Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS 1997 PAZAR
14 KULTUR
50. UL USLARA RA SI CANNES FİLM F ESTİVALİ
4
Altııı Palmiye' sahibine kavuşuyor
Kiarostami bekleneni veremedi. Büyük ödülün en önemli adaylan: Ang Lee ve Atom Egoyan
VECDİ SAYAR
Festn al maratonu sız bu satır-
lan okurken sonuçlanmış,jün ka-
rar içın toplanmış olacak. Oysa.
bizim bugün izleveceğimiz bir
film daha var: Phillippe Rousse-
lot'nun "Yılanın Öpücüğü" (Le
Baıser du Serpent). Ünlü görüntü
yönetmeni. bu ilk yönetmenlik
denemesinde tarihsel bir aşk fil-
mi gerçekleştirmiş. Bu fılmden
ciddı bir sürpnz beklenmediğine
göre sonuçlara ilişkin tahminler-
de bulunabıliriz artık.
Bu gece yapılacak ödül töre-
nınde sahiplerini bulacak ödüller
için ikı ısmin öne çıktığını söyle-
vebılınm: Ang Lee ve Atom Ego-
yan. Bu tahmınimin oldukça kişi-
sel olduğunu. başka eleştırmenle-
rin farklı fılmleri tercih ettikleri-
nı bıliyorum. Bu yılki "hasat"ın
pek parlak olmamasına bağlana-
bılir belki bu durum. Bu yılın
programında hiçbır yapıtın "baş-
yapıfnitelemesıni haketmediği-
nı söv leyebılıriz. Kanımca, bu ni-
telemeye en çok yaklaşan fılmler,
Ang Lee'nin "Buz FutuıasT (Ice
Storm) ve Atom Egoyan'ın "Gü-
zel Giinler Gelecek" diye çevirdı-
ğımiz "The Sweet Hereafter"i.
Yaşadığımız dünvanın ınsani so-
runlanna ilişkin söyleyecek sözü
olan ve bu sözlerinı olgun bir si-
nema dılıyle izleyıcıye aktarabi-
len tilmler.
Bu ıki fılmın yanı sıra lısteye
Michael \Mnterbottom'un "Sa-
raybosna'ya Hoşgekliniz"'inı. Sho-
hei Imamııra'nın "YılanbahğTnı
ve Manuel Poirier'nın "Wes-
tern"ını katabılınm. Imamura.
tıpkı Egovan ve Lee gibı ınsan
gerçeğini ırdelivor. ama onlar gi-
bı günümüzü değıl. insanın za-
man ve mekânla sınırlı olmayan
duygulannı. tutkularve korkular-
la dolu iç dünyasını anlatıyor. Jü-
ri. klasık bir anlatımı yeğlerse.
hiçbir filmın tek başına öne çık-
madığı bu liste ıçinde. Imamu-
ra'va yönelebilır. Güncelliği ve
çarpıcı anlatımı nedenı ile Uinter-
bottom da şanslı olabılir. Elcştir-
menlerle izleyıcilerin üzerinde
buluştuğu küçük ama çok sıcak
bir film yapan Poırier'nin "Wes-
tern"ıninde.jüriden bir özel ödül
alması ya da iki oyuncusunun
oyunculuk ödülûnü paylaşması
sürpnz ohnaz.
Jüride. Nanni Moretti gibi, si-
nema dıiinı \enileme gereksınme-
si duvan bir yönetmenin varlığı.
jüri kararlanna ilişkin tahminler-
de bulunmamızı zorlaştınyor.
Moretti çizgisının Wlm VNenders.
Abbas KiarostamL Michael Ha-
neke gıbi bir isme ya da "Yasak
Kadın"ın (La Femme Defendue)
yönetmeni Philippe HareTe bir jü-
ri özel ödülü ya da yönetmen ödü-
lü vermek isteyeceğini tahmin et-
mek zor değıl. Böylesine bir se-
çim, Imamura ya da Francesco
Rosi gıbi klasik anlatım ustalan-
na fazla şans tanımayacaktır kuş-
kusuz. Ama. her zaman olduğu
gibı, ödül listesinin oluşturulma-
sında dengelerin gözetileceği de
bir başka gerçek. En büyük olası-
lık, her türlü eğilimin yer alacağı
karma bir listenin karşımıza çık-
ması.
