23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 1997 PERŞEMBE HABERLER TOBB Hükümete ağır eleştiri İstanbul Haber Senisi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıği (TOBB) Başkanı Fu- atMiras. ülkeyi ortaçağ zih- niyetine. hatta daha da geri- ye giderek feodal toplum ya- şamına götürecek düşünce- ye geçit vermemek için bu gidişe dur denilmesini ister- ken Tıcaret Odalan Konsey Başkanı Ekrem Denıirtaş da demokratik parlamenter re- jim yerine şeriatın gelmesini isteyenlerin 'kan dökmeye hazıriandıklannı' söyledi. DTO Yönetım Kurulu Baş- kanı Cengiz Kaptanoğlu ise "MCK biklirisi, bana göre 12 Mart muhorasından farksız. ama hükümet bunun farkın- da degil veya farkında, yap- mak istemiyorr dedi. TOBB Konseyleri Müşte- rek Toplantısı'nda. REFAH- YOUa. bügüne dek yapılma- mış ölçüde çok ağır suçlama- larda bulunuldu. 135 konsey başkanı ve üyesinin katıldığı. Istanbul'da Svvissotel'de dün yapılan toplantıda konuşan TOBB Başkanı Fuat Miras, TOBB Konseyleri Müşterek Toplantısı'ndaki "UlusaSes- leniş" başlıklı konuşmasın- da. ülkenin tek tartışılmava- cak ilkesinin. laik-demokra- tik rejim ve Atatürk ilke ve inkılaplan olduğunu söyledi. Rejimi hedef alanlann ses- siz ve uzıın bir yolda gizli ve örgütsel çalışmalannı sür- dürdüklerini vurgulayan Mi- ras. "Ülkenin kaosa siiriik- lenmesini nasıl sabıria bekle- diklerini vıllarcagördük" de- di. Şenata da^alı bir düzen için ülkenin sıstemine yöne- lik tahriklere tahammül ede- meyeceklerini kaydeden Mi- ras. 'bu ülkenin yeni bir Ata- rürkbulanıayacagını" vurgu- ladı. RP'nin hükümet kurma uğruna Tansu Çiller hakkın- da kendi hazırladığı araştır- ma önergelerini aklamasını eleştiren Miras. özel sektör ve basının topluma hedef gösterilmesini içeren zihni- yete de 'dur' denilmesi ge- rektiğini bildirdi. TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Ekrem De- mirtaş da "Ozetie, konseygö- rüşümüz; ne iıüca ne siyasi İslam ne de askeri yönetim- dir" diye konuştu. Sanayi Odalan Konsey Başkanı Ömer Dinçkök ise konuşmasına "Gün aksiyon günüdür" sözleriyle başladı. Siyasi lslamın ve şeriatın te- mellerinin 30 yıl önce atıldı- ğını belirten Dinçkök. son 10-15 yıldır uyeulanan poli- tikalannsiyasi Islamı geliş- tirdiğini söyledi. Dini kadro- laşma sonucu siyasi İslam fa- aliyetlerinin devlet kadrolan eliyle yürütüldüğünü savu- nan Dinçkök. bundan parla- mentonun sorumlu olduğu- nu anlattı. Ticaret ve Sanayi Odalan Konsey Başkanı ErolOztürk de, parlamentonun seçim sis- temini değiştirerek dar böl- geli ve iki turlu sistemi getir- mesi gerektiğini savundu. İSO Meclis Üyesi Cengiz Solakoğluda konuşmasında. Türkiye Cumhuriyeti'ni hız- la ortaçağ karanlığına götür- me politikalanna dikkat çe- kerek siyasi partilerin yeteri kadar görevini yapmadıklan kaydetti. Fatih SanMılar gazeteci dövdü İstanbul Haber Senisi - Polisin gerçekleştirdiğı sank- cüppe operasyonlan dün de sürerken, Ismailağa Camii önünde toplanan çember sa- kallı bir grup, operasyonlan görüntülemeye çalışan