Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 1997 PERŞEMBE
HABERLER
TOBB
Hükümete
ağır
eleştiri
İstanbul Haber Senisi -
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birlıği (TOBB) Başkanı Fu-
atMiras. ülkeyi ortaçağ zih-
niyetine. hatta daha da geri-
ye giderek feodal toplum ya-
şamına götürecek düşünce-
ye geçit vermemek için bu
gidişe dur denilmesini ister-
ken Tıcaret Odalan Konsey
Başkanı Ekrem Denıirtaş da
demokratik parlamenter re-
jim yerine şeriatın gelmesini
isteyenlerin 'kan dökmeye
hazıriandıklannı' söyledi.
DTO Yönetım Kurulu Baş-
kanı Cengiz Kaptanoğlu ise
"MCK biklirisi, bana göre 12
Mart muhorasından farksız.
ama hükümet bunun farkın-
da degil veya farkında, yap-
mak istemiyorr
dedi.
TOBB Konseyleri Müşte-
rek Toplantısı'nda. REFAH-
YOUa. bügüne dek yapılma-
mış ölçüde çok ağır suçlama-
larda bulunuldu. 135 konsey
başkanı ve üyesinin katıldığı.
Istanbul'da Svvissotel'de dün
yapılan toplantıda konuşan
TOBB Başkanı Fuat Miras,
TOBB Konseyleri Müşterek
Toplantısı'ndaki "UlusaSes-
leniş" başlıklı konuşmasın-
da. ülkenin tek tartışılmava-
cak ilkesinin. laik-demokra-
tik rejim ve Atatürk ilke ve
inkılaplan olduğunu söyledi.
Rejimi hedef alanlann ses-
siz ve uzıın bir yolda gizli ve
örgütsel çalışmalannı sür-
dürdüklerini vurgulayan Mi-
ras. "Ülkenin kaosa siiriik-
lenmesini nasıl sabıria bekle-
diklerini vıllarcagördük" de-
di. Şenata da^alı bir düzen
için ülkenin sıstemine yöne-
lik tahriklere tahammül ede-
meyeceklerini kaydeden Mi-
ras. 'bu ülkenin yeni bir Ata-
rürkbulanıayacagını" vurgu-
ladı. RP'nin hükümet kurma
uğruna Tansu Çiller hakkın-
da kendi hazırladığı araştır-
ma önergelerini aklamasını
eleştiren Miras. özel sektör
ve basının topluma hedef
gösterilmesini içeren zihni-
yete de 'dur' denilmesi ge-
rektiğini bildirdi.
TOBB Ticaret Odaları
Konsey Başkanı Ekrem De-
mirtaş da "Ozetie, konseygö-
rüşümüz; ne iıüca ne siyasi
İslam ne de askeri yönetim-
dir" diye konuştu.
Sanayi Odalan Konsey
Başkanı Ömer Dinçkök ise
konuşmasına "Gün aksiyon
günüdür" sözleriyle başladı.
Siyasi lslamın ve şeriatın te-
mellerinin 30 yıl önce atıldı-
ğını belirten Dinçkök. son
10-15 yıldır uyeulanan poli-
tikalannsiyasi Islamı geliş-
tirdiğini söyledi. Dini kadro-
laşma sonucu siyasi İslam fa-
aliyetlerinin devlet kadrolan
eliyle yürütüldüğünü savu-
nan Dinçkök. bundan parla-
mentonun sorumlu olduğu-
nu anlattı.
Ticaret ve Sanayi Odalan
Konsey Başkanı ErolOztürk
de, parlamentonun seçim sis-
temini değiştirerek dar böl-
geli ve iki turlu sistemi getir-
mesi gerektiğini savundu.
İSO Meclis Üyesi Cengiz
Solakoğluda konuşmasında.
Türkiye Cumhuriyeti'ni hız-
la ortaçağ karanlığına götür-
me politikalanna dikkat çe-
kerek siyasi partilerin yeteri
kadar görevini yapmadıklan
kaydetti.
Fatih
SanMılar
gazeteci
dövdü
İstanbul Haber Senisi -
Polisin gerçekleştirdiğı sank-
cüppe operasyonlan dün de
sürerken, Ismailağa Camii
önünde toplanan çember sa-
kallı bir grup, operasyonlan
görüntülemeye çalışan İn-
terstar telev izyonunun muha-
bir ve kameramanını tartak-
ladı.