50. yıl programının böylesine
zayıf olması. dünya stnemasında
ciddi bir kriz yaşandığını gösteri-
yor. Nitekim.yanşmadışıfilmler
arasında da başyapıt nitelemesini
hak eden yalnızca bir tek film var-
dı: Portekız sınemasının ustası
Manuel de Olhera'nın "Dünya-
nın Başlangıcına \okruluk*'u. Bu
filmden ve gene yanşma dışı gös-
terilen Kenneth Branagh'ın
"Hamlet"inden söz etmeyi bir
başka yazıya bırakarak, bu akşarn
sonuçlanacak vanşmada yer alan
filmlerden hiç değinmediklerimi-
ze kısaca değinelim. dilerseniz.
Yeni yönetmenler
tngiliz oyuncu Gary Old-
man'ın "Ağızdan Beslenemez"1
(Nil by Mouth) adlı filmı Lond-
ra'nın güneyinde yaşayan orta
hallı bir aılenın, içki ve uyuştunı-
cu müptelası bir gençliğin dünya-
sını anlatıyor. Gerçekçi betimle-
meleri, EricClapton'un müziği ve
genç oyunculann başansı ile özel-
likle Anglosakson eleştirmenle-
rin beğenisini kazanan bir yapım
bu. Ödül listesinde yer alabilecek
sürpnz isımlerden.
Amerikalı oyuncu Johnny
Depp ise "Cesur" (The Brave) ad-
lı fılminde. yoksulluk ıçinde kıv-
ranan bir Kızılderili aılesinin ya-
şamını anlatmaya soyunmuş.
Kuşkusuz soylu bir amaç, ama
karşımıza gelen film. Depp'in yö-
netmenlik iddıasını terk etmesi-
nm doğnı olacağını göstenyor.
Yaşadıİdari geceİcondu mahalle-
sinın yıkım karan üzerine ailesi-
ni banndıracak bir ev alabilmek
ıçin. hasta ruhlu bir adamın -Mar-
lon Brando'nun bu rolü Kızılde-
rılılenn yüzü suyu hürmetme ka-
bul ettiğini tahmin etmek zor de-
ğıl- işkence koltuğunda yaşamını
yitırmeyi göze alan Kızılderili
gencin dramını, hiçbir ınandmcı-
hk taşımayan bir senaryo ve beğe-
niden yoksun bir sinema diliyle
anlatıyor. Bızım arabesk yapımla-
nmızdan geri kalmayan bir ucuz-
luk ıçinde. Gün batımına karşı
"kontrlumiere" bir sev ışme sah-
nesi de cabası.
Bir başka Amenkalı genç yö-
netmen. Nick Cassavetes, babası-
nın son günlerınde yazdığı senar-
yodan yola çıkarak gerçekleştırdi-
ği "KızÖylesine Güzel ki"(Shes
so lov ely) adlı fılmde kansını tut-
kuyla seven sarhoş bir gencin.