İn- terstar telev izyonunun muha- bir ve kameramanını tartak- ladı. "Şapka İktisası Hakkında- ki Kanun'a aykın davranan- lara yönelik başlatılan ope- rasyonlara dün de devam edildi. Polisin gerçekleştirdi- ği operasyonlan görüntüle- mek isteyen Interstar telev iz- yonunun muhabir ve kamera- manlan. îsmailağa Camii önünde toplanan sanklı bir grubun saldınsına uğradı. Çalışma yapması engellenen televizyon ekibi polisler ta- rafından güçlükle kurtanldı. Polisin Fatih/Çarşamba'da gerçekleştirdiği operasyonda sank, takke ve cüppe ile gez- dikleri belirlenen 13 kişi gözaltına alındı. Sultanbey- li'de ise 15 kişi gözaltına alın- dı. Mesut Yılmaz, basma kamu bankalanndan rüşvet olarak kredi verildiğini söyledi 'BütünteşvMeriÇîller verdfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. başbakanlığı- nı yaptığı ANAYOL hükümetı döneminde- ki tartışmalan gündeme getirirken, medya- ya sağlanan yüksek düzeydeki teşvikler ve krediler nedenıyle DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'i suçla- dı. "Kimin besabuıı kimden soruyor. Bütün teşvikleri Çiller verdirdi" dıyen Yılmaz, ba- sına rüşvet olarak kamu bankalanndan kre- di verildiğini vurgularken. Çiller'den. tanı- nan bu ayncalıkta 'kocasının rolünü açıkla- masım" istedi. Yılmaz. partisinin Meclis grup toplantı- sında yaptığı konuşmada teşvik tartışmala- nna değinirken "Kim derdi ki serbest piya- sa ekonomisini savunan bir partinin lideri komünist ağzıyla özel sektöre saldıracak" dedı. Çiller'eu Kimin hesabuıı kimden soru- yorsun?" diye soran Yılmaz. sözlerini şöy- le sürdürdü: "Teşvikveren ben değttun. Eğer bir suç varsa. verilmiş usulsüz teşvik. kredi varsa. usulsüz menfaatsağlanmışsa bunu va- • ANAP lideri Yılmaz, ANAYOL hükümeti döneminde verilen teşviklerde Özer Çiller'in parmağı olduğunu söyledi. Yılmaz. DYP liderinin eşi ile beraber teşvik konusunda karar verdiğini belirterek "Kime ne verildiyse hepsini açıklasın" dedi. pan sensin. Kimden hesap soruyorsun? Bu hesabı verecek olan sensin. Çiller. malvariı- ğının. çetelerin. örtülü ödeneğin. geceyansı genel müdür makamı basmanuı hesabuıı verdi mi?" Tansu Çiller'in. teşvikleri kesılen kartel uzantılannın hükümete saldırdığına ilişkın sözlerini anımsatan Yılmaz. "Avnıpa bası- nında Çiller ile ilgili çıkan haberler Türkiye için utanç verici. Kendisini uyuşturucu tica- reti ile çeteleıie ilişkilendiren bu habeıieri yayımlayan Avrupa basını da mı acaba kar- tellerin uzanbsı? Onlarda mı kredileri kesii- diği için Çiller'e saldınyor?'" diye sordu. Yılmaz. "ÇiDer madem teşvikleri açıkla- maya başladı, arkasını getirmelidir. Kimlere teşvik verdiğinL hatta şunlara kimlere teşvik verdigini. hangi devlet kuruluşlannın rek- lamlannı hangi pazarlıklaıia basına dağıtn- ğmı ve bütün bunlann e\ de kocası tarafın- dan hangi mekanizma ile idare edildiğini açıklaraalıdır" dedi. ANAYOL hükümeti kurulduğunda. ban- kalar tarafından dağıtılan kredi ve teşvikle- ri incelediği zaman vahim bir tabloyla kar- şılaştığını anlatan Yılmaz. Halk