdır0
Kım
buoğelen \aratan9
Bunun yanıtını Sartre'ın sozlennde
bulabılınz "Hepimizkatiliz.*>
Bırazha-
fıfleterek kabul edelım "Hepimizsuç-
luyuz." Hepımız, hepımız suçluyuz
Bırbınmızın ustune atmakla kurtulabı-
leceğımızı sanıyoruz bu suçluluk-
tan Türkıye yı bugune bız getırdık el
bırlığı ıle \esurduru\oruzbuçabamı-
zı
Turkıye bır yol aynmına geldı bu ça-
bamızla Yann'ı buyollardanhangısı-
nı sececeğıne bağlı Yollardan bınnde
"Teokratik Faşist Devlef, obünınde,
"Demokratik, Parlamenter Cumhuri-
yet" \ ar Sokak adlan $oy le y azıy or yol
aynmında "Devrim". "Karşı DevTİırr
Devnm zordur Devnmı yaşatmak
zordur Her gun kendını yenıden yarat-
maktırdevnmcılık. Solukahrgıbı dur-
mamacasına Karşı Devnm tutuculuk-
tur oysa
Toplum bunlardan hangısıne yatkın7
Kım, hangı yolun doğru olduğunu gos-
terecek topluma9
Kım aydınlatacak yo-
lunu. nmeyı kım \erecek'
Bu sorulann y anıtını toplumun yapı-
sında \e toplumu avdınlatma ışle\ı ol-
ması gereken medya'da bulabılınz
Bunlan bırbınnden ayıramayız aslın-
da Onun ıçın ayn avn değıl bırbın
ıçınde ırdelemek gerekıyor
Toplumu uyutmakla başladı Karşı
De\TÜn.Tatlı nınnılerleonce Veyavaş
yavaş bu gune geldı Hıç çekınmeden
*Lyanırsan kandokülur" dıyebıleeeğı
açıkçadışlerını gosterebıleceğı gune
Medya toplumu uyutma aracı oldu. Du-
şunme gucu tepkı yeteneğı aşındınldı
Şuutanç veren Snasyangını gunu bır
partı genel başkanı bakanlıklar yap-
mış. başbakanlık vapmış bır partı genel
başkanı arkasında Madımak Otelı nın
dumanlan tuterken televızyonlara poz
venp gozlennı devıre devıre "Tahrik
>ar efendim, tahrik var" dedı de hıç
kımse bunu dev letın yargı gucune "ta-
saUut" olarak gormedı Bılmıyorum
utanmışmıdır yargı tahnkolmadığıso-
nucuna vardığı zaman Medyada tıs
yok Çunkupolısle ne karşılığı olduğu
bılınmeyen bır ışbırlığı sağlayarak Acz-
mendı nın yatak odasinı basıp ar per-
desını yırtmak daha çok reklam getın-
yor
Turkıye Cumhunyetı nın Dışışlen
Bakanı çıkıyor "karakeçeliler" mı°
"karakeçililer" mi7
her ne ıse onlann
bır yerel torenınde şoyle dıyebılıyor
"Nasıl Orta Asya'dan kalkıp buraya gel-
mişsek, buradan da Avrupa'nın ortası-
na gideceğiz. Nasıl mı gideceğiz? Mina-
relerimizJegideceğiz, bayrağımızla gide-
ceğiz.'' Ve alkış alkış Kımse demıvor
kı "Hanımefendi, bunlar bura>-a mina-
releri ile gelmedilcr, buraya geldikten
yüzlerce yıl sonra Vlusluman oldu-
İar".Kımse demıvor kı "Bu senin de-
diğin 'cıhat anlamını taşır." Asıl ılgınç
yönu dış basının bu sozlen cıddıve alıp
daıkı satıryanıtvermekgereğı bılegor-
memesı lşte Turkıye Cumhunvetı'nın
dışıtıban Medyada tıs yok
tzmırcien kalkıp Ankara'ya gıtmek-
te olan bır uçak. yan volda rotası değış-
tınlıp Antalya'ya ındınlıyor Neymış''
Bır Devlet Bakanı Antalyadan Anka-
ra'ya gıtmek ıçın uçakbulamamışmış'
Dev let, hav a korsanlığı >apıvor. Uçakta-
kıler de seslerını çıkaramamışlardır