"Şapka İktisası Hakkında-
ki Kanun'a aykın davranan-
lara yönelik başlatılan ope-
rasyonlara dün de devam
edildi. Polisin gerçekleştirdi-
ği operasyonlan görüntüle-
mek isteyen Interstar telev iz-
yonunun muhabir ve kamera-
manlan. îsmailağa Camii
önünde toplanan sanklı bir
grubun saldınsına uğradı.
Çalışma yapması engellenen
televizyon ekibi polisler ta-
rafından güçlükle kurtanldı.
Polisin Fatih/Çarşamba'da
gerçekleştirdiği operasyonda
sank, takke ve cüppe ile gez-
dikleri belirlenen 13 kişi
gözaltına alındı. Sultanbey-
li'de ise 15 kişi gözaltına alın-
dı.
Mesut Yılmaz, basma kamu bankalanndan rüşvet olarak kredi verildiğini söyledi
'BütünteşvMeriÇîller verdfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz. başbakanlığı-
nı yaptığı ANAYOL hükümetı döneminde-
ki tartışmalan gündeme getirirken, medya-
ya sağlanan yüksek düzeydeki teşvikler ve
krediler nedenıyle DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'i suçla-
dı. "Kimin besabuıı kimden soruyor. Bütün
teşvikleri Çiller verdirdi" dıyen Yılmaz, ba-
sına rüşvet olarak kamu bankalanndan kre-
di verildiğini vurgularken. Çiller'den. tanı-
nan bu ayncalıkta 'kocasının rolünü açıkla-
masım" istedi.
Yılmaz. partisinin Meclis grup toplantı-
sında yaptığı konuşmada teşvik tartışmala-
nna değinirken "Kim derdi ki serbest piya-
sa ekonomisini savunan bir partinin lideri
komünist ağzıyla özel sektöre saldıracak"
dedı. Çiller'eu
Kimin hesabuıı kimden soru-
yorsun?" diye soran Yılmaz. sözlerini şöy-
le sürdürdü: "Teşvikveren ben değttun. Eğer
bir suç varsa. verilmiş usulsüz teşvik. kredi
varsa. usulsüz menfaatsağlanmışsa bunu va-
• ANAP lideri Yılmaz, ANAYOL hükümeti döneminde verilen
teşviklerde Özer Çiller'in parmağı olduğunu söyledi. Yılmaz. DYP
liderinin eşi ile beraber teşvik konusunda karar verdiğini belirterek
"Kime ne verildiyse hepsini açıklasın" dedi.
pan sensin. Kimden hesap soruyorsun? Bu
hesabı verecek olan sensin. Çiller. malvariı-
ğının. çetelerin. örtülü ödeneğin. geceyansı
genel müdür makamı basmanuı hesabuıı
verdi mi?"
Tansu Çiller'in. teşvikleri kesılen kartel
uzantılannın hükümete saldırdığına ilişkın
sözlerini anımsatan Yılmaz. "Avnıpa bası-
nında Çiller ile ilgili çıkan haberler Türkiye
için utanç verici. Kendisini uyuşturucu tica-
reti ile çeteleıie ilişkilendiren bu habeıieri
yayımlayan Avrupa basını da mı acaba kar-
tellerin uzanbsı? Onlarda mı kredileri kesii-
diği için Çiller'e saldınyor?'" diye sordu.
Yılmaz. "ÇiDer madem teşvikleri açıkla-
maya başladı, arkasını getirmelidir. Kimlere
teşvik verdiğinL hatta şunlara kimlere teşvik
verdigini. hangi devlet kuruluşlannın rek-
lamlannı hangi pazarlıklaıia basına dağıtn-
ğmı ve bütün bunlann e\ de kocası tarafın-
dan hangi mekanizma ile idare edildiğini
açıklaraalıdır" dedi.