genç kadının uğradığı tecavüz
üzerine başının derde gırmesini
ve akıl hastanesıne düşmesıni an-
latıyor. On yıl sonra hastaneden
çıktığında, yenıden evlenıp, iki
çocuk da yapmış olan kansını,
kendisinden daha az maço olma-
yan yeni kocanın elinden kurtar-
maya karar venyor filmin kahra-
manı... John Cassavetes'ın karak-
terlerinı ustacabetımlenıesi ve se-
naryoyu akıcı bir üslupla fınale
götürmesı şaşırtıcı değıl kuşku-
suz. Cassavetes, fılmın başrolle-
nnde Sean Penn'le. Penn'in ger-
von Kleist'in Hombourg Prensi"
ile zorlu bir ışe girişmış. Bıryara-
tıcı için her zaman tuzaklarla do-
lu olan edebiyat uyarlaması ala-
nında daha önce de ürünler ver-
miş. "Martı", "IV. Henry" gibı
başanlı uvarlamalargerçekleştır-
mış. Bu kez de rahat izlenen. ışle-
dıği temayı izleyicısine aktarabı-
len bir film yapmış. Otuz yıl sa-
vaşlan sırasında aldığı emırlere
uymadığı için ölüme mahkûm
edilen ve yaşamının kurtulması
ıçin herkesin önünde af dilemesi
istenen bir prensin ölümü seçerek
onurunu korumasını anlatıyor fıl-
minde. Bir ustanın elinen çıktığı
her halinden belli, ama gençlik
yıllannın ürünlerini "Çin Yakın-
dır"ı, "Cepteki Yumruklar"ı.
"Nel nome del Padre"yı, "Zafer
Marşı"nı özlemle anımsamamızı
engelleyemiyor.
nın "teloizyon fllmi" deyip du-
dak bükeceği bu vapım, bana gö-
re genış ızleyici yığınlanna sesle-
nebilecek. insan sevgisı ile yoğ-
rulmuş bir fresk. Yenilikçi bir ya-
nı yok kuşkusuz. ama oyuncula-
nnın özellıkle Levı'vı canlandı-
ran. John Turturro'nun başansı-
nı kımseler ınkâredemez. Kanım-
ca. Erkek Oyuncu Ödülü'nün en
önemli adaylanndan bın Turturro.
Ama. 1991'de "Barton Fınk^de-
kı oyunuyla Altın Palmıye kazan-
mış olması şansını azaltıyor. Bir
İtalyan-Fransız-Alman-İsv ıçre-
tngıliz ortak yapımı olan "Ateş-
kes"in, bu yılki Davıd di Donatel-
lo ödüllennde -Italyan Oscar'lan
diye nıtelendırilebilir bu ödüller-
En lyi Film. Yönetmen. Yapımcı
ve Kurgu ödüllenni kazandığını
ve ltaKa'da büyük bir gişe başa-
nsına ulaştığını ekleyelım.
Tarihe bakan ıki usta daha var:
Francesco Rosi ve Vusuf Şahin.
1972'de "Mattei Olajı" ile Altın
Palmiye'yi alan Rosi, "Ateşkes"
Mısır sınemasının usta yönet-
meni Yusuf Şahin. "Kader" (Al
Massır) adlı fılminde, on ıkinci
yüzyılda yaşamış Endülüslü fılo-
yaklaşımı oldukça iyimser. Le
Monde'un bile filmi "büyük"
olarak nıtelendırmesi. ınsanda
acaba Batılılar değerlendirmele-
nnde çifte standart mı kullanıyor
sorusunu sorduruyor. Aynı filmı
Avrupalı bir yönetmen yapsa. ala-
cağı tepkınin çok farklı olacağını
düşünüyorum. Filme yöneltılen
övgülerın. fılmın umut dolu me-
sajından -köktendinciliğın hiçbir
zaman ılerlemeyı durduramaya-
cağı. aydınlanmanm önüne geçe-
meyeceğı temasından- çok Doğu
sinemasına duvoılan -ve belki ıçin-
de paternalist duygular barındı-
ran- bir sempatiden kaynaklandı-
ğı kanısındayım. Bu da Doğu si-
nemalannın "kader"ı anlaşılan.
Burkina Faso'nun en ünlü yö-
netmeni Idrissa Oudreago'nun
"Kini ve Adams"ı. Güney Afri-
ka'da yoksulluk ıçinde vaşayan i-
kı arkadaşın öyküsü. Bir gün bü-
yük kente gıderek bu yaşamdan
kurtulma umutlannı hiç yitırme-
yen ikı arkadaş. bu düşlerinı ger-
çekleştirme olanağını buldukla-
nnda. dostlukları tehlikeye girer.