Bankasf nın en fazla teşvik verdiği kuruluşlann başında thlas grubunun geldiğini. Emlak Banka- sı'nın en fazla kredi v erdiği kuruluşlann ilk üçüncü sırasında yine basının geldiğini söy- ledi. Yılmaz. devlet bankalannın. kredileri basın kuruluşlanna rüşvet olarak dağıttıği- nı belirtti. Halk. Emlak ve Ziraat bankalan- nın en fazla alacaklı olduğu kuruluşlann da basın kuruluşlan olduğunu vurgulayan Yıl- maz, "ANAYOL hükümeti kurulduğu za- man Çiller'e "Siz yapmışsınız. ama ben ba- sınla böyle bir çıkar ilışkisıne girmek iste- miyorum. Kamu bankalarından basına kre- di vermeyelim. Gidip özel bankalardan al- sınlar' dedinı. Ama, Çiller bana, 'Basın bi- ze düşman olur' dedi. Biz bunu yaşama ge- çiremedik. Şimdi aynı kredileri. kendilerine destek veren kıytırık gazetelere veriyorlar* dedi. Halk Bankası'ndan seçimler öncesin- de yalnızca HBB'ye verilen reklamlann top- lam bedelinin 37 milyar lira olduğunu söy- leyen Yılmaz. "Eğer kamu bankalan özil- leştirilmiş olsaydı. kocasıtelefonlaredip iste- diği basın kuruluşunareklamve kredi vere- mezdi"dedi. Yılmaz. Çiller'in önceki gün "BAB'a giremedik. ama NATO'da veto hakkı tanın- dr diye müjde verdiğini belirtırken de. "Havaalaıuna toplanan garibanlarda alklş- üyorlar. NATO üyesi tüm ülkelerin veto hak- kı vardır. 30-40 senedir dev^m eden bir hak Çillersayesinde alınmış. Bu kadar yalan söy- lemek ancak özel eğitimle mümkün"dedi. CHP lideri, Almanya ziyaretinde, gazetecilerin sorulan karşısında bunaldı BaykaPa şeriat sorgusu • Deniz Baykal, SPD'nin davetlisi olarak geldiği Almanya'da yaptığı her görüşmede "Darbe olacak mı?" ya da "Türkiye'ye şeriat gelir mi?" sorulanna muhatap oldu. Baykal. bu sorulara öylesine alıştı ki, Türk kuruluşlannın toplantılannda bu yönde soru gelmese bile konuşmalannın büyük bölümünü bu konuv a ayırmak zorundakaldı. • lçişleri Bakanı Meral Akşener'in şöhreti Türkiye sınırlannı aşarak Almanya'ya kadar ulaşmış. Almanlar her sözü aldıklannda konuyu döndürüp dolaştınp Meral Akşener'e getirdiler. MİYASE İLKNTJR Alman Sosvaldemok- rat Partisi'nin (SPD) daveti üzerine Alman- ya'ya üç günlük ziyaret- te bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. yaptığı görüşmelerde darbe ve şeriat tehlikesi üzerine yöneltilen sorulan yanıtlamaktan yorgun düştü. Gerek SPD yöneticileri gerekse Alman gazeteciler her fırsatta Baykal'a "Türkiye'de darbe olur mu?" ya da "Asker müdahale etmezse şeriat gelir mi?" sorulannı yönelttiler. Baykal. bu sorulara öylesine alıştı ki. soru gelmese de konuşmalannı genellikle bu ko- nu üzerine oturttu. Eskı SPD Genel Başkanı ve partinin şimdiki Grup Başkanvekilı Rudolf Scharping. Baykal'ın kendisini Türkiye'ye dav et etmesi üzerine "Darbe olmazsa sonba- harda gelirim t 'dedi. Türk .Araştırmalan Vakfi tarafından düzen- lenen öğle yemeğinde, gezıye katılan CHP millervekilleri Aitan Öymen, Onur Kumba- racıbaşu Mustafa Kul ve Fuat Çay'ın cep te- lefonlan birkaç sanive arayla arka arkayaça- lınca salonda "Eyvah Türkiye'de darbe oldu. milletvekUleri