ANAYOL hükümeti kurulduğunda. ban-
kalar tarafından dağıtılan kredi ve teşvikle-
ri incelediği zaman vahim bir tabloyla kar-
şılaştığını anlatan Yılmaz. Halk Bankasf nın
en fazla teşvik verdiği kuruluşlann başında
thlas grubunun geldiğini. Emlak Banka-
sı'nın en fazla kredi v erdiği kuruluşlann ilk
üçüncü sırasında yine basının geldiğini söy-
ledi. Yılmaz. devlet bankalannın. kredileri
basın kuruluşlanna rüşvet olarak dağıttıği-
nı belirtti. Halk. Emlak ve Ziraat bankalan-
nın en fazla alacaklı olduğu kuruluşlann da
basın kuruluşlan olduğunu vurgulayan Yıl-
maz, "ANAYOL hükümeti kurulduğu za-
man Çiller'e "Siz yapmışsınız. ama ben ba-
sınla böyle bir çıkar ilışkisıne girmek iste-
miyorum. Kamu bankalarından basına kre-
di vermeyelim. Gidip özel bankalardan al-
sınlar' dedinı. Ama, Çiller bana, 'Basın bi-
ze düşman olur' dedi. Biz bunu yaşama ge-
çiremedik. Şimdi aynı kredileri. kendilerine
destek veren kıytırık gazetelere veriyorlar*
dedi. Halk Bankası'ndan seçimler öncesin-
de yalnızca HBB'ye verilen reklamlann top-
lam bedelinin 37 milyar lira olduğunu söy-
leyen Yılmaz. "Eğer kamu bankalan özil-
leştirilmiş olsaydı. kocasıtelefonlaredip iste-
diği basın kuruluşunareklamve kredi vere-
mezdi"dedi.
Yılmaz. Çiller'in önceki gün "BAB'a
giremedik. ama NATO'da veto hakkı tanın-
dr diye müjde verdiğini belirtırken de.
"Havaalaıuna toplanan garibanlarda alklş-
üyorlar. NATO üyesi tüm ülkelerin veto hak-
kı vardır. 30-40 senedir dev^m eden bir hak
Çillersayesinde alınmış. Bu kadar yalan söy-
lemek ancak özel eğitimle mümkün"dedi.
CHP lideri, Almanya ziyaretinde, gazetecilerin sorulan karşısında bunaldı
BaykaPa şeriat sorgusu
• Deniz Baykal,
SPD'nin davetlisi
olarak geldiği
Almanya'da yaptığı
her görüşmede
"Darbe olacak mı?"
ya da "Türkiye'ye
şeriat gelir mi?"
sorulanna muhatap
oldu. Baykal. bu
sorulara öylesine alıştı
ki, Türk kuruluşlannın
toplantılannda bu
yönde soru gelmese
bile konuşmalannın
büyük bölümünü bu
konuv a ayırmak
zorundakaldı.
• lçişleri Bakanı
Meral Akşener'in
şöhreti Türkiye
sınırlannı aşarak
Almanya'ya kadar
ulaşmış. Almanlar her
sözü aldıklannda
konuyu döndürüp
dolaştınp Meral
Akşener'e getirdiler.
MİYASE İLKNTJR
Alman Sosvaldemok-
rat Partisi'nin (SPD)
daveti üzerine Alman-
ya'ya üç günlük ziyaret-
te bulunan CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal.
yaptığı görüşmelerde
darbe ve şeriat tehlikesi üzerine yöneltilen
sorulan yanıtlamaktan yorgun düştü. Gerek
SPD yöneticileri gerekse Alman gazeteciler
her fırsatta Baykal'a "Türkiye'de darbe olur
mu?" ya da "Asker müdahale etmezse şeriat
gelir mi?" sorulannı yönelttiler.
Baykal. bu sorulara öylesine alıştı ki. soru
gelmese de konuşmalannı genellikle bu ko-
nu üzerine oturttu. Eskı SPD Genel Başkanı
ve partinin şimdiki Grup Başkanvekilı Rudolf
Scharping. Baykal'ın kendisini Türkiye'ye
dav et etmesi üzerine "Darbe olmazsa sonba-
harda gelirim
t
'dedi.
Türk .Araştırmalan Vakfi tarafından düzen-
lenen öğle yemeğinde, gezıye katılan CHP
millervekilleri Aitan Öymen, Onur Kumba-
racıbaşu Mustafa Kul ve Fuat Çay'ın cep te-
lefonlan birkaç sanive arayla arka arkayaça-
lınca salonda "Eyvah Türkiye'de darbe oldu.
milletvekUleri geri çağnhyor galiba" rürün-
den şakalaşmalar oldu.