*u yılın programında hiçbir yapıt 'başyapıt' nitelemesini
hak etmiyor. Bu nitelemeye en çok yaklaşan fılmler, Ang
Lee'nin 'Buz Fırtınasr ve Atom Egoyan'ın 'Güzel Gelecek
Günler'inin yanı sıra Michael Winterbottom'un
"Saraybosna'ya Hoşgeldiniz'i, Imamura'nın 'Yılanbalığı'
ve Manuel Poirier'nin 'Western'i. •
1) 'Ateşkes'
Francesco Rosî
2)'KızÖ>lesine
Güzel ld'
Nick Cassavetes
3) 'Heinrich von
Kleist'm
Homborg Prensi'
4) 'Kader'
Yusuf Şahin
5) 'Ağızdan
Beslenemez'
Gary Oldman
Adams'
Idrissa Oudreago
çek yaşamdaki eşi Robin \Yright
Penn'i. John Travolta, Ham
1
De-
an Stanton gibı ünlüleri ov-natmış.
Bu festıvalin tanıttığı genç yönet-
menler içinde umut vaat eden iki
ısimden biri Oldman sa. diğeri de
Cassavetes.
Avustralyalı kadın vönetmen
Samantha Langıse ilk filmı *"Ku-
yu" da. (The Well) bir rastlantı so-
nucu tanışan. birbırinden çok
farklı iki kadın kahramanın dost-
luğunu anlatıyor. Birbırlerinde
kendılennı tamamlayan öğeler
bulan iki kadının ilışkisi. onlan
kendı yalnızlıklanndan kurtara-
cak. ama tehlikeli ufuklara yöne-
lerek. kontrollerini yitirmelerine
yol açacaktır. Lang'ın filmi eleş-
tirmenlerin yıldız tablolannda en
alt sıraya yerleşii, Johnny Depp'le
bırlikte. Cannes'da yanşmaya se-
çilmek genç bir yönetmenin yıldı-
zını parlatabıleceğı gibi bir anda
söndürebıliyor da.
Eski ustalardan
ltalyan sınemasının ustaların-
dan Marco Bellochio. "Heinrich
adlı fılminde Ikinci Dünya Sava-
şı'nın bıttiğı günlerde, Auschvvitz
kampından serbest bırakılan bir
grup tutuklunun Polonya ve Rus-
ya"dan geçerek ltalya'ya ulaşmak
ıçin yaptıkları yolculuğu anlatı-
yor. ünlü ttalyan yazar Primo Le-
vi'nin anılanndan yola çıkarak.
Trajik bir yazgının buluşturduğu
bu ınsanlann yolculuğunu epik bir
anlatımla sergiliyor Rosi. Temer-
küz kampında tutkulannı. kültür-
lenni unutan bu insanlann yavaş
yavaş yaşama ve aşka yeniden
bağlanmalannı anlatıyor. Ayrıntı-
lan. küçük gülümsemeleri unut-
madan. Tarihin tekerrür ettiğini.
savaşlann hiç bitmeyeceğinı anla-
tırken. umudu insan yüreğinde
buluyor. Levi anılannda. düşma-
nın. yani Almanlann da birer in-
san olduğu gerçeğini vurguluvor.
Ve en olumsuz koşullarda bıle ın-
sanın yaşama direncinin devam
edeceğı mesajını ven>or. Tutuklu-
larla, onlan kurtaran Rus askerle-
ri arasındaki dostluğu. gerilimi.
kültürel farklılıklan anlatıyor.
Eleştirmenlerın büyük kısmı-
zof İbn-Rüşt'ün yaşam öyküsünü
anlatırken, günümüze ışık tutma-
yı. dünyadakı hoşgörüsüzlüğe,
düşünce yasaklanna karşı çıkma-
yı hedeflıyor. Bir Fransız-Mısır
ortak yapımı olan fılmde Ibn-
Rüşt. Batılılann tanıdığı bıçimde.