geri çağnhyor galiba" rürün- den şakalaşmalar oldu. Darbe tehlikesi sık sık dile getirilince eşi- ni de Almanya'ya getiren Hatay Milletvekili Fuat Çay,"Yahu darbe olacaksa haar biz bu- radayken olsa da ona göre gidecek miyiz, yok- sa burada mı kalacağız. ona göre karar vere- 1™" diyerek havaya girdi. ALEVİKADLNLARIN BAYKAL'DAN İSTEĞİ - Almanya gezi- sinde ziyaret ettiği Avrupa Alevi Büükleri Federasyonu'nda karşı- laştığı kadınlar, Deniz Baykal'a "Gezilerinizde neden eşiniz yanınız- da değil. O mu katılmak istemiyor, yoksa siz mi böyle istiyorsunuz? Herkesin eşi yanında dolaşırken biz sizi yalnız görmek istemhoruz" dediler. CHP lideri Deniz Baykal, üç günlük Almanya ziyaretinde yorgun düştü. SPD Genel Başkanı Rudolf Scharping'in, Baykal'ın davetlisi olarak sonbaharda Türkiye'ye gelmesi bekkniyor. Almanlann konuşmalannı darbe ve şeriat tehlikesinden başka işgal eden bir diğer ko- nu da, tçişleri Bakanı Meral Akşener'in gaf- lanydı. BaykalTa görüşen SPD yönetici ve milletvekilleri sözü döndürüp dolaştınp Me- ral Akşener'in Almanlan hedef alan sözleri- ne getirdi. Almanlar, Akşener'i eleştirirken kendi baş- bakanlan Kohl'ü de unutmadılar. Kohl'ün. AB'den Türkiye'yi farklı kültürü nedeniyle dışlayan sözlerini de hatırlatarak sosyal de- mokratlann bu görüşlere katılmadığmı ve Av- rupa Birliği'nin nasıl şekilleneceğini Avrupa sosyal demokratlannın belirleyeceâini söyle- dile'r. CHP Genel Başkanı Baykal'a sadece dar- be ve şeriat tehlikesine ilişkin sorular yönel- tildi. Avrupa Alevı Birlikleri Federasyonu'nu ziyaret eden Baykal'a Alevi kadınlann yö- nelttiği soru herkesi güldürdü. Alevi kadınlar, federasyon merkezinde ya- pılan ve ciddi politik konulann göriişüldüğü toplantının ortasında Baykal'a "Sayın Bay- kal, gezilerinizde eşinizi neden yamnızda gö- türmüyorsunuz? Herkesin eşi yanında dola- şırken siz hep yalnız dolaşıyorsunuz. Bir da- ha eşinizle geîin tamam mı?" diye uyanda bu- lununca toplantının ciddiyeti bir anda yok ol- du. Almanya'daki heyetin neşe kaynağı, Ko- caeli Milletvekili Onur Kumbaracıbaşf ydı. İstanbul'dan kalkan uçakta THY hosteslenn- den biri heyetteki herkese servis sırasında Türkçe konuşurken Onur Kumbaracıbaşı'na geldiğinde lngilizce konuşmayı yeğliyordu. Kumbaracıbaşı da kendisini ingiliz sanan hostesi bozmayarak lngilizce sorulan sorula- ra aynı dille yanıt \erdi. Bir süre sonra Kum- baracıbaşı'nın Altan Öymen'le Türkçe ko- nuştugunu gören hostes "Aaa, siz Türkçe ko- nuşuyorsunuz" deyince Kumbaracıbaşı'nın yanıtı "Hostes hanım kusura bakmayın. Ben, siz İngilizce konuşunca ben sizi İngiliz san- dım" oldu. Kumbaracıbaşf nın gece denetimlerinde odasında bulunmayışı da merak konusu oldu. Gece saat 02.00"de odası Altan Öymen tara- fından aranan ve odasında bulunmayan Onur Kumbaracıbaşı nerede olduğunda sorulunca "Kütüphaneyegjtmiştim" yanıtını verdi. Ge- cenin o saatinde kütüphanelerin açık olmaya- cağı hatırlatılınca da Kumbaracıbaşı, inandı- ncı bir ses tonuyla "Almanya'da nöbetçi kü- tüphaneler