Darbe tehlikesi sık sık dile getirilince eşi-
ni de Almanya'ya getiren Hatay Milletvekili
Fuat Çay,"Yahu darbe olacaksa haar biz bu-
radayken olsa da ona göre gidecek miyiz, yok-
sa burada mı kalacağız. ona göre karar vere-
1™" diyerek havaya girdi.
ALEVİKADLNLARIN BAYKAL'DAN İSTEĞİ - Almanya gezi-
sinde ziyaret ettiği Avrupa Alevi Büükleri Federasyonu'nda karşı-
laştığı kadınlar, Deniz Baykal'a "Gezilerinizde neden eşiniz yanınız-
da değil. O mu katılmak istemiyor, yoksa siz mi böyle istiyorsunuz?
Herkesin eşi yanında dolaşırken biz sizi yalnız görmek istemhoruz"
dediler. CHP lideri Deniz Baykal, üç günlük Almanya ziyaretinde
yorgun düştü. SPD Genel Başkanı Rudolf Scharping'in, Baykal'ın
davetlisi olarak sonbaharda Türkiye'ye gelmesi bekkniyor.
Almanlann konuşmalannı darbe ve şeriat
tehlikesinden başka işgal eden bir diğer ko-
nu da, tçişleri Bakanı Meral Akşener'in gaf-
lanydı. BaykalTa görüşen SPD yönetici ve
milletvekilleri sözü döndürüp dolaştınp Me-
ral Akşener'in Almanlan hedef alan sözleri-
ne getirdi.
Almanlar, Akşener'i eleştirirken kendi baş-
bakanlan Kohl'ü de unutmadılar. Kohl'ün.
AB'den Türkiye'yi farklı kültürü nedeniyle
dışlayan sözlerini de hatırlatarak sosyal de-
mokratlann bu görüşlere katılmadığmı ve Av-
rupa Birliği'nin nasıl şekilleneceğini Avrupa
sosyal demokratlannın belirleyeceâini söyle-
dile'r.
CHP Genel Başkanı Baykal'a sadece dar-
be ve şeriat tehlikesine ilişkin sorular yönel-
tildi. Avrupa Alevı Birlikleri Federasyonu'nu
ziyaret eden Baykal'a Alevi kadınlann yö-
nelttiği soru herkesi güldürdü.
Alevi kadınlar, federasyon merkezinde ya-
pılan ve ciddi politik konulann göriişüldüğü
toplantının ortasında Baykal'a "Sayın Bay-
kal, gezilerinizde eşinizi neden yamnızda gö-
türmüyorsunuz? Herkesin eşi yanında dola-
şırken siz hep yalnız dolaşıyorsunuz. Bir da-
ha eşinizle geîin tamam mı?" diye uyanda bu-
lununca toplantının ciddiyeti bir anda yok ol-
du. Almanya'daki heyetin neşe kaynağı, Ko-
caeli Milletvekili Onur Kumbaracıbaşf ydı.
İstanbul'dan kalkan uçakta THY hosteslenn-
den biri heyetteki herkese servis sırasında
Türkçe konuşurken Onur Kumbaracıbaşı'na
geldiğinde lngilizce konuşmayı yeğliyordu.
Kumbaracıbaşı da kendisini ingiliz sanan
hostesi bozmayarak lngilizce sorulan sorula-
ra aynı dille yanıt \erdi. Bir süre sonra Kum-
baracıbaşı'nın Altan Öymen'le Türkçe ko-
nuştugunu gören hostes "Aaa, siz Türkçe ko-
nuşuyorsunuz" deyince Kumbaracıbaşı'nın
yanıtı "Hostes hanım kusura bakmayın. Ben,
siz İngilizce konuşunca ben sizi İngiliz san-
dım" oldu.
Kumbaracıbaşf nın gece denetimlerinde
odasında bulunmayışı da merak konusu oldu.
Gece saat 02.00"de odası Altan Öymen tara-
fından aranan ve odasında bulunmayan Onur
Kumbaracıbaşı nerede olduğunda sorulunca
"Kütüphaneyegjtmiştim" yanıtını verdi. Ge-
cenin o saatinde kütüphanelerin açık olmaya-
cağı hatırlatılınca da Kumbaracıbaşı, inandı-
ncı bir ses tonuyla "Almanya'da nöbetçi kü-
tüphaneler olduğunu bilmeyen cahiller de \ar-
mış" diyerek sorulan geçiştırdi.