Uçaktaolsam ben de çıkaramazdım se-
sımı \z mı bekledık. ha\ a alanlannda
uçağın ıçınde bır "de>letli" gelecek dı-
ye kuzu kuzu Medyada tıs \ok
Daha geçenlerde şu son Mıllı Gu-
venlık Kurulu toplantısında bır ganban
parmaklıklanaşıpbahçeveatlamış Ikı
polis kovalamava başladı Lfacık bır
adam O koşuyor arkasından da ın ya-
n ıkı polis Televızyonda canlı yayın
Odumkoptuvuracaklardıye Neysebı-
raz sonra yetışıp yakaladılar Ikı polı-
sın arasında ufacık bır adam Uzaktan
uçu 'M' harfı gıbı gorunuyor Soldakı
polıs, adamı efendı efendı kolundan tut-
tu Sağdakı sılle tokat dovmeve başla-
dı Adamın astımı varmış da dılekçe
\enp sağaltımını ısteyecekmış Vanı
yargısız ınfaz olması ıçın ılle oldurul-
mesı mı gerek adamın1
Polısın adamı
herkesın gozu onunde sılle tokat dov-
mesi onun bahçev e atlamasından daha
mı az ılgınç daha mı hafif bır suç1
Medyada tıs yok
Pıtırak gıbı ureyen ozel ve yerel te-
levızvonlann toplumun ekın duzevıne
ne katkıda bulunduğu tartişmaya bıle
değmez Bunu bırakalım basılı yayın
ne venyor kı7
Bır pazar gunu. Turkı-
ye nın onde gelen beş altı gazetesını
alıp başyazılannı.koşe vazılannıoku-
yalım Toplumun yolunu aydınlatan ya-
zılann azlığı şaşırtacaktır bızı Kolay
bır yazı turu yerleştı Yazan ıçın de oku-
yan ıçın de kolav olan "ben merkezü"
bır yazı turu
Pekıy ne olacak1
"Bu devran bovle
mi gidecek. pireler filleri v utacak?"
Havır' Bu toplum \ar ya hanı o
•halk' dedığımız dev' Beslenmedığı
ıçın guçsuz sanılan. sesını çıkarmadığı
ıçın dılsiz sanılan. horlandığı ıçın ezı-
lebılır sanılan. yalanı yutmuş gorundu-
ğu ıçın aptal sanılan 'halk" Hanı üç
kuruş etneklı maaşını almak ıçın uç sa-
atkuyruktabekleyıp "zamyapıldı" la-
fının aldatmaca olduğunu anlay ınca bır
sıgara tutturen gecekondudakı on nu-
fuslu haneye on ekmek goturebılmek
ıçın haykınrken zabıta gelıyor dıve ış-
portasını toplayıp kaçan. ozel dersane-
ve gıdemedıgı ıçın OSSde elenen
elenmey ıp de bır unıversıteve gırebılır-
se harç veremedığı ıçınkavdı sılınen
bıtırse de ı» bulamayan memur maaşı
ıle ayın ortasında kalakalan hastane
kondorlannda perışan olan urunünu
tüccara kaptırdığı zaman alın tennın
toprakta nasıl kuruvup gıttığıne hayıf-
lanan, tuttuğu takım gol atınca taban-
cava sanlan bu 'halk'...
Bu dev. bu. Mrtına ne yuklersen taşı-
van bu sabırlı de\, bu koca dev, bır
uvanmayabaşlarsa kı başladı bırkıpır-
damaya başlarsa kı başladı bır ayağa
kalkarsa. Mİkelemeye başlarsa dut ağa-
cını sapır sapır dokulur allak bullak
olur ulke
Turkıveyolaynmında Cephelerolu-
şuyor "TurkheBüviıkMületMecKsi"
adındakı "Buyuk" sıfatına yakışır ola-
bılmek ıçın mılletvekıllennın partı
başkanlannın kulu değıl "Milletin \e-
kili'" olduklannın bılıncı ıçınde. partı
çıkarlannı kışısel çıkarlan. gunlukkır-
lı polıtıkayı bırakıp aklın gosterdığı ay -
dınlık yolda onurlu ınsanlar olarak.