Aven'oesadıylaanılıyor. Şahin'in
ele aldığı dönem Avrupa'da engi-
zisyonun tüm dehşetı ile hüküm
sürdüğü. doğuda ise köktendinci-
liğin tırmandığı yıllar.
Gericilerin etkismde kalan Ha-
life Al Mansur'un gazabına uğrar
Av erroes. Tüm kitaplannm yakıl-
ması buyruğu çıktığında. fılozo-
fun yakınlan el yazmalarını kop-
yalayarak yurtdışına çıkarmaya
karar verir. Batı'da aydınlanma
felsefesıne büyük etkisi olmuş
İbn-Rüşt'ün yaşamöyküsünü,
epik bir sinema diliyle yer yer şar-
kılarla süsleyerek anlatıyor. Ka-
nımca Şahin'in "Merkez Gan",
"Toprak", "İskenderiye Nknn" gi-
bi filmlerı ile kıyaslandığında, ol-
dukça sıradan, hatta ilkel bir ya-
pım.
Ama Batılı eleştirmenlerin
Beklenmedık olaylar onlan karşı
karşı>agetırir. Oudreaogo'nun bu
yeni filmi büyük ölçüde düş kınk-
İığı yaratırken. -Yaaba", "Tilai"
gibı fılmleri ile kazandığı eleştı-
rel başanyı bu kez yineleyemedi.
Yönetmenin kendini tekrarladığı
görüşünde birleşen eleştirmenler,
"Kini ve Adams
rl
a fazla prim ver-
medı. Gene de Afrika sinemasına
moral vermek isteyen bir jüriden
bir sempati ödülü beklenebilir.
Bati'dan Doğu'ya aşk.~
Fransız yönetmen Philippe Ha-
rel, "Yasak Kadın" (La Femme
Defendue) adlı filmi ile Fransız
sinemasının en gözde temaların-
dan birine. "•zma" olgusuna. yanı
evli bir erkekle, genç bir kadının
ılişkisineeğilıyor. Builışkiyıpsi-
kolojık ayrıntıİanyla. zekâ ve du-
yarhk içeren bir senaryo ve dıva-
loglarla anlatıyor Harel. Ama fil-
min en önemli özellıği. kullandı-
ğı "öznel'" kamera.
Öyküyü. binnci tekıl şahıstan
anlatıyor Harel. Anlatıcı. yani er-
kek kahramanı fılmde hemen hiç
görmüyoruz aynada vansıyan bır-
kaç görüntüsü dı şında Ç ünküka-
mera bu kahramanla özdeşleşmış
durumda. Erkeğin \ alnızca sesinı
duyuyoruz. Perdede ise genç kızın
yakın planlannı. Kadın kahrama-
nı izlemediğimiz nadır anlarda ise
erkeğin bakışıyla yoldan geçen-
len ya da odanın tavanını seyredı-
yoruz. Kuşkusuz sinema dıli açı-
sından oldukça devnmcı bir se-
çım bu. Harel'ın fılminin bu ıl-
ginç özelliğı, ona bir yönetmen
ödülü bile getirebilir. Başroldeki
genç oyuncu IsabeUeCarre'nin de
oyunculuk ödulünü alması şaşır-
tıcı olmaz. Sonuç olarak yasak bir
aşkı, tüm boyutlanyla. coşkulan,
acılan. çelışkıleri ile anlatan u
Ya-
sak Kadın". Fransız sınemasının
festivaldekı iki başansından bıri-
ni oluşturuvor bana göre (bazı
eleştirmenlerın filmı "tiyatro"
olarak nitelendirdiklerini belirte-
yim), Manuel Poirier'nin daha ön-
ce sözünü ettiğimiz. yaşama se-
vincı dolu "Western"i ilebirlıkte.