Kütahya
Çilleryine
medya ve
Koç'a
yüklendi
BAHAR TANRISEVER
ALİ KEHRİBAR
KÜTAH\A - DYP Ge-
nel Başkanı, Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller,
Kütahya"da ikincisini dü-
zenlediği "Demokrasi Mi-
tingi''nde. medya ve bü-
yük holdinglere teşvik
yağdırıldığını yinelerken
itiraflannı da sürdürdü.
Koç Holding'e yönelik
eleştirilerini sürdüren Çil-
ler, "Koç, gümrük birli-
ğinden niye bu kadar ra-
hatsız oldu? Çok yüksek
fiyatlarla kalitesiz mal al-
dığınızı hatırlıyor musu-
nuz? Sizin cebinize yükle-
diği fiyatlar nedeniyle de-
vamlı kaynak alıyordu.
Bunlar değil miydi bizi
baştacı edip başbakan ya-
pan. Biz ne yaptık? Eğer
basın yansız olmazsa be-
nim halkım doğru bilgiyi.
doğru haberi nasıl alacak?
İşte medyanın yansız ol-
masım istiyoruz" diye ko-
nuştu.
Yurttaşlan haklanna sa-
hip çıkmaya çağıran Çiller
şunlan söyledi:
"Eğerhaklannıza sahip
olmazsanız gelir sizin adn
nıza konuşmaya kalkarlar.
Haklannızı da elinizden
almaya çalışırlar. Sizi böl-
mek isteyenlere kanmayın.
Atatürk'le demokrasiyi,
orduyla dindarlan karşı
karşrya getirmek isteyen-
ler var. Oysa demokrasi
Atatürkçülüğün devamı-
dır. Biz hem çağdaşlığa
hem her gün ihtiyaca göre
açılan camilere ve kapan-
mayan imam-hatip okul-
lanna sahip çıkacağız."
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz" ın kartelci
medyayla işbirlıği içinde
olduğunu söyleyen Çiller,
lidersiz iktidar önerisini
eleştirdi. Çiller. sağda bü-
tünleşme konusunda da
"Bu Mesut Ydmaz'la na-
sıl birleşeceğjz" diye ko-
nuştu.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Bangladeş Başbakanı Şeyh
Hasina, bir siyasi cinayette öl-
dürülen Bangladeş'in kurucu-
su Şeyh Mucib-ür Rahman'ın
kızı. Babasının öldürülmesin-
den 20 yıl sonra, katillerini yar-
gı önüne çıkanp hesap sordu.
Bu hesap sormanın sevinciyle
ülkesinin kurtuluş bayramını da
büyük törenlerte kutladı.
Bangladeş. Türkiye'ye göre
daha yoksul ve iç siyasi yaşamı
daha istikrarsız bir ülke. Buna
rağmen bir gün gelip siyasi ci-
nayetlerin hesabı sorulabiliyor.
Türkiye, ise hâîâ bu ülkenin en
büyük değerlerini yok eden ka-
tilleri bulup yargı önüne çıkara-
mıyor. Örneğin Abdi ipekçi öl-
dürüleli 18 yıl oldu. Kimin öldür-
düğü, nasıl öldürüldüğü hemen
herkes tarafından bilindiği hal-
de, katillerden ve onların kışkır-
tıcılarından kimse hesap sora-
mıyor. Oral Çelik, mahkûm
edilmek biryana, ülkemizin bü-
yük bir işadamı olarak 50 milya-
ra şirketler kuruypr.
Savcı Doğan Öz'ün öldürül-
mesinin üzerinden 20 yıla yakın
bir zaman geçti. Hakkındados-
Cinayetler Ne Zaman Aydmlanacak?
yalar dolusu malzeme olan Ib-
rahim Çrftçi, bir şekilde beraat
ettirildi. Şimdi Doğan Öz'ün ka-
tili yok. Ibrahim Çiftçi petrol şir-
ketleri kurarak zengin oldu.
MHP genel başkanı seçilmek
için uğraşıyor.
Cavit Ottıan Tütengil'in,
Kemal Türkler'in, Ümit Kaf-
tancıoğlu'nun. Musa Anter'in,
Bedri Karafakioğlu'nun, Ümit
Doğanay'ın katilleri de buluna-
madı. Haklannda ifadeler olan
ve mahkemeye verilen ülkücü-
ler birer birer aklandı. Onların
katilleri de yok. Onlan öldür-
mekten yargılananlar ise zengin
oldular ülkeyi yönetiyoriar. Or-
neğin o günlerin ünlü ülkücüsü
ve çeşitli cinayetlerden yargıla-
nan Celal Adan DYP İstanbul ll
Başkanı, diğer yargılananların
birçoğu da büyük işadamı oldu-
lar.