v aklaşan fırtınay ı onlemek zorundalar
\oksa allak bullak olacak ulke, cumhu-
nyete yazık olacak (*)
(*) Bu \azı Tıırkne genel başlığı
altında, uç holumden oluşan Dûnden
Bugune rCumhıtmei 30 \lart 1997)
Bugun (Cumhumet 8 \h\an 1997) \e
uç alt başlıkla sumılan l-De\ let Başka-
nı (Cumhurnet 20 \ısan 1997) II-
Hukumet \ e Pariamento (Cumhurn et 2
Vam 1997) Bugıınden )arma bolu-
munun uçuntıt \e sonııncu \azısıdır
Müzecilerimizin Özverili Çalışmaları...
T. OĞUZ ALPÖZEN Bodrum Sııaltı Muzesı
B
ugun 18 Ma- 18 mayısı "Müzecilik Gu-
yıs Muzeler nu" olarak kabul etmıştır
Haftasfnınılk Llkemızde ıse bırkaç yıl-
gunu 4nado- dan ben, 18 mavıstan ba^-
lu Turk ınsanı- lavarak "Muzeler Haftası"
yıs Muzeler
Haftasfnınılk
gunu 4nado-
luTurkınsanı-
nın muzelen gezmesı, geç-
mış uvgarlıklan tanıması
çoken ımparatorluklann
batış nedenlennı sergılenen
eserlerle anlaması ıçın kon-
muş bır gundur
Bundan 20 y 11 once Dun-
ya Müzeler Bırlığı (ICOM)
bır haftaya çıkanlarak kut-
lanmaktadır Bu da toplu-
mumuz ıçın muzecılığın ne
kadar onemlı olduğunu
gostermesı açisindan ıl-
gınçtır Ulkemız muzelen
sayı olarak çoktur ancak
devlet muzelen 200 e ya-
MuJunı
kın muzenın bırkaçı dışın-
da hıçbın çağdaş müzecılık
anlay ışına sahıp değıldır
Polıtıkacılann baskısıyla
koylerde dahı muzeler ku-
rulmuştur Bu muzeler de-
ğıl muze. depo dahı olmak-
tan uzak. kadenne terk
edılmış odalardır Bazılan
mev sımlık ışçılerle açık tu-
tulmaya çalışılmaktadır
Butun bu olumsuzluklann
yanında Turk muzecısı oz-
venlı çalışmalanyla para-
sızlığa kadrobuzluğa kar-
şın mucadelesını surdur-
mekte geçmış uygarlıkJa-
nn taşınır eserlennı topla-
maya \e korumaya çalış-
maktadır Ankara <\nadolu
Medenıyetlen Muzesı gıbı
muzeler Turk muzecılığı-
nın goğsunu kabartmakta,
yuzunu ağartmaktadır
Bu muze 1997 yılında
"Avrupa'da Yıhn Muzesi"
olma başansını gostennış-
rır AvTupa'nınen ıyı muze-
sı olan ^nadolu Medenı-
yetlen Müzesı bılımsel ya-
vınlan. esere hayat veren
laboratuvarlan çocukzıya-
retçıleredonuk çalışmalan,
tanhsel bır yapıyı başanlı
bır bıçımde muze olarak
değerlendırmesı nedenıvle
"Avrupa'da Yüın Muze-
si"odulunu almıştır
Dunyanın en büyuk 5
muzesınden bın Istanbul
Arkeolojı Muzelen'dır 3
kıtaya yayılmış ımparator-
luk Turkıyesı'nın egemen-
lık alanlanndan getınlmış
1 sınıf pek çok eser, bu
muzeyı dunvanın en bu-
yuk kolleksıyonlanndan
bınne sahıp bır muze v ap-
mıştır
Son yıllarda sergıleme-
de yaptığı çağdaş değışık-