olduğunu bilmeyen cahiller de \ar- mış" diyerek sorulan geçiştırdi. Kütahya Çilleryine medya ve Koç'a yüklendi BAHAR TANRISEVER ALİ KEHRİBAR KÜTAH\A - DYP Ge- nel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Kütahya"da ikincisini dü- zenlediği "Demokrasi Mi- tingi''nde. medya ve bü- yük holdinglere teşvik yağdırıldığını yinelerken itiraflannı da sürdürdü. Koç Holding'e yönelik eleştirilerini sürdüren Çil- ler, "Koç, gümrük birli- ğinden niye bu kadar ra- hatsız oldu? Çok yüksek fiyatlarla kalitesiz mal al- dığınızı hatırlıyor musu- nuz? Sizin cebinize yükle- diği fiyatlar nedeniyle de- vamlı kaynak alıyordu. Bunlar değil miydi bizi baştacı edip başbakan ya- pan. Biz ne yaptık? Eğer basın yansız olmazsa be- nim halkım doğru bilgiyi. doğru haberi nasıl alacak? İşte medyanın yansız ol- masım istiyoruz" diye ko- nuştu. Yurttaşlan haklanna sa- hip çıkmaya çağıran Çiller şunlan söyledi: "Eğerhaklannıza sahip olmazsanız gelir sizin adn nıza konuşmaya kalkarlar. Haklannızı da elinizden almaya çalışırlar. Sizi böl- mek isteyenlere kanmayın. Atatürk'le demokrasiyi, orduyla dindarlan karşı karşrya getirmek isteyen- ler var. Oysa demokrasi Atatürkçülüğün devamı- dır. Biz hem çağdaşlığa hem her gün ihtiyaca göre açılan camilere ve kapan- mayan imam-hatip okul- lanna sahip çıkacağız." ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz" ın kartelci medyayla işbirlıği içinde olduğunu söyleyen Çiller, lidersiz iktidar önerisini eleştirdi. Çiller. sağda bü- tünleşme konusunda da "Bu Mesut Ydmaz'la na- sıl birleşeceğjz" diye ko- nuştu. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, bir siyasi cinayette öl- dürülen Bangladeş'in kurucu- su Şeyh Mucib-ür Rahman'ın kızı. Babasının öldürülmesin- den 20 yıl sonra, katillerini yar- gı önüne çıkanp hesap sordu. Bu hesap sormanın sevinciyle ülkesinin kurtuluş bayramını da büyük törenlerte kutladı. Bangladeş. Türkiye'ye göre daha yoksul ve iç siyasi yaşamı daha istikrarsız bir ülke. Buna rağmen bir gün gelip siyasi ci- nayetlerin hesabı sorulabiliyor. Türkiye, ise hâîâ bu ülkenin en büyük değerlerini yok eden ka- tilleri bulup yargı önüne çıkara- mıyor. Örneğin Abdi ipekçi öl- dürüleli 18 yıl oldu. Kimin öldür- düğü, nasıl öldürüldüğü hemen herkes tarafından bilindiği hal- de, katillerden ve onların kışkır- tıcılarından kimse hesap sora- mıyor. Oral Çelik, mahkûm edilmek biryana, ülkemizin bü- yük bir işadamı olarak 50 milya- ra şirketler kuruypr. Savcı Doğan Öz'ün öldürül- mesinin üzerinden 20 yıla yakın bir zaman geçti. Hakkındados- Cinayetler Ne Zaman Aydmlanacak? yalar dolusu malzeme olan Ib- rahim Çrftçi, bir şekilde beraat ettirildi. Şimdi Doğan Öz'ün ka- tili yok. Ibrahim Çiftçi petrol şir- ketleri kurarak zengin oldu. MHP genel başkanı seçilmek için uğraşıyor. Cavit Ottıan Tütengil'in, Kemal Türkler'in, Ümit Kaf- tancıoğlu'nun. Musa Anter'in, Bedri Karafakioğlu'nun, Ümit Doğanay'ın katilleri de buluna- madı. Haklannda ifadeler olan ve mahkemeye verilen ülkücü- ler