Üç yıl önce kaçırılıp basına
kurşun sıkılarak öldürülen Sağ-
lık Bakanlığı Teftiş Kurulu Baş-
kan Yardımcısı Namık Erdo-
ğan'ın da katili birtürtü buluna-
madı. Ancak Erdoğan'ın ülkücü
mafyanın işlerine taş koyduğu
anlaşıldı. Abdullah Çatlı ve Ha-
luk Kırcı'nın ortaklaşa sahip ol-
dukları 22 medikal şirketin işle-
rini soruşturduğu ve bu neden-
le tehdit edildiği de bugünlerde
ortaya çıktı.
Namık Erdoğan'ın öldürül-
mesini olayını, Söylemez çete-
siyle bağlantısı nedeniyle tutuk-
lu bulunan ve yargılanan Anka-
ra Emniyet Müdür Yardımcısı
Erdal Durmaz soruşturmuş.
Tabii ki bir şey bulamamış. Bu
arada Erdoğan cinayetini, bir
emekçi örgütü olan Sağlık ve
Sosyal Hizmet Emekçileri (SES)
araştınp peşine düşmüş ve il-
ginç ipuçlan yakalamış. Bu so-
ruşturmaya göre Susurluk ka-
zasında bulunan kurşunlarla Er-
doğan'ı öldüren kurşunlar aynı
marka. SES Genel Eğitim Sek-
reteri bu konudaki bulgularını
şöyle anlattı:
"Sağlığında Erdoğan 'ı Sana-
toryum Hastanesi Başhekimi
Mehmet Ünlü tehdit ettiği gi-
bi, bu kişi Teftiş Kurulu Başka-
nı Ali Özaydınh y/a yakından
ilişkilidir. Erdoğan öldürüldü-
ğünde, Sanatoryum Hastane-
si'ndekiyakıt alımlan, Hıfzıssıh-
ha'ya almanpersonel, röntgen
cihazlannın alımı, Rize Devlet
Hastanesi, Bursa HABAŞ Tıb-
bi Gazlar Fabrikası, istanbul
Doğu llaç Fabrikası Beko llaç
Sanayii hakkında soruşturuyor-
du."
Bütün bu bilgilere rağmen
kimse soruşturmada söz konu-
su olan şirketlerin peşine düş-
memiş. Şimdi yakında bu cina-
yete kanştığı bilinen kesimlerin
de zengin olduğunu göreceğiz.
Çünkü hep böyle oldu. Kim bü-
yük cinayetler nedeniyle yargı-
lanıp, hakkında belge ve bilgi-
ler ortaya çıktıysa o daha son-
ra kahraman haline geldi. Zen-
gin oldu, siyasi kariyeri yüksel-
di.
Türkiye; siyasi cinayetlere ka-
rıştıklan bilinen katliam sanıkla-
rının, zengin olmak yerine yar-
gılanıp mahkûm edildikleri, ka-
tillerin korunup ödüllendirilme-
diği bir ülke olduğu zaman de-
mokrasiye ulaşacaktır. Şu anda
paıiamento, siyasi partiler, as-
kerler görünürde bir laiklik ve
demokrasi mücadelesi içinde-
ler. Ama katilleri kollayan tablo-
dan rahatsız olduklannı şimdiye
kadar duymadık. Örneğin Na-
mık Erdoğan'ın öldürülüş biçimi
onlan ne ölçüde rahatsız etti?
Gerçek demokrasi bu sorulara
cevap arayarak yaratılabilir.
NOT: Eşber Yağmurdere-
li'nin sözcülüğünü ve öncülü-
ğünü yaptığı "Banş İçin BirMil-
yon Imza" kampanyası hedefi-
ne ulaştı. 17 mayısta Yağmur-
dereli ile birlikte bir grup yazar
ve sanatçı, imzalan TBMM Baş-
kanlığı'na teslim edecek. Aynı
gün saat 10.00'da Ankara'da
Ozgürlük Anıtı önünde bir basın
toplantısı yapılacak. Yıne aynı
gün Ankara'da saat 14.00'te
Yükseliş Spor Salonu'nda gün
boyu sürecek "Banş Şenliği"
gerçekleştirilecek.