lıkler Istanbul Arkeolojı
Muzelen "ne "Avrupa
Konseyi" odulunu kazan-
dırmıştır ^nadolu'nun ve
çevre ulkelennın geçmışı
bu muzenın değışık salon-
lannda Turk \ e dunya ın-
sanlannın gozlennın onu-
ne senlmektedır
Batılılann Altın Boy nuz
dıve ddlandırdıklan Ha-
lıç'ı kapayan demır zıncır
dahıl yuzbınlerce eser geç-
mışm sesını, çalışkan Turk
muzecılerının elınde gu-
numuz ınsanına duyur-
maktadır
Goğsumuzu kabartan
bır başka muze Antalya
Muzesı'dır Tanh oncesı
çağlardan gunumuze dek
geçmışı. muzenın genış
salonlannda adım adım ız-
lemek ınsana buvuk bır
gonlu saygıyla doldurma
duy gusu (huşu) v ermekte-
dır
^nadolu'yu Turkleştı-
ren bugun bu coğrafyada
Turkçe konuşmamızı sağ-
layan Orta Asya'dan 'ata-
vatan'dan anav atana y uru-
verek geldıklennden dola-
vı "yoruk" dedığımız bı-
zı bız yapan bu ınsanlann
halılan kılımlen Antalya
Muzesf nde bıze merhaba
demektedır
\taturk Turkıyesı nın
muzecılen dunyada hıçbır
arkeologa nasıp olmaya-
cak bır tanhsel geçmışın
uzennde gorev y apmakta-
dırlar Guzel yurdumuzda
bın yıllan kucaklamamız
eskı uygarlıklara sahıp
çıkmamızın gerektığı bı-
lıncını *\taturk vermıştır
Bıze bu guzel topraklan
yurt olarak bırakan atalan-
mıza başta cumhurıvetı-
mızın kurucusu Mustafa
Kemal Ataturk e Turkı-
ye de yaşayan her ınsan-
dan daha çok bız muzecı-
lenn sahıp çıkması gere-
kır
Muzecı muzesını halk-
la butunleştınnenın yolla-
nnı aramalıdır Muzeler
Haftası'nın etkınlıklennı
yıhn 365 gunune yaymalı-
dırlar Ataturk, Turk ulu-
suna, "Çağdaş uygarhk
düzeyinin ustune çıkınız"
demıştır
Bır muzecı buemn mu-
zecılık açısından venne
getırmelıdır Sıcak \e SQ-
ğuk bolgelenn koşullan
gozonunealınmadan kul-
turel dokuya aldınnadan
yapılan bırbınnın benzen
muze bınalannda bırbın-
nın aynısı % ıtnnlerde ecza-
nelerde ılaç sergıler gıbı
sergılenen eserler ne mu-
zecının ne de zıvaretçının
ılgısını çekmektedır Eser-
len bır butun olarak ele al-
ma zorunluluğu duyıılma-
hdır
Bızım muzelerımızın
pek çoğunda ayn ay n v ıt-
nnlerde eserler bardaklar,
tabaklar, kaşıklardıye ser-
gılenmektedır Onemlı
olan çav bardağını çay
kaşığını \e çay tabağını
bırlıkte obur buluntularla
destekleyerek sergılemek-
tır Kultur bır butundur
Bu butunu bozmadan
kronolojık bır çerçeve
ıçınde eserlen sunmak bır
muzecının temel gorev ı-
dır 5000 yıl once bu top-
raklarda yaşayan ınsanlar
nerelerde bannıyorlardı.
ne yıyıp ne ıçıyorlardı, or-
talama omurlen neydı
hangı hastalıklara tutulu-
yorlardı. kımlerle neden.