Çinli yönetmen VVongKar-VV'ai
ise Hong Kong yapımı "Mutlu
Beraberİîk'' (Happy Together) ad-
lı fılminde. eşcınsel bir aşk öykü-
sü anlatıyor. Hong Kong'dan kal-
kıp Arjantın'e gelen ikı arkadaşın
ilişkısinde onaya çıkan gerilım-
leri, birbırinden çok farklı iki kül-
türün, Uzakdoğu ile Latin Ame-
rikan kültürü arasındaki çatışma-
lan konu alan "Mutlu Beraber-
lik". yapısal zayıflıklannın vanı
sıra ıçenk olarak da çok sıradan.
yeni hiçbir şey söylemeven bir
film. Kar-Wai. bu filmi ile
"Chunking Express"dekı başan-
sını yıneleyemıyor ne yazık kı.
Filmın yanşmaya seçilmesi ise ele
aldığı tema açısından olsa gerek.
Eşcınsellik teması bu yıl festıval-
de agır basan temalar arasında.
Özellikle yanşma dışı bölümler-
de. Bu alanda Uzakdoğulu sine-
macılar başı çekiyor. "Belli Bir
Bakış" bölümünde gösterılen
"Doğu Sarayı BaO Sarayı" aynı te-
may ı ışleyen, çok daha başanlı bir
örnek.
t
KirazTadı'
Iranlı usta yönetmen Abbas Ki-
arostami. yeni "auteur"ler keşfet-
meye bayı^nelcştirmeTÜerm göz-
delerınden biridir. "Havat Devam
Edhor", "Ctose L p"\ "Zejiiıüik-
ler .\lünda" gibı filmleri ile bu ni-
telemeyı hak ettiğini kanıtlayan
usta yönetmen bu kez beklentile-
rimizı karşılıksız bıraktı. "Kiraz
Tadı" adlı filmı her zaman oldu-
ğu gıbi belgesel tadı taşıyan bir
film. Intıhar olgusunu konu alı-
yor fılmde Kiarostami ve intihar
etmeye karar veren bir adamın bu
ışte kendisine yardımcı olacak
bınni aramasını anlatıvor tüm
film boyunca. Kazdığı bir çukur-
da geceledıkten sonra üstüne top-
rak atılarak diri diri toprağa gö-
mülmeyı planlayan adamın ama-
cına ulaşıp ulaşmadığını bilemı-
yoruz. çünkü açık bir fınalle nok-
talıyor fılmini Kiarostami.
Pans'te yaşayan Romen fılozof
Cioran'ın bir sözünden yola çık-
tığını belirtiyor vönetmen. "tnti-
har olanağı olmasavdı, kendimi
çok önce öldürmüş olurdum."
Kuşkusuz. intihar etmeye karar
veren adamı bir metafor olarak
kullanıyor Kiarostami. ama basın
toplantısında bu konuda açıklama
yapmaktan kaçınıyor. Bence ken-
dini diri din toprağa gömme ka-
ranndaki adam, toplumlarında
olup bitenlere tepkısız kalan ay-
dmlan ve gençlen anlatmak üze-
re seçılmış bir metafor. Kiraz ise
ilkbahann gelişinı muştuluyor,
>anı bir umut sımgesi.
Kiarostami'nın seçtıği metafor
ilgınç ilginç olmasına da filmi
kurtarmaya yetmiyor. tnsanlara
sorular sorarak ve benzer sahne-
len tekrar tekrar karşımıza getire-
rek geliştiriyor öyküsünü. Evet.
bılinçlı bir seçim, ama izleyiciyi
bu kadar sıkmava hakkı yok.
"Kiraz Tadı", daha çok eleştir-
menler içın üretılmış "prefabrik"
bir ürün kanımca. İran hükümetı-
nin filmi göndermeme tavnndan
dönmesi akıllıca bir karar olmuş.
Yoksa hak etmediği bir ün kaza-
nacaktı Kiarostami "nin bu son fil-
mi. Bence Kıarostami'nin buldu-
ğu fıkir. ancak kısa bir film ıçin
yeterli malzeme oluşturuyor. Ge-
nsı. önemi "kendinden menkul"
bir gevezelik: "auteur" sineması
yapmaya soyunan Doğu sınema-
cılannın çıkmazının tipik bir gös-
tergesi. Gene de Banlı eleştirmen-
lerin bir bölümü filmi çok beğen-
diler. Çünkü daha filmi görmeden
de hazırdılar beğenmeye. Çünkü
zaten onlar için Doğu kültürüne
meraklı Batılı aydınlar için yapıl-
mış bir üründü. Samimıyetten
uzak buldum "Kiraz Tadfnı.
Evet. Kiarostami sineması. tıp-
kı Haneke ve VVenders gibı eleş-
tıımenleri ikıye bölecek. Bakalım
jünde de aynı tartışma yaşanacak
mı? Sonuçlan bu gece hep be-
raber öğreneceğız. Clint East-
wood'un "SonsuzGüç"( Absolute
Povver) adlı filmi ile kapanıyor 50.
Cannes Film Festivali.
• Tuhaf ilişkiler Jennifer Tilly ve Gina
Gershon'un başroilerini paylaştığı film iki
lezbiyenın öyküsünü anlatıyor (Şişli Kent 241 62
03, BeyoğluSinepop 25111 76, Ç. Taş Şafak 516
26 60, Galeria Prestij 560 72 66, Bakırköy Avşar
58314 97, Kadıköy Reks 336 0112, Suadiye
Movieplex 385 24 49)
• Yalancı, Yalancı Jim Carrey'nin espri
anlayışından hoşlananlara hafif bir komedi.
(Altunizade Capitol 310 06 16, Bakırköy
Carousel 571 83 80, Bakırköy Renk 572 18 63, Ç.
Taş Şafak 516 26 60, Beyoğlu Atlas 252 85 76,
Kadıköy Süreyya 336 06 82, Suadiye Movieplac
385 24 49, Ortaköy Feriye 236 28 64)
• Akşam Yıldızı 15 yıl öncesinin 'Sevgı
Sözcüklen'nın devamı. Robert Harling'in
filminde Shırley McLaine ve Bill Paxton rol
alıyor. (Beyoğlu Lale 249 25 24, A. Capitol 39119
35, Fenerbahçe Pyramid 348 01 50, Osmanbey
Ga-J247 96 65, Prestij Galeria 560 72 66) , t
-
• Marvin'in Odası Jerry Zacks'ın filminde
Merly Streep. Leonardo Di Caprio, Diane Keaton
ve Robert de Niro başrollerde. Keaton, bu
filmdekı rolüyle "en iyi kadın oyuncu' dalında
Oscar'a aday gösterilmişti. (Etiler Akmerkez 282
05 05, Beyoğlu Emek 293 84 30, Altunizade
Capitol 391 19 35, Harbiye As 24 7 6315, Kadıköy
Kadıköy 337 74 00, Suadiye Cinemax 46744 67,
Bakırköy Carousel 571 83 80)
• Richard'ı Ararken Al Pacino'nun ilk
yönetmenlik denemesinde Alec Baldvvın, NVinona
Ryder. Kev ın Spacey gibı ünlüler bir arada.
(Beyoğlu Lale 249 25 24, Kadıköy Broadyvay 346
14 81, Suadiye \loviepiex 385 24 49)
• Acı Şeker Ha\analı yönetmen Leon
lchaso'nun filmı. (Beyoğlu Beyoğlu 251 32 40)
• Tommy Ken Russell'ın yönettiği film Eric
Clapton. Elton John, Jack Nicholson hayranlan
için kaçırılmaz fırsat. (Etiler Akmerkez 282 05 05,
Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Altunizade Capitol 391
19 35)
• Kan ve Şarap Bob Rafelson'ın filminde Jack
Nicholson çapkın şarap-rüccan rolünde. (Beyoğlu '
Alkazar 293 24 66, Şişli Kent 241 62 03, Ortaköy •'!