PERŞEMBE , ı
ORHAN BLRSALI [
İnsan mı, Makine mi? ^
Artık şöyle mi diyeceğiz. "Böbürienme, senden
büyük makine var!"
Böyle düşünürsek, Dünya Satranç Şampiyonu
Kasparov'u mat eden IBM'in elektronik satranç ma-
kinesini, iyi bir yere oturtmak zorundayız: Şöyle ye-
di kat gökyüzü ile bizkn gökyüzümüz arasında bir ye-
re. :'
Devran döndükçe ortaya çıkacak bizden daha üs-f
tün zekâların hepsine yukarıda yer var.
Deep Blue adındaki makine de bu yerlerden bi-
rini bileğinın hakkıyla aldı.
Çünkü o elektronik satrançlann Guru'su.
"Guru", işin peygamberi, piri. şahı, şıhı, şeyhi de-
mek.
Yeni çağın insanı da hemen tapınmaya eğilimlidir.
Elektronik medya ve temsilcileri hemen secdeye
geldi.
• • •
Peki bu satrançlann gurusu, Deep Blue, insandan
daha mı zeki?
Satranç maçı ile bu konuda yazılar, çiziler, tartış-
malar epey fazlalaştı.
Bazılanmız, makinenin zeki olabilmesi için, zekâ
ölçümü için geliştirilen testlerden geçer not alması
gerektiğini söylüyor. Bu testlerde şunlar var: Önce-
likle IQ testleri. Bunlar, sayı dizilerini doğru becer-
mek, puzzle'lan yerii yerine koymak, sözcük ve sa-
tırian tamamlamak, şekiller arasında ilişkiler kurmak
vb.
Daha sonra, soyut düşünebilmek geliyor. Bilinme4
yen durumlara ani uyumda beceriklik ve yetenek,
sözcük kullanmama becerisi, algılama hızı, mantıkf
ve uzaysal düşünme yetisi, bellek kuvveti, konuşma
ve sayı becensi, sosyal ve müzikal yetenek, vücu-
dunu kullanma becerisi ve sonuncu olarak da duy-î
gusal zekânın kuvvetli olması. .-. )
Liste, her geçen yıl büyüyori •» f
Şimdi, makineyi insanla kıyaslamak için bu test-7
lere sokmalısınız. '
Daha doğrusu. insandan üstün olabilmek için, ma-
kineyi bu testlere girebilecek ve onun yeteneklerini
ölçebilecek duruma getirmelisiniz.
Deep Blue'nun yaratıcıları da, makinelerinin in^
sandan üstün olmadığını, ama bu yolda bir adım
atıldığını söylüyortar.
Dünya satrancının Kasparov'dan sonra en iyi ikin-
ci ismi Anand da, Kasparov'u suçluyor. "Paniğe ka-
pıldı, yanlış hamle yaptı ve yenildi" diyor ve maki-
nenin satrançta insanoğlunu yenebilmesi için 25 yıl
dahae/cmekyemes/gerektiğini belirtiyor. *
• • •
Bazılanmıza göre, Kasparov insanlık onurunu, gu-'
rurunu çiğnetti.
Bazılanmıza göre,insanoğlu, kendisini aşan ma-'
kineler yarattığı için övünmelidir. '.
Bazılanmıza göre, insanoğlu, makinelerie yarışr
kaybetti ve kaybetmeye mahkûmdur.
Bazılanmıza göre, insan makinelerin kölesi ola-
caktır...
Veya makineleri köle olarak kullanıp ebedi efen-
diliğe terfi edecektir.
Ne yapalım ki, insanoğlu yaratacak ve sonra da
yarattığı ile övünecektir.