nasıl. nıçın savaşıvorlardı
9
Bugun olduğu gıbı
Ege nın ıkı kıyısında ya-
şayan ınsanlar nıçın bırbır-
lenyledalaşıyorlardı ata-
turk "Troyalılann ocunu
aldık" derken ne duşunu-
yordu lşte butun bunlar
bır muzecının çalışmala-
nyla uygun mekânlarda
halka sunulmalıdır Bu
toprakları yurt bellemış
olan bızler geçmış uygar-
lıklann doğru ve yanlışla-
nnı bır butun ıçınde bıze
sunacak muze ve muzecı-
len beklıyoruz
Geçmışı geleceğe bağ-
layan kopru muzelerdır
Muze ınsanımıza ulusal
bılınç aşılamak zorunda-
dır Ataturk "Ne mutlu
Türkunı diyene"derken en
oz bır şekılde ulusal bılın-
cı yansıtmışrır Benım mu-
zelenmde nıçın bu şekılde
anlatımlar ve yansımalar
yokrur Osmanlı Impara-
torluğu'nun kullennden
bır ulus, devlet yaratan
Anadolu halkının muzele-
nnde bu anlatımlar v e y an-
sımalann olması zorunlu-
dur
Ataturk bız müzecılere
Ağustos 1929'da bır de-
mecınde dolaylı yoldan
bır buvruk daha \ermıştır
Aynen şovledır "Beni
gormek demek. beheme-
hal yuzumu gormek de-
mek değüdir. Benim fikir-
lerimi, benim duy gulanmr
anlıyorsanız ve hissediyor-
sanız bu kâfidir." Vaşarken
bunu soyleven Ataturk'le
ıleılı muzecıler ne \apı-
vor
1
En onemlı Ataturk mu-
zelenndedahı Ataturk'un
duygu \e duşuncelennı
anlatma\enne Ataturk un
melon şapkası \ e rugan is-
kanjınlen seraılenmekte-
dır
Oysa ben çocuklarıma
v e torunlanma Ataturk
muzelennde bır ımpara-
torluktan ulusal devlete
geçışı gostermek anlat-
mak ıstıyorum "Vurtta
sulh, cihanda sulh"un an-
lamını anlatmak ıstıyo-
rum Turkunenzayıf oldu-
ğu donemde boğazdakı
duşman gemılerıne bakıp
"Geldikleri gibi giderler"
demesındekı gucu duyum-
satmak ıstıyorum
PENCERE
liiink!..
Turkçe'de "J" ıle başlayan sozcük ya Frenk-
çe'den gelmedır ya da Farsça'dan
Yine de halk ağzı J'yı benımseyememıştır, jandar-
mayı cenderme yapar, jıletı cılet, jaketı ceket, jur-
nalı curnal jımnastığı cımnastık, |otonu da cetona
çevırır
Nedır ceton?
Telefon ederken para yerıne kullanılan kuçük bır
metal parçasıdır, kumbara delığı gıbı gırışten yuva-
sına duştu mu ses çıkanr:
Tııınk'
Kımı zaman bu ses gectkır.
O zaman denır kı
- Ceton geç duştu*
Bır lafı, olayı ışı, gerçeğı, geç anlayan ıçın, halk
bu deyımı kullanır
•
Evet, ceton geç duştu
Geçmışe doğru baktığımızda ne goruyoruz'?
imam-hatıp okullan konusunda ılk yazıları 196O'lı yıl-
larda yazmışız bır değıl, on değıl, yuz değıl, say sa-
yabıldığınce
Kaç yıl geçmış aradan9
Otuz yıt'
Hıç otuz yılda duşen ceton olur mu'' Hangı sıv-
rı akıllının algılama suresı bu kadar surer?
Laıklık demokrasının temelıdır
Bır laık devlet, kendı elıyle ve halkın parasıyla de-
mokrasının temelını oyar mı^
•
Geçenlerde medyanın kıdemlı gazetecılerı topla-
nıp Vılayet'e yuruyuş yaptılar, ıçlermde çok sevdı-
ğım arkadaşlarım ve dostlarım vardı, eylem başa-
rıyla gerçekleştı
Afenn'
Ama çoğu ıçın ceton geç duşmuştu .
Hem de çok geç
Ancak yobaz, elıne sılahı alıp bızım dostlann 'pla-
za sını basınca ış değışmıştı
Oysa son yıllann modası neydı "Gazefecf taraf-
sız olacaktı (Falkland Savaşı'nda BBC yansız ya-
yın yapmamış mıydı
7
) Avrupa'da ve Amenka'da
gazetecı tum olaylara sennkanlı ve eşıt uzaklıkîa
bakmıyor muydu? (Haydı canım sen de
1
) Bız ır-
tıca ıle laıklığı aynı kefeye koyup olaylara dıştan ba-
kan bırgozlemcı olabılırdık (Olamadık
1
)ŞuKema-
lıstler de laıklık konusunda neden katı ıdıler? (Ke-
malıstler bu alanda gerçekçı ıdıler)"
Moda 'demode' oldu
•
Gazetecılıktehaberyansızdır çıplakgerçek oldu-
ğu gıbı verılır
Yorum yansız olur mu'?
Aydınlanma 'nın çağdaşlık ve uygarhk sınavında,
hıçbır gazetecı yansız kalamaz Kadını erkek karşı-
sında ıkıncı sınıf yaratık sayan şerıatçı sıyasal ıde-
olojıye yaklaşımında, gazetecı tarafsız kalabılır mı?
Gazetecının ırtıca ıle laıklığı aynı kefeye koyan ya-
zısı çağdaşlıktan ıstıfasını ıçeren bır pulsuz dılek-
Evet ceton geç duştu
Nem basında, hem orduda hem ış dunyasında,
hem medyada
Ne yapalım'?
Sen duşme de cetonun geç duşsun
1
ÖMÜR SAMANLIOĞLU
ile
NtHAT HÜNKÂR
evlendiler.
Demzh (Çamlık \ıkâh Saravı) 17 0) 1997
Oğrenci Seçme \e Yerleştirme Merkezi
(ÖS\M) Başkanhğfndan
Öğrenci Seçme ve \erleştirme Sınavının (ÖSYS)
îkinci Basamağına (Ö\ S) Girecek \da\lara
Du>uru
199~ OSYS Ikıncı Ba^amak Kıla\uzunun ^> >ayfaMnda \er
alan Bk 52 ko;>ulu a^ağıdakı gıbı olacaktır
Bu programı ılk 5 tercıhınde gosteren ve bu programa yer-
le^tırılen adavlardan (
7
) numaralı sutunda belırtılen kadanna
Mıllı Eğıtım Bakanlığı nca burslu statude destek sağlanacaktır
Bu konudakı Mıllı Egıtım Bakanlığı nın duvurusu bu kıla\uzun
13 savfasmda ver almaktadır
Adavlann tercıhlennı vaparken bu hu^usu göz onunde bulun-
durmalan onemle duvurulur
Basın 21143
Onumuzdekı 5 yıl ıçınde, çocuklarının "saglıklı, kendine guve-
nen, sorumluluk duyguları gelışmış, bagımsız kışılıklı mutlu bı-
reyler" olarak yetışmesını ısteyen 50 000 aılemıze hızmet ver-
meyı hedefledık
EV ÖĞRETMENLERİ ARIYORUZ
MATURE
_l Bebek ve çocukları çok sever
Zi Atakoy Levent Ulus Tarab>a Ataşehır
Bostancı Koşuyolu Ac badem ve kendı
seçeceğ semtte çalışmak ısteyen
-I Çocugun yaşadıgı sevg dolu ortamda
0 3 yaş grubuna egıtım vermek ısteyen
3 Egıtım almaya gelışmeye açık
3 Guleryuzlu enerjı dolu kendine guvenen
3 Emeklı oğretmen unıvers te veya lıse me-
zunu
3 20 45 yaş arasında sıgara ıçmeyen bayan
Eg tım ekıb nın bır uyesı
olmak steyen bayanlar lutfen bızı arayınız
Tel (216)327 68 77
ISTA^BUL GITVIRLKLERI
BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
BLANEN TEBLİGAT
Mehmet Şahdal (tsa \e \\\\e oğlu, Mardın doğuttılu
Mardın ılı, Savur ılçesı Surguçlu kövu hane c 37 sa\-
fa no 90 kütu sıra no 14^ nufusuna kavıtlı olup halen
Istanbul ılı Es>enler ılçesı. Fatıh \lah 5 Cad \o 4 7 de
oturur) Kaçakçıhk suçundan sanık Mehmet Şahdal hak-
kında Zevtınburnu 1 Ceza Mahkemebi'nın E 1994 111
K 1995 330 sa\ılı 2 5 1995 tarıhlı kesınleşmış karan
gereğı mahkum olduğu 125 796 000 TL ağır para ceza-
sına aıt odeme emn tum aramalara rağmen adı geçene
teblıg ettınlememıştır
Ilanen teblığ olunur
Basın 20979