Princess 227 91 47, Bakırköy Carousel 571 83 80,
Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy Bahariye
414 35 05)
• Sessiz Düşman Harrıson Ford ve Brad Pitt,
Alan Pakula'nm filminde başrollerde.
(Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Akmerkez Sinema
Braun 282 05 05, İstanbul Princess
285 06 95, Parliament Cinema Club
263 18 38, Ortaköy Princess 236 20 72,
A. Capitol 391 19 35, Suadiye \fovieplex
302 44 H)
• Basquiat Julian Schnabel'in filmı tstanbul
Film Festivali'nde Jün Özel Ödülü aldı. Jeffrey
Wnght başrolde. (A. Capitol 310 06 16, Beyoğlu
Alkazar 293 24 66, Kadıköy Broadyvay 346 14 81)
• Akrebin Yolculuğu Ömer Kavur'un filmi
Cannes'da "Özel Bir Bakış Bölümü'nde yer aldı.
(Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Bakırköy Avşar
583 14 97, A. Capitol 391 19 35, Kadıköy As
336 00 50)
•Aşkta ve Savaşta Sandra Bullock ve Chris
O'Donnell'ın rol aldıklan filmin yönetmeni
Rıchard Attenborough.
(Bevoğlu Fitaş 249 01 66, Ortaköy Ferive
236 28 64. Etiler Hıllside 263 1838, BakıHiöv
Carousel 571 83 80. Bakırköy İncirli 572 64 39, -.,
A. Capitol 391 19 35, Kadıköv Baharive
414 35 05)
•101 Dalmaçyalı Walt Disney Pictures üTünü
olan yapımın yönetmeni Stephen Herek. 101
Dalmaçyalı, minik ızleyiciler için Türkçe *
seslendirilmış. (Teşvikive AFM 224 05 05,
Bakırköv İncirli 572 64 39, Kartal Kartal 389 06 •
16)
• Turbulence Robert Butler'ın filmi sıradan bir
gerihm.fA Capitol 310 06 16, Beyoğlu Fitas 249
01 66, Akmerkez 282 05 05)
ltalyan yönetmen De Santis öltiü
• ROMA (Reuter) - italy an sineması.
geçen hafta Pans'te yine bir kalp krizi sonucu
ölen yönetmen Marco Ferreri'nin ardından -.i
bir büyük yönetmenıni daha yitirdi. .>
tkıncı Dünya Savaşı sonrası ltalyan sinemasının •-..
önde gelen yönetmenlerinden Gıuseppe De * i
Santis, kalp knzı nedeniyle 80 yaşında öldü. <
1949 tarihli 'Rıso Amaro" adlı fılmiyle tanınan î
De Santis. Luchino Vıscontı'nın
'Ossessione' adlı ünlü filminde senaryoyu Visconti
ile birlikte yazmıştı. 20 yıldır tek bir film bile :»
yönetmeyen De Santis. Roberto Rosselini ve •".«
Vittorio gibi ünlü sınemacılann temsil ettiğı neo- .î
realıst akımın son yönetmenlerinden biri olarak
değerlendirilıyordu.
BUGÜN
• CRRtle II. Uluslararası Gençlik Festivali
kapsamında saat 15.00'te 'Genç Yatanaklar Konseri'
izlenebihr. (251 56 00)
• BEKSAV da saat 15 OO'te "Yılmaz Elmas'm
:
'
Kırkıncı Sanat Yıh" kapsamında Yenigün Müzik
topluluğu konseri ızlenebılir. Aynca saat 18.00'de
Cengiz Gündoğdu'nun katıldığı 'Düşünme
Yöntemi11
başlıklı konferans izlenebilir. (349 91 55)
• TARAÎSTA BABU KÜLTÜR MERKEZİ nde : \
saat 11.00'de Kaan Erten'in sahnelediği 'Sihirü ' .;
Değnek' başlıklı müzıkli çocuk oyunu izlenebilir.
• SAHAF KAFE KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
19.00'da "Negatif konser: izlenebilir.