birer birer aklandı. Onların katilleri de yok. Onlan öldür- mekten yargılananlar ise zengin oldular ülkeyi yönetiyoriar. Or- neğin o günlerin ünlü ülkücüsü ve çeşitli cinayetlerden yargıla- nan Celal Adan DYP İstanbul ll Başkanı, diğer yargılananların birçoğu da büyük işadamı oldu- lar. Üç yıl önce kaçırılıp basına kurşun sıkılarak öldürülen Sağ- lık Bakanlığı Teftiş Kurulu Baş- kan Yardımcısı Namık Erdo- ğan'ın da katili birtürtü buluna- madı. Ancak Erdoğan'ın ülkücü mafyanın işlerine taş koyduğu anlaşıldı. Abdullah Çatlı ve Ha- luk Kırcı'nın ortaklaşa sahip ol- dukları 22 medikal şirketin işle- rini soruşturduğu ve bu neden- le tehdit edildiği de bugünlerde ortaya çıktı. Namık Erdoğan'ın öldürül- mesini olayını, Söylemez çete- siyle bağlantısı nedeniyle tutuk- lu bulunan ve yargılanan Anka- ra Emniyet Müdür Yardımcısı Erdal Durmaz soruşturmuş. Tabii ki bir şey bulamamış. Bu arada Erdoğan cinayetini, bir emekçi örgütü olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) araştınp peşine düşmüş ve il- ginç ipuçlan yakalamış. Bu so- ruşturmaya göre Susurluk ka- zasında bulunan kurşunlarla Er- doğan'ı öldüren kurşunlar aynı marka. SES Genel Eğitim Sek- reteri bu konudaki bulgularını şöyle anlattı: "Sağlığında Erdoğan 'ı Sana- toryum Hastanesi Başhekimi Mehmet Ünlü tehdit ettiği gi- bi, bu kişi Teftiş Kurulu Başka- nı Ali Özaydınh y/a yakından ilişkilidir. Erdoğan öldürüldü- ğünde, Sanatoryum Hastane- si'ndekiyakıt alımlan, Hıfzıssıh- ha'ya almanpersonel, röntgen cihazlannın alımı, Rize Devlet Hastanesi, Bursa HABAŞ Tıb- bi Gazlar Fabrikası, istanbul Doğu llaç Fabrikası Beko llaç Sanayii hakkında soruşturuyor- du." Bütün bu bilgilere rağmen kimse soruşturmada söz konu- su olan şirketlerin peşine düş- memiş. Şimdi yakında bu cina- yete kanştığı bilinen kesimlerin de zengin olduğunu göreceğiz. Çünkü hep böyle oldu. Kim bü- yük cinayetler nedeniyle yargı- lanıp, hakkında belge ve bilgi- ler ortaya çıktıysa o daha son- ra kahraman haline geldi. Zen- gin oldu, siyasi kariyeri yüksel- di. Türkiye; siyasi cinayetlere ka- rıştıklan bilinen katliam sanıkla- rının, zengin olmak yerine yar- gılanıp mahkûm edildikleri, ka- tillerin korunup ödüllendirilme- diği bir ülke olduğu zaman de- mokrasiye ulaşacaktır. Şu anda paıiamento, siyasi partiler, as- kerler görünürde bir laiklik ve demokrasi mücadelesi içinde- ler. Ama katilleri kollayan tablo- dan rahatsız olduklannı şimdiye kadar duymadık. Örneğin Na- mık Erdoğan'ın öldürülüş biçimi onlan ne ölçüde rahatsız etti? Gerçek demokrasi bu sorulara cevap arayarak yaratılabilir. NOT: Eşber Yağmurdere- li'nin sözcülüğünü ve öncülü- ğünü yaptığı "Banş İçin BirMil- yon Imza" kampanyası hedefi- ne ulaştı. 