Bu, insanoğlunun en büyük meraklanndan biri otn
muştur uygarlık tarihi boyunca. -r
Her ne kadar ülkemizin insanları, pir, şeyh, baş-
beyefendi, başhocaefendi gibi, guru özellikli, çok
sayıda üstün yaratığı keşfedip onlan zirvelerde tut-
makla dünyada hatın sayılır bir mesafe katettiyse de,
elektronik ve bilgisayar çağının gurulan, maalesef,
işte satranç makineleri, dev bilgisayarlar, Bill
Gates'ler vb. oluyor! ;
Sivil girişirn yeniden toplanıyor
Şeriat-darbe ikilemine -;
karşı örgüüü mücadele:
BANU SAUVIAN
ANKARA - Türk-lş,
DİSK ile Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlar Konfederas-
yonu'nun (TESK) RE-
FAHYOL'a karşı oluştur-
duğu sivil girişim, bu haf-
ta sonunda ya da gelecek
hafta başında toplanarak
eylem kararlan alacak.
DİSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak. RP'nin
içinde yeralmayacağı. an-
cak muhalefette de yalnız
bırakılmayacaâı bir hükü-
met modeliyle erken seçi-
me gidilmesıni istedi.
Toplam üye sayısı 6 mil-
yon 200 bin olan ve aile-
İeriyle birlikte Türkiye nü-
fusunun yaklaşık yansını
temsil eden Türk-tş.
DİSK ve TESK'in "Ata-
türk cumhuriyetinin gele-
ceği ile oynandığı*' için bir
araya gelerek oluşturduk-
lan sivil girişım. REFAH-
YOL hükümetine karşı
muhalefeti yükseltiyor.
Başbakan Necmettin
Erbakan dışında. diger si-
yasi parti liderleri. TB-
MM Başkanı ve cumhur-
başkanıyla görüşerek de-
mokratik ve parlamenter
rejimin korunması için
çağnda bulunan sivil gin-
şimin oluşturduğu sekre-
teryanın 2 av lık izleme sü-
recinin ardmdan toplana-
cagı bildirildi.
DlSK Genel Başkanı
Budak, Cumhuriyet'e
yaptığı açıldamada. sivil
girişim çerçevesinde ger-,
çekleştirilen temaslardan',
sonraki 2 aylık süreçte-
gerginliğin azalmayıp, art-
tığına dikkat çekti. Bu-
dak. ginşim çerçevesinde
ortak bir mitingin düzen-
lenip düzenlenmeyeceği-
ne ilişkin soru üzerine,
" Vapüacak işlerinbaşında
miting geliyor" dedi.
Çağdaş yaşamdan yana
olanlann mücadelesini et-
kinleştirmeyi amaçladık-
lannı kaydeden Budak,
"TESK, TİSK, TOBB
olumlu adımı atmaktan
yana. Ortak bir miting.
Kim ne kadar Idüesini
me>danlara taşıyabilir bü-,
miyoruz" diye konuştu.
Türkiye'yi geri götürmek
isteyenlerle. çağdaş dün->
yayla birleştirmek iste-.
yenler arasında mücadele
olduğunu belirten Budak,.
şöyle konuştu: "Demok-
ratik cumhuriyetten, çağ-
daş yaşamdan yana olan-
lar, Âtatürkçü olanlar ga-
lip çıkacaklar. Şeriat-dar-
be ikilcmi olmadan bu
olumsuzJuktan çıkılacak-
ür. RP'siz, ama RP'ye mu-'*
halefetgörevibırakmayan,';
uyum yasalannı. Seçinv
Yasası'nıçıkaracakbir hü-
kümet.. Türkiye, normal
seçim süresini bekleyeme-
yeceğinegöre bu elbettege-
çici bir hükümet olacaktır.
Merkez sol ittifakı amaç-
lanmah. Bu sürecin gereği
olan çauşmalan >-apaca-
ğız."
Ümit Utku'ya tepki istifası
• LEFKOŞA (AA) - Kıbns Türk Hava Yollan
(KTHY) Yönetim Kurulu üyeleri Güvenç Cantaş ile
Ruhi Kahraman istifa ettiler. Yönetımde KKTC
kanadının tek temsilcisi Cantaş ve Türkiye » .
kanadından 3 temsilciden biri olan Ruhi
Kahraman'ın istifasıyla yönetimde çoğunluk
kalmadı. Istifalannı dün KTHY merkezinde
düzenledikleri ortak basın toplantısıyla açıklayan
Güvenç Cantaş ile Ruhi Kahraman, 'Yönetim
Kurulu Başkanı Ümit Utku'nun süregelen olumsuz
tutumlan nedeniyle şirketin içine düştüğü kötü
durumdan ve kaostan hızla kurtanlmasına olanak
saglamak için' istifa ettiklerini açıkladılar.