17 mayısta Yağmur- dereli ile birlikte bir grup yazar ve sanatçı, imzalan TBMM Baş- kanlığı'na teslim edecek. Aynı gün saat 10.00'da Ankara'da Ozgürlük Anıtı önünde bir basın toplantısı yapılacak. Yıne aynı gün Ankara'da saat 14.00'te Yükseliş Spor Salonu'nda gün boyu sürecek "Banş Şenliği" gerçekleştirilecek. PERŞEMBE , ı ORHAN BLRSALI [ İnsan mı, Makine mi? ^ Artık şöyle mi diyeceğiz. "Böbürienme, senden büyük makine var!" Böyle düşünürsek, Dünya Satranç Şampiyonu Kasparov'u mat eden IBM'in elektronik satranç ma- kinesini, iyi bir yere oturtmak zorundayız: Şöyle ye- di kat gökyüzü ile bizkn gökyüzümüz arasında bir ye- re. :' Devran döndükçe ortaya çıkacak bizden daha üs-f tün zekâların hepsine yukarıda yer var. Deep Blue adındaki makine de bu yerlerden bi- rini bileğinın hakkıyla aldı. Çünkü o elektronik satrançlann Guru'su. "Guru", işin peygamberi, piri. şahı, şıhı, şeyhi de- mek. Yeni çağın insanı da hemen tapınmaya eğilimlidir. Elektronik medya ve temsilcileri hemen secdeye geldi. • • • Peki bu satrançlann gurusu, Deep Blue, insandan daha mı zeki? Satranç maçı ile bu konuda yazılar, çiziler, tartış- malar epey fazlalaştı. Bazılanmız, makinenin zeki olabilmesi için, zekâ ölçümü için geliştirilen testlerden geçer not alması gerektiğini söylüyor. Bu testlerde şunlar var: Önce- likle IQ testleri. Bunlar, sayı dizilerini doğru becer- mek, puzzle'lan yerii yerine koymak, sözcük ve sa- tırian tamamlamak, şekiller arasında ilişkiler kurmak vb. Daha sonra, soyut düşünebilmek geliyor. Bilinme4 yen durumlara ani uyumda beceriklik ve yetenek, sözcük kullanmama becerisi, algılama hızı, mantıkf ve uzaysal düşünme yetisi, bellek kuvveti, konuşma ve sayı becensi, sosyal ve müzikal yetenek, vücu- dunu kullanma becerisi ve sonuncu olarak da duy-î gusal zekânın kuvvetli olması. .-. ) Liste, her geçen yıl büyüyori •» f Şimdi, makineyi insanla kıyaslamak için bu test-7 lere sokmalısınız. ' Daha doğrusu. insandan üstün olabilmek için, ma- kineyi bu testlere girebilecek ve onun yeteneklerini ölçebilecek duruma getirmelisiniz. Deep Blue'nun yaratıcıları da, makinelerinin in^ sandan üstün olmadığını, ama bu yolda bir adım atıldığını söylüyortar. Dünya satrancının Kasparov'dan sonra en iyi ikin- ci ismi Anand da, Kasparov'u suçluyor. "Paniğe ka- pıldı, yanlış hamle yaptı ve yenildi" diyor ve maki- nenin satrançta insanoğlunu yenebilmesi için 25 yıl dahae/cmekyemes/gerektiğini belirtiyor. * • • • Bazılanmıza göre, Kasparov insanlık onurunu, gu-' rurunu çiğnetti. Bazılanmıza göre,insanoğlu, kendisini aşan ma-' kineler yarattığı için övünmelidir. '. Bazılanmıza göre, insanoğlu, makinelerie yarışr kaybetti ve kaybetmeye mahkûmdur. Bazılanmıza göre, insan makinelerin kölesi ola- caktır... Veya makineleri köle olarak kullanıp ebedi efen- diliğe terfi edecektir. Ne yapalım ki, insanoğlu yaratacak ve sonra da yarattığı ile övünecektir. Bu, insanoğlunun en büyük meraklanndan biri otn muştur uygarlık tarihi boyunca. -r Her ne kadar ülkemizin insanları, pir, şeyh, baş- beyefendi, başhocaefendi gibi, guru özellikli, çok sayıda üstün yaratığı keşfedip onlan zirvelerde tut- makla dünyada hatın sayılır bir mesafe katettiyse de, elektronik ve bilgisayar çağının gurulan, maalesef, işte satranç makineleri, dev bilgisayarlar, Bill Gates'ler vb. oluyor! ; Sivil girişirn yeniden toplanıyor Şeriat-darbe ikilemine -; karşı örgüüü mücadele: BANU SAUVIAN ANKARA - Türk-lş, DİSK ile Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederas- yonu'nun (TESK) RE- FAHYOL'a karşı oluştur- duğu sivil girişim, bu haf- ta sonunda ya da gelecek hafta başında toplanarak eylem kararlan alacak. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. RP'nin içinde yeralmayacağı. an- cak muhalefette de yalnız bırakılmayacaâı bir hükü- met modeliyle erken seçi- me gidilmesıni istedi. Toplam üye sayısı 6 mil- yon 200 bin olan ve aile- İeriyle birlikte Türkiye nü- fusunun yaklaşık yansını temsil eden Türk-tş. DİSK ve TESK'in "Ata- türk cumhuriyetinin gele- ceği ile oynandığı*' için bir araya gelerek oluşturduk- lan sivil girişım. REFAH- YOL hükümetine karşı muhalefeti yükseltiyor. Başbakan Necmettin Erbakan dışında. diger si- yasi parti liderleri. TB- MM Başkanı ve cumhur- başkanıyla görüşerek de- mokratik ve parlamenter rejimin korunması için çağnda bulunan sivil gin- şimin oluşturduğu sekre- teryanın 2 av lık izleme sü- recinin ardmdan toplana- cagı bildirildi. DlSK Genel Başkanı Budak, Cumhuriyet'e yaptığı açıldamada. sivil girişim çerçevesinde ger-, çekleştirilen temaslardan', sonraki 2 aylık süreçte- gerginliğin azalmayıp, art- tığına dikkat çekti. Bu- dak. ginşim çerçevesinde ortak bir mitingin düzen- lenip düzenlenmeyeceği- ne ilişkin soru üzerine, " Vapüacak işlerinbaşında miting geliyor" dedi. Çağdaş yaşamdan yana olanlann mücadelesini et- kinleştirmeyi amaçladık- lannı kaydeden Budak, "TESK, TİSK, TOBB olumlu adımı atmaktan yana. Ortak bir miting. Kim ne kadar Idüesini me>danlara taşıyabilir bü-, miyoruz" diye konuştu. Türkiye'yi geri götürmek isteyenlerle. çağdaş dün-> yayla birleştirmek iste-. yenler arasında mücadele olduğunu belirten Budak,. şöyle konuştu: "Demok- ratik cumhuriyetten, çağ- daş yaşamdan yana olan- lar, Âtatürkçü olanlar ga- lip çıkacaklar. Şeriat-dar- be ikilcmi olmadan bu olumsuzJuktan çıkılacak- ür. RP'siz, ama RP'ye mu-'* halefetgörevibırakmayan,'; uyum yasalannı. Seçinv Yasası'nıçıkaracakbir hü- kümet.. Türkiye, normal seçim süresini bekleyeme- yeceğinegöre bu elbettege- çici bir hükümet olacaktır. Merkez sol ittifakı amaç- lanmah. Bu sürecin gereği olan çauşmalan >-apaca- ğız." Ümit Utku'ya tepki istifası • LEFKOŞA (AA) - Kıbns Türk Hava Yollan (KTHY) Yönetim Kurulu üyeleri Güvenç Cantaş ile Ruhi Kahraman istifa ettiler. Yönetımde KKTC kanadının tek temsilcisi Cantaş ve Türkiye » . kanadından 3 temsilciden biri olan Ruhi Kahraman'ın istifasıyla yönetimde çoğunluk kalmadı. Istifalannı dün KTHY merkezinde düzenledikleri ortak basın toplantısıyla açıklayan Güvenç Cantaş ile Ruhi Kahraman, 'Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Utku'nun süregelen olumsuz tutumlan nedeniyle şirketin içine düştüğü kötü durumdan ve kaostan hızla kurtanlmasına olanak saglamak için' istifa ettiklerini açıkladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle